Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 5 AĞUSTOS 2008 SALI
14 KÜLTÜR
AYNA
ADNAN BİNYAZAR
Merve’nin Acılı Yüzü...
Aile, çocuğunu geleceğe hazırlamada kuşkusuz
etkendir. Ama onun kişiliğini biçimlendirmede
dayatmacı olmamalıdır. Baskıcı ailelerle, özgürlü-
ğünü yaşamak isteyen çocuklar arasındaki çatış-
ma hep bu dayatmacı anlayıştan doğuyor.
Berlin metrosunda tanık olmuştum; bir babay-
la oğlu karşı karşıya oturmuşlardı. Baba, sözünü,
“Seni bu yaşa getirdim, altına araba çektim, gözüne
dizine dursun!” diye bitiriyor, herkes duysun diye
de sesini özellikle yükseltiyordu.
Her sözde renkten renge giren oğlan, yüzünü ne-
reye saklayacağını bilemiyordu. Sonunda, tren is-
tasyona yaklaşınca dayanamadı, yerinden kalktı,
arabasının anahtarını babasının yüzüne fırlattı.
Bizimkiler tartışanlara alttan alta bakıp bıyık al-
tından gülerken Almanlar, donuk gözlerini boşlu-
ğa dikmiş, bronz yontular gibi, bir noktaya bakı-
yorlardı. Onların tepkisizliği, tartışma sırasında
bile kişi özgürlüğüne duydukları saygının bir yan-
sımasıydı.
Baba ise ne rezil duruma düştüğünün, ne oğlu-
nun kişiliğini ayaklar altına aldığının farkındaydı.
Olamazdı; çünkü o da babasından, kişiliğe say-
gının ne demek olduğunu öğrenmemişti.
Konya’nın Balcılar beldesinde LPG gazı patla-
ması sonucu ölen 12-18 yaş arasındaki 18 kız, be-
lirtmeye çalıştığım bu dayatmacı anlayışın kurba-
nıdır.
Dayatma aileden başlıyor; yok Süleymancıydı,
Nakşiciydi, bilmem hangi tarikatçıydı... kimi gele-
nek adına, kimi din adına; aileler, çocuklarının ru-
hunu işgal altına alıyor.
Bu işgal, işlerine öyle geldiğinden kimi siyaset-
çilerce de destekleniyor.
Laik eğitimin dibi oyuluyormuş; kimin umurun-
da!..
Kuran kursu diye, el kadar çocukları ailelerinden
koparıp tepeden tırnağa çaputa dolayarak karan-
lık odalara sokmak, onlara aynı şeyleri yineletmek,
beyni eylemsiz kılmanın en dayatmacı biçimidir.
Kimse, onların dinlenmeye, güneşe, temiz ha-
vaya, kitap okumaya gereksinimleri olduğunu dü-
şünmüyor.
Sevgiyi yasaklayacaksın, aşkı haram sayacak-
sın; yüzünü görmediği biriyle evlendireceksin...
Nerde kaldı insan hakları, bireysel özgürlük?..
Onlar, kendilerine ak da deseler, aklanmış da gö-
rünseler, her gün biraz daha, toplumu karanlığa sü-
rükleyeceklerdir.
Ana baba, çocuğunu dindar yetiştirerek sözde
öbür dünyalarını garantiye alıyorlar.
Bencilliğin bundan ötesi var mı?
Yaralı kızların ince parmaklı ellerine bakıyorum.
O eller, neden ilerde bir piyanistin, hastasını sağaltan
doktorun, öğrencisini bilginin ışığıyla aydınlatan öğ-
retmenin eli olmasın!
Ekranda, türbanıyla Merve’yi görüyorum. Göçük
altında kalan kardeşini umutla beklerken korkunun
sararttığı yüzü nasıl acılı!
Günbegün biraz daha batağa saplanan eğitim
uygulamaları Merve’nin acılı yüzünde yazılı.
Ülke, ne yazık ki bugün o acılı yüzü göreme-
yenlerin yönetiminde.
Her insan, geleceğinin kurucusudur. Gelecek, da-
yatmalarla karartılmamalı.
Devletçe, toplumca çocuklara insanca yaşaya-
cakları bir ortam yaratılıp onların özgürlük düşün-
cesiyle yetişecekleri bir eğitim düzeni uygulanma-
dıkça bu olayların önü alınamayacaktır.
Onlar vicdan sahibiyseler, Balcılar’ın çaputlara sa-
rılı bezgin yüzlü kızlarının; Elif’lerin, Hatice’lerin, Fa-
dime’lerin.. kan kokan çığırtılarını yalnız kulaklarıyla
değil, yürekleriyle de duymalıdırlar!
binyazar@gmail.com
kultur@cumhuriyet.com.tr
T.C.
KOCAELİ ASLİYE 1. HUKUK MAHKEMESİ
Davacõ Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlõğõ vekili tarafõndan, davalõlar aleyhine mahkememize açõlan Kamulaştõrma Bedel Tespiti ve Tescil davasõnda;
Aşağõda yazõlõ kamulaştõrõlmasõna karar verilen taşõnmazõn, öncelikle 2942 sayõlõ yasanõn (Değişik 4650) 8. maddesine göre pazarlõkla satõn alma usulü denenmiş, ancak, anlaşma
sağlanamadõğõndan aynõ yasanõn 10. maddesi gereğince, mahkememizde aşağõda dosya numarasõ yazõlõ, kamulaştõrma bedelinin tespiti ve tescili davasõ açõlmõştõr.
Dosya No: 2008/240 İl: Kocaeli, İlçesi: Merkez, Ky./Mh.: Kadõköy Mah. 4121 ada, 15 parsel üzerindeki bina
Maliklerin isim ve soyadlarõ: Ayşe Karaca vârisleri, 1- Ali Karaca, 2- Huriye Karaca, 3- Hasene Karaca, 4- Muhsine Karaca.
Dosya No: 2008/241 İl: Kocaeli, İlçesi: Derince, Ky./Mh.: Çenedağ Mah. No: 82’deki bina,
Maliklerin isim ve soyadlarõ: Nuray Yaşar.
Dosya No: 2008/242 İl: Kocaeli, İlçesi: Derince, Ky./Mh: Çenedağ Mah. No: 34’teki bina,
Maliklerin isim ve soyadlarõ: Veli Durak vârisleri 1- Ayşe Durak, 2- Emine Karaca, 3- Aynur Borlak, 4- Nuray Sallalõ, 5- Murat Durak, 6- Nurcan Uludere, 7- Veli Durak.
Dosya No: 2008/243 İl: Kocaeli, İlçesi: Derince, Ky./Mh.: Çenedağ Mah. No: 95’teki bina,
Maliklerin isim ve soyadlarõ: 1- Hüseyin Sezgin, 2- Murat Sezgin, 3- Mehmet Sezgin, 4- Firdevs Sezgin.
Dosya No: 2008/245 İl: Kocaeli, İlçesi: Derince, Ky./Mh.: Çenedağ Mah. 2591 ada, 5 parsel üzerinde bulunan No: 82’teki bina,
Maliklerin isim ve soyadlarõ: Havva Kaya vârisleri, 1- Çetin Kaya, 2- Kadir Kaya.
1- Tebligat ve ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde kamulaştõrma işlemini, İdari Yargõ’da iptal veya Adli Yargõ’da maddi hatalara karşõ, düzeltim davasõ açabileceklerdir.
2- Husumet, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlõğõ’na yöneltilecektir.
3- Kamulaştõrma işlemine karşõ, İdari Yargõ’da iptal davasõ açanlarõn, dava açtõklarõnõ veya yürütmenin durdurulmasõ kararõnõ aldõklarõnõ belgelendiremedikleri takdirde, kamulaştõrma
bedeli üzerinden taşõnmaz mal, kamulaştõrmayõ yapan idare adõna tescil edilecektir.
4- Mahkemece tespit edilen kamulaştõrma bedeli, hak sahibi adõna T.C. Ziraat Bankasõ İzmit Merkez Şubesi’ne yatõrõlacaktõr.
5- Konuya veya taşõnmaz malõn değerine ilişkin, tüm savunma ve delilleri ilan tarihinden itibaren mahkemeye yazõlõ olarak bildirmeleri, keyfiyet 2942 sayõlõ yasanõn (Değişik 4650)
10. maddesi uyarõnca İLAN OLUNUR.
Basõn: 42762
KUŞADASI 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ
TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI
Dosya No: 2008/1375
Satõlmasõna karar verilen taşõnmazõn cinsi, niteliği,kõymeti, adedi, önemli özellikleri:
1. Tapu Kaydõ: 1-Aydõn ili Kuşadasõ İlçesi Türkmen Mahallesi İki Çeşmelik Mevkii
1641 Ada 26 Parsel 237 Cilt 23400 Sayfada kayõtlõ C Blok 4. Kat 10 nolu bağõmsõz bö-
lümlü 1/70 arsa paylõ mesken vasfõndaki taşõnmaz
Özellikleri: Satõşõ yapõlacak taşõnmaz Çevreyolu üzerinde ikiçeşmelik ilkokuluna giden
caddenin üzerinde Zeybek sitesi içerisindedir ve G Bloğun zemin üstü 4.katõndadõr.Si-
tedeki meskenlerin tamamõnda oturulmaktadõr. Bahçe düzeni, site içi yollar yapõlõdõr. Si-
te belediye binasõna yaklaşõk 800 mt, denize yaklaşõk 1300 mt, karayoluna 230 mt me-
safededir. Mesken kapalõ olduğundan içeri girilememiş, dõş kapõ ve pencerelerinin alü-
minyum doğrama olduğu, apartmanõn dõş cephesinin kaleterasit sõvalõ olduğu ve asansör
olmadõğõ görülmüştür. Mesken 2 oda, 1 salon, banyo, tuvalet ve mutfaktan ibaret olup
yaklaşõk 70 m2 dir. Kõsmen deniz manzaralõdõr.Taşõnmazõn bulunduğu parsel jeolojik
olarak sakõncalõ alandõr.
İmar Durumu: Şehir imar planõna göre Blok Nizam E=l,20 ayrõk nizam 5 kat konut imar-
lõdõr.
Satõş Saati: 11:20 -11:30 Arasõ MUHAMMEN BEDELİ: 70.000,00 YTL
Satõş Şartlarõ:
1 -Satõş 16.09.2008 günü yukarõda belirtilen saatler arasõnda Kuşadasõ Adliyesi 202 no-
lu mezat salonu açõk artõrma suretiyle yapõlacaktõr. Bu artõrmada tahmin edilen değerin
%60'õnõ ve rüçhanlõ alacaklõlar varsa alacaklarõ toplamõnõ ve satõş ve paylaştõrma gider-
lerini geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedele alõcõ çõkmazsa en çok artõranõn ta-
ahhüdü saklõ kalmak şartõyla 26.09.2008 günü aynõ yer ve saatler arasõnda ikinci artõr-
maya çõkarõlacaktõr. Bu artõrmada da rüçhanlõ alacaklõlarõn alacaklarõ toplamõnõ, satõş ve
paylaştõrma giderlerini geçmesi ve artõrma bedelinin malõn tahmin edilen kõymetinin
%40'õnõ bulmasõ lazõmdõr.
Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa satõş talebi düşecektir.
2-Artõrmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kõymetin %20'si nispetinde pey akçesi
veya bu miktar kadar milli bir bankanõn teminat mektubunu vermeleri lazõmdõr. Satõş pe-
şin para iledir. Alõcõ istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye
resmi, damga vergisi, tapu harç ve masraflarõ ile K.D.V. alõcõya aittir. Birikmiş vergiler
satõş bedelinden ödenir.
3-İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgililerin (*) bu taşõnmaz üzerindeki haklarõnõ husu-
siyle faiz ve masrafa dair olan iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile on beş gün içinde daire-
mize bildirmeleri lazõmdõr. Aksi takdirde haklarõ tapu sicili ile sabit olmadõkça paylaş-
tõrmadan hariç bõrakõlacaktõr.
4-Satõş bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra İflas Kanununun 133 ün-
cü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasõndaki farktan ve %10 faizden alõcõ
ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edile-
cektir.
5-Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup gideri ve-
rildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderilebilir.
6-Satõşa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacakla-
rõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarõda yazõlõ dosya numarasõyla müdürlüğümüze
başvurmalarõ ilan olunur. 25.07.2008
İş bu ilan tebligat yapõlamayan ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur.
(İİKm.126) (*)ilgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. Basõn: 42913
E
skiden sõcak yaz gecelerinde ferahlama-
nõn bir yolu da açõk havada sinema ya da
tiyatro seyretmekti. Sakõn, 25 bin kişiye
şov yapan Beyaz’õn ya da 100 bin kişiye konser
veren Tarkan’õn ve benzer gösterilerin TV’de yan-
sõyan görüntüleri gelmesin aklõnõza. Yaşam çok da-
ha sõradan, ama çok daha telaşsõz, itiş kakõşsõz, çok
daha neşeliydi.
Akşam yemeğinden sonra sõrtõnõza Sümer-
bank’õn güzelim basmalarõndan dikilmiş yeni en-
tarinizi geçirir (Beş yaşõndaki torunum Ezgi, ‘en-
tari’ değil, anneanne, ‘giysi’ diyeceksin diye dü-
zeltiyor, sözcüğü ne zaman kullanmaya kalk-
sam!), rahatõnõza çok düşkünseniz -ve çekirdek, ga-
zoz, frigo ya da kâğõthelvasõna vereceğiniz para-
yõ minder kiralayõcõlara kaptõrmak istemiyorsanõz-
koltuğunuzun altõna bir de yastõk sõkõştõrõp cüm-
bür cemaat yola koyulurdunuz. Herkes arabasõz,
toplu taşõma olanaklarõ da sõnõrlõ olduğundan ‘yü-
rümelik mesafe’ler şimdikine göre çok daha
uzun tutulurdu. Trafik yok denecek kadar azdõ. Ho-
murtulu bir müzik eşliğinde burnunuzun dibinden
geçen ‘otolar’ olmadõğõ için, sokakta rahatça yü-
rüyebilir, isterseniz, õslõk bile çalabilirdiniz. Ço-
cukluk ve gençlik yõllarõmõn İstanbul’undan söz edi-
yorum. 1950’ler, ‘60’lar...
Suna Pekuysal’õn sinemada genç kõz rollerine
çõktõğõ zamanlardõ. Ya ‘esas kız’õn muziplikleri-
ne ortak olan ‘yakın arkadaş’ ya da zengin evin
mutfağõnda hizmetçilik yapan, iyi yürekli ‘komik
kız’ rollerinde çoktan gönlümüzü çalmõştõ. Zaman
zaman filmdeki en yakõşõkla jön ile evlenen, o ol-
madõğõ ya da film onun da kõsmeti açõlmadan bit-
tiği için bozulduğumuzu anõmsarõm. İncecik beli,
‘karavel’ saçlarõ ve bizimkiler gibi mahalle terzisi
elinden çõkmõşa benzeyen, belden büzgülü ya da
‘kloş’ entarileriyle öyle yakõnõmõzday-
dõ ki... Gün gelip de, tiyatroda ve televizyonda, ni-
ce anlõ şanlõ ‘esas kız’ ve ‘esas oğlan’õn önüne ge-
çeceğini, o günlerde bizi sarõp sarmalamõş olan sev-
gi dolu varlõğõnõn sõcaklõğõnõ 50-60 yõl sonra 70 mil-
yonluk Türkiye’nin dört ayrõ kuşağõna ulaştõraca-
ğõnõ iyi ki yaşadõ ve gördü, iyi ki biz de yaşadõk ve
gördük. Sevgili Suna Pekuysal, geçmişin yazlõk si-
nemalarõndan kopup geliyor bu selam sana...
Yazlõk sinemada ‘tiyatro keyfi’ne gelince, ön-
ce Ulvi Uraz’õn 1966’da sahnelediği Rıfat Ilgaz’õn
‘Hababam Sınıfı’ oyunu düşüyor aklõma. Kõzõl-
toprak’taki bir açõk hava sinemasõnda Ulvi Uraz
Tiyatrosu yapõmõ olarak sergilenen oyunda gül-
düğüm kadar hiçbir ‘Hababam Sınıfı’ filminde
güldüğümü anõmsamõyorum. İBŞT’nin Hamlet ya-
RUS YAZAR, MOSKOVA’DA KALP YETMEZLİĞİNDEN ÖLDÜ
Kültür Servisi - Turkcell Kuruçeşme Arena
sahnesinin 2008 yazõndaki son dünya sta-
rõ Björk oldu. İzlandalõ müzisyen, şarkõcõ
ve sinema oyuncusu BKM - VIRGIN
Radyo organizasyonuyla 2. kez İstanbullu
hayranlarõnõn karşõsõndaydõ. 12 kez Grammy
ve Oscar’a aday gösterilen ve 15 milyon-
dan fazla albüm satõşõyla, dünya satõş lis-
telerinde hatõrõ sayõlõr bir yere sahip olan
Björk, yalõnayak çõktõğõ Turkcell Kuru-
çeşme Arena sahnesinde 18 şarkõ seslen-
dirdi. Müzisyen “Brennid Did Vitar”
şarkõsõ ile başladõğõ konserine “Earth In-
truders”, “Hunter”, “Pagan” “Poetry”,
“Desired Constellation”, The Pleasure is
all mine” şarkõlarõyla devam etti. Björk bis
için sahneye döndüğünde ise “Anchor
Song”, “Declare Indepedence” şarkõlarõ-
nõ seslendirdi.
Björk’ün
peri masalı
Kültür Servisi - Ülke-
sine 1994’te dönen Rus
yazar Aleksandr İsayeviç
Soljenitsin 89 yaşõnda Mos-
kova’daki evinde kalp yet-
mezliği sonucu öldü. “Gulag
Takımadaları” ile 1970
‘Nobel Edebiyat Ödülü’
alan Soljenitsin, SSCB dö-
neminin en muhalif yazarlarõ
arasõndaydõ. Rusya’nõn eski
Devlet Başkanõ Vladimir Putin, geçen yõl
Aleksandr Soljenitsin’e devlet ödülü ver-
mişti. Yüzbaşõ rütbesiyle İkinci Dünya
Savaşõ’na katõldõğõnda mektuplarõnda Sta-
lin’i eleştiren, “Sovyetler Birliği’nin
Hitler ile uzlaşma yolu bulmasının sa-
vaşı önleyebileceğini, bu yüzden Sov-
yet halkının savaştan dolayı yaşa-
dığı yıkımdan Stalin’in Hit-
ler’den daha fazla sorumlu
olduğunu” iddia eden yazar
için 1945’te tutukluluk ve
ardõndan sürgün yõllarõ
geldi.
Daha sonra, Nikita
Kruşçev tarafõndan baş-
latõlan operasyonlar çer-
çevesinde haklarõ geri
verildiği için çalõşabi-
lecek ve 1962’de “İvan
Denisoviç’in Bir Günü”nü ya-
yõmlayacaktõ. Bir yõl sonra Sovyet Yazar-
lar Birliği’ne kabul edilen Soljenitsin,
1966’da başka yapõtlarõyla tepki toplayacak
ve 1966’da ülke dõşõna çõkma yasağõ ala-
caktõ. Sovyet hükümeti, 1974 yõlõnda Sol-
jenitsin’in vatandaşlõğõnõ iptal ederek yazarõ
sõnõr dõşõ etti. İsviçre’den sonra 1976’da
ABD’ye yerleşen Soljenitsin, Mihail
Gorbaçov döneminde, 1989’da yeniden
Sovyet Yazarlar Birliği’ne alõndõ. Yazarõn
sürgünüyle ilgili karar 1991 yõlõnda resmen
kaldõrõldõ.
Eskiden yazlõk sinemalar/tiyatrolar vardõ...
Açõk havada seyir defteri
põmõnda Polonius, Haldun Taner’in ‘Fazilet Ec-
zanesi’ oyununda eczacõ Sadettin Bey, ‘Huzur
Çıkmazı’ oyununda Memnun, ‘Gözlerimi Ka-
parım Vazifemi Yaparım’ oyununun ilk yapõ-
mõnda da ünlü Vicdani rolünde izleme şansõna sa-
hip olduğum -sahnelerimizin ‘en büyükleri’ ara-
sõnda yer alan- Ulvi Uraz’õ idealist öğretmen ro-
lünü yorumlayõşõ karşõsõnda, sahnedeki bir dolu afa-
can genç sanatçõnõn (Aralarõnda Müjdat Gezen
de olmalõ, anõmsar gibiyim.) yarattõğõ şamatalõ or-
tama karşõn, çekirdek çõtõrtõlarõnõn, iskemle gõ-
cõrtõlarõnõn, hapşõrõklarõn durduğunu anõmsõyorum.
Uraz’õ yitireli neredeyse 35 yõl olacak, Ilgaz’õn ölü-
münün üstünden de 15 yõl geçtõ. Onlara da geç-
mişin yazlõk sinemalarõndan gönül dolusu bir mer-
haba...
‘Hababam Sınıfı’nõn 1966’daki Ulvi Uraz
Tiyatrosu yapõmõnda Kemal Sunal yoktu. Doğ-
ru anõmsadõğõmõ sanõyorum, çünkü Sunal’õ ilk kez
Kalamõş’taki yazlõk sinemada, bir Devekuşu Ka-
bare Tiyatrosu oyununda, küçük sayõlabilecek bir
rolde izlemiştim. 1969 yazõ olmalõ... Sunal’õn si-
nemamõzda tüm zamanlarõn en popüler aktörü ola-
rak parlayacağõnõ, sonra da mesleğinin doruğun-
dayken birdenbire geliveren ölümünden sonra da
Türkiye’nin tüm zamanlarõnõn en çok seyredilen
oyuncusu olacağõnõ ne bizler düşünebilirdik ne de
kendisi. Sunal, güzelliklerle doldurdu/doldur-
makta onu izleyen milyonlarõn yaşamõnõ... Büyük
oyuncular için büyük roller yazarak hem onlarõ,
hem de kendisini ölümsüz kõlan -kabare türündeki
oyunlarõ, türün özüne ters düşse de, yazlõk sine-
malarda gösterilmiş olan- Haldun Taner’le ilgili
anõlar da bir kez daha bizimle...
Ankara’nõn yazlõk sinemalarõnõ pek bilmem.
Ama Gençlik Parkõ’nõn açõk hava tiyatrosu, zaman
içindeki her gidişimde Erkan Yücel’in bir çalõş-
masõnõ izlemiş olduğum mekân olarak düşer ak-
lõma. Henüz kõrklõ yaşlarõnõn başlarõndayken yi-
tirdiğimiz, ancak, genç yaşõnda Türk tiyatrosunun
ve sinemasõnõn en önemli oyuncularõ arasõna gir-
meyi başarmõş olan Yücel’in, ünlü ortaoyunu sa-
natçõsõ Kavuklu Hamdi’yi yorumladõğõ ‘Ham-
di’ (AST) oyunundan yayõlan sesi, ‘Toprak’
(DAST) oyununun korosuyla, Yalçın Pekşen’in
‘Ah Bir Zengin Olsam’ (AHT) oyununun şar-
kõlarõyla buluşarak geceye yayõlõyor mudur şu an-
da inşaat alanõna dönmüş olan Gençlik Par-
kõ’ndan?
Tüm seyir mekânlarõ, yazlõk açõk hava sinemalarõ
bile kutsaldõr. Artõk aramõzda olmayan değerli sa-
nat insanlarõnõ, geçmişimizle birlikte geri getirir
bize...
ARENA’NIN SON DÜNYA STARI
Soljenitsin yaşamõnõ yitirdi
Tüm seyir mekânlarõ, yazlõk açõk hava sinemalarõ bile kutsaldõr. Artõk aramõzda
olmayan değerli sanat insanlarõnõ, geçmişimizle birlikte geri getirir bize...