Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
28 KASIM 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Laikliğin Tanımı...
Din, laiklik ve demokrasi kavramları en çok
tartışılan konudur Türkiye’de...
Laikliğin kuramsal çerçeveliği AKP’nin 2002’de
iktidara gelmesiyle yavaş yavaş ortadan kalk-
maya başlamış, 2007 seçimlerinin ardından ka-
musal alanda kendisini göstermiştir.
Çağdaş ve eşitlikçi eğitim sisteminin tarikat
şeyhlerinin buyruğuna verildiği saklanmayan bir
gerçek. Türkiye’de tek laiklik tanımı yok. Laikliğin
yerini demokrasi ve özgürlükler aldı, laiklik ta-
nımı yeniden tartışılmaya başlandı.
12 Eylül askeri faşizmi “laik cumhuriyet” kav-
ramının altını oydu, okullara “zorunlu din dersi” ko-
nularak tartışma yaratırken, 1990’lı yıllarda baş-
layan küreselleşme sürecinde anlamını yitirdi.
Aslında 1970’li ve 80’li yıllara bakmakta yarar
var...
Fransız Devrimi ruhban sınıfına karşı cumhuri-
yetçi laikliği yaşama geçirmişti...
Peki İslamda “ruhban sınıfı” var mıdır?
Elbette yoktur!
Günümüzde “din baronları” İslamda “ruhban
sınıfı”nı oluşturuyor, tarikatların kapitalist sis-
temden yararlanıp parasal güç olarak ortaya
çıkmasından sonra.
Fethullah Gülen “din baronu”dur, bu konuda
en büyük eleştiriyi yapanlardan birisi de “Milli Ga-
zete” yazarı Mehmet Şevket Eygi’dir.
Fethullahçılar işini bilir, kendi çıkarları doğrul-
tusunda “durumdan vazife” çıkarır.
Fethullahçı Zaman, Ergenekon’u “cadı avına”
dönüştürüp, “Susurluk’tan Ergenekon”a uzanan
sürecin üzerini örttü...
Serdar Akinan’ın (Akşam - 3 Kasım 2008) ya-
zısından bir bölüm:
“Ergenekon soruşturması kapsamında Susur-
luk uzantısı son derece kirli isimler temizlenecekken
cemaat bunu muhalefeti susturacak bir cadı avı-
na çevirtti.”
Serdar Akinan, Fethullahçıların maskesini işte
böyle düşürdü.
12 Eylül’ün darbeci-faşist paşalarıyla işbirli-
ği yapan, kendi ekonomik çıkarlarını koruyup kol-
lamak için 1999 seçimlerinde Bülent Ecevit’in
DSP’sine destek veren Fethullahçılar, bankacılıktan
tekstile; medyadan inşaat sektörüne değin dün-
yanın her yerinde ekonomik bir güç yarattılar...
Bugün eğitim sistemindeki etkinlikleri yüzlerce
özel okulla ortada durmuyor mu?
Kara Afrika ülkelerinden Malezya’ya; Arna-
vutluk’tan Avustralya’ya dek dünyanın dört bir
yanında okulları var Fethullahçıların.
Türkiye’deki okullarını, hastanelerini, dersha-
nelerini saymakla bitiremem...
Son altı yıldır İngiltere ve Almanya’ya giren, iki
ülkede siyasi ilişkiler kuran Fethullahçılar, salt
Fransa ve Yunanistan’a giremiyorlar.
Yunanistan’la pazarlıkları sürüyor... Heybelia-
da Ruhban Okulu yeniden açılırsa, Fethullahçı-
lar Yunanistan’ın Batı Trakya’daki Türklerin yo-
ğun olduğu bölgelerinde okul açabilecekler...
Önceki gün bir meslektaşımla Fethullahçıları ko-
nuşuyordum. Onlara çok yakın olan meslektaşım
şöyle dedi:
“Başbakan Tayyip Bey’le Fethullah Gülen’in ara-
sı iyi değil... Gülen, hükümetle ilişkilerini Cum-
hurbaşkanı Abdullah Gül aracılığıyla ve bazı ba-
kanlarla sürdürüyor. Yerel seçimlerde ve milletvekili
seçimlerinde CHP’yi desteklerler, tıpkı Ecevit’i des-
tekledikleri gibi... Çünkü Fethullahçılar kendi çı-
karlarına bakarlar, 12 Eylül darbesinde olduğu gi-
bi. Deniz Baykal’ın bir işareti yeter de artar bile...”
Bu senaryo bana pek inandırıcı gelmedi!
Çünkü Fethullah Gülen ABD’nin denetimi al-
tındadır, oradan kendisine yeşil ışık gelmediği sü-
rece yüzü AKP’ye dönük olacaktır.
Laikliğin yaygın söylenme biçimi, din ile evren
ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır. Çağ-
daş ve uygar toplumlarda kişileri yakından ilgi-
lendirir.
Birey, din ve inanç özgürlüğünü istediği gibi ya-
şar. Namaz kılmadı, oruç tutmadı, kiliseye gitmedi
diye baskı altında tutulmaz.
Laiklik evrenseldir, çağdaş ve uygar olmakla
eşanlamlıdır.
Zorunlu din dersleri, başta Aleviler olmak üze-
re, devlet okullarında eğitim gören farklı dinlerdeki
çocuklara dayatılıyor.
Okullara mescit açılıyor, mezarlıklarda, camilerde
uygulamalı din dersleri yapılıyor!
Çağdaş ve uygar bir toplumda din dersleri zo-
runlu değildir.
Laikliğe sahip çıkıp koruyacağız!
Eğer koruyamazsak topal ördeğe benzeyen de-
mokrasimiz de yıkılır!
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
musakart yahoo.com
Baykal hafta
sonu Ege’de
İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - CHP
Genel Başkanõ Deniz
Baykal, bir dizi açõlõş
gerçekleştirmek amacõyla
yarõn Muğla, pazar günü
de İzmir’de olacak.
Baykal iki yõl önce
temelini de kendisinin
attõğõ Muğla Belediyesi
Kongre Merkezi’nin
açõlõşõnõ gerçekleştirecek.
Baykal pazar günü de saat
12.00’de İzmir
Büyükşehir Belediyesi
tarafõndan Çiğli Sasalõ’da
yapõmõ tamamlanan
Sasalõ Doğal Yaşam
Parkõ’nõ hizmete açacak.
CHP Genel Başkanõ daha
sonra Kocaeli’ne hareket
edecek.
ADD’den
Ergenekon paneli
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Atatürkçü Düşünce
Derneği (ADD)
tarafõndan düzenlenen
“Demokrasi, Hukuk ve
Ergenekon” konulu panel
yarõn Dil ve Tarih
Coğrafya Fakültesi’nde
gerçekleştirilecek. ADD
Genel Başkan Yardõmcõsõ
Prof. Dr. Şina Akşin’in
yönetiminde
gerçekleştirilecek
panelde, İP Genel
Başkanvekili Mehmet
Bedri Gültekin, ADD
Genel Sekreteri Suay
Karaman, CHP Grup
Başkanvekili Hakkõ Süha
Okay, emekli Tümgeneral
Osman Özbek ve
Yargõtay Onursal
Cumhuriyet Başsavcõsõ
Vural Savaş konuşma
yapacak. Farabi
Salonu’nda saat 14.00’te
başlayacak etkinlik ile
ilgili ayrõntõlõ bilgi, 0 312
232 43 44 numaralõ
telefondan edinilebilir.
Şehitlerin adı
ölümsüzleşiyor
ADANA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Silifke Belediyesi’nin
Mukaddem Mahallesi’nde
yaptõrdõğõ parka,
Hakkâri’nin Şemdinli
ilçesindeki Aktütün
Jandarma Sõnõr
Karakolu’na yapõlan hain
saldõrõda yaşamõnõ yitiren
şehit Jandarma Uzman
Onbaşõ Rasim Eser’in adõ
verildi. Duygulu anlarõn
yaşandõğõ törene, Silifke
Belediye Başkanõ Bayram
Ali Öngel ve belediye
yetkilileri ile Mersin
Muharip ve Gaziler
Derneği Silifke
Temsilcisi İbrahim Kulu,
Garnizon Komutanõ
Personel Binbaşõ İbrahim
Alan, Jandarma Komutanõ
Yüzbaşõ Emrullah Büyük,
Emniyet Müdürü Mehmet
Yüceli, İlçe Milli Eğitim
Müdürü Kazõm Alp
Alkan ile şehit Rasim
Eser’in yakõnlarõ katõldõ.
Adana’ya yeni
üniversite istemi
ADANA
(Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Adana Milletvekili
Hulusi Güvel, Adana’ya 5
Ocak Üniversitesi adõyla
ikinci bir kamu
üniversitesi kurulmasõnõ
istedi. Meclis’e sunduğu
teklifle, Adana’nõn 15
ilçesi, 2 milyonu aşkõn
nüfusu ile bölgede öncü
rol oynadõğõna vurgu
yapan Güvel, Adana’ya
kurulacak ikinci bir devlet
üniversitesinin yerel
potansiyelin harekete
geçirilmesinde ve
bölgesel gelişmenin
hõzlandõrõlmasõnda yararlõ
olacağõnõ kaydetti.
CHP ve MHP yöneticileri seçmen kütüklerinin sağlõklõ olmadõğõ düşüncesinde
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Seçmen sayõsõnõn bir
yõlda “6 milyon” artmõş gö-
rünmesi dikkati çekerken CHP
grup başkanvekilleri Hakkı
Süha Okay ve Kemal Anadol,
“Seçim güvenliği sakatlandı.
Seçmen transferleri iddiala-
rı var” uyarõsõnda bulundu.
21 Ekim 2007 tarihinde ger-
çekleştirilen halkoylamasõnda
42 milyon 626 bin 733 kişi ile
seçmen kütüğü oluşturulurken
yerel seçimler öncesinde bu sa-
yõsõnõn 48 milyon 265 bin 644
olarak açõklanmasõ tartõşma
yarattõ. CHP Grup Başkanve-
kili Hakkõ Süha Okay, “2 mil-
yon da kayıp seçmen olduğu
söyleniyor. Bu iş bir muam-
ma. Mükerrer yazım da ol-
maması gerekir, çünkü va-
tandaşlık kimlik numarası
gerekiyor. Sağlıklı bir seçim
yapılamayacak gibi görünü-
yor. YSK seçimleri dürüst,
tarafsız bir biçimde gerçek-
leştirmek zorundadır. Seç-
men kütükleri sağlıklı bir
biçimde oluşturulmalı ve de-
netlenmelidir” açõklamasõnõ
yaptõ. Okay, özellikle belediye
başkanlarõ CHP’li olan İzmir ile
Ankara’da da Çankaya ilçesi-
ne seçmen transferi savlarõna
dikkat çekti. Okay, “Toplu
nakiller olursa ve bunlar da
tespit edilirse seçim kurulla-
rına itiraz edilebilir. Seçmen
kütüklerini inceleyeceğiz, ör-
gütler de nakilleri inceliyor.
Ama büyük kentlerde bun-
ları saptamak kolay değil”
dedi.
CHP grup başkanvekili, İz-
mir milletvekili Kemal Anadol
da İzmir’de Nafiz Gürman Ma-
hallesi ile Atakent’te muhtar-
larõn “anormal bir nakil ev-
rakıyla karşı karşıya kaldı-
ğına” dikkat çekti. Anadol,
“İzmir’e başka illerden yo-
ğun nakiller olduğu söyleni-
yor. Ben de Bilgi Edinme
Yasası’na göre, üç büyük il-
deki ilçeler arası ve başka il-
lerden nakilleri sordum. An-
cak bunun yanıtı gelene ka-
dar, seçmen kütükleri ke-
sinleşmiş olacak” dedi.
Anadol, “Nakil ilmüha-
berlerini eskiden muhtarlar
verirdi, bu yetki onlardan
alındı, beyan esas alınarak
nüfus müdürlüklerine baş-
vuruda bulunuluyor, onlar
da kayda geçirip muhtarlar-
dan bunun kontrolünü isti-
yor. Muhtarlar, biz bunu
kontrol edemeyiz diyorlar.
Nasıl kontrol etsinler? Kon-
ya, Kütahya, Afyon’dan İz-
mir’de seçmen taşındığı iddia
ediliyor. Çankaya için de bu
tür iddialar var. Seçmen kü-
tükleri sakatlanmıştır. Se-
çim güvenliği zedelendi” gö-
rüşünü dile getirdi.
MHP’nin Seçim İşlerinden
Sorumlu Genel Başkan Yar-
dõmcõsõ Faruk Bal da olmayan
kişilerin ya da mükerrer kayõt-
larõn yapõlmasõ durumunda bu-
nun adrese dayalõ nüfus siste-
mini kökünden sarsacağõnõ, so-
rumluluğun da hükümete ait
olacağõnõ belirtti. Bal, “Bu sis-
teme dayalı yapılacak seçim
üzerinde şaibeler oluşturur.
Onun için YSK ile il, ilçe se-
çim kurulları ciddi şekilde
dikkatle bir çalışma yaparak
seçmen kütüklerini doğru bi-
çimde oluşturmalıdır” dedi.
MHP Grup Başkanvekili
Mehmet Şandır da YSK Baş-
kanõ’nõn 6 milyonluk “ola-
ğandışı” oy artõşõyla ilgili tat-
min edici bir açõklama yapa-
madõğõnõ belirterek “Umut
ediyorum toplumda, seçim
sonuçlarına güvensizlik ya-
ratmayacak bir gerekçeyle,
oy artışı izah edilir. Aksi
takdirde seçim sonuçları-
nın üzerine şaibe düşer” di-
ye konuştu.
Seçmen sayõsõnõn bir yõlda 6 milyon artmasõnõ dikkat çekici bulan CHP grup
başkanvekilleri, Kütahya, Konya ve Afyon’dan İzmir’e; Ankara’da da diğer ilçelerden
Çankaya’ya seçmen kaydõrõldõğõ savlarõnõ gündeme getirerek seçim güvenliğinin
şimdiden sakatlandõğõnõ belirtti. MHP Grup Başkanvekili Şandõr da YSK Başkanõ’nõn 6
milyonluk “olağandõşõ” oy artõşõyla ilgili tatmin edici bir açõklama yapamadõğõnõ söyledi.
6MİLYON YENİ SEÇMEN
‘Bu rakamlar
doğruysa
2007 yanlış’
TESAV Başkanõ Erol Tuncer seçmen
sayõsõnda bu oranda bir artõşõn mümkün
olamayacağõnõ belirterek “Eğer bu rakamlar
doğruysa 2007 yanlõş. Daha önceki seçim
dönemleri arasõnda ortalama 3.5 milyonluk
artõş varmõş. Ama bu kez 6 milyon birden
artmõş olmasõ mümkün değil’’ dedi.
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Seç-
men kütüklerinin adre-
se dayalõ kayõt sistemi-
ne göre sõfõrdan yeniden
yazõlmasõ nedeniyle seç-
men sayõsõnõn 22 Tem-
muz 2007’ye oranla
yaklaşõk 6 milyon art-
masõ, tartõşmalarõ da be-
raberinde getirdi.
Araştõrmacõ Tarhan
Erdem, YSK’nin adrese
dayalõ kayõt sistemin-
deki bilgileri direkt kul-
lanmasõnõn doğru olma-
dõğõnõ belirterek, “Ad-
rese dayalı nüfus sayı-
mı doğru mu, değil
mi? Onu söylemek zor.
Bence, bunu İçişleri
Bakanlığı’nın ya da
İstatistik Genel Mü-
dürlüğü’nün inceleyip
bir karar vermesi la-
zım. Asıl mesele, seç-
men kütüklerinden so-
rumlu kurum
YSK’dir. YSK’nin, ad-
rese dayalı nüfus tespit
çalışmasını aynen kul-
lanarak seçmen kütü-
ğü yapmasının yasa-
lara uygun olduğunu
iddia etmek zor. Yani
ben oradan aldım 48
milyon dediği zaman
sorumluluğu Nüfus
Genel Müdürlüğü’ne
bırakıyor” dedi.
13 Mart’ta yapõlan bir
yasa değişikliğiyle seç-
men kütüklerinin söz
konusu kayõt sistemin-
den yararlanõlarak yapõ-
lacağõna karar verildi-
ğini ifade eden Erdem
şunlarõ kaydetti: “Siya-
si partiler demeliydi
ki: ‘Kardeşim YSK’de-
ki Seçmen Kütüğü Ge-
nel Müdürlüğü’nün
fonksiyonu ne olacak?’
Seçmen kütüğü YSK
ve yargı organlarının
dışına çıkıyor. Bunu
kabul ediyorlar mı, et-
miyorlar mı? Mesele
bundan ibaret. Burada
1961’de kurulan bir
sistem değişiyor.”
TESAV Başkanõ Erol
Tuncer ise ortaya çõkan
farklõlõğõn kaynağõna
ilişkin elinde bir belge
olmadõğõnõ, ancak raka-
mõn yanlõş olduğunu dü-
şündüğünü söyledi.
Tuncer şöyle konuştu:
“Ortada ciddi bir
konu var ve araştıra-
cağız. Eğer bu rakam-
lar doğruysa 2007 yan-
lış. 2002’den 2007’ye
nasıl değişmiş? 41 mil-
yon 291 binden, 41
milyon 571’e çıkmış.
Daha önceki seçim dö-
nemleri arasında da
ortalama 3.5 milyon-
luk artış varmış. Ama
bu kez 6 milyon birden
artması mümkün de-
ğil. Ayrıca 1987-2007
arasındaki 6 genel se-
çimde seçmen sayısının
nüfusa oranı yüzde 52-
57.5 arasında. Ama bu
sefer yüzde 68.5. Bu da
çok fazla. Sonuçta her-
kesin bu tabloyu araş-
tırması lazım.”
Köksal Toptan özür diledi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Başkanõ Köksal Toptan, kadõn mil-
letvekillerinin eşlerine verilen yemek için DTP
Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan’õn dağ-
daki PKK’li eşine de davetiye gönderilmesiyle
ilgili olarak kamuoyundan özür diledi.
Dün gazetecilerin konuya ilişkin sorularõ-
nõ yanõtlayan Toptan, önceki gün kadõn mil-
letvekillerinin eşlerine verilen yemekle ilgi-
li DTP Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan’õn,
1999 yõlõndan bu yana aranan dağdaki PKK’li
eşi Salman Kurtulan için de davetiye gön-
derildiğinin anõmsatõlmasõ üzerine şunlarõ
söyledi: “Önce bir şeyi düzeltmem gerekir.
Bizim görevli arkadaşlara talimatımız
üzerine, kadın milletvekillerimizin eşleri-
ne, Meclis arşivindeki bilgilere göre de ev-
li olan milletvekillerimizin eşlerine dave-
tiye gönderdiler. Ben zaten yurtdışınday-
dım, onları kontrol etme imkânım yoktu.
O arada bir dikkatsizliğimiz de oldu.
Onun için arkadaşlarımız da bir açıklama
yapıyor Mecliste, ama basınımızın hassa-
siyetine teşekkür ediyorum.
Kamuoyumuzdan özür diliyorum, bunu
yapmamamız lazımdı, ama benim 3 gün
Ürdün’de olmam, arkadaşlarımızın dik-
katsizliği, böyle bir sonuç doğurdu. Onun
dışında yemekte her şeyi konuştuk. Ülke-
nin sorunlarını, siyasetin zorluklarını ko-
nuştuk. Milletvekili eşi olmanın zorlukla-
rını konuştuk. Dostça bir sohbet oldu,
güzel oldu.”
‘YALANYANLIŞYAZANLARLADEVAMETMEYİZ’DEDİ,AKREDİTASYONİPTALLERİNİSAVUNDU
Erdoğan’dan medyaya gözdağı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, Başbakanlõk’taki ak-
reditasyonu iptal edilen gazete-
cilerle ilgili olarak “Yalan yan-
lış haber yapanlarla yola de-
vam etmeyeceğiz” dedi.
Erdoğan, partisinin kadõn kol-
larõ tarafõndan düzenlenen “Ulus-
lararası İş’te Kadın Kongre-
si”ne katõldõ. Çok sayõda tür-
banlõnõn yer aldõğõ kongrede ko-
nuşan Erdoğan, kadõnõ özel ha-
yata hapseden, kamu alanõndan
dõşlayan, cinsiyet ayrõmcõlõğõna
dayalõ baskõcõ ve tutucu anlayõş-
larõn asla medeni olamayacağõ-
nõ savundu. Kadõnlarõn iş yaşa-
mõndaki istihdamõnda yaşanan
sorunlara da değinen Erdoğan,
tekstil ve konfeksiyon alanla-
rõnda istihdam edilen 2 milyon
700 bin kadõnõn yalnõzca 700-800
bininin kayõt altõnda olduğunu
söyledi. Erdoğan, “Demek ki
tekstil sektöründe yüzde 25
kayıt altında, yüzde 75 kayıt dı-
şında. Bunun adı zulümdür,
zulüm” diye konuştu.
Kongreden ayrõlõrken gazete-
cilerin sorularõnõ yanõtlayan Er-
doğan, ekonomik paketin ne za-
man açõklanacağõna ilişkin bir so-
ru üzerine paketle ilgili çalõş-
malarõnõn sürdüğünü belirtti ve
“Şu gün denmez” dedi. Çalõş-
malarõ tam, sağlõklõ olarak so-
nuçlandõrdõktan sonra gerekli
açõklamalarõ yapacaklarõnõ ifade
eden Erdoğan, şöyle devam etti:
“Biz aslında peyderpey pa-
keti uygulamaya koyduk. Var-
lıkların Türkiye’ye nakli ve
içerdeki varlıkların bu nokta-
da kayıt altına alınması hu-
susları aslında paketin bir ne-
vi adımıdır. Yani bir insan,
bir girişimci kendi kayıt dışı
varlıkları var da eğer bunu
sermayesine bir güç olarak ila-
ve etmiyor, sürekli olarak dev-
letten böyle bir şey bekliyorsa
tabii ki doğru bir şey değil.
Onun için finans sektörüne de
bazı davetlerimiz, çağrılarımız
oldu biliyorsunuz. Kredi ça-
ğırma gibi bazı yanlışların içi-
ne girmemeleri hususunda hep
beraber taşın altına elimizi so-
kacağız ve en az zararla bu kri-
zi atlatacağız.”
Erdoğan, IMF’ye ilişkin bir
soru üzerine de, “IMF ile gö-
rüşmeler henüz netleşmedi de-
vam ediyor” dedi.
Bir gazetecinin “Yıllardır si-
zi takip eden muhabirlerin
Başbakanlık’a akreditasyon-
ları iptal edildi. Bu konudaki
görüşünüz nedir” sorusuna Er-
doğan, “Arkadaşlar, muha-
birler yalan yanlış haber ya-
pıyorsa akreditasyonları iptal
edilebilir. O medya organı ve-
ya grubu bir başkasını gön-
dersin. Yalan yanlış haber ya-
panlarla biz yola devam etme-
yiz. Bizim ölçümüz o. Yalan
yanlış haber yapmayacak” ya-
nõtõnõ verdi.
‘Seçimsakatlandõ’
DTP milletvekili Fatma Kurtulan’õn PKK’nin dağ kadrosundaki eşine davetiye
gönderilmesinin çalõşma arkadaşlarõnõn dikkatsizliğinden kaynaklandõğõnõ söyledi