Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
İstanbul Haber Servisi - Mardin’de 1995
yõlõnda terör örgütü PKK ile girdiği çatõş-
mada öldürülen Albay Rıdvan Özden’in eşi
Tomris Özden, Tuncay Güney ile Ümit
Oğuztan’õn kendisini bir odaya kapatarak
4-5 saat sorguladõklarõnõ, bu süre içinde de
birkaç kez Veli Küçük ile telefonda ko-
nuştuklarõnõ belirtti. Tomris Özden, Bah-
çelievler katliamõ ve eski DİSK Genel Baş-
kanõ Kemal Türkler davasõ sanõğõ, ülkü-
cü Ünal Osmanağaoğlu’nun Güzel-
çam’daki evinin alt katõnda oturduğunu bil-
dirmesine karşõn kimseyi inandõramadõğõ-
nõ sonra Güzelçam’da başka bir isimle ya-
kalandõğõnõ kaydetti.
Ergenekon’un ünlü isimleriyle ilginç
anlar yaşadõğõnõ Taraf gazetesine anlatan
Tomris Özden, yaptõğõ değerlendirmede,
Tuncay Güney’in düğününe davet edilişini
şöyle anlattõ: “Tuncay Güney o sıralar be-
ni çok sık arıyordu. 1996 falandı. Sıradan bir
gazeteciydi benim için. Önce Akşam gazetesi adı-
na bir röportaj yaptık. Sonra bir gün de, Barış
Otobüsü eyleminden sonra aradı. Flash TV’de
çalıştığını söyledi, programa davet etti. Ben de el-
bette sesimi duyurabildiğim kadar duyurmaya
çalışıyordum. Gittim, Ümit Oğuztan’la ikisi be-
ni bir odaya ka-
padı. Ve 4-5 saat
sorguladılar. O sü-
re içinde birkaç
kez Veli Küçük
Paşa’yla da tele-
fonla konuştular.
Sonra bir kez
Oğuztan arayıp,
‘yanlõş anlamayõn
falan’ dedi. Tun-
cay Güney’le ise
bir daha hiç gö-
rüşmedim”
İstanbul Haber Servisi -
Eski MİT Kontr-Terör Daire-
si Başkanõ Mehmet Eymür,
kendi hazõrladõğõ atin.org ad-
resli internet istesinde Tuncay
Güney üzerinden Ergenekon
örgütüne mesaj gönderdi. Ey-
mür, “Tuncay Güney yete-
nekli birisi. Ekibinizin içine
başarılı bir şekilde sızmış,
ipliğinizi pazara çıkarmış.
Zokayı fena yutmuşsunuz.
Geçmiş olsun. Gerisi tefer-
ruat” diye yazdõ.
Mehmet Eymür,
katledilen yazarõ-
mõz Uğur Mum-
cu’nun kardeşi
avukat Ceyhan
Mumcu’ya 12
Kasõm’da yazdõğõ
yazõda Tuncay
Güney’i tanõdõğõna
işaret ederek Tun-
cay Güney’in Er-
genekon’u deşifre
ettiğini ve MİT’e
çalõştõğõnõ ima etti. Eymür, si-
tesinde yayõmladõğõ yazõsõn-
da, Ceyhan Mumcu’yu “rota-
sı belli olmayan bir adam
olmakla” suçladõ.
Mumcu da aynõ sitedeki
“Bertaraf Olmadan Eymür’e
Zorunlu Yanıt” yazõsõnda
Tuncay Güney’in Eymür’e
yönelik, “... Eymür, Ameri-
ka’da internet sitesinde ben-
den kızgınlıkla bahsetti. Bu-
nun anlamı, Eymür kızdığı
adamları bertaraf eder. Ben
de o korkuyla ve em-
niyetteki 7 günlük bir
işkenceden sonra Er-
genekon’la ilgili
açıklamalarda bu-
lunmak zorunda
kaldım” sözlerini
anõmsattõ. Mumcu
şöyle devam etti:
“Fehmi Koru, Naz-
lõ Ilõcak ve Cüneyt
Ülsever gibi köşe
yazarlarının açık-
ladıklarına göre;
Ergene-
kon dava-
sı, ABD’nin
ve başkanı
Bush’un iste-
ği ve deste-
ğiyle açıldı ve
sürdürülü-
yor.” Mumcu,
Uğur Mumcu
suikastõndan
sonra iki kere
Meclis Araştõr-
ma Komisyonu kuruldu-
ğunu, Mehmet Eymür
ve diğer MİT ve Emniyet
mensuplarõnõn koro ha-
linde “Uğur Mumcu
suikastını yabancı bir
istihbarat örgütünün
yerli taşeronla gerçek-
leştirdiğini, ayrıntılı ve
profesyonelce plan-
lanmış bu suikastın çö-
zümünün zor olduğu-
nu” açõkladõklarõnõ
anõmsattõ.
CMYB
C M Y B
28 KASIM 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
Baykal ve Arınç Aynı
Şeyleri mi Söylüyorlar?
CHP Genel Başkanı, salı günkü grup konuş-
masında, partisine üye olmak için başvuranlar ara-
sında türban ya da çarşaflı olan kadınlara, “Ha-
yır arkadaş, sen çarşafını çıkar da gel, türba-
nını çıkar da gel.. ben seni öyle alırım safları-
ma mı diyeceğiz?” sorusunu yöneltirken yerden
göğe kadar haklıdır.
Ama aynı Baykal, bu tümcelerin hemen arka-
sından, “Demememiz gerektiğini öğreniyo-
ruz. Yani öğreniyoruz derken şahsen biz öğ-
reniyoruz değiliz. Türkiye öğreniyor, Türkiye’nin
aydınları öğreniyor” diye sürdürdüğü konuş-
masında bence çok önemli ve partisinin kuruluş
ilkelerinden farklı şeyler de söylüyor:
“Türkiye’deki laik kültür, bu gerçekler karşı-
sında kendisini sınıyor, yeniden tanımlıyor ve du-
rumu doğru değerlendiriyor. Bu hiçbir şekilde
Türkiye’nin laikliğiyle ilgili en küçük bir tereddüdü
yansıtmaz. Tam tersine, en bilinçli laiklik anla-
yışının icabıdır. Sorunları gerçek kimliğiyle, ni-
teliğiyle görmeye başlıyoruz, göstermeye baş-
lıyoruz ve o çerçevede bir ortak siyaseti hep be-
raber geliştiriyoruz, geliştireceğiz.”
2006’daki benzer
sözlerin sahibi kimmiş?
18 Kasım 2008 Salı günü TBMM’nin CHP
Meclis Grup Salonu’nda yapılan bu konuşma, siz-
de bir şeyler çağrıştırıyor mu?
Teknolojinin böylesine geliştiği bir dönemde, ar-
tık merhum Başbakan Adnan Menderes’in 50’li
yıllarda parlamento kürsüsünden söylediği o ün-
lü “Hafızayı beşer, nisyan ile malûldür” sözünü,
yani bugünün konuşma dili ile “İnsanların bellek-
lerinde unutmak vardır”ı hâlâ geçerli kabul eder-
sek, elbette zorlanırız.
Ama dediğim gibi teknoloji arşiv denen kurumu
bilgisayarlarımız eliyle masalarımıza kadar getir-
diği için, bilgisayarımı açtım ve Google’dan “la-
ikliğin yorumlanmasını savunan politikacının kim
olduğunu” sordum.
Google’un verdiği yanıt beni 23 Nisan 2006 Pa-
zar gününe götürdü. Türkiye Büyük Millet Mec-
lisi, Ulusal Egemenlik Bayramı dolayısıyla Ma-
nisa Milletvekili Bülent Arınç’ın başkanlığında
özel gündem ile toplanmış.
Başkan, “Aziz Atatürk”ü de saygı ile selamla-
dığı konuşmasında şunları söylemiş:
Laiklik ilelebet var oIacak. Amma..
“Türkiye’nin rejimi, her konu tartışıldığında
etkilenecek, sarsılacak kadar zayıf değildir. La-
iklik maddesi ilelebet var olacaktır.
Ancak, günün şartlarına, toplum yapımıza uy-
gun olarak yorum farklılıklarını ortadan kal-
dırmak gerekir. Dünyada birçok örneği olan
laiklik uygulamasının Türkiye’deki tek örneği
sadece Fransa’da vardır. Orada bile laiklikten
yola çıkarak hak ve özgürlükler, bizim kadar
kısıtlanmamıştır.
Devlet, dini inançların yaşamasını teminat al-
tına alması gerekirken, tam tersine, kamusal
alanda bazı inançların yaşam hakkını, ifade hür-
riyetini kısıtlamaktadır.
..Bu, laikliğin özünü değiştirmeyecek, bila-
kis toplumun bir arada daha uyum içinde ya-
şamasına katkı sağlayacaktır.”
O günkü CHP’den tepkiler
24 Nisan Pazartesi ve daha sonraki günlerin
tarihini taşıyan gazeteler, CHP Grubu ile Baykal’ın
bu konuşma karşısındaki tepkilerini ileten, yo-
rumlayan haber ve yazılar ile doluydu. Arınç; ana-
yasamızın temel direklerinden birisi sayılan laik-
liğin içini yeni yorumlar ile boşaltmakla suçlanı-
yordu.
Bu haftanın ikinci günü, Deniz Baykal’ın kendi
grup toplantısında, çarşaftan söz ederek Türki-
ye’deki laik kültürün gerçekler karşısında kendi-
sini sınadığı ve yeniden tanımlayarak “durumu
doğru değerlendirdiği” sözleri, Erdoğan’lı, Gül’lü,
Arınç’lı, Ömer Dinçer’li iktidar partisi için elbet-
te yabancı değildir.
Bu nedenle, Tayyip Erdoğan, 22 Temmuz se-
çimlerinden sonra anayasa değişikliği için bilinen
adımları atmaya kalkışmış, yine aynı nedenler ile
4 ve 10. maddelerde değişiklik sağlanması için
MHP’liler ile ortak yasa teklifi yapılmıştır. Ve bu
nedenledir ki Başbakan, daha geçen hafta se-
çimlere kadar adını ağzına almayacağını söylediği
Baykal’a zeytin dalı uzatmış ve “dik durmasını” sa-
lık vermiştir.
Fırtına öncesi...
CHP Genel Başkanı, salı günkü konuşmasında
sorunları gerçek kimliği ile görmeye başladıkla-
rını da duyurarak, önümüzdeki ay toplanacak olan
Program Kurultayı’nda partisi içinde kopacak fır-
tına öncesinin ortamını hazırlıyor.
Samsun Milletvekili Haluk Koç, partisinin bu
girişimlerini, “AKP tarafından gerçekleştirile-
meyen bazı taleplerin CHP üzerinden kapı açı-
larak meşrulaştırılması projesi olarak tanımlı-
yor ve “Unutulmamalıdır ki” diyor “CHP 1970’li
yıllarda, bugün ileri sürülen stratejilerle değil;
üretim, emeğin kazanımları, insanca, hakça bir
düzen hedefi, demokratik haklar ve sosyal ada-
let temelindeki politikalar ile ve parti içi de-
mokrasiyi uygulayarak toplumsal zeminde
destek bulmuş ve başarılı olmuştu.”
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
İzinsiz Kuran kursuna baskın
Yurt Haberleri Servisi- Düzce’de 10 kişi,
izinsiz Kuran kursu verdikleri iddiasõyla
gözaltõna alõndõ. Düzce Jandarma Komutan-
lõğõ ve Emniyet Müdürlüğü ekipleri, izin
alõnmadan Kuran kursu verildiği belirlenen
2’si Düzce, 3’ü merkeze bağlõ köylerde bu-
lunan 5 eve eşzamanlõ operasyon düzenledi.
Operasyonda, izinsiz Kuran kursu verdikleri
belirlenen 10 kişi yakalandõ. Düzce Jandar-
ma Komutanlõğõ’na getirilen zanlõlarõn sor-
gularõnõn sürdürüldüğü bildirildi. Kursa ka-
tõldõklarõ belirlenen 7-12 yaşlarõndaki 80 ço-
cuğun ailelerine teslim edildiği öğrenildi.
SEYFETTİN METE
ÇORUM - Ergenekon davasõnõn
kilit ismi Tuncay Güney’in Ço-
rum’un Gölet köyündeki yakõnlarõ
Güney’i anlattõ. Köylüler, Güney’in
imam hatip lisesinde okuduğunu ve
köye gelip gittiği yõllarda dindar bir
insan olduğunu belirttiler. Güney,
1972 yõlõnda Çorum’un Kargõ ilçesi-
ne bağlõ Gölet köyünde doğdu. Tun-
cay Güney, 13 yaşõnda babasõnõ kay-
betti. Anne Ayşe Güney’in, eşinin
ölümünün ardõndan bir
süre psikolojik so-
runlar yaşadõğõ ile-
ri sürüldü. Adõnõn
açõklanmasõnõ is-
temeyen bir köylü
“Küçükken İstan-
bul’dan okul tatillerinde
köye gelir, yaylalarda koyun ve
inek güdüp çobanlık yapardı. Tun-
cay’ın en çok da karanlıktan
korktuğunu öğrendik. Baba-
sı öldükten sonra annesi bir-
kaç kez köye geldi. Ama da-
ha sonra köye gelmez oldular”
dedi. Adõnõn açõklanmasõnõ iste-
meyen bir başka köylü de Güney ai-
lesinin Sinop’un Boyabat ilçesine
bağlõ bir köyden kendi köylerine ta-
şõndõğõnõ belirtti. Güney’in amcasõ-
nõn oğlu Hilmi Güney ise Tuncay
Güney’i yaklaşõk 13 yõldõr görmedi-
ğini söyledi. Güney’in çocukken din-
dar olduğunu anlatan Hilmi Güney,
şunlarõ söyledi: “Bir ara İstan-
bul’da iman hatip lisesinde oku-
duğunu biliyorum. Akrabamız ol-
masından ve böyle karanlık işler-
de olmasından dolayı rahatsızlık
duyuyoruz. Bu köye ilk yerleşen bi-
ziz yani sonradan gelmedik. Tun-
cay, bilip bilmeden konuşuyor.
Yahudi falan değiliz.”
TÜRKİYE MUSEVİ
CEMAATİ RAHATSIZ
‘KAYITLARIMIZDA YOK’
‘İMAM HATİP LİSESİNDE OKUDU; DİNDARDI’
YAKINLARI
GÜNEY’İ
ANLATTI
İstanbul Haber Servisi - Suç-
lamalarõyla Ergenekon davasõnõn te-
melini oluşturan ve Kanada’da ha-
hamlõk yaptõğõnõ iddia eden Tuncay
Güney’in ismi Türkiye Hahamba-
şõlõğõ’nõn kayõtlarõnda bulunmu-
yor. Suçlamalar hakkõnda Güney,
haham olmadõğõnõ, yalnõzca dini or-
ganizasyonlarda görev alan kişi
olduğunu söyledi. 15 Kasõm tari-
hinde gazetecilerin sorularõnõ ya-
nõtlayan Türkiye Musevi Cemaati
Başkanõ Silvio Ovadyo, Tuncay
Güney ile ilgili olarak “Haham-
başılığın kayıtlarında böyle bir
kişinin (Tuncay Güney) adına
rastlanmamıştır” diye konuş-
muştu. Ovadyo, bir gazetecinin,
“Tuncay Güney’in, sürekli Ya-
hudi kıyafetiyle televizyonda de-
meç veriyor olması sizi rahatsız
ediyor mu” sorusu üzerine de “Bu
durum Yahudi cemaatini rahat-
sız ediyor. ” karşõlõğõnõ vermişti.
GÜNEY: HAHAM DEĞİLİM
Tuncay Güney, Cumhuriyet’e
yaptõğõ açõklamalarda haham ol-
madõğõnõ, yalnõzca dini organizas-
yonlarda görev alan kişi anlamõna
gelen ‘kongre rabaylığı’ yaptõğõ-
nõ söylemişti. Güney hakkõnda çõ-
kan sahte haham iddialarõna kar-
şõlõk da “Tüm dinlerde zamanla
değişik mezhep ve tarikatlar
oluşmuştur. Bunun yanı sıra
mezheplere bağlı olmayan alt
gruplar ve tarikatlar da bulun-
maktadır. İstanbul’daki Yahudi
Derneği’nin benim çalışmala-
rımla ilgili sorular sorması, ‘el-
ma ile armudu birbirine karõştõr-
mak’tır. Çoğunluğunu Sefarik
ve Askenazi Yahudilerinin oluş-
turduğu derneğin, Ortodoks -
Hasidik - Mesianik ve diğer
grupların din adamları ve çalış-
ma prensipleri hakkında yorum
yapma hakkı yoktur” diye ko-
nuştu.
KAYNAK: GÜNEY
KULLANILIYOR
AMAÇ MİT’İ YIPRATMAK
İstanbul Haber Servisi - Eski
Milli İstihbarat Teşkilatõ (MİT)
mensubu Prof. Dr. Mahir Kaynak,
Tuncay Güney’in en başõndan be-
ri “Ben her şeyi biliyorum” de-
diğini, hakkõnda kitap bile yazõldõ-
ğõnõ ama bugüne kadar hiçbir ay-
dõnlatõcõ bilgi ortaya koyamadõğõ-
nõ vurguladõ. Kaynak, Ergenekon
davasõna işaret ederek “MİT bu
olayın dışında olamaz, gerek hü-
kümete gerekse
mahkemelere
ilgili bilgileri
vermiştir. Ama
bunlar açıkla-
namaz, o yüz-
den kamuoyu-
na yansımıyor.
Tuncay Güney
ile yapılmak is-
tenen şey de bu
üstü kapalı bilgilerin yerine onun
ikame edilmesi, kamuoyunun
önüne onun çıkarılması oldu”
diye konuştu. Mahir Kaynak, Er-
genekon davasõ ile aslõnda MİT’in
de yõpratõlmak istendiğini iddia
ederek “MİT’in alt kademesin-
deki bir adam, böylesine yüzler-
ce kişiyi ilgilendiren bir davada
her şeyi bilemez. Aslında Tuncay
Güney MİT’i yıpratmak ama-
cıyla da kullanılıyor. Yaşantısı,
bugünkü durumu, her şey bu in-
tibayı doğuruyor. Bunun geri-
sinde ise dış güçler, başka ülke-
ler var” dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Ergenekon soruşturmasõnõn “ana
omurgası” verdiği ifade ve evinde
ele geçirilen belgelerle şekillenen, son
olarak da MİT’e çalõştõğõ belirtilen
Tuncay Güney’in 1.5 yõldõr tanõk ya
da sanõk sõfatõyla hiçbir şekilde ifa-
desine başvurulmadõ. “Dokunul-
mayan” Güney’in ifadelerinde ismi
geçenlerin ise gözaltõna alõnõp tu-
tuklanmasõ dikkat çekti. Soruşturmayõ
yürüten savcõlarõn Güney’in ifade-
leriyle hareket etmelerinde MİT ele-
manõ olduğu ön kabulünün etkili
olup olmadõğõ belirsizliğini koru-
yor. MİT’in “elemanımız değil”
dediği Güney’in hangi sõfatla teşki-
lata rapor gönderdiği sorusu da ya-
nõtsõz kaldõ.
Güney’in MİT elemanõ olduğu
savõ, beraberinde pek çok soruyu ve
yeni tartõşmalarõ gündeme getirdi.
MİT, Güney’in “şüpheli faaliyetle-
rinden dolayı” üzerinde çalõşma
yapõldõğõnõ açõklamasõna karşõn, Gü-
ney’in iddialarõnõ içeren CD ve bil-
gilerin pek çok kez Başbakanlõk ve
Genelkurmay’a gönderilmesi dik-
kat çekti. Güney’in çeşitli çevreler-
den edindiği “bilgileri” MİT’teki gö-
revlilerle hangi çerçevede paylaştõğõ
da netleşmedi.
MİT yaptõğõ açõklamada, “kuruluş
ve işleyişi tartışmalı olan” diyerek
Mehmet Eymür’ün kurup yönetti-
ği Kontr Terör Merkezi’ni sorgula-
dõ. Ancak, üstü örtülü bir biçimde de
Güney’in bu merkezle irtibatlõ ola-
bileceği imasõ yapõldõ. MİT’in kuru-
luş şemasõndan çõkarõlmõş olsa da
1997’ye kadar faaliyetini sür-
düren Kontr Terör Merkezi
ile Güney’in irtibatlõ olmasõnõn, mer-
kez lağvedilse de Güney’in MİT’in
elemanõ olduğu anlamõna gelip gel-
meyeceği sorusu yanõtsõz kaldõ.
MİT’in, Eymür tarafõndan kullanõl-
dõğõ imasõyla Güney’i kurumsal ola-
rak “dışlamaya” yöneldiği yorum-
larõ da yapõldõ.
Güney, dolandõrõcõlõk suçundan 8
Mart 2001’de tutuklanmasõndan bir
gün sonra teminatla serbest bõrakõlõnca
dönemin Organize Suçlar Şube Mü-
dürü Adil Serdar Saçan tarafõndan
ABD’ye gönderildiğini açõklamõştõ.
Ancak, Sabah’õn haberine göre Gü-
ney’i bu ülkeye gönderen eski MİT
Müsteşarõ Şenkal Atasagun’du. Bu
iddiaya karşõn Atasagun dün her-
hangi bir açõklama yapmadõ.
Güney’in “beni yurt-
dışına kaçırdı”
dediği Saçan ise yine Güney’in ifa-
deleri doğrultusunda Ergenegon so-
ruşturmasõ kapsamõnda tutuklu bu-
lunuyor. MİT’in doğruladõğõ belgenin
yer aldõğõ haberde, Güney’e bizzat
Atasagun tarafõndan ABD vizesi
alõndõğõ, bu ülkede de Türk istihba-
ratõnõn kullandõğõ dairede 1 yõl çalõş-
tõğõ iddiasõ yer aldõ. MİT’in açõkla-
masõnda bu bilgilerin doğru olup ol-
madõğõ konusunda herhangi bir de-
ğerlendirme yapõlmadõ.
Güney’in “gazeteci” kimliği ile
Mesud Barzani, Celal Talabani,
Hizbullah lideri Fadlallah ve Hasan
Nasrallah ile görüştüğü açõğa çõk-
mõştõ. 1972 doğumlu olan ve görüş-
melerin yapõldõğõ tarihte çok genç olan
Güney’in hangi kanallarõ ve aracõla-
rõ kullanarak bu kişilere ulaşabilme
“gücünü” sağladõğõ da netleşmedi.
Ergenekon’da ismi sõkça geçen Güney’in 1.5 yõldõr ifadesi alõnmõyor
Kimse dokunmuyorTUNCAY
GÜNEY
İstanbul Haber Servisi - Erge-
nekon davasõnõn tutuklu sanõğõ İşçi
Partisi Genel Başkanõ Doğu Perin-
çek, mahkemeye sunduğu dilekçe-
sinde “MİT’in, Mehmet Eymür’ü ve
Zekeriya Öz’ü ihbar ettiğini”ni be-
lirtti. Perinçek, MİT ve Tuncay
Güney ilişkisi ile ilgili açõklamalar
hakkõnda “Savcı Zekeriya Öz,
MİT’e ‘Madem ki bizim dahil ol-
duğumuz tertibi açõğa çõkarõyorsun,
biz de haham Tuncay’õn bir MİT ele-
manõ olduğunu açõklarõz’ diye özet-
lenecek bir cevap veriyor. Mehmet
Eymür’ün yönlendirdiği Zekeri-
ya Öz, suçu bugünkü MİT yöne-
timinin üzerine atma telaşına
düşmüştür” yorumunu yaptõ. Pe-
rinçek, Tuncay Güney’in CIA ve
MOSSAD bağlantõlõ tertipçilerin
“elinde patladığını”, MİT’in so-
ruşturmaya verdiği yanõtla Mehmet
Eymür ve Zekeriya Öz gibi bu ter-
tipte yer alanlarõ ihbar ettiğini belirtti.
Ergenekon davasõnõn tutuklu sa-
nõklarõndan Doğu Perinçek dün İs-
tanbul 13. Ağõr Ceza Mahkeme-
si’ne sunduğu dilekçede, mahkeme
başkanlõğõna taleplerini iletti. Pe-
rinçek, MİT Müsteşarlõğõ’nõn 10
Temmuz 2003 günü Genelkurmay
Başkanlõğõ’na yolladõğõ Ergenekon
dosyasõ örneklerinin hem MİT Müs-
teşarlõğõ’ndan, hem de Genelkur-
may Başkanlõğõ’ndan istenmesini,
2 haftadõr dosyaya konmayan MİT
şemasõnõn derhal dosyaya konulma-
sõ için savcõlõğõn uyarõlmasõnõ talep
etti. ABD merkezli bir tertip sonucu,
ABD devletinin iradesiyle tutuklan-
dõklarõnõ öne süren Perinçek, “Tür-
kiye Cumhuriyeti’nin bağımsız ve
egemen iradesini temsil eden Türk
yargısının kararıyla serbest bıra-
kılmamızı arz ederim” dedi.
Perinçek dilekçesinde iddia ma-
kamõnõn, MİT şemasõnõ kapatõp
CIA’nõn tertibini gizlemeye çalõştõ-
ğõnõ ve suça ortak olduğunu belirte-
rek “Ne var ki Zekeriya Öz ekibi-
nin, kaderini bu CIA tertibiyle
birleştirdiği artık apaçık ortaya
çıkmıştır. Mahkeme kararları, id-
dia makamında oturanlar için ge-
çerli değildir” dedi.
Perinçek, Tuncay Güney’in MİT
Kontr Terör Merkezi Başkan Veki-
li Mehmet Eymür’ün elemanõ ol-
duğunu İşçi Partisi’nin daha 1996 ön-
cesinde saptadõğõnõ kaydederek bu
davanõn başladõğõ günden beri yaşa-
nan olaylarõn, toplanan bilgilerin,
partinin saptamalarõnõ doğruladõğõnõ
belirtti. Perinçek şöyle devam etti:
“Ergenekon diye TSK merkez-
li bir örgüt yoktur; Türk ordusu
vardır. Ergenekon diye bir örgüt
yoktur ama ABD merkezli tertip
vardır. CIA’nın bazı eski MİT
mensuplarını kullanarak yürüt-
tüğü Ergenekon operasyonu bütün
çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır. MİT
şeması, tertibi bütün çıplaklığıyla
ortaya koymuştur. MİT’in dün
(önceki gün) yaptığı açıklama, ter-
tibin merkezinde MİT’in eski
Kontr Terör Dairesi Başkan Vekili
Mehmet Eymür’ün bulunduğu-
nu üstü kapalı açıklamıştır. CIA
tertipçileri açığa çıkmıştır.”
İP Genel Başkanõ Perinçek, mahkemeye sunduğu dilekçesinde ‘Eymür’ün yönlendirdiği
Zekeriya Öz, suçu bugünkü MİT’in üzerine atma telaşõna düşmüştür’ yorumunu yaptõ
ESKİ MİT KONTR-TERÖR DAİRESİ BAŞKANI EYMÜR
Güney’in MİT için
çalõştõğõnõ gizlemedi
‘Benibirodayakapatarak
4-5saatsorguladõlar’
‘MİT Eymür ve Öz’ü ihbar etti’
(Fotoğraf:
Sabah Gazetesi)
(Fotoğraf:HürriyetGazetesi)
ŞEHİT ALBAY RIDVAN ÖZDEN’İN EŞİ