Catalog

5 HAZİRAN 2007 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul 15 Stockholm PB PB PB PB B B B B PB 28 29 29 24 31 32 33 32 23 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB B B B PB PB B B 25 25 21 22 27 29 28 27 29 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B PB PB PB PB Y Y Y 29 27 29 35 30 29 23 22 23 Trabzon Ankara Erzurum Hakkari İzmir Antalya Ş.Urfa Adana Yurdun kuzey, iç ve doğu kesimleri parçalı çok bulutlu, Batı ve Orta Karadeniz’in iç kesimleri, İç Anadolu’nun kuzeydoğusu, Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu’nun kuzey ve doğusu ile Ankara, Çankırı ve Kırıkkale çevreleri kısa süreli sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo PB 22 Helsinki B 17 Stockholm B 15 Londra PB 26 Amsterdam B 23 Brüksel B 23 Paris B 26 Bonn Y 17 Münih Y 18 Yağmurlu Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y PB Y Y Y PB B Y 22 20 26 20 25 25 22 25 21 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı B B B B B B B B B 21 37 28 34 29 34 32 31 31 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Kökeni dinci, fakat takıyye gereği muhafazakâr demokrat görünenlere tarafsızlık namı altında hizmet vermek... Laik Cumhuriyetin savunucusu ve koruyucusu Silahlı Kuvvetleri, AB’den demokratik kavramlara kadar hemen her alandaki gelişmelere engelmiş gibi göstermek... Türkiye’de demokrat sayılmanın başlıca koşulları... ??? Bir örnek: Washington’dakilerin Türkiye üzerindeki amaçlarına aracı olarak, bağlı olduğu mesleği kullanmayı marifet sayan etekli bir gazeteci, yine asker düşmanlığı sergiliyor. Son çabası Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın RTE’nin kafasına uygun Kuzey Irak politikalarıyla ilgili açıklamalarına verdiği yanıtları, daha doğrusu anayasaya ve geleneklere uygun açıklamalarını ABD ağzıyla karalamaya çalışmak! Orgeneral’in 12 Nisan ve son olarak 31 Mayıs’ta bu konuda açıklamalar yapmak gereğini neden duyduğunu hasır altı etmek ve ABD üzerinden asker düşmanlığı yapabilmek için dünkü yazısında tabii isim vermeden şu ABD yetkilisinin, bu ABD büyükelçisinin sözlerini karalamalara dayanak yapıyor. ABD’li “yetkililere” göre; Orgeneral Büyükanıt’ın 12 Nisan’daki “K. Irak’a operasyon yapılmalı mı? Yapılmalı. Fayda sağlar mı? Sağlar” biçimindeki açıklaması “bir tür geri adım”mış. Bu ifade; asker aslında Kuzey Irak’a bir operasyon yapmak istemiyor demeye geliyormuş! Askerdeki isteksizliği şu vurgu ile destekliyor: Orgeneral Büyükanıt, Barzani de, ABD de “orada”; siyasi direktif çıkarsa, “Barzani ile de ABD ile de savaşırız” söylemini, “operasyon için koşullar pek uygun değil” diye okumak gerekiyormuş! İnsaftan nasibini alamayanlar… Türkiye’deki siyasal gelişmeleri ve tabii yasal gelişmeleri kendi inançları ve RTE adına değişik biçimde yorumlamayı sanat edinenler... Orgeneral Büyükanıt’ı bu açıklamalara kimin neden zorladığını düşünmek zahmetine katlanmıyorlar. Askerin RTE’nin kışkırtmasıyla böyle konuşmak zorunda kaldığını anlamak, öğrenmek zahmetine katlanmıyorlar. PKK, Türk halkının kalbinde kanayan bir yara. RTE, Türk halkında artık nasırlaşan öfkeyi bastırabilmek.. gerekli görülen K. Irak’a operasyonun yükleyeceği her türlü sorumluluktan kaçabilmek için.. askerden üstelik yazıyla bir başvuru istedi. Ancak o zaman operasyona yasal olanakları sağlayacağını söyledi. Daha sonra Orgeneral Büyükanıt; hükümetin askere vermekte yükümlü olduğu “siyasal direktifin” koşullarını, daha doğrusu K. Irak’ta hangi hedefe; ABD’ye mi, Barzani’ye mi, PKK’ye mi hangisine yönelecek bir operasyonda hedef göstermekteki yasal zorunluluğun koşullarını sıraladı. ??? Adları verilmeyen ABD’li yetkililer, etekli “Amerika’nın Sesi” aracılığıyla Türk kamuoyuna askerin adeta K. Irak’a operasyon yapmaya gönüllü olmadığını kanıtlamaya çalışıyorlar. ABD, Türkiye’yi adı var, varlığı beş para etmez Bağdat hükümetiyle PKK sorununu çözmeye zorluyor. ABD, ulusal yararlarından önce Türkiye’nin ulusal yararlarını ön planda tutan askeri temsilen Orgeneral’in zorunlu açıklamalarının etkisini yitirtebilmek için kendilerine bağlı iç ve dış borazanları kullanıyor. Görmezden geldikleri asıl önemli nokta şu: Asker siyasal direktif buyurursa hiç tereddüt etmeden K. Irak’ta ABD ile, Barzani’nin Amerikan kılıklı peşmergeleri ve her türlü dış yardımla şımaran PKK ile.. savaşa tutuşabilir. Tarih askerin yedi düvelle gözünü kırpmadan savaştığını aktaran öykülerle dolu. Bu açıdan hiç tasalanmasın ve şunu yapsın ABD: Ankara’daki büyük dostu, emre amade RTE’ye, askere böyle bir siyasal direktif verme cesaretini gösterip gösteremeyeceğini sorsun da Başbakan’ın sorumluluktan fellik fellik kaçıp kaçmayacağını görsün! Sonra bağımlı Amerikan muhipleri aracılığıyla askeri sorgulamaya kalkışsın! Sonuçta K. Irak’a operasyon olayı kalıyor RTE hükümetinin siyasal direktifine... Askere böyle bir direktif verebilir mi? Görevidir, yasal olarak verebilir…Tabii sıkarsa! Karakola baskın: 8 şehit ? Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY mekhaneye girerek içeriye patlayıcı attı, diğeri ise patlama sesiyle panikle dışarı çıkan askerlerin üzerine Kanas tüfekle ateş açtı. Bu sırada çevredeki kayalar arasına gizlenmiş birkaç noktadan nöbet kulübelerinden çıkan askerlere kurşun yağdırıldı. Yemekhanedeki patlamanın ardından 3 asker şehit olurken 11’i de yaralandı. Hastaneye kaldırılan askerlerden beşi daha yaşamını yitirince şehit sayısı 8’e yükseldi. Yaşamını yitiren askerlerin isimleri şöyle: “Eraslan Güngör (Amasya), Burhan Yalçın (Şırnak), Eyüp Yabangülü (Kayseri), Mustafa Aslan (Balıkesir), Emrah Kayadelen (Gaziantep), İlhan Sağlam (Erzurum), Erdem Erkaçtı (İzmir).” Yaralı 6 asker Elazığ ve Erzincan’daki hastanelere kaldırıldı. Olay yerinde yaşamını yitiren teröristin intihar eyleminde mi, yoksa çatışmada mı öldüğü henüz saptanamazken, yaralı bir terörist olay yerinden kaçtı. Tunce li Valisi Mustafa Yaman, eylemin intihar saldırısı olabileceğini, incelemenin sürdüğünü açıkladı. Yaman, cipin sahibinin nerede olduğunun henüz saptanamadığını belirterken, teröristlerin eylem için uzun süredir çalışma yürüttüğü tahmin ediliyor. Bölgede hava destekli başlatılan operasyon yoğun olarak sürerken, Kocatepe köyünde de yer yer PKK’lilerle çatışma çıktı. Bu arada Tunceli’de Moğultay Mahallesi Sanat Sokak’ta bulunan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl ve Merkez İlçe Başkanlığı önünde patlama meydana geldi. Patlamada ölen ya da yaralanan olmadı. Irak sınırında bulunan Hakkâri’nın Şemdinli ilçesi Aktütün Jandarma Sınır Karakolu’ndaki nöbetçi askerlere bir grup terörist tarafından önceki gün saat 17.00 sıralarında roketatar ve uzun menzilli makineli tüfeklerle taciz ateşi açıldı. Güvenlik güçlerinin anında karşılık karşılık vermesi üzerine teröristler kaçarken saldırıda ölen veya yaralanan olmadığı açıklandı. PKK belgeseline Soros’tan destek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD televizyonu ‘Bridge TV’de yayınlanan ve PKK terör örgütünün açık propagandasını yapan “İyi Kürtler, kötü Kürtler” adlı belgeselin Soros Vakfı tarafından desteklendiği öğrenildi. Kevin Mckiernan tarafından yönetilen 80 dakikalık belgeselin desteklendiği Soros Vakfı’nın yan kolu olan Soros Belgesel Fonu’nun internet sitesinde de açıkça belirtiliyor. 2001 yılında Washington, Güneydoğu Anadolu ve Kuzey Irak’ta çekilen belgesel, PKK’nin Washington’daki temsilciliğini yapan Kani Gulam’ın Beyazsaray önünde yaptığı gösteri de, “Türkiye, Kürdistan’ı terk etsin” sloganıyla başlıyor. Yapımcı Kevin McKiernan, terör örgütü mensuplarından “Kürdistan İşçi Partisi gerillaları” olarak bahsederken, teröristlerin önünde yaptığı anonsta Kürtlerin “bağımsızlık savaşçısı” olduğunu iddia ediyor. Belgeselde, Kürtlerin, “vatanı olmayan dünyanın en büyük nüfuslu milleti” olduğu öne sürülüyor. Türkiye’nin güneydoğusunu “Kürdistan” olarak gösteren birçok haritanın yer aldığı belgeselde, PKK kamplarının görüntülerine ve McKiernan’ın, terör örgütü başı Abdullah Öcalan ile yaptığı röportaja da yer veriliyor. Röportajda Öcalan’ın Türkiye aleyhtarı sözleri dikkat çekiyor. Clinton yönetiminin Kürtleri “İyi Kürtler ve kötü Kürtler” olarak ikiye ayırdığı, Saddam’a karşı mücadele eden Kuzey Irak’taki Kürtlere “iyi Kürtler”, Türkiye’deki bölücü Kürtlere de “kötü Kürtler” denildiği vurgulanan belgeselde, Amerikan yapımı savaş uçaklarının ve silahların Kürtlere karşı kullanılması eleştiriliyor. Belgeseli diğer PKK yanlısı belgesellerden ayıran özellik ise, yapımın ünlü ABD’li spekülatör George Soros tarafından desteklenmiş olması. Belgeselin çekim masraflarının büyük bölümünün Soros Vakfı’nın bir kolu olan, “Soros Belgesel Fonu” tarafından karşılandığı belirtiliyor. Bu durum fonun internet sayfası “www.soros.org/sdf”de de açıkça ortaya konuluyor. K. Irak’a inen askerler için kurtarma operasyonu başlatıldığı öne sürüldü TSK helikopteri zorunlu iniş yaptı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Kuzey Irak sınırında düzenlediği hava destekli operasyon sırasında, PKK’nin ateş açması üzerine bir helikopterin Kuzey Irak’ın bir köyüne zorunlu iniş yaptığı iddia edildi. TSK’nin, helikopterin içindeki askerleri kurtarmak için Kuzey Irak sınırından içeriye girerek hareket başlattığı ileri sürüldü. TSK’nin son 2 haftadır, Irak sınırının Türkiye tarafında yürüttüğü operasyonlarda zaman zaman sıcak temas sağlandığı öğrenildi. Operasyonun dünkü bölümünde meydana gelen çatışmalarda, TSK’ye ait bir helikopterin terör örgütü tarafından açılan ateş sonucu zorunlu iniş yaptığı savunuldu. İddialara göre, Çukurca yakınlarında roketatarla vurulan helikopter yanarak Kuzey Irak’ta bir köye indi. Kuzey Irak’ın Serewe köyü yakınlarına inen helikopterde bulunanlar, kurdukları telsiz bağlantısı ile yerlerini üsse bildirdiler. Yapılan saldırıyı ve helikopterin Kuzey Irak’ın bir köyüne indiğinin haber alınması üzerine Türk askerleri de vurulan helikopteri ve içindeki askerleri kurtarmak için sınırdan içeriye girerek harekât başlattı. TSK’nin de teröristlerin zorunlu iniş yapan helikopterin bulunduğu köye ulaşmasını engellemek amacıyla Kuzey Irak içlerinde sıcak takip operasyonu başlattığı iddia edildi. seçim döneminde olduğu gibi bu kez de kurallar yolda kondu, partiler seçime yolda hazırlandı. Bu bağlamda ilk ciddi adımı DYP ile ANAP attı. İki partinin genel başkanları 5 Mayıs Cumartesi günü öğle saatlerinde kamuoyu önünde bir araya geldiler ve ilan ettiler: “Biz Demokrat Parti adı altında birleşme kararı aldık. Seçime birlikte katılacağız.” Partinin amblemini de ANAP’ın Türkiye haritasıyla DYP’nin kıratı belirledi. İkisi birleşip kıratlı Türkiye oldu. Bizler de bu derhal seçim öncesi ani birleşmeyi kutladık! Sağ hemen başardı, darısı solun başına dedik... Tam her şey kotarıldı, usulen yerine getirilmesi gerekenler de tamamlanıyor derkeeeen, ayrılık haberleri geldi. Bu aşamadan sonra suçlu suçsuz taraf ayrımının bir anlamı yok. Birleşme başarılamadı, sonuç bu! Öyle anlışılıyor ki, merkez sağın iki partisi yıllarca birbirini kemire kemire iyice yiyip bitirmiş. Ortada tarafları buluşturacak sağlam zemin kalmamış. ??? Bir başka pencereden baktığımızda merkez sağ için şunu söyleyebiliriz: Ektiğini biçiyor! Merkez sağ, yıllarca dini unsurları siyasetin bir parçası haline getirdi. Zamanla bu unsurlar merkez sağın önüne geçti ve ortaya AKP çıktı. AKP, içinde merkez sağ motiflerin de olduğu, uluslararası alanda kabul gören, ABD’nin ılımlı İslam projesinde istediği gibi kullanabileceği bir parti olarak siyaset sahnesine çıktı. AKP’yi aday yelpazesini de dikkate alarak ayrı yazı konusu yapacağız. Merkez sağın geleceği ne olacak? Birleşmenin suya düşmesiyle birlikte DP listelerinden aday olan kimi tanınmış isimlerin tek tek çekilmesi, gelinen noktanın özeti. Siyasetteki birleşmeler için yeri geldikçe şu tanımı yaptık: 2 kere 2 her zaman 4 etmez, bazen 1.5 bazen 7 eder... DYPANAP girişimi ne yazık ki 2 kere 2 diye değil, 2 bölü 2 diye tanımlayabileceğimiz bir sonuç ortaya çıkardı. Uzun yıllar merkez solun yaşadığı dağınıklığın merkez sağa sıçradığını görüyoruz. Türk siyasi yaşamını bir bütün olarak ele aldığımızda her iki kanadın da sağlıklı olması Türkiye’nin yararına... ??? Erkan Mumcu’nun çizdiği zikzaklar, lider yelpazesini gençleştirme umutlarını da olumsuz etkiledi. Mesut Yılmaz’ın gözdesi olarak siyasete giren Mumcu, o günlerde şu unvanla anılırdı: “Her an Mesut Yılmaz’ın odasına girebilen ender kişilerden...” Mumcu, 2002 sürecinde AKP’den aday oldu. Seçildi, önce Milli Eğitim Bakanlığı, sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı yaptı. 2.5 yıllık AKP sefasının ardından istifa edip ANAP’ın başına geçti. Toplama bir ekiple grup kurdu. Birleşmeme sürecinde Yılmaz aleyhine kullandığı tümceler, nedense aklımıza ilk şu sözü getirdi: “Tarihin yapılmasında en büyük pay, hainlerindir!” Mehmet Ağar ise milletvekillerini dağıta dağıta bugüne geldi. Ambleme bakılırsa kıratı Türkiye’nin önüne koymuş görüyor ama, seçimde ne yapacağını şu aşamada kestiremiyoruz. Ne diyelim? Partiyi büyütmektir siyaset sanatı. Başaramazsan boş, siyaset san atı! ankcum?cumhuriyet.com.tr IŞIL ÖZGENTÜRK En kötüsünden orta oyunu ? Baştarafı Arka Sayfada 13 yaşında çimento fabrikasında çalışan Satılmış, her zamanki gibi erken uyandı, diğerleri uyuyordu. Satılmış özellikle erken uyanıyordu, bunu yapmak zorundaydı, aksi takdirde handa kalan on beş kişinin kullandığı tuvalet öylesine kirleniyordu ki, buna bir türlü alışamayan Satılmış, bütün bir gün yapamadığı büyük aptesinden ötürü karın ağrısı çekiyordu. Çocukluğundan beri böyleydi, bu kötü huy ona kimden miras kalmıştı, hiç düşünmemişti, neden böyle bir titizliği vardı bilemiyordu. Hani yoldan geçerken biri çevirip sorsa, “en çok istediğin şey ne” diye, “temiz bir tuvalet derdi. Sadece benim olan bir tuvalet”. İşte erken kalkması bu yüzdendi, oysa yorgundu, günde 12 saat çalışmak çelimsiz bedenini ağrılar içinde bırakıyordu, ciğerlerine dolan, onu bütün bir gece öksürten çimento tozu da çabasıydı. En kötüsünden bir orta oyunu oynadıklarının bile ayırdında olmayan siyasilerin, Satılmış’ın temiz tuvalet isteği umurlarında bile değildi. Hatta Satılmış bu nedenle azar bile işitebilirdi: “Bir iş bulmuşsun, başını sokacak bir yer, daha ne istersin. Otur oturduğun yerde!” Hafize’yi biri de çıkıp “kızcağızım bu ülkede her yıl üniversitelerin halkla ilişkiler bölümünden yüzlerce insan mezun oluyor, ama sektör çok küçük ve öyle dil bilmeyen, albenisi olmayan bu sektörde iş tutamaz” diye uyarmamıştı, ne olduğunu da pek kavrayamadığı bu alana pek bir hevesle girmişti. İşte okul biteli üç yıl olmuştu, çalmadığı kapı, başvurmadığı yer kalmamıştı, ama Hafize’ye iş yoktu ve ailesi birinci yılın sonunda onu bir yük olarak görmeye başlamıştı, öyle ya bu kadar okudu yazdı, eve hâlâ tek bir kuruş bile getirmedi. Hafize, giderek umutsuzluğun, çaresizliğin acımasız karanlığında debelenmeye başlamıştı ve hep uyumak istiyordu, hep uyumak... Onun uykuyu bir ölüm gibi çağırması ne yazık ki koşturmaktan, rol yapmaktan boyaları akmış, yüzlerinin utanmaz kara derisi açığa çıkmış kötünün kötüsü orta oyuncularının umurunda değildi. İşte o hal böyleydi ve biz bir seçime giriyorduk. Orgeneral Büyükanıt’ın açıklamaları, dikkatleri ABD’nin takınacağı tutuma çevirdi Sakarya’da linç girişimi ? SAKARYA (Cumhuriyet) Adapazarı’nda, Ahmet Kaya resimleri basılı tişörtler giyen 2 kişi bir grup tarafından linç edilmeye çalışıldı. Çark Caddesi’nde bir grup genç, üzerinde Ahmet Kaya resimleri bulunan M.A. ve S.İ. ile tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine toplanan ülkücü grup, iki gence saldırdı. Gençlerden S.İ, grup tarafından feci şekilde dövülürken olay yerinden kaçan M.A. bir apartmana sığındı. S.İ. olay yerine gelen polis ekipleri tarafından grubun elinden kurtarılarak emniyet müdürlüğüne götürüldü. Uyarılara rağmen dağılmayan ve M.A’nın gizlendiği apartmana girmek isteyen grup polis tarafından güçlükle engellendi. Grup olay yerine gelen Sakarya Valisi Hüseyin Atak’ın uyarıları üzerine sloganlar atarak dağıldı. ABD’de operasyon kaygısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın, Harp Akademileri’nde yaptığı konuşmada olası bir sınır ötesi operasyonda Kürt lider Mesud Barzani’yi de işaret etmesi ile birlikte dikkatler AnkaraWashington eksenindeki mesaj trafiğine çevrildi. Bu açıklamanın ardından ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın “Kuzey Irak’taki durumla ilgili Türklerle bütün seviyelerde kapsamlı görüşmelerde bulunuyoruz. PKK’nin,Türkiye’ye karşı terörist saldırılar için Irak topraklarını kullanmamasını istiyoruz ve bu konuda çok endişeliyiz” yönündeki sözleri, Washinton’da olası bir operasyona ilişkin kaygıların üst noktaya çıktığını gösterdi. Gerek Orgeneral Büyükanıt’ın açıklamaları gerekse Süleymaniye’de yaşanan peşmergelerin Türk irtibat timinine sözlü tacizde bulunmasının ardından, Washington’dan Ankara’ya “sıkıntılı” mesajlar gelmeye başladı. ABD’ye yakın basın mensuplarının Ankara’ya yansıttığı hava, Washington yönetiminin gerek Türkiye’nin Bağdat yönetimi gerekse de kuzeydeki Kürt gruplar ile temaslarını artırması gerektiği yönündeki tutumundan geri adım atmadığını ortaya koyarken Irak’ın egemenliğinin kuzeyi de kapsadığının hatırlatılması ve bazı ABD yetkililerinin “K. Irak’tan, Irak’ın merkezi hükümeti ve ona bağlı güvenlik güçleri sorumludur” yönünde açıklama yapması, Türkiye’ye yönelik “Kürtler ile temas kurun” baskısının giderek artacağını da gösterdi. Diğer bir bakış açısıyla Washington yönetimi son dönemde PKK konusunda Türkiye’nin Bağdat nezdinde yaptığı girişimlere onay verdiğini de göstermiş oldu. Ancak, olası bir operasyona ilişkin olarak da ABD yönetimi, “Türkiye, askerlerini Irak’ın kuzeyine sokarsa, Irak’ın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini yok saymış olur” mesajını da dolaylı yoldan Ankara’ya iletti. Orgeneral Büyükanıt’ın “Girip sadece PKK ile mi uğraşacağız, yoksa Barzani ile de bir şeyler olacak mı” sorusu da ABD’de ciddi bir yankı buldu. Washington’dan Ankara’ya yansıyan havaya göre ABD yönetimi bu mesajı, “Siyasi karar çıkarsa, Barzani ve ABD ile de savaşırız” diye değil, “Bir operasyon için koşullar pek uygun değil” şeklinde okumayı tercih etti. Yine Washington’dan Ankara’ya yansıtılan havaya göre ABD, Genelkurmay Başkanı’nın söz konusu açıklamasından, “Biz göreve hazırız, ama AKP gereğini yapmıyor” mesajını da fark etti. Öte yandan Washington yönetimi, Türkiye’nin bölgesel Kürt yönetimi lideri Barzani’yi “aşiret reisi” olarak algılamasından da rahatsızlık duyuyor. ABD yönetimi, bütün bu sorunların çözümünü Ankara, Bağdat ve Washington arasındaki üçlü mekanizmada görüyor ve bu kapsamda, Türkiye’nin bölgesel Kürt yönetimi ile üst düzey diyalog kurmasını istiyor. Öte yandan ABD Dışişleri Bakanı Rice’ın, “Biz Türkiye ile sadece bu durumla başa çıkmak üzere çalışıyoruz. Öyle ya da böyle, o sınırda daha fazla çatışma Irak’ın istikrarına yardım etmeyecek. Ancak biz Türklerle gerçekten çok, çok, çok yakın çalışıyoruz” yönündeki sözleri de, konunun Washington’da yakından takip edilmekte olduğunu gösterdi. İzmir bombacısı yakalandı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir’de Cumhuriyet Mitingi öncesinde Özkanlar Pazarı’nda bir kişinin ölümüyle sonuçlanan bombalı saldırıyı düzenleyen terörist, eylem hazırlığı içinde olduğu belirlenen 4 kişiyle birlikte yakalandı. Adliyeye sevk edilen zanlılardan, Ö.Y, İ.Ö. ve S.Y. tutuklandı. Zanlılarla birlikte 1 kilo 640 gram RDX içeren plastik patlayıcı, 1 kilo 300 gram nitrat ve klorat içeren el yapımı bomba ile iki tabanca ele geçirildi. 1. KOŞU: F: Berraksu (1), P: Babette (2), PP: Begümhan (3), S: Tumbulnura (4). 2. KOŞU: F: Kaeas (5), P: Cannezire (9), PP: Foça Poyrazı (3), S: Kıyas (6). 3. KOŞU: F: Kırdemirkır (6), P: Kavçinoğlu (5), PP: Kınalıkaya (10), S: Enesoğlu (3). 4. KOŞU: F: Filizim (1), P: Selvican (6), PP: Mansure (9), S: Sevdakar (2). 5. KOŞU: F: Ekrem Baba (2), P: Fors (4), PP: Gölcük Fırtınası (1), S: Tomarza (6). 6. KOŞU: F: Arsoy (1), P: Seyhatçı (10), PP: Sorgun (5), S: Yazıhan (7). 7. KOŞU: F: Tantalis (1), P: Heart To Heart (3), PP: Sınatra (5), S: Anabelle (6). 8. KOŞU: F: Stone Bull (1), P: Mariquita (2) PP: Cadıkızım ALTILI GANYAN (4), S: Bakkal Hasan (3). 9. KOŞU: F: Ildır (2), P: Vegaslı 1 2 1 1 1 2 (4), PP: Başkurt (12), S: Me 6 4 10 3 2 4 tinkaya (3). 9 1 5 412 Günün İkilisi: 9. Koşu: 2 6 7 3 2/4.12.3 5/3 1011/2 Çifte Bahis: 6. Çifte: 1/2. CUMHURİYET 15 K