23 Kasım 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada atılan ayakkabı, bundan böyle Irak için yeni bir ki- lometretaşı oldu. İşgalin özellikle birinci yılından bu yana Irak’ta ABD karşıtlığı hep baskın eğilim olarak devam edi- yordu. ABD’nin pabucunu dama atma yönteminin nasıl olacağını kestirebilen yoktu! ABD, Irak’ta yandaş medya yaratmak için yabana atılmayacak miktarda dolar döktü. Sadece 2005 yı- lında bu yönde harcadığı para 500 milyon doları bul- muştu. Demek ki bazen 50 dolarlık bir ayakkabı 500 milyon dolardan daha etkili olabiliyor! Bir noktanın daha altını çizelim; El Zeydi ayak- kabısını Bush’a fırlattı ama, ABD’nin Irak’tan hiç çık- maması için adeta yalvaranların, ABD’ye her an- lamda yardım ve yataklık etmek için çırpınanların da 43 numaralı ayakkabıdan alması gereken ders- ler var! Ne demişler? Hiçbir işgal, içeriden yardım görmeden devam edemez! Aslında Irak’la ilgili haberler birikmiş; her biri ay- rı yazı konusu olabilecek 3-4 sıcak gelişme mey- dana gelmişti. Ayakkabı, o gelişmelerin pabucu- nu dama atsa da sütunun dışına atamaz. Öncelikle Obama döneminde de Savunma Bakanlığı görevini yürütecek olan Robert Gates’in demecini sütuna yatıralım. Dedi ki: “ABD’nin Ortadoğu ve Körfez’le ilgili ulusal gü- venlik çıkarlarında bir değişiklik yok. Gelecek aylarda yeni yönetimin sınanması için fırsatların ortaya çı- kacağını düşünenler yanılıyor.” Obama’nın seçildiği kasım başından beri bu nok- tanın altını çiziyoruz; ABD, genel stratejilerini de- ğiştirmez. Bunu görmek için iyi koku alan, usta ga- zeteci olmaya da gerek yok. Gates, Obama’nın kol- tuğa oturacağı 20 Ocak tarihini de beklemeden ger- çeğin altını çizdi. Görünen takvime göre ABD 2011 yılı sonunda Irak’tan çekilecek. Irak hükümet sözcüsü Ali Deb- bağ geçen hafta ABD ziyareti sırasında şu deme- ci verdi: “Bizim en az 10 yıl daha ABD’ye ihtiyacımız var!” Bu demeç gösteriyor ki; 2011 sonuna doğru, Bağdat şöyle bir yasa çıkaracak: “Yeni bir yasa çıkıncaya dek, ABD askerlerinin Irak’ta kalmasına...” ABD her şeyi planlamış görünüyor ama, sanırım hesapta pek olmayan bir kesim var: Halk! Irak’a ilişkin ele alacağımız öteki haberler, Tür- kiye ile ilgili... Türkiye’den giden DTP heyeti bir yandan, Dış- işleri Bakanlığı heyeti öte yandan Erbil ve Bağdat’ta temaslar yapıyor. Türkiye’nin kaygısı belli: Irak’ın PKK için güvenli bölge olmamasını sağ- lamak. Talabani ve Barzani’yi PKK ile mücadeleye ikna etmek... Barzani ailesinden gelen haberler, izlenmekte olan yöntemin ne kadar sonuç vereceğini çok iyi gös- teriyordu. Neçirvan Barzani dedi ki: “Biz PKK ile savaşmayız!” Mesud Barzani dedi ki: “Kürtler artık birbirlerine silah çekmez...” Bu demeçler Türkiye’de şu başlıklarla haber olu- yor: “Terör örgütüne karşı işbirliği!” Ortada bir işbirliği var ama, teröre karşı mı yok- sa terör örgütüyle birlikte Türkiye’ye karşı mı? Irak’ın başındakilerde pabuç kadar dil var ama, ayakkabı kadar onur yok! GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada kazanacağını öne süren konuşmalar, değerlen- dirmeler yapmaktan uzak duruyor. Genel başkan susuyor; fakat yakın çevresi -ki- mi bakanlar- yerel seçimlerin olası sonuçları üzerinde beklenmedik kimi beyanlarda bulunu- yorlar. Son olarak Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 29 Mart’ta AKP’nin oy oranı yüzde 32-34’e düşerse “problem olur” dedi. “Problem olmaması için” -anlaşılan yüzde 47’yi artık gözden çıkarmışlar- yüzde 40’a kadar sorun olmayacağını söylüyor. Ulaştırma Bakanı Yıldırım sessiz ama AKP içinde RTE’ye dünya ahret konularında çok ya- kın bir kişi. Vardığı böyle bir sonuç, kamuoyuna yansıyan kimi anketlerden çok, partinin yaptırdığı araştır- malara dayanıyor demektir. Kimi anketler AKP’nin -inşallahhh- 29 Mart 2009’da oyunun 2007 genel seçimlerine oranla yüzde 15 bir düşüş göstereceğini açıkladı. RTE daha önceki seçimlerde bu türden anket sonuçlarına fena halde bozulur, AKP oylarının dü- şeceğini irdeleyenlere sert açıklamalarla karşı çı- kardı. Bu kez çevresinin açıkladığı yorumlara ses çı- karmamasının bir nedeni olmalı. Suskunluğu, çevresinin yorumlarına katıldığı, ka- bul ettiği anlamına mı geliyor? İktidarın elinde tek koz ekonomi. Önce kapat- ma davasının olumlu yönde gelişmekte olan ekonomiyi baltaladığını öne sürüyorlardı. Şimdi teğet geçeceğini söyledikleri krizin eko- nomiyi vurduğunu söylemeye başladılar. Seçim öncesi bu iki olguya sarılarak seçmen önünde masum rolü oynuyorlar. Gerekeni yaptık, halka olanca ekonomik rahatlığı sağladık… amaaaa dışımızdan gelen darbeler ya- şam sıkıntılarını arttırdı. Oysa memleketi bir baştan öteki başa şantiyeye dönüştürmüştük, hızla kalkınıyorduk. Yoksulluk ve açlık düzeyinde olanların sayısı bu nedenle, kuş- ku yok irademiz dışında oluşan nedenlerle arttı. Şayet oylarımız yüzde 32-34’e düşerse sorun çıkar, başına gelecekleri sen hesapla, diye seç- meni baskı altına almayı hedefliyorlar. Onca iktidarla, onca seçim izleyenler, özellik- le tek başına iktidarlara özgü bu davranışın so- nuçlarını pekâlâ bilirler. Halk indinde yaşam zorluklarının önlenemez bi- çimde oylara vuracağını gören iktidarlar, memleketi kalkındırdıklarını, ülkeyi bir baştan öteki başa şan- tiye çevirdiklerini, insanlarımızı parlak bir geleceğin beklediğini, seçim propagandalarında temel öğe olarak kullandılar. Fakat bu propaganda yaşam koşulları şu veya bu nedenle daha fazla zorlanan toplumun bir ku- lağından girdi, öteki kulağından çıktı ve bu iktidarlar güm diye kıç üstü oturdular. AKP iktidarının böyle bir süreç yaşayıp yaşa- madığını 30 Mart sabahı göreceğiz. AKP’nin tek farkı daha önceki iktidarların baş- vurmadığı kimi yöntemlere, devlet parasını parti hesabına kullanarak kömür, yiyecek, yoksul ailelere para dağıtımı gibi oy derdine deva olacağı kuş- kulu yollara başvurması. Oylarımız düşerse “sorun olur” diyerek ve top- luma korku salarak olumlu sonuç elde edilebilir mi? Önce soruna yanıt arayalım: AKP oyları yüzde 32-34’e düşerse hiç-bir şey- olmaz! Oluşacak tek yargı ilk genel seçimlerde AKP’nin Abbas yolcu olacağını, RTE’nin tek başına iktidarı artık düşlerinde görebileceğini gösterir. Erken seçim gündeme gelir mi? AKP çıkmamış candan umut kesilmez mantığına sarılarak oy düş- mesini önleme çabalarına girer, bir süre erken se- çim baskılarına direnebilir… o kadar! AKP’nin başımızdan defolup gitmesi için tek ça- re sandık ve seçmen! Bu nedenle AKP çevrelerinin oyların düşeceğini irdeleyen hesaplar yapması, hayırlara vesile olur inşallahhh! ankcum@cumhuriyet.com.tr /IŞIL ÖZGENTÜRK Bir Bilmecem Var Çocuklar, Hadi Sor Sor! Beyin fõrtõnasõ yaptõğõmõz arkadaşlar- dan biri mühendis, öteki markalarõn imaj yöneticisi, bir diğeri kaptan, bir di- ğeri doktor. Hemen hepsinin bağlõ olduğu bir ku- ruluş var ve hiçbiri üyesi olduklarõ ku- ruluşun bütçesini incelememiş, ödedik- leri primlerin nerelerde kullanõldõğõnõ bilmiyor. Yani okumuş yazmõşõmõzõn, işi gücü olanõn bile incelemediği bütçelerle kim bilir ne hovardalõklar yapõlõyor. Onlar yarõndan tezi yok, işin üstüne gi- decekler, bu arada parlak fikirler gelmeye devam ediyor. Dünyanõn parasõnõ alan ve her daim yalan söyleyen kanallarõn ma- aşlõ ekonomistlerine inat, iki ekonomist yepyeni, şaşõrtõcõ krizi önleme önerileri sunmuşlar. Bunlardan biri Mustafa Sön- mez, diğeri Korkut Boratav. İkisi de tüm ekonomik kurallarõn bozulduğu bir dünyada Türkiye’nin de kurallarõ bozmasõ gerektiğini õsrarla yineleyip IMF’ye ha- yõr demeyi öneriyorlar. Çünkü devletin IMF’ye olan borcunu Türkiye hemen ödeyebilecek durumda. Özel sektörün borçlarõna gelince, onlar da başlarõnõn ça- resine bakabilir ve yurtdõşõ bankalardan kredi almak için dõşarõya gönderdikleri parayõ ülkelerine geçip, Türk Lirasõ üze- rinden borçlarõnõ ödeyebilirler. Parlak bir fikir ama bunu yapacak ira- de var mõ? Bu iktidar bunu yapabilir mi? Elbette hayõr ama muhalefetin IMF is- teğinden bir an önce vazgeçmesi gerekir, bu durum iyi anlatõlõrsa çarşaftan daha çok oy getirir, emin olun. Parlak fikirler devam ediyor, bir ar- kadaşõmõz “Bu kriz iyi oldu” diyor. “Ho- vardalık bitti. İşe tasarrufla başlaya- biliriz, 140 metrekare dairelerde tek başına oturanlar daha büyük bir eve yerleşip bir arada oturabilirler.” Bu doğrusu bana çok cazip geliyor, ko- caman bir ev, dört odalõ ve kocaman sa- lonlu, dört odada herkes kendi başõna, sa- lon da ortak kullanõm alanõ. Tam hayal ettiğim gibi, acaba martõ beklemeden bu öneriyi gerçekleştirsek mi? Şimdi bilmeceyi kaldõğõmõz yerden siz çözmeye başlayõn; ne demişler, insanoğlu darda kaldõğõnda çözümler üretmese bu- günlere kadar gelmezdi. Hadi bu gene- tik özelliğimizden faydalanma zama- nõ... Yaşasõn komün günleri!.. SAYFACUMHURİYET 17HABERLERİN DEVAMI İstanbul S 16 Edirne B 12 Kocaeli B 17 Çanakkale B 14 İzmir PB 17 Manisa PB 14 Aydın PB 17 Denizli PB 16 Zonguldak PB 14 Sinop PB 13 Samsun PB 12 Trabzon PB 11 Giresun PB 11 Ankara S 9 Eskişehir S 8 Konya S 9 Sıvas S - 2 Antalya B 20 Adana B 18 Mersin B 18 Diyarbakır PB 7 Şanlıurfa PB 13 Mardin PB 9 Siirt PB 8 Hakkâri PB 0 Van PB 1 Kars S - 7 Oslo K - 1 Helsinki K 0 Stockholm K 4 Londra Y 6 Amsterdam PB 5 Brüksel B 4 Paris PB 4 Bonn B 4 Münih B 4 Berlin Y 5 Budapeşte Y 6 Madrid B 8 Viyana K 6 Belgrad B 10 Soyfa Y 10 Roma Y 14 Atina Y 18 Zürih B 3 Moskova PB - 3 Aşkabat PB 9 Astana PB - 2 Taşkent B 8 Bakû PB 6 Bişkek B 8 Tiflis PB 10 Kahire B 20 Şam B 18 Yurtta yağış beklenmi- yor, yurdu batı kesimleri ile kuzeydoğu kesimle- ri parçalı ve çok bulut- lu, diğer yerler az bu- lutlu geçecek. Sabah saatlerinde yurdun iç kesimleri buzlanma ve don olayı ile birlikte sis görülecek. Hava sıcak- lığı yurdun doğu ke- simlerinde 2 ila 4 dere- ce artacak. 16 ARALIK 2008 SALI Baştarafı Arka Sayfada DTPziyaretininamacõnõnPKK’ninetkisizleştirilmesininönünegeçmekolduğuönesürüldü Ziyareti Kandil istedi iddiası gellenmemesini istedi. Heyet bu görüşleri dile getirdikten sonra, bölgesel Kürt yönetiminden PKK’nin etkisizleştirilmemesi- ne yönelik istediği garantileri al- dõ. Mesut Barzani’nin de ağõrlõk- lõ olarak “siyasal çözüm” üze- rinde durduğu belirtildi. PKK’nin, yerel seçimlere kadar bazõ üst dü- zey örgüt üyelerinin Barzani ta- rafõndan yakalanarak Türkiye’ye iade edilmesinden kaygõ duydu- ğu ve bunun önüne geçilmesi için DTP’lilerin çaba göstermesini istediği de belirtildi. Barzani’nin DTP heyetine, PKK’ye karşõ Türkiye’nin ya- nõnda yer almayacaklarõ garanti- si vermesi Ankara’da da ciddi ra- hatsõzlõk yarattõ. Konuya ilişkin değerlendirme yapan yetkililer, Bağdat’ta yapõlan üçlü komisyon toplantõsõnõn sonuç bildirisinde, Irak heyeti içinde yer alan böl- gesel Kürt yönetimi yetkilisi Ke- rim Sincari’nin de bulunduğuna vurgu yaparak “Terörle müca- dele konusundaki taahhütleri bellidir. Bundan geri adımın söz konusu olmaması gerekir” de- ğerlendirmesini yaptõlar. DTP’lilerin, Erbil’de PKK’nin Irak’ta siyasi uzantõsõ olan PÇDK yetkililerine de bölgesel Kürt yö- netiminden aldõklarõ garantilere ilişkin bilgi verdiği belirtildi. DTP heyetinin görüşmelere başlamadan önce Mesud Barza- ni’nin babasõ Molla Mustafa Barzani’nin mezarõnõ ziyaret et- mesi, Barzani ailesine önemli bir jest olarak değerlendirildi. Genel Başkanlarõ Ahmet Türk başkanlõğõnda geçen cuma günü Irak’a giden DTP heyeti, dün Irak Devlet Başkanõ Celal Tala- bani ile görüştü. Heyetin Talabani ile görüşmesi yaklaşõk 1 saat 45 dakika sürdü. DTP Genel Başkanõ Ahmet Türk, görüşmede Kürt sorununun barõşçõl yollardan di- yalogla çözülmesi konusunda gö- rüş alõşverişinde bulunulduğunu bildirdi. Türk, görüşmede Tala- bani’nin yerel seçimlerde “AKP’yi destekledikleri” yö- nündeki değerlendirmelerinin de gündeme geldiğini belirterek “Kesinlikle böyle bir değerlen- dirmesinin olmadığını söyledi. Türkiye’de seçimlerde herhangi bir şeye karışmayacaklarını ifade ettiler. DTP’ye de başa- rılar dilediler” dedi. DTP heye- tinin bugün Türkiye’ye dönmesi bekleniyor. BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - DTP heyeti- nin, Kandil Dağõ’ndan aldõ- ğõ talimat ile Irak’õ ziyaret et- tiği ortaya çõktõ. Irak ile ABD arasõnda imzalanan güvenlik anlaşmasõ ve Tür- kiye ile Irak arasõnda üçlü komisyon toplantõsõ sonra- sõnda, terör örgütünün Kan- dil’deki yönetiminin DTP’den devreye girmesini istediği öğrenildi. PKK’nin, bayram boyunca uyguladõğõ “eylemsizlik kararını” da DTP’nin Iraklõ Kürt yetkili- lerle görüşmelerine olumlu hava yaratmak için aldõğõ belirtildi. Edinilen bilgilere göre Irak ile ABD arasõndaki güvenlik anlaşmasõnõn 18 Kasõm’da imzalanmasõ ve bir gün son- rasõnda da teröre karşõ mü- cadele konusunda Kürt yet- kililerin de katõlõmõyla yapõ- lan üçlü komisyon toplantõ- sõnõn yapõlmasõ, PKK’yi ha- rekete geçirdi. Bu çerçevede DTP ile temas kuran örgüt, geniş katõlõmlõ bir heyetin uy- gun bir zamanda Irak’a geç- mesini ve Kürt yetkililer ile temas kurulmasõnõ, PKK’nin etkisizleştirilmesinin önüne geçilmesi için görüşmelerde bulunmasõnõ istedi. Bunun üzerine Genel Başkanõ Ah- met Türk başkanlõğõnda bir heyetin Erbil ve Süleymani- ye’de temaslarda bulunmasõ kararlaştõrõldõ. Ahmet Türk’ün yanõ sõra Genel Başkan Yardõmcõsõ Mardin Milletvekili Emine Ayna, İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Siirt Mil- letvekili Osman Özçelik ve görevden alõnan eski Sur Belediye Başkanõ Abdullah Demirbaş’tan oluşan heye- tin, bölgesel Kürt yönetimi li- deri Mesut Barzani ve böl- gesel Kürt yönetimi başba- kanõ Neçirvan Barzani’den, PKK’nin bölgedeki varlõğõ- nõn korunmasõ için garanti is- tediği öğrenildi. PKK’nin de bu nedenle bayram bo- yunca “olumlu siyasal ha- va” oluşturmak için eylem- sizlik kararõ aldõğõ belirtildi. Kürt kaynaklardan alõnan bilgilere göre DTP heyeti, ABD askerlerinin Irak’taki çekilme süreci içinde ve son- rasõnda Barzani’den Türki- ye’nin operasyonlarõna izin vermemesini, terör örgütü- nün yaşamsal kaynaklarõnõn kurutulmamasõnõ, lojistiği- nin kesilmemesini, örgütün siyasal faaliyetlerinin en- ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhur- başkanõ Abdullah Gül’ün Irak ziyareti, kulağõndaki rahatsõzlõkla ilgili bugün yapõlacak kontrol sonuç- larõna göre kesinlik kazanacak. Gül’ün uçağa bin- mesinde bir sakõnca görülmezse, Irak ziyaretinin 20- 21 Aralõk günlerinde gerçekleşeceği bildirildi. Cumhurbaşkanõ’nõn ziyaret programõna ilişkin de- ğerlendirmelerin devam ettiği ifade edildi. Irak Cumhurbaşkanõ Celal Talabani, geçen mart ayõnda Türkiye’ye resmi ziyarette bulunmuş, Cumhurbaşkanõ Gül’ü de resmi ziyaret için ülkesine davet etmişti. Cumhurbaşkanõ Gül, çeşitli zaman- larda yaptõğõ açõklamalarda Irak’a gideceğini be- lirtmiş, ancak başkent Bağdat dõşõnda bir kenti zi- yaret edip etmeyeceği konusuna değinmemişti. MAHMUT GÜRER ANKARA - Eski Milli İstihba- rat Teşkilatõ (MİT) Müsteşarõ Sön- mez Köksal’õn hazõrladõğõ “Ku- zey Irak Raporu” farklõ değer- lendirmelere neden oldu. Emekli Tuğgeneral Cihangir Dumanlı, Avrupa ülkelerinin te- rörü desteklediğinin bir gerçek olduğunu, ancak bu desteği Irak’õn kuzeyindeki bölgesel Kürt yöne- timiyle karşõlaştõrmanõn yanlõş olacağõnõ söyledi. Bölgesel yöne- tim lideri Mesud Barzani’nin “Bağımsız Kürdistan” mesajõ vermeyi sürdürdüğünü de anõm- satan Dumanlõ, buna karşõn ra- porda Irak’õn kuzeyindeki olu- şumla daha sõkõ ilişkiler kurulma- sõ gerektiğinin vurgulandõğõna dikkat çekti. Bunun bir hata ola- cağõnõ belirten Dumanlõ, “Biz bir yandan Irak’ın toprak bütün- lüğünü koruyun diyoruz, bir yandan da Kuzey Irak’la resmi diyaloğa giriyoruz. Bu Irak’ın parçalanmasına Türkiye’nin destek olmasından başka bir şey değil. Biz Almanya’da bir sı- kıntı olduğunda Bavyera Eya- leti’yle mi görüşüyoruz. Ben rapordaki bu yaklaşımı yanlış görüyorum” diye konuştu. Terör uzmanõ Nihat Ali Özcan, Köksal’õn raporunda bazõ önemli ayrõntõlarõ atladõğõnõ belirtirken “Destek kavramı çok elastik ve dinamik bir konu. Zaman içe- risinde değişebilir. Bir dönem AB önemli olur, bir dönem Ku- zey Irak” diye konuştu. Kök- sal’õn, raporunda tüm AB ülkele- rinin terörist organizasyonlara ay- nõ şekilde yaklaştõğõnõn varsayõl- dõğõnõ da belirten Özcan, İngilte- re, İspanya, Fransa ve Hollan- da’nõn teröre bakõşlarõnõn tamamen farklõ olduğunu savundu. ‘Barzani’nin etkisi artıyor’ Bahçeşehir Üniversitesi Stra- tejik Araştõrma Merkezi Başkanõ Dr. Ercan Çitlioğlu, Avrupa ül- kelerinin PKK’ye uzun dönemden beri destek verdiğini söyledi. Bu desteğin, örgüte ideolojik yakõn- lõk, davayõ haklõ görmek ya da Kürt sorununa sempati ile bak- maktan kaynaklanmadõğõnõ kay- deden Çitlioğlu, “AB ülkeleri PKK’yi Barzani’ye bir alter- natif olarak görüyorlar. Ve PKK’yi bu konuda kullanıyor- lar” dedi. Çitlioğlu, Köksal’õn raporunda doğru olan bir başka noktanõn ise, “Barzani’nin Kürt kökenli yurttaşlar üzerindeki etkisinin gittikçe arttığı” sapta- masõ olduğunu söyledi. Çitlioğlu, Barzani’nin, Hakkâri, Ağrõ, Şem- dinli, Yüksekova ve Van yöre- sindeki aşiretler üzerinde büyük et- ki kurduğunu, hatta bu bölgelerde gerçekleştirilen düğün ve benze- ri kutlamalara değerli hediyeler gönderdiğini söyledi. Bu duru- mun PKK ile Barzani arasõnda bir hâkimiyet sorunu doğurduğuna dikkat çeken Çitlioğlu, AB ülke- lerinin de bu nedenle alternatif gör- düğü PKK’ye destek verdiğini kaydetti. CHP’nin dõş politika kurmay- larõndan Emekli Büyükelçi Şük- rü Elekdağ da, eski MİT müste- şarõ tarafõndan yazõlan raporda doğrular ve yanlõşlarõn bulundu- ğunu söyledi. Raporda, Barza- ni’nin Türkiye’deki Kürt köken- liler üzerinde ciddi etkisi olduğu saptamasõnõn bulunduğunu kay- deden Elekdağ şöyle konuştu: “AB ülkelerinin PKK’ye yar- dım ettikleri bilinen bir husus- tur. Bu kapsamda AB ülkeleri- nin desteğini kazanmak önem- lidir. Ancak PKK’nin özellikle Kuzey Irak’tan almayıp AB’den destek aldığı yönündeki ifade ga- yet hatalıdır. Buna itibar edi- lirse, Türkiye yanlış tehdit algı- lamasına yönlendirilmiş olur. Bu da yanlış stratejilere yol açar. Yanlış strateji yanlış ilaç gibidir, öldürür.” Sönmez Köksal’õn Kuzey Irak raporu tartõşma yarattõ ‘Doğrular da var yanlışlar da’ Gül’ünIrakziyareti bugün netleşecek Sendikalı oldukları için işten atıldıklarını öne süren sağlık çalışanları, protesto eylemi gerçekleştirdi. Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev Sağlık-İş) üyesi bir grup, Kadıköy Belediyesi Sağlık Polikliniği’nde çalışan 3 sağlık çalışanının sendikalı oldukları için, küçülme bahanesiyle işten çıkarıldıklarını öne sürerek dün Söğütlüçeşme’deki poliklinik önünde protesto eylemi yaptı. Eyleme Dev-Sağlık İş üyelerinin yanı sıra İstanbul Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Eğitim-Sen 2 No’lu şube ile bazı sivil toplum kuruluşları da katıldı. “Sendika demokratik bir haktır”, “Sağlıkta taşeron olmaz”, “Atılan işçiler geri alınsın”, dövizleri açan grup, “Direne direne kazanacağız”, “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganları attı. Dev Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Dr. Arzu Çerkezoğlu, sendikal hakkın en temel yasal haklardan olduğunu belirterek işten çıkarılanların işe alınmasına dek eylemlerine devam edeceklerini söyledi. İşten çıkarılan Songül Kalkan adlı sağlık çalışanı ise Kurban Bayramı tatilinin başlamasına bir saat kala Asiye Yetkiner, Doğan Güzel ile birlikte işlerine son verildiğinin sözlü olarak kendilerine iletildiğini anımsatarak “Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk de sendikaya üye olmanın demokratik bir hak olduğunu belirtti, ancak işimize buna karşın son verildi” dedi. (Fotoğraf: SİBEL BAHÇETEPE) Sağlõk çalõşanlarõndan protesto Prof. Okudan’ın parası kayıtlıymış KONYA (Cumhuriyet) - Konya’da düzenle- nen “Final” operasyonunda tutuklanan Selçuk Üniversitesi (SÜ) Rektörü Prof. Dr. Süleyman Okudan’õn avukatlarõ, Okudan’õn evinden çõkan paranõn 1 milyon YTL değil, 300 bin dolar ve 200 bin Avro olduğunu, bu paranõn Okudan tara- fõndan YÖK Başkanlõğõ’na verilen “Mal Bildi- rim Beyannameleri”nde yer aldõğõnõ belirttiler. Okudan’õn avukatlarõ Necip Akkurt ve Nezih Dağdeviren tarafõndan yapõlan yazõlõ açõklama- da, adli kolluk, cumhuriyet savcõlõğõ ve mahke- me tarafõndan yapõlan sorgulamalar sõrasõnda, şüpheli müdafii olarak kendileri gizlilik kararõna titizlikle uymalarõna karşõn, gizli kalmasõ gere- ken her bilginin basõnda yer aldõğõ, Okudan’õn insafsõz iddia ve suçlamalarla kamuoyunun önünde küçük düşürüldüğü belirtildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear