Catalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 8 ARALIK 2008 PAZARTESİ 4 HABERLER 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Günümüzün Kurbanı: İnsan... Aztekler insan kurban ederlerdi. Tanrıların “kendine kurban alarak geri kalanla- rı bağışlaması için” bakire kızları seçerek sunak üzerinde kurban ederlerdi. Kurban geleneğinin temeli Tanrı korkusudur. Kurban edenler de Tanrı’nın bu kurbanı kabul ederek kendilerini bağışlayacağını umarlar. Ama günümüzün asıl kurbanı “İNSAN”dır. Günümüzün dini de ‘PARA’dır. Günümüzün tapınakları “ALIŞVERİŞ MER- KEZLERİ”dir. “ALIŞVERİŞ” de günümüzün ibadetidir. Ekonomik kriz gene insanı kurban ediyor. İşten çıkarmalar, işsizlik. Ne sürede düzeleceği bilinmeyen küresel ka- os. Çalışanların işten çıkarılma korkusu. İnsanların korkudan duralaması. Aztekler bir kaç genç kızı kurban ediyorlardı. “İlkel toplum” sayılmalarının bir nedeni de bu- dur. Ya günümüzün toplumlarına ne demek gere- kiyor? Modern mi, postmodern mi? Ya da ilkelden daha ilkel mi? Paravanı küreselleşme olan kapitalizm bütün in- sanları kurban ediyor. Bakınız nasıl ? Çocuklarımız kurban edilmektedir. Onlar artık alışveriş dünyasının kurbanlarıdır. Yedikleri, içtikleri, giydikleri, oynadıkları, eğ- lendikleri her şey “PAZAR EKONOMİSİ” tarafın- dan belirlenmektedir. Fast-food beslenme, kolalı ve gazlı içecekler, marka giysiler, elektronik oyuncaklar, günü ge- çirme eğlenceleri, her şey, her şey bu alanda kâr sağlayan şirketlerin yönlendirmeleriyle biçimlen- mektedir. Gençlerimiz kurban edilmektedir. Bütün sosyal değerler tepetaklak edilmiştir. Gençlerimiz ne olduklarıyla değil, nasıl görün- dükleriyle ilgilendirilmektedir. Nasıl görüneceklerine de moda şablonlar karar vermektedir. Bilgisayar ve internet kültürü eğlenmeye ve za- man geçirmeye hizmet etmektedir. Yaşamlarını sorgulamaları engellenmektedir. Sorumluluk duyguları yok edilmektedir. Hedef seçmeleri şaşırtılmaktadır. Gelecek umutları karartılmaktadır. Gençlerimiz böyle kurban edilmektedir. Kadınlar kendi bedenlerinden nefret ettiril- mektedir. Kadınların saçları, gözleri, yüzleri, tenleri, be- denleri birer endüstri nesnesi olmuştur. Boyalar, kokular, cilt taşlamalar, yosun banyoları onları esir almaktadır. Bunları önemsemeyenler, yapmayanlar ken- dinden nefret ettirilmekte, kendini aforoz etme- ye zorlanmaktadır. Anoreksi, sıfır beden günümüzün en değerli mo- deli olmaktadır. Kadınlar artık gönüllü kurbanlardır. Ve erkekler her zamanki kurbanlardır. Onlar da kendilerine kurban edilmişlerdir. Kimisi güçlü olma adına kurban edilmektedir. Kimisi sorumluluklarıyla kurban edilmektedir. Kimisi erkekliğinin kurbanıdır. Günümüzün kurbanı: “İNSAN”... erdalatak@gmail.com erdalatak@superonline.com www.erdalatabek.com Grubun Afganistan’da yapmayõ planladõğõ elektrik santralõna TPAO’nun ortak edilmek istendiği ortaya çõktõ Çalõk Grubu’na kõyak çabasõMURAT KIŞLALI ANKARA - Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklõğõ’nõn (TPAO), görev alanõna gir- mediği halde Afganistan’da Çalõk Grubu ta- rafõndan kurulmasõ planlanan elektrik sant- ralõna ortak edilmek istendiği ortaya çõktõ. Konu KİT Komisyonu’nda gündeme geldi. Komisyon’un AKP’li başkanõ Ünal Kaçır, “Keşke ortak edilseydi de kanunu değiş- tirseydik” diyerek yasayõ Çalõk Grubu için değiştirmeyi önerince, CHP’li Abdullah Özer, “Çalık Grubu’nun finans kaynağını TPAO mu karşılayacak” diye sordu. AKP’li üye Recai Berber, ortaklõk anlaş- masõndan bir ay sonra TPAO’nun o dö- nemdeki genel müdürü Osman Saim Dinç’in Çalõk Grubu’na geçmesini “etik bulmadığını” söyledi. Başkan Kaçõr da bu durumun yasalara aykõrõ olduğunu bildirdi. Cumhuriyet, TBMM KİT Ko- misyonu’nun 12 Kasõm 2008’de ba- sõna kapalõ yaptõğõ TPAO Toplan- tõsõ’nõn tutanaklarõna ulaştõ. Buna göre BOTAŞ’ta Ankara Anakent Belediye Baş- kanõ Melih Gökçek’i savunmakta zorlanan KİT Komisyonu’nun AKP’li başkan ve üyeleri, bu sefer de Başbakan Tayyip Er- doğan’õn damadõnõn genel müdür olduğu Çalõk Grubu’nu savunmakta zorlandõ. Ko- misyonda Yüksek Denetleme Kurulu’nun (YDK) TPAO raporundaki “TPAO’nun görevleri arasında olmadığı halde, Ça- lık Grubu ile Afganistan’da ortak bir elektrik santralı kurması için bir pro- tokol imzalanması ve protokolü imza- layan dönemin TPAO Genel Müdü- rü’nün imzadan bir ay sonra Çalık Grubu’na geçmesi” ile ilgili uyarõsõnõn gündeme gelmesiyle, TPAO Genel Müdürü Mehmet Uysal şu bilgiyi verdi: “Çalık Enerji, Afganistan’daki enerji ve elektrik ihtiyacını gördükten sonra Afganis- tan’ın elektrik ihtiyacını temin edebilmek için gazdan elektrik çevrim santralları yoluyla elektrik üretimini hedefledi. Biz de Çalık Enerji’yle gizlilik anlaşması im- zaladık ve birbirimize datalarımızı ver- dik. Ama konu Afgan hükümeti nez- dinde gerekli desteği görmedi.” Bunun üzerine CHP’li Hüseyin Ünsal, AKP’li Re- cai Berber, KİT Komisyonu Başkanõ AKP’li Ünal Kaçır ve CHP’li Abdullah Özer arasõnda şu tartõşmalar geçti: Ünsal: Genel müdür sorularõma yanõt vermedi. Bir; TPAO’nun doğalgaz çõkarmasõ ve çevrim istasyonu kurmasõ görevleri ara- sõnda mõdõr? İki; bu gizli mutabakat anlaş- masõ imzalanõrken imzalarõn yanlõş yere atõldõğõ ifade ediliyor. Üçüncüsü de etik ol- mayan bir tespit var. Bunu imzalayan TPAO Genel Müdürü bir buçuk ay sonra Çalõk Enerji’ye geçmiş, imzaladõğõ, taraf olduğu ye- rin karşõsõnda yer almõş. Berber: Bu konuda genel müdür ne açõk- lamasõ yapacak? Ünsal: Genel Müdür’den açõklama bek- lemiyorum. YDK’nin açõklamasõnõ bekli- yorum. Niye rahatsõz oldun sen Recai Bey? Berber: Ben hiç rahatsõz olmadõm. Ünsal: Hayõr, niye rahatsõz oldun, bir söy- le bakayõm? Kaçır: Rahatsõz olacak bir şey yok. Ünsal: Genel müdürden bir buçuk ay son- ra geçmiş, karşõlõklõ imza attõğõ şirkette yer almõş mõ? Almõş. Çalõk Grubu’nun başõna Başbakan’õn damadõ geçmiş mi? Geçmiş. Kaçır: Şimdi sakin sakin anlayalõm. Sa- yõn Ünsal, bak ne kadar sakin anlamaya ça- lõşõyoruz, üstünü kapamaya çalõşmõyoruz. Kimsenin rahatsõz olmasõna gerek yok. Berber: Burada tabii ki eski genel mü- dürün şöyle yapmasõ, böyle yapmasõ konu- sundaki gerekçelerinize ve eleştirilerinize ay- nen katõlõyorum. Etik olarak ben de uygun bulmadõğõmõ söylüyorum. Kaçır: Türkiye Cumhuriyeti’nin bir ya- sasõna aykõrõdõr, işte bir kurumda görev yaptõğõnda, oradan istifa edip ilişkili bir ku- ruma geçmek. Ben de bir görüşümü söyle- yeyim mi bu arada? Ben de diyorum ki keş- ke (Çalõk ile ortak şirketi) kursaydõlar, keş- ke Afganistan yer verseydi, keşke yapsay- dõlar, biz burada kanun deği- şikliği yapardõk. TPAO’nun görev ve yetkileri içerisine onu da yazardõk, orada da bir santralõmõz olurdu. Özer: Çalõk Grubu, ATV- Sabah’õ aldõğõnda 750 milyon dolar krediyle aldõ. Çalõk Grubu’nun finans kaynağõnõ TPAO mu karşõlayacak? Çalõk Grubu’nda para yok ki neyle yapacak bun- larõ? TPAO’yu finans kaynağõ olarak kul- lanmak istiyor Çalõk Grubu. Üstelik YDK ra- porunda “TPAO’nun görev alanı dışın- dadır doğalgaz çevrim santralı kurmak” diyor. Bu nasõl yapõlõyor? Ve yaptõğõ firma şaibeli bir firma, her yönden şaibeli. Kaçır: Hangi yönden şaibeli olduğunu ben bilmiyorum. Hangi kurumda para var, ben bilmiyorum, yazõktõr yani kurumlarõmõzõ... Özer: Elinde parasõ olsaydõ 750 milyon dolar kredi almazdõ. Boşu boşuna niye faiz vereyim param varsa benim. Kaçır: Yani karalamak çok kolay, ama ya- zõktõr. Bakõn, biz bizeyiz burada basõn ma- sõn yok ama yazõk olur. SERTAÇ EŞ SİİRT/ŞIRNAK - Terörle mücadeledeki birlikler, Kurban Bayramõ’nda da görevlerini sürdüyor. Terör örgütünün ilk eylemini yaptõğõ Eruh ilçesinde konuşlu Bayõrdüzü komando taburu, bayram günlerini teröre karşõ pusuda geçiriyor. Genelkurmay Başkanlõğõ, sõnõr birliklerinin kapõlarõ- nõ Kurban Bayramõ öncesi basõn mensuplarõna açtõ. Basõn mensuplarõ, ilk olarak Siirt’in Eruh ilçesi Bayõr- düzü mevkisindeki 3. Komando Tugayõ 2. Taburu Şe- hit Üsteğmen Korhan Zağralõ Üs Bölgesi’ni ziyaret et- ti. Tugay Komutanõ Tuğgeneral Özhan Ayaş, Eruh’un kritik durumu nedeniyle üs bölgesinin burada konuş- landõğõnõ, taburun tüm görevlere bu üs bölgesinden çõktõğõnõ söyledi. “Kahraman bir tugayın komutanı olmaktan gururluyum” diyen Ayaş, askerlerinin si- lah ve teçhizatõnõn mükemmel seviyede olduğunu, her türlü sosyal tesisin bulunduğunu belirtti. Ayaş’õn verdiği bilgilere göre, bölgede operasyon, pusu, keşif gözetleme faaliyeti yapan birlikler, Bayõr- düzü taburundan dağõlõyor. Taburun etrafõnda çok sa- yõda emniyet timi konuşlanmõş durumda. Mevzileri olasõ terörist sõzmalarõnõn gerçekleşeceği tepelere ha- zõr durumda bekleyen havanlar ateşlenmek için mermi bekliyor. Taktik tekerlekli zõrhlõ kobra araçlarõ da çev- redeki dağlara yönelmiş durumda. Bölge, Şõrnak ile doğrudan bağlantõlõ olduğu için önem taşõyor. Bölgedeki Yassõdağ, Yazõlõkaya dağla- rõnõn ve genel coğraf- yanõn sarp olmasõndan terör örgütünün fayda- lanmaya çalõştõğõnõ ak- tardõ. Tanõtõm kapsa- mõnda arazide kalmõş ve görevden dönen bir komando kolu ile bay- ramda araziye çõkacak bir komando kolunun hazõrlõklarõ gösterildi. Komando kolu 18 kişiden oluşuyor. 3 uz- man, 1 astsubay ve 1 subay yer alõyor. Tim- de arazide ihtiyaç his- sedilebilecek tüm si- lahlar bulunuyor. Ko- mandolar G-3 piyade tüfeği, biksi makineli tüfeği Kannas keskin nişancõ tü- feği ve mayõn dedektörü gibi araçlarla araziye çõkõyor. Komutanlar, personelin bir bölümünün arazide faali- yet icra ettiğini, bir bölümünün dinlendiği, bir bölü- münün de izin kullandõğõnõ belirttiler. Bölgede güvenlik görevi yerine getiren askeri bir- likler, sosyal destek ve eğitim faaliyetleriyle de dikkat çekiyor. Tuğgeneral Ayaş, Eruh’ta 91, Siirt’te 214 öğ- renciye Mehmetçik dershanesinde üniversiteye hazõr- lõk kursu verdiklerini, geçen yõl bu öğrencilerden 45’inin üniversiteye yerleştirildiğini vurguladõ. Komando tugaylarõnõn profesyonelleşmesi kapsa- mõnda 2010’a kadar uzmanlaşacağõnõ belirten Ayaş, misafirhane ve lojman yapõmlarõnõn sürdüğünü anlattõ. Eruh’un terör örgütünün eylemlerini başlattõğõ yer ol- masõ bakõmõndan önem taşõdõğõnõ vurgulayan Ayaş, Yazlõca Dağlarõ ve Yassõdağ’õn, Şõrnak ile Eruh ara- sõndaki sõnõrõ oluşturmasõ bakõmõndan da kritik önem taşõdõğõnõ kaydetti. Daha sonra, 2 gündür arazide bulu- nan 4. Komando Kolu görev dönüşü basõna tanõtõldõ. Komutanõn, “Müteakip göreve hazır mısınız” soru- suna komando kolu, “Güçlüyüz, cesuruz, hazırız” yanõtõnõ verdi. Bölge emniyetini sağlamak, arazide ke- şif yapmak için göreve çõkacak bir başka komando kolu da üsten ayrõlmadan önce komando yemini etti. Karaşahin’e kadın pilot Öte yandan basõn mensuplarõnõ Batman’dan Eruh’a götüren Karaşahin helikopterlerinden birinin pilotu- nun kadõn olmasõ dikkat çekti. Üstteğmen Hülya Er- can’õn erkek meslektaşlarõyla birlikte uzun süredir bölgede görev yaptõğõ öğrenildi. Genelkurmay Başkanlığı, sınır birliklerinin kapılarını Kurban Bayramı öncesi basın mensuplarına açtı. (AA) Bayramı pusuda geçiriyorlar TPAO’nun, görev alanõna girmediği halde Afganistan’da Çalõk Grubu tarafõndan kurulmasõ planlanan elektrik santralõna ortak edilmek istendiği ortaya çõktõ. Konu KİT Komisyonunda tartõşõldõ. CEMİL CİĞERİM SAMSUN - CHP MYK Üyesi ve Samsun Milletvekili Suat Binici, “Başında çarşafı olsa bile ‘ben Atatürkçüyüm, ben laikim, ben demokratõm’ diyen herkes CHP’ye üye olabilir. Baykal, reddi miras yapmamıştır” dedi. CHP Samsun İl Başkanlõğõ’nda ilçe başkanlarõyla birlikte bir basõn toplantõsõ düzenleyen Binici, çarşaflõlarõn CHP’ye katõlõmõ ve CHP İstanbul Milletvekili Necla Arat’õn “Baykal’ın sözleri reddi mirastır” sözleriyle ilgili açõklamalarda bulundu. CHP tüzüğünde kõlõk kõyafet düzenlemesi olmadõğõnõ belirten Binici, CHP’yi benimseyen herkesin partiye üye olabileceğini söyledi. Binici, “Varoşlarda insanlara ‘başõnõ aç, çarşafõnõ çõkar’ diyecek halimiz yok. Başında çarşafı olsa bile ‘ben Atatürkçüyüm, ben laikim, ben demokratõm’ diyorsa, CHP’ye üye olabilir. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın tek parti dönemiyle ilgili verdiği örnek, insanların kılık kıyafetinden dolayı belirli yerlere gidip görüşme yapamadığını anlatmak için söylenmiştir. Yoksa Baykal reddi miras yapmamıştır” diye konuştu. C H P ’ L İ S U A T B İ N İ C İ : Baykal reddi miras yapmõyorÜstteğmen Hülya Ercan, Ka- raşahin helikopteri kullanıyor.