15 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 4 ŞUBAT 2008 PAZARTESİ 18 SPOR spor?cumhuriyet.com.tr Yabancısız G.Saray, kupanın ilk maçında Kadıköy’de F .Bahçe’ye boyun eğmedi DOSTLUK RÜZGÂRI Fenerbahçe ve Galatasaraylı futbolcular, sahadaki centilmen tavırlarıyla keyifli bir derbi izletti. Stat dışında oluşan tüm olumsuz görüntülere karşın sahada dostluk rüzgârları esti. Ayrıca F.Bahçeli yöneticiler daha önce Trabzonspor maçında olduğu gibi bu kez de Sarı Kırmızılı seyircilere çay ve su servisi yaptı. Kimi Sarı Lacivertli taraftarlar, Galatasaraylı futbolculara maraton alt tribünden pet bardakta su attı. Maç öncesi Sarı Lacivertli tribünler Arda ve Servet’e küfürlü tezahürat yaparken, sahaya domates ve limon attıkları gözlendi. Arda, F.Bahçe karşısında etkili bir performans ortaya koyarken, Lugano gördüğü kartla cezalı duruma düştü. Uruguaylı oyuncu OFTAŞ maçında forma giyemeyecek. (Fotoğraflar:FATİH ERDOĞDU, SAMİ GÜREL) SEMİH 10 GÜN YOK Kadıköy’de istediği sonucu alamayan Fenerbahçe’ye bir kötü haber de Semih Şentürk’ten geldi. 35. dakikada Servet’in darbesiyle sakatlanan golcü oyuncunun sağ dizinin altında darbeye bağlı kemikte ödem olduğu açıklanırken 10 gün sahalardan uzak kalacağı belirtildi. G.Saray 9 oyuncusundan yoksun, tamamı yerli bir kadroyla sahaya çıktı. Kulübün resmi internet sitesinin açılış sayfasındaki “Sahada 11 Metin” grafiğiyle de farklı bir motivasyon yapıldı. G.Saray’da sakatlıktan kurtulan Ayhan Akman, 4.5 ay sonra formasına kavuştu. Turu rövanşa bıraktılar F.Bahçe: 0 G.Saray: 0 STAT: Şükrü Saracoğlu HAKEMLER: Fırat Aydınus (6), Serkan Ok (6), B.Gökçü (6) F.BAHÇE: Volkan (7), Gökhan (6), Edu (5), Lugano (5), Roberto Carlos (5), Deivid (5), Selçuk (7), Aurelio (4), Uğur (5) (dk. 65 Vederson 3), Alex (5), Semih (?) (dk. 38 Kezman 4) G.SARAY: Orkun (6), Uğur (6), Servet (7), Emre (6), Volkan (6), Serkan (7) (dk. 90+1 Mehmet Güven), Barış (7), Mehmet Topal (7), Arda (7)(dk. 90+2 Bouzid), Ümit (6), Hakan (6) (dk. 61 Ayhan 5) SARI KARTLAR: Selçuk (F.Bahçe); Servet, Uğur, Ümit Karan, Barış, Serkan (G.Saray) KIRMIZI KART: Dk. 82 Lugano (F.Bahçe) HİLMİ TÜRKAY 2 Şubat Türkiye için önemli bir gündü yine... Başkent Ankara’nın yanı sıra yurdun dört bir yanında türbanın üniversitelerde serbestisine karşı eylemler gerçekleştirildi. Mersin’de, Sıvas’ta, İstanbul’da, Zonguldak’ta, Samsun’da, Denizli’de insanlar ayaktaydı. Anıtkabir saymış olduğumuz bu illere göre çok daha farklıydı. Yüz bini aşkın yurttaş Ata’nın huzuruna çıkmıştı. Dile kolay, kitlesel bir tepkiydi bu... Katılımcıların çoğunluğunu kadınlar ve gençler oluşturdu. “Türkiye laik kalacak. Şeriata geçiş yok. Mustafa Kemal’in askerleriyiz. Tayyip, türbanı Bahçeli’ye tak” sloganlarının atıldığı eylemlere bazı başörtülü kadınlar da destek verdi. Evet, mesaj yerine ulaştı. Bu ülkenin namuslu, mert, bilinçli insanları dosta düşmana Cumhuriyet’in sahipsiz olmadığını gayet açık ve net bir şekilde gösterdiler. Seçim sonrası geçici ‘felç’ yaşayanlar, umutsuzluğa kapılan, kendini yalnız hisseden milyonlar aslında ne kadar çok olduklarını duyumsadılar. Üstelik bu daha başlangıç!.. 2 Şubat’ın gündüzünü işte böyle noktalamıştık. Gelelim 3 Şubat gecesine yani düne... Bir büyük derbi, yine stres, yine nefeslerimizi tutacağız. Sabah hafif yağmur serpiyor ama kış soğuğu yok. Kadıköy’de sokaklar dolu, istikamet Şükrü Saracoğlu... 99 yıllık tarihi rekabette galibiyette ve gol sayısında F.Bahçe’nin üstünlüğü göze çarpıyor. Maç öncesinde ev sahibi yine favori olan taraf. Hem de açık farkla. G.Saray’da Lincoln, Song, Nonda, Hasan, Linderoth, Okan ve H.Balta yok. Neredeyse bir takım. Zico’nun F.Bahçe’si ise Deniz’in dışında hazır. En büyük arzumuz dostluğun kazanması. Çünkü buna ihtiyacımız var. Evet; Fırat Aydınus’un kupa derbisini başlatan düdüğü... Seyir zevki güzel bir maç izliyoruz. Karşılaşma golsüz bitmez, görüntü öyle çünkü. Top iki kale arasında gidip geliyor, sahadaki 22 kişi inanılmaz hırslı, mücadele en üst düzeyde. Böylesi maçlar hata kaldırmaz. İki taraf da bu nedenle dikkatli, en az hatayla oynamak istiyorlar. İlk 25 dakikalık bölümden çıkarken sanki Galatasaray oyuna biraz daha hâkimmiş gibi geldi. Ama hakemle öyle çok konuşuyorlardı ki... Fırat Hoca kart göstermese de sözlü uyarılar yapıyordu sürekli... Hakan Şükür, Serkan Çalık ve Ümit Karan’ın gollük vuruşları tehlike yarattı Fenerbahçe’nin kalesinde... Sarı Lacivertlilerde ne yazık ki kaleye şut atanı göremedik. Semih’in erken sakatlığı takım için şanssızlıktı. Yerine Kezman oyuna alındı. İlk yarıda gol olmadı ama mücadele doyurdu doğrusu bizi... İkinci bölüm; Galatasaray dersine iyi çalışmış, bir de küçümsenmeleri onları öyle hırslı yapmış ki... Hakan ve Ümit’in vuruşlarını yine Volkan önlüyor...Tribünlerden yükselen “Eyvah” çığlıkları... Sonra Arda... O da yan ağları görüyor. Taraftar F.Bahçe’den hamle bekliyor ancak Sarı Lacivertlilerin karşısında pas yapan, her yerde basan G.Saraylılar var. Anlayacağınız F.Bahçe rahat değil. Zaten papaz her zaman pilav yemez. Bu maç için golsüz bitmez demiştim. Gol çıkmadı, olsun... Dostluk kazandı, örnek bir derbi oldu. Bekleyelim şimdi hep birlikte Ali Sami Yen’deki rövanşı... MAÇIN ELEŞTİRİSİ M A Ç TA N N OT L A R / N E V Z AT D İ N DA R G Ö R K E M Ç Ö T E L İ O Ğ L U Gençlik Ateşi ARİF KIZILYALIN Şükrü Saracoğlu’nun Fenerium alt tribününe gelen 67 kişilik bir taraftar grubu kendi arasında sohbet ediyordu. Aralarından biri Yaşar Büyükanıt Paşanın moda sözünü anımsatarak, “Malumun ilanını görmeye geldik” dedi. Hemen yanındaki “Öyle ya, bizdeki varların sayısını Galatasaray’daki yoklarla topla, skoru bul. Artık bu maçlar derbi bile sayılmamalı” diye espriyi patlattı. En arkadakiyse arkadaşlarının “5 atarız, 10 atarız” sözlerine tepki gösterip, “Yapmayın, İddaa oranıydı, o vardı, bu yoktu, biz bunları çok hafife aldık. Başımıza gelecek var” diye kendi kendine söylendi... Maç bittiğinde aynı taraftarla göz göze geldiğimde, “Ağabey ben dememiş miydim? Futbol denen oyunda sonucun tarifi maç öncesi yapılamaz. Hele skor üzerine atıp tutmak hiç kimsenin haddine değil, hatta şu Avrupai kadroya sahip Fenerbahçe’’nin bile...” şeklinde dert yanıyordu. Gerçekten ilginç bir derbiydi. Son 10 yıllık “mazisine” de güvenen Alex’li, Deivid’li, Edu’lu, R.Carlos’lu Fenerbahçe, çok hafife aldığı ezeli rakibi Galatasaray’ın elinden kalecisi Volkan’ın çabasıyla kurtuldu. 11 genç Türk çocuğunun forma giydiği Sarı Kırmızılı ekip, yıllar sonra rakibine Kadıköy’ü dar etmişti. Peki, bunca yıldızı kadrosunda barından Fenerbahçe niçin “rahat kazanacağı bir 90 dakikayı” istediği sonuçla bitirememişti? Bu soruya verilecek yanıt belli. Fenerbahçe hiçbir unsuruyla rakibini ciddiye almadı dünkü derbide. En azından Galatasaray maça 2 saat öncesinden gelirken, Fenerbahçe’nin otobüsü garaja yanaştığında saatler 17.52’yi gösteriyordu. Yine Sarı Kırmızılı oyuncular büyük bir hırsla ısınırken, Sarı Lacivertliler 5’e 2’leri tercih edecekti. Maç başladığında da bu hava sürünce; Barış’la, Mehmet Topal’la, Serkan Çalık’la orta alanı parselleyen CimBom, ezeli rakibine büyük bir üstünlük kurdu. Fenerbahçe sahaya iyi yayılır gibi gözükse de istediğini yapan taraf Galatasaray’dı. Alex adam yardımlı (M.Topal) alan savunmasına takılmış; R.Carlos, Serkan’ın baskısı yüzünden ileri çıkamaz hale gelmiş, Deivid’le, sakatlanıp çıkana dek Semih de prese boyun eğmişti. Hele Semih Kezman değişikliği de gerçekleşince artık ipler tamamen “genç” Galatasaraylıların eline geçecekti. Ancak bu kadar üstün oynamasına karşın topları adrese gönderememişti SarıKırmızılılar. Hakan, Ümit, Serkan’ın ilk yarıda harcadıkları karşısında saçlarını yolan Feldkamp, ikinci bölümde Hakan, Arda ve Ümit’in gol yapamadığı pozisyonlar sonrasındaysa hırsını yedek kulübesinden almıştı. Öyle ya, tarihi bir fırsat gidiyordu elini kolunu sallaya sallaya. Yıldızlarla süslü Fenerbahçe’yi böyle umursamaz bir gününde yakalayıp tamamen Türk oyunculardan kurulu bir takımla yenememek Alman hocayı küplere bindirmişti. Son düdük çaldığında başını sallayarak soyunma odasının yolunu tuttu deneyimli hoca. Zico ise favori gösterildiği bir maçı kazanamamanın üzüntüsünü değil, ucuz kurtulduğu bir ezeli yenilginin sevincini yaşıyordu. Turu kim mi geçer? İnanın, Ali Sami Yen’deki maç böyle olmayacak. Ne Galatasaray’ın forvetleri bu kadar kolay pozisyon bulup böyle cömertçe davranacak ne de Fenerbahçe isminden bu denli uzaklarda bir görüntü sergileyecek. Kadıköy’de seri bozuldu Ve Kadıköy’de gelenek bozuldu... 90 dakika sonunda gol sesinin çıkmadığı ve bu yönüyle ‘tarihe’ geçen derbiyle Fenerbahçe’nin ezeli rakibi karşısında sahasındaki 9 maçlık galibiyet serisi bozuldu. Diğer taraftan Kadıköy’de 10 maçtır kazanamayan G.Saray, dün akşam yine galip gelemedi. CimBom en son 1999 yılında rakibini Kadıköy’de yenmişti. Sarı Lacivertliler, Kadıköy’de ilk kez Galatasaray’a gol atamadı. Bu statta daha önce yaptığı 43 maçta da rakip fileleri havalandıran F.Bahçe, ilk kez dün akşam sessiz kaldı. Bu arada ezeli rakipler arasında Kadıköy’de yapılan bir maç ilk kez golsüz sona erdi. İki takım 10 karşılaşma sonra berabere kaldı. Derbi maçlarda başarılı bir istatistiği olan Fenerbahçe Teknik Direktörü Zico da 5 derbi sonra galibiyet alamadı. G.Saraylı futbolcular maç sonrası taraftarlarına koşarken tribünde renkli görüntüler vardı. RIZA ÇALIMBAY’LA 3 SORU 3 YANIT İkinci Maç Böyle Bitmez ? İki takım sahaya nasıl taktiklerle çıktı? Galatasaray, bu maçta Fenerbahçe ile oynadığı lig mücadelesinden daha konsantre bir görüntü çizdi. Sarı Kırmızılılar, Fenerbahçe’nin bütün yollarını tıkadı. Savunmada hata yapmadılar. Öyle ki Sarı Lacivertlilerin yüzde 100’lük pozisyonu olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Galatasaray’da özellikle Mehmet Topal ve Orkun mükemmele yakın bir maç çıkarttı. Semih’in ilkyarıda sakatlanıp çıkması da Galatasaray’ın işine geldi. Fenerbahçe ise sağ kanattan Gökhan Gönül’le atağa çıkmaya çalıştı. Ancak o zaman zaman yerini kaybedince kontratak yediler. Roberto Carlos daha etkili olabilirdi. Keza Aurelio da orta alanda pek fazla varlık gösteremedi. İki takım da, Galatasaray ağırlıklı olarak, oyunu kilitlemeyi planlamış. Sonuç olarak normal bir derbi maçtı. Lig mücadelesi olsa sonuç farklı olabilirdi. ? Zico ve Kalli derbiye nasıl düşüncelerle başladı? Fenerbahçe’nin oyun sistemi artık oturdu. Zico sistemini kupada da değiştirmedi. Ancak şöyle bir gerçek var; Sarı Lacivertlilerin mutlaka hava topu hâkimiyeti yüksek bir forvet alması gerekiyor. Eğer böyle bir forvet almazlarsa 3 kulvarda birden mücadele eden bir ekip olarak zorlanırlar. Kalli ise istediğini aldı. Rakibe pek pozisyon vermediler. Galatasaray gol yememek için oynadı. Bunun en büyük kanıtını da maçın bitimine 30 dakika kala Feldkamp’ın Hakan Şükür’ü çıkartması olarak gösterebiliriz. ? Rövanşta ne olur? Rövanşta Fenerbahçe’nin çok daha fazla pozisyon bulacağını düşünüyorum. Zira Şükrü Saracoğlu Stadı’ndaki gibi Galatasaray kendi evinde kapanmayacaktır. Sarı Kırmızılıların avantaj yakaladığını da düşünenler olabilir. Ancak bana göre sadece ilkyarı berabere bitti. Bunun bir 90 dakikası daha var. Galatasaray kendi evinde açık bir oyun sergileyecek ve Fenerbahçe bol pozisyon bulacaktır. Özellikle Deivid, Roberto Carlos, Semih, Kezman ve Alex her an pozisyon bulabilecek isimler. Tur için Sarı Kırmızılıların mutlaka saldırması gerekiyor. İkinci maç bol gollü olur. Dunga’dan Alex’e kötü haber Maçı tribünden izleyen Brezilya Ulusal Takımı Teknik Direktörü Dunga, F.Bahçeli Alex’in takıma çağrılıp çağrılmayacağı konusunda açıklamalarda bulundu. Dunga elinde oldukça alternatifli bir kadro olduğunu belirterek, Alex’i ulusal takım kadrosunda düşünmediğini ima etti. Maçı izleyen 2 bin 525 Galatasaraylı taraftar da kendilerine ayrılan tribünden takımlarını destekledi. F.Bahçeli yandaşlar, geçen perşembe günü hayatını kaybeden F.Bahçe Yüksek Divan Genel Kurulu Üyesi ve eski Yönetim Kurulu Üyesi Celal Aras’ı dünkü derbide unutmadı. Sarı Lacivertli yandaşlar, Aras’ın fotoğrafının da yer aldığı ‘’Hep kalbimizdesin” yazılı pankart açtı. Celal Aras için karşılaşma öncesi 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Maraton üst tribünün orta kısmındaki taraftarlarsa son haftalarda iyi bir performans sergileyen Sırp golcü Kezman’ın isminin yazılı olduğu bir pankart astı. F.Bahçe’nin yeni transferi Maldonado, ilk 18 kişilik kadroya alınmadı. Mücadele öncesi stada gelen G.Saraylı taraftarlardan bir bölümü gözaltına alındı. SarıKırmızılı taraftarların stada girişi sırasında kısa süreli gerginlik yaşandı. F.Bahçeli izleyiciler G.Saraylılara taş atarken güvenlik güçleri olayların büyümesini engelledi. Bu arada Galatasaray Kulübü Başkanı Özhan Canaydın, Şükrü Saracoğlu Stadı’nda yer almazken, başkan yardımcısı Adnan Polat protokol tribününde maçı izledi. Karşılaşmayı G.Saray’ın UEFA Kupası’ndaki rakibi Bayer Leverkusen’in temsilcileri de izledi. İki takım futbolcuları, Futbol Federasyonu’nun her ilçeden bir kişinin Avrupa Futbol Şampiyonası finallerine götürülmesiyle ilgili kampanyanın pankartıyla sahaya çıktı. Ali Sami Yen Stadı’ndaki rövanş maçı 27 Şubat Çarşamba günü oynanacak. HAKAN’DAN TEPKİ .Saray tur için istediği skoru almasına karşın Hakan Şükür’ün oyundan alınması sırasında yaşanan tatsızlık moralleri bozdu. Tecrübeli futbolcu 61. dakikada yerini Ayhan’a bırakırken el işaretiyle ‘hayır’ dedi. Oyundan alınmasına sinirlenen Hakan, yedek kulübesine uğramadan soyunma odasının yolunu tuttu. Tecrübeli futbolcu maç sonrası oyundan alınırken gösterdiği tepkinin normal olduğunu savunurken, “Oyundan çıkan her oyuncu böyle bir tepki verir. Ben o ana dek iyi oynuyordum, ancak hocanın takdiri öyle oldu” diye konuştu. Y O R U M Öncelikle şunun altını çizmek lazım; ne kadar eksik olursa olsun Galatasaray hiçbir zaman kolay bir rakip değil. Maçtan önce Fenerbahçe’nin kolay kazanacağını sananlar da bunu bir kez daha anlamış olmalı. Kalli elindeki sağlam gol silahlarının tümünü birden sahaya sürmüştü. Bu şekilde Fenerbahçe’nin oyununu bozmaya çalıştı. Bunda da başarılı oldu. Fenerbahçe, G.Saray’ın hücuma dönük klasik oyun düzeni karşısında kendi oyun stratejisini bozmadı. Mehmet Topal’ın yakın markajı altında Alex, topla fazla buluşamaz / M E H M E T G Ü Ç L Ü yon dışında kayda değer bir şey yoktu. Aynı Hakan, ikinci yarının başında da takımını mutlak bir golden etti. Hakan bunları atsa oyunun kaderi çok değişirdi. İkinci yarıda oyunun kontrolünü ele geçiren G.Saray, daha üstün olan taraftı. Fenerbahçe bu yarıda oyundan düştü. Ne var ki Sarı Kırmızılılar, ezeli rakibinin zayıf düştüğü dakikalarda skoru lehine çevirmeyi başaramadı. Kadıköy’deki ilk raunttan gol sesi çıkmadı, sonuçta kozlar Ali Sami Yen’de oynanacak rövanşta paylaşılacak. G Kalli’nin Taktiği ken Sarı Lacivertli takımın çok top kaybıyla oynaması G.Saray’ın ekmeğine yağ sürdü. Galatasaray orta sahası ve savunmasına bu oyun düzeni içinde doğal olarak çok iş düştü, çok yük bindi. Kıran kırana, tatlı sert, mücadeleci futboluyla Galatasaray, oyunu istediği gibi götürdü. Karşılaşmanın birinci perdesinde mücadele ve heyecan çoktu ama Hakan Şükür’ün kaçırdığı bir pozis CUMHURİYET 18 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear