28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 24 OCAK 2009 CUMARTESİ 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN ‘Ben Yaparım, Ama Sen Yaparsan Olmaz’ Çarşamba günü gazeteyi açıp İlhan Abi’nin kö- şesini okurken, baktım ki bir olay karşısında İlhan Selçuk ile Ertuğrul Özkök aynı çağrışımlara ka- nat çırpmış, aynı düşüncelerde karar kılmışlar. Önce yadırgar gibi oldum, ama düşündüm, ne- den olmasındı ki? Ertuğrul Özkök’ün köşesini de, zekâ pırıltıları ziyaret edebilir, orada da sorgucu aklın çengeli görülebilirdi. Obama törenlerine bakarken, her ikisinin de aynı şeyleri düşünmüş olmaları da doğaldı. Obama için yapılan törenlerde, Amerikan ulus- çuluğunun simgesi, kartal vardı, Cumhuriyetin ku- rucu felsefesinin simgelerinden Abraham Lincoln vardı, askerler törende boy gösteriyorlardı. Bizde Atatürk’ün heykeli önünde böyle bir tö- ren yapılsa, üniformalar bolca görülse, hele hele ulusçuluğun sembolü olan nesneler ortaya çıksa, bizim lümpen liberallerimiz ne yaparlardı acaba? Bütün bunları milliyetçilik diye suçlayıp, kına- mazlar mıydı? Tabii bizdeki lümpen liberallerin, AB ve ABD’de- ki patronları da aynı şeyi yaparlar, “ulusalcı” gös- terileri, kasten şovenizmle karıştırıp, gericilik, de- mokrasi karşıtlığı diye suçlarlardı. Böyledir bunlar, beyaz adam için iyi olan, hak sayılan şeyler başkaları için hak değildir ve onlar da beyaz adam gibi davranamazlar. Kısacası ABD’nin bütün simgelerini sergileye- rek, kurucu felsefesinin fikir babalarına saygı göstererek takındığı ulusalcı tavır, mubahtır, iyi- dir, demokrasiye uygundur, ama biz Türkler böy- le bir şey yaptığımız zaman kötüdür, ırkçıdır, şo- vendir. Bu durumda bageti ABD’deki şefin elinde bu- lunan koro hemen eskimiş teraneyi yeniden ses- lendirir. Siz de şaşkınlıkla sorarsınız: - O yapınca iyi oluyor da, biz yapınca neden kö- tü oluyor? İkisi de aynı değil mi? Sorunuz yanlıştır. Çünkü gerçekte ikisi de aynı şey değildir. Aralarında büyük fark vardır. Mazlum milletler arasından çıkmış olan TC’nin ulusalcılığının kılıcının çeliğine suyu, emperyalizme karşı savaşta veril- miştir. Yani ırk ve din temeline dayanmayan, dayan- masına da imkân olmayan, demokratik Türk ulusçuluğu antiemperyalisttir. Bu yüzdendir ki, em- peryalizmin işine gelmez ve onun tarafından sü- rekli, suçlanıp kınanır Bu gerçek o kadar açıktır ki, emperyalizmin biz- deki ajanları lümpen liberaller, zaman zaman ulusalcılığı suçlarken, birlikte antiemperyalist suç- lamaları da sıralarlar. Dünyanın egemenleri firmaların devleti olan ABD’nin ulusalcılığı ise emperyalisttir. ABD’nin ulu- salcılığı dünya hegemonyasını hedefler, bütün kay- nakların denetimini amaçlar, dünya nimetlerinin ço- ğunun onun topraklarına akmasını sağlamaya ça- lışır, gezegenimizi herkesten çok kirletir. Bu emperyalist görüşün Amerikanca’daki ifadesi şöyledir: - Amerika için iyi olan bütün dünya için de iyi- dir. Bu şekilde dile getirilen sloganı okurken, altın- da yatan anlamı kavramak gerek. Sloganın gerçek açılımı şudur: - Büyük global şirketler için iyi olan, bütün dün- ya için iyidir. ABD zaten büyük küresel şirketler de- mektir. Sanırım bu olguları bilince, gerçeği daha iyi gör- memiz mümkündür. Bütün dünyanın peşinden git- mek zorunda olduğu, “Amerika için iyi olan bütün dünya için iyi olduğuna” göre, Amerikan çıkarla- rına öncelik veren Amerikan ulusçuluğu iyidir. İyi- dir, çünkü o global büyük şirketlerin çıkarlarıyla ça- kışmaktadır. Ama mazlum ulusların ulusalcılığı dünya ça- pındaki büyük şirketlerin çıkarlarıyla çakışmamakta, çelişmekte veya çatışmaktadır. Onun için de bu antiemperyalist ulusalcılık kötüdür. Şimdi bizim lümpen liberallerin kimin borazan- lığını yaptıkları ve Soros ile aralarındaki ilişki da- ha açık biçimde çıkmıyor mu ortaya? asirmen@cumhuriyet.com.tr İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN namikzafer@yahoo.com CİHAN ORUÇOĞLU Ergenekon soruşturmasõ kapsa- mõnda Ankara’da gözaltõna alõnan Türk Metal Sendikasõ Genel Başkanõ Mustafa Özbek, araştõrmacõ Erhan Göksel ve gazeteci Ünal İnanç’õn da aralarõnda bulunduğu 5 kişi, Elazõğ Emniyet Müdürlüğü Özel Harekât Şube Müdürü Ayhan Atabek, An- talya Özel Harekât Şube Müdürlü- ğü’nde görevli bir emniyet amiri ile bir polis memuru ve Kahramanmaraş Emniyet Müdürlüğü Özel Harekât Şube Müdürlüğü’nde görevli 3 polis memuru, toplam 11 kişi uçakla önce- ki gece İstanbul’a getirildi. İstanbul Adliyesi’nde savcõlõk tarafõndan sor- gulanan Şõrnak’ta görevli Teğmen Emre B, Tuzla’da görevli olan jan- darma teğmenler Onur Ö. ve Teğmen Cihan A. tutuklanmalarõ istemiyle nö- betçi mahkemeye sevk edildi. Soruşturma kapsamõnda aranan Türk Metal Sendikasõ Başkan Yar- dõmcõsõ Pevrul Kavlak, dün öğle saatlerinde Türk-İş üyeleri ve avukatõ ile birlikte İstanbul Emniyet Müdür- lüğü’ne gelerek teslim oldu. Arandõ- ğõnõ televizyonlardan öğrendiğini söyleyen Kavlak, “Çay içmeye gel- dim. İfademe başvuracaklar sanı- rım” dedi. Ergenekon operasyonu kapsamõnda gözaltõna alõnan Türk Metal Sendikasõ Başkanõ Mustafa Özbek’in oğlu Haydar Özbek de Pevrul Kavlak’la birlikte emniyete geldi. Pavlak’õn teslim olmasõnõn ar- dõndan emniyetin bahçesinde açõkla- ma yapan Özbek, “Bu dalga bu ge- miyi batıracak ama dalga dalga ya- panları o dalga yutacak, içinde bo- ğulacaklar. Milleti susturmaya ça- lışıyorlar. Bir gün gelecek onları da iyi susturacaklar, konuşamaya- caklar” dedi. Türk Metal Sendikasõ Genel Baş- kanõ Mustafa Özbek’in avukatõ Mus- tafa Hisar, müvekkili için ek göze- tim süresi alõndõğõnõ belirterek, “Mü- vekkilimin susma hakkını kullan- ması yönünde kararımız var” dedi. Medyaya uyarı yazısı İstanbul Cumhuriyet Başsavcõ Ve- kili Turan Çolakkadı, Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’nde yaptõğõ açõkla- mada önceki gün düzenlenen ope- rasyonlar çerçevesinde polis ve mu- vazzaf subaylarõn da bulunduğu 25 ki- şinin gözaltõna alõndõğõnõ belirterek 2009’da gözaltõna alõnanlar için üçün- cü iddianame hazõrlanabileceğini söy- ledi. Soruşturmayõ yürüten 4 savcõnõn müşterek talebiyle mahkemeden alõ- nan izin doğrultusunda çeşitli illerde eşzamanlõ operasyonlar yapõldõğõnõ ifade eden Çolakkadõ’nõn Ergene- kon soruşturmasõnõn gizliliğinin ihlal edilmemesi için dün ulusal yayõn ya- pan basõn kuruluşlarõna da uyarõ ya- zõsõ gönderdiği öğrenildi. Yazõda, soruşturmanõn içeriğini yayõmlama- nõn, yapõlan operasyonlarla ilgili ba- zõ isimleri suçlamanõn, savcõ ve yar- gõçlar hakkõnda yorumlar yapmanõn, kanuni suç olduğu anõmsatõldõ. İstanbul Cumhuriyet Savcõlõğõ’nõn talebi doğrultusunda gözaltõna alõnan teğmenler Emre B, Onur Ö, Cihan A sorgulandõklarõ Merkez Komutanlõ- ğõ’ndan Beşiktaş’taki İstanbul Adli- yesi’ne getirildi. Şüpheliler savcõlõk tarafõndan tutuklanmalarõ istemiyle mahkemeye sevkedildi. Sıvas’ta 5 kişi serbest Ergenekon operasyonu kapsamõn- da önceki gün Sõvas’ta gözaltõna alõ- nan 9 kişiden 5’i serbest bõrakõlõrken Cumhuriyet Üniversitesi öğretim gö- revlilerinin makamlarõnõn aranmasõ tepki çekti. Tüm Öğretim Üyeleri Der- neği Genel Başkanõ Prof. Dr. Alpas- lan Işıklı, yapõlan aramanõn üniver- site özerkliği açõsõndan kabul edilemez olduğunu vurguladõ. Savcõlõk, Şõrnak ve İstanbul’da gözaltõna alõnan teğmenlerin tutuklanmasõnõ istendi 3 subay mahkemede GENELKURMAY: Bulunansilahlar konusunabüyük önem veriyoruz ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Genel- kurmay İletişim Daire Başkanõ Tuğgeneral Me- tin Gürak, Ergenekon soruşturmasõ kapsamõn- da tutuklanan Yarbay Mustafa Dönmez’in evinde çõkan mühimmat konusuna çok önem ver- diklerini belirterek “Bu konunun, soruşturma- nın netleşmesini her- kesten fazla biz istiyo- ruz” dedi. Genelkurmay, intihar eden emekli Albay Abdülkerim Kõrca hak- kõnda çõkan haberler ne- deniyle Star gazetesine yaptõrõmda bulunulmasõ için Gazeteciler Cemiye- ti ve Basõn Konseyi’ne başvurdu. Bu başvuru- nun sonucuna göre gaze- tenin akreditasyon duru- munun gözden geçirile- ceği belirtiliyor. Genelkurmay İletişim Dairesi Başkanõ Gürak, haftalõk basõn toplantõsõn- da, TSK’de yapõlan çalõş- malar hakkõnda bilgi ver- di, güncel konulara ilişkin sorularõ yanõtladõ. Gürak, geçtiğimiz günlerde inti- har eden emekli Albay Kõrca hakkõnda bazõ basõn yayõn organlarõnda yer alan haberlerle ilgili ola- rak Basõn Konseyi ve Ga- zeteciler Cemiyeti nez- dinde gerekli girişimde bulunulduğunu ve “yap- tırım uygulanmasının” talep edildiğini bildirdi. Gürak, Ergenekon kap- samõnda tutuklanan Yar- bay Dönmez’in evinde bulunan silah ve mühim- mat ile ilgili soruyu ya- nõtlarken “Bulunan silah ve malzemelerle ilgili konuya biz çok önem veriyoruz. Bu konunun, soruşturmanın netleş- mesini herkesten fazla biz istiyoruz” dedi. Bu çerçevede Genelkurmay tarafõndan yürütülen so- ruşturma ve incelemenin sürdüğünü anlatan Gü- rak, “kamuoyu ile pay- laşılabilecek bölümü ol- ması halinde paylaşıla- cağını” dile getirdi. Gürak, Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan ile Genelkurmay Başkanõ Or- general İlker Başbuğ ara- sõnda her hafta perşembe günü mutat görüşme ger- çekleştirilmesinin karar- laştõrõldõğõnõ kaydetti. Gü- rak, program uyuşmadõğõ için ilk mutat görüşmenin Cumhurbaşkanõ Abdul- lah Gül ile yapõlan gö- rüşme sonrasõna kaldõğõnõ belirterek bundan sonra önce Erdoğan, sonra Gül ile görüşmelerin sürece- ğini anlattõ. Gürak, PKK itirafçõsõna atfen çõkan ha- berlere ilişkin sorulara yargõ aşamasõnda olduğu için yanõt vermedi. Türk Metal Sendikasõ Genel Başkanõ Mustafa Özbek emniyette susma hakkõnõ kullananõrken, VERSO Araştõrma Şirketi sahibi Erhan Göksel, gazeteci Ünal İnanç’õn da bulunduğu 6 sendikacõ ve gazeteci ile 11 özel harekâtçõ ve polisten sorgusu tamamlananlarõn bugün mahkemeye çõkarõlmasõ bekleniyor. ‘Soruşturmahukuktanuzak’ErgenekonsoruşturmasõkapsamõndatutuklanmasõnõnardõndanserbestbõrakõlanProf.Küçük, soruşturmanõn polis kontrolünde yürüdüğünü, savcõlõk makamõnõn etkin görev almadõğõnõ söyledi İNSAN HAKLARI KOMİSYONU BAŞKANI ÜSKÜL, TOPU AİHM’YE ATTI AYŞE SAYIN ANKARA - Ergenekon operasyonu kapsamõnda tutuklanõp ağõr hastalõğõ ne- deniyle tahliye edildikten 5 gün sonra yaşamõnõ yitiren Kuddusi Okkır’õn ailesinin başvurusuna rağmen hareke- te geçmeyen TBMM İnsan Haklarõnõ İn- celeme Komisyonu’na Ergenekon tu- tuklularõndan başvuru yağmaya devam ediyor. Tutuklu sanõklardan eski Esenyurt Be- lediye Başkanõ Gürbüz Çapan, yazar Ergün Poyraz ve bir internet sitesinin sahibi de olan ekonomist Behiç Gür- cihan, “adil yargılama hakları ihlal edildiği” gerekçesiyle TBMM komis- yonuna başvurdular. Çapan’õn avukatõ Lütfiye Akpek yaptõğõ başvuruda, “Terör örgütü üyesi olmak ve örgüt adına faaliyette bulunmak” suçlarõnõn Ceza Muhakemeleri Kanunu’nda tu- tuklamayõ haklõ sayabilecek suçlar ara- sõnda bulunmadõğõnõ, tutukluluk halinin devamõna ilişkin gerekçelerin belirtil- mediğini ve müvekkilinin delil karart- ma ve kaçma tehlikesi bulunmadõğõnõ anlatarak, “Hiçbir haklı ve yasal ge- rekçe olmaması karşısında müvek- kilin tutuklu olarak yargılanmasının adil yargılanma hakkının ihlali an- lamına geleceği aşikârdır” görüşüne yer verdi.Yazar Ergün Poyraz ise CHP’li komisyon üyesi Ahmet Ersin aracõlõğõyla yaptõğõ başvuruda, “İplik- çi” adõnõ verdiği kitap taslağõnõn Cum- hurbaşkanõ Abdullah Gül, Başbakan Tayyip Erdoğan ve Maliye Bakanõ Ke- mal Unakıtan ve aileleri hakkõnda ka- muoyunun bilmediği bazõ konularõ bel- geleriyle açõkladõğõ için cezaevinden çõ- karõlmadõğõ iddialarõ konusunda Adalet Bakanlõğõ’ndan bilgi istenmesini istedi. Komisyon Başkanõ Zafer Üskül, Poy- raz’õn başvurusuyla ilgili Adalet Ba- kanlõğõ’na yazõlõ başvurarak bilgi iste- di. Üskül, Gürcihan ve Çapan’õn baş- vurularõyla ilgili ise anayasa gereği komisyonlarõnõn “tutuklama kararını etkileyecek veya değiştirecek işlem yapmasının mümkün olmadığını” savunarak, “Tutuklama kararının adil olmadığını düşünüyorsanız, iç hukuk yollarını tamamladıktan son- ra AİHM’ye başvurun” tavsiyesinde bulunmakla yetindi. ‘FEVKALADE RAHATSIZIZ’ ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Türkiye İşveren Sendikalarõ Kon- federasyonu (TİSK) ve Türkiye Metal Sanayi- cileri Sendikasõ (MESS) Yönetim Kurulu Baş- kanõ Tuğrul Kudatgo- bilik, Türk-İş Başkanõ Mustafa Kumlu’ya mektup göndererek Türk Metal Sendikasõ Başka- nõ Mustafa Özbek ve sendika yöneticilerine yönelik uygulamaya tep- ki gösterdi. Kudatgobi- lik, “Sendika üyeleri- nin maruz kaldığı, usul ve sistem dışı davranış ve bir sivil toplum ör- gütüne karşı gösteri- len tavır, hem TİSK hem de MESS yöneti- cileri olarak bizleri fev- kalade rahatsız etmiş- tir” açõklamasõnõ yaptõ. TİSK Başkanõ Tuğ- rul Kudatgobilik, Kum- lu’ya hitaben yazdõğõ mektupta, uygulamalarõ “sosyal barışı etkileye- cek boyutta, ülkenin ekonomik olarak geç- mekte olduğu hassas devrede, istikrarın de- vamına karşı bir me- sele olarak gördükle- rini” belirtti. Adaletin hõzla tecelli etmesi için bütün çaba- nõn gösterilmesi ve is- tikrarõn bir an evvel sağ- lanmasõnõn en büyük beklentileri olduğuna işaret eden Tuğrul Ku- datgobilik, “TİSK ve MESS camiası olarak, 2 Temmuz 2008 günü aynı muameleye ma- ruz kalan Ankara Ti- caret Odası Başkanı- mız Sayın Sinan Ay- gün için gösterdiğimiz duyarlılığı, Türk-İş’in üyesi ve en büyük işçi sendikası Türk Metal ve onun değerli baş- kanı ve arkadaşları için de gösteriyor, üzüntülerimizi ve geç- miş olsun dileklerimi- zi iletiyoruz” dedi. TİSKVEMESS’TEN MustafaÖzbek’edestek Yeşil ve Çatlı Ergenekon dosyasında Kamuoyunda Susur- luk bağlantõsõ sõk sõk tar- tõşõlan Ergenekon soruş- turmasõnda Abdullah Çatlı ve “yeşil” kod ad- lõ Mahmut Yıldırım’õn birlikte yargõlandõğõ çete dosyasõ Ergenekon sav- cõlarõna gönderildi. Ergenekon soruştur- masõnõ yürüten savcõlar, Bakõrköy 4. Ağõr Ceza Mahkemesi’nden Ab- dullah Çatlõ ve Mahmut Yõldõrõm’õn yargõlandõğõ dosyayõ istedi. Talebi uygun bulan Ağõr Ceza Mahkemesi dava dos- yasõnõ Ergenekon sav- cõlarõna gönderdi. Su- surluk’taki kazadan 7 yõl sonra açõlan davada, İranlõ uyuşturucu ka- çakçõlarõ Lazım Esmai- li ve Asker Simtko’nun, Çatlõ ve Yõldõrõm tara- fõndan fidye için kaçõr- larak öldürüldüğü iddia ediliyor. İstanbul Haber Servisi - Ergenekon so- ruşturmasõ kapsamõnda tutuklanan ve ön- ceki gün serbest bõrakõlan Prof. Dr. Yalçın Küçük, “Ergenekon soruşturması Türk ordusunun kökünü kazımaya yönelik bir operasyona dönüştü” dedi. Tahliye olmasõnõn ardõndan gazetecilerin sorularõnõ yanõtlayan Prof. Küçük, soruş- turmanõn polis kontrolünde yürüdüğünü be- lirterek, savcõlõk makamõnõn etkin görev al- madõğõ eleştirisinde bulundu. Soruşturma- nõn geldiği noktanõn hukuktan uzak bu- lunduğunu belirten Küçük, şöyle konuştu: “En acı olan nokta, benim tutuklanmam dahil, ortada bir etkin bir savcılık ma- kamı göremiyorsunuz. Her şey emni- yette. Bana çok fazla Ergenekon’dan bahsetmediler. Çok acı bir şekilde, Naz- lı Ilıcak’ın yazılarından benim Kemalist olmadığım iddiasını gösterdiler. O kadar telefonlarımızı dinlemişler, her şeyimi- zi dinlemişler. Hiçbir sıkılma yok. Sadece telefon konuşmaları soruldu. Şu an ge- linen nokta Ergenekon eşittir Türk or- dusu; Türk ordusunun da örgütü PKK. Dolayısıyla dava, net bir şekilde Türk or- dusunun kökünü kazımaya yönelik bir operasyona dönüştü. Herkes çok moralli daha genç görünüyor. Tolon Paşa ve Ve- li Paşa televizyondan göründüğünden da- ha genç.” SKY Türk Televizyonu’nda Gürkan Hacır’õn sunduğu “Şimdiki Zaman” prog- ramõna konuk olan Küçük, şunlarõ söyledi: ‘Amerikan kelepçesi mi?’ Ben savcı görmedim. Savcılık maka- mında iki insanla memleket meseleleri üzerine sohbet ettik. Gittik, çok yakışıklı yüzbaşı, bizim arkadaşları dizmişler, cezaevi arabasıyla başka cezaevine gön- derecekler. Çok müteessir arkadaşlar. Ben o zaman dedim ki ‘Komutan bize Amerikan kelepçesi mi takõyorsunuz. Ben Amerikan kelepçesi istemem.’ Komutan çok güzel söyledi. Kelepçe üzerine güzel bir bilimsel konferans verdi. ‘Amerikan kelepçesi Amerika gibi kalleştir. Buraya ko- yarsõn, koyduğun zaman bilmiyorsun, bu elin oynadõğõ zaman o kelepçe kendiliğin- den bileğini sõkar.’ Ben Mustafa Kemal’in ‘Beni Türk doktorlarõna emanet ettiği gibi, bana Türk kelepçesi verin’ dedim. AKP Kürtlere gidiyor Şimdi, ilk defa Tuncer Paşa çıktı te- levizyonlara, bu orduya karşıdır dedi, bu 28 Şubat’ın intikamıdır dedi. Eski Genelkurmay Başkanı Kıvrıkoğlu, o da orduya karşıdır dedi. Gözaltına alınan ve tutuklanan subaylarnı çoğu PKK ile savaşmış insanlar, ödül almış insanlar. Burdan şunu anlarız. AKP Kürtlere gi- decek, bakın Atilla Uğur Albay içerde, Levent Albay içerde, Kerim Kõrca Albay, kaçtı. Bu ortaya çıktı. Bunda benim ro- lüm var mı? Hayır, benim alınmamla ortaya çıktı. ‘Bombalar ekiliyor’ Şimdi sağa sola bomba ekiliyor. Kimin tarafından ekildiğini bilmiyoruz. Bu memlekette ne oluyor? Türk ordusu müdahele etmek için bomba atılmasına mı muhtaç? Onların, İbrahim Şahin’in yaptıklarını, hangi ilişkiyle, benimle ya da Tuncer Paşa’yla bağlayabiliyorsun. Böyle bir torba dava nerde çıktı. ‘Devrim sebebi’ Bu ülkede kaos var. Bir erkek bir kız beraber yürürken, bir adam geliyor, er- keği öldürüyor, kızın ırzına geçiyor. Daha fazla bir devrim sebebi olamaz. 15. yüzyılda Türkiye. TSK’nin müdahale et- mesi için sebebe ihtiyacı yok. Şükrede- lim ki ordu müdahele etmek istemiyor.Yalçın Küçük. Genelkurmay İletişim Daire Başkanõ Tuğgeneral Gürak, intihar eden emekli Albay Kõrca hakkõnda çõkan haberler nedeniyle Star gazetesine yaptõrõmda bulunulmasõ için Gazeteciler Cemiyeti ve Basõn Konseyi’ne başvuruda bulunulduğunu açõkladõ.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear