Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
17 OCAK 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Tetikçi
Bugün, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin anasa-
yal kuruluşu olan TRT’de, Kanada’da yaşayan “zı-
pır”ın nasıl boy gösterdiğine, tetikçilik yaptığına
değinip, Fethullahçı Akın İpek’in gazetesinin ve
televizyonunun “çevrecileri” hangi amaçla kara-
layıp “linç” girişiminde bulunduğunu anlatacağım.
Türkiye’de ipin ucu kaçmış!..
Zıpır, devlet televizyonundan eski Genel Kurmay
Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karada-
yı’ya saldırıyor, onu “çete” olarak suçluyor, ar-
dından Ertuğrul Özkök’ü tehdit ediyor.
Zıpır önemseniyor!..
Önemsendiği için bir eski milletvekili, bir eski ba-
kan “zıpır”a soru soruyor...
Bunlar halkın vergileriyle yayın yapan devlet
televizyonunda oluyor...
Yazıklar olsun!..
Gazeteleri yetmemiş, şimdi devlet televizyo-
nunda insanlar çetecilikle suçlanıyor...
Fethullahçı Akın İpek’in gazetesi ve televizyo-
nu da çevrecileri hedef gösteriyor.
Hep söylüyorum, Türkiye ilginç bir dönemden
geçiyor...
Akın İpek, on yıl önce Ankara’da zarfçılık ya-
pıyordu, birdenbire zengin oldu...
Her neyse!
İpek’in “Koza Altın” şirketi zor günlerde...
Gazetesi ve televizyonu, CHP Grup Başkanve-
kili Kemal Anadol, avukat Senih Özay, turizm-
ci Birsel Lemke’ye savaş açtı...
Çünkü Danıştay, Ovacık altın madeninde ÇED
raporu süresini doldurduğu için madeni kapat-
ma kararı aldı. Madenin yasal olarak ay sonun-
da kapatılması gerekecek. Kemal Anadol da bir
soru önergesiyle olayın peşinde olduğunu belirt-
ti.
Akın İpek panikledi... Haber ve yazılarıyla Senih
Özay ve Birsel Lemke’ye savaş açtı. Ne Alman
ajanlıklarını bıraktı ne de vergi kaçakçılığı yaptık-
larını.
Bu bir yargısız infaz değil midir?
Çevrecileri kendi çıkarları için karalama kam-
panyası yürütenlere yanıtı Senih Özay ve Arif Ali
Cangı veriyor...
Yıllar önce yargılanan ve aklanan bu insanları “Al-
man ajanı” diye suçlayan Fethullahçıları da tanı-
rım... İşleri budur.. Çamur at izi kalsın...
Bir yurtseverin görevi yağmalanan dağlarımıza,
göllerimize, ovalarımıza sahip çıkmaktır...
Çokuluslu “altın avcıları”yla hukuk savaşımı ver-
mek, bir hukuk devletinde suç öğesi oluşturur mu?
Kaz Dağları, Madran Dağları, Kaçkarlar, Tun-
celi Ovacık, Erzincan, Toroslar “çokuluslu altın
avcıları”na teslim edildi...
Çevreci kuruluşlar bunun üzerine ayağa kalktı...
Akın İpek şimdi Danıştay’ın verdiği “durdurma ka-
rarı”nı içine sindiremediği için gazetesi ve televiz-
yonuyla çevrecilere akıl mantık dışı saldırıda bulun-
ma cesaretini kimden buluyor?
Akın İpek, çıkardığı altından ne kadar kazandı,
devlete ne ödedi?.. Açıklasın!
Çevreci insanları Alman ajanı, PKK militanı gi-
bi suçlamalarla sindirmeye çalışan Akın İpek, Da-
nıştay’ın verdiği karara uymak zorunda kalacak...
Sıkıntısı bu!
Yargı tarafından aklanmış insanlar, elbet Akın
İpek’in gazetesi ve televizyonuna karşı dava aça-
caklardır...
Bergama Ovacık’taki “altın madeni” kapatıla-
cak.
Akın İpek’in para musluğu kesilecek!
Bilirkişi heyetini karalayan “Koza”, bilirkişi Prof.
Dr. Sezai Göksu’yu da hedef gösteriyor...
Tarikat şeyhlerinin müritleri hükümeti arkaları-
na alıp Danıştay’ın verdiği “madenin işletilmesini
durdurma” kararına meydan okuyor!
Avukat Senih Özay’ı kırk yıldır tanırım... Öyle ko-
lay kolay pes etmez...
Bakın, Efemçukuru’ndaki “altın madeni” İzmir
Büyükşehir Belediyesi tarafından “Tahtalı Bara-
jı”nı kirlettiği için kapatıldı...
Ben burada bir ipucu vereyim Akın İpek’e... Al-
manya’nın eski SPD’li Başbakanı Schröder “ço-
kuluslu altın avcıları”nın koordinatörü... Türki-
ye’ye bu nedenle çok sık gelip gidiyor...
Onun için “Alman ajanı” masalınızı kimse ye-
miyor.
Ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tep-
kisi...
Ne diyor yazılı açıklamada:
“Bazı gazetelerde, siyasi partileri soruşturmak-
la görevli Cumhuriyet Savcıları’nın ad ve so-
yadları, görevlendirildikleri siyasi partiler açıklanarak
yazılmakla hedef haline getirilmişlerdir.”
Peki kamu düzenini ve kamu güvenliğini “ihlal
eden” bu kişiler kime güvenerek yapıyorlar he-
def göstermeyi?
Hukuk devleti neredesin, yanıt ver!
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
musakart yahoo.com
Toptan: Yargıya
güvenmek lazım
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) -
TBMM Başkanõ Köksal
Toptan, Ergenekon so-
ruşturmasõna ilişkin ge-
lişmeleri değerlendirir-
ken “Yargõya güvenmek
lazõm” dedi. TBMM’de,
Ergenekon soruşturmasõ-
na ilişkin gazetecilerin
sorularõnõ yanõtlayan
Toptan, yargõ sürecini,
sakin şekilde beklemek
gerektiğini söyledi. Top-
tan, yargõlama sürecinin
başõnda bulunulduğuna
işaret ederek mahkeme
ve Yargõtay aşamalarõ da
olacağõnõ belirtti. Bu sü-
recin sonucunun bekle-
nilmesi gerektiğini ifade
eden Toptan, “Sabõrla
beklemek ve yargõya gü-
venmek lazõm” diye ko-
nuştu.
Atalay ayrıntıya
girmek istemedi
PRAG (AA) - AB
İçişleri Bakanlarõ gayri
resmi toplantõsõna katõl-
mak üzere Çek Cumhu-
riyeti’nin başkenti
Prag’da bulunan İçişleri
Bakanõ Beşir Atalay,
emekli Tuğgeneral Le-
vent Ersöz’ün yakalan-
masõna ilişkin bir soru
üzerine, Ersöz’ün yargõ-
nõn daha önceki bir kara-
rõ üzerine yakalandõğõnõ
belirterek “yargõnõn elin-
de yürüyen bir süreç”
hakkõnda ayrõntõya gir-
mek istemediğini söyle-
di. Bir süre önce yaptõğõ
bir açõklamada, “yeni
kazõlarõn yapõlacağõnõ
beyan ettiği” hatõrlatõlan
Atalay, “Kazõlar yapõla-
cak demedim, olabilir
dedim” diyerek “Bu da
yargõnõn bileceği bir iş-
tir. Ellerine yeni belge-
ler, yeni haritalar veya
krokiler geçer ve yeni
unsurlar çõkarsa güven-
lik birimlerimizden talep
edebilirler. Şu anda bize
ulaşan yeni bir talep
yoktur” diye konuştu.
İP’in Ergenekon
açıklaması
ANKARA (AA) -
İşçi Partisi (İP) Genel
Başkan Vekili Mehmet
Bedri Gültekin, “Bugün
Ergenekon tertibinde gö-
rev alanlar ve tertibi sa-
vunanlar, 1990’larda Su-
surluk’la ortaya çõkan çe-
tenin savunuculuğunu
yapmõşlardõr” dedi. Gül-
tekin, parti genel merke-
zinde düzenlediği basõn
toplantõsõnda, basõnda
“Ergenekon” soruşturma-
sõnõn Susurluk’un devamõ
olduğu yönünde bazõ ha-
berler yer aldõğõnõ belir-
terek bunun gerçekleri
yansõtmadõğõnõ söyledi.
Gültekin, “Susurluk’un
savunucusu çete bugün
de iş başõndadõr. Ameri-
ka, Türkiye’de işlediği
bütün suçlarõ, bütün kirli
işlerini yurtseverlerin üs-
tüne yõkarak bir taşla iki
kuş vurmak istemekte-
dir” dedi.
Sıvas’ta gözaltılar
SIVAS (AA) - Sõ-
vas Emniyet Müdürlüğü
Terörle Mücadele Şube
Müdürlüğü ekiplerince,
kent merkezi, ilçeler ve
çevre illerde eşzamanlõ
yapõlan operasyonlarda,
25’i üniversite öğrencisi
26 kişi gözaltõna alõndõ.
Yasa dõşõ sol örgütler
TİKKO, TKP-ML/MA-
OİST VE TKİP bünye-
sinde faaliyet gösterdik-
leri iddia edilen bu kişile-
rin evlerinde yapõlan ara-
malarda çok sayõda ör-
gütsel doküman, örgüt-
lerle ilgili bilgiler ele ge-
çirildi.
CHP lideri Baykal, iktidarõn soruşturmanõn her aşamasõnda devrede olduğunu söyledi
‘Hükümet savcõ olamaz’İstanbul Haber Servisi - CHP Ge-
nel Başkanõ Deniz Baykal, Ergenekon
soruşturmasõnõn tüm aşamasõnda ikti-
darõn devrede olduğunu ve Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’õn “Ben bu
davanın savcısıyım” diyerek bunu
açõkça ifade ettiğini belirterek “Baş-
bakan kamu adına yapılan bir tah-
kikatın tarafı olarak ortaya çıka-
maz” dedi.
Star TV ana haber bültenine önceki
akşam katõlan Baykal, Ergenekon so-
ruşturmasõyla ilgili gazeteci Uğur Dün-
dar’õn sorularõnõ yanõtladõ. İktidarõn ve
iktidara yakõn çevrelerin soruşturmanõn
seyrini önceden bildiklerini belirten
Deniz Baykal, “Yürütme ve yargı el
ele birlikte çalışıyor. Böyle bir şey
yok. Pek çok aşamada bu olaylarla il-
gili peşin hüküm veriyor. Sen ne sı-
fatla bunu söylüyorsun? Birisi per-
de arkasında bu işleri biliyor. Bu da-
vaların siyasallaşması için bir siya-
setçinin avukat veya savcı olduğunu
söylemesine gerek yok. Burada yan-
lış olan bir davanın lehinde veya alay-
hinde her insanın siyasetçi olsa da ik-
tidar ve devlet adına temsilcilik gör-
evi yok zaten. İcrai bir yetki kullan-
mıyorsa yürütme organının bir par-
çası değilse bugün parlamentodaki
milletvekilleri avukatlık yapabilirler.
Ama hükümet savcı olamaz. Savcı-
lık ayrı bir olaydır. Savcı olması hü-
kümetin taraf olması demektir. Baş-
bakan ‘ben bu davanõn savcõsõyõm’ de-
diği anda çok vahim bir şey söylemiş
olur” dedi.
‘DERHAL ORTAYA ÇIKARILSIN’
Susurluk olayõndan önce de Türki-
ye’de bu tür örgütlenmelerin olduğunu
ifade eden Baykal, devlet içinde yuva-
lanmõş güçlerle mücadeleyi her zaman
desteklediklerini ve bu mücadelenin
kararlõlõkla yürütülmesinden yana ol-
duklarõnõ vurguladõ. “Orada o silah-
ların bulunması bir suç feryadıdır”
ifadesini kullanan Baykal, şunlarõ söy-
ledi: “Orada bu varsa suç var de-
mektir. Eğer cebinizde ruhsatsız bir
silah varsa bu suçtur. Hemen hesabını
verirsiniz. Burada bu kadar silah
bulunduysa kime aittir, nasıl gelmiş-
tir, bunun derhal ortaya çıkarılması
lazımdır. Bunu şunun için söylüyo-
rum, hem çok önemli bir suç hem de
Ergenekon diye bilinen davanın siyasi
amaçlara eklemlenmiş unsurlarını
gerçek konularıyla ortaya çıkarabil-
mek için buna ihtiyaç var. Bununla
hiç ilgisi olmayan bir insanın Sabih Ka-
nadoğlu’nun şimdi ‘burada bomba çõk-
tõ, gel Kanadoğlu; burada bomba çõktõ gel
YÖK Başkanõ.’ E niye? ‘E canõm yok.
YÖK Başkanõ da bizden hoşlanmõyor.’
Bu ayrımı yapmak zorundayız.”
İstanbul Haber Servisi - Ankara’da 2 Eylül
1994’te gözaltõna alõndõktan sonra kaybedilen Ke-
nan Bilgin’in ailesi Ergenekon soruşturmasõnõ yü-
rüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ‘na başvur-
du. Ağabeyi Kenan Bilgin’in Terörle Mücadele Şu-
besi ekiplerince, yasadõşõ örgüt üyesi olduğu gerek-
çesiyle gözaltõna alõndõğõnõ anõmsatan İrfan Bilgin,
Gölbaşõ‘nda ceset aramasõ yapõlmasõnõ istedi.
Beşiktaş‘taki İstanbul Adliyesi önünde, EMEP
üyeleri ile birlikte basõn açõklamasõ yapan İrfan
Bilgin, ağabeyi Kenan Bilgin’in kaybedilmesiyle
ilgili Avrupa İnsan Haklarõ Mahkemesi’nin
(AİHM) Türkiye’yi yaşam hakkõnõn ihlalinden 270
bin Fransõz Frangõ tazminata mahkûm ettiğini söy-
ledi. AİHM’de dinlenen 20 tanõğõn Kenan Bilgin’i
Ankara Terörle Mücadele Şubesi’nde gördüklerini
söylediklerini ifade eden Bilgin, “Olayla ilgili ola-
rak kendisini polis olarak tanıtan bir kişi, bizi
telefonla aradı. Ağabeyimin ağır işkence gördü-
ğünü, hayatını kaybedince Ankara
Gölbaşı‘ndaki araziye gömüldüğünü söyledi. O
dönemde Gölbaşı‘nda kazı yapılmasını istedik.
Ancak bu talebimiz reddedildi” diye konuştu.
Dilekçesini Ergenekon savcõlarõndan Murat Yön-
der’e ileten İrfan Bilgin, “Savcı, yetkili makamın
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı olduğunu ve
dilekçemi oraya vermemi söyledi” dedi. EMEP
İstanbul İl Sekreteri Metil İlgün ise Ergenekon so-
ruşturmasõnõn tam olarak yapõlabilmesi için döne-
min Başbakanõ Tansu Çiller, İçişleri Bakanõ Meh-
met Ağar ve Genelkurmay Başkanõ Doğan Gü-
reş’in de ifadesinin alõnmasõ gerektiğini ifade etti.
‘Gölbaşı’nda ceset aransın’
Ankara’da gözaltõndayken kaybolan Kenan Bilgin’in ailesi Ergenekon
soruşturmasõnõ yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na başvurdu
ANKARA / İSTAN-
BUL (Cumhuriyet) - Er-
genekon soruşturmasõ
kapsamõnda önceki gün
yakalanan emekli Tuğge-
neral Levent Ersöz’ün
evinde yapõlan aramada,
eski Genelkurmay Baş-
kanõ emekli Orgeneral
Hilmi Özkök’ün telefon
dinleme kayõtlarõnõn da
ele geçirildiği savlandõ.
Emekli Tuğgeneral Er-
söz savcõlõk ifadesinin
ardõndan tutuklanma is-
temiyle İstanbul Nöbet-
çi 13. Ağõr Ceza Mah-
kemesine gönderildi.
Damadõ Baran Kayral
ise savcõlõkça serbest bõ-
rakõldõ.
1 Temmuz 2008 tari-
hinde yakalama
kararõ çõkartõl-
masõndan bir gün
önce Rusya’ya
gittiği anlaşõlan
emekli Tuğgene-
ral Levent Ersöz,
yaklaşõk 7 ay
sonra önceki gün
başkentte yakalanmõştõ.
ÖZKÖK’E AİT DİN-
LEME KAYITLARI
Ersöz’e ait evlerde ya-
põlan aramada çok sayõda
CD ile belgelere el ko-
nulmuştu. NTV’nin ha-
berine göre Ersöz’ün
evinde yapõlan aramada
bulunan dokümanlarõn
içerikleri de netleşmeye
başladõ. Firari olduğu dö-
nemde Ersöz hakkõndaki
en önemli suçlama, Jan-
darma İstihbarat Daire
Başkanlõğõ döneminde
üstlerini dinlettirdiği id-
diasõydõ. Ersöz’ün evinde
eski Genelkurmay Baş-
kanõ Özkök’ün telefon
konuşmalarõna ait dinle-
me kayõtlarõnõn da bu-
lunduğu savlandõ. Erge-
nekon soruşturmasõnda
gözaltõna alõnan diğer
zanlõlardan ele geçirilen
belgelerin incelenmesin-
de de polis iki krokiye da-
ha ulaştõ. Krokilerle ilgi-
li çalõşmalar sürüyor.
İTALYA’DA EĞİTİM
Ersöz’ün İtalya’da is-
tihbarat ve terör konu-
sunda özel eğitim aldõğõ
ortaya çõktõ. Edinilen bil-
giye göre teknik takip,
istihbarat ve terör konu-
sunda uzman olan Ersöz,
bu eğitimini İtalya’da al-
dõ. 1990’lõ yõllarõn başõn-
da İtalya’da askeri ataşe
olarak da görev yapan
Ersöz, Türkiye ile
İtalya arasõndaki
jandarma eğitim
programõ çerçe-
vesinde bu ülkede
özel eğitim kur-
suna katõldõ. Gü-
neydoğu’daki te-
rörün en şiddetli
döneminde bu kursu ta-
mamlayarak Türkiye’ye
gelen Ersöz, terör olayla-
rõnõn yoğun yaşandõğõ Si-
lopi ve Şõrnak’ta görev
yaptõ.
Ersöz’ün evlerinde ya-
põlan aramada ele geçiri-
len bilgi, belge, CD ve
doküman İstanbul’a gön-
derildi. Resimlerde Er-
söz’ün tutuklanan Albay
Atilla Uğur’la birlikte
çekilmiş fotoğraflarõnõn
da bulunduğu öğrenildi.
Ersöz’ün “Eldiven” adõ
verilen darbe planõnõn ha-
zõrlayõcõsõ olduğu savla-
nõrken; adõ eski Deniz
Kuvvetleri Komutanõ Öz-
den Örnek’e ait olduğu
öne sürülen günlüklerde
de geçiyor.
EMEKLİ TUĞGENERAL ERSÖZ
İstanbul’a
getirildi
Adalet Bakanlõğõ Şahin raporunu verenleri savundu. İstanbul Tabip Odasõ inceleme başlattõ
‘Adli Tıp’ın uygulamaları kuşkulu’
ANKARA/İSTANBUL (Cumhu-
riyet) - Adalet Bakanlõğõ, Susurluk da-
vasõ hükümlüsü ve Ergenekon soruş-
turmasõnda tutuklanan İbrahim Şahin
hakkõnda af raporunu veren kurulun
başkanõ Nur Birgen ve üyelerinin yar-
gõ kararõyla aklandõklarõnõ bildirdi. İs-
tanbul Tabip Odasõ, Adli Tõp Kuru-
mu’nun (ATK) İbrahim Şahin’e ver-
diği rapora yönelik inceleme başlattõ.
Adalet Bakanlõğõ’ndan yapõlan yazõlõ
açõklamada, Susurluk davasõ kapsa-
mõnda verilen 6 yõllõk hapis cezasõnõn
Yargõtay 8. Ceza Dairesi’nin 15 Ocak
2002 tarihli kararõyla kesinleşmesinin
ardõndan Şahin’in sürekli hastalõğõ se-
bebiyle cezasõnõn affedilmesi için Cum-
hurbaşkanlõğõ makamõna başvurduğu
anõmsatõldõ. Şahin’in af için gerekli şart-
larõ taşõyõp taşõmadõğõnõn tespiti için
Pendik Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nca in-
celeme başlatõldõğõ, bu kapsamda çeşitli
sağlõk kuruluşlarõnca verilen 9 ayrõ ra-
porun yer aldõğõ dosyanõn Adli Tõp Ku-
rumu’na gönderilerek yeni bir incele-
me yapõlmasõnõn istendiği belirtildi. Ad-
li Tõp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’nun
yaptõğõ muayene sonucunda, 27 Hazi-
ran 2003 tarihinde Şahin’in “post kon-
tüzyonel sendrom sonucu oluşmuş
demans” arõzasõnõn anayasanõn 140/2-
b maddesinde belirtilen sürekli hasta-
lõk kapsamõnda olduğunun anlaşõlma-
sõ ile Şahin’in Cumhurbaşkanlõğõ ma-
kamõ tarafõndan 14 Temmuz 2003 ta-
rihinde affedildiği anõmsatõldõ.
3. İhtisas Kurulu Başkanõ uzman
doktor Nur Birgen hakkõnda 1995 yõ-
lõnda Adli Tõp Şube Müdürü olarak ça-
lõştõğõ sõrada gözaltõna alõnan 7 kişiye
“işkenceye maruz kaldıkları halde
haklarında sağlam raporu düzenle-
diği” iddiasõ ile İstanbul Tabip Odasõ
Onur Kurulu’nca 6 ay meslekten men
cezasõ verildiği, kararõn Türk Tabiple-
ri Birliği Yüksek Onur Kurulu tarafõn-
dan onandõğõ ancak bu kararõn Ankara
5. İdare Mahkemesi tarafõndan iptal edil-
diği, Danõştay 8. Dairesi’nin de iptal ka-
rarõnõ onadõğõ kaydedildi.
ŞAHİN RAPORUNA İNCELEME
İstanbul Tabip Odasõ tarafõndan ya-
põlan açõklamada, 3. İhtisas Kurulu’nun
birçok üyesinin geçmişte çelişkili ra-
porlara imza attõklarõ ve meslekten
men cezalarõ aldõklarõnõ ancak ATK’nin
söz konusu cezalarõ uygulamadõğõ, bu-
nun da kuşkularõ derinleştirdiği ifade
edildi. Açõklamada, “3. İhtisas Kuru-
lu basında yer aldığı gibi Şahin hak-
kında ‘sürekli hastalõk’ tanısıyla rapor
düzenlediyse ve eğer bu rapor gerçeği
yansıtıyorsa Şahin’in aynı rapora
dayanarak bir kez daha tahliye edil-
mesi gündeme gelebilecektir. Yok
eğer rapor gerçekleri yansıtmıyor ise
bilimsel ve hukuki hiçbir geçerliliği
olmayacaktır” denildi.
Adalet Bakanlõğõ, Şahin’e af raporunu veren kurulun başkanõ Birgen
ve üyelerinin yargõ kararõyla aklandõklarõnõ belirtti. İstanbul Tabip Odasõ,
“Bu rapor gerçeği yansõtõyorsa Şahin’in aynõ rapora dayanarak bir kez
daha tahliye edilmesi gündeme gelebilecektir. Yok eğer rapor gerçekleri
yansõtmõyor ise hiçbir geçerliliği olmayacaktõr” açõklamasõnõ yaptõ.
İktidarõn ve iktidara yakõn çevrelerin soruştur-
manõn seyrini önceden bildiklerini belirten Baykal
“Başbakan kamu adõna yapõlan bir tahkikatõn tara-
fõ olarak ortaya çõkamaz. Pek çok aşamada bu
olaylarla ilgili peşin hüküm veriyor. Başbakan
‘ben bu davanõn savcõsõyõm’ dediği anda çok va-
him bir şey söylemiş olur” dedi.