Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 3 TEMMUZ 2007 SALI 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB PB PB B B B PB B 32 32 32 31 36 36 39 38 30 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B B Y Y PB PB PB B PB 28 28 28 27 30 33 31 27 38 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B PB PB PB PB B Y Y 35 32 36 38 34 37 31 26 23 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzeydoğu kesimleri parçalı çok bulutlu, Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu’nun kuzeydoğusu ile Van çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı; tüm yurtta 2 ila 4 derece artacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih Y Y Y Y Y Y Y Y Y 19 16 23 17 17 16 20 20 19 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y PB Y Y Y B B Y 22 30 33 27 30 29 22 25 25 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y B PB A B B Y PB A 23 36 29 40 27 32 25 35 36 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCELCÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada nuşabilen Manisalı bir avukat. Hürriyet’teki habere göre, bir süre önce “Meydanlara çıkmak için kuduruyorum. Hırsımdan bardakları kırıyorum. Ama bu makamda mümkün değil” diye yakınan Arınç; Kayseri’deki mitingde boy göstermek için önce RTE’ye, sonra Gül’e ricacı oldu ve orada anayasanın yasaklayıcı hükmünü hiçe sayarak bal gibi siyaset yaptı. Arınç’ın yasadışı isteğine RTE’nin, Gül’ün karşı çıkmamasına demokrasi tarihinde ilk kez rastlanıyor. Böyle bir olay ancak AKP iktidarında yaşanabilir. ??? Gelelim bir başka iktidar ayıbına. Deniz Baykal’ın açıkladığı, 22 Eylül 2003’te Dubai’de imzalanan belge olayın odak noktası. “ABD’nin iznini almadan Irak’a yönelik herhangi bir hareket yapmamızı koşula bağlayan, karşılığında hemen 1 milyar ve sonuçta 8.5 milyar dolar kredi almamızı sağlama bağlayan” anlaşmayı Devlet Bakanı Ali Babacan imzalıyor. O tarihte AA’nın “Anlaşmada Irak’a girmeme şartı var mı” sorusuna Babacan; şu yanıtı veriyor: “(Krediyi) İşimize gelirse kullanırız. Şu anda evet veya hayır demek durumunda değilim.” RTE ise “8.5 milyarlık krediyi sadece iç ve dış borç ödemelerinde kullanacağız” diyor. Başbakan da bakan da Dubai anlaşmasını doğruluyor. Aradan yıllar, aylar geçiyor. RTE’nin de, Gül Abdullah’ın da beklemediği bir gelişme oluyor. ??? Baykal, Dubai anlaşmasını, hükümetin fellik fellik kaçtığı sınır ötesi operasyonun tartışıldığı son günlerde yeniden gündeme getirdi. Hükümet sınır ötesi operasyon konusunu medya yardımıyla tam uyuttuğunu sandığı, kimi açıklamalarla operasyonu yapmakla yapmamak arasında ince çizgide duruyormuş gibi yutturmaya çalıştığı bir sırada… …Baykal’ın öne sürülen gerekçeleri birden sıfıra indiren, AKP iktidarının sınır ötesi operasyonu yapma olanağı olmadığını açıklayan çıkışına hükümetin fena halde bozuk çaldığını.. müzmin cumhurbaşkanı adayı Gül Abdullah Kayseri’de açığa vurdu. Siyasette yalanı olağan sayan gönül rahatlığıyla Baykal’ın açıklamalarını “Dayanağı olmayan bir yalan ve iftira. Böyle bir anlaşma yok” diyerek yanıtladı. Ülkenin doğusundaki bir ilde (Kayseri’de) hükümet, Dubai anlaşması diye bir anlaşma olmadığını neredeyse yemin ederek yalanlarken… aynı gün yalan söylediği, iftira attığı iddia edilen Deniz Baykal, batıdaki bir kentte (Edirne’de) partisinin düzenlediği mitingde halka anlaşmanın belgesini gösteriyordu. Devlet Bakanlığı’na ait belgenin başlığı bile Gül Abdullah’ın yalanlamasını yalanlamaya yetiyor: “ABDTürkiye Arasında Finansman Anlaşmasına İlişkin Ortak Açıklama.” ??? 22 Eylül 2003’te imzalanan anlaşma açığa çıkınca CHP sert tepki gösterdi. K. Irak’a, özellikle PKK terörüne en azından ciddi bir darbe vurmak amacıyla yapılması yıllardır gündemde olan olası bir operasyonu, bu hükümetin Dubai anlaşması ile olanaksız duruma getirdiğini, Türkiye’nin ulusal yararlarını üçbeş dolar için hiçe saydığını söylüyor, bastırıyor, bastırıyor ve: …RTE hükümeti karşılıklı notalarla 14 Nisan 2004’te Dubai anlaşmasını iptal ediyor! Gül Abdullah’ın Dubai anlaşmasını “yalan iftira” diye nitelemesi ve “Böyle bir anlaşma yoktur” diye konuşması, anlaşmanın iptalinden kaynaklanıyor. Böyle davranmak zorunda hükümet. Zira sınır ötesi operasyon konusunda son günlerde yüksek sesle söylediği türkünün ana temasını Dubai anlaşması bir darbede yıkıyor. Oysa resmi ve yazılı bir anlaşmaya gerek de yok. Artık halkımız da biliyor ki, bu hükümet ABD’den izin almadan K. Irak’a operasyon emri veremez. Geçen haftalarda operasyon konusundaki art arda gelen askersivil görüşmelerinden sonra RTE; “İsteklerimizi bildirdik. ABD’den yanıt bekliyoruz. Yanıt gelsin, gerekirse ben Başkan Bush’la konuşacağım” dememiş miydi? RTE’nin bu açıklaması, Ankara’nın Washington’dan “izin beklediğinin” kanıtı. ??? Son gelişmeler, son açıklamaları, Gül Abdullah’ın da RTE gibi terörün sona erdirilmesindeki engellerden biri olduğunu gösteriyor. RTE için “Terörün K. Irak’tan beslendiğinin farkında değil” diyor Baykal ama, hayır. Her ikisi olayın pekâlâ farkında. Ne çare ağa babalarının (Bush’un) ağzına baktıkları için farkında değillermiş gibi görünüyor.. sanki bugün yarın sınır dışına operasyon emri vereceklermiş gibi seçim havası basıyorlar. Dubai anlaşması,Türk ve ABD hazinelerinin resmi internet sitelerinde yer alıyor GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Anlaşma Hazine’de IŞIK KANSU / MAHMUT GÜRER ANKARA Hükümet sözcülerinin, Kuzey Irak’a girmeme koşullu 8.5 milyar dolarlık kredi anlaşmasının varlığını reddeden açıklamalarına karşın anlaşmanın duyuru metni hem Türk, hem de ABD hazinesinin resmi internet sitesinde yer alıyor. Anlaşmaya ilişkin duyuru, Hazine Müsteşarlığı’nın resmi internet sitesindeki, “http://www.treasury.gov.tr/duyuru/basin/ dei/turkabdortakaciklama 20030923.pdf” adresinde yer alıyor. Devlet Bakanı Ali Babacan imzasıyla yayımlanan 22 Eylül 2003 tarihli duyuruda,“Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri,Türkiye’ye 8.5 milyar ABD Doları’na kadar kredi sağlayacak finansman anlaşmasını, bugün imzalamışlardır. Bu anlaşmanın amacı,Türkiye’nin devam eden ekonomik reform sürecinin desteklenmesidir. Kredi, Türkiye’nin iç ve dış borç geri ödemelerinde kullanılacaktır. Kredi, 4 yılı geri ödemesiz ve 10 yıl vadelidir. Kredi, yaklaşık 18 aylık bir süre içerisinde, 4 eşit dilimde kullanılacaktır. Finansman anlaşması çerçevesinde her bir kredi çekişi,Türkiye’nin,ABD’nin ilgili yasasında belirlenen koşulları karşılamasına bağlıdır. Söz konusu iki koşul: (1) Türkiye’nin güçlü ekonomik politikalar yürütüyor olması ve (2) Türkiye’nin, Irak konusunda ABD hükümeti ile işbirliği içerisinde olmasıdır. Türkiye’nin Irak konusundaki işbirliği değerlendirilirken Türk birliklerinin Irak’taki barışın korunması ve istikrar harekâtına katkıda bulunması gerekli bir koşul değildir” deniyor Aynı duyurunun İngilizcesi ise ABD Haziönkoşulları’’ başlıklı bölümünün işbirliğini askıya alma kısmında Kuzey Irak’a askeri müdahaleyi kısıtlayan bölümlerdeki ifadeler aynen şöyle: “Türkiye’nin Irak’a Özgürlük Harekâtı’nda; Irak’a insani yardım da dahil olmak üzere,ABD hükümeti ile işbirliği yapmadığına, Irak’ın yeniden inşası ve istikrarının sağlanmasında ABD hükümeti öncülüğündeki çabaları desteklemediğine dair ibarelerin bulunması ya da tek taraflı olarak Kuzey Irak’a asker göndermesi durumunda; ABD hükümeti, söz konusu bildirim tarihinden geçerli olmak üzere geçerlilik süresinin askıya alındığını Hazine’ye bildirecektir. Bu durumda. Hazine ABD hükümeti ile acil görüşme talebinde bulunabilir. Bu konuların işbirliğini askıya alma tarihinden itibaren 90 takvim günü içerisinde çözümlenmesi durumunda, geçerlilik süresi; geçerlilik süresinin yukarıdaki madde 5 (aktarım önkoşulları) hükümleri gereğince sona ermemiş olması koşulu ile söz konusu tarihte yeniden başlayacaktır. Bu konularda ‘işbirliğini askıya alma’’ tarihinden itibaren 90 gün içerisinde herhangi bir çözüm söz konusu değilse, ABD hükümeti Hazine’ye geçerlilik süresinin sona erdiğini bildirecektir.” nesi’nin internet sitesinde, “http://www.treas.gov/press/releases/ js747.htm” bağlantısı ile yer alıyor. ABD ile Türkiye arasında, 22 Eylül’de Dubai’de imzalanan anlaşmada “Kuzey Irak’a Türk askerinin girmeyeceği” taahhüdü yer alıyor. Anlaşmada, ABD’nin Türkiye’ye vereceği kredi için aradığı koşullar, “aktarım önkoşulları’’ başlığıyla 5. maddede tanımlandı. Kredinin işleme girme ve geçerlilik sürelerini de tanımlayan koşulların iki temel noktası, “ekonomik politikalar ve Irak’ta işbirliği’’ olarak yer aldı. ABD, Türkiye’nin koşulları karşılamaması halinde de “ekonomik askıya alma’’ ve “işbirliğini askıya alma’’ olmak üzere iki tanım getirdi. İlk tanım, Türkiye’nin ekonomik koşulları yerine getirmemesi, ikinci tanım ise Irak’ta işbirliği koşullarının karşılanmaması durumunda kullanıldı. Anlaşmanın “aktarım Babacan: Taahhüt verilmedi Devlet Bakanı Ali Babacan ise dün düzenlediği basın toplantısında, sorular üzerine, “Sayın Baykal zamanında ABD ile yapılan, sonra nota teatisiyle iptal edilen anlaşmayı yeniden gündeme getiriyor. Sayın Baykal doğru söylemiyor. Türkiye,ABD’ye hiçbir zaman ‘Kuzey Irak’a girmeyeceğim’ taahhüdü vermemiştir’’ dedi. PKK’lilerin iddiaları Washington’a sorulacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Teslim olan 4 PKK’linin ABD tarafından Kandil Dağı’na silah getirildiği yönündeki açıklamaları, AnkaraWashington hattında şok etkisi yarattı. Dışişleri Bakanlığı’nın, Genelkurmay Başkanlığı ve İçişleri Bakanlığı’ndan istediği raporların gelmesinin ardından ABD nezdinde girişimde bulunulacağı ifade ediliyor. Bakanlık kaynakları, olayın ayrıntılı olarak inceleneceği, ayrıca Terörle Mücadele Koordinatörlüğü bağlamında da teröristlerin ifadelerinin ABD’ye sorulacağı kaydedildi. ABD’nin Ankara Büyükelçiliği Sözcüsü Kathryn Schalow ise Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, PKK ile ABD’nin hiçbir temasının olamayacağını söyledi. Fotoğraf: AA Şehit asker uğurlandı Tunceli’de şehit olan Uzman Çavuş Ümit Eker’in cenazesi, Elazığ’daki törenin ardından memleketi Samsun’a gönderildi. Çarşamba Havaalanı’nda düzenlenen törenle karşılanan şehit askerin cenazesi toprağa verilmek üzere Kavak ilçesine bağlı Tabaklı köyüne götürüldü. Şehit askerin babası Kamil Eker ve annesi Mevlüde Eker terörün durdurulmasını isterken Mevlüde Eker, “Vatan sağ olsun, oğlum artık kalbimde yaşıyor. Kahrolsun PKK, yok edin PKK’yi” diye gözyaşı döktü. kiye’ye geldiğinde ABD karşıtlığından değil, deyim yerindeyse yandaşlığından söz ediliyordu. Marmara depremzedelerine yaptığı ziyarette Clinton’ın burnundan tutan çocuk neredeyse ilişkilerin sembolü haline gelmişti. Bugün Türkiye’de ABD’nin politikalarını beğeniyorum, ABD’ye sempati duyuyorum diyenlerin oranı yüzde 9. 22 Temmuz söylemiyle değerlendirmek gerekirse demek ki, ABD Türkiye’de barajın altında kaldı! Doğal olarak kökten ABD’ciler de! İşin kara mizah kısmı bir yana, Türk halkı ABD’nin özellikle Irak’ta izlediği politikanın dünyayı tam bir Amerikan gölüne dönüştüreceğini düşünüyor ve ABD’ye bakışını ona göre biçimlendiriyor. ??? Türk halkı ABD’nin sadece Irak’ta değil, devamında Türkiye’de de kan dökülmesine neden olduğu görüşünde. Kaldı ki, ABD karşıtlığının temelini bize göre bu oluşturuyor. Sadece dünkü birinci sayfalarda yer alan haberler bile ABD’nin Türkiye’ye bakışında çok sisli bir ortamın olduğunu ortaya çıkarıyor. ABD ile halen Afganistan’da omuz omuzayız, ama Irak’ta ABD’den omuz yiyoruz! Türkiye ile ABD’nin içinde bulunduğumuz coğrafyada sık sık “çıkar çakışması ve çatışması” içine girdiği çok açık. Ancak bunun nasıl çözümleneceği net değil. Bu ikili durum nereden kaynaklanıyor? Bize göre bunun başlıca nedeni AKP hükümeti... Neden? AKP, iktidara geldiği günden bu yana dış desteğini iki büyük güce dayadı: AB ve ABD... AB’yi başka bir güne bırakalım... Erdoğan daha Başbakanlık koltuğuna oturmadan Bush’un karşısına oturdu. ABD’nin bu coğrafyada yapacağı her şeye omuz vereceğini yer yer ima etti, yerine göre de açıkça söyledi. AKP ile ABD arasında 3 Kasım 2002 seçimlerinden 1.5 ay sonra gerçekleşen BushErdoğan görüşmesinde doğan “mutabakat” var. ??? Bu mutabakat değişik biçimlerde kendisini gösteriyor. Son dönemde, girişte sözünü ettiğimiz gibi Türk toplumunun ABD’ye karşı mesafeli tutumu doğal olarak AKP’yi de endişelendiriyor. Bu nedenle, mutabakata ilişkin her haber AKP’yi rahatsız ediyor. Cumhuriyet’in Eylül 2003’te ortaya çıkardığı “Türkiye’nin Irak’a girmemesi ve Irak’ta ABD politikalarını desteklemesi karşılığında 8.5 milyar dolarlık kredi anlaşmasına” bugün AKP’nin tepki göstermesinin ve yalanlamaya çalışmasının nedeni de bu. Erdoğan’ın milyonlarca fındık üreticisini karşısına almak pahasına tam yetkili danışman olarak yanında tuttuğu Cüneyd Zapsu’nun “süpüreceğinize kullanın” önerisini ABD dikkate almış görünüyor. Bütün dış konularımızda olduğu gibi ABD ile de ikili durum var: 1 TürkiyeABD ilişkileri... 2 AKPABD ilişkileri... Önceki hükümetler döneminde karşılaşmadığımız bir tablo... Böyle bir gidişin ABD açısından da yararlı olmayacağı açık. Her iki ülkenin de yıpranmış ilişkileri güvene dayalı, karşılıklı çıkar zemininde yeniden düzenlemesinde fayda var. Başarılabilirse iki ülke açısından da faydalı... Aksi halde ilişkiler her alanda fay dalı! ankcum?cumhuriyet.com.tr Kimse Kimseyi Duymuyor Sevgi ÖZEL ? Baştarafı 2. Sayfada Bir yanda vur patlasın çal oynasın yaşayanlar; öte yanda pazar döküntüsünde sağlam yiyecek arayanlar… Bir yanda karma bir dille konuşanlar, öte yanda gittikçe dilsizleşenler… Ekranlara yansıyan renkli yaşamlar, seçim dönemlerinde verilen, sonra seçilenin de seçenin de unuttuğu renkli, abartılı, çoğu anlaşılmayan ama “inandırıcı” olduğu sanılan sözler… Bu sözlerin pek inandırıcı olmadığı, seçimi izleyen aylar, yıllar içinde hemen unutulmasından belli. Verilen sözün ya da verdiği “oy”un arkasını aramayan halk, uzun zamandır bir “oyun”un parçası olduğunun bile ayrımında değil. Ayrımında olsa, “halkın içinden geldiğini” söyleyenleri, kendi içinde aramaz mı? Halkın içinden çıkanlar, tıpkı TV izlencelerindeki evden kaçanlar gibi… Ailenin tüm birikimini alıp tüyenlerle, parlak sözlerle kandırdığı halkın birikimini kendi çıkarı için kullananlar birbirine benzemiyor mu? Partiler arası çekişmede kullanılan dil, eski eş ya da sevgililerle kızgın annebabaların diliyle aynı değil mi? Konuşma ve tavırlarında düzeyi koruyan politikacıları, sözlerimizin dışında tutuyoruz. Aynı biçimde evinde, mahallesinde, her yerde başkalarının haklarına saygı gösterenleri de elbette… Ne ki ayrı tutacaklarımız gittikçe azalıyor. İnsanın canı sokağa, alışverişe çıkmak, TV izlemek istemiyor. İnsanların konumu, işi, uğraşı, yaşı, cinsiyeti ne olursa olsun, nerede bulunursa bulunsun, her geçen gün birbirine ve ülke sorunlarına, sevinçlerine yabancılaşması, eğitim ve kültür siyasasında iyileştirme yapmanın çözüm olmadığını gösteriyor. Eğitim ve kültür siyasalarının tepeden tırnağa değişmesi artık bir zorunluluk olmuştur. Çünkü kimse kimseyi duymuyor, kimse kimseyi anlamıyor; duymak ve anlamak da istemiyor. Eğitimsizlik, ne seçenleri ne de seçilenleri üzüyor. Bilimsellikten, sanatsal verilerden iyice uzaklaşan eğitim sistemiyle her yurttaş kendi doğrusunu oluşturdu. Görkemli bir kültür devrimi yapan ülkemiz, 1950’den bu yana devrimlerden ve ulusal çıkarlardan içeride ve dışarıda verilen ödünlerle düşüncenin değil, inancın baskın kılındığı, toplumun inananlar ve ulusalcılar (ya da laikler) diye bölündüğü; insanların günaydın, iyi akşamlar demeden önce köken ve inanç sorgulaması yapar duruma getirildiği tehlikeli bir sürece sokulmuştur. İzleyin TV’leri; tüm etkinliklere, eğlence, dedikodu izlencelerine bile bu anlayışın yansıdığını, kafasını çok izlenme kuralına takanların nasıl zırvaladığını göreceksiniz. Görüyor ve görmezden geliyorsanız, suç, bir tek zırvalayanların mı? Cumhuriyet duyurmuştu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümetin ABD’den 8.5 milyar dolarlık kredi ve ek 1 milyar dolarlık hibe alması karşılığında “Kuzey Irak’a tek taraflı girmeme” koşulunu kabul ettiğine ilişkin gizli Dubai anlaşması 26 Eylül 2003 tarihinde gazetemiz tarafından kamuoyuna duyurulmuştu. Anlaşmaya, dönemin ABD Hazine Bakanı John Snow ile Devlet Bakanı Ali Babacan Dubai’de imza koymuştu. Her bir kredi çekişi, ABD’nin ilgili yasasında belirlenen koşulları karşılanmasına bağlı olacaktı. Kuzey Irak’a Türkiye’nin tek taraflı girmemesi koşulu, anlaşma metni ile anlaşmanın dayandığı yasada açıkça yer alıyordu. Amerikan yönetiminin, Irak’ı işgalinden hemen sonra, Nisan 2003’te Temsilciler Meclisi ile Senato’dan geçirdiği “Savaş Dönemi Acil Ek Ödenekler Yasası”na göre, Türkiye, Kuzey Irak’a “tek taraflı ve bağlayıcı olarak girerse” bu kredi iptal edilecekti. Temsilciler Meclisi’nin, bu yasanın içeriği ile ilgili bilgi veren 8 Nisan 2003 tarihli “HR 1559” sayılı duyurusunda, bu bölüm şöyle yer aldı: “Türkiye, Irak Özgürlük Operasyonu’nda, insani yardımı içerecek biçimde ABD ile işbirliği yapmazsa ya da askeri birliklerini Kuzey Irak’a tek taraflı ve bağlayıcı olarak muharebe düzeninde yerleştirirse, bu kredinin kullanımı mümkün olmayacaktır.” Kredinin yürürlüğe girebilmesi için, TBMM onayından geçirilmesi gerekiyordu. Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, anlaşmadan rahatsız olduklarını söylemiş, ABD Başkanı George W. Bush’un Türkiye ziyaretinde anlaşmanın askıya alındığı açıklanmıştı. Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül önce yalanladıkları anlaşmanın uygun görülmediği için yürürlüğe konulmadığını söylemişlerdi. Yeni İsviçre Sağlık Hizmetleri Limited Şirketi Ortaklar Kurulu Olağanüstü Toplantısına Çağrı 292127 sicil no’lu Şirketimizin ortaklar kuruluna aşağıda belirtilen gündemde olağanüstü toplantı için davetiye gönderilmiştir. Toplantı 17.07.2007 Salı günü saat: 14.00’te şirket merkezinde yapılacaktır. Gündem: 1– Divan heyeti teşkili 2– Şirketimize yeni müdür seçimi ve yetkilerinin seçimi 3– Dilek ve temenniler / IŞIL ÖZGENTÜRK Hadi Sırt Çantanı Al, Sokaklara Çık! ? Baştarafı Arka Sayfada Yaklaşık bir ay önce bir seyahat dergisinde “Ölmeden önce dünyada görülmesi gereken 21 yer” başlıklı bir yazıda adı geçen 11 yere gitmiş olduğumu görüp çok memnun olmuştum, ama şimdi mahcubiyetten, siz görmüyorsunuz ama ben söyleyeyim, yüzüm kıpkırmızı. Meğer ben İstanbul’daki Sinan’ı hiç bilmiyormuşum, sorduğum kişiler de... Sinan’a ait birkaç eser saydılar, o kadarını ben de biliyorum. Görkemli Süleymaniye Camii, Büyükçekmece Köprüsü, en çok bilinenler. Bilinmeyenlerin listesi çok kabarık: Vefa’da Şehzade (Mehmet) Camii, Kasımpaşa’da Piyale Paşa Camii, Beşiktaş’ta Sinan Paşa Camii, Üsküdar’da Mihriban Sultan Camii ve Eminönü’nde Rüstem Paşa Camii; neyse Rüstem Paşa Camii’ni çok iyi biliyorum, böylesine etkileyici bir yapı olamaz. Yolunuz oraya düşerse mutlaka yan taraftaki Hamdi restoranda kebap yiyin. Sinan hâlâ bitmedi, bir de görenlerin büyülendiği Alibey Deresi üzerinden geçen ve Kırkçeşme suyollarının en görkemli yapısı Mağlova Kemeri var. İşte bir soru daha: “Dünyanın yazılmış en eski aşk şiiri nerededir?” Koskoca bir tıs! Bende bir hava bir hava, şiirin nerede olduğunu bırakın, neredeyse ezbere biliyorum. Ayıptır söylemesi, Hititler ve Sümerlerle ilgili bir belgesel çalışmasını yeni bitirdim de... Dünyanın en eski aşk şiiri şurada yanı başımızda, İstanbul Arkeoloji Müzesi’ndeki Eski Şark Eserleri Müzesi Çivi Yazılı Belgeler Arşivi’nde. Şiirin Muazzez İlmiye Çığ çevirisi şöyle: “Damadım, kalbimin sevgilisi,/ Güzelliğin büyüktür, baldan tatlı./ Aslan, kalbimin kıymetlisi,/ Güzelliğin büyüktür, baldan tatlı./ Benim değerli okşayışlarım baldan tatlıdır./ Yatak odasında bal doludur./ Güzelliğinle zevklenelim,/ Aslan, seni okşayayım,/ Benim değerli okşayışlarım baldan tatlıdır./ Damadım benden zevk aldın./ Anneme söyle sana güzel şeyler verecektir. Babam sana hediyeler verecektir./ Sen beni sevdiğin için,/ Lütfet bana okşayışlarını.../” Nasıl ama, eskilerden öğrenilecek çok şey var. Hâlâ “Ne olacak bu memleketin hali?” diye kara kara düşünüp bir günü daha es mi geçiyorsunuz? Olmadı, fırlayıp sırt çantanızı alın ve nerede olursanız olun kendinize bir iyilik yapın ve kendinizin yapılacak 101 şeyini yaşamaya başlayın. ŞİRKET MÜDÜRÜ HAYDAR ÖZDEMİR CUMHURİYET 08 K