Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 17 OCAK 2009 CUMARTESİ
16 SPOR
GÖRÜŞ / BARBAROS TALI
Kıymet Bilmiyoruz...
Son veriler 28.3 yaşın altında 35 milyon insana sahip ol-
duğumuzu gösteriyor. Avrupa’nın birçok gelişmiş ülkesine kı-
yasla çok genç bir nüfusa sahibiz.
Ancak, gençlerimizin büyük bir kısmı spor yapacak orta-
ma sahip değil. Spor yapabilecek imkânı olanların büyük bir
kısmı da eğitim sisteminin zorluklarını aşabilmenin uğraşı için-
de… Geriye kalan çok az sayıda gencimizle Türk sporunun
gelecek yıllarını başarılı kılmaya çalışıyoruz.
Nasıl mı? Yetenekli gençlerimize sahip çıkmayarak. Spo-
ru okullarına tercih eden; sporda başarı uğruna birbirinden
renkli ortamlarıyla sosyal hayatı terk eden yeteneklerimizi ken-
di hallerine bırakarak.
Bu konuda en ilginç örneklerden biri olan Alper Tezcan’ın
hikâyesi, önce yazılı basında yer alan haberlerle ve son ola-
rak NTV Spor’da yapılan röportajla gündeme geldi.
Galatasaray A takımına 19 yaşında gelen başarılı ve gele-
cek vaat eden futbolcu Alper Tezcan, takımının UEFA ku-
pasında Bologna ile oynadığı karşılaşmanın son 3 dakikasında
oyuna girer ve topla buluştuğu ilk anda ayağı kırılır.
Tedavisi çok uzun sürer Alper’in… Tam 11 kez ame-
liyat edilmek zorunda kalır. Yıllar süren bu zor ve zah-
metli dönemin ardından bugün olması gereken yerin çok
uzağında bir yerde.
Başına gelenleri, yaşadıklarını anlatırken “Sakın boş mu-
kaveleye imza atmayın!” diye uyarıyor gençleri röportajında.
Nedeni bütün masrafları ailesinin karşılamak zorunda
kalması. Aslında Futbol Federasyonu’nun zorunlu kıldığı bir
sigortadan söz ediliyor ancak yeterli olmaması en büyük sı-
kıntı olarak belirtiliyor.
Futbol gibi, spor denince akla ilk gelen dalın profesyonel
düzeyde en başarılı takımlarından birinde yaşananlar yete-
neklerimize sahip çıkmayışımızın can alıcı bir örneği.
Bir başka hikâye atletizm dalından. Çekiç atmada ülkemizin
en başarılı bayan sporcularından biri Zübeyde Yıldız’ın ba-
şına gelenler de en önemli konuları bile bela defetmek için
yapıyor olmamızın ilginç örneklerinden biri.
Zübeyde Yıldız, 2003 yılında Seul’de düzenlenen Üniver-
siteler Dünya Şampiyonası’nda, kaldıkları otelden yarışma-
ların yapıldığı stada gitmek üzere bindiği otobüste kaza ge-
çirir. Organizasyonun ring sefer yapan otobüsünün ön kol-
tuğunda ölümden döner.
İki otobüsün çarpıştığı kaza sırasında ayağı kırılır, sonra-
sında boynunda fıtık oluşur. Seul’de hastaneye kaldırılır ve
acilen ameliyat edilir. O şartlarda daha fazla kalmak istemez
ve doktorların izni ile Türkiye’ye döner.
Tedavisinin devam ettiği dönemde öğrenir ki yaptırılan si-
gorta, organizasyon komitesinin üstlendiği ameliyatın para-
sını ancak karşılar düzeyde… En kötüsü olsa ve hayatını kay-
betse ailesinin alacağı para 10 bin dolar bile değil.
Futbol örneğinde olduğu gibi bir şeyler yapılıyor ama ya-
pılan genelde bela defetmek üzerine kurulu.
Sonuçta başarı uğruna hayatını spora adayanlar en ufak
aksilikte yalnız ve çaresiz kalıyorlar.
Birbirinden başarılı yöneticilerimiz ise harcayacakları ye-
ni yeteneklerin peşinde koşmaya devam ediyorlar.
İlki 17 Ocak 1909’da oynanan F.Bahçe-G.Saray derbisi 100 yaşını dolduruyor
Spor Servisi - Biri 104, diğeri 102.
yõlõnõ yaşayan Galatasaray ve
Fenerbahçe kulüplerinin 17 Ocak
1909’da başlayan rekabetleri bugün ilk
asrõnõ geride bõrakõyor. Papazõn
Çayõrõ’nda Sarõ - Kõrmõzõlõlarõn 2-0’lõk
galibiyetiyle sonuçlanan özel maçõn
üzerinden tam 100 yõl geçti.
G.Saray’dan Emin Bülent
Serdaroğlu’nun golüyle başlayan
süreçte sayõsõz futbolcu, teknik adam,
başkan ve yönetici rol aldõ. İki devin
arasõndaki çekişme geride kalan bir
asõrda biçim değiştirse de yarattõğõ
heyecan hiç azalmadõ. Tam tersine
birbirlerinden aldõklarõ güçle giderek
kõzõştõ, futbolumuzu ileri götürdü ve bir
derbi olmaktan çok öteye gitti. Sadece
ülkemizin değil, dünyanõn da ilgi odağõ
haline gelen F.Bahçe - G.Saray rekabeti
birçok sahadõşõ olaya, sert mücadelelere,
yönetimler arasõ tartõşmalara ve gündem
değişikliklerine neden olsa da büyük
önem taşõyan centilmenlik örneklerine
de sahne oldu. İki takõm arasõndaki ezeli
rekabette futbolcu ve yöneticilerin o
dönemde adõ konmamõş ‘Fair Play’
olgusuna sadõk hareketleri bu zevkli
mücadeleye renk kattõ. Spor
tarihçilerinin derlemelerine göre ezeli
rakiplerin birbirleriyle yapacaklarõ bir
maç öncesinde F.Bahçe Başkaptanõ
Galip Kulaksızoğlu, G.Saraylõlara,
“Oberle kardeşler hasta, Hasan da
sakatlanmış. Sizi karşımızda eksik
kadroyla görmek istemiyoruz.
Dilerseniz maçı erteleyelim” diye
haber göndererek maçõn
ertelenebileceğini iletti. F.Bahçe’nin bu
önerisini kabul eden G.Saray,
oyuncularõn iyileşmesinden sonra, 20
Ekim 1914’te yaptõğõ erteleme maçõnda
Sarõ - Lacivertlileri 6-1 yendi.
Kiralık ev
Aynõ kaynaklara göre, ezeli rekabetin
yeni başladõğõ dönemlerde G.Saray ile
F.Bahçe sporcularõ ortak kiraladõklarõ
bir evde kalõyorlar ve beraber ava
çõkõyorlardõ. İki takõm sporcularõ
geceleri bir araya gelerek sohbet
ediyorlardõ. Yine bir gece sohbetin
koyulaştõğõ sõrada G.Saray’dan Ali
Sami Yen, F.Bahçelileri, “Said, yarın
bizimle maçınız var. Git yat ve
dinlen” diye uyardõ. Ezeli rakipler
arasõnda 17 Kasõm 1922’de yapõlan maç
öncesinde de ilginç bir durum yaşandõ.
Bu tarihte Kadõköy’de ezeli rakiplerin
maçõ vardõ. Maç öncesinde günlerce
yağan yağmur sahayõ adeta göle
çevirmişti. F.Bahçe Başkaptanõ Galip
Kulaksõzoğlu, G.Saray Kulübü’ne
telefon ederek, “Saha çok kötü, maçı
erteleyelim” dedi. G.Saray Başkaptanõ
1. KOŞU: F: Yavuzsoy (11), P: Ferdibaba
(1), PP: Kafkasbeyi (2), S: Üseyid (3). 2.
KOŞU: F: Monjal (3), P: Kardiyen (5), PP:
Baliya (2), S: Way To Joy (1). 3. KOŞU: F:
Big Brother (3), P: Kõzõldağlõ (6), PP:
Aderans (1), S: Austin (2). 4. KOŞU: F: Al
Pacino (4), P: New Salvador (8), PP: Shruuq
(14), S: Karkas (11). 5. KOŞU: F: Acarbey
(10), P: Gülözkan (6), PP: İltan (7), S:
Ayberk (14). 6. KOŞU: F: Monte Negro (4),
P: Wind Of Copperland (5), PP: Fume (3), S:
Aydõn Abi (1). 7. KOŞU: F: Veritas (9), P:
Son İmparator (7), PP: The Cranberri (8), S:
Zeev (10). 8. KOŞU: F: Tuğçenaz (10), P:
İrem Abla (11), PP: Yõlõşõk (16), S: Delal (2).
GÜNÜN PROGRAMI
FUTBOL - Fortis Türkiye Kupası
(Atatürk/13.30) Antalya-G.Antep,
(A.Aker/13.30) Trabzon-G.Antep
B., (Alsancak/19.00) Altay-Ankara,
(Ali Sami Yen/19.00) G.Saray-
Malatya. Bank Asya 1. Lig (19
Eylül/13.30) Ordu-Diyarbakõr.
BASKETBOL - Beko Ligi
(A.Şahenk/14.30) G.Saray Cafe
Crown-T.Telekom, (17.00) Efes
Pilsen-Mersin B., (TOBB
Üniv./16.00) Casa TED-Beşiktaş
Cola Turka, (19 Mayıs/16.00) Mutlu
Akü S.Üniv.-D.Şafaka C.T., (Kepez/
17.00) Kepez B.-O.Renault,
bayanlar /(A.Şahenk-12.30)
G.Saray-S.Basketbol, (Burhaniye/
14.00) Burhaniye B.-F.Bahçe,
(Tarsus/ 15.00) Tarsus B.-BOTAŞ.
VOLEYBOL - Aroma Erkekler 1.
Ligi (S.Sırrı Tarcan/15.00) Polis
Akd.-F.Bahçe, (H.Alagaş/18.30)
İstanbul B.-SGK, Aroma Bayanlar
Ligi (S.Sırrı Tarcan/13.00) Gazi
Üniv.-Karşõyaka, (17.00) Telekom-
Ereğli B., (Ayazağa/ 17.30)
E.Zentiva-Beşiktaş, (B.Felek TVF
50. Yıl/14.00) F.Bahçe Acõbadem-
V.Güneş Sigorta.
TV’DE SPOR
Lig TV/13.30 Antalya-G.Antep,
(19.00) G.Saray-Malatya,
Spormax/14.30 G.Saray Cafe
Crown-T.Telekom, (17.00) Chelsea-
S.City, (19.30) H.City-Arsenal,
Skytürk/17.00 Efes Pilsen-Mersin
B., D Spor/15.00 Tarsus B.-BOTAŞ,
(17.30) E.Zentiva-Beşiktaş,
NTV/21.30 Milan Fiorentina, NTV
Spor/21.00 Barcelona-Deportivo,
(23.00) Sevilla-Numancia.
SON yõllarda ezeli re-
kabetteki maçlarõn ge-
nelinde olaylar yaşanõr-
ken G.Saray Kulübü
Başkanõ Özhan Canay-
dõn, rekabete centilmen-
ce yaklaşõmõyla alkõş aldõ.
Sarõ - Kõrmõzõlõlarõn 6 Kasõm
2002’de, F.Bahçe Şükrü Sara-
coğlu Stadõ’nda ezeli rakibine
6-0’lõk yenilgiyle tarihi hezime-
te uğradõğõ maçta, başkanlõk sõ-
fatõyla ilk F.Bahçe derbisini iz-
leyen G.Saray Kulübü Başkanõ
Özhan Canaydõn’õn, rakibinin
attõğõ golleri alkõşlayarak F.Bah-
çeli yöneticileri kutlamasõ, maça
damgasõnõ vurdu. Canaydõn’õn
bu centilmenlik gösterisi kendi
camiasõndan bazõ tepkiler alsa
da, Dünya Fair Play Konseyi
(CIFP) tarafõndan ‘2002 Dünya
Fair Play Ödülü’ne layõk görül-
dü. Özhan Canaydõn ayrõca, bu
davranõşõ nedeniyle, Türkiye Mil-
li Olimpiyat Komitesi (TMOK) ta-
rafõndan düzenlenen ‘Fair-Play
Sportif Davranõş Ödülü’nü aldõ.
A L T I L I G A N Y A N
3 4 10 4 9 10
6 8 6 7 11
14 7 8 16
11-2 14-11
GÜNÜN İÇİNDEN
FUTBOL Federasyonu eski
Başkanõ Haluk Ulusoy’un kuzeni
Mustafa Ulusoy (51), geçirdiği
kalp krizi sonucu hayatõnõ kaybetti.
ESKİ basketbol hakemi Alper
Mütevellioğlu, yaşamõnõ yitirdi.
A.GÜCÜ’nün Tom Tomsk’la
yaptõğõ hazõrlõk maçõ, çõkan olaylar
nedeniyle yarõda kaldõ.
SIVASSPOR; Fikret, Sedat,
Abdurrahman ve Balili’nin
sözleşmesini 1’er yõl uzattõ.
Denizlispor ise Kartal’dan Zafer
Çevik’le anlaştõ.
ULEB Avrupa Ligi’nin son
haftasõnõn ‘en değerli oyuncusu’
(MVP), F.Bahçe Ülker’in ulusal
pivotu Oğuz Savaş oldu.
REAL MADRİD Başkanõ Ramon
Calderon, kulüp dõşõndan getirilen
kişilere oy kullandõrdõğõ
iddialarõnõn doğruluk kazanmasõ
üzerine istifa etti.
BASKETBOL Federasyonu
Disiplin Kurulu; Beşiktaş’a 4 bin
TL para cezasõ, G.Saray’a da ihtar
verdi. Lig (B): Çankaya Üniv.-
Beşiktaş Cola Turka: 63-70.
6’LI SONUÇLARI: 8-7-9-2-1-10
(İzmir: 28 bin 314.44 TL).
107 maç oynayan ikili: Şeren-Tanman
G.Saray’da küskünlük bitmedi
SAMİ GÜREL
G.Saray’da kaptanlõk kriziy-
le başlayan küskünlük takõm
içerisinde huzursuzluk yarat-
maya devam ediyor. Lincoln’ün
kaptanlõğa getirilmesiyle başlayan tar-
tõşma, yerli oyuncularõn Futbol AŞ Ge-
nel Müdürü Adnan Sezgin’e giderek şi-
kâyette bulunmalarõyla büyümüştü. İlk
kez UEFA Kupasõ’nda Hertha Berlin
maçõnda kaptanlõk pazubandõnõ takan yõl-
dõz oyuncuya tepki gösteren futbolculara
yanõt başkan Adnan Polat’tan gelmiş-
ti. Polat oyuncularõ sert bir dille uyara-
rak “Kararı biz veririz. Kabullenme-
yen buradan gider” demiş ve konunun
kapandõğõnõ belirtmişti. Ancak takõm
içinde durum farklõydõ. Son olarak Wer-
der Bremen maçõnda sahaya Mehmet
Güven’in kaptan olarak çõkmasõ akõl-
larda soru işareti yarattõ. Karşõlaşma ön-
cesi bazõ oyuncularõn kaptanlõk teklifi-
ni kabul etmemesinden sonra genç
oyuncunun pazubandõnõ taktõğõ ve takõm
içinde yaşanan krizin tekrar gündeme
geldiği öğrenildi. Öte yandan G.Saray
Fortis Türkiye Kupasõ B Grubu’ndaki
son karşõlaşmasõnda Ali Sami Yen’de
Malatyaspor’u ağõrlayacak. Saat
19.00’da başlayacak mücadele Lig
TV’den naklen yayõmlanacak. Karşõ-
laşmayõ Tolga Özkalfa yönetecek.
Sarõ-Kõrmõzõlõlarda kaptanlõk kriziyle başlayan huzursuzluk sürüyor
G.SARAY FORMASI GİYEN FUTBOLCULAR EZELİ REKABETE DAMGASINI VURDU
TAKSİM STADI’NDA
OLAYLI KARŞILAŞMA
EZELİ rakiplerin 23 Şu-
bat 1934 tarihinde yap-
tõklarõ İstanbul Ligi maçõ
futbolcular arasõnda çõ-
kan büyük bir kavga ne-
deniyle yarõda kaldõ. Tak-
sim Stadõ’nda yapõlan ma-
çõn 60. dakikasõnda G.Saraylõ
Kadri Dağ’õn, F.Bahçeli M.Reşat
Nayir’e attõğõ tekme ve Kadri’nin
üzerine doğru koşan F.Bahçeli
Fikret Arõcan’õn, G.Saraylõ Tevfik
tarafõndan kucaklanõp saha kena-
rõna atõlmasõyla saha bir anda
karõştõ. İki takõm oyuncularõ ara-
sõnda başlayan kavgaya tribün-
lerdeki seyirciler de katõlõnca olay-
lar iyice büyüdü. Yarõda kalan ma-
çõn ardõndan toplanan ‘Mõntõka
Futbol Heyeti’, Türk spor tarihi-
nin en ağõr cezalarõndan birisini
verdi ve F.Bahçe’den 9, G.Sa-
ray’dan 8 futbolcu olmak üzere
toplam 17 oyuncuyu uzun süreli
cezalandõrdõ. Bu cezalardan en
kârlõ çõkan takõm Beşiktaş olurken
sezonu ezeli rakiplerinin önünde
şampiyon tamamladõ.
Nihat Bekdik, Şeref Bey, Zeki Rıza Sporel. 40’lı yıllardaki bir derbiden enstantane. Union Club sahasında bir maç (1920 yılı) Metin Oktay, jübilesinde Can Bartu’yla.
Necip Şahin, bunun üzerine, “Anamız
bizi bugün için doğurdu. Galip Bey,
gelip maçı oynayacağız” diye yanõtladõ.
G.Saray, Kadõköy’e gelip maça çõktõ ve
F.Bahçe karşõlaşmayõ 3-0 kazandõ.
Ortak takım
Ezeli rakiplerin kuruluşlarõnõn ilk
yõllarõnda birleşme durumlarõnõn bile
ortaya çõktõğõ, hatta iki kulüp başkanõnõn
ortak takõm kurma konusunda anlaştõklarõ
iddia edildi. G.Saray Dergisi’nin Şubat
2003 sayõsõnda, Adnan Işık’õn belgelere
dayandõrarak verdiği haberde, 1912
yõlõnda G.Saray Başkanõ Ali Sami
Yen ile F.Bahçe Başkanõ Hulusi
Bey’in ortak imzayla kayõt altõna
aldõklarõ belgenin, birleşmeseler dahi,
2 kulübün yabancõlara karşõ ‘ortak
bir takım’ kurma konusunda
anlaştõklarõnõ, hatta tüzüğü bile
hazõrladõklarõnõ gösterdiği kaydedildi.
Kaçırılan penaltı
Ezeli rakiplerin 23 Ocak 1925 tarihinde
Taksim Stadõ’nda yaptõklarõ Vatan
Gazetesi Kupasõ maçõnda ilginç bir olay
yaşandõ. F.Bahçe’nin kazandõğõ penaltõ
sonrasõ, atõş öncesinde stadõn büyük
balkon kõsmõ çöktü. F.Bahçeli Cafer
Çağatay, penaltõ atõşõnda topu bilerek
kaleci Ulvi Yanal’a teslim etti.
Üç renkli karma
F.Bahçe ile G.Saray, 1934 yõlõnda
Türkiye’ye davet ettikleri yabancõ
takõmlarla birer kez hazõrlõk maçõ
yaptõktan sonra, üçüncü maçõ ‘F.Bahçe-
G.Saray Karması’ şeklinde oynadõlar.
Bu karmanõn formasõ ise iki kulübün
renklerinin karõşõmõ olan lacivert, sarõ ve
kõrmõzõdan oluştu.
F.Bahçe ve G.Saray kulüpleri, yüz yıldan
beri rekabet içindeler. Ulusal Savaş sırasın-
da yakılan meşale bugüne kadar hiç sön-
memiştir. Bundan sonra da sönmeyecektir.
Bu, neredeyse kutsal bir rekabete dönüşm-
üştür. Böylesine uzun süren bu kutsal reka-
bet, bizim dışımızda başka bir ülkede olabi-
lir mi bilemiyorum. Bu rekabetin başlaması
1941-42 yıllarına dayanır. Bu konu ile ilgili bir
sürü anım var. Bunların bir makale içinde an-
latılması zor... Bir kitapçık yazmak gerekir.
Bizden önceki kuşak, Ulusal Savaş yıllarının
kuşağıdır. Yani devrim yıllarının... Her iki takım
da kramponları ile emperyalizm karşısında sa-
vaş vermiştir. Bu savaş ruhu F.Bahçe ve
G.Saray yönetici ve futbolcularını adeta bir kar-
deş haline getirmiş ve de bu nedenle birbirle-
rine karşı sevgileri olmuştur. O kuşaktan son-
ra gelen başkanlar ve futbolcular da birbirle-
rini hem severler hem de birbirlerine karşı çok
saygılı davranırlardı. Başkanlar, zaman zaman
birbirlerinin kampına gider, başarı dileklerini bil-
dirirlerdi. Örneğin; Selahattin Beyazıt, sanki
sadece G.Saray’ın başkanı değil de F.Bah-
çe’nin de başkanıydı... Bazı F.Bahçeli spor-
culara hastalıkları nedeni ile yardım ettiği çok
görülmüştü. Bizim kuşağın F.Bahçe ve G.Sa-
ray’da oynayan futbolcuları haftayı, Kadıköy Al-
tıyol ağzındaki Kerim Ağa’nın kahvesinde
toplanıp, türlü espriler ve şakalaşmalarla ge-
çirirlerdi. Özellikle; Bülent, Reha ve Kova Os-
man biz F.Bahçeli futbolculardan hiç ayrıl-
mazlardı. Maçlarda damlasına kadar terimizi
akıtır, galip gelmek için çok çalışırdık ama hiç-
bir zaman birbirimize kasti davranmazdık.
Maçın ertesi günü, yine aynı yerde buluşur ve
birbirimizle gırgır geçerdik. Bu durum uzun yıl-
lar böyle devam etti. Ne var ki profesyonellik
geldikten sonra mücadele koşulları değişti. Pa-
ra, bir virüs gibi, dostluğun ve arkadaşlığın önü-
ne geçmeye başladı. Bu virüs kulüplerin kanına
girince de ne dostluk, ne arkadaşlık ve ne de
ulusallık kaldı. Kulüplerin yönetimine gelen baş-
kan ve yöneticilerin, bu görevlere uygunlukları
açısından kimlik ve kişilikleri pek araştırılma-
dı. Sadece para sahibi olma özellikleri bu gö-
revler için yeterli sayıldı. Bu nedenle gerek ku-
lüplerin kendi içlerinde, gerekse rakipler ara-
sında büyük mücadeleler oldu. Sermaye kıs-
mı, iktidarda kalabilmek için her yola baş-
vurdu. Bazı taraftarları güç olarak yanlarına
aldılar. Onları yedirdiler içirdiler. Ceplerine pa-
ra koydular. Deplasman maçlarına götürdüler.
Sanki maç izlemeye değil de savaşa gider gi-
biydiler. Hepimizin bildiği gibi tatsız olaylar
ve yaralanmalar oldu... Başkanların birbirle-
riyle tartışmalarını okuyor ve görüyoruz. Ne
kadar üzülüyoruz... Futbolculara büyük prim-
ler vaat ederek onlara, “Ne yaparsanız yapın,
galip gelin” emri veriliyor. Bu nedenle glad-
yatörler gibi sahada birbirlerini yiyorlar. Sa-
rı ve kırmızı kartlar havada uçuşuyor. Sed-
yeler arka arkaya, sakatlananları taşıyor.
Anlattıklarımdan anlaşılacağı üzere artık
F.Bahçe ile G.Saray arasındaki kutsal re-
kabette o eski yılların dostluklarının yerini
düşmanlık aldı. Rekabeti bu hale getiren-
ler utanmalı.
H A L İ T D E R İ N G Ö R
Nerede O
Eski Derbiler?
100 YILLIK REKABET
e-posta: hderingor@hotmail.com
DERBİNİN ENLERİ
En fazla seyirci: İstanbul Atatürk Olimpiyat
Stadõ - 70.125 / G.Saray: 2- F.Bahçe: 2
(Türkiye Ligi / 21.09.2003)
En az seyirci: F.Bahçe Stadõ - 14 / F.Bahçe: 3 -
G.Saray: 0 (İstanbul Ligi / 17.11.1922)
İlk goller: Emin Bülent Serdaroğlu
(G.Saray / 17.01.1909), Hasan K.Sporel
(F.Bahçe / 04.01.1914)
En çok gol atanlar: Zeki Rõza Sporel- 27,
Alaaddin Baydar - 24, Lefter - 20 (F.Bahçe),
Metin Oktay - 19, Hakan Şükür - 16, Tanju
Çolak - 14 (G.Saray)
Bir maçta en çok gol atanlar: Zeki Rõza
Sporel - 4 (F.Bahçe / 19.09.1918), Celal
İbrahim - 4 (G.Saray / 12.02.1911), Metin
Oktay - 4 (G.Saray / 18.12.1960)
En çok oynayanlar: Esat Kaner - 49, Şeref Has
- 49, Fikret Arõcan - 46, Müjdat Yetkiner - 46
(F.Bahçe), Turgay Şeren - 54, Cüneyt Tanman -
53, Nihat Bekdik / Metin Oktay - 44 (G.Saray)
Veriler,‘www.turkfutbolu.net’sitesindenalınmıştır.
TURGAY ŞEREN: 1950’lerde bir
G.Saray-F.Bahçe maçõ öncesi Gündüz
Kılıç “Bugün Turgay tam bir
G.Saray’lı olacak. F.Bahçe’ye karşı
oynayacak. Bu sebeple Turgay’ı bugün
kaptan çıkarmak istiyorum” dedi. Tüm
takõm sevinç gözyaşlarõ döktü. Sahaya her
zaman kaptan Gündüz Kõlõç’õn arkasõnda
ben çõkardõm. F.Bahçe’nin kaptanõ da
Cihat Arman’dõ. Kaptan olarak el
sõkõşmaya gittiğimizde beni görünce çok
şaşõrdõ ve “Sen ne kadar çabuk kaptan
olmuşsun” dedi. Tribünler de benim
kaptan olacağõmõ duymuş ve F.Bahçelisi
de, G.Saraylõsõ da “Turgay çok yaşa”
tezahüratlarõ yapmõştõ. Maç çok iyi geçti
ve 1-0 kazandõk. Maç sonunda Cihat
Arman gelip tebrik etti. Öpüp, sarõlõrken
“Sen hepimizden iyi olacaksın” dedi.
Futbolu bõrakõrken “Ulusal Takım
kalesini sana bırakıyorum” dediği de
dün gibi aklõmda.
CÜNEYT TANMAN: F.Bahçe
maçlarõ her zaman farklõ olmuştur. Genç
takõmlarda başlayan rekabet, veteran
maçlarõnda bile aynõ heyecanla, elektrikle
devam etti. F.Bahçe ile sakin bir maçõmõz
hiç olmamõştõr. Sahada veya koridorlarda
kesin bir olay yaşanõrdõ. O kadar
elektrikli karşõlaşmalardõr ki artõk veteran
maçlarõnda oynamak bile zor geliyor.
Ama hepimiz her zaman birbirimizle
arkadaşõzdõr. Türk futbolunun keyifli
olmasõnda da bu rekabetin önemi çok
fazladõr. Hiçbir rekabetle
karşõlaştõrõlamaz. Sonuçlarõ yönetimleri,
antrenörleri değiştirebilecek derbilerdir.
Hiçbir maçta takõmlar bu kadar
etkilenmez. Gol attõğõm maçlar var
unutamadõklarõm arasõnda. Futbol
hayatõmõ F.Bahçe’yi yenerek bõrakmak
en iyisiydi.
CANAYDIN’IN
FAIR-PLAY
DERSİ
GÖKHAN GÖNÜL SAKATLANDI
Spor Servisi - F.Bahçe yarõnki Eskişehirs-
por maçõnõn hazõrlõklarõnõ sürdürürken Gök-
han Gönül dünkü antrenmanõn son bölü-
münde sol ayağõna aldõğõ darbeyle sakatlandõ.
Kulüp doktoru Piyer Arzuman, Gökhan’da
darbeye bağlõ ağrõ şikâyeti bulunduğunu ve
oyuncunun tedavisine başlandõğõnõ bildirdi.
‘TARAFTAR KENETLENMELİ’
Spor Servisi - Beşiktaş Başkanõ Yıldırım De-
mirören, “Beşiktaş‘ın Beşiktaş‘tan başka
dostu yok” dedi. Demirören, Asbaşkan Le-
vent Erdoğan ve bazõ yöneticilerle Denizli’de
Beşiktaşlõlar Derneği temsilcileri ve taraf-
tarlarõn düzenlediği panelin açõlõşõnda yaptõ-
ğõ konuşmada, bütün Beşiktaşlõlarõn ülke
çapõnda kenetlenmesi gerektiğini söyledi.
ŞEREN
Lincoln.
Bir asõrlõk ezeli rekabet
TANMAN