22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 5 AĞUSTOS 2008 SALI 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Gelecek Liderlerimizi ABD Yetiştiriyor, Bilin! Mustafa Yıldırım’ı okurlarımız tanırlar ve değerli yazarın çok ilginç yazılarına zaman zaman burada yer verdiğimi bilirler. Bugün de kendisinin başkaca yo- ruma gerek bırakmayan “Bush’un Partisi ve 100 Türk Genci” başlıklı yazısını bilginize sunuyorum. Söz M. Yıldırım’ın: “Arizona deyince akla Amerikan kovboy filmleri ka- dar uçsuz bucaksız çöl de gelir. Arizona deyince önü- müzdeki birkaç ayı ve belki de yedi yılı düşünmek zo- runda kalıyoruz; çünkü Amerikan Cumhuriyetçi Par- ti’nin başkan adayı John S. McCain III yıllardır Ari- zona senatörüydü. McCain, Bush’lar yönetiminin en kışkırtıcı savaş meraklılarındandır. Geçen yıl Bağdat’a gittiğinde Irak’a daha çok Amerikan askeri gönderilirse barışın daha çabuk geleceğini söylüyordu. ‘İsrail’e her türlü sila- hı vermeliyiz’ diyen McCain, 2002’de ‘İsrail’in gü- venliğine tehdit oluşturan İran, Irak, Suriye gibi kızıl rejimler silahlarını geliştirirken öyle durup bekleye- meyiz’ diyerek bir yandan Amerikan silah satıcıları- nın önünü açıyor, bir yandan da Ortadoğu işgalinin genişlemesi için ortam hazırlıyordu. ‘Güzel yaz sabahı nerden çıktı şu kan kokulu Amerikan başkanlığı öyküsü?’ demeyin. Daha bir ay önce ‘IRI’nin Staj Yemi’ başlıklı yazıda Amerikan Cum- huriyetçi Parti organı IRI (Uluslararası Cumhuriyet- çiler Enstitüsü) derneğinin Türkiye’de Gençlik Mec- lisi Staj Programı’ndan (Aslında Ankara’da toplu eği- tim) söz etmiştik. IRI’nin Türkiye bürosunun Ayşegül Gizem Kargı imzalı çağrısında da ‘14 Haziran 2008 - 11 Temmuz 2008 tarihinde gerçekleştirilecek olan’ programla ‘Türk gençliğine siyaset ve yönetim alanında teorik bilgi- lerini pratiğe çevirebilme olanağı sağlamak ve deneyim kazanabilmeleri için fırsat yaratmayı amaçlamaktadır’ deniliyordu. Amerikan Cumhuriyetçi Parti, seçmece 100 Türk gencini Ankara’da TBMM’de topladı. Bir ay boyun- ca onları masum masum eğiterek sempatilerini ka- zandı. Onların AKP merkeziyle, MHP ile ilişkilerini kur- dular; bir parti nasıl çalışırmış gösterdiler. Adalet, Ta- rım, Dışişleri, Milli Eğitim bakanlarıyla çalıştılar; sivilce örgüt yöneticileriyle halvet oldular. Masrafları IRI’nin Amerikan hazinesinden NED ara- cılığıyla aldığı dolarlarla karşılanan çalışma arasında Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bahçeli ve Deniz Baykal’la da buluşan gençler, AKP milletvekili Alev Dedegil (aynı zamanda İstanbul Kadın Araştırma Mer- kezi kurucusu) ve İnsan Hakları Gündemi yönetici- si Günal Kurşun’dan birer eğitici konferans dinlediler. Yugoslavya’da, Gürcistan’da, Azerbaycan’da, Kırgızistan’da, Kazakistan’da vb. birçok ülkede ol- duğu gibi bir model meclis oluşturuldu; gençler ge- leceğin ‘demokrasi’ liderleri olarak bilgi ve becerile- rini arttırdılar. Amerikan dolarıyla bir ay boyunca An- kara’ya konuk olan 100 genç ayrıca, master ve dok- tora çalışmaları için Amerika’dan burs almak ister- lerse hangi kapıyı çalacaklarını da öğrenmiş ve Amerikan Cumhuriyetçi Parti ile kimler aracılığıyla iliş- ki kuracaklarının da bilincine varmış olabilirler. Gerçekten çok; ama çok iyi niyetli(!) gençlik ça- lışmalarıyla ABD başkan adayı, savaş çığırtkanı John S. McCain III’ün cumhuriyetçilikten öteye bir iliş- ki var. McCain, yurdumuzda sivil ağ kurucusu, bes- leyicisi IRI’nin yönetim kurulu başkanıdır. Midden- dorf, Kirkpatrick, Eagleburger, General Scowcroft gibi eski kirli işler deneyimlileri ile Irak işgal yöneti- cisi Paul Bremmer de aynı yönetim kurulundadır. (Tam liste ve özellikler için S.Ö.A.) IRI 2007’de, ABD hazinesinden yalnızca Türkiye ey- lemleri için (Genel seçim öncesi parti eğitim(!) çalış- maları dahil) 700.000 dolar aldı. İç siyasetimize açıktan karışmak için çok para değil. Bu durum karşısında en azından diyeceksiniz ki; yurdumuzda milyarca dolara sahip işadamları, si- yasetçiler durup dururken gençlerin masrafları için neden işgal yanlısı Amerikan örgütlerine muhtaç olu- nuyor? Ya da ‘40 milyon genç arasından 100 genç seçmekle demokrasimiz mi kurtuluyor’ diye merak da edebilirsiniz. Böyle bir merak ‘abesle iştigal’ ise Kuran kursu bi- nasının altında can veren küçümencik yavruların ana- babalarının dedikleri gibi ‘Takdir-i ilahi’ diyerek vic- danınızı rahatlatabilir misiniz?” asirmen@cumhuriyet.com.tr Yasa ve yönetmeliklerde yapõlan bir dizi değişiklikle yasadõşõ dini eğitim faaliyetleri özendirildi Kaçak kurslar AKP’nin eseriANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - AKP, iktidarõ boyunca yasa ve yönetmeliklerde yaptõğõ değişik- liklerle kõz ya da erkek öğrenci yurdu adõ altõnda açõlan kaçak Ku- ran kurslarõnõ özendirdi. Tarikatla- rõn baskõsõyla Türk Ceza Yasa- sõ’nda (TCY) değişiklik yapõlarak kaçak eğitim kurumlarõnõ işletenle- re verilen cezanõn üst sõnõrõ 3 yõldan 1 yõla düşürülerek hapis cezasõ pa- ra cezasõna çevrildi. Aynõ değişik- likle kaçak olduğu belirlenen kurs- larõn kapatõlmasõna ilişkin yasa hükmü kaldõrõlarak, kurslarõn ka- patõlmasõ mülki idare amirlerinin ini- siyafine bõrakõldõ. Öğrenci yurdu adõ altõnda açõlan bu kurslarõn Milli Eğitim Bakanlõğõ müfettişlerince denetlenmesi hükmü kaldõrõldõ. Öğ- renci yurtlarõna polis ve jandarma- nõn “önleme arama” yapmasõ uy- gulamasõna da son verildi. Konya’nõn Taşkent ilçesi Bağcõ- lar beldesinde kõz yurdu olarak gö- rünen, ancak kaçak Kuran kursu ol- duğu belirlenen binanõn çökmesiy- le birlikte AKP’nin iktidarõ boyun- ca bu yurt ve kurslara yönelik uy- guladõğõ politika yeniden gündeme getirdi. Diyanet İşleri Teşkilat Ya- sasõ’na göre ilköğretim öğrencileri, Diyanet İşleri Başkanlõğõ’nõn açtõ- ğõ Kuran kurslarõna devamlõ olarak gitmek istiyorlarsa 15 yaşõna kadar beklemek zorundalar. Diyanet’in açtõğõ yaz Kuran kurslarõna ise an- cak ilköğretimin 5. sõnõfõnõ bitir- dikten sonra gidilebiliyor. AKP sözcüleri, bu yaş sõnõrõnõn kaldõrõl- masõ gerektiğini sõk sõk dile getiri- yor. Yaş sõnõrõnõn daha da aşağõ çe- kilmesini isteyen tarikatlar ise ilk- öğretim çağõndaki çocuklarõn Kuran kursuna gidebilmesi için bu kurslarõ kaçak olarak açõyor. Bu kurslar yurt adõ altõnda açõldõğõ için ço- ğunlukla denetimden kaçõrõlõyor ya da burada verilen Kuran eğitimine göz yumuluyor. AKP hükümeti, iktidarõ boyunca yasa ve yönetmeliklerde yaptõğõ değişikliklerle söz konusu kurslara yönelik denetimden kaçõrõrken, kurs işleticilerine verilen yaptõrõmlarõ hafifletti. AKP’nin, yasa ve yönet- meliklerde yaptõğõ bazõ değişiklik- ler şöyle: TCY, tarikatların baskı- sıyla değiştirildi: Yeni TCY’nin “kanuna aykırı olarak kurulan eğitim kurumu” başlõklõ 263. maddesiyle önce yasalara ay- kõrõ olarak okul veya dershane, okulöncesi eğitim kurumu, kurs, öğ- renci yetiştirme ve çalõştõrma veya eğitim merkezi açanlara ve bura- larda öğretmenlik yapanlar ile bun- larõ çalõştõranlara 3 yõla kadar hapis cezasõ verilmesi öngörüldü. Aynõ maddeyle, bu yerlerin kapatõlmasõ- na karar verilmesi hükmü getirildi. Söz konusu madde, bu haliyle TBMM Genel Kurulu’ndan geçti. Ancak AKP, yeni TCY yürürlüğe girmeden yasada değişiklik yaparak cezanõn üst sõnõrõnõ 3 yõldan 1 yõla düşürdü. Böylece hapis cezasõ pa- ra cezasõ sõnõrõna çekildi, kaçak ol- duğu belirlenen yerlerin kapatõl- masõ hükmü de metinden çõkarõldõ. Bu değişikliğin TBMM Genel Ku- rulu’ndaki görüşmeleri sõrasõnda AKP’li milletvekilleri, “Diyanet İşleri Teşkilatı Yasası’na göre ilkokulun 5. sınıfını bitirmeyenler yaz kursuna alınmaz, 8. sınıfını bi- tirmeyenler de Kuran kursuna gitmez. Kainat boşluk kabul et- mez, boşluk bırakırsanız birile- ri doldurur. Bir kimse 7 yaşındaki çocuğuna 12 yaşına kadar bekle- yeceksin derlerse ben başka for- müller ararım” görüşünü dile ge- tirdiler. 10. Cumhurbaşkanõ Ahmet Nec- det Sezer, bu değişikliği veto etti. Başbakan Tayyip Erdoğan, tartõş- malar üzerine düzenlemeyi savu- narak “Meclis’ten çıkan bir yasa- yı kalkıp bir yere yönlendirmek, ‘bu Kuran kurslarõyla alakalõ’ de- mek yanlışın ta kendisidir. Bu ül- kede insanlarımızın hassasiyetle- ri üzerinde lütfen kimse oyna- masın. Halkın büyük bir çoğun- luğu Müslüman. Tabii ki dininin gereğini öğrenecek, kitabını öğ- renecek” açõklamasõnõ yaptõ. AKP, Sezer’in veto ettiği düzenlemeyi ay- nen TBMM’den geçirerek yasa- laştõrdõ. Denetim hafifletildi: AKP, İlköğretim Müfettişleri Başkanlõk- larõ Yönetmeliği’nde değişiklik ya- parak Diyanet İşleri Başkanlõğõ’na bağlõ Kuran kurslarõ, eğitim mer- kezleri ile dernek ve vakõflarca açõ- lan öğrenci yurtlarõnõn Milli Eğitim Bakanlõğõ müfettişlerince denet- lenmesi uygulamasõnõ kaldõrdõ. Da- nõştay, “ilköğretim kurumları ara- sında sayılan bazı kursların, ba- zı eğitim merkezleri, okul ve sı- nıflar ile öğrenci yurtlarının ilk- öğretim müfettişlerinin görev Diyanet’in açtõğõ yaz Kuran kurslarõna ancak ilköğretimin 5. sõnõfõnõ bitirdikten sonra gidilebiliyor. AKP sözcüleri, bu yaş sõnõrõnõn kaldõrõlmasõ gerektiğini sõk sõk dile getirirken hükümet de kaçak kurslara yönelik denetimleri gevşeten ve bu kurslarõ işleten kişilere yönelik yaptõrõmlarõ hafifleten düzenlemeler yaptõ. Tarikatlar da bu ortamdan yararlanarak, yurt adõ altõnda denetimden kaçõrdõklarõ yasadõşõ Kuran kurslarõnõn sayõsõnõ artõrdõ. alanlarından çıkarılması sonu- cunu doğuran yönetmelik deği- şikliği anılan kurumların hiç ve- ya yeterince denetlenememesi gi- bi bir duruma yol açacağı” ge- rekçesiyle düzenlemeyi iptal etti. Bunun üzerine yeni bir düzenlemeye giden Milli Eğitim Bakanlõğõ, Di- yanet İşleri Başkanlõğõ’na bağlõ, ilköğretimin 5. sõnõfõnõ bitiren öğ- renciler için açõlan yaz Kuran kurs- larõnõ ilköğretim müfettişlerinin de- netim kapsamõna alõrken, diğer Ku- ran kurslarõ ile dernek ve vakõflar- ca açõlan öğrenci yurtlarõnõ denetim dõşõnda tuttu. Öğrenci yurtlarının aran- ması: AKP hükümeti, Polis Vazi- fe ve Salahiyat Yasasõ’nda deği- şiklik yaparak, polis ve jandarma- nõn öğrenci yurtlarõ ile eklentilerinde suçun önlenmesi amacõyla kişilerin üstlerini, araçlarõnõ, özel kâğõtlarõ- nõ ve eşyalarõnõ aramasõ, suç un- surlarõna el koymasõ ve durumu cumhuriyet savcõlõğõna bildirmesi- ne ilişkin hükmü kaldõrdõ. Aynõ yasada yapõlan değişiklikle özel okullarõn da aralarõnda bulunduğu her derecede eğitim ve öğretim ku- rumlarõnda yapõlacak arama da okul yöneticilerinin talep etmesi koşuluna bağlandõ. CHP’Lİ ATİLLA KART: LPG tankı sorumluları aklayamaz Konya’daki patlamada suçu LPG patlamasõna yõkma eğilimine dikkat çeken CHP’li Kart, ‘‘Kuran kursunun kaçak oluşu teğet geçilmeye çalõşõlõyor’’ dedi. BARIŞ YAMAN KONYA - CHP Kon- ya Milletvekili Atilla Kart, Balcõlar beldesinde Süleymancõlar’a ait yurt- ta meydana gelen patla- mada suçu LPG patla- masõna yõkmanõn yetersiz bir açõklama olduğunu belirterek kaçak Kuran kurslarõnõn sorgulanmasõ gerektiğini söyledi. CHP Konya İl Baş- kanlõğõ’nda bir basõn top- lantõsõ düzenleyen Kart, bazõ medya kuruluşlarõnõn patlamanõn nedenini yal- nõzca LPG tankõ olarak göstermeye çalõştõğõna dikkat çekti. Kart, “Ya- şanan olay hepimizi üzen ve ibret almamız gereken bir olaydır. Fa- kat faciayla ilgili bazı medya organlarında ‘Keşke şu LPG olmasay- dõ’ gibi ifadeler kullanı- larak tüm suç LPG tan- kındaymış gibi gösteril- meye çalışılıyor. Kuran kursunun kaçak oluşu teğet geçilmeye çalışılı- yor” diye konuştu. 17 öğrenci ve bir Kuran hocasõnõn öldüğü kursun denetlenmediğini vurgu- layan Kart, sözlerini şöy- le sürdürdü: “Bina imar dışı, öğrenci ve yönetici sayısı belli değil. Kurs Diyanet’in gözetiminde değil. Beldede aynı şe- kilde bir de erkek Ku- ran kursu var. Peki bu duruma yerel yönetim, mülki idare, Diyanet, neden göz yumuyor? Neden bu durum yetki- lilere iletilmiyor? Çün- kü Türkiye’de oluştu- rulan bu iklimde, ilgili kurum yetkililerinin bu- nu üst makamlara bil- dirmesi düşünülemez. ‘Bu durumu Bakanlõğa şikâyet edersem başõma neler gelir’ diye rahat- sızlık duyulduğundan şikâyet olmuyor. Bugün Türkiye’de ilgili kuru- luşlara, ‘Bu kurslarõ ne- den denetlemiyorsun?’ diyecek bir siyasi irade var mı?” Türkiye’de kaçak Ku- ran kursu sayõsõnõn 2002’de 3 bin 654 iken, bu sayõnõn 2007’de 7 bin 995’e yükseldiğine dikkat çeken Kart, Diyanet’e bağlõ yeterince kurs var- ken ailelerin çocuklarõnõ kaçak kurslara gönder- mesinin felakete zemin hazõrladõğõnõ söyledi. Taşkent’teki kız öğrenci yurdunun çökmesi sonucunda 18 öğrenci yaşamını yitirmişti. Ce- naze işlemlerinin ve enkaz kaldırma çalışmalarının sona erdiği Balcılar beldesi, artık de- rin bir sessizliğe gömülerek acılarıyla baş başa kaldı. (Fotoğraf: AA) ‘İstanbul’da binlerce var’ CHP İl Başkanõ Gürsel Tekin, belediye desteği ve kamu kaynaklarõ kullanõlarak yapõlan kurs adõ altõndaki kaçak faaliyetlerin ülkenin geleceğini tehdit ettiğine dikkat çekti İstanbul Haber Servisi - CHP İstanbul İl Başkanõ Gür- sel Tekin, Konya’da 18 öğ- rencinin ölümüyle sonuçlanan kaçak Kuran kursu faciasõnõ anõmsatarak bu kurslardan İs- tanbul’da binlerce bulundu- ğunu söyledi. Tekin, “Asıl tehlike bu denetimsiz ve ka- çak kurslarda. Birçoğu be- lediyelerin desteği ve kamu kaynaklarıyla yapılan bu kurslarda, eğitimle ilgisi bu- lunmayan kişilere teslim edi- len pırıl pırıl çocukların be- yinleri, karanlık düşünce- lerle dolduruluyor” dedi. Tekin, yaptõğõ yazõlõ açõkla- mada, İstanbul’da özellikle bu amaçla kurulmuş dernekler ta- rafõndan Milli Eğitim Bakanlõ- ğõ’ndan yalnõzca yurt açma yetkisi alõnarak yapõlan bu yer- lerin “sadece barınma izni” olduğunu belirterek “Yurt aç- ma izniyle yapılan bu yerler- de barınma dışında herhan- gi bir dini eğitim verilmesi ya- sak. Ancak hiçbir denetime tabi olmayan bu yurtlar kısa süre içinde kaçak Kuran kurslarına dönüştürülüyor. Genellikle varoş tabir edi- len ve sosyal hayattan uzak bırakılmış bölgelerde, sokak aralarında dikkat çekmeye- cek şekilde yapılan binalarda açılan bu kaçak kurslar, Tür- kiye’nin geleceği için büyük tehlike yaratıyor” uyarõsõnõ yaptõ. ‘6-7 yaşındaki çocukların başı örtülüyor’ Diyanet İşleri Başkanlõğõ’nõn izni olmadan açõlan bu kaçak kurslarda Milli Eğitim Ba- kanlõğõ’nõn hiçbir denetimde bulunmadõğõna da işaret eden Gürsel Tekin; “Buralarda da- ha 6-7 yaşlarında başlarını örtmeye alıştırılan çocuk- larla Türkiye’nin kanayan yarası olan eğitimde türban sorunu nasıl çözümlenecek? Bu kaçak kurslar denetim al- tına alınıp gerekli düzenle- meler yapılmadığı sürece eğitimdeki türban sorunu ilerleyen yıllarda da hep gün- demde olacak” yorumunu yaptõ. Tekin, bu kaçak kurslarõn Konya’daki gibi deprem ve yangõn raporlarõnõn bulunma- dõğõnõ vurgulayarak, “faali- yetleri gibi inşaatları da ge- nellikle kaçak olan bu bina- lar her an Konya’daki gibi onlarca günahsız yavrumuza mezar olma potansiyeli taşı- yor” dedi. HALAÇOĞLU’NUN DEVRİ KAPANDI Ali Birinci TTK’deki görevine başladı ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Türk Tarih Kurumu Başkan- lõğõ’na atanan Prof. Dr. Ali Birinci, görevine başladõ. Görevi Prof. Dr. Yu- suf Halaçoğlu’ndan devralan Birinci, yaptõ- ğõ açõklamada, Türk Ta- rih Kurumu Başkanlõ- ğõ’nõn şerefli bir görev olduğunu belirterek “Şerefinden daha bü- yük mesuliyeti var” dedi. Türk Tarih Kuru- mu’nun Cumhuriyetin en temel ilmi kurumla- rõndan biri olduğunu söyleyen Birinci, kuru- mun 77 yõllõk tarihinde 11 başkan değiştiğini anlattõ. Halaçoğlu’na “Yusuf hocam, eski dostum” diye hitap eden Birinci, Halaçoğ- lu’nun 15 yõl görev yap- tõğõnõ anõmsattõ. Birinci, “Elimizden geldiği ka- dar bu başkanlık va- zifesini tarihe gönül vermiş bir insan ola- rak yapacağız. Bu hu- susta kimsenin şüphe- si olmamalıdır. Bizim esasen tarihten başka hiçbir heyecanımız da yoktur” dedi. Halaçoğlu da yaptõğõ konuşmada, devir teslim töreninin bir uğurlama olmadõğõnõ söyledi. Bu tür devlet görevinde bu- lunmanõn şeref verici olduğunu belirterek elinden geldiğince en iyi çalõşmayõ yapmaya gayret gösterdiğini kay- detti. Gazetecilerin sorula- rõ üzerine, görevden alõndõğõnõ tatildeyken basõndan öğrendiğini belirten Halaçoğlu, “Bu olmasa daha güzel olurdu. O da önemli değil. Tatilde olması veya burada olması sözlerimi değiştirmez- di” dedi. Tutuksuzsanõklarvesanõkyakõnlarõarasõndasözlüsataşmayaşandõ ‘Akdeniz’ davasõnda arbede ANTALYA (Cumhuriyet Büro- su) - Akdeniz Üniversitesi yerleşke- sinde 4 ve 6 Nisan’da yaşanan olay- larõn ikinci duruşmasõ dün Antalya 2. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde yapõldõ. Duruşmada tutuklu sanõklar, Ömer Ulusoy, Tahir Kara, İsmail Ahmet Turgut, Çağrı Bulut, Ahmet Bek- mez, Münir Aktan, Muzaffer Çe- lebi, tutuksuz yargõlanan 23 sanõk ve avukatlarõ hazõr bulundu. Sanõk ya- kõnlarõnõn mahkeme salonuna gir- mesine izin verilmedi. Olaylarda ta- bancayla ateş eden sanõk Ömer Ulu- soy’un adliyeye getirilişi sõrasõnda ge- niş güvenlik önlemleri alõndõ, gaze- tecilerin görüntü almasõ engellendi. Duruşmaya, tutuksuz sanõklarõn ifadelerinin alõnmasõyla başlandõ. Sanõklardan Tahir Deniz Uysal, tu- tuklu sanõk Ahmet Bekmez’in, ken- disi gibi üniversitede öğrenci olan eşi- ne iki kez vurduğunu öne sürerek, şi- kâyetçi olduğunu söyledi. Bekmez ise suçlamalarõ reddetti. Ömer Ulusoy’un avukatlarõ da müvekkillerinin adam öldürmeye kalkõşmadõğõnõ savunarak, 6136 Sa- yõlõ Ateşli Silahlar Yasasõ’na aykõrõ davranmak ve kavgada silah kullan- mak suçlarõndan yargõlanmasõnõ, ad- li kontrol hükümlerine tabi tutul- mak suretiyle serbest bõrakõlmasõnõ is- tediler. Mahkeme heyeti verilen aranõn ardõndan tutuklu sanõklardan Münir Aktan ve Muzaffer Çelebi’nin tahli- yesine, diğer sanõklarõn ise tutukluluk hallerinin devamõna karar verdi. Duruşma çõkõşõnda adliye kori- dorlarõnda, tutuksuz sanõklar ve sanõk yakõnlarõ arasõnda karşõlõklõ sözlü sataşmalar oldu. Tartõşmalarõn bü- yümesi üzerine çõkan arbedeye çevik kuvvet ve adliye polisi müdahale et- ti. Cezaevi araçlarõnõn adliyeden ay- rõlmasõ sõrasõnda da araç içindeki tutuklu sanõklar slogan attõ. Tutuklu sanõk yakõnlarõndan birinin annesi olduğu bildirilen bir kişi astõm krizi geçirerek hastaneye kaldõrõldõ. Tahliye talepleri reddedilen bazõ tu- tuklu yakõnlarõ da adliye bahçesinde gözyaşõ döktü. Akdeniz Üniversitesi’ndeki çatışmaya ilişkin davanın ikinci duruş- masında, tutuklu iki sanık serbest bırakıldı. Sanıklar cezaevine götü- rülürken ülkücü grup arkadaşlarını sloganlarla uğurladı. (Fotoğraf:AA)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear