Catalog

CMYB C M Y B 14 ARALIK 2008 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Sardalyacı Kadınların Türküsü... İçinde yeşiliyle büyüyen bir kayın dalı, turuncu yapraklarıyla kış günlerini, ayazı, poyrazı, tipiyi bek- leyen palamutlar... Güz tepelerini gölgeleyen o mavi bulut, deni- zin hışırtısı, dalgaların okşadığı o ince yumuşak kumsal. Bir sahil kasabası düşlerim kış kapıyı çaldığında. Yıkık, bitik bir ses yağmuru camlara vurdu- ğunda... Sardalyacı kadının türküsünü dinlerim, konyak- lı kahve içtiğim gençlik yıllarıma dönerim. Balıkçı kız- lar ellerinde sepetleriyle o kasabanın kış çiçek- leridir. Gözleri çimen yeşili ya da zeytin siyahı. Jacgues Prevert’in dizeleri yankılanır Marsil- ya’da bir aralık ortasında. Üzerimde siyah deri ce- ketim, çizmelerim, balıkçı kazağım, mavi kot pantolonum ve siyah, numaralı gözlüklerim. De- nize karşı bir yerde Foça’yı düşlerim. Savaşsız bir dünya isterim... Barış meşaleleri ya- karım... Demokrasinin bir yaşam biçimi olduğunu yazar dururum... Bazı geceler yıldızlarla konuşurum. Bazı günler dilim tutulur hiç konuşmam, ge- ce düşlerimde ise durmadan konuşurum. Bazen kimse durduramaz beni, bir saat, iki sa- at anlatırım... Prevert’in Barbara’sı çıkar karşıma, mutlu kentte yağmur yağdığı akşamlarda. Barın hemen sağında o yüksek taburede otururum. Brest’in yağmuru altında yürürüm, sırılsıklam ıs- lanırım... Bir saçak altına sığındığımda hep o şii- ri okurum: “Ah Barbara/Ne hırboluktur savaş/N’oldun şim- di sen/O demir, o çelik, o kan yağmuru altında /Ya o adam n’oldu seni yürekten/Kucaklayan/Öldü mü kaldı mı n’oldu!” Güz tepelerini gölgeleyen o mavi bulutlar çı- kagelse ansızın... İçinde yeşille büyüyen kayın da- lı, turuncu kış yapraklarıyla palamut ağaçları ko- nuşmaya başlasa... İnce, yumuşak kumsalla se- vişen denizin dalgaları sardalyacı kadınların tür- küsünü duysa... Ellerimden tutsalar, beni eksik yaşatmasalar... Attilâ İlhan gibi bir bilsem “Pia”nın kim olduğu- nu, ölürken eksiksiz ölürdüm ah Barbara! Benim yaşadığım coğrafya, yani Anadolu tarihtir, kültürdür; bizi yöneten siyasetçiler bilmez... Ce- vat Şakir’i (Halikarnas Balıkçısı) Azra Erhat’ı, Bed- ri Rahmi Eyüboğlu’nu, Sabahattin Eyüboğlu’nu, Melih Cevdet Anday’ı tanımaz... Ünlü tarihçi Stra- bon’un İsa’dan 64 yıl önce Amasya’da doğdu- ğunu söylesem inanmaz... İnsanın Efes’e kayıkla gittiğini, Sisam kıyıları- nı geçtikten sonra yeni yerler bulduğunu anlat- san dinlemez. Efesli Artemis, tanrıça Hera ve tanrıların tan- rısı Zeus’un adını duysa umursamaz! Güzeller güzeli Letos gece tanrıçacısıdır ve çap- kın Zeus onu hamile bırakır. İnsanoğlu o çağda kayığı buldu... Hastaneler kurdu... Güzellik merkezleri açtı... İnsanlığın tarihi ve kültürü MÖ 19. yıla dek iner! Yaşamın varsıllığı önemlidir... O varsıllık kendini geliştirmesi, içindeki örgütlenmeyi sağlaması için de çok önemlidir... Şiiri sevmeyen bir insan, film izleyen birey, kari- katür sanatından nasibini almamış bir siyasetçi... Siyasal sinemadan, tiyatrodan nefret eden sa- natçı! Benim kuşağım Süleyman Demirel’in, Bülent Ecevit’in, Erdal İnönü’nün, Turgut Özal’ın de- ğerini şimdilerde anlayabiliyor mu? Gülmece adına “küfür”ün geçerli olduğu dü- zende, birtakım gençler, milyonlarca seyirci toplayıp köşe dönücülüğün simgesi olurken sa- natçı tarihsel ve siyasal bir sorumluğu elinin ter- siyle itiyor para uğruna! İnce, yumuşak kumsal, denizin hışırtısıyla uy- kuya yattı... Azgın dalgalar ise onu uyutmuyor bu gece... Belli sevişmek istiyor... İçinde yeşiliyle büyüyen kayın dalı, turuncu yapraklarıyla meşeler ise çoktan uyudu. Bense Brest’i düşünmeye başladım... Barba- ra’yla konuşacağım zamanım olursa... Onunla Jac- gues Prevert’in “Sardalyacı Kadınların Türkü- sü”nü söyleyeceğiz!.. Kıyının ağaçlarında, yaşamın suç olduğu göl- ge uçurumlarında... Ayaza ve tipiye karşın!... Usulca, kimseler duymadan... hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Hükümet yerel seçime kadar Alevi örgütleriyle diyalog dõşõnda somut bir adõm atmayõ düşünmüyor AKP’nin Alevi aldatmacasõ EMİNE KAPLAN ANKARA - Yerel seçime kadar Alevilerin sorunlarõnõn çözülmesi için gerekli adõmlarõn atõlacağõnõ açõklayan AKP, Madõmak Oteli, siyasi partiler ve Alevi örgütleriyle diyalog dõşõnda somut bir adõm at- mayõ düşünmüyor. AKP, zorunlu din derslerinin kaldõrõlmasõ, ce- mevlerine ibadethane statüsü ta- nõnmasõ gibi parti içinde de sõkõntõ yaratan tartõşmalõ konularõ ise par- ti tabanõnda tepki yaratabileceği kaygõsõyla seçim sonrasõna bõrak- mayõ planlõyor. AKP, ocak ayõndan itibaren Alevi örgütlerinin temsilcileriyle Başbakan Tayyip Erdoğan’õ buluşturmaya devam edecek. Alevi örgütleri ile bu alanda çalõşma yapan sivil toplum örgütlerinin katõlõmõyla bir kurultay ya da kamp yapõlmasõyla ilgili ça- lõşmalar yürütülecek. Bu çalõşmanõn ne zaman ve nerede yapõlacağõ ise henüz netlik kazanmadõ. Alevilerin önerileriyle ilgili ola- rak çalõşma yapan Devlet Bakanõ Said Yazıcıoğlu da siyasi partiler ve Alevi örgütleriyle diyalog ara- yõşlarõnõ sürdürecek. AKP, yerel seçime kadar Madõ- mak Oteli’yle ilgili sorunu da bir şe- kilde noktalamayõ planlõyor. Otelin bulunduğu binanõn mülkiyetinin Kültür Bakanlõğõ tarafõndan satõn alõnmasõ ve müzeye dönüştürülme- si önerileri üzerinde duruluyor. Ba- zõ Alevi örgütleri, otelin “utanç müzesi”ne dönüştürülmesini ister- ken, parti içinde bu konuda da gö- rüş ayrõlõklarõ yaşanõyor. Bazõ parti yöneticileri, otelin müze haline ge- tirilmesinin kentte yeni bir gergin- lik noktasõ yaratabileceğine dikkat çekerek, “Müze yerine bazı ke- simlerin istismar etmesini engel- leyecek bir formül geliştirilebilir. Müze olmaz da kütüphaneye dön- üştürülebilir” görüşünü dile geti- riyor. Sorunlu konular seçim sonrasõna AKP’nin seçim sonrasõna bõrak- mayõ planladõğõ zorunlu din dersi, ce- mevlerine ibadethane statüsü veril- mesi gibi önerilerin yaşama geçi- rilmesi ise oldukça güç gözükü- yor. Zorunlu din derslerinin kaldõ- rõlmasõ için anayasa değişikliği ge- rekiyor. Aslõnda zorunlu din dersi- nin kaldõrõlmasõnõ istemeyen AKP, okullarda okutulan zorunlu din der- sinin içeriğinin değiştirilerek “din- ler tarihi ve kültürü” dersine dön- üştürülmesi, ancak İslam dininin öğretilebilmesi için de ayrõca seçmeli bir din dersi getirilmesini istiyor. AKP açõsõndan en sõkõntõlõ konu ise cemevlerine ibadethane statüsü tanõnmasõ. AKP içindeki Alevi mil- letvekilleri, bunun İmar Yasasõ’nõn ek 2. maddesinin değiştirilerek ko- laylõkla yapõlabileceğini dile getiri- yor. Ancak bazõ AKP yöneticileri, “En sıkıntılı durum bu. Eğer sta- tü tanınırsa, o zaman İslam dini içinde cami ve cemevi olarak iki ayrı ibadethane olacak. Bu ileri- de bazı tarikatların isteklerini gündeme getirebilir” görüşünü di- le getiriyor. Aleviler ile kurulacak birim ko- nusunda da parti içinde görüş ayrõ- lõklarõ yaşanõyor. Söz konusu birimin Diyanet, Devlet Bakanlõğõ ve Kül- tür Bakanlõğõ bünyesinde kurulma- sõna ilişkin farklõ öneriler gündeme getiriliyor. AKP, yerel seçime kadar Madõmak, siyasi partiler ve Alevi örgütleriyle diyalog arayõşlarõ dõşõnda zorunlu din dersinin kaldõrõlmasõ ve cemevlerine ibadethane statüsü tanõnmasõ konularõnda somut bir adõm atmayõ düşünmüyor. Madõmak Oteli’nin müzeye dönüştürülmesi konusunda ise parti içinde görüş ayrõlõklarõ yaşanõyor. DTP’den Kuzey Irak çıkarması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DTP Genel Başkanõ Ahmet Türk’ün başkanlõğõndaki bir heyet PKK’nin “eylemsizlik” kararõna destek arayõşõ için önceki gün gittiği Kuzey Irak’ta temaslarõna baş- ladõ. DTP Genel Başkanõ Ahmet Türk başkanlõğõnda- ki heyette Genel Başkan Yardõmcõsõ Emine Ayna, İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Siirt Millet- vekili Osman Özçelik ve eski Sur Belediye Başkanõ Abdullah Demirbaş yer aldõ. Heyetin, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanõ Mesut Barzani ile görüştükten sonra bugün de Irak Cumhurbaşkanõ Ce- lal Talabani ile bir araya gelmesi bekleniyor. He- yetin, PKK’nin “eylemsizlik” kararõnõn Türkiye ta- rafõndan da kabul edilmesi için “arabuluculuk” öne- receği öğrenildi. Daha önce kendilerine randevu ver- meyen Barzani’den bu kez olumlu yanõt aldõğõ öğ- renilen DTP heyetinin bugün Süleymaniye’ye gi- derek, Talabani ile bir araya geleceği bildirildi. DTP Heyeti, Talabani ve Barzani’den Kürt sorununun çö- zümü doğrultusunda PKK’nin ilan edeceği ateşke- se destek vermesini isteyecek. Ayrõca Türkiye’nin de olumlu yanõt vermesi için arabuluculuk yapma- larõnõ isteyecek. 301. madde değişikliğinden bu yana savcõlardan ‘soruşturma izni’ istemi devam ediyor Soruşturmalar hız kesmedi AYŞE SAYIN ANKARA - AKP hükümetinin AB’nin istemi doğrultusunda Türklü- ğe hakaret suçunu yumuşattõğõ ve so- ruşturma izni yetkisini Adalet Ba- kanlõğõ’na verdiği Türk Ceza Yasa- sõ’nõn (TCY) 301. maddesi değişikli- ğinden bu yana savcõlardan “soruş- turma izni” istemi hõz kesmeden sü- rüyor. Ancak, soruşturma bakanlõk iznine bağlandõğõ için açõlan dava sa- yõsõnda hõzlõ düşüş olmasõ dikkat çe- kiyor. “Türklüğe hakaret” suçunu dü- zenleyen TCY’nin 301. maddesinde geçen mayõs ayõnda yapõlan değişik- likten bu yana, savcõlardan gelen so- ruşturma istemi hemen hemen önceki yõllarla aynõ düzeyde. Adalet Bakan- lõğõ verilerine göre 301. madde deği- şikliğinin yapõldõğõ geçen mayõs ayõn- dan 25 Kasõm 2008 tarihine kadar Ada- let Bakanlõğõ’na “soruşturma izni” is- temiyle toplam 462 dosya ulaştõ. 146 dosya incelemede Bakanlõk, 27’si basõn yayõn yoluy- la işlenen suçlar, 31’i “aleni hakaret yoluyla işlenen suçlar” olmak üzere toplam 38 dosyadaki 78 kişi hakkõnda soruşturma izni verirken, 112’si basõn- yayõn yoluyla işlenen suçlar, 146’sõ “aleni hakaret yoluyla işlenen suç- lar” olmak üzere toplam 258 dosya- daki 361 kişi hakkõnda ise soruşturma izni vermedi. Halen 146 dosyayla ilgili incelemenin sürdüğü bildirildi. Bu rakamlara göre 301. maddeyle il- gili soruşturma istemlerinin geçen yõl- lara paralel gittiği, ancak bakanlõk izin vermediği için dava sayõsõnõn düştüğü ortaya çõkõyor. TÜRK, BARZANİ VE TALABANİ’DEN ARABULUCULUK İSTEYECEK DTP Genel Başkanı Ahmet Türk’ün başkanlığındaki bir heyet Kuzey Irak’a gitti. (AA) Çankaya’da Alevi aday kulisi ANKARA (ANKA) - Yerel seçimlere 4 aydan az bir zaman kala, aday kulisleri de hareketlendi. Alevi örgütleri Çankaya’da Alevi bir aday istediklerini belirtiyor. Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Başkanõ Ali Balkõz, “Alevi kültüründen insanlarõmõz göreve hazõr bekliyorlar. Böyle bir aday ancak CHP’den olur ve kazanabilir” derken Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri Genel Başkanõ Fevzi Gümüş de yerel seçimlerde özellikle Alevilerin yoğun olarak yaşadõğõ yerlerde Alevi adaylara şans verilmesi gerektiğini söyledi. ABF Başkanõ Balkõz bu yöndeki taleplerini CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal’a da ileteceklerini belirtti. Ercan Karakaş: İstanbul’u alacağız ANKARA (ANKA) - CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Aday adaylarõndan Ercan Karakaş CHP’nin İstanbul’da başarõlõ olacağõnõ söyledi. İstanbul’da CHP ile AKP arasõnda ciddi bir oy farkõ bulunmadõğõnõ ifade eden Karakaş, “Ben İstanbul’u kazanacağõmõza inanõyorum. Çünkü çok büyük fark yok. AKP düşüş içinde” diye konuştu. Karakaş, Şişli ya da başka ilçe ile ilgili adaylõğõnõn söz konusu olmadõğõnõ bildirdi. İHD’den cezaevleri için oturma eylemi İstanbul Haber Servisi - İnsan Haklarõ Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, cezaevlerinde insanca yaşam koşullarõnõn yaratõlmasõnõ isteyerek, Galatasaray Meydanõ’nda oturma eylemi düzenledi. “İnsanlõk onuru işkenceyi yenecek”, “Disiplin cezalarõna son” dövizleri taşõrken “İnsanlõk onuru işkenceyi yenecek”, “Tecrit kaldõrõlsõn” sloganlarõ atan İHD’liler adõna yapõlan açõklamada Evrensel İnsan Haklarõ Bildirgesi’nin kabul edilmesinin üzerinden 60 yõlõn geçtiğine dikkat çekilerek “Cezaevlerinde işkenceler, sürgün sevkler, hasta tutuklularõn tedavi edilmeden ölüme terk edilmeleri, tecrit ve izolasyona bağlõ sorunlar” yaşandõğõ anlatõldõ.