02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7 MAYIS 2007 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER DSP’nin kapatılmaması ve seçime CHP çatısı altında girilmesi konusunda uzlaşma sağlandı 5 Solda güç birliği ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile DSP Genel Başkanı Zeki Sezer’in önceki gün yaptıkları görüşmede, “DSP’nin kapatılmaması ve seçimlere CHP çatısı altında girilmesi” konusunda anlaşmaya varıldı. Sezer, “Güç birliğini mutlaka gerçekleştirmek ve güç birliğiyle seçime gitmek kararlılığındayız” dedi. Baykal ve Sezer’in önceki gece bir araya gelmesinin ardından iki parti arasındaki görüşmeler geç saatlere kadar sürdü. CHP Genel Sekreteri Önder Sav ve Genel Başkan Yardımcısı Eşref Erdem ile DSP Genel Sekreteri Ahmet Tan ve parti meclisi üyesi Emrehan Halıcı, iki liderin ayrılmasının ardından 5 saat daha çılıştı. Bu görüşmenin DSP Parti Meclisi, gelişmeleri değerlendirmek için dün akşam üzeri toplandı. PM toplantısında yönetimin CHP ile yürütülen görüşmeler hakkında bilgi verdiği ve bazı PM üyelerinin geçmişteki benzer süreçleri anımsatarak CHP ile ilgili kaygılarını dile getirdikleri öğrenildi. YSK’nin seçim takvimi uyarınca 9 Mayıs günü partilerin aday Anayasa paketine fıkralı, önergeli engelleme ? CHP, SHP ve 10 Aralık Hareketi’nin ittifak içinde yer almasını istemiyor. DSP’nin 20’nin üzerinde milletvekilliği kontenjanı istediği, CHP’nin ise DSP’nin seçimden sonra TBMM’de grup oluşturmasını engellemek için daha az kontenjan verme yanlısı olduğu dile getirildi. belirleme yöntemlerini bildirmesi gerektiğinden bu konuda da değerlendirmeler yapıldı. PM’den seçime katılmama kararı çıkmadı, “Normal prosedüre uyalım. Adaylarımızı nasıl belirleyeceğimizi YSK’ye bildirelim. CHP ile görüşmelerde bir kaza olursa normal prosedür işlesin” kararı verildi. İttifak görüşmeleriyle ilgili olarak Sezer’e daha önce yetki verildiğine dikkat çekilirken çalışmaların sürdürülmesi kararı alındı. ğız. Seçim süreci aniden öne çekildiği için ve gelinen bazı uzlaşı noktaları da gecikmeli olduğu için hukuksal birtakım sorunları aşacak çalışmaları hızla önümüzdeki günlerde yapıp toplumun rahatlayacağı, ilgi duyacağı bir sonucu alabileceğimize güveniyorum” dedi. Sezer, CHP ile yaptıkları görüşmeye ilişkin sorular üzerine “Güç birliğini mutlaka gerçekleştirmek ve güç birliğiyle seçime gitmek kararlılığındayız. Sayın Baykal, öteden beri farklı bir şey söylüyordu. Çağrısı DSP’nin kapanması şeklindeydi. Ama şimdi gelinen süreç, farklı ve olumlu bir süreç” dedi. CHP kulislerinde ise önümüzdeki hafta İzmir’de yapılacak Cumhuriyet mitingine Baykal ile Sezer’in birlikte katılması beklentisi dile getirildi. CHP yöneticileri, “DSP’ye başından beri SHPCHP Sezer: Güç birliğinde kararlıyız Sezer, toplantının ardından yaptığı açıklamada, solda ve genel anlamda işbirliği konusunda üzerlerine düşeni yerine getirmede kararlı olduklarını belirterek “Önümüzdeki en kısa sürede, adil, kamuoyunun vicdanını rahatlatacak teknik ve hukuki ayrıntıları çözmeye çalışaca modelinde olduğu gibi, onurlu bir birleşme” önerdiklerini vurguladılar. Ancak DSP tarafı, “parti kapatmaya” kesinlikle yanaşmadı. Rahşan Ecevit’in, eşi Bülent Ecevit’in ölümünün ardından girilecek ilk seçimde DSP’nin kapatılmasına onay vermediğinin altı çizildi. Görüşmelerde DSP’lilerin CHP listelerinden seçime girmesi konusunda anlaşmaya varıldı. DSP’nin 20 ve üzerinde milletvekili kontenjanı istediğine dikkat çekilirken CHP’nin “Bizim listelerimizden seçilenler hemen sonra ayrılıp bir grup oluşturabilir” kaygısı nedeniyle DSP’ye 20’nin altında milletvekili verilmesinden yana olduğu vurgulandı. DSP’nin Eskişehir gibi önde göründüğü belirlenecek bazı illerde, CHP listelerinden bu partinin adaylarının gösterilmesi bekleniyor. DSP’li yöneticiler ise pazarlık savlarını reddederek “Biz milletvekili sayısı konuşursak, olay tamamen amacı dışına çıkar” görüşünü savundular. CHP yönetimi, SHP ve 10 Aralık Hareketi’nin güç birliği içinde yer almasını istemiyor. ERKAN MUMCU ‘AKP yüzüne gözüne bulaştırdı’ ? Partisinin il başkanlığı kongresine katılan Mumcu, “Devletimizi takıyyecilerin eline bırakmayacağız” dedi. İstanbul Haber Servisi Anavatan Genel Başkanı Erkan Mumcu, “Dinimizi münafıkların elinden alıp müminlerin eline vereceğiz. Devletimizi de takıyyecilerin eline bırakmayacağız” dedi. Erkan Mumcu, dün partisinin İstanbul il başkanlığının Lütfi Kırdar Kongre Sarayı’nda düzenlenen 9. olağan kongresine katıldı. ANAP Genel Başkanı Mumcu, Cumhurbaşkanlığı sürecinde AKP’lilerin kendileriyle görüşmeye geldiklerini anımsatarak “Kafamız karışık, daha adayı belirlemedik dediler. Bu adaylardan hangisi sizin için uygundur, görüşünüz nedir diye sormadılar. Meclis’e girecek miyiz diye sordular. Aday belli değil. Ben sana neyin garantisini vereyim. Ben senin yedek lastiğin miyim? 354 sandalyeyle yüzlerine gözlerine bulaştırdılar ve ülkeyi bir gerilime sürüklediler. Sonra dediğimize geldiler” dedi. 2 yıl önce cumhurbaşkanını halkın seçmesi konusunu gündeme getirdiklerini, ama dikkate alınmadıklarını belirten Mumcu, AKP’nin Cumhurbaşkanlığı ile ilgili gelişmeler nedeniyle mağdur olduklarını söylemelerini eleştirerek “Bu millet size bütün belediyeleri Erkan Mumcu vermedi mi? Büyükşehirlerin, il genel meclislerinin tamamı AKP’de değil mi? Meclis Başkanı, hükümet AKP’de. 10 binlerce partizan memur AKP emrinde. Bir yer kalmış, Cumhurbaşkanlığı. Onu da ele geçiremeyince mağdur olmuşlar. Bu mağduriyet değil, muhterislik” dedi. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan için Dolmabahçe’de tören düzenlendi. (Fotoğraf: CİHAN ORUÇOĞLU) Gezmiş ve arkadaşları anıldı Haber Merkezi 12 Mart cuntası öğrenciler de katıldı. Törende ilk ola “Halkın Deniz’i Denizleşen Halk” nın ülke yönetimine el koymasının ar rak, Emek Gençliği adına Çelenk çif sloganı altında toplanarak darağacıdadından 6 Mayıs 1972’de idam edilen tine bir teşekkür plaketi sunuldu. Pla ki üç fidanı andılar. Demokratik Topsol hareketin önderleri Deniz Gezmiş, ketin üzerinde, “Halit Ağabey, Şeki lum Partisi, Ezilenlerin Sosyalist PlatYusuf Aslan ve Hüseyin İnan, idam be Abla; Deniz’ler bugün aramızda formu, Haklar ve Özgürlükler Cepheedilişlerinin 35. yıldönümünde Anka değil ama bilin ki binlerce oğlunuz ve si, Emekçi Hakeret Partisi üyeleri, Bera’da mezarları başında ve yurt genelin binlerce kızınız var” yazısı yer aldı. yazıt otobüs duraklarında toplandı. Kitde pek çok kentte düzenlenen törenler“Üç fidan” İstanbul’da da, çeşitli de le örgütleri adına ortak basın açıklale, gösterilerle anıldı. mokratik kitle örgütlerinin çeşitli semt ması yapan Ersin Sedefoğlu, Gezmiş, Ankara 78’liler Derneği, Aslan ve İnan’ın sosyalizm 68’liler Dayanışma Derneği, mücadelesinin bu coğrafyaCHP, EMEP, DTP, SDP, SHP, daki mihenk taşı olduklarını ÖDP, TKP il örgütleri, Halanlattı. SHP, ÖDP, CHP, DSP kevleri, DİSK Ankara Bölge ve EMEP’in Esenyurt örgütTemsilciliği, KESK Ankara leri ve 78’liler Girişimi İstanŞubeler Platformu, Ezilenlebul Temsilciliği Esenyurt’tarin Sosyalist Platformu, Pir ki “Üç Fidanlık”ta Deniz’leSultan Abdal Kültür Derneği, rin idamını lanetledi. Gezmiş, Aslan, İnan, idam Kızılırmak Yerel Dernekler Feedilişlerinin 35. yıldönüderasyonu, Aydın Sanatçı Gimünde İzmir’de de anıldı. rişimi, Öğrenci Velileri Dayaİlk olarak “üç fidanın yol nışma Derneği, Tüm İlerici Gençlik Derneği, Yurtsever Üç fidan için Ankara’da mezarı başında bir tören düzenlendi. arkadaşı” Alpaslan Özdoğan’ın mezarı başında anma Cephe, Emek Gençliği, Cumhuriyet Okurları (CUMOK) ve Sosya lerde düzenlediği gösterilerde anıldı. töreni gerçekleştirildi. Daha sonra da list Gençlik Dernekleri Federasyonu’nun Dolmabahçe Sarayı önündeki deniz kı Çankaya’dan Konak Alanı’na dek yüda aralarında bulunduğu çok sayıda si yısında toplanan 68’liler “Hükümet rüyüş gerçekleştirildi, denize karanyasi parti ve sivil toplum örgütünün istifa Tayyip Yüce Divan’a”, “Sömü filler bırakıldı. Mersin, Tunceli ve Gaziantep’te dükatkı sunduğu Karşıyaka Mezarlığı’nda rüye, işgale ve irticaya hayır” dövizki törene, binlerce yurttaş katıldı. An leri taşırken “Ya istiklal ya ölüm, tam zenlenen törenlere de çok sayıda yurtma töreninde, 2 Mayıs’ta İstanbul’dan bağımsız Türkiye”, “Ne ABD ne AB taş katıldı. Törenlerde“Kahrolsun ABD yola çıkarak, “Deniz Gezmiş’ler İçin tam bağımsız Türkiye” sloganları at emperyalizmi”, “Katil ABD işbirlikBağımsızlık Yürüyüşü” yapan ve dün tılar. Mücadele Birliği Platformu üye çi AKP”, “Deniz, Yusuf, Hüseyin yolAnkara’ya ulaşan Yurtsever Cepheli leri de Kadıköy İskele Meydanı’nda daşlar ölümsüzdür” sloganları atıldı. AKP ve ANAVATAN’ın cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine ilişkin anayasa değişikliği önerisi Anayasa Komisyonu’nda, 2 gün süren gergin, kavgalı ve tartışmalı toplantılardan sonra kabul edildi. CHP, görüşmeleri kilitlemek için binlerce önerge verdi. Milletvekilleri, savlarını güçlendirmek için sık sık fıkralara başvurdu. CHP’li Yüksel Çorbacıoğlu, AKP’nin öneriyle sistem değişikliğine gittiğini vurgularken, getirilmek istenen sistemi bir fıkrayla anlattı: “Devekuşuna sormuşlar: Adın ne? ‘Devekuşu kuşu’ diye yanıt vermiş hayvan. O zaman ‘şu yükü taşı bakalım’ demişler. Devekuşu, ‘ben kuşum, ne işim olur yükle, taşıyamam’ demiş. O zaman ‘uç bakalım’ demişler. Devekuşu hemen yanıt vermiş: Ben deveyim uçamam.” Niğde Milletvekili Orhan Eraslan, AKP’lilere “Eğer Gül cumhurbaşkanı seçilseydi bu paketi getirecek miydiniz? Sizinki pantolon veremedik, gömlek verelim gibi bir şey” dedikten sonra bir başka fıkra anlattı: “Satıcı, Dadaşa pire ilacı satmak ister, ‘Bu çok güçlü bir ilaçtır, mutlaka al’ der. Dadaş ‘Peki nasıl kullanacağım’ diye sorar. Satıcı başlar anlatmaya: ‘Pireyi yakalayacaksın, elinde sıkıca tutacaksın, sonra da ilacı gözüne serpeceksin’ der. Dadaş, buna itiraz eder: İyi de ben pireyi yakaladıktan sonra zaten ezerim, ne gerek var ilaca? Bunun üzerine satıcı da ‘Benden anlatması, nasıl kullanacağını sen bilirsin’ der.” Eraslan, fıkradan sonra AKP’nin tavrını yorumladı:”Sizinki de pire ilacı satan satıcı gibi, öyle de olur böyle de olur...” AKP’li Fahrettin Poyraz, CHP’nin tavrını eleştirerek, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin “nafile turlar” haline getirildiğini söyledi. Poyraz, bu duruma kurbağalı bir fıkrayla örnek verdi: “Kurbağa ölmüş, jandarma haber salmış karakola, kurbağaya mezar kazmışlar, başına şöyle yazmışlar: Kurbağa ölmüş, jandarma haber salmış karakola, kurbağaya mezar kazmışlar, başına şöyle yazmışlar!.. “ CHP Antalya Milletvekili Tuncay Ercenk, AKP’nin uzlaşma aramadan aday belirlemesini eleştirirken “İktidar, takımını sahaya sürüyor, ancak sahaya yanlış adam sürüyor. O adam o mevkinin adamı değil. Bir sor bakalım, mevkinin adamı mı?” diye sordu. Ercenk’e laf atan AKP’li Metin Kaşıkoğlu, “Ne yani Fenerbahçe’nin antrenörü Galatasaray’ın teknik direktörüne ‘Şu adamı şurada oynatayım mı’ diye soracak. Olur mu öyle şey?” diye takıldı. Ercenk, “Sahaya yanlış adam sürdünüz, yanlış” karşılığını verdi. CHP’li Sırrı Özbek de, yine futboldan yola çıkarak bir benzetme yaptı: “Futbolda, dar alanda kısa paslaşmalardan bazen sonuç alınabilir, ama iyi futbolcularla. Ama bu tekniği siyasete uygularsanız sonuç alamazsınız.” CHP’nin binlerce önerge vermesi AKP’lileri sinirlendirdi. Önergelerin mimarı CHP’li Orhan Eraslan, salona her gelişinde elinde balya halinde önergeyle ortaya çıkınca Komisyon Başkanı Burhan Kuzu’yu çıldırttı. Eraslan, bir AKP’li milletvekilinin konuşması sırasında laf atınca Kuzu, dayanamadı: “Orhan Bey, sizin işiniz yok mu, hadi siz önergelerinizi hazırlayın.” CHP’nin okları DSP’nin güvercinini vurur mu? Sağda birleşmede somut adımlar atılırken, solda da yol alınmaya başlandı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile DSP Genel Başkanı Zeki Sezer bir araya gelirken, kurmayları da ayrıntılar üzerinde çalışmaya başladı. CHP lideri Baykal, DSP’yi “onore” edecek formüller üzerinde dururken, DSP’nin beyaz güvercinini de unutmuyor: “Güvercin bizim simgemizdir, tamam koyun güvercini de CHP’nin simgeleri arasına...” CHP’nin 6 oku ile DSP’nin beyaz güvercininin nasıl bir araya gelebileceği konuşulurken; DSP’liler “Partinizi kapatın gelin” çağrıları üzerine “ O zaman amblem 6 okun vurduğu güvercin olur” dediler. CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, bu değerlendirmeleri anımsattığımızda “Biz de güvercini okların sivri kısmının önüne koymayız” karşılığını verdi... ‘Küresel adalet’ için Kyoto’yu imzala TBMM Küresel Isınma Araştırma Komisyonu çalışmalarını sürdürüyor. Kampanya sonunda toplanan 168 bin imza geçen günlerde bu komisyona iletildi. Bu dilekçede “Türkiye’nin iklim değişikliğine neden olan gazları hızla artan oranda üreten bir ülke olarak , dünya üzerindeki yaşamı tehdit eden küresel ısınmayı durdurmak için üzerine düşenleri yapmasını, ilk adım olarak da sera gazlarında indirim hedeflerini belirlemek için gerekli çalışmaları yaparak Kyoto Protokolü’nü en kısa zamanda imzalaması” isteniyor. Kyoto Protokolü’nü 166 ülke ile AB onaylayarak yürürlüğe soktu. ABD ve Avustralya onaylamayı reddediyor. Türkiye, protokole taraf olmayan 25 ülke arasında yer alıyor. Bu ülkeler arasında Sırbistan, Karadağ, Irak, Afganistan, Tacikistan, Somali, Brunei Sultanlığı, Tayvan ve Doğu Timor gibi ülkeler yer alıyor. Küresel ısınmanın durdurulması için sera gazı emisyonlarının azaltılmasına “evet” demek gerekiyor. Hükümet, Türkiye’nin ABD’nin de imzalamadığı bu protokolü imzalamasını “lüks” olarak görüyor. Oysa bazı veriler, küresel ısınmanın oluşumunda Türkiye’nin payının küçümsenmeyecek ölçüde olduğunu ortaya koyuyor. Yeşiller İklim Değişikliği Sözcüsü Dr. Ümit Şahin bu konuda şu bilgileri veriyor: “Türkiye, ileri derecede endüstrileşmiş ABD ve Batı Avrupa ülkeleri kadar çok sera gazı üretmiyor. Ancak Türkiye de endüstrileşmekte olan ve petrol, kömür ve doğalgaza olan bağımlılığını hızla artırmakta olan bir ülke. Bu yüzden de sera gazı salınımlarını 170 milyon tondan 357 milyon tona çıkaran, yani yüzde 110 artış gösteren Türkiye bir rekor kırdı. Bu övünülecek bir rekor değil. Türkiye bu rekorla küresel ısınmaya en çok neden olan ülkeler sıralamasında 13. sıraya yükseldi. Küresel adalet açısından uygulanması önerilen emisyon indirim yöntemlerine mutlaka uyulmalıdır. (...)Türkiye küresel ısınmayı çözme sorumluluğunu düdüklü tencere kullanmasını önerdiği Ayşe Teyze’de değil, politikaları uygulayan hükümette, yasaları yapan Meclis’te olduğunu kabul etmelidir.” Zorluklar var Mumcu, DYP ile birleşmeleri konusunda da şunları söyledi: “Kurucu genel başkanımız Turgut Özal, halka hizmet Hakk’a hizmet olduğuna inanıyordu. Onun için kendi elleri ile bir gelenek başlattı. Ebedi istirahatgâhı milletin kalbi olan Menderes’i Yassıada’daki tutsaklığından kurtardı, getirdi medeniyetimizin başşehri İstanbul’un göbeğine koydu. Birleşmenin öncüsü aydınlardır, önderlerdir. Gün, kendine gelecek aramanın değil, millet için gelecek hazırlamanın günüdür. Birleşin diye atan nabızlara birleşecek bir alan açmaktır. 1983’te bugüne getirdiğimiz şerefli mazimize yeni bir atılımı daha ekliyoruz. Birleşme süreciyle sağdaki tüm siyasi partilerin koptuğu ana yatakla, yeniden Demokrat Parti ile buluşacağız. Kimi zaman kardeşçe kol kola olduğumuz, kimi zaman rakip olduğumuz partiyle bütünleşiyoruz . Zorluklar olacaktır, ama hiçbir zorluk bizi yıldırmayacaktır.” Karayalçın sağ ve solda birleşmeyi memnunlukla karşıladığını söyledi ‘SHP içinde yoksa sol değildir’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, CHP ve DSP arasındaki görüşmeyi değerlendirirken “Çağrı almamış olsak da, içinde bulunmasak da bu gelişmeyi memnuniyetle karşılıyorum. Ama SHP’nin içinde olmadığı bir birliktelik gerçek anlamda sol değildir” dedi. Parti Meclisi’nde (PM) Karayalçın’a, “seçime girmeme” de dahil olmak üzere her türlü kararı alma yetkisi verildi. Karayalçın, seçim öncesi sol partiler arasında seçim ittifakı da dahil olmak üzere gerekli görüşme ve girişimlerde de bulunabilecek. PM toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, DYPANAVATAN birleşmesine değinen Karayalçın, iki partinin tarihi bir gelişmenin altına imza attığını ifade etti ve her iki genel başkanı da kutladı. Karayalçın, CHP ve DSP arasında görüşmelerin başladığını anımsatarak “başarılar diliyorum” dedi. Görüşmelerin olumlu sonuçlanması dileğinde bulunan Karayalçın “Bu SHP’nin neredeyse kurulduğu tarihten bu yana gerçekleşmesini istediğim bir gelişmeydi. Ama SHP’nin içinde olmadığı bir birliktelik gerçek anlamda sol değildir. SHP’nin içinde olmadığı, yer almadığı bir birlikteliğin gerçek anlamda Cumhuriyetçi olduğunu söylemek de olanaklı değildir” dedi. CHP’ye eleştiri Karayalçın, CHP’nin sadece Meclis’te muhalefet yaptığını belirterek “Meydanlarda ana muhalefet partisinin kendisine yüklemiş olduğu sorumluluğun gereği olarak insanlarımızı toplamadı” diye konuştu. Meclis muhalefetinin de doğru dürüst yapılmadığını savunan Karayalçın, “20 kişilik ANAVATAN’ın muhalefetinin elde etmiş olduğu sonuçları dikkate aldığımızda, CHP muhalefetinin bu sonuçları elde edememiş olmasını sonuçların ne olduğu çok önemli değil üzüntüyle karşılıyoruz” dedi. Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan [email protected] CUMHURİYET 05 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear