Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
23 OCAK 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
7 Gün Sonra..
Yerel seçimlerin takvimi işliyor. 29 Mart’ta oy kul-
lanacak olan seçmenler için muhtarlıklarda ikinci kez
asılan seçmen kütükleri de 30 Ocak günü indirilecek.
Öylece bu kütükler doğrusu yanlışı, fazlası ve eksiği
ile kesinleşmiş olacak.
O nedenle seçmenlerin, oy vermek için gittikleri
sandıklarda demokratik haklarını kullanamadan dön-
memeleri ya da kendi yerlerine başkalarının o hakkı
kullanmaya kalkmasını önlemek için kütükleri denet-
lemeleri gerekiyor.
CHP İstanbul İl Örgütü’nün, o denetimi kolaylaş-
tırmak amacıyla internet aracılığı ile seçmenlere sağ-
ladığı olanaktan yararlananlar, bu mekanizmanın faa-
liyete geçirildiği ilk gün, 4 bin sahte seçmeni sap-
tamışlar.
Bu yeni kanıt bile, yargı denetiminden uzak olarak
hazırlanan seçmen kütüklerine karşı, muhalefet par-
tilerinin gösterdiği tepki ve ileri sürdükleri çözüm öne-
rilerinde ne kadar haklı olduklarını gösteriyor.
Özellikle bu köşede iki kez kendisinden söz etti-
ğim Eskişehir Milletvekili Tayfun İçli’nin, kütükle-
rin yargının denetim ve gözetiminde hazırlanmasını
sağlayan Seçimlerin Temel Hükümleri Hakkında-
ki Yasa’yı değiştiren AKP çoğunluğuna karşı yürüt-
tüğü hukuk savaşımının son durumunu okurlarımla
paylaşmak istiyorum.
Bakanlık savunma yapmamış
İçli, “hem milletin vekili, hem de vatandaş olarak”
konuyu yargıya taşımak amacıyla iki hafta önce Da-
nıştay 10. Dairesi’ne başvurdu. Yasa ile ilgili olarak
İçişleri Bakanlığı’nın genelgesinin iptalini istemekle
yetinmedi. Kütüklerin hazırlanmasını yargıdan, yani
Yüksek Seçim Kurulu’ndan alarak yürütme erkine,
yani İçişleri Bakanlığı’na veren 33 ve 35’inci mad-
delerde yapılan değişikliğin anayasaya aykırılığının
dikkate alınmasını da talep etti.
10. Daire’nin bu istemler karşısında, davalı İçişleri
Bakanlığı ile Yüksek Seçim Kurulu’ndan istediği ya-
nıtların on beş günlük yasal sürenin dolmasına kar-
şın gönderilmediği anlaşılıyor.
‘Asıl olan anayasaya aykırılıktır’
İçişleri Bakanlığı, yasanın kendisinden beklediği
yanıt hakkını niçin kullanmıyor? Her demokratik ül-
kede, yargı denetim ve gözetiminde yapılan seçim-
lerin,1950’den bugüne kadar ülkemizde de geçerli ol-
duğunu bile bile son değişiklik ile yaralanmış olması
karşısında minareyi nasıl kılıfa sokacağını anlatama-
yacağını Bakanlık Hukuk Müşavirleri de elbette bili-
yor olmalılar.
DSP milletvekili Tayfun İçli, bir yandan Danıştay ka-
pısında başvurusunun sonucunu izlerken; öte yan-
dan parlamentoda da görevini yürütüyor. O amaçla
da geçen salı günü Meclis Genel Kurulu’nda İçişleri
Bakanı Beşir Atalay’ın seçmen kütükleri ile ilgili açık-
lamasından sonra söz alarak, Atalay’ın savunduğu
yasa değişikliklerinin anayasaya aykırılığını bir kez
daha yineledi.
Tayfun İçli, değişiklik sonunda yetkisi elinden alın-
masına sessiz kalan Yüksek Seçim Kurulu’na sitem
etti. Konunun muhatabının YSK olması gerekirken İç-
işleri Bakanı’nın parlamento kürsüsünden işlemleri
savunmuş olmasının bile, sistemin yargı denetimin-
den çıkarıldığını kanıtladığını söyledi.
“Seçmen kütükleri şaibeli midir, değil midir? Tavuk
kümeslerine seçmen yazılmış mıdır, yazılmamış mı-
dır? Mezar taşlarındaki isimler var mıdır, yok mudur?
Kısıtlılar, akıl hastaları oy kullanacak mıdır meselesi ay-
rı bir tanışma konusudur.
Asıl olan anayasaya aykırılık konusudur. Bu olay
anayasaya aykırıdır. Dünyanın her yerinde seçimler
yargının denetimi ve gözetiminde yapılır. Ama bugün
görüyoruz ki bizde yargı denetiminde değil, İçişleri Ba-
kanlığı’nın denetiminde yapılıyor. İşte bu, anayasaya
aykırıdır” dedi.
TBMM’nin geçen salı günkü tutanaklarında Tayfun
İçli’nin, öncelikle devleti oluşturan organları ayakta
tutmakla sorumlu olanlara düşen görevleri tazele-
mek amacıyla söylediği şu sözler de var:
“Bu seçmen kütüklerine dayalı olarak yapılacak se-
çimlere gölge düşecektir. Devlet, seçimlerin güven
içinde yapılmasını temin etmekle yükümlüdür. Dev-
letin içinde de yalnız yürütme organı değil, yasama or-
ganı değil, yargı organı da devletin içinde o seçimle-
rin güvenle yapılmasıyla yükümlüdür. Bu yükümlülü-
ğü ortadan kaldıracak düzenlemeler, ülkeye de de-
mokrasiye de zarar getirir.”
Son söz yargıda artık. Başka bir deyişle de Danış-
tay 10. Dairesi’nin vereceği kararda.
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
HATİCE TUNCER/
HİLAL KÖSE
Ergenekon davasõnda savunma-
sõnõ yapan tutuklu sanõk İşçi Parti-
si Genel Başkanõ Doğu Perinçek,
gladyonun bir numarasõnõn Cum-
hurbaşkanõ Abdullah Gül, iki nu-
maranõn Recep Tayyip Erdoğan,
üç numaranõn ise Fethullah Gülen
olduğunu iddia etti.
İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkeme-
si’nce Silivri Cezaevi’nde görülen
Ergenekon davasõnõn 40. oturumunda,
savunmasõna başlayan Doğu Perinçek,
savcõlarõn kendisine hukuka uysun
uymasõn her tür soruyu yöneltebile-
ceklerini, avukatlarõnõn da itiraz et-
meyeceğini belirtti. Ergenekon so-
ruşturmasõnõ ABD devleti otoriteleri-
nin yönlendirdiğini iddia eden Perin-
çek, mahkeme heyetine “Genelkur-
may Başkanı’nı da mı içeri tıka-
caksınız, ki tıktınız. Bu operasyon-
larda 13. Ağır Ceza Mahkeme-
si’nin de ağır sorumluluğu vardır.
Türk vatanseverliğine karşı so-
rumluluğunuz var. Tarihe böyle
geçeceksiniz” diye seslendi. Emekli
Albay Abdülkerim Kırca’nõn cena-
ze törenine gönderme yaparak kahra-
manlarõn al bayraklara sarõlõ tabutla-
rõ önünde selam durulduğunu anlatan
Perinçek, “Yaşarken dursaydınız.
Hapistekilerin önünde selam durun.
İkiyüzlü bir şekilde kara gözlükle-
ri takıp selam durmayın. İntihar
eden Abdülkerim Kırca değildir. Bir
millet, bir devlet intihar etmektedir.
Boyun eğenler, milli devletin yok ol-
masına küçük kaygılarla gereğini
yapmayanlardır. Kırca’nın arka-
sından ağlamıyoruz. Katledilen
bir Cumhuriyet’tir, Türk milleti-
dir” diye konuştu. “Atatürk’ü boğu-
yorsunuz” diyen Perinçek şöyle de-
vam etti:
“Bu ideolojik iklimdir. Bunda si-
zin de payınız var. Ben şikâyette bu-
lunmuyorum. Bu duruma gelin-
mesinde bizim de sorumluluğumuz
var. Biz bu hükümeti devirememi-
şiz, yazıklar olsun bize. Ergenekon
sürecini durduramamışız. Yazıklar
olsun bana.”
‘Omurga Tuncay Güney’
Perinçek, “Apo’ya dokunan yanı-
yor” diyerek, “Apo’yu getiren Albay
Levent Göktaş’ı, Apo’yu ilk sorgu-
layan Albay Atilla Uğur’u, MGK Ge-
nel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kõ-
lõnç’ı gözaltına alıyorlar, tutuklu-
yorlar. Genelkurmay da kapalı ka-
pılar ardında ricalarda bulunuyor.
PKK’nin yasal partisi DTP’nin baş-
kanı Ahmet Türk ‘Yõlanõ yaralõ bõ-
rakmayõn başõnõ ezin’ diyor. İddia
makamı PKK ile işbirliği yapıyor.
Bugün, PKK ve ABD, savcılık ma-
kamını destekliyor. Savcı Zekeriya
Öz’ün arkasında ABD ve PKK var.
Bugün ABD hukuku geçerlidir” di-
ye konuştu. Ergenekon davasõnõn “is-
keletini, omurgasının, çekirdeği-
nin” Tuncay Güney’in mülakatõna da-
yandõğõnõ anlatan Perinçek “Bu da-
vaya ille bir isim takılacaksa, ‘Tun-
cay Güney Davasõ’ demek yerinde
olurdu. Çekin bu omurgayı, iddia-
name bir et yığını gibi yığılır kalır.
Tuncay Güney’i çıkartınız bu dava
dosyasından, örgüt kalmaz” dedi.
‘Meczup değil!’
Türk milletini televizyonlarõ başõna
kilitleyen Tuncay Güney için “kos-
koca Genelkurmay başkanlarının
meczup” dediğini belirten Perinçek
“İşte en büyük yanılgı buradadır.
Bir meczup, bir hokkabaz Türki-
ye’yi parmağında oynatabilir mi?
Bir millet, deli saçmalarıyla maka-
raya sarılabilir mi? Savcılıklar, tu-
tuklama makamları, bir meczu-
bun esiri haline düşer mi? Bir mec-
zubun şemasını MİT resmi belge ha-
line getirip 2002 yılından itibaren
devlet içindeki darbe ve tertiplerde
kullanır mı” diye sordu. İddiana-
menin, tutuklamalarõn Tuncay Gü-
ney’in eseri olduğunu, ancak bu “de-
li saçmaları”nõn savcõ Zekeriya Öz ve
ekibi tarafõndan iddianame haline ge-
tirildiğini söyleyen Perinçek, kasette
izlenen Tuncay Güney’in, aslõnda
Zekeriya Öz, 2006’da ‘ulusalcı dal-
ganın üzerine gidin’ fetvasõnõ veren
Fethullah Hoca, ‘delillendirin, sav-
cıları bulun, onları tutuklayın’ tali-
matõ veren Abdullah Gül, ‘davanın
savcısıyım’ diyen BOP Eşbaşkanõ
Tayyip Erdoğan ile BOP Eşbaşka-
nõ’na bu görevi veren ABD Başkanõ
Bush’un birbirlerine dönüşen silüet-
leri olduğunu savundu.
‘NATO’dan çıkılsın
gladyo çözülür’
Hayatõ boyunca gladyonun karşõ-
sõnda olduğunu söyleyen Perinçek,
“NATO’dan çıkalım gladyonun
kökü kazınır. Gladyonun bir nu-
marası Abdullah Gül, iki num-
arası Tayyip Erdoğan, üç numarası
Fethullah Gülen’dir. Bunları is-
patlayacağım. NATO’dan çıkılır-
sa Uğur Mumcu cinayeti, Maraş
olayları, Sıvas Madımak olayı gi-
bi olayların ülkemizde yaşanmaz.
PKK ve Hizbullah kalmaz” dedi.
Bu davanõn Türkiye’nin en temiz in-
sanlarõna açõlmõş bir dava olduğunu
söyleyen Perinçek, “Benim suçum
da Atatürk devrimlerini taammü-
den savunmak. Beni bunun için
yargılıyorsunuz” dedi.
Duruşmanõn öğleden sonraki bölü-
münde savunmasõna devam eden Pe-
rinçek hakkõnda 21 madde suçlama ol-
duğunu bunlarõn “yalan, uydurma ve
iftira” olduğunu söyledi.
Abdullah Öcalan ile yaptõğõ görüş-
meden dolayõ yargõlandõğõnõ ve bera-
at ettiğini anlatan Perinçek şöyle de-
vam etti: “PKK, 1980’e kadar Tür-
kiye solunu ezmek için kullanılmış-
tır. 1980’e kadar benim genel baş-
kanı olduğum Türkiye İşçi Köylü
Partisi önderleri bir bir PKK tara-
fından öldürülmüştür. PKK’yi
Amerika’nın merkezinde olduğu
gladyo kurmuştur. Canım arkada-
şım Uğur Mumcu bu izi keşfettiği
için öldürülmüştür. Daha sonra
PKK’yi Suriye istihbarat örgütü
Muhaberat yönetmiştir. Ameri-
ka’nın Irak’ı işgalinden sonra ise
PKK Amerikancı oldu.”
Operasyona tepki
Dünkü gözaltõlarõ değerlendiren Pe-
rinçek, “Türk Metal-İş Genel Baş-
kanı Mustafa Özbek kimdir? Va-
tanın bütünlüğünden yana olmak
suç haline getiriliyor. PKK, Erge-
nekon soruşturmasını destekliyor.
Bizi buraya kapatan gladyonun
PKK ile işbirliği bu” diye konuştu.
Kamuoyuna gösterilmeyen Erge-
nekon şemasõnda eski Genelkurmay
Başkanõ Hüseyin Kıvrıkoğlu’nun 1
numara olarak yer aldõğõnõ ve iddia-
namede alçakça suçlamalar olduğunu
belirten Perinçek, bunun Türk ordu-
suna karşõ açõlan büyük psikolojik
savaşõn parçasõ olduğunu anlattõ.
İddianamede Cumhuriyet gazetesi-
ni ele geçirme planlarõ yapmakla suç-
landõğõnõ ifade eden Perinçek, iddia-
namede İlhan Selçuk ile birlikte ör-
gütün yayõn ve tasõrõm bölümünü yö-
netmekle suçlandõğõnõ hatõrlatarak
“Niye Cumhuriyet’i ele geçireyim.
Zaten İlhan Selçuk’un elinde. Ama
bu isimlerin, Kıvrıkoğlu’nun, İl-
han Selçuk’un suçlanması lazım. Bu
nedenle bu yalanlar iddianameye
konulmuş” dedi.
Hakkõndaki iddialarõ tek tek açõkla-
yan Perinçek, “Ergenekon’un Yeni-
den Yapılanma” belgesini Bilecik’te
yapõlan toplantõda yazdõklarõ iddiasõ-
nõn uydurma olduğunu söyledi.
Davada temiz insanlarõn kirli in-
sanlarla aynõ sepete konduğunu kay-
deden Doğu Perinçek, “Temiz ol-
mak ABD’nin Irak’ı ve Türkiye’yi
parçalamasına direnmek, Atatürk
devrimi hedefine bağlanmak ise bu
dava, tam hedefine yönelmiştir.
Herkes uyanmalı ve büyük tertibi
görmelidir” dedi.
Perinçek’in saat 16.00 sõralarõnda yo-
rulduğunu ifade etmesi üzerine mah-
keme heyeti duruşmayõ bugün saat
09.30’a erteledi.
İşçi Partisi Genel Başkanõ Doğu Perinçek, Ergenekon davasõ kapsamõnda yaptõğõ
savunmasõnda “Gladyo’nun bir numarasõ, Cumhurbaşkanõ Gül, iki numarasõ Başbakan
Erdoğan, üç numarasõ ise Fethullah Gülen’dir” dedi. Perinçek, mahkeme heyetine de “Türk
vatanseverliğine karşõ sorumluluğunuz var. Tarihe böyle geçeceksiniz” diye seslendi.
Kumlu,hükümetleyapõlacaktoplantõyaoperasyondakigelişmelernedeniylekatõlmayacağõnõbildirdi
‘Üçlü danışma’ ertelendiANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- İşçi, işveren ve hükümet yetkilileri-
nin dün bir araya gelerek küresel ge-
lişmeler karşõsõnda çalõşma hayatõnõ
değerlendirecekleri “Üçlü Danışma
Kurulu Toplantısı”, Ergenekon so-
ruşturmasõ nedeniyle 28 Ocak Çar-
şamba gününe ertelendi.
Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Ba-
kanõ Faruk Çelik, bakanlõkta yaptõ-
ğõ açõklamada, daha önce taraflarla
“Üçlü Danışma Kurulu”nun dün
toplanmasõ kararõ aldõklarõnõ anõmsa-
tarak Türk-İş Genel Başkanõ Musta-
fa Kumlu’nun Ergenekon soruştur-
masõ kapsamõnda yaşanan gelişmeler
dolayõsõyla, Hak-İş Başkanõ Salim
Uslu’nun da “rahatsızlığı” nedeniy-
le toplantõya katõlamayacağõnõ bildir-
diğini söyledi.DİSK Genel Başkanõ
Süleyman Çelebi ile TİSK Genel
Başkanõ Tuğrul Kudatgobilik’ten
konuyla ilgili çalõşmalarõnõ aldõklarõ-
nõ ve kõsa bir değerlendirme yaptõk-
larõnõ kaydeden Çelik, toplantõyõ 28
Ocak Çarşamba gününe ertelemeye
karar verdiklerini bildirdi.
Türk-İş Genel Başkanõ Mustafa
Kumlu, Türk Metal Sendikasõ Genel
Başkanõ Mustafa Özbek’in gözaltõ-
na alõnmasõna ilişkin Özbek’in Bey-
sukent’teki evinin önünde yaptõğõ
açõklamada, “Biz yargının bağım-
sızlığı ve hukukun üstünlüğünün
her şeyden önemli olduğuna inanı-
yoruz” dedi. Kumlu, “Özbek ile gö-
rüşüp görüşmediği” sorusuna
“Görüştüm” diye karşõlõk verdi.
“Ergenekon soruşturmasının mu-
halifleri susturmaya yönelik hale
geldiği eleştirileri konusunda ne
diyorsunuz” sorusunu Kumlu, “Bi-
lemiyoruz. Gerçeği bir görelim. Şu
anda yorum yapmak yanlış olur.
İnanıyoruz ki hukukun üstünlüğü
ve bağımsız yargı neticeyi ortaya
çıkaracaktır” diye yanõtladõ.
Ergenekon soruşturmasõ kapsa-
mõnda düzenlenen 11. dalgada yaşa-
nan gözaltõlara diğr tepkiler şöyle:
? Tek Gıda-İş Genel Başkanı ve
Türk-İş Genel Sekreteri Mustafa
Türkel: Dalga dalga yaşanan geliş-
meler en fazla adalet duygusunu ren-
cide etmiş ve faşizmin koşar adõm gel-
diği endişelerini pekiştirmiştir.
? Eğitim-Sen İstanbul 1 No’lu Şu-
be Başkanı Yunus Öztürk: Türk
Metal-Sen Sendikasõ’nõn işçi çõka-
rõmlarõna karşõ gösterdiği tepkinin ar-
dõndan “Ergenekon operasyonunun
11. dalgası” ile genel başkanlarõ ve yö-
neticilerinin gözaltõna alõnmasõ çok şa-
şõrtõcõ.
? Çağdaş Gazeteciler Derneği
Başkanı Ahmet Abakay: Ergene-
kon davasõ süreci, basõn üzerinde,
kitle örgütleri ve genel olarak da hal-
kõn üzerinde baskõ, yõldõrma ve kor-
kutma hareketine dönüşmüştür.
? Türkiye Haber-İş Sendikası
Genel Başkanı Ali Akcan: Muhale-
fetin susturulmasõ ve baskõlarla gözü-
müzün korkacağõ falan yok.
? Türk Harb-İş Sendikası Genel
Başkanı Ahmet Kalfa: Hukukun üs-
tünlüğüne inanõyorum, adaletin en
kõsa sürede tecelli etmesini umuyoruz.
Bu arada Türk-İş Başkanlar Ku-
rulu pazartesi günü Ergenekon gün-
demiyle olağanüstü toplanacak.
İstanbul Haber Servisi- İşadamõ Üzeyir Garih’i
öldürdüğü gerekçesiyle müebbet hapis cezasõna çarp-
tõrõlan Yener Yermez’in Ergenekon soruşturmasõ
kapsamõndaki sorgusu tamamlandõ. Yermez’in avukatõ
Mustafa Yalçınkaya da dün gözaltõna alõndõ.
İstanbul 14. Ağõr Ceza Mahkemesi, 19 Ocak’ta Ye-
ner Yermez’in “Ergenekon soruşturması kapsa-
mında bilgisine başvurulmak üzere hükümlü bu-
lunduğu Kırıkkale Cezaevi’nden çıkarılarak 4
gün boyunca İstanbul’daki bir cezaevinde geçici ola-
rak kalabileceğine” karar verdi. Kararõn ardõndan hü-
kümlü Yener Yermez, İstanbul Adliyesi’nden Metris
Cezaevi’ne götürüldü. 20 Ocak günü de İstanbul Em-
niyet Müdürlüğü’ne getirilen Yermez’in Ergenekon
soruşturmasõ kapsamõnda “tanık” sõfatõyla ifadesinin
alõndõğõ belirtildi. Yermez, Terörle Mücadele Şube Mü-
dürlüğü’nde savcõ Zekeriya Öz ve uzman emniyet mü-
dürleri tarafõndan sorgusunun tamamlanmasõnõn ar-
dõndan dün Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne getirildi.
Yermez burada, Ergenekon soruşturmasõnõ yürüten sav-
cõlardan Fikret Seçen’e ifade verdikten sonra Üzeyir
Garih cinayetinden hüküm giydiği için kaldõğõ Kõ-
rõkkale Cezaevi’ne geri gönderildi. Savcõ Seçen’in, so-
ruşturma kapsamõnda Yermez’in bilgisine başvurdu-
ğu belirtildi. Bu arada Yermez’in avukatõ Mustafa
Yalçınkaya da dün Vergi Yasasõ’na muhalefet su-
çundan hakkõnda arama kararõ bulunduğu gerekçesiyle
Emniyet’e gelişinde gözaltõna alõndõ.
Taraf,gizli
tanõğõtanõyormuş
İstanbul Haber Servisi - Taraf gazetesinin bi-
rinci sayfasõnda manşetten verdiği “Gizli tanığa
mermi yağdı” haberi, gazetenin yayõn hayatõna
başladõğõ günden bu yana tartõşõlan “kimler tara-
fından yönlendirildiği ve bilgilendirildiği” soru-
larõnõ bir kez daha gündeme getirdi.
Taraf’õn Ankara çõkõşlõ haberine göre, Ergene-
kon davasõnõn “Tanık Koruma Programı”na
alõnmayan gizli tanõğõ, kirli ilişkilerini deşifre etti-
ği Ergenekon’un kendisini öldürtmek istediğini
öne sürdü. Haberde, Aksaray yakõnlarõnda farlarõ-
nõ söndürerek kendisine yaklaşan bir minibüsten
üzerine 3 el ateş açõldõğõnõ belirten gizli tanõk,
“Mermiler çok yakınımdan geçti” dedi. Gizli ta-
nõğõn, emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün yeraltõ
dünyasõndaki “kardeşlerinin” peşinde olduğunu
söylediği kaydedildi. Haberde, gizli tanõğõn; can
güvenliği nedeniyle isminin ve iddianamedeki kod
numarasõnõ gizli tutulmasõnõ istediği belirtildi.
Gizli tanõğõn, başõna gelen bu olaydan sonra Erge-
nekon savcõlarõ Zekeriya Öz ve Nihat Taşkın’a
anlatmak istediği, ancak savcõlara ulaşamadõğõ,
ifade verdiği savcõlardan birinin “Bir şey olursa
gereğini yaparız” dediği ifade edildi. Gizli tanõ-
ğõn neden Taraf gazetesine ulaşarak bu bilgileri
verdiği, gazetenin de “gizli tanığı” nasõl tanõyõp
sözlerini güvenilir bularak manşetine kadar taşõğõ-
dõ sorularõ kafalarõnõ karõştõrdõ.
Haberde ayrõca, gizli tanõğõn “gizli tanıklıktan
vazgeçmeyi düşünmediği, can güvenliği sağlan-
mazsa yurtdışına çıkabileceği” ifade edildi.
‘Gladyonun1numarasõGül’
İP lideri Doğu Perinçek savunmasõnda ‘NATO’dan çõkalõm gladyonun kökü kazõnõr’ dedi
Yermez’in sorgusu tamamlandõ
Garih’i öldürdüğü gerekçesiyle müebbet hapse mahkûm olan Yermez, Kırıkkale Cezaevi’ne geri gönderildi.
ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI
TRT’ye Güney
soruşturması
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara
Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, “Büyüteç” adlõ progra-
ma, Tuncay Güney’in konuk olarak katõlmasõyla
ilgili olarak, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin
ile programõn yapõmcõ ve yöneticisi hakkõnda so-
ruşturma başlattõ.
Memur Suçlarõ Soruşturma Bürosu’nca yürütü-
lecek soruşturma kapsamõnda, RTÜK Başkanlõ-
ğõ’na yazõ yazõlarak programõn, Güney’in konuk
olarak katõldõğõ bölümlerinin görüntüleri istene-
cek. Soruşturmanõn ilerleyen aşamalarõnda, Şahin
ile programõn yapõmcõ ve yöneticisinin ifadeleri-
ne başvurulup başvurulmayacağõna karar verile-
cek. İşçi Partisi Merkez Karar Kurulu Üyesi ve
Ankara İl Başkanõ Sefa Koçoğlu, Şahin ile prog-
ramõn yapõmcõ ve yöneticisi hakkõnda, suç duyu-
rusunda bulunmuştu. TRT Genel Müdürlüğü ise
yaptõğõ yazõlõ açõklamada, konuyla ilgili basõn ya-
yõn organlarõnda yanlõş yorumlar yapõldõğõnõ sa-
vunarak genel müdürün yargõlanmasõnõn Başba-
kan’õn iznine bağlõ olduğunu belirtti. Açõklama-
da, “Yöneticilerimiz ve çalışanlarımız, idare-
nin ve yargı organlarının vereceği tüm karar-
lara her zaman saygılı olacaktır.” denildi.
GATA’YA SEVKEDİLMESİ İSTENDİ
Baro, Tolon
için başvurdu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara
Barosu Başkanõ Ahsen Coşar, Ergenekon soruş-
turmasõ kapsamõnda tutuklu bulunan emekli Or-
general Hurşit Tolon’un acilen Haydarpaşa GA-
TA’ya sevkedilmesi için İstanbul Cumhuriyet
Başsavcõlõğõ’na başvurdu.
Coşar, İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na
gönderdiği yazõda, Tolon’un Ankara Barosu’ndan
sevkine ilişkin yardõm talebinde bulunduğunu be-
lirterek şunlarõ kaydetti: “Adli Tıp Kurumu Ka-
nunu’nun 2. maddesi hükmü gereğince Adli
Tıp Kurumu’nun görevi, mahkemeler ile hâ-
kimlikler ve savcılıklar tarafından gönderilen
adli tıpla ilgili konularda bilimsel ve teknik gö-
rüş bildirmektir. Gerek buna, gerekse somut
olayda anılan kurum tarafından verilen görüş-
te emekli Orgeneral Hurşit Tolon’un Haydar-
paşa GATA’ya sevk edilmesinin uygun bulun-
masına göre, bu yönde işlem tesisi gerekir ka-
nısındayız... Tolon’un talebi doğrultusunda
Haydarpaşa Gülhane Askeri Tıp Akademi-
si’ne acilen sevki ile tedavisinin bu hastanede
yapılması konusunda sayın başsavcılığınızca
gerekli girişimlerde bulunulmasını dileriz.”