Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 17 OCAK 2009 CUMARTESİ
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Lüpçü Yahudi
Düşmanları
Şu Gazze sanıldığının aksine ne bereketli top-
rakmış, ora ahalisinin sırtından geçinen geçinene...
Önce son günlerde, eğitim uçuşlarını Konya ova-
sında yapan, hedefe tam isabet bombalamayı
topraklarımız üzerinde öğrenip, Gazze’de Filistin-
li çocukları öldüren İsrail uçaklarının bombardı-
manının hemen ardından hamasi nutuklar atarak,
Filistin ile ya da daha doğrusu Filistin bahane de,
pek de umursamadığı mazlum Müslümanlar ile se-
çim sandığına yönelik ilişkiye girmek isteyen Re-
cep Tayyip Erdoğan esip gürledi. Çevreyi yıktı ge-
çirdi. Hepsi lafta kalan tepkilerini birbiri ardından sı-
raladı.
Bilenler bunun laf-ı güzaf olduğunu, kimsenin al-
dırmayacağının farkındaydılar.
Gerçek tepki “Bundan böyle senin benim top-
raklarım üzerinde talim ve eğitim uçuşu yapmanı ya-
saklıyorum. Çünkü sen edindiğin eğitim ile gidip
Müslüman kardeşlerimi vuruyorsun” demekti. Ama
Tayyip Bey’i iktidara taşıyan ABD’deki Yahudi lo-
bisi bu işe ne derdi?
Tayyip Bey ne Ortadoğu olayının tam ayırdında,
ne de Filistin sorununun, o son olaylara katledilen
Müslümanlarla dayanışma etiketli, sandık amaçlı bir
yöntemle yaklaşıyor her şeye. Aslında Müslüman-
lar falan da umurunda değil. Nitekim Irak’ta Ame-
rikan cinayetleri karşısında kılı bile kıpırdamadı. Müs-
lümansa, Iraklılar da Müslümandı, ama Patron
Bush’a karşı çıkmak mümkün değildi.
İsrail’e ve İsrail’in kınanası politikasına, öze in-
meyen lafta kalan karşı çıkışın ardında ise Tay-
yip Bey’in partisinin bağnaz tabanını da aşan ve ne
yazık ki, Türkiye’de artan tutuculuk ve onun mahalle
baskısı sonunda büyük bir tehlike halini alan yabancı
düşmanlığında ilk sırayı alan anti-semitist (Yahudi
düşmanı) duyguları sömürerek sandık rantına çe-
virmek isteyen taktik bulunmaktadır.
Bu çok tehlikeli bir oyundur.
Tarihi boyunca pek önemli bir Yahudi karşıtı ola-
ya sahne olmamış, bu çok çekmiş kavmin çocuk-
ları için bir güven adacığı olmuş olan toprakları-
mızda, şimdiye kadar gür çıkmayan kimi Yahudi
düşmanı sesler yükselmeye başlamış bulunmak-
tadır.
Aynı zamanda kovuşturulması gereken bir suç
oluşturan bu davranışa, kışkırtması iktidar partisi
yandaşı gazeteler ile, belirli cemaatlerin örgütlü ol-
dukları camilerden geldiği için, devlet seyirci kal-
maktadır.
Emperyalist İsrail politikaları din ve kavim teme-
line indirgenerek, ırkçılığa malzeme haline getiril-
mektedir.
Son yıllarda siyasal İslamın yükselmesi ile birlikte
Yahudi düşmanlığının da tırmanışa geçtiği olayla-
rı izleyenlerin gayet iyi bildikleri bir gerçektir.
Bu tırmanan Yahudi düşmanlığı, Musevi kökenli
yurttaşlarımızı da çok rahatsız etmekteydi; nihayet
Türk Musevi Cemaati yöneticileri hedef gösteril-
diklerini ve bundan endişe duyduklarını açıklamak
zorunluluğunu hissettiler.
Musevi kardeşlerimiz kaygılarında haklıdırlar.
Üstelik karşılarındaki bağnaz dinci güruha, ola-
yın bir din ve ırk olayı olmayıp, emperyalizmden kay-
naklanan bir sorun olduğunu anlatmaya kalkma-
nın da bir anlamı olacağını düşünmüyorum.
Çünkü bu kafalarda hurafe ve ırkçılık yer etmiş
durumda. Bu arada ne yazık ki gittikçe yaygınlaş-
makta olan Yahudi düşmanlığının primini paraya,
avantayla lüplemeye çevirmek isteyen aynı güru-
hun uyanıkları da, şimdi okullar ve camilerde Filistin
için para toplamaya başladılar. Daha önce Bosna
için toplanan paraların nerelere gittiğinin, Deniz Fe-
neri çetesinin lüplediği paraların ne olduğunun bi-
linmesine karşın cami ve okullardan kayıtsız, mak-
buzsuz bağış toplanmaya devam ediliyor.
Lüpçüler ile ırkçılar avanta ve kin tabanında el ele
vermişler, Filistinlilerin sırtından geçinip, vatan-
daşlarımızı da, tehdit eden bir şekilde Yahudilere
fatura çıkarmaya çalışıyorlar.
Hödüklük ile lüpçülük gelmiş cihane, Filistin ile
dayanışma bahane.
asirmen@cumhuriyet.com.tr
Genelkurmay Başkanlõğõ, Ergenekon soruşturmasõnda adil yargõlanma hakkõnõn ihlal edildiği uyarõsõ yaptõ
‘Yargõvedevletzarargörüyor’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Ergenekon soruşturmasõ hakkõnda
suskunluğunu bozan Genelkur-
may’dan hukuk uyarõsõ geldi.
Genelkurmay’da 2 haftalõk aradan
sonra basõnõ bilgilendirme toplantõsõ
soru alõnmadan gerçekleştirildi. Ge-
nelkurmay İletişim Daire Başkanõ
Tuğgeneral Metin Gürak, ilk önce
bölücü terörle mücadelede 2008 yõlõ-
na ilişkin istatistiki bilgiler verdi. Ge-
çen yõl 1602 iç güvenlik olayõ yaşan-
dõğõnõ, bu olaylardan yüzde 62’sinin
güvenlik güçlerinin inisiyatifinde ger-
çekleştiğini anlatan Gürak, yurtiçi ve
yurtdõşõnda düzenlenen operasyonlar
sonucu bir önceki yõla oranla etkisiz
hale getirilen terörist sayõsõnõn yüzde
72 oranõnda arttõğõnõ söyledi. Gürak,
geçen yõl, 696’sõ ölü, 237’si sağ olmak
üzere toplam 933 teröristin etkisiz ha-
le getirildiğini bildirdi. Aynõ dönem-
de teslim olan terörist sayõsõnda da bir
önceki yõla göre yüzde 62’lik bir ar-
tõş olduğunu belirten Gürak, sayõnõn da
177 olduğunu dile getirdi. Geçen yõl
51 yurttaşõn terör olaylarõ nedeniyle ya-
şamõnõ yitirdiğini, 11’i polis, 22’si ge-
çici köy korucusu olmak üzere 171 gü-
venik görevlisinin şehit olduğunu
açõklayan Gürak, TSK zaiyatõnõn yüz-
de 32’sinin mayõn ve patlayõcõ mad-
delerden kaynaklandõğõnõ anlattõ.
PKK’ye ait 3.5 ton amonyum nitrat,
255 kilogram TNT ve 197 kilogram
plastik patlayõcõ ele geçirildiğini kay-
deden Gürak, operasyonlar sonucu 22
ton uyuşturucu maddenin yakalandõ-
ğõnõ dile getirdi.
Karargâh evleri soruşturması
Gürak, toplantõnõn son bölümünde
TSK’nin kendisine iletilen ve tespit
edilen tüm adli olaylarõ titizlikle araş-
tõrdõğõnõ ve gecikmeden yasal gereği-
ni yaptõğõnõ vurguladõ. Bu uygulama-
yõ örneklendiren Gürak, 5 ayrõ olay-
la ilgili yapõlanlarõ sõraladõ. Gürak’õn
verdiği bilgiler konu başlõklarõyla
şöyle:
Sauna Çetesi: Kamuoyunda Sauna
Çetesi olarak bilinen olay sonucu 17
Şubat 2006’da tutuklanan bir yüzba-
şõ hakkõnda Genelkurmay Başkanlõ-
ğõ’nca 28 Şubat 2006’da soruşturma
emri verildi. Açõlan kamu davasõ so-
nuçlandõ ve yargõlama sonunda 3 yõl
1 ay 15 gün hapis cezasõ ve yüzbaşõ-
nõn TSK’den çõkarõlmasõna hükme-
dildi. Yüzbaşõ Yüksek Askeri Şûra
(YAŞ) kararõ alõnarak TSK’den ihraç
edildi.
Atabeyler Çetesi: 4 Haziran
2006’da tutuklanan 3 personel hak-
kõnda sivil mahkemede verilen gö-
revsizlik kararõ nedeniyle dosya Ge-
nelkurmay’a gönderildi. 17 Temmuz
2007 tarihinde verilen soruşturma
emrinin ardõndan yapõlan yargõlama
sonucunda sanõklardan biri 5 yõl 7 ay
15 gün, diğer ikisi 5 ay 10’ar gün ce-
za aldõlar. Kararõn Askeri Yargõtay’da
temyiz aşamasõ sürerken YAŞ kara-
rõyla üç personelin TSK ile ilişiği
kesildi.
Emekli Binbaşı Fikret Emek:
Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda
26 Haziran 2007’de Emek’in evinde
yapõlan arama sonucunda ortaya çõkan
mühimmatla ilgili olarak Genelkurmay
bir gün sonra soruşturma emri verdi.
“Askeri eşyayı gizlemek” iddiasõya
yargõlanan Emek 1 yõl 8 ay 25 gün ha-
EMEKLİ ORGENERAL KARADAYI
‘1 numara
iddiasına
gülüyorum’
Ergenekon örgütünün 1 numarasõ olduğu
iddialarõna gülüp geçtiğini söyleyen Eski
Genelkurmay Başkanõ İsmail Hakkõ Karadayõ,
‘TSK’yi yõpratmaya çalõşõyorlar’ dedi.
Ergenekon diye bir örgütü duymadõğõnõ
vurgulayan Karadayõ, “Duysam, böyle bir
örgüt olduğunu bilsem, zaten müdahale
ederdim’’ diye konuştu.
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Eski Ge-
nelkurmay Başkanõ emek-
li Orgeneral İsmail Hak-
kı Karadayı, firari şüpheli
Tuncay Güney’in Erge-
nekon örgütünün çekir-
dek kadrosu olarak kendi
ismini de açõklamasõna,
“50 yıllık meslek haya-
tımda, 78 yaşımda böy-
le rezalet, böyle kepaze-
lik, böyle hokkabazlık
görmedim” dedi.
Karadayõ, Milliyet ga-
zetesi Ankara Temsilcisi
Fikret Bila’nõn sorularõnõ
yanõtladõ. Karadayõ, ör-
gütün “1 numarası ol-
duğu” iddialarõna “Böy-
le söylentiler olduğunu
duydum. Hatta bir top-
lantıda arkadaşlarım-
dan biri de gülerek ‘1 nu-
mara sizmişsiniz’ dedi.
Gülüp geçtim tabii. Öy-
le mi diyorlarmış, de-
dim. Ne diyeyim? Tür-
kiye ne hallere geldi”
dedi. “Ergenekon soruş-
turmasıyla ilgili olarak
tutuklanan, gözaltına alı-
nan, iddialarda bulu-
nanları tanıyor musu-
nuz?” sorusuna Karadayõ,
şu yanõtõ verdi:
“Ben Ergenekon diye
resimleri, isimleri sıra-
lanan insanların hiçbi-
rini tanımam. Ne tanı-
şıklığım vardır, ne gö-
rüşmüşlüğüm ne de ko-
nuşmuşluğum vardır.
Ülkesine, milletine şe-
refle hizmet etmiş emek-
li komutan arkadaşla-
rımızın bu insanlarla bir
ilgisi yoktur. Onları bu-
laştırmaya çalışıyorlar.
TSK’yi yıpratmaya ça-
lışıyorlar. Buna da üzü-
lüyorum. Ben Veli Kü-
çük denen adamı hiç gör-
medim biliyor musunuz,
tanımam.”
Ergenekon diye bir ör-
gütü duymadõğõnõ vurgu-
layan Karadayõ, “Duy-
sam, böyle bir örgüt ol-
duğunu bilsem, zaten
müdahale ederdim. Böy-
le bir şey duymadım.
Hatta ben, bu mevzu ka-
muoyuna yansıyınca Ya-
şar Paşa’ya (Büyükanõt)
sordum. Nedir bu, diye.
O da bu soruşturmadan
bahsederek buna Erge-
nekon adını verdiler, di-
ye anlattı ” diye konuştu.
Ergenekon’u 28 Şu-
bat’õn uzantõsõ örgütlen-
meler olarak tarif edenler
olduğunun anõmsatõlma-
sõ üzerine Karadayõ, “28
Şubat’ın hiç ilgisi yok.
Çelik harekâtını (Kuzey
Irak’a sınır ötesi hare-
kât) yaptık, Kardak’ı
yaptık. Belki bunları ba-
şarıyla yaptık diye bu
olaylar oluyor. Belki Çe-
lik harekâtını, Kardak’ı
yapamasaydık, bunlar
olmazdı, diye düşünü-
yorum. Ama biz görevi-
mizi yaptık. Yaptıkları-
mın hiçbirinden pişman
değilim” dedi. Karadayõ,
Ergenekon soruşturmasõ
kapsamõnda üst düzey
emekli komutanlarõn göz-
altõna alõnmasõ ve tutuk-
lanmasõnõ da şöyle değer-
lendirdi: “TSK’yi böl-
meye, yıpratmaya uğra-
şıyorlar. TSK aleyhine
bir hava yaratmaya ça-
lışıyorlar, onu hedef alı-
yorlar.”
pis cezasõ ile cezalandõrõldõ. Mahkeme
hükmün açõklanmasõnõ geri bõraktõ.
Buna göre Emek, kararõn alõnmasõn-
dan sonra 5 yõl içinde 2 yõlõ aşkõn bir
ceza almasõ durumunda bu karardaki
cezasõnõ da çekecek.
Karargâh evleri: Alõnan istih-
bari mahiyetteki bilgiler sonucunda
öncelikle Hava Kuvvetleri Komutan-
lõğõ’nda geniş kapsamlõ idari soruş-
turma başlatõldõ ve gerekli idari ted-
birler alõndõ. İdari soruşturmanõn ta-
mamlanmasõnõn ardõndan adli soruş-
turma 31 Mayõs 2008’de başlatõldõ, bir
yarbay tutuklandõ. Soruşturma tüm bo-
yutlarõyla sürdürülüyor.
Mustafa Dönmez: İstanbul
Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nca yürü-
tülen soruşturma ile ilgili olarak Yar-
bay Mustafa Dönmez’in evlerinde ya-
põlan aramalarda silah ve mühimmat
bulunmasõ üzerine Genelkurmay 9
Ocak 2009’da soruşturma emri verdi.
Teslim olmasõnõn ardõndan tutukla-
narak askeri cezaevine konulan Dön-
mez, önceki gün İstanbul Cumhuriyet
Başsavcõlõğõ’ndan gelen talimat gere-
ği İstanbul’a gönderildi.
Mahkemeye mesaj
Gürak, daha sonra Ergenekon so-
ruşturmasõ kapsamõndaki hukuk ih-
lallerine ilişkin değerlendirmelerde
bulundu. Yasalara göre soruşturma-
larõn gizli yürütülmesi gerektiğini
anõmsatan Gürak, şu değerlendirme-
yi yaptõ:“Yetkili mahkemece, ‘Ko-
nunun hassas olmasõ ve sürekli ifa-
delerin medyada yer almasõnõn adil
yargõlamayõ etkileme ve delilleri ka-
rartma şüphesini doğurduğu’ gerek-
çesiyle, soruşturma dosyasının in-
celenmesi ve belgelerden suret alın-
masına bile kısıtlama kararı veril-
miştir. Buna rağmen, temel insan
hakları, anayasanın 38. maddesin-
de yer alan ‘suçluluğu hükmen sabit
oluncay akadar, kimsenin suçlu sayõ-
lamayacağõ’ hükmü, ‘masuniyet ka-
rinesi’, ‘adil yargõlanma hakkõ’ gibi en
temel hukuk ilkelerinin ihlal edildiği
görülmektedir. Sorumlu olması
beklenen kesimlerin yarattığı bu
hassas ortam, kişilere, kurumlara,
yargıya ve nihayetinde devlete de
büyük zararlar vermektedir.”
Devlet televizyonuna sorumlu yayõncõlõk uyarõsõ
Gül de TRT’yi eleştirdi
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’ye resmi bir ziyarette bulunan Cibuti Cumhurbaşkanı
İsmail Ömer Guelleh ile Çankaya Köşkü’nde düzenlediği ortak basın toplantısın-
da soruları da yanıtladı. (Fotoğraf:AA)
Ankara (Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, Ergenekon
şüphelisi Tuncay Güney’i ekrana çõkaran
TRT’yi “Birçok insanın ismi sorumsuz
bir şekilde televizyon ve gazetelerde
gündeme geliyor... Hem resmi hem de
diğer basın yayın kuruluşları dikkatli
olmalı” sözleriyle eleştirdi. Gül, Türkiye’ye
resmi ziyarette bulunan Cibuti
Cumhurbaşkanõ İsmail Ömer Guelleh ile
Çankaya Köşkü’nde düzenlediği ortak basõn
toplantõsõnda sorularõ da yanõtladõ. Gül,
“Ergenekon” soruşturmasõndaki
gelişmeleri anõmsatan bir gazetecinin,
“Türkiye’de bir demokrasi savaşı
verildiğini düşünüyor musunuz” sorusu
üzerine isim vermeden Güney’i canlõ yayõn
konuğu yaparak tepkilerin odağõna yerleşen
TRT’yi eleştirdi. Gül, şunlarõ kaydetti:
“Türkiye, bir hukuk ülkesidir. Bütün bu
olaylarda sorgulamalar, yargılamalar
bağımsız yargının kontrolündedir.
Bunların usulüyle ilgili herhangi bir
hukuki boşluk söz konusu değil. Bu
aşamada söyleyeceğim şey şu; bütün bu
süreç içinde bir taraftan yargıyı ve
hukukun işlemesini baskı altına alıcı
hiçbir davranışta bulunmamak ve
bağımsız yargının en güzel şekilde
işlemesini temin etmek, diğer yandan da
gördüğümüz şu ki, birçok insanın ismi
gayet sorumsuz bir şekilde
televizyonlarda, gazetelerde gündeme
gelmekte ve zan altında bırakılmakta,
bundan da kaçınmak gerekir. Bu konuda
hem resmi hem de diğer basın yayın
kuruluşları herkes çok dikkatli olmalıdır.
Çünkü bu işler kutuplaşma ve polemiğe
çevrilirse bunun Türkiye için büyük
zararı olur.”
CHP’li Onur Öymen’e göre Ergenekon’da dõş faktörler AKP’yi desteklemek için devrede
‘AKP’nin amacõ teokratik devlet’
IŞIK KANSU
ANKARA - CHP Genel Baş-
kan Yardõmcõsõ Onur Öymen,
Ergenekon soruşturmasõ ile mu-
halefetin bastõrõlmak istendiğini
dile getirerek, “Amaç, dışa ba-
ğımlı teokratik bir devlettir.
Din devletine götürülmek is-
teniyor Türkiye. Çünkü din
devletinde muhalefet yok, biat
etmek var, itaat etmek
var, tartışmasız her şeyi
kabul etmek var” dedi.
Öymen, Ergenekon so-
ruşturmasõna ilişkin sorula-
rõmõzõ yanõtlarken, daha ön-
ce NATO amaçlarõ için eği-
tilmiş insanlardan yararla-
narak yurtiçinde muhaliflerin
tasfiye edilmesi çabalarõnõn
yalnõzca Türkiye’ye özgü olma-
dõğõnõ ifade etti. Öymen, şunla-
rõ söyledi: “Yüzyılı aşkın za-
mandan beri bazı büyük dev-
letler, kendileri açısından hem
askeri, hem ekonomik, hem
siyasi açıdan önem taşıyan
başka devletlerin kendilerine
yakın olmayan yönetimler ta-
rafından idare edilmesinden
çok rahatsızlık duyuyorlar.
Bunları devirmek ya da kendi
yandaşlarını iktidarda tutmak
için büyük çaba sarf ediyorlar.
Türkiye’de olanlar da benzer
gelişmeler. Amaç, AKP gibi
bir iktidarın illa işbaşında kal-
ması...”
Öymen, görüştüğü kimi Av-
rupalõ politikacõlarõn açõk açõk
“Biz AKP iktidarını destekli-
yoruz, çünkü her istediğimiz
tavizi alıyoruz” dediklerini de
anõmsatarak “Dış faktörler bu
iktidarı desteklemek için dev-
rededir” dedi.
Öymen, soruşturma ile birbi-
riyle hiç ilgisi olmayan insanla-
rõn arasõnda bağlantõ varmõş gi-
bi bir izlenim yaratõlmak isten-
diğine de değinerek, şu değer-
lendirmeleri yaptõ: “İddiaların
büyük bölümü belli siyasi ama-
ca yönelik unsurlar gibi kalıyor
ortada ve davanın siyasallaş-
tırdığı izlenimi kuvvet kazanı-
yor. Eğer siz silahlı eylemleri
planlayanları, bunun için silah
depolayanları yargılarsanız,
kamuoyunda kimse size bir
şey diyemez. Bunlar yasadışı
eylemlerdir. Ama aynı paketin
içine hükümete muhalefet et-
mek özelliğinden başka bir
özelliği olmayan tanınmış say-
gın insanları koyarsanız top-
lumun vicdanı rahatsız
olur.”
Soruşturma ile Türki-
ye’deki tüm olumsuzluk-
lardan hükümeti eleştiren-
ler sorumluymuş gibi gös-
terildiğine de vurgu yapan
Onur Öymen, “Bugünkü
iktidarın eleştiriye ta-
hammülü yok. Kendisini
eleştiren insanları, şu veya bu
şekilde etkisiz kılmak, yargı yo-
luyla sindirmek, muhalefeti
bertaraf etmek istiyorlar. Çün-
kü kafalarındaki rejim de-
mokrasi değil. Amaç, dışa ba-
ğımlı teokratik bir devlettir.
Bunlar din devletine götür-
mek istiyor Türkiye’yi. Çünkü,
din devletinde muhalefet yok,
biat etmek var, itaat etmek
var” diye konuştu.
İstanbul Haber Servisi - Cumhuriyet Halk Partisi
(CHP) üyeleri, Tuncay Güney’in TRT’nin canlõ
yayõnõna katõlmasõnõ protesto ederek TRT binanõn giriş
kapõsõna siyah çelenk bõraktõlar. CHP İstanbul teşkilatõna
üye partililer, Ulus’ta bir araya gelerek TRT binasõna
kadar yürüdü. “CHP Genel Başkanı Deniz Baykal
hakkında, asılsız ve kamuoyunu olumsuz
yönlendirmeye olanak sağlayacak bir yayına imkân
verdiği” gerekçesiyle TRT’yi protesto eden partililer
adõna yapõlan açõklamada, “Bugün yaşamakta
olduğumuz süreçte açıkça görüyoruz ki
yürütülmekte olan kampanya, sadece bir siyasi
partiyi veya onun genel başkanını değil, Cumhuriyet
rejimini ve Atatürk Türkiye’sini hedef almaktır”
görüşü savunuldu. TRT eliyle bir iftira kampanyasõ
yürütüldüğü ileri sürülen açõklamada, “TRT yönetimi,
CHP ve Cumhuriyet aleyhinde propaganda
karşılığında özel bir prim mi almaktadır? Türkiye’de
TRT dahil olmak üzere pek çok devlet kurumu AKP
zihniyetine biat etmeyenlerin yıpratıldığı, infaz
edildiği yerlere dönüştüyse, artık takke düşmüş kel
görünmüştür. Deli saçmalarına çanak tutan TRT
Genel Müdürü İbrahim Şahin, derhal görevinden
istifa etmelidir” denildi. Partililer daha sonra, binanõn
giriş kapõsõna siyah çelenk bõraktõ.
İP’den Şahin için suç duyurusu
ANKARA (AA) - İşçi Partisi, “Büyüteç” prog-
ramõna, Tuncay Güney’in konuk olarak katõlma-
sõyla ilgili, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin ile
programõn yapõmcõ ve yöneticisi hakkõnda suç du-
yurusunda bulundu. İP Merkez Karar Kurulu Üye-
si ve Ankara İl Başkanõ Sefa Koçoğlu, Ankara
Adalet Sarayõ önünde yaptõğõ basõn açõklamasõnda,
“Tuncay Güney’i ekrana çõkartan TRT yöneticile-
rinin suç işlediklerini, suça ve suçluya yardõm et-
tiklerini” söyledi. Koçoğlu, “Hedeflerinde Türk
Ordusu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, İşçi Partisi
ve ulusalcõ güçler vardõr” iddiasõnda bulundu.
AKP’den MÜSİAD’a arazi
İstanbul Haber Servisi - Devlet Bakanõ ve
Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek, CHP Muğla
Milletvekili Fevzi Topuz’un Hadõmköy Deliklika-
ya Köyü’nde MÜSİAD’õn isteğiyle yapõldõğõ öne
sürülen ve TOKİ tarafõndan uygulanan kamulaştõr-
ma çalõşmalarõ ile ilgili olarak verdiği soru önerge-
sini yanõtladõ. Çiçek, kamulaştõrma çalõşmalarõna
kooperatiflerin talebiyle başlandõğõnõ kabul eder-
ken, ucuz kamulaştõrma için durdurulan altyapõ ya-
tõrõmlarõ ile ilgili sorularõ ise yanõtsõz bõraktõ. Açõk-
lamada, kamulaştõrmanõn amacõnõn “Bölge bütün-
lüğünde planlõ, çağdaş, sanayi ve küçük sanayi bi-
rimlerini oluşturmak” olduğu kaydedildi.
Zana’ya 10 yıl hapis istemi
DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - Leyla Zana
hakkõnda, DTP tarafõndan düzenlenen iki ayrõ
programda yaptõğõ konuşmalar nedeniyle 10 yõla
kadar hapis istemiyle dava açõldõ. Diyarbakõr Cum-
huriyet Başsavcõlõğõ’nca hazõrlanan iddianamede,
DTP’nin 22 Eylül’de Belediye Konukevi önünde
düzenlediği etkinlikte konuşan Zana’nõn mahke-
mece “sivil başkaldõrõ çağrõsõ” olduğu gerekçesiyle
yasaklanan ve Kürtçe “artõk yeter” anlamõna gelen
sözcükleri sõk sõk telaffuz ettiği belirtildi.
Genelkurmay İletişim Başkanõ Tuğgeneral Metin Gürak, Ergenekon
soruşturmasõ üzerindeki yayõn yasağõna dikkat çekerek “Buna rağmen, temel
insan haklarõ, anayasanõn 38. maddesinde yer alan ‘suçluluğu hükmen sabit
oluncaya kadar kimsenin suçlu sayõlamayacağõ’ hükmü, ‘masuniyet karinesi’,
‘adil yargõlanma hakkõ’ gibi en temel hukuk ilkelerinin ihlal edildiği
görülmektedir” dedi.
Ergenekon soruşturmasõndaki
iddialarõn büyük bölümünün belli
bir siyasi amaca yönelik
göründüğünü belirten Öymen,
“Bugünkü iktidarõn eleştiriye
tahammülü yok” dedi.
CHP’den TRT eylemi
ŞAHİN’İN İSTİFASINI İSTEDİLER