01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 12 AĞUSTOS 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA 17 Sema Akdemir: “Ülkeyi dokunulmazlık zırhı ile yönetenlerin rahat tatil yapması için zırhlı yat alınmasını öneriyorum!” Beşiktaş’ta iki ‘ibra’him anlaşmış. Bakalım yönetim ‘ibra’ edecek mi? Kesin Erol İşisağ: “Anayasa Mahkemesi kararının AKP tarafından kesinlikle ciddiye alınmadığı rektör atamalarıyla anlaşılmıştır.” Bebekler Can Tekeli: “Ankara’daki bebek ölümlerinin hesabı, Zübeyde Hanım Doğumevi’ni kapatanlardan sorulmalıdır!” Başkent Yaşar Şengel: “Ahmedinejad ve benzeri şeriatçılara zahmet olmasın diye İstanbul’u başkent yapsınlar!” YağmurDeniz Edibe Sözen gündeme sokup çıkardı LAİKLİK karşıtı eylemlerin odağı İslamcı AKP’nin sesi pek çıkmayan başı türbansız milletvekillerinden Edibe Sözen, “gençleri korumak” için hazırladığı bir yasa teklifini gündeme sokup çıkardı. Sokarken okullara ibadethane açılmasını, seks dergisi alanların fişlenmesini önerdi ve bu uygulamanın Almanya’da da olduğunu söyledi. Ne var ki bunun kocaman bir yalan olduğu ortaya çıktı. Sonuçta Edibe Sözen, gündeme sokup sonra geri alarak gündemden çıkardığı büyük teklifi ile tek ayak üzerinde birkaç iş birden becerdi. Fatoş Sezer Ulusoy “Geri çektiği önerisini anaokullarından başlatacak şekilde yeniden ileri sürmelidir. Çünkü minik Hitler’cikler lise yıllarında ancak kıvamına gelirler.” Bu arada aynı zamanda Genel Başkan RTE’nin yardımcısı da olan Edibe Sözen’in bir anda gündeme sokup aynı anda gündemden çıkarttığı okullarda ibadethane açılması fikrini süresiz olarak geri çektiği yolundaki açıklamayı ise Sami Aktaş, AKP’lilerin pek sevdiği “lider” üslubuyla değerlendirdi: “Tabii, yerseniz!” - Kredi kartı borçları artıyormuş... “Yiğitlik göstergesi yükseliyor!” KAFKASYA’DA savaş çıkmış, bizimkiler ise haşemalarını giyip ya adamının teknesinden denize giriyor ya da adamının otelinin balkonunda geziniyor. Belli ki ağababaları George W. Bush’a fazlasıyla güveniyorlar. Bülent Esinoğlu ise şu sıralar en güvenilmeyecek hatta sırtını asla dönmeyeceğin kişinin Bush olduğu kanısında: “Alavere dalavere ile CIA’nın Amerika’da eğittiği Mihail Saakaşvili’yi Gürcistan’ın başına oturtan Bush Kafkasları karıştırmaya başladı. Güney Osetya, Abhazya ve aşağı Dinyester’de CIA eğitiminden geçmiş Gürcü ajanlar kışkırtıcı faaliyetlerde bulunuyordu. En sonunda Gürcistan Güney Osetya özerk bölgesini işgal etti... Amerika’nın kuşatma planlarına şimdi Rusya Gürcistan’dan bir yarma harekâtı yaparak cevap vermek istiyor. Eğer Rusya Amerika’yı Kafkaslarda da durduramaz ise varlığı tehlikeye düşecek. Yarın Ukrayna ertesi gün başka bir yer, derken Rusya diye bir ülke kalmayacak. Şimdiki Rusya’nın tepkisi blöf olamaz. Batı ile iyi ilişkilerin hatırına her şeyi kaybedeceğini anlıyor. Batıya teslim olmuş Gorbaçov ve Yeltsin artık yok. Rusya, Batı ile en iyi ilişkinin savaş olduğu noktasına geldi. Balkanlar’daki bütün ilgisini ve etkisini yitiren Kosova’nın bağımsızlığı ile noktalanan Balkan macerası Rusya için bitmiştir. Rusya için Kafkaslarda kaybetmek, Orta Asya ve Yakın Asya’nın tamamını kaybetmek demektir. Fakat Amerikan maşası genç Saakaşvili bu işi eline yüzüne bulaştırdı. Amerika, Rus-Gürcü savaşına Gürcistan’ın yanında asla girmez. Amerika tarihinin en büyük krizinden geçiyor. Irak İran ve Afganistan’da savaşıyor. Bir de Kafkaslar’da Rusya ile mi savaşacak? Bu imkânsız. RTE Amerika için Irak’ta yapamadığını Kafkasya’da mı yapacak? Şimdi Kafkaslar’daki Rus-Gürcü savaşı nasıl biter, ona bakalım. Rusya kararlı görünüyor. Saakaşvili’nin kellesini almadan Osetya’dan çıkmayacağı anlaşılıyor. Amerika’nın bir iki zart zurtun ötesinde yapabileceği bir şey yok. Ülkesini yönetmeyi Amerika’ya teslimiyet sanan bir işbirlikçinin sonunu göreceğiz Gürcistan’da. Gitti Saakaşvili’nin kellesi.” Kafkasya GÖRÜŞ BEDRİ BAYKAM Edibe Hanım Procesini Neden Geri Çekti? Arkadaşlar, “Şu AKP de sırf kötü şeyler yapıyor” diyenler, emin olun halt etmişler. Bu kadar luna- parkta dönen fırıldak dolaplar ya da, korku tünel- leri gibi, inişli-çıkışlı maceralar hazırlayan, bu ka- dar yaratıcı senaryolarla, kütüphaneler dolusu “eh daha daha nasılsın Osman” gibi geyik muhab- betleriyle iddianameler hazırlattırıp, bir milyon ki- şiye “dinleme işi” konusunda istihdam yaratan, on- ca vekili ve belediye başkanı her gün birkaç inci patlatan kaç tane partiniz oldu bugüne kadar? 80’lerde bir Özal’la idare ederdiniz. Şimdi ise en üstünden en sıfatsızına kadar sağolsunlar, her AKP’li, Uykusuz, Penguen ve Leman dergilerine her gün malzeme sağlıyorlar… Bakın en yeni yıldızımız, en edepli AKP’li Edibe Sözen. Edibe Hanım yememiş, içmemiş, 1.5 yıl ça- lışıp bir “proce” geliştirmiş ve gerçekten “Zihni Si- nir”i solda sıfır bırakan bir yaratıcılıkla etrafa ken- di çapına göre çeki düzen vermeye kalkışmıştı. Sı- kı durun, bu yasa tasarısı “polis lojmanları” veya “Çocuk Esirgeme Kurumu” için değil. Edibe Ha- nım büyük bir alçakgönüllülükle tüm yurdum in- sanı için bir “edepli davranış biçimiyle taze ya- şam tarzı” uydurmuş. “Proce”yi basında oku- muşsunuzdur. Harika buluşlarla dolu: Porno oku- yanlar TC kimlik numarası ile fişlenecek, 18 yaş al- tı olanlar velisiz otellere giremeyecekler, 16 ya- şından küçükler, yanlarında velileri bile olsa lo- kantalara gece alınmayacaklar, basın şiddet ve cin- sellik içerikli yayın yapamayacak, yasalara uy- mayanlara altı aylık cirosu kadar para cezası ve- rilecek, vs… Tam heyecanlanmıştık ki Edibe Ha- nım’ın proceyi geri çektiğini öğrenip üzüldük! Merak ediyorum, Edibe Hanım’ı “ıslah etmek” için kim düğmeye bastı da vekil aniden kendi kâbu- sundan uyanıverdi? Neden çekindiler ki? Böyle bir “toplu ıslah” ha- reketine şapka çıkartılmaz da ne yapılırdı? Helal olsun bu fışkıran zekâya! Adaletsiz Korku Pati- kasında İran yaşam tarzımıza hızla ulaşmak üze- re, halkımızın zaafı olan “edep” konusunda bun- dan daha fıstık bir uygulama düşünülebilir miydi? Ha pardon! En önemlisini unuttum. “Her dinden öğrenci için” (!) devlet, okullarda ibadethane de açacaktı! Bu kadar müthiş fikirler bir tek Atatürk kızında nasıl filizlenebilmiş, anlayana aşkolsun. Buna rağmen, Edibe Hanım’ın “laiklik karşıtı odak” olduğu en yüce mahkeme tarafından saptanmış partisi, zaten bu kadarcıkla yetinmemeliydi. Bu haksızlık olurdu! Bakın kürtaja uğrayan proce bize neler dü- şündürdü: Bir kere öyle kuru kuru fişlemek, por- no yayınlar için yetmez. Bunların kullanımı da özel izne tâbi olmalı. Örneğin muhtarlar, kendi kendi- lerini tatmin etmek isteyen gençlere belirli saatlerde, günde iki defalık izin vermeli. Ayrıca liselerde öğ- rencilerin kimlerle sevişmeyi hayal ettikleri yakın takibe alınmalı, son yıllarda gelişen yöntemlerle sı- nıflara, yatakhanelere gizli mikrofonlar konulma- lı, öğretmenleri veya başka “VİP”lerle ilgili edep- siz rüyalar görenler hemen zapt-u rapta alınmalı, cennete giriş kartı verilmemekle tehdit edilmeli, bu- nu tekrarlayanlar “Edibe Sözen Islah Evi”nde uyuşturucu iğneler eşliğinde dinlenmeye çekilmeli. Aynen Arabistan’daki gibi, kentlerde 70 yaşından genç insanların “birbirleriyle tanışmak için” baha- ne olarak kullandıkları köpek gezdirmeler yasak- lanmalı, genç kızlar ve erkekler ayrı kaldırımlarda dolaşmalı. Okul giriş çıkışlarında özel bir x-ray ta- rama yapılmalı, ereksiyon halindekiler derhal em- niyet müdürlüğünde falakaya yatırılmalı. Sakın abarttığımı sanmayın. Mütevazı katkılar- da bulunuyoruz hükümetin kursağında kalan ıs- lah hayallerine! Herhalde “Devlet İstatistik Ensti- tüsü o porno dergilerin kaç kişi tarafından, kaçar kere kullanıldığını merak ediyordu” veya “O fişle- meyle alıcılara yılbaşında hediye erotik fıkralar ki- tabı yollamak istiyorlardı” diyeceksiniz. Hayır siz ne zannettiniz? Biz de onlar gibi kalkıp “Cumaya- Hacca gidenler fişlensin” diyecek halimiz yok ya? Bu sayma hastalığı onlara has… Ya da şimdi ya- sa çıkartıp “Sabah 07, gece 21 arası haşemayla de- nize girmek yasaktır” mı diyelim? Veya “Camiden taşıp sokakta namaz kılanlar bir yıllık ciroları kadar ceza ödesinler” diye fetva verecek değiliz ya! e-mail:[email protected] - Faks: 0212 227 34 65 PERİHAN ERGUN Ne gezer (!)…Tutumuyla, yaşantısıyla AKP yandaşı ol- duğunu hep kanıtlamış olan Anayasa Mahkemesi Başka- nı Haşim Kılıç kapatma da- vasının sonucunu basına açık- lamak için -15 dakika- ka- nundaki kapatma fikrinin ip- talini sağlayıcı yeni anayasa oluşturulmasını buyurduktan sonra; “AKP kapatılmadı Ha- zine yardımından yoksun bı- rakıldı. Bu karar 6 kapatma,4 Hazine yardımı ve sadece - övünürcesine(!)- benim de ret oyumla alındı. 10 üye AKP’nin laiklik karşıtı odak olduğunu kabul etti” derken partinin bu karardan ders almasını da di- ledi. Hemen aynı gün partili- lerin sevinç gösterileri sürer- ken Sayın Başbakan, “Yola devam” diyerek, ılımlı İslam yolunda stratejik ortağı ABD ile ipine sarıldığı AB’nin is- temlerini sürdüreceğini açık- ça belirtiverdi. İngiliz The Gu- ardian gazetesi, YARSAV Baş- kanı Ö. Faruk Eminağaoğ- lu’yla yaptığı söyleşide onun Türkiye’nin hoşgörüsüz bir İs- lami yönetim altına girmesi tehlikesi uyarısını manşetten verdi... Hemen karardan kısa süre sonra Konya’nın Ballıca’sında yapısı, eğitimi kaçak yatılı Ku- ran kursu binasının çökme- siyle 10 ile 16 yaş arası 17 kı- zımızı yitirmedik mi? Nilgün Cerrahoğlu’nun 09.08.08 günlü köşesinde AHY (Ahiret Hava Yolları) başlığı altında enkazdan çıkan ders notla- rında çocuklarımızı yaşamla- rından koparıp, Yaradan’ın inananlara vaat ettiği nimet- lerin, güzelliklerin haram ol- duğunu telkin eden sapkın- lıklara MEB’in hâlâ sessiz kal- ması bu yasadışılıkları onaylı- yormuş izlenimini veriyor. He- le babalarının canından kopan yavrusunun kendilerine Sü- leyman cemaatince vaat edi- len ayda 20 milyon uğruna can verişinden şikâyetçi ol- mayışı çok şaşırtıcı. Bir de “Kı- zım diskoda, köpük banyo- sunda, balede kâfir olarak öl- medi. Allah yolunda şehit ol- du” diyebilişi(?!)... Diğer yan- dan Çorum’da Ensar Vakfı Şube Başkanı Zekai İşler, evli ve iki çocuklu olmasına karşın kursiyer iki kıza tece- vüzde bulunup birini de hamile bırakıyor. Bu trajik olaylar ya- rım yüzyıldır çağdaş eğitimden yoksun bırakılan toplumun, bir de cehaletin kuyusunda son beş yıldır açlıkla boğuş- malarının ve dinin iyi ahlak yo- lundaki hümanizmasından ko- partılarak, dogmalarla hura- felerin günah karanlığında ön- lerini görememelerinin sonu- cu olsa gerek. Bundan da ik- tidardakiler sorumludur. Cumhuriyetin aydınlanma ilkelerinin en önemlilerinden olan “Eğitim Birliği” son yıl- larda altüst edildi. Sömür- genlerin en büyük silahı, ele geçirmek istedikleri ülkeyi ilimden, akıldan uzaklaştırıp cehaletin karanlığında boğ- makmaktır... İşte iktidara ılım- lı İslam safsatasıyla içirilen şerbet bunda baş unsurdur. Bu nedenle ortaöğretimden sonra önce türban sonra da kurallar altüst edilerek, sıra dı- şı olduğu halde kendilerinin adamı olan YÖK Başkanı’nca hazırlanan listeyle yine kendi dünya görüşlerine uygun olan- ları başkanlıklara Cumhur- başkanı’nın mutluluk belgesi niteliğindeki onayıyla getiril- diler. İstenen icraat da ilkin ye- ni atanan Gazi Üniversitesi Rektörü’nün tehdit niteliğinde fen ve edebiyat fakültesi de- kanlarına “İsifa edin, aksi hal- de sizin için sonuç üzücü ola- bilir” önerisiyle geldi. Böylece, bilim yuvası olan yükseköğ- retim geri kalmış ülkelerdeki- lere benzetilme yoluna so- kuldu. Ülkemiz bu uygulama- larla karanlığa gömülmek is- tense de elbet bir gün -19 Ma- yıs’ta olduğu gibi- güneş ufuk- tan yeniden doğacak, bu ka- ranlıkları yok edecektir. Bu duygu ve düşüncelerin sıkıntıları içindeyken bugün 10 Ağustos 1920’de satılmış- ların imzaladıkları ölüm fer- manımız sayılan Sevr Antlaş- ması’nın 88. yılında olduğu- muzu anımsadım. Vatanımızı 1. Dünya Savaşı’ndan sonra tüm güçleriyle istila ederek taş taş üstünde bırakmayarak, bölüşenlere boyun eğenlerin yüz karalarıydı. Bu “çılgın Türkler”i tanımadıklarının da belgesiydi. Ne acıdır ki bugün de Başbakan’ın stratejik ortağı ABD’nin asker dergilerinde aynı Sevr haritalarındaki gibi Doğu ve Güneydoğu’daki top- raklarımızın bölünmesinin çi- zildiğini esefle görüyoruz.. Bir onursuzluğu bir de ge- çen günlerde İran’ın Ahme- dinejad’ının yurdumuza ge- lince kendi inançlarınca Anıt- kabir’i uluslararası protokole rağmen ziyaret etmeyeceğini dayatmasıyla yaşadık. Gö- rüşme ayıp kapatmak için. Ankara yerine İstanbul’a alın- dı. Bir de Dışişleri Bakanı A. ‘Bebecan’ bu durumu kına- yanları gereksiz ayrıntılarla ugraşmakla suçladı. Bu söz- leriyle Anıtkabir’i ziyaretin iki yönü olduğunu bilmediğini de gösterdi. Atamızın mozolesi iki yönden ziyaret edilir. Birinci- si onu yürekten seven ve borçluluk duyanlarca. Bunu “Atatürk’ün önünde put gibi duruyorlar” diye kınayanlara O’nun hiç gereksinimi yoktur. İkincisi de dış ülkelerden ge- lenlerin ziyaretleridir. Bu ül- keye ve Cumhuriyetimize say- gı duyulması zorunluluğunu simgeler.. Bunları bilmekten yoksunlara duyurulur. ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci mynet.com TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN www.mumtaz-arikan.com12 Ağustos Yat SESSİZ SEDASIZ (!) OTOBÜSTEKİLER KEMAL URGENÇ k_urgenc yahoo.com Sonuçtan Ders Alındı mı?! HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİN [email protected] BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Futbolda, sõrtõ ka- leye dönük oyun- cunun ayaklarõnõ yerden keserek vo- le vuruşu yapmak için sõçramasõ. 2/ “Pancar pezik değil. mi/Yürek --- değil mi/Ben sevdim eller aldõ/Bana yazõk de- ğil mi” (Türkü)... Dar ve kalõnca tah- ta. 3/ Kõsa kõr şiiri... Kõrgõzistan’õn para biri- mi. 4/ Su taşkõnõ... Hayat arkadaşõ... Kuzu sesi. 5/ Orta Anadolu’ya özgü ço- ban köpeği. 6/ Aşk ateşi... İnce kabuklu bir erik cin- si. 7/ Espri... Ticaret mal- larõnõ saklamak için rõh- tõmda yapõlan büyük depo. 8/ Teknelerle suyun di- binde sürüklenerek çekilen balõk ağõ... Arjantin’in plaka imi. 9/ Deniz ticaretinde, mas- rafõ çõktõktan sonra kazancõn sermaye ve tayfa arasõnda böl- üştürülmesi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bir bankanõn elinde bulundurduğu, ödeme sõrasõ henüz gelmemiş senetleri bir başka bankaya İskonto ettirmesi. 2/ “Kementle bağlasam kolum bağ tutmaz/Yârin zülfünden --- bağ mõ olur” (Karacaoğlan)... Gelinin çeyizi. 3/ Yaz- lõkta ya da kent dõşõnda bahçeli ve güzel ev... Damõzlõk er- kek koyun. 4/ Yankõ... Çekirdekli pamuk. 5/ Atõ tõmar et- mekte kullanõlan kõldan kese. 6/ Bir renk... Doğu Kara- deniz’e özgü ipek başörtüsü... İlkel benlik. 7/ İçine sulu şeyler koymaya yarayan kap... Sevinçli, neşeli. 8/ “Ays- berg” de denilen, lahana görünümlü bir tür marul... Yer- leşmiş ilke ya da yasaya uygun durum. 9/ Franz Kafka’nõn bir romanõ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 S O L A R İ S B A V A R I Z K İ L A Z K A Z A N S A R A B İ K A A B R A E K O R E Y E İ F A B A T S A R O S O V O L İ T N E R O A R A B İ S 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 Necati Cebe: “Seçim sandığını gecekonduda kutsallaştırıp üniversitede hiçe saymaları, demokrasiyi araç olarak kullandıklarının kanıtıdır.” Kanıt T.C. ALANYA 1.İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKULUN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2008/206 Satõlmasõna karar verilen gayri menkulün cins, adedi, evsafõ, imar durumlarõ: 2_ Alanya ilçesi Yeşilöz köyü/829 numaralõ parselde kayõtlõ 15136 m2 alanlõ “tarla” vasõflõ taşõnmaz olup, Mehmet oğlu Mustafa Karaboğa adõna 2209/2400 hisse kayõtlõ taşõnmazõn kuzeyi 827 ve 828 numaralõ parseller, doğusu 862 ve 891 numaralõ parseller, güneyi yol, batõsõ 830 numaralõ par- sel ile çevrili olup, pafta ve çaplõ krokisine aynen uymaktadõr. Taşõnmaz üzerinde muhtelif harnup vb. ağaçlar bulunup tahminen 600 m2. alanlõ bölü- mü teraslanarak ocak taşõ ile kuru duvarlõdõr. Geriye kalan bölümü doğan hali ile durup, kuzeyden güneye alçalan tahminen % 15_20 eğimlidir. İmar planõnda “tarõmsal niteliği korunacak arazi” olarak gösterilen alanda kalmaktadõr. Parsele toprak (stabilize) yolla ulaşõlmaktadõr. Parselde yapõlaşma yoktur. Parselde elektrik, su alt yapõ, PTT ve belediye hizmetleri vs. mevcuttur. Hakim manzara kõsmi dağ manzarasõdõr. Gürültü ve hava kirliliği yok- tur, Taşõnmazõn bulunduğu yer, konumu vb değerine etki eden hususlar nazara alõndõğõnda taşõnmaz üzerindeki muhdesatlarõ ile birlikte (20 YTL/M2) 302.720,00 YTL değerinde olup borçlu Mustafa Karaboğa'ya ait 2209/2400 hisse ise (278.628.53=) 278.630.00 YTL (İkiyüzyetmişsekizbin Altõyüz- otuz Yeni Türk Lirasõ) muhammen bedel üzerinden satõlacaktõr. SATIŞ ŞARTLARI: A-Birinci arttõrma 16 / 09 /2008 günü saat: 10.40. 10.50 arasõnda Alanya Belediye Müzayede salonunda açõk arttõrma suretiy- le, Bu arttõrmada tahmin edilen kõymetin %60'õnõ rüçhanlõ alacaklõlar varsa alacaklarõ mecmuunu ve satõş masraflarõnõ geçmek şartõ ile ihale olu- nur.Böyle bir bedelle alõcõ çõkmaz ise en çok arttõranõn taahüdü baki kalmak şartõ ile 26 / 10 / 2008 günü aynõ yer ve saate 2.arttõrmaya çõkartõlacak- tõr.Bu arttõrmada da bu miktar elde edilememiş ise gayrimenkul en çok arttõrana ihale edilecektir.Şu kadarki arttõrma bedelinin malõn tahmin edilen kõy- metinin %40'õnõ bulmasõ ve satõş isteyenin alacağõna rüçhanlõ olan alacaklarõ toplamõndan fazla olmasõ ve bundan başka paraya çevrilme ve paylaştõr- ma masraflarõnõ geçmesi lazõmdõr.Böyle fazla bedelle alõcõ çõkmazsa satõş talebi düşecektir. 2-Arttõrmaya iştirak edeceklerin,tahmin edilen kõymetin %20'si nisbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar Milli bir bankanõn teminat mektubunu vermeleri lazõmdõr.Satõş peşin para iledir.Alõcõ istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir.Tellaliye Resmi,İhale Pulu,Tapu Harç ve Masraflarõ, Eğitime Katkõ Payõ, Özel İşlem Vergisi ve %1 KDV alõcõya aittir.Birikmiş vergiler satõş bedelinden ödenir. 3-İpotek sahibi alacaklõlar ile diğer ilgililerin(*)bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ hususi,ile faiz ve masraf dahil olan iddialarõnõn dayanağõ belgeleri 15 gün içinde dairemize bildirmeleri lazõmdõr.Aksi takdirde haklarõ tapu sicili ile sabit olma- dõkça paylaşmadan hariç bõrakõlacaktõr. 4-İhaleye katõlõp ta ihale bedelini yatõrmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alõcõlar ve kefilleri, tek- lif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasõndaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrõca hükme hacet kalmaksõzõn dairemizce tahsil olunacak bu fark var- sa öncelikle teminat bedelinden alõnacaktõr. 5-Şartname ile tarihinden itibaren herkesin görmesi için dairede açõk olup, masrafõ verildiğinden isteyen alõcõya bir örneği gönderilir. 6-Satõşa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ,başkaca bilgi almak isteyenlerin 2006/123 sayõlõ dosya numarasõ ile müdürlüğümüze başvurmalarõ ilan olunur. 19.05.2008 (İc.İf.K.126) (*) İlgililer irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. NOT:Tebliğ yapõlamayan ilgililere İ.İ.K.nun 114,126 ve 127. Maddesi gereğince ilanen tebliğ olunur. Yönetmelik Örnek No: 126 Basõn: 43170
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear