24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 5 HAZİRAN 2007 SALI 4 ALİ SİRMEN HABERLER DÜNYADA BUGÜN DP, ANAVATAN’la birleşme planı suya düşünce liste sıkıntısı yaşadı, birçok ilde aday gösteremedi DP ve Sağda Nafile Birlik Girişimi Mehmet Ağar’ın önderliğindeki DYP ile Erkan Mumcu önderliğindeki ANAVATAN’ın Demokrat Parti adı altında birleşmeleri girişimi suya düştü. Gerçi Mehmet Ağar’ın DYP’si tek başına Demokrat Parti adını aldı, ama birleşme gerçekleşemedi. Şimdi her iki parti de ayrı ayrı seçimlere girerken yüzde 10 barajının altında kalma tehlikesini sürekli olarak yaşayacaklar. Girişimin akim kalmasından, iyice erimiş olan Mumcu’nun ANAVATAN’ı daha çok zarar görecek ve 12 Eylül’ün pek özel koşullarında kurulmuş, dört eğilimi bağrında birleştirdiği savı ile kamuoyu önüne çıkmış olan ve sürekli kan kaybeden ANAVATAN tarihi misyonunun sonuna gelmiş olacak gibi görünüyor. Doğrusu sağda ve solda bölünmüşlüğün aşılması, 12 Eylül’ün kalıtlarının tasfiyesi açısından yararlı bir gelişme olacaktı. Ama solda gerçekleştirilen işbirliği, sağda daha da sağlam bir bütünleşme olarak beklenirken gerçekleşemedi. Soldaki işbirliğinin bir sinerji yaratıp yaratmayacağını, aritmetik birleşmenin ötesine geçip geçmeyeceğini, seçim kampanyası başladıktan sonra önümüzdeki günlerde göreceğiz. Ama daha şimdiden böyle bir gelişmenin belirtilerinin sezilmekte olduğunu söylemek yanlış değil, ancak hangi boyutlara varacağı belirsiz. ??? Sağdaki bütünleşme gerçekleşmiş olsaydı sinerji yaratabilir miydi? Tabii ki, bu da DP’nin seçim kampanyasında, seçmende umut yaratıp yaratmayacağına bağlıydı. Ancak konunun uzmanlarından Prof. Dr. Seyfettin Gürsel, böyle bir şansın var olduğunu söylemekteydi. Gürsel görüşünü, her iki partinin de seçmenlerinin ikinci tercihlerine dayandırmaktaydı. Yani, DYP’li seçmenler ikinci tercihlerinin ANAVATAN, ANAVATAN’lı seçmenler de ikinci tercihlerinin DYP olduğunu söylerken iki yapının birbirlerine yakınlıklarını ortaya koyuyorlardı Gürsel’e göre. DP kapatılalı hemen hemen 47 yıl oluyor. Yani bugün 50 yaşında olan seçmenler onu anımsamıyorlar bile. Yine de, DP efsane bir isim olarak belleklerde yer etmiştir ve 27 Mayıs 1960 hareketinin ardından da Süleyman Demirel’in önderliğindeki AP ve takipçileri aracılığıyla yaşamını sürdürmüştü. Kendi büyük hatasıyla yaşamını kötü şekilde noktalaması demokrasimiz için de talihsizlik olan DP’nin kuruluşu da ilginçtir. Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu’na karşı büyük toprak sahiplerinin tepkisi olarak kurulmuş olan Demokrat Parti, yıllarca köylünün oylarını almayı başarmıştır. Bu sonuçta, tek parti döneminin büyük yanlışlarının, 2. Dünya Savaşı koşullarının kaçınılmaz zorluklarının ve nihayet DP’nin popülist söyleminin yanı sıra yeni ve bazı açılardan demokratik bir deneyim olmasının da katkısı bulunduğunu yadsıyamayız. ??? Demokrat Parti ve ardılları, uzun yıllar sağın çekim odağı olmuş, o kanadın diğer marjinal hareketleri onun yörüngesinde dönmeyi sürdürmüşlerdir. Demirel’in Milliyetçi Cephe girişimlerinde bile filonun amiral gemisi AP olmuştu. Özal’ın ANAP’ı ise 12 Eylül koşullarının etkisiyle bu işlevi, yani sağın çekim odağı olma konumunu, ancak kısa bir süre sürdürebilmiştir. DP’nin ve ardıllarının bu işlevlerinin Türkiye’de sağın ağırlığını merkeze çekmek gibi bir yararı da olmuştu. Ama, birleşme gerçekleşseydi bile yeni DP’nin sağlayacağı sinerjinin yine de sınırlı kalacağı söylenebilirdi. Çünkü 2002’den bu yana artık sağdaki çekim odağı dinci AKP’dir. 22 Temmuz’da da bu durumun değişmesi beklenemez. AKP’nin, solun kimi döneklerini ekleyip vitrinindeki çekici mostralıklarla merkez seçmene daha şirin gözükme girişimine karşın son zamanlardaki tutumu bu partinin merkeze yerleşme gibi bir kaygısı olmadığını göstermektedir. Abdüllatif Şener’in istifasını bu doğrultuda değerlendirenler de az değil. AKP’nin bugünkü konumu, rejim için ciddi bir tehlike oluşturmakta ve Türkiye’yi sonu nereye varacağı belli olmayan bir gergin ortamın içine sürüklemektedir. DP demokratik bir girişimin, kendi hatasıyla kesilmesiyle Türkiye’ye 1960’ta bir fırsatı kaçırtmıştı. 2007’de ise o fırsatı bir kez daha doğmadan öldürdü. Yazık oldu! Merkez sağ darmadağın AYŞE SAYIN ANKARA Anavatan Partisi ile birleşme projesi suya düşen Demokrat Parti (DP), aday listelerini hazırlamaya son günde fırsat bulabildiği için birçok ilden aday gösteremedi. Listelerden çok sayıda istifa olduğu ve yeni “vitrin” isimlere yer açmak için İzmir’in de aralarında bulunduğu 11 il boş bırakıldı. 11 ilde de eksik aday gösterildi. Basına verilen listede adı görünmeyen Genel Başkan Mehmet Ağar’ın, Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) sunulan listede ise Elazığ’da liste başı olduğu bildirildi. Ağar dün partisinin Genel İdare Kurulu’nu (GİK) GP Genel Başkanı Cem Uzan’ın da kaldığı Swiss Otel’de toplarken kulislerde Ağar’ın otelde Uzan ile görüştüğü öne sürüldü. Görüşmede Uzan’ın üç büyük ilin tamamen ? Basına dağıtılan adaylar listesinde Mehmet Ağar yer almazken YSK’ye sunulan listede Elazığ birinci sıra adayı olduğu bildirildi. Sinan Aygün Ankara 1. Bölge’de, Pamukkale Üniversitesi Rektörü Kazdağlı Denizli, Salim Ensarioğlu Diyarbakır, gazeteci Nevval Sevindi İstanbul 1. Bölge’den aday oldu. Eski Tunceli Milletvekili Kamer Genç DP yerine bağımsız aday olmayı tercih etti. DP’nin vitrin adayı olarak sunulan Mehmet Ali Bayar milletvekili adaylığından vazgeçtiğini açıkladı. kendilerine bırakılmasını istediği için DP ile ittifak projesinin gerçekleşmediği kulislere yayıldı. Taraflar ise yüz yüze görüşmeyi yalanladı. GP Genel Başkan Yardımcısı Emin Şirin, Uzan’ın Ağar’la görüşmesinin söz konusu olmadığını söyledi. GP’nin seçime tek başına girme kararı aldığını anımsatan Şirin, Ağar’dan kendilerine teklif geldiğini, ancak görüşme önerisinin “kibarca reddedildiğini” ileri sürdü. Şirin, Ağar ile Uzan’ın görüştüğü yönündeki haberlerin de “dağılma sürecine giren DP” kaynaklı olduğunu savunarak aday listelerinin YSK’ye verilmesine saatler kala “sandalye pazarlığı” anlamına gelecek bir görüşmenin içine girmeyeceklerini söyledi. Şirin’in hemen ardından, aynı otelin zemin katında GİK toplantısını yapan DP yönetiminden de açıklama geldi. DP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Keçeli, Ağar’ın Uzan’la görüşme talebinde bulunduğu iddiasını yalanladı. ANAVATAN’la birleşme olmayınca, DP’nin vitrin adayı olarak sunulan Mehmet Ali Bayar milletvekili adaylığından vazgeçtiğini, hiçbir partiden de aday olmayacağını açıkladı. Bedük adaylıktan çekildi Eski Antalya Milletvekili Hasan Subaşı da adaylıktan çekilirken eski Tunceli Milletvekili Kamer Genç DP yerine bağımsız aday olmayı tercih etti. Ancak Genç’in ismi, DP listesinde de Tunceli bağımsız adayı olarak yer aldı. Bu arada CHP’den milletvekilliği için görüşmeler yaptığı belirtilen Genel Başkan Yardımcısı Salim En sarioğlu’nu ise Genel Başkan Mehmet Ağar’ın görüşerek ikna ettiği öğrenildi. Ensarioğlu Diyarbakır 1. sıradan aday oldu. Ağar’ın Eskişehir 1. Bölge’den aday gösterdiği Genel Muhasip Bahattin Şeker seçim bölgesini beğenmeyerek parti yönetimindeki görevlerinden istifa edip adaylıktan da çekildi. Genel Başkan Yardımcısı Saffet Arıkan Bedük de Ağar’ın kendisine Ankara’da liste başı yer sözü vermesine karşın sözünü tutmadığı gerekçesiyle adaylıktan çekilirken partideki görevlerinden de ayrıldığını bildirdi. Yine listedeki yerinden memnun kalmayan Genel Başkan Yardımcısı Binhan Oğuz da adaylıktan çekildi. 11 il boş bırakıldı Ağar’ın bazı isimleri 8 Haziran’da YSK’ye bildireceği öğrenildi. Buna göre 8 Haziran’a kadar doldurulması amacıyla 11 il boş bırakılırken 11’inde de eksik aday gösterildi. Ağar’ın adı basına dağıtılan listede yer almazken YSK’ye verilen listede Elazığ 1. sırada yer aldığı öğrenildi. Ağar’ın vitrini... Ağar’ın vitrin isimlerinden ATO Başkanı Sinan Aygün Ankara 1. Bölge, eski bakan ve GİK Üyesi Bekir Sami Daçe Adana, Pamukkale Üniversitesi Rektörü Hasan Kazdağlı Denizli, gazeteci Nevval Sevindi İstanbul 1. Bölge, eski Milli Savunma Bakanı Turhan Tayan Bursa, Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Nedim Bilgiç Adıyaman, Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan İstanbul 2. Bölge, Genel Başkan Yardımcısı Nüzhet Kandemir de İstanbul 3. Bölge’den liste başı oldu. Genel Başkan Yardımcısı, eski DPT Müsteşarı Tevfik Altınok İstanbul 1. Bölge ikinci sırada yer alırken İstanbul 2. Bölge 3. sıradan eski İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey, 3. sıradan da Pınar Eczacıbaşı aday oldu. Eski Emniyet Müdürü ve bakanlardan Necdet Menzir ise İstanbul 3. Bölge’de 4. sırada yer aldı. Antalya, İzmir, Sakarya boş tutulurken bazı önemli isimlerin daha sonra bu illerden aday gösterileceği öğrenildi. Genel Sekreter Kamil Turan Gaziantep 1. sıradan aday gösterilirken MHP’den istifa eden eski bakanlardan Ramazan Mirzaoğlu Kırşehir, Fatih Kısaparmak’ın spiker eşi Şebnem Kısaparmak Sinop, eski milletvekili, GİK Üyesi Veysi Şahin Mardin, eski bakanlardan Esat Kıratlıoğlu’nun oğlu Ahmet Esat Kıratlıoğlu Nevşehir, il başkanı Köksal Toptan ise Rize’de liste başı oldu. Sedat Bucak ilk sırada Susurluk skandalının önde gelen isimlerinden eski milletvekili Sedat Bucak Şanlıurfa, eski ANAP’lı bakanlardan Eyüp Aşık Trabzon, eski milletvekillerinden Enis Sülün Tekirdağ, Faris Özdemir Batman, Şamil Ayrım Iğdır, Necmi Hoşver Düzce’den ilk sırada yer aldı. Aşiret reisi hanımağa Suna Kepolu Diyarbakır’da 3. sırada yer buldu. DP’nin Ağar dışında halen tek milletvekili olan Mehmet Tatar da Şırnak’tan liste başı oldu. ANAVATAN’ın ittifak arayışları sonuç vermedi, Yılmaz ve pek çok isim partiden ayrıldı İstifa depremi durmadı ? Mumcu’nun Yılmaz’ı Öcalan’la kıyaslaması nedeniyle yaşanan istifa depremi dün de sürdü. Yılmaz’ın istifasının ardından ANAVATAN Rize, Kocaeli ve Şırnak teşkilatları da toptan istifa ederken parti aday sıkıntısı yaşar hale geldi. Mumcu Isparta’dan aday olurken birçok il, eksikleri 8 Haziran’a kadar tamamlamak üzere boş bırakıldı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Demokrat Parti (DP) ile bütünleşme planını yaşama geçiremeyen Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, milletvekili aday listelerinin teslim edileceği saatlere kadar ittifak arayışını sürdürürken partideki istifa depremi dün de sürdü. İstifalar parti teşkilatlarına kadar yayıldı. Mumcu’nun, “Abdullah Öcalan’dan bile az sevildiğini” ima ettiği eski Başbakan Mesut Yılmaz da kurucusu olduğu partisinden istifa ederken DP’den de vazgeçerek Rize’den bağımsız milletvekili adayı oldu. Erkan Mumcu Isparta’dan aday olurken, İstanbul, Ankara, İzmir’in de aralarında bulunduğu birçok il, eksikleri 8 Haziran’a kadar tamamlamak üzere boş bırakıldı. Erkan Mumcu’nun Yılmaz’ı Öcalan’la kıyaslaması nedeniyle geçen cumartesi gününden bu yana istifaların durmadığı ANAVATAN’da ayrılmalar dün de sürdü. Mesut Yılmaz, kurucusu olduğu, 11 yıl genel başkanlık yaptığı ve kendisini Başbakanlık koltuğuna taşıyan ANAVATAN’dan dün resmen istifa etti. Yılmaz genel merkeze gönderdiği istifa dilekçesinde, “Kurucusu olduğum Anavatan Partisi’nden istifa ediyorum” açıklamasını yapmakla yetindi. Yılmaz’ın takipçileri Yılmaz’la birlikte, kardeşi Turgut Yılmaz, eski milletvekilleri Sühan Özkan, Cavit Kavak, eski ANAP Genel Başkanı Nesrin Nas, eski milletvekili Sefer Ekşi, eski MKYK üyesi Rize’de Mumcu’ya büyük tepki Rize İl Başkanlığı’nda bir araya gelen yüzlerce partili adına bir basın açıklaması yapan İl Başkanı Mustafa Mataracı, kentteki tüm parti örgütleriyle birlikte istifa kararı aldıklarını belirtti. Toplantının ardından partideki tüm Erkan Mumcu posterleri sökülerek bina önünde toplandı. Birçok partili, posterleri yırtıp üzerlerine bastı ve ateşe verdi. Binada indirilen Erkan Mumcu posterleri ve afişlerinin yerine ise Mesut Yılmaz fotoğrafları asıldı ve bina Mesut Yılmaz’ın seçim bürosuna dönüştürüldü. (Fotoğraf: ÖMER ŞAN) Temel Eryılmaz da partiden istifa ettiğini açıkladı. Bu arada eski genel sekreter ve Mumcu’nun Danışmanı Abdülkadir Baş DP projesi yatınca, Nevşehir’den milletvekili adayı olmaktan vazgeçtiğini açıklayarak adaylık başvurusunu çekti. Yılmaz’ın istifasının ardından ANAVATAN Rize, Kocaeli ve Şırnak teşkilatları toptan istifa etti. DP’den de vazgeçen Yılmaz, Rize’den bağımsız milletvekili adayı oldu. Mesut Yılmaz’ın adaylık başvurusunu, vekâlet verdiği, istifa eden Rize İl Başkanı Mustafa Mataracı il seçim kuruluna yaptı. Son ana kadar yarış Bu arada ANAVATAN lideri Mumcu son ana kadar ittifak arayışlarını sürdürdü. Mumcu’nun aday listelerinin teslimine saatler kala Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan ve Halkın Yükselişi Partisi Genel Başkanı Yaşar Nuri Öztürk ile görüştüğü, ancak akşam saatlerine kadar somut bir gelişme olmadığı ifade edildi. 31 ilde eksik aday Bu arada kendini DP ile birleşmeye göre programlayan ve önemli adayların başvurusunu da bu nedenle DP’ye yönlendiren ANAVATAN, dün liste hazırlarken aday sıkıntısı yaşadı. ANAVATAN’ın dünkü Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısında, başta büyük iller olmak üzere çok sayıda ilin şimdilik boş bırakılıp, 8 Haziran’da tamamlanması kararlaştırıldı. Ankara, İstanbul, İzmir’de sadece alt sıralarda birer aday yer alırken 18 il listesi de boş olarak YSK’ye sunuldu. Anavatan Partisi, 31 ilde ise eksik aday gösterdi. Erkan Mumcu’nun Isparta’dan liste başı olduğu ANAVATAN’da Mumcu, danışman kadrosundan Cenk Tunçsiper’i Balıkesir’de 1. sıraya koydu. Milletvekillerinden Hüseyin Güler Adana’da 3. sırada yer bulabilirken, Muhsin Koçyiğit Diyarbakır’da, Züheyir Amber Hatay’da liste başı oldu. Mumcu’nun MKYK’ye aldığı diğer milletvekillerini ise büyük illerden aday göstereceği belirtiliyor. asirmen?cumhuriyet.com.tr Bu haftaya Süleyman Demirel’le başladım. Habertürk’ün haber müdürü Ali Çağatay beni Adalar vapurunda yakaladı. Süleyman Demirel’in cumhurbaşkanlığını yeniden istediğini söyledi. Sesimi çıkarmadım. Devam etti: “Ağabey, bu konuda bir yorum yapman için sana telefonla bağlanmak istiyoruz” demez mi! Gazeteleri karıştırdım, haber doğruydu. Süleyman Demirel, Deniz Baykal’la görüşmesi sırasında bu isteğini dile getirmiş. İyi… Ne diyebilirim ki! 83 yaşında ve ciddi sağlık sorunları olan bir Türk erkeği kendine bu kadar güveniyorsa, buna saygı duyarım. Helal olsun derim. Sonra da kendi kaderimize yanarım. Avrupa’nın en yoğun genç nüfusu olan ülkesiyiz. Toplumumuzun ezici bir çoğunluğu genç. Genç ve dinamik bir ülke olarak dünyanın ilgisini çekiyoruz. Dün az çok belli olan partilerin aday listelerini inceliyorum, herhalde Avrupa’nın en yaşlı Meclisi bizim MecSüleyman Demirel’in köşesine çekilmesi belki de bir dönemin kapanmasına anlamına gelecek. Bu dönem askeri darbeler, idamlar ve acılar dönemiydi. Bu dönem bitsin artık. Bu dönemi simgeleyen siyasetçiler de anılarını yazsınlar. Örneğin Süleyman Demirel, askeri darbelerde neler yaşadığını, bizim bilmediğimiz hangi oyunların oynandığını anlatsın. Yakın tarihimizin kara kutusu olarak bildiklerini kendisiyle götürmesin, bizlerle paylaşsın. 12 Mart döneminde şapkayı alıp gidişini, 12 Eylül 1980 askeri darbesi kapıya dayanmışken, neden hâlâ cumhurbaşkanı seçimi oyalamalarıyla vakit geçirdiğini anlatsın. Süleyman Demirel’in anlatacağı o kadar çok şey var ki! Sansürsüz, gelecek nesillere ders olacak şekilde yaşanan acıları, kapalı kapılar arkasında nelerin döndüğünü anlatsa ülkemize en büyük iyiliği yapmış olur. Cumhurbaşkanlığını da gençlere bıraksın… Demirel’in Cumhurbaşkanı Adaylığı lis olacak. Adayların çoğunluğu yaşlı. Temsil krizi diyoruz ya, bence bu Meclis’te yine kadınlar az temsil ediliyorlar, yine toplumun değişik kesimlerin temsilcileri yüzde 10 barajı yüzünden Meclis’te yok sayılacaklar, ancak en temel eksiklik gençler. Genç ülkenin yaşlı Meclisi. Böyle bir Meclis ülkenin geleceğini nasıl belirleyebilir? ??? Tabii Meclisine yaşlıları dolduran bir ülkenin cumhurbaşkanlığına da Süleyman Demirel uygun olur. Süleyman Demirel’le bir 68’li olarak ciddi bir hesabımız olduğunu burada birkaç kez dile getirdim. 1972 Mayıs’ında tutuklu bulunduğumuz Mamak Askeri Cezaevi’nden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan arkadaşlarımızı yanı başımızdan alıp idama götürdüler. Deniz’lerin idam kararlarının onaylanması için en çok çaba sarf edenlerin başında Süleyman Demirel geliyordu. Zaman içinde yaralar kabuk bağlıyor. Ancak ölümün acısını unutmak mümkün değil. 20’li yaşlardaki genç arkadaşlarımızı ölüme götüren bir siyasetçidir Süleyman Demirel. Bunu unutamayız. Ben yine de Süleyman Demirel hakkındaki duygularımı bastırarak objektif davranmaya çalışıyorum. Bu yaştan sonra da onun hakkında ağır sözler söylemek istemiyorum. Siyasette insan hata yapar. Daha sonra telafi edemeyeceği kararlara da imza atabilir. Zaman birçok şeyi unutturur. Artık tarih hükmünü verecek diye düşünürken Demirel tekrar tekrar karşımıza çıkıyor. ??? Yaşlılık aynı zamanda insanın olgunlaşması ve deneyim kazanması anlamına da gelir. Ancak siyaseti de gençlere bırakmak gerekiyor. Ben 61 yaşındayım ve kendi adıma artık aktif siyaset için yaşımın geçtiğini düşünüyorum. Geçenlerde bir yakınım banka işlemleri yapmak ve para çekmek istedi, yaşı nedeniyle tam teşekküllü hastaneden sağlam raporu istediler. Benim anlamadığım, para çekerken istenen bu rapor, bu ülkeyi yönetmeye geldiğinde sorulmuyor. Garip değil mi! Süleyman Demirel başbakan olduğunda ben lise öğrencisiydim. Ben gazetecilik mesleğinde 30 yılımı doldurdum, Demirel hâlâ iddialı. ??? Yanlış anlaşılmasın; Süleyman Demirel’in hırsına, iddiasına şapka çıkarıyorum. Eksilmeyen enerjisine saygı duyuyorum. Gönlüm artık ona yeter diyor. Yeter ki yeter… CUMHURİYET 04 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear