28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 EYLÜL 2007 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER AKP, hazırladığı anayasa önerisini hafta içi akademisyenlere sunacağını açıkladı 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Fırat: Türban yok ‘Kabineye girmeyi ben istemedim’ ? Haber Merkezi Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, kabineye girmeyi kendisinin istemediğini belirterek, “Hükümet kurulma aşamasında bana roller biçildi. Ben hayalci bir insan değilim” dedi. Arınç, “Kendi hedefimde elbette bir planım var. Ben kabinede görev almayacağımı onlara söyledim. Biz Başbakan ve Abdullah Gül ile 4 saat görüştük. Ben, sade milletvekili olacağımı ve 12 yıl hükümette görev yapmayacağımı söyledim. 001 plakadan sonra 25 veya başka bir plakaya binmek abes olurdu. Ben Meclis başkanlığında yaptıklarımla anılmak isterim. Benim bakanlık hedefim yoktu. Görüşüme Başbakan da saygı duydu. Biraz dinlenmeye ihtiyacımız var” diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat, anayasa taslağıyla ilgili çalışmaları tamamladıklarını, komisyonda ortaya atılan önerilerin bugün ya da yarın akademisyenlere sunulacağını, akademisyenlerden gelecek önerilere göre gelecek hafta başında yeniden toplanacaklarını söyledi. Anayasa taslağı üzerindeki çalışmalarla ilgili olarak dün bir basın toplantısı düzenleyen Fırat, “Akademisyenlerden gelecek öneriler doğrultusunda görüşmeler yapılarak çok uzun bir süre olmasa da 45 gün içinde partimizin sahipleneceği ve kamuoyuna deklare edeceğimiz taslak hazır olacaktır” dedi. Taslağın açıklandıktan sonra tüm kuruluşlar, sivil toplum İyimser misiniz? TESEF’in yaptırdığı “Değişen Türkiye”de “Din, Toplum ve Siyaset” adlı kamuoyu araştırmasını arşivimden çıkarıp bir kez daha okudum Didim’den İstanbul’a dönerken... Günlerden pazardı, trafik de yoğun... Manisa’da öğle yemeği için mola verdik. Yemekten sonra kentte dolaştım... Spil Dağı yamaçlarına çıktım ve gençlik yıllarımın geçtiği kenti bir tepeden seyrettim... Elimde TESEF’in kamuoyu araştırması... “İrtica tehdidi yok, ama irtica algılaması var...” Yıllar öncesinin o yeşil Manisa’sı tanınmış gazetecilerin, yazarların, edebiyatçıların yetiştiği kentti... Yusuf Atılgan “Aylak Adam”ı, “Anayurt Oteli”ni, “Bodur Minareden Öte”yi Manisa’da yazmıştı. Şair İlhan Berk önemli bir isimdi. Tanju Okan “Kırmızı Değirmen Caz Orkestrası”yla müzikte devrim yaratmıştı. Macit Flordun tiyatroda öne çıkan isimlerden biriydi. Sinemada ise Selda Alkor. Futbolcu Göztepeli Gürsel ve Güler kardeşler, Eskişehirspor’un milli kalecisi Mümin ve öteki futbolcular... Son yirmi yılda Manisa da değişti... Şimdilerde Manisa denilince akla Bülent Arınç geliyor... Bir pazar günü Manisa’da dolaşırken dışarıda tek bir kadın göremedim... Ulupark’ın oralarda karaçarşaflı ve sıkmabaşlı kadınlar vardı... ??? Türkiye giderek muhafazakârlaşıyor... Türkiye’de irtica tehlikesi yok, ama irtica algılaması varmış!.. Kamuoyu araştırmasını iki bilim insanı hazırlıyor. Binnaz Toprak ve Ali Çarkoğlu. İkisi de Boğaziçi Üniversitesi’nde öğretim üyesi... Özdemir İnce 23 Aralık 2006’da “İrtica algısı nedir” sorusuna ne yanıt veriyordu?.. Binnaz Hanım ve Ali Bey o yanıta karşın kendilerini nasıl savundular bilmiyorum... İnce’nin yanıtı şuydu: “Algı bir olayın, bir nesnenin duyular aracılığıyla edinilen ve bilinçte gerçekleşen tasarımıdır...” Bilimsel raporları akılla yorumlayan bilim insanlarının yuvalandığı Boğaziçi Üniversitesi, Fethullahçı bir kuşatma altındadır. Bu kuşatma bugün Üsküdar Amerikan Lisesi ve Robert Kolej’de 70 Fethullahçı öğrencinin kaydı yapılarak başlamıştır... Manisa da dinci ve tarikatçı kuşatmanın içindedir bugün... Türk siyasetine Şemsi Ergin, Nergiz Körez, Muammer Erten, Mustafa Ok, Hasan Ali Dağlı, Önal Şakar gibi pek çok ismi yetiştiren Manisalılar bugün Bülent Arınç’la övünç duyuyorlar mı acaba? Türkiye değişiyor.. tıpkı Malezya gibi... Amerikalı diplomat Richard Holbrooke, Türkiye’yle Malezya’yı aynı kefeye koyup “Ilımlı İslamcı iki modern ülke” dememiş miydi? Malezya’daki hükümet hukuk sisteminde bir dizi “reform”lar(!) yapıyor... Ülkenin 50 yıl önce İngiliz sömürgesi olduğu dönemde anayasasında yer alan “laik devlet” ilkesinin yeni düzenlemeyle kaldırılacağını Başbakan Abdullah Bedevi açıkladı. Başkent Kuala Lumpur’da yapılan bir toplantıda konuşan Malezya Yüksek Mahkemesi Başyargıcı Ahmet Fayruz, sömürgeciliğin kıskacından 50 yıldır hâlâ çıkılamadığını vurgulayarak şöyle dedi: “Yeni sivil anayasada laiklik ilkesi kaldırılıp şeriat hükümlerinin özellikle gelenek ve göreneklere dayanan hukuksal düzenlemelere monte edilmesi gerekir. Böylece inanç ve din özgürlüğü önündeki engeller kaldırılır.” ??? Didim’den İstanbul’a karayoluyla gelirken nedense Binnaz Hanım’ı ve Ali Bey’i anımsadım... Manisa’yı kuşatan tarikat okulları, dershaneler, yurtlar, kaçak Kuran kursları... Türkiye’de irtica tehdidi yokmuş, ama irtica algılaması varmış... Bizim din baronları, Soros çocukları, neoliberaller ise şöyle diyorlar: “Türkiye’de irtica tehlikesi yok, dindarlık artıyor...” Türkiye’de laiklik budanıyor, “İslam Modeli” Malezya’da ve Endonezya’da olduğu gibi yaşam biçimine dönüyor... Türkiye’nin en saygın üniversitelerinden Boğaziçi, “dinci” ve “etnik milliyetçiliğe” dayalı “Kürtçü” bir yapıya giriyor; Üsküdar Amerikan Lisesi ve Robert Kolej’e Fethullahçı öğrenciler alınıyor... Haydi bakalım dostlar yanıt verin: İyimser misiniz, kötümser mi? ? Anayasa taslağı üzerindeki çalışmaları tamamladıklarını, bugün ya da yarın akademisyenlere sunulacağını belirten AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat, anayasada türban yasağının kaldırılmasına ilişkin bir hüküm olmayacağını ve dokunulmazlıkların sınırlandırılacağını kaydetti. örgütleri, basın organları, üniversitelere gönderileceğini, internette bir sitede yayımlanarak bireylerin katkı ve görüşlerinin isteneceğini kaydeden Fırat, üniversitelerin hukuk fakültelerinde de konuyla ilgili sempozyumlar düzenleneceğini bildirdi. Fırat, yılbaşına kadar tartışmaların tamamının bir kez daha komisyonlarında gözden geçirileceğini ve taslağın TBMM’ye sunulacağını söyledi. Anayasa paketinin hangi sayıyla TBMM’den geçerse geçsin mutlaka halkoylamasına sunulması gerektiğini kaydeden Fırat, “Bu, halkın yapmış olduğu bir anayasa olacaktır” dedi. Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Fırat, dokunulmazlıklar konusunda seçenekli öneriler olduğunu, bu konunun da tartışılacak konular arasında yer aldığını söyledi. Dokunulmazlığın sadece milletvekili değil tüm kamu görevlileri açısından değerlendirilmesi gerektiğini anlatan Fırat, genel bir sınırlandırma olacağını belirtti. Anayasanın değiştirilmesi önerilemeyecek ilk 3 maddesiyle ilgili bir soru üzerine Fırat, “Değiştirilemez maddeler içerik olarak aynıdır zaten. Ülkenin rejimiyle, milli marşı, dili, bunlar 1961 Anayasası’nda da vardır, 1982 Anayasası’nda da vardır, burada da vardır” dedi. Din ve ahlak bilgisi dersiyle ilgili farklı öneriler olduğunu kaydeden Fırat, “Din dersi midir, genel ahlak dersi midir, bunu birbirinden ayırmamız lazım. Alternatifli öneriler var” dedi. Cumhurbaşkanının MGK’den çıkarılması yönünde bir öneri olup olmadığının sorulması üzerine Fırat, “Cumhurbaşkanı da başkanlık ede bilir, başbakan da edebilir. Tartışılması gereken bir konudur. Zaten birkaç alternatif düşünülmüştür” diye konuştu. Türban yasağıyla ilgili bir soru üzerine Fırat, anayasalarda kılık kıyafetin düzenlenemeyeceğini belirterek, “Anayasalar yönetmelik değildir. Anayasa temel kuralları koyar. O temel hak ve özgürlüklerle ilgilidir. Tatbikat ile hukuku karıştırmamak lazım. Her tatbikatın kanuni olduğunu söylemek mümkün değildir. Aslolan hukukun temel prensipleri içinde hak ve özgürlüklerin belirlenmesidir” dedi. Fırat, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine ilişkin anayasa paketiyle ilgili halkoylamasının durdurulmasını düşünmediklerini bildirdi. Neşşar sinemaya transfer oldu ? ANKARA (ANKA) – 22. Dönem CHP Denizli Milletvekili olan Prof. Dr. Mehmet Neşşar, senaryosunu Mustafa Uğur Yağcıoğlu’nun yazdığı ve Iraz Okumuş’un yönettiği “Ders Zamanı” adlı filmde, “doktor” rolünü oynayacak. Kendisi de tıp doktoru olan Neşşar, Ferhan Şensoy’un başrolünü oynadığı filmde Şensoy’un hastalığına teşhis koyan doktor olacak. Eskiden beri bu fırsatı kolladığını ve yönetmen Iraz Okumuş’un teklifini hemen kabul ettiğini belirten Neşşar, siyasetle ilgisinin de devam ettiğini söyledi. D ‘AKP’nin darbe karşıtlığı yalan’ ARBE KARŞITI PLATFORM ? Darbe Karşıtı Platform üyeleri, dün ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras’ın da katılımıyla bir basın toplantısı düzenledi. Yapılan açıklamalarda, varlığını 1980 darbesine borçlu olan AKP’nin hükümet programında darbecilerin yargılanmasına yönelik bir düzenlemenin yer almamasına dikkat çekildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 78’liler Derneği Başkanı Ruşen Sümbüloğlu, varlığını darbe düzenine borçlu olan AKP iktidarının, darbe düzeninin temsilciliğine soyunduğunu söyledi. Darbe Karşıtı Platform üyeleri, dün ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras’ın da katılımıyla bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan 78’liler Derneği Başkanı Sümbüloğlu, 1980 Darbesi’nin doğurduğu sonuçların, aradan geçen 27 yılda ortadan kaldırılamadığını belirtti. lamıyla bütünleşmiş, halklara karşı darbe düzeninin temsilciliğine soyunmuştur. Böylece topluma şırınga edilmeye çalışılan AKP’nin darbe karşıtlığının da yalan ve safsata olduğu ortaya çıkmıştır. Yaşadığımız bu zorlu süreç bir kez daha göstermiştir ki yapılan bütün darbeler, ülkedeki emek ve demokrasi güçlerini hedefleyerek yok etmeyi amaçlamaktadır.” ÖDP Genel Başkanı Uras da AKP’nin sivil anayasa taslağına ve anayasa değişikliği tartışmalarına işaret ederek, “Türkiye’nin gerçekten sivil demokratik bir anayasaya kavuşması için, var olan anayasada darbecilerin yargılanmasını engelleyen maddelerin kaldırılması gerekir. AKP’nin son hükümet programına baktığımızda, darbecilerin yargılanmasıyla ilgili tek bir gündem bile bulunmuyor. Bugüne kadar darbe yapanlar, muhtıra ilan edenler gerçekten siyaseten ve hukuken bir bedel ödemedikleri için kolaylıkla bu sistem sürebiliyor” diye konuştu. DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, düzenlediği basın toplantısında anayasa tartışmalarını değerlendirdi. (AA) Sezer: Atatürk’ü anayasadan silemezler ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, dün hükümet programı görüşmelerinden önce parlamentoda milletvekilleriyle birlikte düzenlediği basın toplantısında 60. hükümet programını değerlendirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın hükümet programını okurken “kalkış” yerine “takeoff” sözcüğünü kullanmasını yadırgadığını bildiren Sezer “Duyunca bunlar uçmuş diye düşündüm” dedi. Sezer, “sivil uzlaşma anayasası” sözleriyle uzlaşmaya vurgu yapılmasına karşın, yakın süreçte olduğu gibi “uzlaşı ile dayatmanın birbirine karıştırılmamasını” istedi. Anayasa konusundaki “sistemin başka noktalara çekilmesi” kaygılarının altını çizen Sezer, sözlerini şöyle sürdürdü: “İktidarı uyarıyorum: Kimse sayısal çoğunluğuna güvenmesin. Atatürk’ü silemezler. Bu ülkenin kuruluş ilkeleri konusunda herkesin hassas davranmasını bekliyoruz. Bu bağlamda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yemin törenindeki laiklik tarifinin de son derece düşündürücü olduğunu vurgulamak istiyorum. Sayın Gül’ün tarifi ile AKP’nin seçim bildirgesindeki tarif aynı. O zaman tarafsızlık nerede kalıyor? Laiklik konusunda ilave tanımlara ihtiyaç yoktur. Milletimiz yeni tarifler değil, iş yapılmasını bekliyor.” Sezer, programda “medyanın bağımsızlığına önem veriyoruz” denildiğini anımsatırken “bunun doğru olmadığını, medyayı TMSF eliyle tutsak etmeye çalışan bir başbakan ve hükümetiyle karşı karşıya olduğumuzu” vurguladı. Sezer, hükümet programında “dokunulmazlıkların sınırlandırılması konusunun tek sözcükle de olsa yer almadığı”nın altını çizerken de “Bu da sayın Başbakan’ın dokunulmazlıkların sınırlandırılmasından korktuğunu ve yargıya güvenmediğini ortaya koymaktadır. Belki de kendisine, kendilerine... Vekile imtiyaz zırhı giydirilmesinin haklı hiçbir yönü yoktur” dedi. Sezer, 58. ve 59. hükümetler döneminde Cumhuriyet tarihinde görülmedik bir kadrolaşma yaşandığına dikkat çekerken “Cumhurbaşkanı sayın Gül, iktidarın yeni kadrolaşma girişimlerine kayıtsız kalırsa bunun toplumda yeni gerginliklere yol açacağını anımsatmak istiyorum” görüşünü dile getirdi. Eski devlet bakanı Yetkin öldü ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Devlet Bakanlarından Nüvit Yetkin (91), yaşamını yitirdi. Yetkin’in cenazesi, İstanbul Ataköy 5. Kısım Camisi’nde bugün kılınan cenaze namazının ardından İstanbul Edirnekapı Şehitliği’ndeki aile mezarlığında toprağa verildi. Ankara Hukuk Fakültesi’nden mezun olan Yetkin, Malatya CHP İl Başkanlığı, Malatya Belediye Başkanlığı ve CHP Grup Başkanvekilliği görevlerinde bulundu. 10 ve 11. Dönem’de CHP’den Malatya Milletvekili seçilen Yetkin, İsmet İnönü’nün son kabinesinde devlet bakanlığı görevinde bulundu. ‘AKP varlığını darbe düzenine borçlu’ Sümbüloğlu, “Darbe düzeni, 82 darbe anayasası ve askeri vesayet sistemiyle perçinlenerek sürüyor” dedi. Türkiye’nin oluşturulan bu düzenle emperyalizmin Ortadoğu’daki çıkarları için sağlam bir mevzi haline getirildiğini kaydeden Sümbüloğlu, şöyle konuştu: “Kendisi de varlığını darbe düzenine borçlu olan AKP hükümeti son seçimlerle birlikte mevcut sistemle tam an Parti yönetimi Anıtkabir’de, muhalefet genel merkez önünde güç gösterisine hazırlanıyor Gül, medyayı kabul edecek ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 7 Eylül Cuma günü medya, sivil toplum kuruluşları ve iş dünyası için ayrı bir resmi kabul töreni verecek. Edinilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, yarın saat 11.30’da yapacağı kabul resmi, yalnızca devlet erkânını kapsayacak. Davet edilecek kişilerin fazla olması nedeniyle 7 Eylül Cuma günü saat 16.00’da da medya, sivil toplum kuruluşları ve iş dünyası için ayrı bir kabul resmi verilecek. CHP’de 9 Eylül hareketliliği ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Sekreteri Önder Sav, partinin 84. kuruluş yıldönümü olan 9 Eylül 2007 tarihinde Anıtkabir’de kitlesel kutlama yapılması için örgüte genelge yolladı. Başkentte bilboardları “Sayın Baykal lütfen gereğini yapın” afişleriyle donatan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ekibi ise aynı gün genel merkez önünde eylem yaparak CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ı istifaya çağırmaya hazırlanıyor. CHP’nin 84. kuruluş yıldönümü için genel merkez hazırlıklarını yoğunlaştırdı. Genel Sekreter Önder Sav örgüte gönderdiği genelgede 9 Eylül günü saat 10.30’da Anıtkabir’de buluşma çağrısı yaptı. Sav, genelgesinde şu görüşlere yer verdi: “Ülkemizin son genel seçimden sonraki durumu bu yıldönümümüzün önemini bize daha çok hatırlatıyor. Ülkemizi, demokrasimizi, toplumumuzu bilinçlibilinçsiz sıkıntıya sokan iç ve dış güçlere karşı Atatürk ilke ve devrimlerini, cumhuriyetin temel niteliklerini, demokratik laik hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü mücadelesini CHP ailesi olarak daha çok kararlılık ve daha büyük inançla sürdüreceğiz. Duraksamayacağız, yılmayacağız. CHP, aydınlanmacıların, emperyalizme geçit vermeyenlerin, dayatmalara direnen tam bağımsızlıkçıların partisidir.” Bu arada Şişli Belediye Baş hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 ‘Yönetim monarşik yapıya dönüştü’ GÜRSU KUNT ANTALYA CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın memleketi Antalya’da, parti içi muhaliflerin oluşturduğu Sol Değişim Girişimi’nin, 1 Eylül’de yaptığı toplantının sonuç bildirgesi açıklandı. Sonuç bildirgesine ilişkin açıklama yapan Sol Değişim Girişimi Tertip Komitesi Başkanı Ümit Uysal, CHP Genel Merkez Yönetimi’nin, her konuda tek kişinin karar verdiği monarşik bir yapıya dönüştüğünü söyledi. Uysal, “Genel Başkan ve Genel Merkez Yönetimi başka arkadaşların görev yapmasına olanak vermeli, en kısa sürede görevlerinden ayrılmalı ve parti içi demokratik süreçleri işletmelidir” diye konuştu. Partide değişim yanlısı bütün çalışmaların bir araya getirilmesi gerektiğini de belirten Uysal, “AKP’nin önü, yıpranmış kadro ve söylemlerle değil, yenilenmiş, halka güven veren, güler yüzlü parti içeriğiyle kesilebilir” dedi. kanı Sarıgül yandaşları başkentteki bilboardları “Tony Blair ne yaptı? Gerektiğinde hiç beklemeden, hiç düşünmeden partisinin ve ülkesinin önünü açmak için istifa etti. İstifa ederek büyüdü”, “Parola 999. Hedef: İktidar! Demokratik CHP hareketi”, “Sayın Baykal; lütfen gereğini yapın!” yazılı afişlerle donattı. Sarıgül ekibi, 9 Eylül günü genel merkez önünde eyleme hazırlanıyor. PM içindeki muhalifler ile bazı eski milletvekilleri ise, Sarıgül ekibine destek vermiyor. PM’deki muhaliflerden, eski Kocaeli Milletvekili İzzet Çetin, “Partiyle birlikte hareket ederiz. Sarıgül’le birlikte değiliz, eylemine katılmayız. Anıtkabir’e gitmek isteyen arkadaşlarımız gideceklerdir” dedi. CUMHURİYET 05 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear