05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 8 ARALIK 2008 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 ‘Telekulak’ta İşkence Atışması Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek’in TBMM’de yasadışı dinlemelerle ilgili olarak oluşturulan araştırma komisyonuna bilgi verdiği toplantıda milletvekilleri bir yandan meraklarını gidermeye çalıştı, bir yandan da kendi aralarında atıştı. Eski İstanbul emniyet müdürü MHP’li Hasan Özdemir ile CHP’li Tekin Bingöl arasındaki atışma toplantı tutanaklarına şöyle yansıdı: Hasan Özdemir - Suçların önlenmesi için devriye çıkarılır, mobil devriyeler çıkarılır, gece düdük çalınır, bekçi çoğaltılır, polis çoğaltılır. Suç işlenen yerler aydınlatılır. Hiçbir şey yapmadan, tak telefonu dinle. Bunlar uygun bir yöntem değil efendim... Tekin Bingöl - Sayın müdürüm suçu önlemekle ilgili başka yöntemlerden bahsetti dinlemenin dışında. Tabii yıllarını emniyet teşkilatına bahşetmiş bir değerli emniyet müdürümüzün bunu gündeme getirmesi de çok basit 50-60 yıllık yöntemlerle suçun önleneceğini ifade etmesi bence çok sığ kaldı. Yani devriye çıkarmak, mobil devriye çıkarmak, işte.. bekçi çıkarmak... Hasan Özdemir - Basit mi zannediyorsunuz bunları?.. Tekin Bingöl - Demek ki geçmişte suç başka yöntemlerle önleniyormuş; işkence tezgâhlarından insanlar geçiriliyormuş, dayaktan geçiriliyormuş, insanlara hakaret ediliyormuş. O yöntem daha basitmiş!. Hasan Özdemir - Sözünüzü geri alın, ben öyle bir şey demedim, sözünüzü geri alın. Tekin Bingöl - Baskı altına alamazsın beni... Burası emniyet değil, sakin olun... Hasan Özdemir - Benimle ilgili tahrik edici konuşuyorsunuz. Tekin Bingöl - “Başka yöntemler var...” dendiğinde ben de haklı olarak bu yöntemleri öğrenmek istiyorum. Siz de bu işin profesyonelisiniz, yıllarınızı verdiniz, bir soru sormama müdahale ediyorsunuz, bırakmıyorsunuz. Ben, sadece bu yöntemlerin yeterli olmadığını, suçların yıllardır sürdüğünü, bu ülkede 2 bin tane faili meçhul cinayetin hâlâ karanlıkta kaldığını söylemek istiyorum. O zaman önlendi mi bu suçlar, o yöntemlerle o faili meçhullerin önüne geçildi mi? (...) Elbette yasadışı, ahlaksızca dinlemelere de sonuna kadar karşıyım. Çarşaf, tek parti, devrim!.. Kamuoyu “çarşaflı-türbanlı CHP’lileri” tartışırken, CHP lideri Deniz Baykal’ın bir de “tek parti dönemi” eleştirisine girmesi partiyi karıştırdı.TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, geçen günlerde Öğretmenler Günü nedeniyle illerden gelen temsilcileri kabul ederken bu açılıma dolaylı olarak tepki gösterdi. Mumcu, öğretmenlere, “ ‘İşte Başöğretmenimizin istediği gibi, laik cumhuriyete yakışan, kafasının içi ve dışı örtülmemiş bir eser ortaya çıkardım’ diyebiliyorsanız, görevinizi layıkıyla yapmışsınız demektir” diye seslendi. Mumcu, Atatürk’ün Kastamonu konuşmasında “Bazı yerlerde kadınlar görüyorum ki, başına bir bez, peştemal veya buna benzer bir şeyler atarak yüzünü gözünü gizler ve yanından geçen erkeklere karşı arkasını çevirir veya yere oturarak yumulur. Bu tavrın manası neye delalet eder? Medeni bir millet anası, bir millet kızı bu garip şekle, bu vahşi vaziyete girer mi? Bu hal milleti çok gülünç gösteren bir manzaradır ve derhal düzeltilmesi lazımdır” dediğini aktardı. Atatürk’ün 28 Ağustos 1925 tarihinde İnebolu Türk Ocağı’nda yaptığı konuşmada “Köylerde değil, özellikle kasabalarda ve şehirlerde kadın arkadaşlarımızın yüzlerini ve gözlerini çok kesif ve itina ile kapatmakta olduklarını gördüm. (...) Onlar yüzlerini cihana göstersinler ve gözleri ile cihanı dikkatle görebilsinler. Bunda korkulacak bir şey yoktur” görüşünü dile getirdiğini de anımsattı... CHP İzmir Milletvekili Oğuz Oyan da, tek parti dönemi eleştirisi tartışmalarını değerlendirirken “CHP’nin kendi geçmişini 1968- 1973 döneminde yoğun biçimde tartıştığını” vurguladı: “CHP kendi geçmişiyle gerektiği kadar hesaplaşabilmiş bir partidir. Bu kavga doğru zamanda doğru bir programla verilmiştir. Tek parti döneminin bazı uygulamaları kuşkusuz eleştirilebilir; ama unutulmamalıdır ki, aşırılıklar olmazsa devrimler devrim olmaz, evrim olur. Evrim olunca da 50- 100 yıllık gelişmeyi 10-15 yıla sığdıramazsınız; eskimiş bir devlet ve toplum yapısını başarıyla dönüştüremezsiniz. Fransız Devrimi de kendi çocuklarının başını yemiştir, ama sonuçta buradan özgürlük ve demokrasi doğmuştur.” ‘Aytaç Durak, her seçimde yeni bir durak’ Yerel seçimler yaklaşırken, hem partiler hem de aday adayları arasında kıyasıya bir yarış yaşanıyor. AKP’nin büyükşehir belediye başkanlarından hangilerine “devam” denileceği merak ediledursun, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak, eğilim yoklamasına 2 gün kala AKP’den sürpriz bir şekilde istifa etti. Durak’ın istifası üzerine AKP kulislerinde, “Zaten aday gösterilmeyecekti, bunu bildiği için partiden istifa etti” diyenler az değildi. Bir AKP’li yönetici, istifayı yorumlarken Durak’ın siyaset hayatında yer alan belli başlı adreslere dikkat çekti: Durak, 1984 yılında ANAP’tan aday oldu ve ilk kez Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na seçildi. 1989 seçimlerinde yeniden ANAP’tan aday olan Durak, bu kez seçilemedi. 1994 seçimlerine gelindiğinde yeniden aday olan Durak, ikinci kez büyükşehir belediye başkanı oldu. Durak, seçilmesinin hemen ardından ANAP’tan istifa ederek DYP’ye geçti. DYP, 1999 seçimlerinde Durak’ı yeniden aday gösterdi. Ancak Durak, DYP ile yollarını ayırarak ANAP’a döndü ve 3. kez büyükşehir belediye başkanı oldu. 2004 yerel seçimlerine gelindiğinde Durak’ın durağı bu kez AKP oldu. AKP’den aday olan Durak, 4. kez büyükşehir belediye başkanı seçildi. Durak’ın, istifasının ardından adı “CHP aday adayı olarak bile” gündeme gelirken, aynı AKP’li yönetici şu yorumu yaptı: “Aytaç Durak, her seçimde yeni bir durak!..” Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan parlamentokulisi@gmail.com CHP’den tüzük-program kurultayõ Yeni programda ‘çarşaf açõlõmõ’ yok TÜREY KÖSE ANKARA - CHP’nin 21 Aralõk günü toplanacak kurultayõnda ele alõ- nacak program taslağõna “çarşaf açı- lımı” ile ilgili yeni ifadelerin eklen- meyeceği vurgulanõrken; Doğu ve Güneydoğu’daki örgüt yöneticileri de “Kürt açılımı” bekliyor. Kurultayda “Değişim için pusula” başlõklõ yeni program taslağõ ile “genel başkan yardımcılarının sayısını arttıran, genel sekreteri etkisizleştiren ve ge- nel başkanı yönetimin biçimlendi- rilmesinde tek seçici konumuna ge- tiren” tüzük değişiklikleri ele alõnacak. CHP tüzük ve program taslağõyla il- gili olarak geçen hafta il temsilcileri ge- nel merkezde bir toplantõ yaptõ. Genel Başkan Yardõmcõsõ Onur Öymen baş- kanlõğõndaki heyet, program taslağõ, Genel Sayman Mustafa Özyürek başkanlõğõndaki komisyon da tüzük tas- lağõnõ ele aldõ. CHP, yerel seçimlere ye- ni bir MYK düzeniyle girecek. MYK; 13 genel başkan yardõmcõsõ, genel sekreter ve genel başkandan oluşacak. CHP Samsun Milletvekili Haluk Koç ve İstanbul Milletvekili Ali Topuz, ge- nel başkan adaylõğõ için gerekli olan yüzde 20 barajõnõn düşürülmesi, Par- ti Meclisi seçimlerinde blok liste ye- rine çarşaf liste ile girilmesi için tüzük komisyonuna ortak önerge verdi. An- cak bu önerilerin dikkate alõnmasõ beklenmiyor. Toplantõda özellikle Do- ğu ve Güneydoğu Anadolu Bölge- si’nden gelen temsilciler, “Son katı- lımlar bölgede partiyi rahatlattı” di- yerek çarşaflõ-türbanlõ üyelerle ilgili gi- rişime destek verirken, Kürt sorunu konusunda açõlõmlar yapõlmasõnõ iste- diler. Toplantõda, “Eski programda çağdaş anayasadan söz ediyorduk, yeni program taslağında neredeyse 12 Eylül Anayasası’na sahip çıkı- yoruz. 1989 Kürt raporundaki hiç- bir şey taslakta yer almıyor. Zorunlu eğitim sonrası okullarda Kürtçe seçmeli ders olarak okutulmalı. Üni- versitelerde Kürt dili ve edebiyatı bö- lümleri olmalı” denildi. Öymen, “Programa çarşaf açılımı ile ilgili yeni ifadeler eklenecek mi?” sorusuna “Hayır. Zaten bu bir açılım değil, partinin tespit ettiği ye- ni bir politikanın icabı değil” yanõ- tõnõ verdi. Öymen, Kürt açõlõmõ talep- leri konusunda “Her zaman bu tür görüşler dile getirilir. Bizim görüş- lerimiz belli. Bireysel özgürlükler ba- kımından hiçbir çağdaş ülkenin ge- risinde kalmayız. Etnik kimliği bir zenginlik olarak nitelendiriyoruz. Vatandaşla teröristi ayırıyoruz” görüşünü dile getirdi. Okullarda Kürt- çe seçmeli ders ve üniversitelerde Kürt dili ve edebiyatõ bölümleri ku- rulmasõ istekleriyle ilgili olarak da Öymen, “Çeşitli görüşler söyleni- yor. Aksi yönde de görüşler var. Programlara herkesin her görüşü- nü yazmak mümkün değil” dedi. Büyükerşen CHP yolunda ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) - Eskişehir’de 2 dönemdir Büyükşehir Belediye Başkanlõğõ yapan Yılmaz Büyükerşen’in bayram sonu CHP’ye katõlacağõ belirtildi. Eskişehir’de seçimi kazanmasõna kesin gözüyle bakõlan Büyükerşen’in CHP’den mi yoksa DSP’den mi aday olacağõ merak konusu oldu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn da Eskişehir’de seçimin mutlaka kazanõlmasõ yönündeki açõklamalarõnõn ardõndan AKP’lilerin de Büyükerşen ile ilgili her gelişmeyi yakõndan izlediği ifade edildi. İl Başkanõ Abdülkadir Adar da Büyükerşen ile yaptõklarõ görüşmelerin olumlu geçtiğini, büyük oranda anlaşma sağlandõğõnõ açõkladõ. Adar, “Yerel seçimlerde kendisini aday göstermek istiyoruz. Kendisiyle partimiz adına görüşmelerim oldu. Olumlu geçen görüşmelerimizde Büyükerşen’in herhangi bir isteği olmadı. DSP’nin yöneticileriyle görüşecek. Genel merkezimiz de kendisiyle görüşüyor” dedi. Yılmaz Büyükerşen
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear