05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 16 ARALIK 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Komşudan Alınacak Ders... Bütün anlamlarıyla adını çizen bir düşünce or- manında dolaşırken, aklıma takılan sorular... Şimdiye değin yaşadıklarımız ve bundan sonra ya- şayacaklarımız... Odaların duvarlarında nakışlı perdelerimiz, ceviz ağacından yapılmış oymalı sandıklarımız... İçi naf- talin kokan tahta dolaplarımız... Oturup düşünürüm çoğu kez. Bir taşra kasabası ge- lir aklıma. Salonu ısıtan odun sobası. Üzerinde an- nemin koyduğu kestaneler. Mevsimler ne de çabuk geçiyor... Daha dün gibi Ege ve Akdeniz kıyılarında eylül... Hem çok yakın hem de çok uzak. Ay’ın denizin üzerinde doğması, Aya Yorgi Ko- yu’nun yıldızlarla buluşması ve gece boyu süren soh- betler. Yunanistan’da 16 yaşındaki bir çocuğun polis kurşunuyla yaşamını yitirmesinin ardından başlayan başkaldırı! Aslında bu bir sosyal patlama. Büyük alış- veriş merkezlerinin yağmalanması, otomobillerin ya- kılması demokratik bir tepki değildir. Yeni dünya düzeninin simgesi emperyal eko- nomik bunalımın sonucu değil midir Yunanistan’da yaşanan olaylar? Çevre bilincini yok sayan, emekçi yığınlarının ör- gütlenmesinin önüne engel koyan vahşi kapita- lizm, demokratik hak ve özgürlükleri silindir gibi ezip geçerken sanal piyasalar yarattı, emeğin en yüce de- ğer olduğu unutuldu... Çokuluslu altın avcıları Kaz Dağları’ndan Toros- lar’a, Eşme Kışladağ’dan Kaçkarlar’a; İzmir Efem Çukuru’ndan Erzincan’a, Munzur Ovası’na dek dağ- ları ve ovaları ele geçirirken, ülkemin bir avuç çevrecisi “ajan” olarak suçlandı eylem yaptıkları için! Sivil-asker bürokrasi, paşalar, bakanlar eşlerini yan- larına alarak Bergama Ovacık “altın madeni”ne git- tiler, Türkiye’nin varsıllığına göz dikmiş çokuluslu “al- tın avcıları”na övgüler düzüp, onları ayakta alkışla- dılar. Emperyal küresel ekonomik bunalımın yoksulu da- ha yoksul, varsılı daha varsıl yapacağını şimdiden yaz- mak “kehanet” değil! Emperyal vahşi kapitalizm demokrasi, insan hakları gibi kavramları aslında çoktan rafa kaldırdı. Başta Almanya, Fransa, İngiltere olmak üzere pek çok AB ülkesi, demokratik hak ve özgürlüklerin te- meli olan “sendikal örgütlenme”yi yıllar önce askı- ya aldı. Türkiye ise 12 Eylül 1980 faşizmiyle birlikte sen- dikasızlaştırmayı demokratik hak ve özgürlük olarak açıkladı! Yunanistan; uygarlık, demokrasi ve özgürlüğün fi- lizlenip sanayileşmiş dünyayı kuşattığı, aydınlanmanın işaret fişeğinin atıldığı bir ülke değil miydi? Bir gencin polis tarafından öldürülmesine en faz- la tepki üniversiteli gençlerden geldi. Eylemler anar- şi boyutuna ulaştı. Muhalefet partilerinden destek gelse de sendikalar eylemlere katılmadı. Olaya iki ayrı pencereden bakanlar var: Dar bir çerçeveden bakanlar salt anarşi boyutu- nu ele alıyorlar... Olayı sağcı iktidara karşı sosyal demokratların ve komünistlerin kışkırttığını, eylemlerin yakıp-yıkma ve yağmalama olduğunu, bunun da demokrasiyle uzaktan yakından ilişkisi bulunmadığını söylüyorlar. İkinci pencereden bakanlar ise eylemcilerin üni- versite gençlerinden oluştuğunu belirtip şöyle di- yorlar: “Yeni dünya düzeninde, demokrasi, eşitlik, gelir dağılımındaki adaletsizlik salt kâğıt üzerindedir. Vah- şi kapitalizm Yunanistan örneğinde olduğu gibi, üni- versiteli gençleri gelecek kaygısına sürüklemiş, bir gen- cin polisçe öldürülmesinden sonra patlama noktası- na getirmiştir.” Türkiye bence komşuda yaşananlardan ders çı- karmalıdır! Büyük kentlerin varoşlarında yüz binlerce işşiz genç yaşıyor. Üstelik bunlar üniversite öğrencisi de değil. Bir de üniversite diploması olan yüz binlerce iş- şiz genç var! Öğrencilerin bir bölümü “etnik kışkırtma”yla pek çok üniversitede olay çıkarıyor... Türkiye’de son işçi çıkarmaları gazetelere pek yan- sımasa da sayı kaygı verici boyutlarda. Kömür ve gıda yardımıyla, tarikat bursuyla, Fak-fun- fon’la geçinen insanlar bir gün şöyle diyebilirler: “Kaybedecek neyimiz kaldı?” Yunanistan’da son on gündür yaşananları Türki- ye yakından izlemeli! Olayın boyutu sadece bir gencin öldürülmesi de- ğil!.. Bütün anlamıyla adını çizen bir düşünce ormanında dolaşırken Yunanistan’da yaşananlar Avrupa ülke- lerine de sıçrıyor!.. Bizse kendi avuntularımız içindeyiz. Sessiz bir bek- leyişteyiz... Neler oluyor dünyada, farkında bile değiliz! hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 DSP’den AKP’ye Alevi tepkisi ANKARA (AA) - DSP Genel Sekreteri Süleyman Yağõz, AKP’nin, “Alevi açõlõmõ konusunda çeşitli bahaneler üreterek yan çizdiğini” savundu. AKP ileri gelenlerinin, “Aleviler arasõnda birlik yok” bahanesine sõğõndõklarõnõ belirten Yağõz, bunun bir seçim oyalamasõ taktiği olduğunu ifade etti. Alevi-Bektaşilerin, istisnasõz tümünün mutabõk olduğu bazõ konular bulunduğunu kaydeden Yağõz, “Sõvas katliamõnõn yaşandõğõ Madõmak Oteli’nin müzeye dönüştürülmesi, cemevlerinin ibadet statüsüne alõnmasõ, zorunlu din derslerinin Aleviler açõsõndan kaldõrõlmasõ gibi isteklere hiçbir Alevinin itiraz etmediğini” söyledi. AİHM’de Türkiye aleyhine dava STRASBOURG (Cumhuriyet) - Avrupa İnsan Haklarõ Mahkemesi (AİHM), iki Ermeni vakfõnõn 2002 ve 2003’te Türkiye aleyhine açtõğõ davayõ bugün karara bağlayacak. Samatya Surp Kevork Ermeni Kilisesi, Mektebi ve Mezarlõğõ Vakfõ 2003’te, Yedikule Surp Põrgiç Ermeni Hastanesi Vakfõ ise 2002’de Türkiye aleyhine yaptõklarõ şikâyet başvurularõnda, Osmanlõ İmparatorluğu döneminde kurulan vakõflara ait bazõ taşõnmaz mallara devletin haksõz yere el koyduğunu iddia etmişlerdi. AİHM, Ermeni hastanesi vakfõnõn daha önce yaptõğõ yaptõğõ başka bir başvuruyla ilgili olarak 2007’de aldõğõ kararda, taraflarõn “dostane çözüme” gittiğini açõklamõştõ. Akın Özdemir anılacak ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Ziraat Mühendisleri Odasõ (ZMO) şube kurucu başkanõ Akõn Özdemir, 18 Aralõk 1978’de MHP il binasõ yakõnlarõnda faşistlerce katledilişinin 30. yõldönümünde Adana ve Mersin’de anõlacak. Bugün ZMO şube binasõnda, ‘Fotoğraflarla Akõn Özdemir’ sunusunu, ZMO Genel Başkanõ Dr. Gökhan Günaydõn, Uluç Gürkan, Timur Erkman, Neşet Tarhan, Prof. Dr. Yusuf Zeren ve eşi Mine Özdemir’in konuşmacõ olarak katõlacağõ, ‘Her Yönüyle Akõn Özdemir’ paneli izleyecek. Özdemir yarõn da Mersin’deki mezarõ başõnda düzenlenen törenle anõlacak. Mersin ZMO şubesinde de ÇÜ Tõp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kenan Demirkol, ‘Beslenme Demokrasisi’ başlõklõ bir konferans verecek. Georgi Parvanov geliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bulgaristan Cumhurbaşkanõ Georgi Parvanov, Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün konuğu olarak bugün Türkiye’ye gelecek. Gül ile Parvanov arasõnda gerçekleştirilecek resmi görüşmelerde, ikili ilişkilerle bölgesel ve uluslararasõ konular ele alõnacak, ilave işbirliği olanaklarõ değerlendirilecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bülent Ecevit’in bir dönem “sağ kolu” olan an- cak sonra yollarõ ayrõlan Hü- samettin Özkan’õn “Bay- kal’ın yanındayım” açõkla- masõ yapmasõ ve Kemal Der- viş’in CHP’den İstanbul be- lediye başkan adayõ olacağõ ya da yerel seçimlerden sonra parti kuracağõ söylentileri kul- isleri hareketlendirdi. Baş- kent kulislerinde “Yerel se- çimlere kadar CHP’ye des- tek verilir. Baykal başarılı olamazsa yerel seçimlerden sonra CHP’de yönetim de- ğişikliği sağlanması ya da ye- ni bir parti kurulması ara- yışları gündeme gelir” de- ğerlendirmesi yapõldõ. Ankara ve İstanbul’da iki kez CHP lideri Deniz Bay- kal’la görüşen Hüsamettin Özkan, yerel seçimlere gider- ken ilginç açõklamalar yaptõ. Akşam gazetesine konuşan Özkan, “Baykal’ın yanında- yım. AKP’nin kaybetmesi için, karşı taraftaki siyasetin çaba göstermesi gerekli. İş- te burada CHP kilit rolde” mesajõ verdi. Özkan, Kemal Derviş’le birlikte parti kuracaklarõ sav- larõyla ilgili olarak, “Ben ye- ni hiçbir siyasi projede yo- kum. Tavrım oluşumlarda yer almak değil, sayın Bay- kal’ın yanında yer almak şeklindedir. Sayın Derviş’le ilgili yeni siyasi oluşum ve parti kurma iddiaları var. Bunlar doğru değil. Söylen- tiler çıktı ama yanlış. Tabii 29 Mart’tan sonra ne olur bilemem” görüşünü dile ge- tirdi. Birleşmiş Milletler Kalkõn- ma Programõ Başkanõ Kemal Derviş’in görev süresinin ya- kõnda dolacağõ ve bu bağlam- da Türkiye’de bazõ siyasi pro- jeler içinde yer alabileceği söylentileri de yaygõnlaştõ. Derviş’in adõ CHP’nin İstan- bul belediye başkan aday adaylarõ arasõnda da anõlõyor. Yerel seçimlerin CHP lide- ri Baykal için çok önemli bir sõnav niteliği taşõdõğõ vurgu- lanõyor. Baykal’õn “çarşaf açılımı” gibi tartõşmalõ bir girişimin ardõndan girilecek seçimlerde CHP’nin alacağõ sonuç siyasal arayõşlara yön verecek. Gerek CHP içindeki muhalifler, gerekse “CHP dı- şında ama CHP ile ilgili” çevreler de seçim sonuçlarõna göre hareket edecek. Kulislerde “Yerel seçime kadar kimse sesini çıkar- maz. Ama CHP yerel se- çimlerde başarısız olursa Baykal yerinde duramaz. O zaman ya CHP yönetimini ele geçirmeye dönük ara- yışlar gündeme gelir, ya da yeni parti kurulabilir” gö- rüşü dile getirildi. Seçim sonrasına yorum yok Özkan’õn “29 Mart’tan sonra ne olur bilemem” söz- leri de yeni oluşumlara açõk kapõ olarak değerlendirildi. Ayrõca Özkan’õn Baykal’a destek verdiği, ancak CHP’ye üye olmayõ düşünmediği de vurgulandõ. Özkan dün Akşam gazete- sinde “O şimdi Baykalcı” başlõğõyla yayõnlanan habere ilişkin de açõklama yaptõ. Öz- kan, “2009 Mart ayında ya- pılacak mahalli seçimler ön- cesinde ülke sorunlarına du- yarlı bir siyasetçi olarak, geçmiş yıllarda yapılan yan- lışların tekrarlanmaması amacıyla CHP Genel Baş- kanı Deniz Baykal ile iki kez görüştüğünü” kaydetti. Hüsamettin Özkan şöyle konuştu: “Bu görüşmelerde kişisel bir beklentim olma- dığını ifade ederek, partiler ve adaylar arasında sağla- nacak geniş bir uzlaşının mahalli seçimler öncesi ka- muoyunda güçlü bir destek yaratacağını kendisiyle pay- laştık. Ancak bir gazetede yer alan, şahsımı üzen ve haksız bulduğum ‘O şimdi Baykalcõ’ haber başlığı ‘ha- berin içeriği doğru olmasõna rağmen’ bu görüşmelerin ve oluşan ortak görüş birliğinin kapsamını aşan bir yorum olmuştur.” Birleşmiş Milletler Kalkõnma Programõ Başkanõ Kemal Derviş’in görev süresinin yakõnda dolacağõ ve bu bağlamda Türkiye’de bazõ siyasi projeler içinde yer alabileceği söylentileri yaygõnlaştõ. Kulislerde “CHP yerel seçimlerde başarõsõz olursa Baykal yerinde duramaz. O zaman ya CHP yönetimini ele geçirmeye dönük arayõşlar gündeme gelir ya da yeni parti kurulabilir” görüşü dile getiriliyor. SES TV ONA ÇALIŞIYOR Gökçek’in televizyonu yasatanımıyor SES TV, RTÜK’ün yayõn ilkelerini hiçe sayarak Melih Gökçek’e 10 günde 30 saat propaganda yaptõrdõ. Yapõlan yayõnõn aczin göstergesi olduğunu belirten Karayalçõn, aynõ olanağõn kendilerine de tanõnmasõ için yasal girişimde bulunacağõnõ söyledi. FIRAT KOZOK ANKARA - Türk te- levizyonculuk tarihin- de benzeri görülmeyen bir propagandaya imza atan Ses TV, Ankara Anakent Belediye Baş- kanõ Melih Gökçek’e 5-14 Aralõk tarihleri ara- sõnda her gün 3’er saat olmak üzere toplam 30 saat canlõ yayõn yaptõrdõ. Bu süre boyunca pro- pagandasõnõ yapan Gök- çek, en büyük rakibi Murat Karayalçın’a da ağõr suçlamalar yö- neltti. Televizyon ka- nalõ, bu yayõnlarõ süre- since RTÜK’ün yayõn ilkelerini de adeta hiçe saydõ. RTÜK’ün CHP kon- tenjanõndan seçilen 3 üyesi konuyu üst kuru- lun bugünkü toplantõ- sõnda gündeme getir- meye hazõrlanõyor. 30 saatlik yayõnõn RTÜK yasasõna açõk bi- çimde aykõrõ olduğunu ifade eden kurul üyesi Şaban Sevinç, “Tam da seçimler öncesi bir televizyon kanalının bir belediye başkanını desteklemek için bu kadar açıktan tavır koyması, reklamını yapması, en büyük ra- kibi konumundaki di- ğer adayı gıyabında cevap hakkını kulla- namayacağı şekilde çirkin olarak eleştir- mesi kabul edilemez. Bu yapılan, medya ala- nını kirletmektir” dedi. Konuyla ilgili RTÜK uzmanlarõ tarafõndan ha- zõrlanan raporlarõn de- ğerlendirileceğini ve ge- reken işlemin yapõlaca- ğõnõ belirten Sevinç, “YSK’nin de bu aday ve televizyon hakkında işlem yapması gere- kir” diye konuştu. CHP’nin Ankara Anakent belediye baş- kan adayõ Karayalçõn da Ses TV’deki prog- ramlarõn “Bir aczin ve iflasın göstergesi” ol- duğunu söyledi. “15 yıl- dır Ankara’ya hizmet getiremeyen sayın Gökçek, günde 3 saat değil, 24 saat konuşsa ne değişir?” diyen Ka- rayalçõn, konunun parti avukatlarõnca da ince- lendiğini söyledi. Programa davet edil- diği ancak kendisinin katõlmadõğõ iddialarõna da tepki gösteren Kara- yalçõn, “Orada taam- müden hazırlanmış bir programın kostüm de- koru mu olacağım? Yapılması gereken ay- nı sürenin aynı olana- ğın bana da sağlan- masıdır” dedi. Kılıçdaroğlu-Gökçek tartışması yarın ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Grup Baş- kanvekili Kemal Kılıçda- roğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanõ Melih Gökçek, yarõn akşam Uğur Dündar’õn yöneteceği açõk oturumda karşõ karşõya gele- cek. Kõlõçdaroğlu ile Gökçek, yarõn akşam Star TV’de Uğur Dündar’õn yöneteceği açõk oturuma katõlõyor. Açõk otu- rum, Ankara’da Star TV stüd- yosunda gerçekleştiri- lecek. Kõlõçdaroğlu ile Gökçek’in ana haber bülteninde karşõ karşõ- ya geleceği açõk oturu- mun yarõm saatte ta- mamlanmasõ planlanõ- yor. Gökçek’in üslubu konusunda yakõn çevresi tarafõndan uyarõlan Kõlõç- daroğlu, “Ben aynı üslup ile cevap vermem. Ben kendi üslubumla yanıt ve- receğim” dedi. Ecevit’in mezarı Ahlatlıbel’e taşınıyor ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Eski Baş- bakanlardan Bülent Ec- evit’in mezarõ Ahlatlõ- bel’e taşõnõyor. Çankaya Belediyesi yetkilileri, Ecevit’in ai- lesinden gelen talep doğrultusunda, bele- diyeye ait Ahlatlõbel Tesis- leri’nde mezar yerinin be- lirlendiğini ve prosedürlerin hõzla yerine getirileceğini bildirdi. Çankaya Belediyesi yet- kilileri, şunlarõ söyledi: “Bü- lent Ecevit için yapılan başvuru kapsamında, me- zar yerinin belirlenmesin- de aileye çeşitli seçenekler sunuldu. Ailesi seçenekler içerisinde gelip, baktılar ve Çankaya Belediyesi’nin Ahlatlıbel Tesisleri içinde- ki bir bölgede karar kıldı- lar. Belediye Meclisi’nden de bu doğrultuda karar çıkarıldı.” Eğitimde öncelik dine Eğitim-İş tarafõndan hazõrlanan kadrolaşma raporuna göre AKP hükümeti atamalarda en büyük ağõrlõğõ din dersi öğretmenlerine veriyor EMRE DÖKER İZMİR - Son 5 yõlda Milli Eğitim Bakanlõğõ’nõn (MEB) yaptõğõ öğretmen atamalarõnda din kültür ve ahlak bilgisi dersi öğretmenlerinin, fen bilgisi, ma- tematik ve beden eğitimi öğret- menlerinden daha fazla görev- lendirildiği ortaya çõktõ. Milli Eğitim Bakanlõğõ, 18 Kasõm 2005’te yaptõğõ açõkla- mada, Türkiye’nin din dersi öğ- retmeni sayõsõnõn 13 bin 500 ol- duğunu, bazõ okullarda derslerin boş geçtiğini açõklamõştõ. MEB aynõ dönem 470 din kültürü öğ- retmeninin atanarak göreve baş- ladõğõnõ da bildirmişti. Eğitim-İş Sendikasõ İzmir Şu- besi’nin hazõrladõğõ “Eğitimde Kadrolaşma Raporu”na göre son 5 yõlda yapõlan atamalarda din kültür ve ahlak bilgisi öğ- retmenlerine öncelik verildi. Bu süre içinde atanan din öğret- menlerinin sayõsõ 5 bin 277 olur- ken, 10. sõrada yer alan fen bil- gisi dersi öğretmeni sayõsõ ise 3 bin 805’te kaldõ. 2003’ten bu yana yapõlan ata- malarda en çok görevlendirilen branş sõnõf öğretmenleri olur- ken, bunlarõ İngilizce, Türkçe, ilköğretim matematik ve bilgi- sayar öğretmenleri izliyor. Din öğretmenleri de bunlarõn ardõn- dan 6. sõrada bulunuyor. Eğitim-İş Sendikasõ İzmir Şu- be Başkanõ Bülent Turan, din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri- nin haftada bir saat olmasõna karşõn birçok okulda açõklarõn ka- patõldõğõnõ, bu şekilde kadrolaş- manõn da önünün açõldõğõnõ kay- detti. Turan, “Din kültür ders- leri haftada bir saat veriliyor. Buna karşın çocukların be- densel ve zihinsel gelişimini sağlayacak derslere önem ve- rilmiyor. ‘Onlarõn’ zihin yapı- sında çocuklar yaratmak isti- yorlar. Dogmalara inanan, dü- şünmeyen beyinler yetiştir- mek için din dersi eğitimine önem veriyorlar” dedi. Toptan çocuklarla bayramlaştõ TBMM Başkanı Köksal Toptan, Meclis personeliyle Meclis Kreş ve Gündüz Bakımevi’nde kalan ço- cuklarla bayramlaştı. Çocuklarla sohbet eden Toptan, bayram hedi- yesi olarak üzerinde Atatürk, Mec- lis ve kendisinin resminin bulun- duğu yapboz hediye etti. Çocuklar da Toptan’a kendi resimlerinden oluşan bir kitapla çiçek verdi. Top- tan, çocuklarla birlikte hatıra fo- toğrafı da çektirdi. (Fotoğraf: AA) Yerel seçimlerin ardõndan yeni parti kuracağõ söylentileri siyasi kulisleri hareketlendirdi Derviş senaryolarõ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear