14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 EYLÜL 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Emekli Albay Sarızeybek Türkiye’nin Barzani’ye verdiği silahların PKK’lilerin üstünden çıktığını söyledi 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT ‘ABD muhbirlerin adını istedi’ AYKUT KÜÇÜKKAYA Gerdi ve Gitti... Salkım için yakalama emri ? İSTANBUL (AA) Şarkıcı Yeşim Salkım hakkında, manken Güzide Duran’a ilişkin bazı beyanlarında hakaret unsuru bulunduğu iddiasıyla açılan dava kapsamında ifadesinin alınabilmesi için yakalama emri çıkartıldı. İstanbul 3. Sulh Ceza Mahkemesi’ndeki dünkü duruşmaya, tutuksuz sanık Yeşim Salkım katılmadı. Duruşmada, şikâyetçi Güzide Duran ise hazır bulundu. Mahkeme heyeti, sanığın savunmadan kaçtığının anlaşıldığını belirterek Salkım hakkında ifadesinin alınması amacıyla yakalama emri çıkarılmasına hükmetti. Son kitabı “İhaneti Gördüm” önümüzdeki günlerde okuyucuyla buluşacak olan emekli Albay Erdal Sarızeybek, Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı. Üst rütbeli bir subay olarak Doğu ve Güneydoğu’da uzun yıllar komutanlık yapan Sarızeybek, gazetemize PKK terörüne ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK’ye karşı Irak’ta yürüttüğü en önemli harekât olarak gösterilen 1992 Ekim Harekâtı’nda Şemdinli Jandarma Tabur Komutanı olarak görev yapan emekli Albay Sarızeybek, “Bu harekât esnasında Barzani ve Talabani bize yardım edecekti ve birlikte PKK’ye karşı savaşacaktık. Barzani’nin sağ kolu Doktor Said, zaman zaman Yeşilova’ya gelir, görüşmeler yapardık. Hükümetle Barzani ve Talabani arasında imzalanmış bir anlaşma olup olmadığını bilmiyorum ama bu iki adamla birlikte müşterek harekât yaptığımızı biliyorum. Barzani Irak kuzeyindeki PKK kamplarına dönüşen köyleri temizleyecek ve köylüler tekrar eski köylerine dönecekti. Barzani peşmergelerine elbise verdik, çünkü gördüm, bizim giydiğimiz eğitim elbiseleriydi. Yiyecek verdik. Maaş bağlandığı konusunu net bilmiyorum ama yetkililer benden daha iyi bilir bunu. Ekim harekâtı planlandığı gibi başladı ve ilk birkaç gün Barzani ve Talabani bize yardım etti. Ama hemen sonra bu adamlar PKK ile anlaştı ve savaşmaz oldu” dedi. SARIZEYBEK KİMDİR 1956 yılında Kırşehir’in Kaman ilçesinde doğdu. Kuleli Askeri Lisesi’ndeki öğreniminin ardından 1976 yılında Kara Harp Okulu’ndan jandarma teğmen olarak mezun oldu. Şemdinli Jandarma Hudut Tabur Komutanı olarak görev yaparken Türk Silahlı Kuvvetleri Liyakat Madalyası ile taltif edildi. Fransız Yüksek Seviyeli Jandarma Subay Okulu’nda öğrenim yaptı, 199698 yıllarında Paris Yardımcı Askeri Ataşeliği’ni üstlendi. 19992005 yılları arasında sırasıyla Van, Manisa, Şanlıurfa İl ve Hudut Jandarma Komutanlığı görevlerinde bulundu. 2005 yılında atandığı Ankara Uzman Jandarma Alay Komutanlığı görevinde iken, albay rütbesinde kendi isteğiyle emekliye ayrıldı. Şemdinli’de Sınırı Aşmak, Hesaplaşma ve Ya Gazi Paşa Duyarsa isimli kitapları yazdı. Sarızeybek, Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın 1992’de 19 askerin şehit olduğu Alan Jandarma Sınır Karakolu’nu ziyareti sırasında aralarındaki diyaloğu ise şöyle anlattı: “Özal, ‘Bu teröristlerin İran’dan geldiği doğru mu?’ diye sordu. Ben de, ‘Evet sayın cumhurbaşkanım. Çatışma sonrası teröristler kaçarken hemen karşıdaki İran karakolu destek verdi onlara ve araçlarla Urumiye’ye doğru gittiler. Uçaklara bu karakolun koordinatlarını verdim ama vurmadılar’ yanıtını verdim. Sağına baktı Özal, soluna baktı, etrafındakilere dönerek sakin bir sesle, ‘Ben olsaydım vururdum’ dedi...” Sarızeybek, Özal’ın söylediğinin aksine, İran’ı nota ile bile uyarmadığını, ziyaretten bir hafta sonra da Aktütün Karakolu’na yapılan saldırıda 22 askerin şehit edildiğini söyledi. ken bir tehdit için, o tehdidin zaten bir parçası olan kişilerle anlaşma yapar mı? İşte şimdi görüyoruz, Barzani PKK ile savaşıyor mu? Hayır. Onlara terörist bile demiyor, üstelik bizi tehdit ediyor. PKK demek Barzani demektir, Talabani demektir, ne zaman anlayacağız biz bunu?” 1999 yılında Van İl Jandarma Komutan Vekili iken resmi makamların izniyle Amerika’nın uyuşturucuyla mücadele eden Polis Teşkilatı DEA yetkilileriyle Van’da görüştüğünü açıklayan Sarızeybek, ABD’li yetkililerin kendisinden ısrarla Doğu ve Güneydoğu’daki muhbirlerin kimliklerini istediklerini, ancak böyle bir bilgiyi kendilerine vermediğini söyledi. Sarızeybek, bu bilgiyi şimdi açıklamasını ise şu sözlerle ifade etti: “Aradan yıllar geçti, DEA yetkilisinin bizim muhbirlerle ne işi olabilir, diye düşünmeye başladım. Hele ki son Körfez Harekâtında tarihimize ağır bir leke olarak giren çuval olayı, PKK’ye göz yumulması aklıma geldikçe, bunların da Doğu’daki illerimizde bir örgütlenme yapabileceği şüphesi uyandı bende. Yoksa Amerikan DEA’sının bizim vatandaşımızla doğrudan ilişkiye girmek istemesinin sebebi ne olabilir? İstihbarat örgütlerimize bir bilgi olsun diye bunu açıklıyorum. Çünkü bu işbirliği halen devam etmektedir.” Özal, ‘Ben olsaydım İran’ı vururdum’ dedi, vurmadı Hem anayasa tartışmalarının geniş bir alanda yapılacağından söz ediyor. Hem de bu doğrultuda görüş bildirmek için toplanan “Rektörler Komitesi”nin yaptığı açıklamayı beğenmediği için onları azarlıyor. Başbakan yine gerginleşmiş. Kendisi gerginleştiği için de, eleştiride bulunanlara karşı çok üst perdelerden konuşmasının, bir başbakana yakışmayacağının bile farkında değil. Partisine hazırlattığı anayasa için kaygılarını bildirmek isteyen üniversite rektörleri için, “Kendi işlerine baksınlar. Herkes haddini bilsin” demek özellikle bu sözlerin sahibinin de haddi olmamalıydı. Erdoğan ve partisi gerçekten “sivil” ve gerçekten “çağdaş, özgürlükçü” bir anayasanın yapılmasından yana iseler, bu isteklerini öncelikle bu ülkedeki tüm üniversitelere yansıtmalı, onlardan öyle bir anayasada nelerin olması ve nelerin de olmaması gerektiği konusunda görüş hazırlamalarını istemeliydiler. Artık, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan bu yana, kendisi hakkında fikir sahibi olduğumuz için Sayın Başbakan’ın özellikle özgürlük anlayışını da, demokrasi, laiklik gibi konulara bakış açısını da yeterince biliyoruz. Bu bağlamda, istediği kadar değiştiğini ve gömlek değiştirdiğini söylesin; Erdoğan da, AKP’nin çekirdek ve öncü kadrosunu oluşturan öteki politikacılar gibi, belirli konulara bakarken, istemiş olsa da toleranslı hareket edememektedir. Bir ülkenin anayasası üzerine görüş açıklamak, bilim adamının işi ve görevi değilse; kimin görevi olacaktır? Özellikle, 80 yıllık Cumhuriyet kazanımları üstünde sinsice restorasyon yapılmasını amaçlayan bir anayasa hazırlığı için, bir bilim adamı bugün konuşmayacaksa, ne zaman konuşacaktır? Ya Başsavcı’nın kaygıları? Öyle anlaşılıyor ki, sadece Rektörler Komitesi’nden değil, toplumun öteki kesimlerinden de birbiri ardına gelen tepkiler aslında Başbakan’ı ve AKP yönetimini haklı olarak tedirgin etmiştir. Nitekim önceki gün, bizzat Erdoğan tarafından bir basın toplantısı ile açıklanacağı bildirilen AKP’nin anayasa taslağını öğrenmek amacı ile o basın toplantısını izlemek için iktidar partisi genel merkezine giden gazeteciler gibi televizyonlarının başına geçenler, elde henüz açıklanacak durumda bir taslak olmadığını bizzat çalışmaların sahibinin ağzından öğrenince, elbette şaşırmış olmalıdırlar. Başbakan, aslında oluşturulması tamamlanmış olması gereken taslak hakkında bilgi veremeyince doğan boşluğu, ani frene basmak zorunda bırakan etmenler arasında bulunan Rektörler Komitesi açıklaması nedeni ile, o hukuksal görüşlerin sahiplerini azarlayarak doldurmak istemiş olmalıdır. Oysa, önceki günkü uyarı kaynakları listesinde yer alanlar, sadece Türkiye üniversitelerinin rektörleri ile sınırlı değildir ki. Çarşamba günü aynı zaman dilimi içinde, yazılı bir açıklama yaparak AKP anayasası, medyada yer aldığı biçimi ile yasalaştırılacak olursa, hem siyasal, hem de hukuksal alanda neler olabileceği yönünde kuşkularını sıralayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Abdurrahman Yalçınkaya’nın uyarıları da, Erdoğan ve ekibini çok ciddi olarak düşündürmelidir. Bilim adamlarının görüşlerini beğenmeyerek onlardan hadlerini bilmelerini isteyen Başbakan, aynı sözleri Türkiye Cumhuriyeti’nin Başsavcısı’na da mı yöneltecektir? Onu da mı “seçkinci”lik suçlaması yaparak susturmaya yeltenecektir? Ya da o bilimsel görüşler için nasıl bir karşı yanıt verecektir. İsmail Türüt’e kınama ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Müzik alanında hizmet veren meslek örgütleri MÜYAP, MSG, MÜYORBİR ve MESAM “Plan Yapmayın Plan’’ adlı parçası nedeniyle türkücü İsmail Türüt’ü kınadı. Ortak açıklamada, “Müziğin, sanatın evrensel diline, amacına denk düşmeyen, halkı tahrik eden, kimilerini hedef gösteren ayrımcı çalışmalardan rahatsızlık duymaktayız’’ denildi. ‘P Barzani ve Talabani’ye verdikleri siKK DEMEK BARZANİ, TALABANİ DEMEKTİR’ lahları daha sonra öldürülen PKK’lilerin üzerinde bulduklarını ve bu durumu üst makamlara rapor ettiklerini açıklayan Sarızeybek, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Barzani söz verdiği şekilde köyleri iskân etmedi ve o köyler PKK kampı olarak kalmaya devam etti. Biz bunları gördük ve yaşadık. Bir devlet, kendi mücadele etmesi gere ‘K Kitabının ilk sözler bölümünde, “PKK AÇAKÇILIK BİTMEDEN PKK BİTMEZ’ bir oyundur, içinde para var, siyaset var, ihanet var” diye yazan Sarızeybek, eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a sert suçlamalar yöneltiyor. “Kaçakçılık bitirilmeden PKK bitirilemez” diyen Sarızeybek, emekli bir asker olarak siyasileri neden suçladığını ise şu sözlerle açıklıyor: “Birincisi, 7998 arasındaki Öcalan’ın Suriye’deki faaliyetleri engellenmemiştir. 91 ve 2003 Körfez harekâtlarında PKK’nin Irak’taki faaliyetlerine göz yumulmuş, müdahale edilmemiştir. Sırf bu yanlış politik uygulamalar yüzünden binlerce şehit verdik. Olayları tarih sırasına göre dizin, PKK’nin faaliyetlerini, eylemlerini içte ve dışta yazın, yerleri yazın, karşısına yetkililerin isimlerini koyun, ne demek istediğim ortaya çıkacaktır.” ITUC raporunda Türkiye’de işçi sendikalarının yok edilmeye çalışıldığı belirtildi Toplu pazarlık barajı büyük engel ANKARA (AA) Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC), “Sendikal Hak İhlalleri Raporu’’nda, “Türkiye’de özel sektör işvereninin kanunları göz ardı ederek sendikaları zayıflatmak ve yok etmek için işçileri işten çıkardığı’’ belirtildi. ITUC tarafından her yıl hazırlanan “Sendikal Hak İhlalleri Raporu”nun Türkiye ile ilgili bölümünde, gerek özel gerekse kamu sektöründe sendikal hareketin çeşitli zorluklarla karşılaştığı ifade edildi. Raporda, Türkiye’de çalışma hayatı ve sendikal haklara ilişkin kanunların uluslararası standartlara uygun hale getirilmesine yönelik hiçbir ilerleme kaydedilmediğine dikkat çekildi. 4688 Sayılı Kamu Çalışanları Sendikaları Kanunu’na göre avukatların, Milli Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nde görev yapan sivil personelin, ceza kurumlarında çalışan personelin, özel güvenlik personelinin, rektörler ve yüksek okul yöneticilerinin sendikalara üye olamadığı belirtilen raporda, bu konudaki düzenlemenin, yaklaşık 450 bin kamu çalışanını ilgilendirdiği bildirildi. ADECE 1 MİLYON ÇALIŞAN S TOPLUSÖZLEŞMEYE TABİ 2821 Sayılı Sendikalar Kanunu’nun Ortak akıl için çıkış yolu Ben, toplumu germe görevini bu defa da, “umarım ki istemeyerek” başaran Erdoğan’ın ABD gezisini bahane ederek AKP anayasası taslağını bir süre buzdolabına kaldıracağını ve en az bayram ertesi olaya TBMM Başkanı Toptan aracılığı ile yeni bir aşama kazandırmak isteyeceğini düşünmek istiyorum. TBMM Başkanı, öncelikle parlamentoda grubu bulunan ya da temsil edilen siyasi parti temsilcilerini çağırarak, iktidar partisinde yeni bir anayasa oluşturmak amacı ile bazı çalışmaların medyaya yansıdığından söz ederek tıpkı 1973’te yapıldığı gibi kendi başkanlığında ortak bir anayasa hazırlama komisyonunu gündeme getirebilir. Ve o komisyon, sadece partilere değil, sivil toplum örgütlerine, anayasal kurum ve kuruluşlara da bu çalışmalara katkı yapmaları için çağrıda bulunabilir. Çalışmaların sonunda hazırlanan taslak, TBMM üyelerinin imzasına açılarak Meclis Genel Kurulu’nda da görüşülür, oylanır. İstenilirse elbette halkoylamasına da götürülür. Gül’den barış mesajı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 21 Eylül Uluslararası Barış Günü dolayısıyla bir mesaj yayımlayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, terorizmin, temel insan haklarını, özellikle yaşama hakkını ihlal eden bir insanlık suçu olduğunu belirterek “Terörün olumsuz sonuçlarından derin şekilde etkilenmiş Türkiye, her çeşit terörü ve terör eylemlerini şiddetle kınamaktadır” dedi. Gül, Türkiye’nin evrensel barış konusundaki yaklaşımının, Cumhuriyetin kurucusu ulu önder Atatürk tarafından ortaya konulan “Yurtta barış dünyada barış” ilkesi çerçevesinde şekillendiğini ifade etti. BOMBA ERKEN PATLADI PKK askeri birliği vuracaktı Ekim 2009 tarihinde bitmesi planlanan ‘Harbiye Kongre Vadisi’ projesiyle bölge trafiği Taksim Meydanı’yla birlikte yeraltına alınacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Şemdinli’de teröristlerin, aracıyla giderken yolunu keserek İsmail Özkan adlı yurttaşı öldürdükleri olayın altından, askeri birliklere yönelik eylem planı çıktı. Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde yer alan duyuruda, Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde, 18 Eylül’de saat 15.30’da teröristler tarafından yol kesilerek bir yurttaşın öldürüldüğü anımsatıldı. Duyuruda aracı kullanan yurttaşın bir grup terörist tarafından meşgul edilmesi sırasında, bir başka terörist tarafından araca patlayıcı madde yerleştirildiği, araca konulan patlayıcının erken patlaması nedeniyle yurttaşın yaşamını yitirdiği belirtildi. Patlayıcı madde yerleştirilen aracın, askeri birliklere malzeme götüren bir firmaya ait olması nedeniyle, teröristlerin askeri birliklere yönelik eylem yapmayı planladıklarının değerlendirildiğinin kaydedildiği duyuruda, olay bölgesindeki aramada, 10 kilo patlayıcı madde ve bir adet Kalaşnikof piyade tüfeği bulunduğu da belirtildi. Faks: 0 216 302 82 08 obirgit?ekolay.net BOMBA YÜKLÜ MİNİBÜS Koruma Kurulu’ndan Kongre Vadisi’ne onay SELİN GÖRGÜNER Ankara’da 3 gözaltı daha ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sıhhiye yakınlarındaki çok katlı otoparkta bulunan bomba yüklü araçla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında 3 kişinin daha Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü (TEM) ekiplerince gözaltına alındığı öğrenildi. Soruşturma kapsamında, Van’da gözaltına alınarak Ankara’ya getirilen ve adliyeye sevk edilen 3 kişi ise serbest bırakıldı. Patlayıcı yüklü minibüsle ilgili başlatılan soruşturma kapsamında operasyonlar sürüyor. Gözaltına alınan kişilerin ifadeleri ve minibüsten elde edilen deliller ışığında soruşturmayı yürüten TEM ekipleri, bölücü terör örgütü üyesi oldukları gerekçesiyle 3 kişiyi Ankara’da gözaltına aldı. AŞTİ’de gerçekleştirilen operasyonda gözaltına alınan zanlıların eylem için Ankara’ya geldikleri iddia edildi. Plütonyum uyarısı ? LONDRA (AA) İngiliz bilim enstitüsü Royal Society, İngiltere’nin, II. Dünya Savaşı’nın sonunda ABD tarafından Japonya’nın Nagasaki kentine atılan atom bombasından 17 bin tane yapılabilecek miktar olan 100 tondan fazla plütonyum biriktirdiği uyarısında bulundu. Enstitünün raporunda, son 10 yılda ikiye katlanan bu zehirli stokun çoğunlukla, ülkenin enerji santrallarından çıkan kullanılmış uranyumun işlenmesi sonucu biriktiği belirtildi. grev konusunda ayrıntılı sınırlamalar içerdiği ifade edilen raporda, 2822 Sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu’nun da sendika üyeliğinden istifada noter şartını zorunlu kıldığı kaydedildi. 2822 sayılı yasaya göre, bir işçi sendikasının toplusözleşme imzalayabilmesi için hem işyerinde hem de işkolunda belli bir üye sayısını elde etmesi gerektiğine işaret edilen raporda, bu yasaları değiştiren kanun taslaklarının hazırlandığı, ancak taslakların da Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 87 ve 98 sayılı sözleşmelerine aykırı olduğu savunuldu. Toplusözleşmelerden faydalanan işgücünün çok düşük olduğu belirtilen raporda, “Bunun sebebi yasalarca belirlenen toplu pazarlık barajlarıdır. İş sözleşmesine tabi 11 milyon çalışanın sadece 1 milyonu toplusözleşme kapsamındadır’’ denildi. Raporda, sendikaların toplantı ve yürüyüşler için resmi izin almak zorunda olduğu da kaydedildi. İstanbul 2 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB ) uzun süredir planladığı ‘Harbiye Kongre Vadisi’ projesini geçen hafta yaptığı toplantıda onayladı. Önümüzdeki aylarda başlanması beklenen projeyle yeraltında 83 bin 700 metrekare inşaat yapılacak, bölge trafiği de Taksim Meydanı projesiyle birlikte yeraltına alınacak. ‘Kongre Vadisi Projesi’nin 67 Ekim 2009’da İstanbul’da yapılacak Dünya Bankası, Uluslararası Para Fonu (IMF) 2009 Yılı Guvernörler Toplantısı’na kadar yetiştirilmesine çalışılacak. Mimarlar Odası, projeyle Cumhuriyet döneminin kültürel belleğinin yok edileceği gerekçesiyle karşı çıkıyor. Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube Başkanı Eyüp Muhçu, yargı sürecinin devam ettiğini anımsatarak projenin hayata geçirilemeyeceğini söyledi. Hazırlanan projeyle birlikte bölgede yerüstünde yalnızca Muhsin Ertuğrul Sahnesi yıkılıp yeniden yapılacak. Mevcut tiyatronun yüksekliğini geçemeyecek yeni binanın seyirci kapasitesi, 600’den 700’e çıkarılacak. “Denize açılan bir konsept” olarak tasarlanan projede, bölgede her türlü etkinliğin yapılabileceği bir meydan da oluşturulacak. Harbiye Açık Hava Tiyatrosu aynen korunacak. Taşkışla Caddesi’nin bir bölümü yer altına alınarak, mevcut yol yayalaştırılacak. Araç trafiği Taşkışla Caddesi Lütfi Kırdar Rumeli Salonu ön kısmından itibaren yer altına alınacak. Teröristlere ağır darbe Öte yandan, Genelkurmay duyurusunda Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesi dağlık kesiminde önceki gün 5 teröristin etkisiz hale getirilmesi sonrası yapılan arazi arama faaliyetinde, bir teröristin yaralı olarak yakalandığı bildirildi. Bir mağarada bir adet tuzaklanmış el bombası, bir adet Kalaşnikof piyade tüfeği şarjörü, gıda ve yaşam malzemesi bulunduğu da belirtildi. Bitlis’in Merkez ilçesi dağlık arazi kesiminde ise tuzaklanmış, 3 kilo patlayıcı maddeden oluşan düzeneğin etkisiz hale getirildiği bildirildi. Van’da gözaltına alınan 3 zanlı serbest Soruşturma çerçevesinde Van’da gözaltına alınarak Ankara’ya getirilen 3 zanlı da dün Adli Tıp Kurumu’nda sağlık kontrolünden geçirildi. Zanlılar, terör ve organize suçlara bakmakla görevli Cumhuriyet Savcısı Cemil Tuğtekin tarafından sorgulandı. Tuğtekin, zanlılardan 2’sini serbest bırakırken, 1’ini tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk etti. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıkarılan zanlı da serbest bırakıldı. CUMHURİYET 07 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear