Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
14 OCAK 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Çekin Elinizi...
Ortalık toz duman... Herkes birbirine soruyor:
“Neler olur, nedir bu toprak altında çıkan askeri
mühimmat?”
Yarbay Mustafa Dönmez’in evinden çıkan kro-
ki, yapılan kazılar, bulunan mermiler ve patlayı-
cılar...
Ankara’da Zir Vadisi...
Bir gazeteci olarak bu işin peşini bırakmaya-
cağım! Türkiye’yi karanlığa gömmek isteyen
demokrasi düşmanlarıyla, kalemimle mücadele
edeceğim...
Televizyon kanalları Ankara’da toprak altından
çıkanları gösterirken tüylerim diken diken oluyor...
Peki, 800 merminin silahları nerede?
Şu ana dek silahlar bulunmadı.
Bu mermilerin, el bombalarının, plastik patla-
yıcıların bir kişi tarafından toprağa gömülmesi dü-
şünülemez. Toprağa gömülen “askeri mühim-
mat” nereden getirildi, hangi eylemde kullanıla-
caktı?
Üstelik bir kişinin bunları alıp getirip toprağın al-
tına gizlemesi akıldışı.
Yarbay Dönmez tek başına mı yaptı bu eylemi?
İbrahim Şahin’in ifadesine ne demeli?
Bana sorarsanız hafızası yerinde...
O raporu Adli Tıp Kurumu nasıl verdi?
İbrahim Şahin, Susurluk davasında altı yıl hü-
küm giydi, ancak “hafıza yitimi” nedeniyle bu ce-
zasını çekmedi.
Eski MİT’çi Korkut Eken Hürriyet’te Saygı Öz-
türk’e “çukurdan çıkan silahlar” için bakın ne di-
yor:
“Susurluk’ta ‘kayıp’ denen silahlar 10 tanedir.
Bir operasyon için yurtdışına götüren TIR şoförü
bile bilmiyordu.
O ülkede ‘emin kişiler’ silahları aldı. Ancak o sı-
rada Susurluk gündeme gelince görevden ayrıldım.
Bunları Türkiye’ye getirmek mümkün olmadı.”
Son bir haftadır yaşananlara baktıkça kafam iyi-
ce karışıyor.
Olay yeniden Susurluk’a doğru mu kayıyor, yok-
sa kafalar mı karıştırılıyor?
Veli Küçük ve İbrahim Şahin Susurluk zinciri-
nin halkaları arasındaydı, bilmeyen yok...
İki adla nereye varılır?
Kontgerilla’yı ortaya çıkarıp Türkiye’nin son
otuz yılını aydınlatmak gibi bir amaç varsa öy-
le dönemeçli yollara girmeye hiç gerek yok.
Türkiye’yi kan gölüne çevirenlerin ortaya çıkarı-
lıp hesap vermesi kaçınılmazdır.
Ben de bir gazeteci olarak, kan gölünden
beslenenlerle dün olduğu gibi bugün de mü-
cadele edilmesinden yanayım.
Ergenekon davası sürüyor...
Baştan beri söylediğimi bir kez daha yineleye-
yim:
Siyasal erk yargının üzerinden elini çekmeli...
Yargının bağımsızlığına ve hukukun üstün-
lüğüne inanıyorum.
Türkiye’de yargı bağımsız olduğu sürece
devlet içindeki yasadışı örgütlenmeler çözülür,
suçlular hesap verir.
Bugün Ergenekon soruşturmasını yürüten
savcıları, yargıçları rahat bırakmak gerekir.
Çünkü hukuk bu gibi olayları kendi içinde çözer.
Burada önemli olan, telefon dinlemelerinin ka-
nıt olarak ortaya çıkmaması, kurunun yanında ya-
şın yanmaması; liboş takımı ve yandaş bazı med-
ya organlarının kendilerini savcı ve yargıç
yerine koymamasıdır.
Yapılması gereken devlet içinde örgütlü yasa-
dışı silahlı güçlerin birer birer yakalanıp yargı önü-
ne çıkarılmasıdır.
Cumhuriyet gazetesine atılan bombalar, kan-
lı Danıştay baskını, Hrant Dink cinayeti, Malat-
ya “Zirve Yayınevi” katliamı, Trabzon’da rahip
Santoro’nun öldürülmesi...
Tüm bunlar aydınlatılmalı, tüm faili meçhul cina-
yetlerin “derinlerde yaşayan” patronları bulunmalı!
Ve...
Ankara’da ortaya çıkan iki cephanelik...
Kim ve kimler toprağa gömdürdü, ortaya çı-
karılsın, hesap sorulsun. Üniformalı - üniformasız
o kişiler kimse kamuoyuna açıklansın.
Askeri darbeye karşı, sivil darbeyi anımsatan
“cadı avı” son bulsun, demokrasi işlesin. Enis
Berberoğlu’nun saptamasını ben de yineleyeyim:
“Askeri darbenin alternatifi sivil darbe değildir.”
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
musakart yahoo.com
Kõlõçdaroğlu, AKP’nin iktidara geldiği günden beri attõğõ adõmlarla altyapõyõ oluşturduğuna dikkat çekti:
Ergenekon kuşkulu bir süreç
MELTEM YILMAZ
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kı-
lıçdaroğlu, Ergenekon davasõnõn kuş-
kulu bir süreç haline geldiğini belirte-
rek AKP hükümetinin iktidara geldiği
günden bu yana attõğõ adõmlarla Erge-
nekon’un altyapõsõnõ oluşturduğuna dik-
kat çekti. Kõlõçdaroğlu, bu durumun en
temel göstergeleri olarak telefon dinle-
melerinin tek elden yapõlabilmesi için te-
lekomünikasyon dairesi ve başkanlõğõ-
nõn kurulmasõ ve Başbakan’a bağlan-
masõ gibi delilleri gösterdi.
Ergenekon davasõ kapsamõnda şüp-
helilerin gözaltõna alõnma biçimini “Bas-
kı rejimlerinde izlediğimiz görüntüler
bugün 21. yüzyıl Türkiye’sinde yaşa-
nıyor” diye eleştiren Kõlõçdaroğlu, “da-
vayı kuşkulu bir süreç haline getiren”
delilleri ortaya koyduğunu vurguladõ. Da-
nõştay saldõrõsõnõn gerçekleştirildiği gün
olan 17 Mayõs 2006’da dönemin Baş-
bakan Yardõmcõsõ Mehmet Ali Şa-
hin’in “Sürprizlere hazır olun” dedi-
ğini, 9 Temmuz 2007’de ise Cumhur-
başkanõ Abdullah Gül’ün Ümraniye’de
ele geçirilen bombalara ilişkin “Ümra-
niye soruşturmasına dikkat edin”
sözlerini sarf ettiğini anõmsatan Kõlõç-
daroğlu, 23 Ocak 2008’de Başbakan
Tayyip Erdoğan’õn “yürütme ile yar-
gının işbirliği içinde olduğunu” söy-
lediğine dikkat çekti.
Bakanlıktaki kadrolaşma
“Yürütme ile yargının birlikte ha-
reket ettiği bir ortamda güçler ayrı-
lığı nasıl olur” sorusunu yönelten Kõ-
lõçdaroğlu, Fethullah Gülen’e karşõ
büyük mücadele veren Van 100. Yõl Üni-
versitesi Rektörü Prof. Yücel Aşkın’õn
yolsuzlukla suçlananarak cezaevine ko-
nulduğunu, bunun da sürecin bir parça-
sõ olduğunu kaydetti. Kõlõçdaroğlu, 3 Ha-
ziran 2005 tarihli Yargõtay Başkanlar Bil-
dirisi’nde Adalet Bakanlõğõ’ndaki kad-
rolaşma ile atamalara dikkat çekildiği-
ni belirterek şöyle devam etti: “Bir di-
ğer delilimiz de telefon dinlemelerine
ilişkin. Telefon dinlemelerinin tek el-
den yapılabilmesi için telekomüni-
kasyon dairesi, bu kurumun içinde de
telekomünikasyon dinleme dairesi
başkanlığı kuruldu. Ancak burada il-
ginç olan, dinleme işinin başkanı ile
denetim kurulunun yalnızca Başba-
kan’ın imzasıyla atanıyor olması.”
Anayasa Mahkemesi Başkanvekili
Osman Paksüt’ün şikâyeti üzerine sav-
cõnõn dinleme merkezini bastõğõnõ ve Pak-
süt’ün eşi Ferda Paksüt’ün dinlendi-
ğinin ortaya çõktõğõnõ anõmsatan Kõlõç-
daroğlu, “Dinlemeyi ortaya çıkaran
savcı pasif göreve alınmıştı” dedi.
Adalet Bakanlõğõ Teftiş Kurulu’nda ya-
põlan yönetmelik değişikliğiyle müfet-
tiş soruşturmasõ sõrasõnda yargõç ve sav-
cõlarõn telefonlarõnõn dinlenebilmesinin
önünün açõldõğõna dikkat çeken Kõlõç-
daroğlu, şunlarõ kaydetti: “Elimizdeki
deliller, Ergenekon davasının siyase-
tin güdümünde olduğunu ortaya ko-
yuyor. Davanın arkasında yalnızca
AKP değil, soruşturmayı yapan ekip-
te ciddi bir F tipi bir örgütlenme de
var. Dünyanın neresinde emekli su-
bayların darbe yaptığını gördünüz?
İkinci iddianamenin hazırlanacağı
söyleniyor. Bana kalırsa savcılar ne
yapacağını bilmiyor. Yargıtay Başkanı
‘Her şey hukuk içinde olmalõ’ diyorsa
demek ki ortada hukuk yok”
Tuncer Kılınç’ın NATO resti
Soner Yalçın’õn 19 Ekim 2008’de
Hürriyet gazetesindeki yazõsõnda emek-
li Orgeneral Tuncer Kılınç’a ait ifade-
lerin yer aldõğõna dikkat çeken Kõlõçda-
roğlu, yazõda Kõlõnç’õn 7 Mart 2002’de
Harp Akademileri Komutanlõğõ’nõn sem-
pozyumunda yaptõğõ konuşmaya yer
verdiğini söyledi. Kõlõçdaroğlu, Kõ-
lõnç’õn bu konuşmada “Eğer NA-
TO’dan sıyrılırsanız, ABD’nin size ba-
kışının hayrınıza veya şerrinize olup
olmadığının kararını daha kolay ve-
rirsiniz” ifadelerini kullanarak “Tür-
kiye’nin NATO’dan çıkması gerekti-
ği” yönünde görüşünü dile getirdiğini,
ardõndan Ergenekon davasõ kapsamõnda
gözaltõna alõndõğõnõ kaydetti.
Şahin’in tepkisine eleştiri MİT:
Eminağaoğlu:
AKP yargıyı
kullanıyor
Şahin’le
sosyal
ilişki var
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Milli
İstihbarat Teşkilatõ
(MİT) Müsteşarlõğõ,
Ergenekon soruşturma-
sõ kapsamõnda tutukla-
nan İbrahim Şahin ile
kurumsal bir temaslarõ-
nõn bulunmadõğõnõ be-
lirtirken, Şahin’in bir
süre önce Güneydo-
ğu’daki bazõ olaylara
ilişkin duyumlarõnõ,
“sosyal bir ilişki” üze-
rinden kendilerine ak-
tardõğõnõ bildirdi.
MİT Müsteşarlõ-
ğõ’ndan dün bu konulara
ilişkin açõklama yapõldõ.
Açõklamada, şöyle de-
nildi: “İbrahim Şahin
ile kurumsal bir tema-
sımız bulunmamakta-
dır. Aktütün Karako-
lu’na ilişkin iddia edil-
diği tarzda bir bildi-
rim tarafımıza yansı-
mamıştır. İbrahim Şa-
hin bir süre önce Gü-
neydoğu’daki bazı
olaylara ilişkin du-
yumlarını, sosyal bir
ilişki üzerinden tarafı-
mıza aktarmıştır. Bi-
lindiği gibi, çeşitli vesi-
lelerle kurumumuza
her türlü bilgi değişik
kanallar üzerinden in-
tikal etmektedir.”
Olaylar ne?
MİT bu açõklamasõy-
la, Şahin ile kurumsal
bir temaslarõ bulunma-
dõğõnõ belirtirken Şa-
hin’in “Güneydo-
ğu’daki bazı olayla-
ra” ilişkin bilgi verdi-
ğini de kabul etmiş ol-
du. Açõklamada, Şa-
hin’in bilgi verdiği
“Güneydoğu’daki ba-
zı olayların” neler ol-
duğu konusunda ise de-
ğerlendirme yapõlmadõ.
Şahin’in MİT’e aktar-
dõğõ “Güneydoğudaki
olaylar” arasõnda Ser-
pil Kocadöli ile ilgili
iddialarõn da olabilece-
ği dile getirildi.
İLHAN TAŞCI
ANKARA - Yargõçlar
ve Savcõlar Birliği (YAR-
SAV) Başkanõ Ömer Fa-
ruk Eminağaoğlu, Ada-
let Bakanõ Mehmet Ali
Şahin’in yargõçlar birli-
ğine yönelik tepkisini eleş-
tirirken “İtalya’da Mus-
solini iktidara geldiğinde
ilk yaptığı da yargıç ve
savcıların sivil meslek
örgütünü kapatmak ol-
muştur” anõmsatmasõnõ
yaptõ.
Adalet Bakanõ Mehmet
Ali Şahin birliğe yönelik
olarak “YARSAV, YAR-
SAP haline dönüşmüş-
tür. Yani savcılar ve yar-
gıçlar partisi haline dö-
nüşmüştür” demişti. Şa-
hin’in sözlerini değerlen-
diren Eminağaoğlu, YAR-
SAV’õn Türkiye’de yargõç
ve savcõlarõn tek sivil mes-
lek örgütü olduğunu söy-
ledi. Eminağaoğlu, “Ör-
nekleri diğer ülkelerde
yüz yıl önce kurulmuş-
tur. Ancak İtalya’da
Mussolini iktidara gel-
diğinde ilk yaptığı da
yargıç ve savcıların sivil
meslek örgütünü kapat-
mak olmuştur” dedi.
AB’nin olmazsa olmazı
YARSAV kurulduktan
sonra yayõnlanan AB İler-
leme Raporlarõ’nõn tama-
mõnda, birliğin yargõ ba-
ğõmsõzlõğõ konusundaki
çalõşmalarõnõn yer aldõğõ-
nõ anõmsatan Eminağaoğ-
lu, şunlarõ söyledi:
“AB’de yargıda sivil
mesleki örgütlenme ol-
mazsa olmaz görülür-
ken, bu örgütün yargı
bağımsızlığı için çalış-
malarının kamu birim-
lerince gözetilmesi ve
eleştirilerinin dikkate
alınması çağdaş ülke-
lerde kural haline gel-
mişken yapılan açıklama
hukuk ve demokrasi an-
layışını yansıtması yö-
nünden üzücü.”
Yasalarda terör soruş-
turmalarõnõn bizzat sav-
cõlar tarafõndan yapõlma-
sõ, Bakanlõk genelgele-
rinde ise bizzat savcõlar ta-
rafõndan yürütülmesinin
yer aldõğõnõ anõmsatan
Eminağaoğlu, “Yürütme
organına ve hükümete
karşı darbe iddiasını içe-
ren soruşturmanın, yü-
rütmenin emri altında-
ki polislerin sırtına yük-
lenerek sürdürülmesi-
nin, hukuk devletinde
ve de hiçbir çağdaş ül-
kede yaşanmadığını,
böyle bir sürecin yargı
süreci değil, yargının
kullanıldığı süreç oldu-
ğunu, her şeyin yargıya
bırakılması gerektiği yo-
lundaki açıklamamıza
verilen tepki, yargıya ve
de bağımsız yargıya olan
tepkidir” dedi.
Kullanõlan üslubun ay-
nõ zamanda HSYK Baş-
kanõ sõfatõnõ taşõyan bir
Adalet Bakanõ’nõn üslubu
olamayacağõnõ vurgula-
yan YARSAV Başkanõ,
şunlarõ söyledi: “Bu ne-
denle böyle bir üsluba
yanıt verilemez. Yargı
üzerinde gölgeler yara-
tan bir Adalet Baka-
nı’nın, yargıyı rahat bı-
rakmasını, hukuk ve de-
mokrasi için ve de hu-
kuk ve demokrasi içeri-
sinde önemle ve özellik-
le talep etmekteyiz.”
Yeni Şafak gazetesi açõkça Hürriyet gazetesini ve Doğan’õ hedef gösterdi
Zaman’dan ilginç komplo teorisi
İstanbul Haber Servisi - Za-
man ve Yeni Şafak gazetesi Er-
genekon operasyonu ile ilgili ger-
çekleri çarpõtarak, komplo teori-
leri üretmeye ve hedef gösterme-
ye devam etti. Zaman gazetesi, Er-
genekon örgütünün şubat ve mart
aylarõnda eylemlerini arttõrdõğõnõ
savunarak geçmişte birçok olay-
la siyasi gelişmeler arasõnda akõl
almaz bağlantõlar kurdu. Yeni
Şafak gazetesi de açõkça Hürriyet
gazetesini ve Aydın Doğan’õ he-
def gösterdi.
Zaman gazetesinde dün yer
alan “Ergenekon’un seçime yö-
nelik provokasyon planları ta-
nıdık” başlõğõnõ taşõyan ve daha
çok tuhaf bir komplo teorisini an-
dõran imzasõz haberde, “örgü-
tün 29 Mart’ta yapılacak yerel
seçim hesapları yaptığı belirti-
liyor. Bulunan hakem ve sis
bombalarının da sivil eylem-
lerde panik oluşturma amacına
yönelik olduğunun altı çiziliyor”
ifadeleri kullanõldõ.
Zaman’õn komplo teorisine
göre Türkiye, her tarihi kavşakta
benzer suikast ve provokatif ey-
lemlere sahne oluyor. Bu teoriden
yola çõkarak şehit cenazelerinde-
ki halk tepkisi, artan kapkaç ve
asayiş olaylarõ, 22 Temmuz se-
çimlerini gölgelemek çabasõ ola-
rak nitelendi. Cumhuriyet mi-
tinglerinin de cumhurbaşkanlõğõ
seçimi öncesinde paravan der-
nekler tarafõndan milli iradeyi
etkilemek amacõyla yapõldõğõ sa-
vunuldu.
Hedef gösterdiler
Yeni Şafak gazetesinin köşe ya-
zarõ Taner Korkmaz da “Erge-
nekon destekçisi Hürriyet’in, İb-
rahim Şahin’in mahkemedeki
ifadelerinin üzerine sürmanşe-
tinden balıklama atlaması bile
ortadaki numarayı anlatmaya
yetiyor. Aydın Doğan’ın Hür-
riyet’i Ergenekon gerçeğini le-
keleyebilmek gayesiyle ne ya-
pacağını şaşırmış durumda;
çünkü çok büyük bir sıkıntı
yaşıyorlar” dedi.
Zaman gazetesi, Ergenekon ör-
gütünün şubat ve mart aylarõnda
eylemlerini arttõrdõğõnõ savundu.
CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu.
İSTANBUL’DAKİ YOLSUZLUKLARI AÇIKLAYACAK
Kõlõçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlõğõ’na (İBB) aday
gösterilmeyi arzu etmediğini ifade ederek “Partimin yetkili organları seçi-
me girmemi isterse saygı duyarım ama parlamentoda daha yararlı ola-
cağım inancındayım” diye konuştu. Kõlõçdaroğlu “Önümüzdeki günlerde
İstanbul’a ilişkin de yolsuzluk dosyalarını ortaya koyacağım...” dedi.
Ergenekon
zanlısına
Sıvas’ta
davul
zurnalı
karşılama
SİVAS (Cumhuriyet) - Ergenekon soruşturma-
sõnõn son dalgasõnda Sõvas Ermeni cemaati lideri
Minas Durmaz Güler’e suikast planladõklarõ ileri
sürülen Ülkü Ocaklarõ Başkanõ Oğuz Bulut ve
Ersin Gönenci ile birlikte gözaltõna alõnan ve İs-
tanbul’da sorgulandõktan sonra serbest bõrakõlan
eski Sõvas Ülkü Ocaklarõ Başkanõ Bekir Çelik, Sõ-
vas’a döndü. Çelik için kent girişinde davul zurna-
lõ karşõlama yapõldõ. Türk bayraklarõ ile süslü yak-
laşõk 40 araçlõk bir konvoy ile kente giriş yapan
Çelik’in, Mimar Sinan Mahallesi’ndeki evinin
önünde kurban kesildi. Çelik’in oturduğu apart-
mana ise büyük bir Türk bayrağõ asõldõ.
Yenerer’in
avukatından
savcılar
hakkında
suç
duyurusu
İstanbul Haber Servisi - Ergenekon davasõnõn
tutuklu sanõklarõndan gazeteci Vedat Yenerer’in
avukatõ Vural Ergül, soruşturmayõ yürüten Cum-
huriyet Savcõlarõ Zekeriya Öz, Mehmet Ali Pek-
güzel ve Nihat Taşkın hakkõnda Hâkimler ve Sav-
cõlar Yüksek Kurulu’na suç duyurusunda bulundu.
Ergül suç duyurusu dilekçesinde savcõlarõn yasadõ-
şõ delilleri dava dosyasõna sunarak “Ergenekon te-
rör örgütü” iddiasõnõ kanõtlamaya çalõştõğõ ve sa-
nõklar aleyhine delil uydurduğu iddia edildi. Er-
gül’ün dilekçesinde, üç savcõnõn soruşturma süreci-
ni eski MİT Kontr Terör Daire Başkanõ olan Meh-
met Eymür’le birlikte yönlendirdikleri savunuldu.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Baş-
bakan Mesut Yılmaz, Ergenekon soruşturmasõy-
la ilgili olarak “Bu davanın Türkiye’yi giderek
daha çok bölmekte olduğunu” söylerken hükü-
mete “Eğer Ergenekon davasında hakikaten
hukuk devletini egemen kılma saikiyle hareket
ettiğinize; özellikle size inanmayan, size gü-
venmeyen kitleleri ikna etmek istiyorsanız, söz
gelimi Deniz Feneri rezaletinde de aynı duyar-
lılığı göstermeniz lazım” eleştirisinde bulundu.
Bağõmsõz milletvekili Yõlmaz, NTV’de Erge-
nekon soruşturmasõyla ilgili hükümetin tutumunu
eleştirdi. Yõlmaz, şu görüşleri dile getirdi: “İkti-
dar gerekli duyarlılığı göstermiyor... Belli
olaylarda yetkinizi sonuna kadar kullanıp ger-
çeklerin ortaya çıkmaması için çaba harcar-
ken, bir tarafta da bütün enerjinizi, yetkinizi
sonuna kadar, olup olmadığı belli olmayan
şeyler kullanıyorsanız toplumdaki sağduyulu
herkesin kafasında soru işaretleri doğar... Giz-
li olan ön tahkikattaki sorgular, gazetelerde
yayımlanıyor. Anayasadaki, ceza hukukunda-
ki şeyler Ankara’nın arsaları gibi delik deşik
ediliyor. Ve hükümet sesiz. Hukuku korumak
hükümete düşer. Gerekirse sansür koyacak
(...) Bu şartlar altında herkes hâkimlerden ta-
rafsız adalet görevi yapmasını bekliyor. Böyle
rezaletin dünyada olduğunu sanmıyorum.”
‘Anayasa delik
deşik ediliyor’
YILMAZ’DAN ERGENEKON YORUMU