Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 24 OCAK 2009 CUMARTESİ
6 HABERLER
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Reichstag Yangını
Mahkemesi
Arkasında devletin olduğu bir provokasyonun ko-
kusu duyulduğunda akla hemen Reichstag yangı-
nı ve onu izleyen düzmece mahkeme gelir.
İnternete girdiğinizde bu konuda basınımızda ya-
yımlanmış yazılarla karşılaşırsınız.
Ali Kırca’nın “Reichstag’ı Kim Yaktı?” başlıklı ya-
zısı (Sabah, 13 Eylül 2005) bunlardan biri.
Aynı konuda Ali Sirmen de “Reichstag Yangını
Nasıl oldu?” başlıklı bir yazı yayımlamış (Cumhuri-
yet, 25 Mart 2008).
Her iki yazarın da yazı başlıklarını soru işaretiyle
noktalamış olmaları rastlantı değil. Reichshtag binası
yangını ve onu izleyen mahkeme üzerindeki soru işa-
retleri günümüzde de sürmekte.
Fakat kesin olarak bilinen, bir kundaklama sonucu
gerçekleşen yangını kim, nasıl çıkarmış olursa olsun,
Hitler yönetiminin bu olayı bütün muhaliflerini te-
mizlemek için kullandığı ve bunda da büyük ölçü-
de başarıya ulaştığıdır.
Ansiklopedik bilgimizi yenileyelim:
Almanya Cumhurbaşkanı Paul von Hindenburg,
31 Mart 1932 seçimlerinde oyların yüzde otuz ye-
disini almakla birlikte parlamentoda çoğunluğu
sağlayamayan Nasyonal Sosyalist İşçi Partisi ku-
rucusu ve başkanı Adolf Hitler’i Ocak 1933’te
başbakanlığa atıyor.
Kapitalizmin korkusu, komünistlerin bir genel grev-
le ülkede devrimci durum yaratmasıdır.
Hitler’in partisinin Katolik Merkez Parti’yle istik-
rarlı bir koalisyon kuracakları umulmaktadır.
Reichstag (Alman parlamento binası) bu atama-
dan bir sonraki ay, Şubat 1933’te kundaklanıyor.
Bu olay, Hitler’in iktidara bütünüyle el koyması-
nın ve Komünist Partisi başta olmak üzere her tür-
lü muhalefeti kısa süre içinde yok etmesinin de baş-
langıcıdır.
Şu günlerde benim Reichstag yangını ve mah-
kemesiyle ilgilenmem de rastlantı değil.
Tahmin edilebilecek nedenin yanı sıra bir başka
neden, şu günlerde okumakta olduğum muhteşem
bir kitapta anlatılanlar.
Peter Weiss’ın “Direnmenin Estetiği”nden söz edi-
yorum… (YKY, Çağlar Tanyeri-Turgay Kurultay çe-
virisi.)
Kitabın olağanüstü önemi ve değerinin yanı sıra,
çevirinin de eşine az rastlanır seçkinlikte bir çeviri
emeği olduğunu belirtmek gerekir.
Büyük boy 820 sayfalık bu kitabı, acele etmek-
sizin, sindirerek okuyor (başka türlüsü zaten ola-
naksız!) ve diyebilirim ki her sayfasından bir şeyler
öğreniyorum.
“Direnmenin Estetiği”ne belki bir anı-roman de-
nebilir.
Aynı zamanda bir siyasi tarih kitabı, yanı sıra da
edebiyat ve sanat kuramı alanında bir başyapıt…
Sayfalar boyunca Almanya’da komünist, sosya-
list, sosyal demokrat ya da demokratik sol partiler
ve kişiler arasında dinmek bilmeyen çatışmaların,
kamplaşmaların, düşmanlıkların Hitler’i ve partisini
adım adım iktidara nasıl getirdiğini ibretle okuyor-
sunuz…
Ve.. başka başka ülkelerde de olsa, tarihin nasıl
bu kadar göz göre göre tekrar ettiğine şaşırarak…
Burada ayrıntıya girmemin olanağı yok. (Başka ve-
silelerle ve nedenlerle Weiss’ın kitabından daha son-
raları da mutlaka söz edeceğim.) Şimdilik Reichs-
tag yangını ve sonrasındaki düzmece mahkeme ko-
nusunda gözlemim ise, kundaklamayla suçlanarak
tutuklanıp Berlin’deki Moabit Hapishanesi’nin av-
lusunda volta atmaya gönderilen, sonuçta da ya-
şamları şu ya da bu biçimde Gestapo’nun elinde so-
na eren seçkin aydın, yazar, gazeteci, siyasetçi ya
da sendikacı arasında Hitler faşizminin hiçbir ayrım
gözetmemiş olduğu…
Solun kılı kırk yaran tartışmaları ve sonsuzca sü-
rüp giden bölünmeleri, Nazizmin toptancı yargısı
önünde hiçbir anlam taşımıyor.
Bu ayrışıp bölünmeler, sadece ve ancak, solun
ve yanı sıra da her türlü muhalefetin Nazizm tara-
fından kökünün kazınmasını kolaylaştırmaya hizmet
etmiştir.
Alman parlamento binası yangını ve sonrasındaki
düzmece mahkeme tipiktir…
Totaliter sistemler provokasyonu sever.
Tarih burada tekrar ediyor ve edecektir de…
Şaşırtıcı olan, bundan ders çıkarması gereken-
lerin ders çıkarmamakta ısrar etmeleri, yaklaşan bü-
yük tehdidin karşısında birlik olmayı başaramayış-
larıdır.
ataolb@cumhuriyet.com.tr
Faks: (0212) 343 72 64
PKK’de liderlik
kavgası
ANKARA (AA) -
Terör örgütü PKK’nin
İmralõ’da hükümlü
bulunan elebaşõndan
sonra terör örgütünün
başõna getirilen Murat
Karayõlan, uzun süredir
iktidar savaşõ verdiği
Suriye uyruklu “Dr.
Bahoz Erdal” kod adlõ
Fehman Hüseyin’i
gözaltõna aldõrdõ.
Karayõlan, hakkõnda
sürekli konuşan Fehman
Hüseyin’i geçen hafta
sonu gizli bir talimatla
Kandil’e getirtti.
Kandil’de gözaltõna
alõnan Fehman
Hüseyin’in halen
sorgulandõğõ bildirildi.
Bu olayõn kulaktan
kulağa yayõlmasõnõn
ardõndan korkuya kapõlan
bazõ Suriye uyruklu
PKK’lilerin terör
örgütünü terk ederek
Suriye’ye kaçtõğõ
belirlendi.
DTP’den JİTEM
için önerge
ANKARA (AA) -
DTP, JİTEM’in
uygulamalarõnõn
araştõrõlmasõ için
hazõrladõğõ Meclis
araştõrma önergesini,
TBMM Başkanlõğõ’na
sundu. Şõrnak
milletvekilleri Sevahir
Bayõndõr ve Hasip
Kaplan, çetelerle
mücadele etmeye devam
edeceklerini ifade ederek
“Silopi kayõplarõ”
hakkõnda yaptõklarõ
konuşmaya, Adalet
Bakanõ Mehmet Ali
Şahin’in tepki
gösterdiğini anõmsattõ.
Bayõndõr, “Gündeme
getirdiğimiz iddialar,
yerli yersiz değildir.
Meclis’i göreve çağõrmak
görevimizdir. Görevimizi
yapõyoruz” dedi.
4 haneli lojmanda
144 seçmen
Yurt Haberleri
Servisi - Bartõn’da,
devlete ait bir okulun 4
hanelik lojmanõnda 144
seçmen olduğu tespit
edildi. CHP Bartõn İl
Başkanõ Hakan Ceylan, il
seçim kuruluna müracaat
ettiklerini, 8 kişilik
lojmana 144 seçmenin
nasõl yazõldõğõnõ
öğrenmek istediklerini
belirtti. CHP Bartõn İl
Başkanõ Hakan Ceylan, il
seçim kuruluna gerekli
itirazlarõ yaptõklarõnõ
belirterek “5 Ocak 2009
günü tekrar seçmen
listeleri askõya çõktõ. 30
Ocak 2009 günü askõdan
inecek. CHP Bartõn
olarak merkez ve
köylerdeki seçmen
listelerini tarõyoruz.
Yanlõşlõklarõ tespit edip
seçim kuruluna itiraz
ediyoruz” diye konuştu.
Gül, valilerle
bir araya geldi
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanõ Abdullah
Gül, İçişleri Bakanõ Beşir
Atalay ve 81 ilin valisiyle
dün Çankaya Köşkü’nde
bir araya geldi. Gül,
yurttaşlarõn Türkiye’nin
her köşesinde yarõnõndan
emin, korkusuz ve güven
içinde yaşamasõndan
daha önemli bir şey
olamayacağõnõ
söyleyerek, güvenlik
sağlanõrken mülkiyet
hakkõ, düşünce, ifade, din
ve vicdan özgürlüğü gibi
temel hak ve hürriyetlere
müdahale edilmemesi
gerektiğini vurguladõ.
DÜZELTME
İstanbul Haber
Servisi - Gazetemizin 15
Ocak 2009 tarihli
baskõsõnda yer alan
“Başaran ve Uğur
Silivri’de” başlõklõ
haberimizde Ergenekon
soruşturmasõnõn tutuklu
sanõklarõndan Birol
Başaran’la ilgili yazõlan
ADD Kadõköy Şube
Başkanõ tanõmõnda “eski”
ibaresi yazõlmamõştõr.
ADD Kadõköy Şubesi
Eski Başkanõ Birol
Başaran olarak düzeltir,
özür dileriz.
HATİCE TUNCER/HİLAL KÖSE
Ergenekon terör örgütünün yönetici-
lerinden olduğu ileri sürülen tutuklu sa-
nõk İşçi Partisi (İP) Genel Başkanõ Do-
ğu Perinçek, Lobi belgesinin Türkiye’ye
kasteden alçakça fikirlerle dolu olduğu-
nu, İP’in görüş ve amaçlarõ ile en ufak bir
bağlantõsõnõn kurulamayacağõnõ söyledi.
Ergenekon örgütü belgesi diye sunulan
“Ulusal Medya 2001, Cumhuriyet”
belgesinde kendisine ve İlhan Selçuk’a
karşõ düşmanca ifadeler yer aldõğõna dik-
kat çeken Doğu Perinçek, “Cumhuriyet
gazetesine ve İlhan Selçuk’a karşı
psikolojik savaş için yazılmış. Erge-
nekon örgütü yöneticisi olduğu söyle-
nen Perinçek ve Selçuk’a yine bu söz-
de örgüt belgeleriyle saldırılıyor” de-
di.
İddianameye “Ergenekon Örgütü-
nün” belgeleri olarak konulan “Ulusal
Medya 2001, Cumhuriyet” belgesine
dayanõlarak kendisinin yanõ sõra Cum-
huriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi İlhan Sel-
çuk, Gürbüz Çapan, Ferit İlsever ve es-
ki genelkurmay başkanlarõndan Orgeneral
Hüseyin Kıvrıkoğlu’nun suçlandõğõna
dikkat çeken Perinçek, çelişkileri şöyle
vurguladõ: “Bu belgede Perinçek ve Sel-
çuk düşmanca suçlanıyor, Ulusal Ka-
nal ve Aydınlık’a ameliyat yapılarak
ele geçirilmesi öngörülüyor, Cumhu-
riyet gazetesinin ele geçirilmesi plan-
lanıyor. Perinçek ve Selçuk’u hedef
tahtasına yerleştiren bu belge ile na-
sıl Perinçek ve Selçuk suçlanabilir?
2000 ve 2001 yılında sözde Ergenekon
örgütünün hedef aldığı Perinçek ve
Selçuk, iddianameye göre sözde ör-
gütün yayın ve tasarım bölümünü
yönetiyorlar. Oysa sözde örgütün ya-
yınları, yayın bölümü liderlerinin ku-
yusunu kazıyor.”
Belgede Cumhuriyet gazetesinin ku-
rucusu Yunus Nadi’yi Nazilikle suçla-
yan yazõlar olduğuna dikkat çeken Pe-
rinçek şöyle devam etti: “Cumhuriyet
gazetesine psikolojik savaş için bu
belgeleri yazmışlar, yazdırıyorlar.
Türk devrimcileri suçlanıyor. Bir suç
yaratıp ne olursa olsun Cumhuriyet ga-
zetesini de o suçun içine koymak isti-
yorlar. Selçuk’a karşı psikolojik savaş
belgesi yazılmış. Bu belge Selçuk düş-
manı.”
Atatürkçü dayanışma
Hüseyin Kıvrıkoğlu ve Veli Kü-
çük’ün talimatõyla Cumhuriyet gazete-
sini ele geçirmeye çalõştõğõ iddialarõna da
yanõt veren Perinçek, “Ben İP Ge-
nel Başkanı’yım kimseden talimat
almam. Selçuk ve Gürbüz Çapan
benim dostumdur. Benim Cum-
huriyet’i ele geçirmek gibi bir
amacım ve imkânım da yok. Ata-
türk devrimlerini birlikte nasıl sa-
vunabiliriz şeklinde görüşmeler
olmuştur. İlan takasları ve dayanış-
mamız hâlâ vardır” dedi.
Güney’in mülakatı Emniyet’te yokİstanbul Haber Servisi - Kocae-
li Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nca mah-
kemeye gönderilen yazõda, Veli
Küçük’ün Kocaeli Jandarma Alay
Komutanõ olarak görev yaptõğõ dö-
nemde dört faili meçhul cinayet
olayõnõn tespit edildiği belirtildi.
Öldürülen kişilerin Maşukiye’de
Murat Baysal, Çadõrköy’de Hasan
Doğan ile Remziye Kurnaz ve
Hüseyin Uluç olduğu kaydedildi.
Tuncay Güney ile 2001 yõlõnda
Organize Suçlarla Mücadele Şube-
si’nde yapõlan mülakatõn da Emniyet
Genel Müdürlüğü’ne ulaşmadõğõ be-
lirtildi.
Emniyet Genel Müdürlüğü, soruş-
turmadan önceki tarihlerde, Ergenekon
terör örgütüyle ilgili
suç takibinin yapõl-
madõğõnõ bildirdi.
Mahkemeye gönderi-
len yazõda, örgüt deşifre edilmediği için
meydana gelen olaylarõn Ergenekon te-
rör örgütü çerçevesinde anlamlandõ-
rõlmadõğõ belirtildi.Tuncay Güney ile
2001 yõlõnda Organize Suçlarla Mü-
cadele Şubesi’nde yapõlan mülakatõn da
Emniyet Genel Müdürlüğü’ne ulaş-
madõğõ kaydedildi. Jandarma Genel Ko-
mutanlõğõ ise 12 Haziran 2007 tarihin-
den önce Ergenekon terör örgütüyle iliş-
kili herhangi bir suç bilgisine rastlan-
madõğõnõ bildirdi. Tuncay Güney’in res-
minin olduğu ileri sürülen Alparslan
Evrenesoğlu’na ait pasaport dosyasõ İz-
mir Emniyet Müdürlüğü’nce mahke-
meye gönderildi. Mahkeme başkanõ
dosyadaki üç fotoğrafõ sanõklara ve avu-
katlarõna gösterdi. Bu fotoğraflardaki
kişinin Tuncay Güney olmadõğõnõ söy-
leyen İP’li sanõklarõn avukatõ Osman
Aydın Şahin, “Dosyada Güney’e ait
bir fotoğrafının olduğunu bizzat ben
gördüm” dedi.
‘İstinabe hukuksuz’
Kemal Kerinçsiz’in avukatõ Tol-
ga Akalın, Savcõ Zekeriya Öz’ün
Tuncay Güney’in Kanada adli ma-
kamlarõnca istinabe yoluyla ifadesi-
nin alõnmasõ yönündeki çalõşmasõnõn
yasadõşõ olduğunu belirtti. Akalõn,
Savcõ Zekeriye Öz hakkõnda da Ada-
let Bakanlõğõ’nca soruşturma açõlmasõ
gerektiğini ifade etti.
G Ö Z Y A Ş L A R I N A B O Ğ U L D U
İ
ddianamede, “Türk ve Kürdü Birlikte Ör-
gütleme” belgesinin ve Milli Hükümet
önerilerinin suç kanõtõ olarak yer aldõğõnõ
anlatan Perinçek bu bölümde savunmasõnõ sa-
londa bulunan ekranlardan görüntüler eşliğinde
sundu. Perinçek, İşçi Partisi’nin 1997’de,
2007’de Diyarbakõr’da, Van’da, Malatya’da,
Diyarbakõr’õn ilçesi Bismil’de binlerce kişinin
Türk bayraklarõyla katõldõğõ mitingler düzen-
lediğini görüntüler eşliğinde anlattõ. Perinçek,
“İşte Kürtler, ellerinde traktörlerinde Türk
bayraklarõ. İşte Bismil. Çok yoksullar ama o ka-
dar ince düşünceliler ki.. Türk bayrağõ yõkõl-
masõn diye çimento almõşlar, oraya saplamõş-
lar” diye konuşurken gözyaşlarõna boğuldu. Pe-
rinçek “Kürtçe konuşsunlar, şarkõ söylesinler.
Bunu biz söylediğimizde içeri atõyorlardõ. Şim-
di Kürtlere Türkan Şoray filmini Kürtçe gös-
teriyorlar. PKK Kongreleri Türkçe yapõlõyor”
dedi.
Kendisinin Siyasi Partiler Kanunu uzmanõ ol-
duğunu anlatan ve bu konudaki kitabõnõ mah-
keme heyeti ve iddia makamõna sunan Perinçek,
İşçi Partili yöneticilerin Tuncay Güney’in mü-
lakatõ ve bir çuval belgesiyle suçlandõğõnõ, an-
cak diğer bütün belgelerin partisinin prog-
ramlarõ ve faaliyetleri ile ilgili olduğunu anlattõ.
Perinçek, “Kapatma nedenleriyle örtüşen suç-
lamalarõn değerlendirilmesi öncelikle Anaya-
sa Mahkemesi’nin yetkisindedir. O nedenle
bekletici ön mesele olarak kabul edilme-
si hukuki zorunluluktur” dedi.
P
erinçek, iddianamede Lobi bel-
gesinin ele geçirildiği şüpheliler
arasõnda kendisinin de yer aldõğõnõ
ifade ederek “Bu gerçekdışıdır. Arama
tutanaklarında da yoktur. Ya polisler
ya da savcılar tarafından sonradan de-
liller arasına konulmuştur” dedi.
Örgüte ait dokümanlar arasõndaki
“Fabrikatör” adlõ belgenin baştan so-
na kendisine ve İP’ye düşmanlõkla do-
lu olduğunu söyleyen Perinçek, bel-
genin, eski MİT’çi Mehmet Ey-
mür’ün kendisine karşõ yazdõğõ Ana-
liz ve Sentez adlõ kitaplarõndan alõn-
dõğõnõ belirtti. Eymür’ün kendisini
CIA ve MOSSAD’dan aldõğõ görevle
takip ettiğini iddia eden Perinçek,
şöyle konuştu: “Eymür Filistin’deki
kampta bulunan 11 arkadaşımızı İs-
rail’e ihbar etti ve öldürttü. Bunu
MİT’in üçüncü adamı anılarında
söylüyor. Orada Cengiz Çandar da
vardı. Şimdi Amerikan imparator-
luğu diye kitaplar yazıyor. Çandar
kamptan ayrıldıktan iki gün sonra
İsrail baskın düzenledi. Kızılde-
re’de Mahir Çayan’ları sağ ele ge-
çirebilecekken kim öldürttü? Eymür
övünüyor. Ben öldürttüm diyor.”
Fabrikatör belgesine göre savcõlarõn
kendisini tutuklamamasõ gerektiğini
kaydeden Perinçek, “Burada yazı-
lanlara göre demek ki Perinçek söz-
de örgütün baş düşmanı. Demek ki
Perinçek lider değil. Ben İP lideri-
yim. Bu belgeleri görüp hâlâ beni
tahliye etmeyecek misiniz?” dedi. Ke-
malist olmamakla suçlandõğõna da dik-
kat çeken Perinçek, kendi hazõrladõğõ
“Atatürk’ün Bütün Eserleri” adlõ ki-
tabõ mahkemeye sunarak bunun için 40
yõlõnõ verdiğini söyledi.
‘Eymür CIA-MOSSAD adõna beni takip etti’
Perinçek, ‘Ulusal Medya 2001, Cumhuriyet’ belgesinde düşmanca ifadeler bulunduğunu söyledi
‘Psikolojik savaş için yazõlmõş’
2001 yılında Organize Suçlarla Mücadele
Şubesi’nde yapılan mülakatın Emniyet Genel
Müdürlüğü’ne ulaşmadığı belirtildi. Veli
Küçük’ün Kocaeli Jandarma Alay Komutanı
olarak görev yaptığı dönemde dört faili meçhul
cinayet olayının tespit edildiği belirtildi.
Güney
‘TUNCAY GÜNEY
YALAN SÖYLÜYOR’
Tuncay Güney’in yalan söyledi-
ğini, Güney’le hiç görüşmediğini
söyleyen Perinçek, Güney’in Fet-
hullah Gülen ile içli dõşlõ olduğu-
nu söyledi. Yagõtay Onursal Cum-
huriyet Başsavcõsõ Vural Savaş’õn
derin devlet konusundaki bir yazõ-
sõnõ eleştiren Perinçek, “Atatürk ve
İttihat Terakki döneminde derin
devlet yoktu. Hükümet vardõ. Derin
devlet NATO döneminde, Ameri-
ka’nõn Türkiye’yi yönetmesi için
oluşturuldu. Vural Savaş araştõrma
yapmadan yazmõş” dedi.
Mahkemeheyeti,‘terörörgütü’ifadesininancakyargõlamasonundakullanõlabileceğine,örgütün
var olduğu yönündeki ifadeler yerine ‘iddia olunan’ tabirinin kullanõlmasõ gerektiğine hükmetti
Ergenekon davasında 3 tahliye
Ergenekon davasõnõn dünkü duruşmasõnda mahkeme
heyeti “Ergenekon Terör Örgütü”nün varlõğõnõn an-
cak yargõlama sonucunda açõğa kavuşacağõndan ha-
reketle, örgütün var olduğu yönündeki ifadeler yeri-
ne “iddia olunan” tabirinin kullanõlmasõ için İstan-
bul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’ndan girişimlerde bu-
lunmasõnõn istenmesine karar verdi. Mahkeme bu ka-
rarõnõ, tutuklu sanõk avukat Kemal Kerinçsiz’in, İs-
tanbul Emniyet Müdürlüğü’nün internet sitesinde “Er-
genekon Terör Örgütü” ve kõsaltmasõ olarak da
“ETÖ” ibarelerinin kullanõlmasõna ilişkin suç duyu-
rusunda bulunulmasõ talebini değerlendirdikten son-
ra verdi. Mahkeme Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na ya-
zõ yazõlarak Emniyet Genel Müdürlüğü resmi inter-
net sitesi, yazõlõ ve görsel basõn-yayõn organlarõ ve Te-
lekomünikasyon İletişim Başkanlõğõ nezdinde gerekli
yasal girişimlerin yapõlmasõnõn istenmesini istedi.
Mahkemenin dünkü duruşmasõnda tutuklu sanõk-
lardan Noel Baba Vakfõ Başkanõ Muammer Kara-
bulut, gazeteci Vedat Yenerer ve emekli Astsubay
Orhan Tunç haklarõnda yurtdõşõna çõkõş yasağõ ko-
nularak tahliye edildi. Tahliye kararõnõ açõklayan İs-
tanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi Başkanõ Köksal
Şengün, mevcut delil durumu, tutuklulukta geçirilen
süre ve suç vasfõnõn değişme ihtimalini dikkate ala-
rak tutuklu sanõklardan Karabulut, Yenerer ve
Tunç’un tahliyelerine karar verildiğini belirtti. Ka-
rabulut, Yenerer ve Tunç, 26 Şubat 2008 tarihinde tu-
tuklanmõşlardõ. Mahkeme ayrõca TRT Genel Mü-
dürlüğü’ne yazõ yazõlarak TRT2’de yayõmlanan
Tuncay Güney’le ilgili programõn CD’lerinin is-
tenmesine karar verdi.
Yenerer: Gecikmiş bir karar
Mahkeme heyeti ayrõca tutuklu sanõk Sevgi Ere-
nerol’un suçlandõğõ “kişisel verileri kaydetmek” su-
çunun mağduru konumunda bulunan Sami Kara-
han’õn müdahil olma talebinin kabulüne karar ve-
rirken cezaevi müdürlüğüne yazõ yazõlarak Erkut Er-
soy’un tam teşekküllü devlet hastanesine sevkinin sağ-
lanõp, dilekçesinde belirttiği konularõn araştõrõlmasõnõn
istenmesini hükme bağladõ. Tahliyelerine karar ve-
rilen Karabulut, Yenerer ve Tunç akşam saatlerinde
cezaevinden ayrõldõ. Gazetecilerin sorularõnõ yanõt-
layan Yenerer, tahliyeyi “gecikmiş bir karar” ola-
rak nitelendirdi. Yenerer, “Biz utanmıyoruz. Bize
bu kirli oyunu oynayanlar utansınlar. İçimizde-
ki Atatürk sevgisini, içimizdeki vatan sevgisini, üni-
ter yapıya, Türkiye’nin bölünmez bütünlüğüne
olan inancımızı değiştirmeye, bize bu oyunu oy-
nayanların yedi sülalesinin gücü yetmez... Ben
mahkemede bir şey söyledim; benim hayatımdan
11 ay aldılar, yakınlarımdan, ailemden sevdikle-
rimden 11 ay çaldılar. Çalanların sırtından ce-
ketlerini alana kadar hukuk mücadelem devam
edecektir” diye konuştu.
Veli Küçük’ten
açõklamalara tepki
KARADAYI VE KIVRIKOĞLU
İstanbul Haber Servisi- Ergenekon davasõnda tu-
tuklu sanõk emekli Tuğgeneral Veli Küçük, eski Ge-
nelkurmay başkanlarõ emekli Orgeneraller İsmail
Hakkı Karadayı ve Hüseyin Kıvrıkoğlu’nun ga-
zetelerde çõkan sözlerine tepki gösterdi. Küçük, es-
ki Genelkurmay Başkanõ İsmail Hakkõ Karadayõ’ya
Milliyet gazetesinde yayõmlanan “Veli Küçük de-
nen o adamı tanımam” şeklindeki sözleri üzerine
bir mektup gönderdi. Kõzõ ve avukatõ Zeynep Kü-
çük tarafõndan basõna dağõtõlan el yazõsõ mektupta,
kendisinin 1998 yõlõnda tuğgeneralliğe terfi ettiği-
ni belirten Küçük, “Siz emekli oluncaya kadar em-
rinizde çalıştım. Sürçülisan olarak kabul ediyo-
rum ‘o adam’ değilim. Saygılarımla arz ederim”
ifadelerine yer verdi. Milliyet’in dünkü sayõsõnda yer
alan emekli Orgeneral Kõvrõkoğlu’nun, “Veli Kü-
çük adımı kullanmış” sözleri üzerine de avukatõ
Zeynep Küçük aracõlõğõyla açõklama yapan Küçük,
“ifadelerden üzüntü” duyduğunu belirtti.
HURŞİT TOLON GATA’YA SEVK EDİLDİ
İstanbul Haber Servisi - “Ergenekon” soruşturmasõ kapsamõnda tu-
tuklu bulunan emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Gülhane Askeri Tõp Aka-
demisi’nin (GATA) Haydarpaşa Eğitim Hastanesi’ne sevk edildi. To-
lon’un avukatõ İlkay Sezer yaptõğõ açõklamada, Tolon’un Adli Tõp Kuru-
mu’nun verdiği rapor doğrultusunda belirlenen rahatsõzlõğõnõn giderilme-
si, teşhis ve tedavisinin düzenlenmesi amacõyla sevkin yapõldõğõnõ belirtti.
Sezer, Tolon’un Adli Tõp Kurumu’nun söz konusu raporunda belirlenen
rahatsõzlõklarõn dõşõnda, kilo kaybõnõn olduğunu, bu konudaki teşhis ve te-
davinin de burada düzenlenmesi için tedavi altõna alõndõğõnõ dile getirdi.