Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 14 OCAK 2009 ÇARŞAMBA
6 HABERLER
AVRUPA
GÜRAY ÖZ
Vatan Haininin Vatanı
Biliyorsunuz son zamanlarda devletle ilgili teorilerde
yeni tanımlamalar güncellik, geçerlilik kazanmıştır. Ta-
rih kadar eski gerçeklerin son zamanlarda teorileş-
tirilmesinin nedeni, komünizmin “alt edilmesi”, ko-
münistlerin “önemsizleşmesiyle” yakından bağlıdır.
Eskiden “derin devlet” diyeni döverlerdi.
Şimdi işler değişti. Peki, nasıl değişti?
Komünizm devreden çıkarılınca, ona karşı kurul-
muş derini de ayak bağı olmasın diye tasfiye etmek
gerekti. Ee, kolay mı? Adamı yıllarca besleyip bü-
yütmüşsün; kullanmış, kullandırmışsın; içerde aydı-
nın, gazetecinin, sendikacının üstüne, dışarıda akıl
almaz işlere salmışsın, kolay değil tabii.
Yine de tasfiye şart. Zaman öyle gerektiriyor.
Ama senin aklında başka bir soru, tilkinin kuyru-
ğu gibi dolanıyor: “Yeri neyle doldurulacak?” Bu kul-
lanılmış malzemeyi tasfiye edip bir başka mecrada,
bir başka derin gerekmez mi? Gerekir. Derinsiz dev-
let mi olurmuş!
Hem şu tasfiye işi başkalarının da tasfiyesine ya-
rasa fena mı olur?
Bu arada yapılacak başka işler var.
Zorbalığı daim kılmanın, hasmı, muhalifi tasfiye ede-
bilmenin yolu sıkı demokrat görünmektir. Ama sen
bunun ustası değil misin zaten, takıyye mektebini
başarıyla bitirip master diplomanı oradan almadın mı?
Birinci koşul, soldan çark liberalleri iyi kullanacaksın.
İkinci koşul, mademki komünistler artık en azından
şimdilik tehlike değil, onların bayraklarını ellerinden
alıver gitsin. Yıllar önce seninkilerin vatandan kov-
dukları Nâzım’a Türk vatandaşlığını geri ver, olsun
bitsin.
Ama bilmediğin bir şey var senin.
Şairler tekin değildirler. Hele Nâzım hiç tekin de-
ğildir. O dokunanı yakıyor. Onu yazdıklarından, ya-
şadıklarından, eyleminden, hayatından soyutlayıp ye-
niden vatandaş yapmaya kalkınca, hiç kimsenin so-
ru sormasına gerek yok, soruları Nâzım kendisi yıl-
lar öncesinden soruyor:
“Hangi vatanın vatandaşlığını verdin bana sen?
Şu çiftliğiniz olan vatanın vatandaşlığını mı? Ka-
salarınızın ve çek defterlerinizin içindeki vatanın
vatandaşlığını mı? Şose boylarında açlıktan ge-
berilen vatanın vatandaşlığını mı? Fabrikalarınızda
işçilerin al kanının içildiği vatanın vatandaşlığı mı?
Mızraklı ilmihalli, polis coplu vatanın vatandaşlı-
ğı mı? Amerikan üsleri, Amerikan bombası dolu
olan vatanın vatandaşlığı mı? Kokmuş karanlığı-
nızdan bir türlü kurtulamadığımız vatanın vatan-
daşlığı mı?
Böyle bir vatanın vatandaşlığını istediğimi kim
söyledi size? Benim nasıl bir vatanın çocuğu ol-
duğumu şiirlerimi okuyarak, ama sahte gözyaş-
larıyla değil, adam gibi okuyarak anlayacaksınız.
O zaman anlayacaksınız ki, o sizin vatanınızla bir
ilgim yok benim, vatan hainliğine devam ediyo-
rum ben hâlâ.”
Gerçekler böyledir.
Hem bir şey söyleyeyim mi size, şimdi kimi gaze-
telerin yazdığı gibi Nâzım’a “itibarı iade” edilemez.
Onun itibarı daha siz onu zindana tıktığınızda, insanlar
şiirlerini elde ele dolaştırıp yasaklarınızı çiğnedikle-
rinde, sizin hayal bile edemeyeceğiniz kadar yüksekti.
Afrika’dan Çin’e, Amerika’dan Avrupa’ya, Ortado-
ğu’dan Asya’ya, hiç bilmezsiniz ne kadar yüksekti
onun itibarı. Neyi iade edeceksiniz ki siz ona?
Biz hep bilirdik, şimdi herkes biliyor; artık her dev-
lette birden fazla devlet var. Öyleyse birden fazla da
vatan vardır. Nâzım kendi vatanının vatandaşlığını hiç-
bir zaman yitirmedi. Siz şimdi, derin operasyonları-
nızı rahatça yapabilmek, kendi derinlerinizi örtmek için
onu kullanmak, bir derinden bir derine geçerken ken-
dinize yontmak istiyorsunuz.
Ama o kadar imkânsız ki bu.
e-posta: guray@cumhuriyet.com.tr
ERDAL SARIZEYBEK
‘Cephaneliğielleriyle
koymuş gibi buldular’
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Emekli
Jandarma Kurmay Al-
bay Erdal Sarızeybek,
Ergenekon soruşturma-
sõ kapsamõnda tutukla-
nan Yarbay Mustafa
Dönmez’in evinde bu-
lunan kroki üzerinden
yapõlan kazõlarda ele ge-
çirildiği belirtilen silah-
larla ilgili değerlendir-
melerde bulundu.
Soruşturmanõn gizli-
liği kuralõnõn olay yeri-
ne götürülen medya ku-
rumlarõyla ihlal edildi-
ğine dikkat çeken Sarõ-
zeybek, “Daha önce
savcısı olduğunu söy-
leyen Başbakan, bu-
gün (dün) konuşma-
sında çeşitli bilgiler ve-
riyor. Bu da soruştur-
manın ihlalidir” de-
ğerlendirmesini yaptõ.
Sarõzeybek, kroki üze-
rinden arazide yapõlan
aramalarõn gündüz ya-
põlmasõ gerektiğini be-
lirterek, “Soruşturma-
yı yapanlar silahların
yerlerini biliyordu. El-
leriyle koymuş gibi bu-
lundu. Dolayısıyla bu
silahların sözde bir te-
rör örgütüne ait olup
olmadığının ispatı da
çok güç. Elinizde bir
kâğıt parçası var. Ara-
zide silah bulunuyor
ve bu örgütün deni-
yor. Bunu nasıl ispat
edeceksiniz” dedi. Irak
sõnõrõnõn iki taraflõ ko-
runamamasõ nedeniyle
silah geçişinin olduğunu,
Türkiye’nin doğusunun
“cephane deposu” ha-
line geldiğini savunan
Sarõzeybek, şöyle ko-
nuştu:
“Susurluk vakasına
bakıldığında zaten
Kutlu Aktaş’ın verdiği
raporda terörü ranta
çevirenlerin kim oldu-
ğu belliydi. O dönem-
de bu soruşturmayı
yapmadılar. Ellerinde
silah ve para bulunan
kişiler hakkında baş-
latılan soruşturmayı
bitirmediler. Şimdi or-
taya çıkıp Susurluk’ta
adı geçmiş kişiyi, evin-
de silah bulunduran
askeri ama bunun ya-
nında bir orgenerali
bir hukukçuyu da ala-
rak, evini arayarak ka-
muoyuna aynı resim
içinde göstermeye ça-
lışıyorlar. Eğer ki so-
ruşturma makamı Su-
surluk’u çözmek isti-
yorsa Yeşil kod adlı
teröristin banka hesap
numarasına girsinler,
kimin para alıp verdi-
ği bellidir. Kısa sürede
sonuçlandırırsınız.”
Bakan Gönül, Yenikent’te bulunan bombalarõn seri numaralarõnõn silinmemiş olduğunu söyledi
‘Muhtemelen MKE üretimi’
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Milli Savunma Bakanõ
Vecdi Gönül, Yenikent’te bulunan
bomba ve mühimmatõn seri nu-
maralarõnõn silinmediğini belirterek
“Anladığım kadarıyla öyle so-
fistike silahlar değiller ve muh-
temelen Makine Kimya Endüs-
trisi Kurumu (MKE) üretimi gi-
bi görünüyor” dedi. MKE’nin
kayõt bakõmõndan herhangi bir za-
fiyetinin olmadõğõnõ kaydeden Gö-
nül, mahkemenin sormasõ duru-
munda gerekli bilgilerin verilebi-
leceğini söyledi.
Gönül, dün TBMM’de Yeni-
kent’te bulunan bomba ve mü-
himmatla ilgili olarak gazetecile-
rin sorularõnõ yanõtladõ. Konuyla il-
gili olarak Genelkurmay Başkan-
lõğõ’nõn bir soruşturma başlattõğõ-
nõn anõmsatõlarak söz konusu bom-
balarõn envanterden nasõl çõkarõ-
labildiği yönündeki sorular üzeri-
ne Gönül, “Daha önce bulunan
bombalarda numara yoktu, si-
linmişti. Bize gelen bilgiye göre,
bu son bulunanlarda numara
varmış. Mahkemenin bize sor-
ması halinde, MKE olarak bizim
malımızsa, MKE’nin ürettiği
bombalarsa, bu bombaları tah-
sisen nerelere verdiğimize ilişkin
kayıtları vardır, inceleriz ve ge-
rekli bilgiyi mahkemeye veririz.
Bizim kayıt bakımından her-
hangi bir zafiyetimiz yoktur”
diye konuştu.
Söz konusu cephanenin askeri
mühimmat olup olmadõğõ yönün-
deki bir soru üzerine Gönül,
MKE’de üretilen bir bomba ise bu-
nun mahkeme tarafõndan belirle-
neceğini söyledi. Gönül, “Üze-
rinde MKE damgası varsa bize
soracaktır. MKE’de üretilen bü-
tün malzemenin nereye verildi-
ği kayden sabittir. Bunu mah-
kemeye vermemizde herhangi
bir tereddüt yoktur” diye ko-
nuştu. “Plastik patlayıcı var mı?”
sorusu üzerine Gönül, “Bana ge-
len bir bilgi yok şu an” dedi.
Gönül, “Bu silahlarla ilgili ola-
rak şu ana kadar sizden herhangi
bir bilgi istenmedi mi?” sorusu-
na, “Geldiyse, doğrudan MKE’ye
gelmiştir. O, bakanlıktan geçmez.
Çünkü biliyorsunuz mahkeme-
lerimiz ilgili en alt birime dahi ya-
zı yazıp sorabilir ki MKE en alt
birim değildir, koskoca bir genel
müdürlüktür. Oraya sorduysa
bile benden geçmesi gerekmi-
yor. MKE, bana sormadan buna
cevap vermek durumundadır
zaten” diye konuştu.
‘Sicilini bilmiyorum
adamcağızın’
İbrahim Şahin’in yeni kurula-
cak güvenlik birimine müsteşar
olarak atanacağõ yönündeki id-
dialarõn doğru olup olmadõğõnõn so-
rulmasõ üzerine Gönül, kendisine
bu konuda bilgi gelmediğini be-
lirtti. Gönül, “Geçmişte ceza alan
biri müsteşar olabilir mi?” sorusu
üzerine Gönül, “Şu an sicilini
bilmiyorum ki adamcağızın. Ba-
na sormayın. Ben tayin bakan-
lığı değilim” dedi.
BAKAN ATALAY
ESKİ BAKAN TÜRK
‘Kazılar
devam
edecek’
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - İçişleri Bakanõ Beşir Atalay,
Ergenekon soruşturmasõ kapsamõn-
da, krokiler ve dokümanlar incelen-
dikçe yeni kazõ yerlerinin çõkabile-
ceğini belirtirken, çõkarõlan bomba
ve mühimmatõn sergilenmesinin
yargõnõn izniyle yapõldõğõnõ söyledi.
Atalay, TBMM’de Ergenekon so-
ruşturmasõyla ilgili olarak gazeteci-
lerin sorularõnõ yanõtladõ. Yeni kazõ-
larõn olup olmayacağõna ilişkin bir
soru üzerine Atalay, “Krokiler, el-
deki dokümanlar incelendikçe ye-
ni yerler çıkabilir. ‘Şurada, burada
var’ diyebileceğimiz bir şey yok.
Kazılardan çıkan mühimmat, çık-
tıkça inceleniyor. Yeni yerler de
çıkarsa, gerekirse aranabilir” de-
di. Bir başka soru üzerine yeni do-
küman ve krokiler olup olmadõğõnõ
bilmediğini kaydeden Atalay, “On-
ları bilemeyiz. Soruşturma süreci-
ni yürüten savcıların denetimin-
dedir” diye konuştu. İçişleri Bakan-
lõğõ’nõn konuyla ilgili başlattõğõ bir
soruşturma olup olmadõğõ sorusu
üzerine Atalay, soruşturma kapsa-
mõnda tutuklu olanlar arasõnda em-
niyet müdürü ve polislerin olduğunu
kaydederek “Hangi kurumda olur-
sa olsun, böyle durumda eğer ger-
çekten suç işliyorsa, o konuda ku-
rumlardan ayrı olarak o bireyler-
le ilgili gerekli işlemler yapılır”
dedi. YARSAV Başkanõ Ömer Fa-
ruk Eminağaoğlu’nun eleştirileri-
nin anõmsatõlmasõ üzerine Atalay,
“Ben onları birazcık yargının dışı-
na çıkmış bir siyasi üslup olarak
değerlendiriyorum. Uygun za-
manda ve zeminde konuşulabile-
cek çok şey olabilir. Ama şu anda
yargının yürüttüğü bir iş. Biz de
çok fazla konuşmak istemiyoruz”
görüşünü dile getirdi.
Yenikent’teki kazõ çalõşmalarõnda bomba imha uzmanlarõ da görev aldõ
Bomba yerine tarihi testi
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Yarbay Mustafa Dönmez’de
ele geçirildiği belirtilen krokiden ha-
reketle Yenikent’teki Zir Vadisi’nde
yapõlan kazõlarõn ikinci gününde
“tarihi testi” de bulundu. Çalõş-
malarda toprak altõnõ görüntüleye-
bilen alet de kullanõldõ.
Yenikent’te önceki akşam başla-
yan kazõ çalõşmalarõnda 30 el bom-
basõ, 9 sis bombasõ, 10 aydõnlatma fi-
şeği ve 800’den fazla G-3 piyade tü-
feği mermisi bulunmuştu. Gecenin
ilerleyen saatlerinde ise kazõ çalõş-
malarõna ara verilmişti. Dün saat
10.00 itibarõyla Zir Vadisi’nde ye-
niden kazõ çalõşmalarõna başlandõ.
Ankara Emniyet Müdürlüğü Te-
rörle Mücadele Şube Müdürlüğü ve
Yenikent jandarma ekipleri, kazõ ya-
põlacak yeri emniyet şeridiyle çevirdi
ve çevrede güvenlik önlemi aldõ.
200 metre mesafede
Çalõşmalarda bomba imha uzma-
nõ polisler de görev aldõ. Dünkü ka-
zõlar önceki gün patlayõcõlarõn bu-
lunduğu yere 200 metre mesafede-
ki alanda yapõldõ. Polis ekipleri ve
jandarma gözetiminde iş makinele-
riyle gerçekleştirilen kazõ çalõşma-
sõna, bölge sit alanõ olduğu gerek-
çesiyle Anadolu Medeniyetleri Mü-
zesi’nden bir yetkili de katõldõ. Ka-
zõ çalõşmasõ sürerken bir toprak tes-
ti bulundu. Müze yetkilisi, çalõşmayõ
yönlendiren Cumhuriyet Savcõsõ’na
bölgenin sit alanõ olmasõ nedeniyle
kazõ sõrasõnda herhangi bir tarihi ese-
re zarar verilebileceğini söyledi.
Bunun üzerine kazõ çalõşmasõna bir
süreliğine ara verildi.
Bu sõrada alana getirilen iki kö-
peğe arama yaptõrõldõ. Cumhuriyet
Savcõsõ da kazõ çalõşmasõna devam
edilebilmesi için Anõtlar Yüksek
Kurulu’na yazõ gönderdi. İş maki-
nelerinin çalõşmasõ ise durduruldu.
Bölgede dedektörler ve köpeklerle
hassas arama yapõldõ.
Anõtlar Yüksek Kurulu, önceden
bilgi vermek kaydõyla Ankara ge-
nelindeki sit alanlarõnda soruşturma
kapsamõnda kazõ çalõşmasõ yapõla-
bileceğini yetkililere iletti. Kararõn
ardõndan, iş makineleri de kazõ ça-
lõşmalarõnda yeniden kullanõlmaya
başlandõ.
Kazõ alanõnda sadece Anadolu
Ajansõ ve TRT’nin çekim yapmasõna
izin verildi. Sabah saatlerinden baş-
layarak aralõklarla yaklaşõk 6 saat sü-
ren kazõ çalõşmalarõna öğleden son-
ra yeniden ara verildi. Ankara Üni-
versitesi’nden toprak altõnõ görün-
tüleyebilen ve röntgen çekme özel-
liklerine sahip bir aletin getirilmesi
için bir süre beklendi. Söz konusu
aletin bölgeye ulaşmasõnõn ardõndan
kazõ alanõnõn zemini ve toprağõn al-
tõ ayrõntõlõ tara-
madan geçiril-
di. Aleti jeofi-
zik uzmanõ bir
görevli kullan-
dõ. Ankara İl
Jandarma Alay
Komutan Yardõmcõsõ Yarbay Erdal
Eren de zaman zaman kazõ bölge-
sine gelerek çalõşmalarõ izledi.
Tarihi kalıntılar zarar gördü
Zir vadisinde önceki gün bulunan
mühimmatõn İstanbul’a gönderile-
ceği belirtilirken bölgedeki çalõş-
malar dün akşam saatlerinde sona er-
di. Ekiplerin herhangi bir bulguya
ulaşamadõğõ bildirildi. Tarihi Ankara
Savaşõ’nõn da yaşandõğõ bölgeyi
kapsayan kazõ bölgesinde uzmanlar
tarihi kalõntõlara zarar verildiğini bil-
dirdi. Kazõ yapõlan yerin 1960 yõlõ
öncesine kadar Zir köyü olarak bi-
linen bir yerleşim yeri olduğu, da-
ha sonra köyün yerinin değişmesiyle
boşaldõğõ öğrenildi. Bölgenin yakõ-
nõnda bir dönem kamuoyunda “bor-
do bereliler” olarak bilinen özel
kuvvetlere ait kõşla ve eğitim alan-
larõ bulunuyordu. Kõşla daha sonra
buradan taşõnmõştõ.
Bu arada, Yenikent’teki arama-
larda kullanõlan “hassas yer gö-
rüntüleme cihazı” ile Atatürk Or-
man Çiftliği (AOÇ) ve Saklõkent’te
daha önce kazõlan alanda da yeni bir
inceleme yapõlacağõ öğrenildi.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Genelkurmay Başkanlõğõ, Er-
genekon soruşturmasõ kapsamõnda
tutuklanan Yarbay Mustafa Dön-
mez ve ele geçirilen silahlarla ilgi-
li adli soruşturmanõn bütün boyut-
larõyla sürdüğünü açõkladõ. Genel-
kurmay Başkanlõğõ’nõn internet si-
tesinde yer alan bilgi notunda şun-
lar kaydedildi:
“7 Ocak 2009 tarihinde, İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığı tarafın-
dan yürütülen bir soruşturma ile
ilgili Yarbay Mustafa Dönmez’in
evlerinde yapılan adli aramalarda,
silah ve mühimmat bulunması
üzerine, Genelkurmay Başkanlığı
tarafından 9 Ocak 2009 tarihinde
şüpheli hakkında, askeri yargı
görev alanı kapsamında derhal
soruşturma emri verilmiştir. Şüp-
heli, 12 Ocak 2009 tarihinde saat
10.30’da Ankara Merkez Komu-
tanlığı’na teslim olmuş, müteaki-
ben askeri savcılıkça sevk edildi-
ği Genelkurmay Askeri Mahke-
mesi tarafından 1632 sayılı Aske-
ri Ceza Kanunu’nun 131’inci mad-
desi uyarınca saat 17.00’de tu-
tuklanmıştır. Tutuklama işlemi,
Genelkurmay Askeri Savcısı ta-
rafından İstanbul Cumhuriyet
Başsavcılığı’na saat 17.40’ta bil-
dirilmiş ve şüpheli, Kara Kuv-
vetleri 1. Sınıf Askeri Ceza ve Tu-
tukevi’ne (Mamak) gönderilmiştir.
Şüpheli ve ele geçirilen malzeme-
lerle ilgili adli soruşturma bütün
boyutları ile devam etmektedir.”
Dönmez’in Sapanca’daki dağ
evinde silah ve bombalar bulun-
muştu. Evinde bulunan kroki kap-
samõnda yapõlan kazõlarda da Ankara
Yenikent’te silah ve bombalara ula-
şõlmõştõ. Dönmez’in Mamak Aske-
ri Cezaevi’ne konulmasõyla birlikte
Ergenekon kapsamõnda sorgusunun
nasõl yapõlacağõ sorusu gündeme
geldi. Önümüzdeki günlerde savcõ
Zekeriya Öz, yürüttüğü soruşturma
kapsamõnda Yarbay Dönmez’in
kendilerine teslim edilmesini iste-
yebilecek. Öz ya da görevlendireceği
bir savcõ başkente gelerek bizzat sor-
gulama da yapabilecek. Ancak bu-
nun için askeri yetkililerin izin ver-
mesi gerekecek. Ergenekon savcõlarõ,
sorularõ yazõlõ olarak askeri savcõlõk
aracõlõğõyla yöneltme yolunu da
kullanõlabilecek. Askeri savcõlõk
konunun tamamen görevdeki bir
asker tarafõndan işlenen suç kapsa-
mõnda olduğu değerlendirmesini
yaparsa, Dönmez’in yargõlanmasõ-
nõn askeri mahkemece yürütülmesi
olasõlõğõ da söz konusu olabilecek.
Vecdi Gönül, MKE’nin kayõt bakõmõndan herhangi bir
zafiyetinin olmadõğõnõ belirterek, mahkemenin sormasõ
durumunda gerekli bilgilerin verilebileceğini söyledi.
Yenikent’te geniş güvenlik önlemleri altında ya-
pılan kazıya gazeteciler alınmayınca gazete ve
televizyon muhabirleri çalışmaları bir tepeye çı-
karak izledi. (Fotoğraflar:AA)
Ankara Yenikent’te
önceki akşam başlayan kazõ
çalõşmalarõnda 30 el
bombasõ, 9 sis bombasõ, 10
aydõnlatma fişeği ve
800’den fazla G-3 piyade
tüfeği mermisi bulunmuştu.
‘Devletten
habersiz
gömülmez’
Haber Merkezi - DSP’nin 1999
yõlõnda kurduğu azõnlõk hükümetin-
de Milli Savunma Bakanlõğõ, DSP-
MHP-ANAP koalisyon hükümeti
döneminde de Adalet Bakanlõğõ ya-
pan Prof. Dr. Hikmet Sami Türk,
Ergenekon soruşturmasõ kapsamõn-
da ortaya çõkan silahlarõn devletten
habersiz gömülemeyeceğini belirte-
rek, “Bunlar işgale karşı saklan-
mış silahlar olabilir” dedi.
Bu tahmininin Milli Savunma
Bakanlõğõ döneminde edinilmiş bir
bilgi olmadõğõnõ vurgulayan Türk,
“NATO ülkelerinde böyle bir uy-
gulamanın olduğunu biliyorum.
Temelindeki mantık, ülke istila
edilecek olursa istilacı güce karşı
direniş hareketinin mühimmat
depoları olmak üzere bazı silah-
ların yer altına saklanmasıdır.
Burada da böyle düşünülmüş
olunabilir” dedi. Türk, bu silahla-
rõn NATO ülkelerinde kurulan
Gladyo örgütleri tarafõndan saklan-
dõğõnõ belirterek, “Sonra bazı ülke-
lerde bu örgütler amaç dışı kulla-
nıldı. Bizde de o yönü açık. Su-
surluk vesaire ortada. Ama baş-
langıçta ülkenin gizli silahları
olarak düşünülmüş olabilir” diye
konuştu. Birkaç kişinin, hatta 5-10
kişinin bu kadar çok silahõ yerin al-
tõna gömemeyeceğini belirten Türk,
şunlarõ kaydetti: “Gölbaşı, Anka-
ra’ya 20 kilometre mesafede bir
yer. Bu kadar şeyin yer altına
saklanması 10 dakikada olabile-
cek bir şey değil. Devlet makam-
larının görmeden, onların bilgisi
olmadan böyle bir şeyin gerçek-
leşmesi mümkün değil.”
Yarbay Dönmez ve ele geçirilen silahlarla ilgili adli işlemin sürdüğü açõklandõ
Genelkurmay soruşturma başlattõ
Dönmez’in askeri cezaevine konulmasõyla birlikte Ergenekon
kapsamõnda sorgusunun nasõl yapõlacağõ sorusu gündeme geldi.
Savcõ Öz, Dönmez’in kendilerine teslim edilmesini
isteyebilecek. Ergenekon savcõlarõ, sorularõ yazõlõ olarak askeri
savcõlõk aracõlõğõyla yöneltme yolunu da kullanõlabilecek.