28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 6 MAYIS 2007 PAZAR 14 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr İstanbul Uluslararası Ülker Kukla Festivali, 916 Mayıs tarihleri arasında yapılacak SANATA BAKIŞ SELMİ ANDAK Festival onuncu yılını kutluyor Kültür Servisi İstanbul Uluslararası Ülker Kukla Festivali, 9 – 16 Mayıs tarihleri arasında 10. kez dünyanın en seçkin kukla tiyatrolarını sanatseverlerle buluşturuyor. Cengiz Özek’in sanat yönetmenliğini üstlendiği festival, bu yıl 11 yabancı ve 5 yerli topluluğa ev sahipliği yapıyor. 8 gün sürecek festivale Bulgaristan, Fransa, İspanya, İtalya, Japonya, Kanada, Rusya, Tayvan ve Türkiye’den kukla tiyatroları katılıyor. 10. yıla özel olarak, festival iki bölümden oluşuyor. Birinci bölümdeki gösteriler festivalin başlangıcından bu yana sükse yapmış, yoğun ilgi görmüş topluluklar arasından seçildi. Tüm dünyanın hayranlık duyduğu, Penza Theater (Rusya), Dondoro Theater (Japonya), Toni Runbau (İspanya), Paolo Papporotto (İtalya) ve State Puppet Theatre Bourgas (Bulgaristan) kukla severlerle yeniden birlikte olacaklar. Bu bölümde, 2001 yılındaki 4. İstanbul Uluslararası Kukla Festivali’ne katılan ve yoğun bir ilgiyle karşılaşan Penza Theatre’ın efsanevi oyunu “Denizkızının Masalı” bir kez daha izleyicilerin karşısına çıkacak. Kukla tiyatrosunun fantastik yönünü öne çıkaran “Denizkızının Masalı” hemen herkesin bildiği masalın başka hiçbir uyarlamasında bulunamayacak büyüleyici atmosferiyle izleyicileri bambaşka bir âleme götürecek. Festivalin ikinci bölümünde ise yine dünyanın seçkin toplulukları arasında yer alan Fransız, İspanyol, İtalyan, Rus, Tayvan, Kanada ve Türk topluluklarının yeni ve özel gösterileri izlenecek. Onur ödülü Metin And’a verilecek Vurma Sazların Ustası Solist! İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası (İDSO) 2007 mevsiminde, müzik alanında düzenlediği konserler serisinde Atatürk Kültür Merkezi Büyük Salonu’nda (AKM) tarihe geçecek çok önemli bir sanat olayını yaşattı ve yaşadı. Bu olayın gerçekleşmesinde başkahraman, yıllarca bu orkestranın vurma sazlar sanatçısı olarak en başarılı elemanlarından biri olan ve aynı zamanda orkestranın program yönetmenliği görevini de sürdüren Orhan Topçuoğlu’nu “Sanata Bakış” köşemizde de özetle tanımlamak istedim: Orhan Topçuoğlu İstanbul doğumlu. İstanbul Erkek Lisesi, Türk Müziği Devlet Konservatuvarı, Alman Filolojisi, seslendirme sanatçısı, yönetmen yardımcısı, müzik yapımcısı, film yönetmeni olarak çalıştı. “Ritmistanbul” adlı Vurma Sazlar Grubu’nu kurdu... Şimdi, geçen günlerde izlediğimiz, İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nın AKM Büyük Salonu’ndaki konserde, vurma sazlar solisti olan Orhan Topçuoğlu’nun yarattığı görkemli başarıya, köşemizde programla eş bir göz atalım: Konser, Şef Alexander Rahbari’nin yönetiminde Azeri besteci İlyas Mirzayev’in bestesi olan “İstanbul Senfonisi (3. Senfoni)” ile başladı. “İstanbul Senfonisi, İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası” tarafından özel olarak sipariş edilmişti. Dört bölümden oluşan bu senfoni, klasik bir form içinde bestelenmiş ve 1992 yılında İstanbul’un değişik semtlerinde yaşamış bulunan İlyas Mirzayev’in kafasındaki İstanbul’u içeren bir atmosfer havasında gelişmekte... Dört bölümden birincisinde “Introduction’da Su, Yağmur, Rüzgâr, Dalga ve Kuş Sesleri ile Güneşin Doğuşu” belirlenir. İkinci bölüm Allegro Vivace’de İstanbul’un hareketli ve kozmopolit karakteriyle tarihsel varlığı yer alır. Eski ile yeni, iyi ile kötü, İstanbul bir aradadır... Üçüncü bölüm Adagio ritmindedir ve İstanbul’un simgesel bir yapısı içinde Ayasofya, Doğu Roma, Bizans, Osmanlı karakterleri sezilir... Dördüncü bölüm ise finali oluşturur ve İstanbul’un günümüzdeki durumunu, geleceği için duyulan endişeyi yansıtır. İstanbul’u canlandıran Ana Tema (leit motif) hem karamsar, hem coşkulu bir hava ile son bulur. Bestecisi İlyas Mirzayev İstanbul’un geleceği için, “dünyanın en parlak illerinden biri olan bu şehir için” karamsardır. 1961 doğumlu İlyas Mirzayev’in “3. Senfonisi olan İstanbul Senfonisi” izlediğimiz konser için önemli bir olay idi. Orkestra şefi Alexander Rahbari’nin yönetiminde İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nın, solist olarak Orhan Topçuoğlu’nun katılımıyla Vurma Sazlar’ı içeren bu konserin son eseri Rus besteci Dimitri Şostakoviç’in (19061975) “Op. 47 Re Minör 5. Senfonisi” idi. Şostakoviç’in eserleri gerek Rusya’da gerekse B. Amerika ve tüm dünyada sadece müzik açısından değil, politik tepkilere ve yorumlara konu olmuştur. 1937 yılında bestelediği “5. Senfonisi” de klasik biçimde yazıldığı halde çeşitli polemiklere konu olmuş, başta tepkiyle karşılanan bu beste, özellikle Pravda gazetesinde sert eleştiriler uyandırmıştır. Sonra Yevgeni Mravinski yönetiminde Leningrad Filarmoni Orkestrası tarafından repertuvara alınan ve seslendirilen 5. Senfoni, Şostakoviç’in dünya çapında bir besteci olduğunu kanıtlamıştır. Dimitri Şostakoviç’i besteci olarak en çok destekleyen sanat otoriteleri Rus besteci Glazunov, ABD’de Toscanini, eleştirmen Aleksey Tolstoy ve diğer müzik ustaları olmuştur. ETKİNLİK BUGÜN YAPILACAK İlhan Başgöz 85 yaşında Kültür Servisi Halkbilimci Prof. Dr. İlhan Başgöz’ün doğumunun 85. ve yazın yaşamına başlamasının 64. yılı, Türkiye Yazarlar Sendikası ile Truva Folklor Araştırmaları Derneği’nin ortaklaşa düzenlediği bir etkinlikle bugün saat 19.00’da Bahçeşehir Üniversitesi, Beşiktaş Yerleşkesi’ndeki Fazıl Say Salonu’nda kutlanıyor. TYS Başkanı Enver Ercan ve Truva FAD Başkanı İlhan Gülek’in açılış konuşmalarıyla başlayacak olan gecede, Başgöz’ün dostları olan Emre Kongar, Cengiz Bektaş, Yücel Aşkın, Haluk Şahin ve Sultan Yetkin birer konuşma yapacak. Arif Sağ, Kubilay Dökmetaş, Ayşenur Kolivar Mehmet Yazıcıoğlu ikilisinin türküler söyleyeceği, tiyatro sanatçısı Cihat Tamer’in tekerlemeler okuyacağı gecede, Truva Folklor Araştırmaları Derneği’nin Erzurum (Kız) halkoyunları ekibi ile koreografisini Mehmet Akan’ın yaptığı “Su Semahları” ekibi birer gösteri yapacak. İlhan Başgöz’ün konuşacağı geceyi tiyatro ve sinema sanatçısı Gülsen Tuncer sunacak. Gece, Bahçeşehir Üniversitesi, Özel Bahçeşehir Lisesi, Pan Yayıncılık ve Gelişim Hastanesi’nin desteğiyle düzenleniyor. Penza Theater (Rusya) engiz Özek’in sanat yönetmenliğini üstlendiği festival, bu yıl 11 yabancı ve 5 yerli topluluğa ev sahipliği yapıyor. 8 gün sürecek festivale Bulgaristan, Fransa, İspanya, İtalya, Japonya, Kanada, Rusya, Tayvan ve Türkiye’den kukla tiyatroları katılıyor. ra dışı bir gösteri olan Kiyohime Mandara, festivalin odak noktalarından birini oluşturuyor. 10. İstanbul Uluslararası Ülker Kukla Festivali’nin son oyunu ise “Silk Road – İpek Yolu” adlı gösteri. Tayvan’dan Chen Xiuang, Shadowlight Theatre’ın sanat yönetmeni ve doğu kukla sanatı uzmanı Larry Reed ile geleneksel “Karagöz”ümüzü uluslararası platforma taşıyan, gölge tiyatromuzun ustası Cengiz Özek’in Tayvan’da haftalar süren çalışmasından doğan İpek Yolu, farklı kültürlerin benzer kavramlarından yola çıkarak benzersiz bir bireşime ulaşıyor. Doğu mistisizminin başrolde olduğu büyüleyici bir gösteri olan oyun, Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan İpek Yolu’nu bir baştan diğerine geçen iki genç kızın öyküsünü anlatıyor. Festivalin geleneksel “Onur Ödülü”nün bu yılki sahibi Metin And oldu. Türk geleneksel tiyatrosunun en önemli araştırmacılarından biri olan Metin And özellikle Karagöz üzerine yaptığı incelemelerle gerek gölge tiyatromuza, gerekse kukla sanatımıza büyük katkılarda bulundu. İstanbul Uluslararası Ülker Kukla Festivali’nin biletleri 20 YTL (tam) ve 15 YTL ’den (öğrenci); Ticketturk, Atatürk Kültür Merkezi Gişeleri ve oyunlardan bir saat önce salon girişlerinde açılacak gişelerden sağlanabilecek. (0 212 243 16 02) C Festivalin açılış gösterisini, Japon kukla sanatının en önemli ustalarından olan Hoichi Okamoto’nun Dondoro Tiyatrosu yapacak. Dondoro Tiyatrosu 2000 yılında 3. İstanbul Uluslararası Kukla Festivali’nde sergilediği Kiyohime Mandara oyununu festivalin 10. yılı için bir kez daha kuklaseverlere sunacak. Uzakdoğu’ya özgü minimalist yaklaşımın ön planda olduğu ve sessizliğin dinamizmiyle izleyiciyi etkileyen sı Adana Uluslararası İşçi Filmleri Festivali başlıyor ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Adana 2. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali bugün başlıyor. Festival kapsamında bir hafta boyunca 20 ülkeden 40 filmin gösterimi yapılacak. Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda Meksika yapımı “Ülke, Yağmur ve Ateş” adlı belgesel filmle açılışı yapılacak olan festivalde film gösterimleri Kaktüs Sanat Merkezi ve Merkez Park Açık Hava Sineması’nda gerçekleştirilecek. 13 Mayıs’ta sona erecek olan festivale ilginin yoğun olması bekleniyor. Halkevleri’nde festival ile ilgili bir açıklama yapan Festival Düzenleme Komitesi Üyesi Ekrem Gültekin şunları söyledi: “Adana’da ikinci kez yapılan festival kapsamında, Balcalı Hastanesi’nde sendikalaşma mücadelesi veren taşeron sağlık işçilerinin ve özelleştirme karşıtı eylemleri ile dikkat çeken TEKEL emekçilerinin mücadelesi belgesel film şeklinde sunulacak.” 40 film gösterilecek Festival Düzenleme Komitesi, etkinliklerle ilgili açıklama yaptı. Festivali düzenlerken sinemada, “sosyal gerçeklik” akımının yeniden değer bulmasını amaçladıklarını da belirten Gültekin şöyle devam etti: “Türk sinemasına emek veren değerli sinema yönetmeni ve senaryo yazarlarının bulunduğunu biliyoruz. Bu yönetmenlere veya sinemaya gönül vermiş gençlere, ‘gerçek bir hayat’ın varlığını göstermek istiyoruz. ‘Bakın burada gürül gürül akan bir hayat var’ demek istiyoruz. İnsanların kendileriyle yüzleşmesine yardım edecek bir sinemacı kuşağının ortaya çıkmasını ve yetişmesini önemsiyoruz. Festivalimizin bu doğrultuda atılmış çok mütevazı bir adım olduğunu da biliyoruz.” Gültekin’in verdiği bilgiye göre festivaldeki film gösterimleri Kaktüs Sanat Merkezi ve Merkez Park Açık Hava Sineması’nda gerçekleştirilecek. Festival kapsamında İran, Çin, Güney Kore, ABD, İsrail, Küba, Bolivya, İspanya, Fransa, İtalya, Arjantin, Venezüella, Meksika, Güney Afrika, Kolombiya, Kanada, Uruguay, Brezilya, Taylan ve Türk sinemasından toplam 40 filmin gösterimi yapılacak. Kara Toprak’a dünya prömiyeri ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Devlet Senfoni Orkestrası (İZDSO), Âşık Veysel Oratoryosu’nun “Kara Toprak” yapıtının dünya prömiyeriyle müzikseverlerle buluştu. Orkestra Şefi Murat Kodallı’nın bestelediği yapıt ilk kez İzmir’de sahnelendi. İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir Sanat Çoksesli Korosu, İzmir Devlet Opera ve Balesi Korosu ve İZDSO Korosu’na, TRT Halk Müziği Sanatçısı Tuğba Ger ve İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvarı Öğretim Üyesi Cem Çelebi bağlamalarıyla eşlik ettiler. Kodallı’nın yönettiği konserde, Banu Erdoğan oratoryoda Âşık Veysel’in yaşamını ve yapıtlarını şiirsel bir dille anlattı. Konserde, ilk defa bir oratoryoda Türk Halk Müziği sanatçıları çoksesli yapıtın içinde bağlama kullanarak, Âşık Veysel’in türkülerini bozmadan seslendirdi. Sait Faik Hikâye Armağanı ? Kültür Servisi Dârüşşafaka Cemiyeti ve Yapı Kredi Yayınları tarafından düzenlenen 43. Sait Faik Hikâye Armağanı’nı, ‘İmbatta Karanfil Kokusu’ adlı kitabıyla Selma Fındıklı kazandı. Ödül, Sait Faik’in ölüm yıldönümü olan 11 Mayıs Cuma günü saat 19.00’da Rahmi Koç Müzesi’nde yapılacak törenle verilecek. Doğan Hızlan başkanlığında toplanan Hilmi Yavuz, Füsun Akatlı, Nursel Duruel, Kayhan Özel, Jale Parla ve Murat Gülsoy’dan oluşan seçici kurul, dün toplanarak oybirliğiyle bu yılki ödülün Selma Fındıklı’ya verilmesini kararlaştırdı. Hatipoğlu’nun imza günü ? Kültür Servisi Cemal Süreya Kültür Sanat Derneği, bugün saat 17.00’de Hatay Restoran’da Aydın Hatipoğlu için bir imza günü düzenliyor. Açılış konuşmasını Itır Yeğenağa’nın yapacağı etkinliğe Eray Canberk konuşmacı olarak katılacak. Sunumu ise Nurullah Can yapacak. CUMHURİYET 14 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear