24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 4 EYLÜL 2007 SALI 6 HABERLER CHP’li Kılıçdaroğlu, eleştiriler getirdiği hükümet programında geleceğin unutulduğunu savundu SALI ORHAN BURSALI AKP’nin övünme programı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, hükümet programının “seçim bildirgesi gibi olduğunu” vurgularken “Soyulan Türkiye’nin adı ne zamandan beri yükselen Türkiye oldu? Askerinin başına çuval geçirilen bir hükümet nasıl olabiliyor da Cumhuriyet tarihinin en parlak hükümetlerinden biri olabiliyor” diye sordu. Kılıçdaroğlu “dinin siyasete karıştırılmaması” gereği üzerinde dururken de “Batılılar bize, ılımlı İslam devleti, diyor. Başbakan ‘İslam devleti’ olarak görülmekten değil, ‘ılımlı İslam’ olarak görülmekten rahatsız” dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından geçen pazartesi günü sunulan 60. hükümetin programı dün TBMM’de görüşüldü. Program üzerinde partisinin görüşlerini açıklayan CHP’li Kılıçdaroğlu, “hükümet prog Hükümet, Ekonomi, Gelecek Başbakan, Meclis’te hükümet programını okudu. 2013 yılında milli gelirin 13 bin dolara çıkartılmasının hedeflendiğini belirtiyor. Bir yerde de, Cumhuriyetin 100. kuruluş yıldönümü olan 2023 Türkiye’sini de hedef alıyoruz, diyor. Ancak, bırakın 2023 yılını, 2013 yılına kadar hükümetin hedeflerinin, eylem planının ne olduğuna ilişkin somut bir planprogram ortada yok. Özellikle de ekonomisanayileşme konusunda hükümetin hiçbir “büyük hedef”ini görmek mümkün değil. Konuşmanın bütününe baktığınızda, Erdoğan sadece “geçmişte başarılı olduğumuz çizgide aynen devam” anlayışında. Bu şu demek: Kaynak olarak özelleştirmelere, Türkiye’nin varlıklarını nakite çevirmeye bel bağlayacaklar. Kökten piyasacı, yani “Piyasa en mükemmelini bilir ve yapar; bırakın piyasa yapsın” anlayışlarını derinleştirerek sürdürecekler. ??? 1) Türkiye ekonomisi, son beş yılda dış kaynaklarla büyüdü: a) Sermaye dışarıdan (başta yüzer gezer) yüksek faizlerle çekildi; b) sanayinin gereksinim duyduğu hammadde, yarı mamul madde, makine ve teçhizat esas olarak yine dışarıdan geldi; c) ekonominin motorları TL’nin düşük kalması nedeniyle ucuz ithalatla büyüdü; d) bu konjonktürel “iyi durum” gerçi ekonomiyi büyüttü, yaratıcılığı artırdı, Türkiye şüphesiz kazandı; ama e) ekonominin kırılganlığını yükseltti; f) geçen ay ithalatta yeni bir patlama yaşadık ve cari açık büyüyor... 2) Mali piyasabanka iktisatçıları yıllardır, büyük miktarda ithalatın Türkiye’yi doyuracağı ve artık fazla ithalata gerek kalmadan ihracatın alıp başını gideceği beklentisi içindeler! Ekonominin yapısı öyle gösteriyor ki, finans marketçi yazarlar daha çoook on yıllar bekleyecek ve “Acaba piyasa ekonomiyi ihracat fazlasına neden dönüştürmüyor?” diye de asla sormayacak! Bu arada krizler patladığında da yapaygörünüşte nedenlerin peşine düşecekler! 3) Bazı ekonomistler bir süredir “mikro reformlar”dan bahsediyor, ne oldukları belli olmayan. Eğer bahsettikleri “mikro” reformlar, sanayinin büyümesinin ithalata bağımlılıktan kurtarılması ise, bunlar büyük makroyapısal reformlardır, ama bu konuda hiçbir işaret yoktur! 4) AKP iktidarı, ekonomik büyümenin bu en önemli yapısal sorununu çözmek için, yeni 5 yıllık dönemde hiçbir hedef gözetmemiş. Erdoğan’ın dünya ekonomisinde veya mali piyasalarında bir dönemsel değişim veya kriz karşısında en önemli güvencesi, Merkez Bankası’nda 70 milyar dolara yükseldiğini iftiharla söylediği döviz rezervi! 2001 krizi sırasında da MB’nin kasasında önemli miktarda döviz vardı! ??? 5) Ekonominin yapısı, dış şoklara açık. Büyümenin finansmanı, bir beş yıl daha, tamamen dış kaynaklarla finanse edilemez. Erdoğan, turizm gelirlerini 27 milyardan 40 milyara çıkaracaklarını söylüyor. Eğer açığı bu kaynakla kapatırım diye düşünüyorsa, turizmin siyasası ve doğası buna elvermez! 6) Hükümet “İhtiyaç olursa yolda yapısal önlem alırım” anlayışındaysa, bu bile çok geç. Şimdi önlemlerini açıklasa bile, ekonomik büyümede içdış koşullar ve girdilerde denge sağlanabilmesi, çok uzun vadeli bir olaydır. Bunu 5 yıl içinde istese bile gerçekleştiremez. 7) Özetle: Türkiye ekonomisi, uluslararası derin dalgalanmalarda, kendi yapısal bozukluklarından ve her bakımdan dışa bağımlılıktan kaynaklanan krizlere gebedir. Uluslararası mali rüzgârın 5 yıl daha süreceği beklentisi akılcı değildir! Sürse bile, Türkiye ekonomisinin, tamamen dış kaynaklı büyümesi, üreteceği cari açık nedeniyle sürdürülebilir değildir. (Ekonomi birçok bakımdan kaotik bir yapıdır, önceki yazılarımda, iki yıl önce kriz beklentileri boşa çıkmıştı! Ama krizin ertelendiği yıllar yaşadık, aylardır ise derin bir uluslararası kaygı var!) 8) Biz sadece salt ekonomiden bahsettik: Esas kriz yine dış siyasi kaynaklı olarak yanıbaşımızda ve üzerimizde patlayabilir! ??? Erdoğan hükümeti, bu dönem de kendini tamamen dış akıntılara teslim etmiş gözükmekte. Türkiye’de işsizliği nasıl azaltacaklar, gelir dilimleri arasında büyüyen uçurumu düşük gelirler yararına nasıl giderecekler.. bilgi yok, hedef yok... Yeni anayasa ile ülkenin temel sorunlarını çözeceklerini sanıyorlar! Türkiye’nin iradesini tamamen dışa, dış koşullara, dış konjonktüre teslim etmiş durumu, tam gaz sürüyor. Geleceğimizi ve AKP iktidarını, yine bu koşullar belirleyecek! Ne acı! ? Hükümet programı üzerine TBMM’deki görüşmelerde konuşan CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan’ın “parlak hükümet” sözlerine atıfta bulunarak “Irak’a girmemek karşılığında 1 milyar dolarlık bir anlaşmaya imza atan hükümet mi parlak? Türk askerinin başına çuval geçirilen bir hükümet nasıl oluyor da Cumhuriyet tarihinin en parlak hükümetlerinden biri oluyor” dedi. ramında geçmişe yapılan aşırı övgüler nedeniyle gelecekte yapılacakların unutulduğunu” söyledi. medyada çalışan herkesin sendikaya üye olması zorunluluğunun getirilmesi gerekir” dedi. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın yargı bağımsızlığı, yolsuzluklarla mücadele konusundaki sözlerini eleştirirken, “Enerji ihalelerinden 2.2 milyar dolarlık kayıp var. Tüpraş’ın yüzde 14.76’lık hissesi ne oldu? Türkiye Cumhuriyeti tarhinde ilk kez bir yolsuzluk mahkeme kararıyla tescil edildi” dedi. Erdoğan’ın “parlak hükümet” sözlerine atıfta bulunan Kılıçdaroğlu, “Irak’a girmemek karşılığında 1 milyar dolarlık bir anlaşmaya imza atan hükümet mi parlak? Türk askerinin başına çuval geçirilen bir hükümet nasıl oluyor da Cumhuriyet tarihinin en parlak hükümetlerinden biri oluyor” diye sordu. Erdoğan’ın “Denizcilik sektörü altın çağını yaşıyor” sözlerini anımsatan Kılıçdaroğlu “Doğru, tüm mahdumları gemi aldı” dedi. ‘Bu hükümet mi parlak?’ Erdoğan’ın “medya özgürlüğü”nden söz ettiğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Nasıl olur da o zaman bir köşe yazarının yazısını beğenmedi diye vatandaşlıktan çıkmasını önerir. Bir büyük gazetenin genel yayın yönetmeni, TMSF’nin manşetlerine nasıl müdahele ettiğini anlatıyor. Medya özgürlüğünden bahsedilmesi için hiçbir medya patronunun kamu ihalelerine girmemesi, ulusal ‘Dini siyasete alet etmeyin’ Bir öğretmenin Ramazan ayında okullarda kameralar eşliğinde yapılan yardım görüntülerinin öğrencilerini rencide ettiğine ilişkin mektubunu okuyan Kılıçdaroğlu, “dinin siyasasete alet edilmemesi” konusunda uyarılarda bulundu. Kılıçdaroğlu, “Batılı lar bize, “Ilımlı İslam devletisiniz” diyorlar. Başbakan’a soruyorlar, “Çok çirkin, dinimize saygısızlık” diyor. Rahatsızlığı İslam devleti olarak görülmekten değil, Ilımlı İslam olarak görülmemiz” dedi. TRT’de bir konuşmacının “İslam kurallarına göre kadın çalışmak zorunda değil, babası, eşi, ya da kardeşi, amcası geçimini sağlamak zorunda” içerikli sözlerinin altını çizen Kılıçdaroğlu, “Bayan milletvekillerinin dikkatini çekmek istiyorum. Bize niye ılımlı İslam yakıştırması yapıyorlar anlaşılıyor” diye konuştu. Kılıçdaroğlu dış politikada teslimiyetçi bir yaklaşım sergilendiğini vurgularken, Erdoğan’a “Irak’la ilgili kırmızı çizgilerimiz var mı? Irak hükümeti şimdiye kadar herhangi bir teröristi teslim etti mi? Kıbrıs konusunda ek protokolü imzalayacak mıyız” sorularını yöneltti. BAHÇELİ: GÜVENOYU VERMEYECEĞİZ BAŞBAKAN ERDOĞAN ‘Seçimler karanlığı aklamadı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 60. hükümetin programını, eleştiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, anayasa değişikliği çalışması başlatan AKP’ye, “milletvekili dokunulmazlığının sınırlanması konusundaki direncinden vazgeçme” çağrısı yaptı, “Türkiye’nin kırmızı çizgilerini çiğnemesine” izin vermeyeceklerini söyledi. DTP Grup Başkanı Ahmet Türk ise Kürt sorununa “üniter yapı içinde birlik beraberlik temelinde çözüm aradıklarını” ileri sürdü. MHP lideri Bahçeli, 22 Temmuz seçimlerinde seçmenin siyasi partilere verdiği görevi herkesin iyi değerlendirip, “milli iradeyi sorgulama ya da zafer sarhoşluğundan kaçınması gerektiğini” kaydetti. Bahçeli, AKP döneminde Türkiye’nin “yıpranma, yozlaşma ve yıkım dönemi” yaşadığını belirterek şunları söyledi: “Seçimler bu karanlık dönemi aklamamıştır. Seçim sandığı başında tercihini ortaya koyan Türk milleti, ortak değerlerimiz olan milli kimlik, milli birlik, cumhuriyetin temel değerleri ve devletin kuruluş ilkelerinin tahrip edilmesi sonucunu doğuracak gaflet politikalarının sürdürülmesi için AKP’ye izin ve icazet vermemiştir” dedi. Türk milletinin “ilericigerici, laikdindar, inançlı inançsız” ayrımına dayalı kamplara bölündüğünü savunan Bahçeli, milli kimlik temelinde sürdürülen tartışmaların Türk milletini parçalamayı amaçladığını kaydetti. koşuluyla, Türkiye’nin hayrına olacak her türlü girişimi destekleyeceğini kaydederek hükümet programına güvenoyu vermeyeceklerini açıkladı. ‘Önce PKK’yi terörist ilan edin’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hükümet programıyla ilgili eleştirilere yanıt verirken CHP, MHP ve DTP’ye sert eleştiriler yöneltti. 22 Temmuz seçimlerinin hükümetin başarısını ortaya koyduğunu ileri süren Erdoğan, DTP’ye yönelik “Farklılıklardan bahsedildi. Bu ifadeyi kullananlar, bölücü terör örgütünü terör örgütü olarak ilan etmeli” dedi. Ilısu Barajı’na ideolojik bir yaklaşım sergilendiğini, bunun bırakılması gerektiğini söyleyen Erdoğan, Hasankeyf ile ilgili olarak iktidarın büyük bir hassasiyet gösterdiğini belirterek “Avrupa’da Ilısı Barajı’yla ilgili kredi verilmemesiyle ilgili birilerinin çalışmalarını da biliyoruz” diye konuştu. İşkenceye sıfır tolerans gösterildiğini kaydeden Erdoğan, “İspatınız varsa çıkar konuşursunuz, biz de gereğini yaparız. Şu anda işkence diye bir olay yoktur. Bunu bildikleri halde AB’ye giderek yalan yanlış haberler taşınmasını da anlamak mümkün değil” dedi. Erdoğan, “Partim için emanet oylar ifadesini kullananlar, kendilerine güveniyorlarsa parti olarak seçime girseydiler. Nerelerden nasıl oylar alındığını da gayet iyi biliyoruz” diye konuştu. ‘Faaliyet programı’ DTP’li Türk ise hükümet programını, 59. hükümetin icraatının anlatıldığı bir “faaliyet raporu”na benzetti. Bölgeler arası gelir dağılımındaki adaletsizliğin sürdüğünü belirten Türk, 60. hükümetin programının demokratikleşme ve sosyal politikalarda 58 ve 59. hükümetin programlarından daha geri olduğunu savundu. TürkKürt çatışması yaratmak isteyenlere karşı Meclis’in “tek vücut” olması gerektiğini söyleyen Türk, hükümet programında Kürt sorununa değinilmediğine işaret ederek “üniter devlet yapısı içinde, birlik ve beraberliği esas alan bir çözüm aradıklarını” belirtti. Türk “Ancak hükümet DoğuGüneydoğu’daki emanet oyları idrak edememiş” dedi. TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmeler sırasında Başbakan Erdoğan ve Devlet Bakanı Çiçek sık sık görüş alışverişinde bulundular. MHP Genel Başkanı Bahçeli ve CHP Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu, hükümet programını eleştirdi. (Fotoğraflar: AA) AKPDTP atışması Muhalefet temsilcilerinin konuşmaları boyunca sakin geçen görüşmeler, Erdoğan’ın kürsüye çıkmasıyla gerginleşti. Genel kurulda atışmalar yaşandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda dün 60. hükümetin programı üzerinde görüşmeler yapılırken MHP lideri Devlet Bahçeli ile DTP Grup Başkanı Ahmet Türk hem birbirlerine, hem iktidara hem de tabanlarına mesajlar verdi. Bahçeli ve Türk’ün konuşmaları sırasında herhangi bir gerginlik yaşanmadı. Ancak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kürsüye çıktığında DTP’yi hedef alması ve CHP’lilerin eleştirilerine de “Uçuyorsunuz”, “Ekonomiyi öğrenin” gibi karşılıklar vermesi ortamı gerdi. Genel kuruldan bazı notlar şöyle: ? TBMM’de ant içme töreninin ardından gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı seçim turlarına katılmayan CHP’liler dün kulislerde boy gösterdi. SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, görüşmeleri sonuna dek izledi. ? Bahçeli, seçim sonuçlarını değerlendirirken “milli iradeye saygı”ya vurgu yapınca AKP’liCHP lideri Baykal, konuşmaları par lerden alkışlar geldi. Ancak, Bahtisinin sıralarından izledi. Bazı mil çeli AKP’ye eleştirilerde bulununletvekillerinin uyuduğu görüldü. ca AKP sıraları suskunlaştı. ? CHP ve MHP sözcüleri iktidar partisini “AKP” diye anarken DTP’li Türk’ün “AK Parti” seslenişi dikkati çekti. ga ederler” diyen Erdoğan’ın daha konuşmasının başında “Farklılıklardan bahsedenler önce terör örgütünü terör örgütü olarak ilan etmeli” sözleriyle DTP’yi hedef alması dikkati çekti. Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun konuşmasını eleştirirken de “Uçuyorsunuz” sözcüğünü kullandı. CHP’li Akif Hamzaçebi kendisine laf atınca Erdoğan, “Biraz ekonomiyi öğren. Defterdarlık’ta vergi memurluğuna benzemez” karşılığını verdi. Baykal yanıtladı CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu’nun gazete kupürlerine dayanarak yalan yanlış ifadelerde bulunduğunu ileri süren Erdoğan, gemi inşa sektörünün yükseliş içinde olduğunu söyledi. Erdoğan, “Uçuyorsunuz, gerçekleri konuşun. Ben bu sektörün parlamasını konuşuyorum, siz kalkıyorsunuz olayı bireyselleştiriyorsunuz” görüşünü savundu. Yolsuzlukların arttığı yaklaşımının doğru olmadığını ileri süren Erdoğan, “Tereciye tere satmayalım” diye konuştu. CHP lideri Deniz Baykal’ın Maliye Bakanı olduğu dönemde reel faizin yüzde 40 olduğunu, bugün ise bu oranın yüzde 9 olduğunu söylemesi üzerine sataşma gerekçesiyle söz alan Baykal, “Bakanlığım döneminde reel faizler; tasarruf mevduat faizi yüzde 9, Merkez Bankası reeskont faiz oranı ise yüzde 9” dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye de tepki gösteren Erdoğan, Türkiye’nin kırmızı çizgilerinin korunduğunu ileri sürdü. obursali?cumhuriyet.com.tr Yeni adli yıl başlıyor ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adli ve idari yargıda adli tatil sona eriyor. Yeni adli yılın başlaması dolayısıyla Yargıtay’da 6 Eylül Perşembe günü tören düzenlenecek. Törende, Yargıtay Başkanı Osman Arslan, 20072008 adli yıl açış konuşması yapacak. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok da törende konuşacak. Yargıtay Başkanı Arslan ve beraberindekiler, öğleden sonra Anıtkabir’i ziyaret edecek. Yargıtay’da düzenlenecek ayrı bir törenle yıl içinde emekli olan Yargıtay üyelerine onur belgesi ve plaket verilecek. Arslan, akşam da Devlet Konukevi’nde resepsiyon verecek. Baykal: Davetiye gelmedi ? Bahçeli ve Türk’ün konuşmaları sırasında genel kurul salonu son derece sakindi. CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu kürsüye çıktığında ise AKP’liler sık sık kendisine laf attılar. Kılıçdaroğlu’nun “Türk askerine çuval geçirme”, “Soyulan Türkiye’nin adı ne zamandan beri yükselen Türkiye oldu” sözlerinin bazı MHP’liler tarafından da alkışlanması dikkati çekti. ? CHP lideri Deniz Baykal, Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından sonra kulise çıkarak milletvekilleri ve gazetecilerle sohbet etti. Baykal, bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yarın vereceği resepsiyon davetiyesinin henüz kendisine ulaşmadığını bildirdi. ? Erdoğan kürsüye çıktığında ortam gerildi. Seçimlerden önce MHP ve DTP’yle ilgili olarak “Bunlar Meclis’e girerlerse kav Dokunulmazlıklar Demokratik rejimin teminatının aranacağı yegâne yerin kamu vicdanı olduğunu kaydeden Bahçeli, “TBMM, vicdanları yaralayan bir kangren haline gelen milletvekili dokunulmazlığı ayıbı ve özründen bir an önce kurtulmalıdır” görüşünü dile getirdi. Türkiye’nin bu bağlamda bir IMF çıpası değil, “ahlak çıpası”na gereksinimi olduğunu kaydeden Bahçeli, AKP’yi dokunulmazlık direncinden vazgeçmeye ve bir siyasi ahlak yasasını öncelikle çıkarmaya çağırdı. Bahçeli MHP’nin Türkiye’nin “kırmızı çizgilerinin çiğnenmemesi” ‘Terörist demekle bitmiyor’ ? Erdoğan, işkence konusuna değinince DTP’li Sırrı Sakık “Hakkâri ve Şemdinli’nin hesabını verin” diye laf attı. ? Türk, Erdoğan’ın, DTP’ye yönelik sözlerinin demokratik geleneğe ve usule aykırı olduğunu söyledi. Türk, “Etnisite üzerinde yapılan siyaset halklara felaketler getirir” dedi. Türk, “PKK’yi terör örgütü olarak görüyor musunuz?” sorusu üzerine, “Şiddete ve çatışmaya karşıyız. Demekle bitiyor mu? Bitmiyor” yanıtını verdi. İÜ Beyazıt Yerleşkesi’nde çökme ? İSTANBUL (AA) İstanbul Üniversitesi (İÜ) Beyazıt Yerleşkesi’ndeki Astronomi ve Uzay Bilimleri Fakültesi bahçesinin bir bölümünde, yaklaşık 4 metre derinliğinde bir çökme meydana geldi. Basın mensuplarına bilgi veren İÜ Rektör Yardımcısı Prof. Erhan Güzel, çökmenin yerleşkenin etrafındaki duvarın dibinde yer alan vakıflara bağlı 60’a yakın dükkândan bazılarında yapılan genişletme çalışmalarından kaynaklandığını öne sürerek, bundan sonra da çeşitli çökmeler yaşanabileceği uyarısında bulundu. CUMHURİYET 06 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear