17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30 MAYIS 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 SP Genel Başkanı Recai Kutan güncel olayları ve AKP hükümetinin icraatlarını değerlendirdi ‘Büyük yolsuzluklar yapıldı’ AKP’YE ELEŞTİRİ sorularını yanıtlayan Kamuoyu yoklamalarına ? Cumhuriyet’in ? Saadet Partisi Genel Başkanı Recai inanmadıklarını anlatan Kutan, Kutan, AKP döneminde ekonominin batağa saplandığını söyledi. MUSTAFA ÇAKIR milli bir parti olarak ? Gayri adlandırdığı AKP’nin yolsuzluklarına işaret eden Recai Kutan “İleride bir sürü dosyalar ortaya çıkacak” dedi. TCY’DE DEĞİŞİKLİKLER ‘Biz milliyiz onlar ise gayri milli’ KP ile en büyük farklarımızdan birisi biz milliyiz onlar gayri milli. AKP’yi kurumsallaşmış bir parti olarak görmüyoruz. Dünya görüşleri net değil. Hep olayların arkasından kararlar veriyorlar. Yani önceden planlama, vizyon mizyon yok bunlarda. Tam bir teslimiyet içerisindeler. AB ve ABD ile tam işbirliği halindeler. Dolayısıyla şahsiyetli bir politika ortaya koymaları mümkün değil. Anayasa paketi: AKP’nin şu anda attığı bütün adımlar, seçim dönemine mesaj mahiyetindedir. Yani illa Meclis’ten çıksın... Çıkmaması halinde “Bakın ey millet, biz elimizden geleni yaptık” diyecekler. 4.5 yıldır aklınız neredeydi? Şimdi birdenbire böyle bir teklif getiriyorsunuz. Bunun altyapısı hazırlanmış değil. Bir kere milletin cumhurbaşkanını seçme fikrini en samimi savunanlardan birisi Erbakan’dı. 1969’da o dönemde 4 teklif yapmış, 1 numaralı teklif bu. Ama önceden bunun altyapısı hazırlanacak, yasalar düzenlenecek. Sen şimdi parlamenter sistemden başka bir sisteme geçiyorsun. Böyle yangından mal kaçırır gibi bu iş olmaz. AKP’nin tek başına iktidar olamayacağını, seçimde koalisyon çıkacağını ileri sürdü. A ANKARA Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Recai Kutan, AKP döneminde “inanılmaz” boyutlarda yolsuzluklar yapıldığına işaret ederek “İleride bir sürü dosyalar ortaya çıkacak” dedi. AKP’nin ekonomi ve dış politikada Türkiye’yi “tam bir felaket” ortamına sürüklediğini dile getiren Kutan, bu dönemde “soygun düzeni” oluşturulduğunu belirtti. Kutan, ekonominin batağa saplandığına işaret ederken, AKP’nin “gayri milli” bir parti olduğunu söyledi. AKP’nin kendi içerisinde bir “koalisyon” olduğunu, değişik partilerden oy aldığını dile getiren Kutan, 3 Kasım 2002 seçimlerinde AKP’ye giden oyları geri alacaklarını vurguladı. SP Genel Başkanı Recai Kutan, parti genel merkezinde gazetemiz Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay, yazarımız Cüneyt Arcayürek ve Ankara Haber Müdürümüz Mustafa Çakır’ın sorularını yanıtladı. Kutan’ın yaptığı değerlendirmeler şöyle: AKP zinayı serbest bıraktı AKP döneminde Türk Ceza Yasası’nda (TCY) bazı değişiklikler yaptılar. Bunlardan birisi de Türkiye’de artık zina suç olmaktan çıkarılmıştır. Gül bugünün işaretini verdi: FP büyük kongresi olduğu zaman Abdullah Gül, bana rakip olarak çıktı. Orada yaptığı konuşmada bugün hakkında önemli işaretler ortaya koyuyordu. Mesela “Bizim medeniyetimiz Batı medeniyeti karşısında yenilmiştir” dedi. Tabii o dönemde yüksek sesle olmadı, kongreden sonra kendilerini ikaz ettik, yani yenilen bizim medeniyetimiz değil, çeşitli devletlerimiz var askeri bakımdan yenilmiş, o ayrı. Medeniyet temel değerlerle olur. Batı bugün tamamen sömürüye dayanan “Benim kuvvetim var, her şeyi yaparım” anlayışında. Bu bir medeniyet anlayışı. Öbür bir medeniyet anlayışı “Hakkı, hukuku üstün görürüm” diyorsa bu ondan üstündür. Bizim asırlar boyu bir medeniyetimiz var. Onun temel değerleri devam ediyor. Bunun yenilmesi mümkün değil. Yine buna benzer bazı gereksiz laflar söylemişti... SP Genel Başkanı Recai Kutan, parti genel merkezinde gazetemiz Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay, yazarımız Cüneyt Arcayürek ve Ankara Haber Müdürümüz Mustafa Çakır’ın sorularını yanıtladı. AŞLANGIÇTA TEBRİKLER GELDİ Başlangıçta, bunlar seçimi kazanınca bize ve Erbakan Hoca’ya tebrik mektupları geldi, “Talebeleriniz kazandı” diye. O kadar memnun oldular ki, büyük bir çoğunlukla geldiler diye. Fakat zamanla AKP’ye destek verenlerin kafalarında tereddütler oluştu. Şimdi geliyorlar soruyorlar. Erbakan’ın şu anda haftada en aşağı 78 yabancı misafiri oluyor. “Bu AB ne oluyor” diyorlar, “ABD’nin Irak politikasına Türkiye nasıl yardımcı olur” diyorlar. O zaman Erbakan Hoca anlatıyor. Pek çoğu gerçeği gördüler. ABD’nin hoşuna giden İslam: Ilımlı İslam denilen, ABD’nin hoşuna gidecek olan bir İslam anlayışıdır. Adamların (ABD) söylediği şu: Diyorlar ki “Müslümanlar camiye gitsinler, benim için önemli değil, orucunu tutsun, hacca da gitsin, ancak şu dünyada olan bitenlerle zulümlere kafalarını yormasınlar.” Cuma namazlarından sonra imam efendiler istisnasız şunu okurlar: “Allah indinde din İslamdır” diye. Şimdi baskı yapıyor ABD ve AB. Diyorlar ki “Allah indinde din sadece İslamsa Hıristiyanlık ne oluyor” diye. E arkadaş, sen de Hıristiyanlıktan başka bir şey yok diyorsun. En son bir genelge yayımladılar. Hutbelerden bu ayet çıkarıldı. İmamlar artık okumuyor. BBP ile işbirliği: İşbirliği olmadı. Şundan dolayı olmadı: Onlar bir karar verdiler. Bize geldiler, dediler ki: “Yakınlık gösterdiniz ancak arkadaşlarımızın bir kısmı kendi amblemimiz altında seçime girelim, bir kısmı da bağımsız olarak girelim.” Biz de, vereceğiniz karara saygılıyız, dedik. Sonuç olarak işbirliği olmayacak. B YLARI GERİ ALACAĞIZ’ Kamuoyu yoklamalarının doğruluğuna inanmıyoruz. Şu anda kayıtlı üye sayımız, 1.5 milyon. Bir kere bu 1.5 milyon oy yüzde 67’ye tekabül ediyor... AKP’nin özel bir durumu daha var. AKP kendi içerisinde bir koalisyon. Çok değişik partilerden oy aldı... 3 Kasım 2002 seçimlerinde AKP’ye giden oyları geri alacağız. AKP yüzde 24: Tahminim AKP gene mevcut partiler içerisinde en yüksek oyu alacak. AKP’nin oyunu yüzde 2425 tahmin ediyoruz. Tek başına iktidar olamayacak. Mutlaka bir koalisyon çıkacak. Gelen giden olmadı: Erdoğan kendi adamlarını bile takmıyor. Değil öbür partileri... Bazen bana soruyorlar: “Bunlar sizin eski arkadaşlarınız, bir temasınız, fikir alışverişiniz var mı” diye. 4.5 yıldır AKP’den bir tek kişi gelip de görüşümüzü sormadı. Hiçbir ülke meselesi hakkında, mesela Kıbrıs hakkında. Kıbrıs meselesinde Erbakan’ın epey bilgisi vardı. “Gidip soralım, ne diyor yav Erbakan Hoca” demediler. Hiçbir Allah’ın kulu gelmedi. Hatta bazı AKP’lilere diyorum “Ayıp” diye... Kemal Derviş ekonomiden sorumlu bakandı. Bir gün telefon etti. “İzin verirseniz gelip niçin böyle ekonomik politika uyguluyoruz, rapor vermek istiyorum” dedi. Dedik, buyurun gelin. Eğri doğru ama adam geldi anlattı, fikrimizi sordu. Ama bunlardan gelen giden olmadı. ‘O ye’de toplanan vergilerin yüzde 70’i dolaylı vergi, doğrudan vergi yüzde 30. Peki bunların hayranı olduğu Batı’da durum ne? Yüzde 70 doğrudan vergi, yüzde 30 dolaylı vergi. Dolaylı vergiyi kim veriyor? Toplumumuzda öyle insanlar var ki 1 kuruş geliri yok. Sadakayla, zekâtla geçiniyorlar. Bu adam vergi veriyor mu veriyor, nasıl veriyor, bakkala gidiyor yüzde 18 KDV’sini ödüyor. Dolayısıyla Türkiye bütçesine giren vergileri törenler yapılanlar, altın madalya takılanlar vermi Dış politikada da kendilerine has bir politikaları yok. ABD ve AB’ye endeksli. Yani şu AB meselesi. Adamların “kara sevdası” adeta. İlerleme Raporu açıklandı, hemen ertesinde de Erdoğan “Bu rapor Türkiye’nin lehine, çok olumlu bir rapor” dedi. 170180 sayfa raporu bir gecede nasıl okudun? Ayrıca senin İngilizcen de yok. Büyük yolsuzluklar yapıldı: Bunlar uzun yıllar Erbakan ile birlikte ellerini kaldırdılar, “En önde yürüyen bayrağımız önce Kutan, bu hükümet döneminde büyük yolsuzluklar yapıldığını söyledi. TÜPRAŞ’ı özelleştirdiler, ihaleye önce Zorlu Grubu ile Tatneft (Tatneft AŞEfremovKautschuk GMBH Ortak Girişim Grubu) diye bir grup girdi. Aşağı yukarı yüzde 60’ına bir fiyat verdiler. Yüzde yüzü kaç lira eder diye hesaplıyorsunuz: 2 milyar dolar. Petrolİş gitti dava açtı. İptal ettirdi. Yeniden ihale edildi. Bu sefer Koç ve Shell Grubu aldı. Yüzde yüzü kaç liraya gitti: 8 milyar dolara. Demek ki birinci ihaleye karar vermişlerdi. Verselerdi, Türkiye 6 milyar dolar kaybedecekti. Pazarlama yapan işadamıydın: Hakkımızda lehte konuşamaz, aleyhte konuşamaz. Konuşsa diyecekler ki: “Siz bugün bu mevkilere geldiyseniz; Erbakan bu siyasi harekete başlamasaydı sen İstanbul’da sıradan bilmem ne pazarlaması yapan orta ölçekli bir işadamıydın, orta ölçekli en fazla...” KP’NİN DESTEKÇİLERİ: AKP’nin destekçileri var. Kimdir bunlar, önce ABD ve AB, ikincisi İstanbul’daki malum iş çevreleri, ondan sonra onların emrindeki medya ve ondan sonra da en büyük destekçileri CHP. Ben bir defa Baykal’la da görüştüm. Dedim, şu inceliği anlayamıyor musunuz: Bu adamlara kabul edelim ki biraz daha dindar olan insanlar destek veriyor. Siz çıkıyorsunuz, bu insanları rencide edecek bazı laflar ediyorsunuz. Adamlar oradan nefret etmiş olmalarına karşın diyorlar ki “Yav, bu tarafta da CHP var”. CHP ile AKP eski bir tiyatro oyununu sahneye koydular. Bu Adalet Partisi döneminde Demirel’in “Oyları bölmeyin, komünistler geliyor” söylemine benziyor. Tam korku üzerine bina edilmiş bir senaryo. Şimdi aynı oyunu CHP ile AKP oynuyor, milleti iki kampa ayırıp ondan sonra da millete “Bakın sizin önünüzde iki seçenek var, ya AKP’ye ya da CHP’ye gideceksiniz” diyorlar. Öbürleri yok... AKP’ye bir de mağdur rolü yapıştırdılar. Cumhurbaşkanı seçtirmediler diye... A UNLARDA PARA GANİ’ Bu adamlarda (AKP’de) para gani, bizde para hani... 29 Mayıs’ta mahkememiz var. Asliye Ceza Mahkemesi’nde. “Efendim 2003 yılı hesaplarımız incelenmiş, partinin bir kuruş dışarıdan geliri yok, bunu nasıl karşılamışız?” Eski milletvekili arkadaşlar emekli maaşlarından birer milyar ayırdılar. Siyasi Partiler Yasası diyor ki: Siyasi partilere bir yılda şu kadar milyar liradan fazla bağış yapılamaz. Bana diyorlar ki “Sen 12 milyar lira vermişsin.” Fazla bağış yapılmış... Bunun karşılığında 6 aydan 1 yıla kadar hapis ve paranın tamamı Hazine’ye irat kaydedilecek. ‘B SOYGUN DÜZENİ İki alanda Türkiye’yi tam bir felaket içerisine düşürdüler. Bunlardan birisi ekonomik alan, diğeri dış politika. Erdoğan Bey çıkıyor, diyor ki: “Bir ekonominin iyiye gidip gitmediğini anlamak için ekonomik göstergelere bakmak lazım. Göstergeler ortada, enflasyon düştü, TL ’nin değeri yükseldi, dolar düştü, işte kişi başına milli gelir yükseldi, ihracat arttı...” Anlatıyor... Türkiye’yi mahvettin sen. Vakti zamanında Türkiye’de pek çok şey üretilirken şimdi dışarıdan ithal etmek daha cazip hale geldi. Bu tam bir soygun düzenidir. Niye soygun düzeni? Arkadaşlar bir araştırma yaptılar. Ülkede 80 milyar dolar sıcak para var. Ve 80 milyar, 35 milyar alıp geri götürüyor öbür tarafa. Bu sebeple ithalat boyuna artıyor, ihracat da patlıyor. Niye? Çünkü bir televizyon ihraç ediyorsunuz, televizyonun yüzde 70 parçası ithal malı. Sen ithal ettiğini ihraç ediyorsun. Onun için dış ticaret açığı 50 milyar dolara çıkmış. Dar gelirliden vergi: Türki yor. Dar gelirliler, orta gelirliler veriyor. Ekonomi tam bir batağın içerisinde. Bunların bir ekonomi politikası yok. IMF geliyor, arkadaş böyle olacak, diyor. Erdoğan “Asgari ücretliler sürünüyor” dedi. Ücret 550 YTL olmalı, dedi. O zaman 390 YTL ’ydi. IMF “olmaz” dedi. Çıkardılar 403’e, 550’ye değil. Ekonomiyi IMF’ye, Dünya Bankası’na bağladılar. İngilizcen yok, nasıl okudun: ahlak ve maneviyattır” dediler. “Ahlak ve maneviyata önem veren Milli Görüş’ün genç takımıyız” dediler. Uzun süre böyle bir intiba bıraktılar. Sonraki uygulamalarına bir bakın. İleride bir sürü dosyalar ortaya çıkacak. Bu hükümet döneminde inanılmaz boyutlarda yolsuzluklar yapılmıştır, inanılmaz. Özelleştirmeler: Bir defa şu özelleştirmede adına ister yolsuzluk deyin ister beceriksizlik. Kutan: Üreticiden hükümete girdilerdeki enflasyonun kaç olduğunu sormalarını istedim Büyümeden emekçiye pay yok Televizyon kanalı: Arkadaşlar bir televizyon kurma gayreti içerisine girdiler. Gidiyorlar Ulaştırma Bakanlığı’na, alttaki adamlar diyorlar ki “Ulaştırma Bakanı bize telefon etsin, hemen kabloda yer verelim” bugüne kadar kablo yok. Domuza teşvik: Müslüman halkın en hassas olduğu konu domuzdur. AB dedi ki bunlara: “Arkadaş AB’ye girecekseniz, bize benzeyeceksiniz. Bizim kesim hayvanları listesinde domuz var, sizde yok. Bunu koyacaksınız.” Koydular, Resmi Gazete’de ilan ettiler. “Bunu şekli olarak koydular, uygulamazlar.” 1520 gün sonra Tarım Bakanlığı’ndan bir tebliğ: 3’ten fazla büyükbaş, SP Genel Başkanı Recai Kutan, hükümetin ülkeyi felakete sürüklediğini iddia etti. 3’ten fazla domuz besleyenlere teşvikli kredi uygulanacaktır, diye. Büyümeden pay ayrılmıyor: Rize’de AKP’liler gelip diyorlarmış ki “Şu anda Türkiye’de enflasyon kaç? Yüzde 9. Biz size yüzde 12 zam verdik daha ne istiyorsunuz”... Ben bunun üzerine üreticilere dedim ki, gelen AKP’lilere mutlaka şunu sorun: Çay üretiminde, önemli girdilerimiz mazottur, gübredir, nakliyedir, işçiliktir. Acaba bunlarda enflasyon kaç? Mazot yüzde 22, gübre yüzde 2021 zam görmüş... AKP, Türkiye yüzde 6, yüzde 7 büyüdü diyor. Peki bu büyümeden memura, işçiye, çiftçiye neden pay ayrılmıyor? KURTULMUŞ’LA GÖRÜŞTÜ Erdoğan’ın yaptığı siyasi ahlaka sığmayan bir şey. Dolaylı olarak Numan Bey’e “Bir görüşsek, sıkıntılarımız var, keşke elbirliğiyle bir şeyler yapsak falan” diye haber gönderiyor. Erdoğan rica ediyor görüşelim diye. “Bir sürü sıkıntılarımız var, yardımcı olsanız falan” diyor. Numan Bey, açıkça “Ben size ne yardım yapacağım? Siz ayrı bir partisiniz, bir ayrı bir partiyiz. Elbette ki söyleyeceğiz yanlışlarınızı. Bu bizim görevimizdir” diyor. Görüşme oldu. Numan Bey, Tayyip Bey’le görüştü. Ben seyahatte olduğum için arkadaşlara haber vermiş, “Bana böyle bir davet geldi, bir görüşeyim” diye. Sonra da arkadaşlarımıza neler görüştüklerini anlatmış. Şimdi ise SP için çok yoğun bir çalışma içerisinde. Numan Bey bizimle birlikte. CUMHURİYET 09 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear