17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 30 MAYIS 2007 ÇARŞAMBA 6 HABERLER Yasin el Kadı’yı soruşturunca işinden olan başmüfettiş yargı kararıyla görevine döndü AVRUPA GÜRAY ÖZ Kaçar hukuk savaşını kazandı İLHAN TAŞCI Gerçeğin Adı Sanı Yaz geldi. Hava sıcak. Bombalar patlıyor. Dağlardan ölüm haberleri geliyor. Canına okuduğumuz doğa intikam alıyor, sel suları insanlarımızı alıp götürüyor. Yeşil yavaş yavaş sararırken, topraklar yarılıyor, göllerde sular çekiliyor. Yaz geldi. Kanlı, kurak, ölümlere gebe bir yaz bu. Yaz geldi. Parlamentoya girmek, beş yıllığına bizi temsil etmek için harekete geçen yurttaşlarımız “sevinçli bir telaş içindeler”. Baraj sınırını aşmaları olanaksız olanlar bağımsız adaylarla duvarı geçme çabasındalar. “Sol”u temsil etme savındaki kimi bağımsız adayların da “Kürtlerin partisi” olduğu söylenen DTP ile birlikte hareket ederek bu haksız duvarı geçmeye çalışacağını yazıyor gazeteler. ??? Gerçekte “sol” uzun zamandır tartışmalı bir laftır. Kendine “sol” diyenin sol, “sosyal demokrat” diyenin sosyal demokrat olmadığı, ama yine de bu tanımları yeğlediğini biliyoruz. Programlara bakan yoktur. Seslere, sözlere, hançerenin gücüne bakıyoruz hep birlikte. Gerçek düşüncelerimizi açıklamamızın önünde etkin bir sansür var gibidir. Kendinizden kaynaklanan ya da dışınızdan gelen ağır psikolojik baskının doğurduğu tuhaf bir sansür. Artık sözümüzü söyleyelim. Kimseyi, kendimizi de kandırmadan söyleyelim sözümüzü: ??? Ülkemizde bir kamplaşma var. Cumhuriyet ve demokrasi savunucuları bir yanda, ılımlı İslam ülkesinin köşe taşlarını döşeyenler diğer yanda. Ama tablo bu kadar yalın, açık, net değil. Bulanık, sisli, üstelik yanıltıcı. Ilımlı İslam ülkesinin köşe taşlarını döşeyen partinin “sol”dan destekçileri var. “Sol”dan kimileri “Kürt partisi” ile dayanışma içinde, iktidar partisinin politikalarına da çok uzak düşmeden var olmaya çalışıyorlar. İçtenliklerinden hiç kuşku duymasam da, dar alandaki bu kısa paslaşmalar bana doğru gelmiyor. Geçmişte soldaydılar. “Marksist”, “Leninist” hatta “Maoist”tiler. Şimdi daha çok liberal olmayı hak ediyorlar. “Demokrasi” vurguları liberalliklerinin alameti farikasıdır. Demokrasinin sınıflarla olan bağını artık görmezden geliyorlar. Cumhuriyet ve demokrasi savunucuları tarafı da o kadar yalın, açık, net değildir. Burada da sisli puslu hava içinde gözlerini derin hülyalar bürümüş insanlara rastlayabiliyorsunuz. Tezkere ile kurtulduğumuz belanın içine girme düşleri görüyorlar. Terörle mücadelenin sınırını aşmak niyetindedirler. Ama cumhuriyet ve demokrasi tarafının asıl zaafı, programını ekonomiden arındırmış olmasıdır. Bu cephenin programında halkın ekmeği yok. Sokağa çıkan yığınları seviyorlar, ama o yığınların sloganlarını sevmiyorlar. İşsizliği başa alan, ABD’ye hesap soran, IMF’ye karşı çıkan sözler ürkütüyor onları. Bağımsızlık vurgusu korkutuyor, emperyalizm sözü tüylerini diken diken ediyor. ??? Sosyalistler bu seçimler öncesinde yığınlarla birlik olmayı başaramadılar. Söylemleriyle, jargonlarıyla yığınlardan uzak kaldılar. Şimdi onlara yakışan, bağımsız falan değil, adıyla sanıyla seçime girmek, gerçek gücünü ölçmek, sonra da eksiğin, yanlışın hesabını yapmaktır. “Solda Birlik” adı verilmiş CHPDSP işbirliğine düşen ise, bir an önce laiklik, cumhuriyet, demokrasi savunusunun yanına halkın ekmeğini ve ülkenin bağımsızlığını yazmaktır. İşadamlarına güvence vermenin, “ekonomik programlarda bir değişiklik olmayacağını” kulaklara fısıldamanın, “Solda Birlik”le bağdaşmayacağını halkımız, en azından sokaklara çıkanlar bilirler. Birlik olmayı bilemem, ama tırnak içinde bile olsa “solda” olabilmenin temel koşulu halkın ekmeği, ülkenin bağımsızlığıdır. ??? Seçimlere az kaldı. Yaz kurak ve kanlı geçiyor. Doğa intikam alıyor, Yürekler sağır, gözler hâlâ kör. Yine de her şey için vaktiniz var. Hâlâ programınıza ekmek, bağımsızlık, çevre yazabilirsiniz. Belki biz de bu arada gerçeği adıyla sanıyla söyleme yeteneğimizi yeniden kazanırız. Sizin de işiniz zor, bizim de. eposta:[email protected] ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “parası kadar kefil” olduğu, BM’nin terör listesindeki Yasin el Kadı hakkında soruşturma yapan Maliye Başmüfettişi Hamza Kaçar’ın devlet memurluğundan çıkarılma kararı idare mahkemesince oybirliğiyle durduruldu. Kararda, müfettişlerin soruşturmada ulaştıkları sonuç ve kanaatin bağlayıcı olmayıp teklif mahiyetinde bulunduğuna işaret edilerek “Müfettişlerin düzenledikleri raporlardan sorumlu tutulabilmeleri, ancak olayın kasıtlı olarak yanlış değerlendirildiğinin somut bir şekilde ortaya konulması halinde mümkün olabilecektir” denildi. Kaçar’ın memurlukla bağdaşmayacak harekette bulunduğuna ilişkin bilgi ve belgeye rastlanılmadığına dikkat çekildi. Bir dönem Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile Albaraka Türk’te ortaklığı bulunan Yasin el Kadı hakkındaki soruşturmasının ardından devlet me ? BM’nin terör listesindeki Yasin el Kadı hakkında soruşturma yapan Maliye Başmüfettişi Hamza Kaçar’ın devlet memurluğundan çıkarılma kararı idare mahkemesince oybirliğiyle durduruldu. ? Kararda “Müfettişlerin düzenledikleri raporlardan sorumlu tutulabilmeleri, ancak olayın kasıtlı olarak yanlış değerlendirildiğinin somut bir şekilde ortaya konulması halinde mümkün olabilecektir” denildi. murluğundan çıkarılan Hamza Kaçar’ın işlemin iptali istemiyle açtığı davayı Ankara 13. İdare Mahkemesi karara bağladı. Kararda, 11 Eylül saldırılarının ardından küresel düzeyde terörün finansmanının önlenmesine yönelik çalışma kapsamında, konuyu araştırmak üzere Hamza Kaçar’ın 2001 yılında görevlendirildiği belirtildi. Kararda, 2004 yılında “siyasi ve bürokratik” baskı gördüğüne ilişkin rapor hazırlamasıyla Kaçar’ın cezalandırılması sürecinin başladığı ve 2006 yılına kadar bunun sürdüğü anlatıldı. Kaçar’a yönelik “memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunma” suçlamalarının devlet memurluğundan çıkarma cezasına dayanak yapıldığı anımsatıldı. El Kadı soruşturmasına ilişkin düzenlediği raporlar nedeniyle Kaçar’a “resmi belgede sahtecilik yapmak, görevi kötüye kullanmak ve iftira” suçlamasının da yapıldığı belirtildi. Kaçar’ın bu suçlardan soruşturulmasına ilişkin Kemal Unakıtan tarafından verilen iznin Danıştay tarafından kaldırıldığı anımsatıldı. tıkları sonuç ve kanaatin bağlayıcı olmayıp teklif mahiyetinde olduğuna işaret edilen kararda, “Müfettişlerin düzenledikleri raporlardan sorumlu tutulabilmeleri, ancak olayın kasıtlı olarak yanlış değerlendirildiğinin somut bir şekilde ortaya konulması halinde mümkün olabilecektir” denildi. Kaçar’ın araştırmasının engellenmeye çalışıldığına ilişkin değerlendirmelerine raporunda yer vermesinin, sorumlular hakkında soruşturma açılmasını önermesinin “memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketler Kaçar sorumlu tutulamaz Müfettişlerin araştırma, inceleme ve soruşturma sonucunda ulaş de bulunmak fiilini oluşturmadığı” vurgulandı. Kararda şöyle denildi: “Dosyada bu durumun aksini ortaya koyan hukuken kabul edilebilir bir bilgi ve belgeye de rastlanılmamıştır. Davacıya isnat edilen memurluk sıfatıyla bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak fiilinin hukuken geçerli olabilecek nitelikte ve yeterlilikte somut delillerle tam olarak ortaya konulamaması ve mevcut tespitlerin bu fiili oluşturmaması karşısında, devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Maliye Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Hukuka aykırı olduğu ortaya konulan dava konusu işlem, davacı açısından telafisi güç ve imkânsız zararlara da yol açabilecek niteliktedir.” TRT’DE AKP OPERASYONU Yimpaş davası, Yargıtay’da 1 ay içinde karara bağlanmazsa düşecek Kadrolaşma çalışmalarına hile kattılar FIRAT KOZOK Zamanaşımına doğru ? Yimpaş mağdurlarını temsil eden avukatlar, dosyanın akıbetini görüşmek için davanın görüldüğü Yargıtay 7. Daire Başkanı Turan Demirtaş’la önceki gün bir araya geldiler. AYKUT KÜÇÜKKAYA Fetih kutlandı İstanbul’un fethinin 554. yıl dönümü çeşitli etkinliklerle kutlandı. Etkinlikler, Fatih Sultan Mehmet’in türbesine yapılan ziyaretle başladı. İstanbul Valisi Muammer Güler, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, 52. Zırhlı Tümen ve İstanbul Garnizon Komutanı Tümgeneral Muzaffer Cengiz Arslan ve Vatikan’ın Türkiye Temsilcisi George Maroviç’in katıldığı ziyarette, din görevlilerince Fatih Sultan Mehmet’in kabri başında dualar okundu. Belgrad Kapı’da da İstanbul’un fethi ve Fatih Sultan Mehmet’in kente girişi canlandırıldı. (Fotoğraf: SELİN GÖRGÜNER) dağı şunları söyledi: “Yargıtay 7. Ceza Daire Başkanı Turan Demirtaş bizlere zamanaşımının Türkiye’nin bir gerçeği olduğunu ve yargının yavaş ilerlediğini söyledi. İncelemenin usul yönünden hâlâ devam ettiği bilgisini bize aktardı. Binlerce dosya yükü olduğunu, ancak Yimpaş dosyasındaki beklemenin Yargıtay’dan kaynaklanmadığını iletti. Bu söylemler ne yazık ki bizi tatmin etmedi, Yimpaş davası için zamanaşımı riski 1 ay kala hâlâ sürüyor.” Kösedağı, Demirtaş ile yapılan görüşmede dosyanın zamanaşımına uğramadan önce görüşüleceğine dair herhangi bir söz alınamadığını, tam aksine kendilerinde dosyanın zamanaşımına uğrayacağına dair bir izlenim oluştuğunu kaydetti. Uyar’ın da aralarında bulunduğu 11 Yimpaş yöneticisi hakkında Yargıtay’a taşınan dava 30 Haziran’a kadar karara bağlanmazsa toplam 22 yıllık hapis cezası zamanaşımından düşecek. Yine Uyar ve 10 Yimpaş yöneticisi hakkında bir başka suçlamadan verilen 7 bin 605’er YTL adli para cezası davasında da zamanaşımı süresi aynı tarihte dolacak. ANKARA AKP iktidarıyla birlikte dokunulmadık isim kalmayan ve eski yayın çizgisinden hızla uzaklaşan TRT’de, kadrolaşma için artık “hileli” yollara başvuruluyor. Son olarak SPK’de başuzman olarak görev yapan Tahsin Özmen, yayın konusunda hiçbir deneyimi olmadığı halde kuruma Yapım ve Yayın Elemanı olarak alındı. Özmen, yalnızca 1 hafta sonra Muhasebe ve Mali İşler Daire Başkanı oldu. AKP iktidarıyla birlikte kadrolaşmada “örnek kurum” haline gelen TRT’de son yaşanan olay, kurumun geldiği noktayı da gözler önüne serdi. Cumhuriyet’in edindiği bilgilere göre, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Bölümü’nden mezun olan ve SPK’de 1/4 derece, 3600 ek göstergeli başuzman olarak görev yapan Tahsin Özmen, yayıncılıkla ilgili hiçbir deneyimi olmamasına karşın Ankara Televizyon Müdürlüğü’ne bağlı Program Müdürlüğü’nde Yapım ve Yayın Elemanı olarak göreve başlatıldı. Genel Müdür Vekili Ali Güney’in 16 Mayıs 2007 tarihli imzasıyla göreve gelen, derecesi ve ek göstergesi değişmeyen Özmen, 1456 YTL aylık ücret almaya başladı. 1 haftada daire başkanı oldu Ancak Özmen, toplam 11 daire başkanlığının vekâletle yönetildiği, yargı kararıyla dönen 7 başkanın yok sayıldığı TRT’de, 1 hafta içerisinde “zoru başararak” daire başkanı oldu. Özmen, Yapım ve Yayın Elemanı olarak çalıştığı Ankara Program Müdürlüğü’nden alınarak 23 Mayıs 2007’de Muhasebe ve Mali İşler Dairesi Başkanlığı’na getirildi. Tahsin Özmen’in sözleşme ücreti 1456 YTL’den 2 bin 516 YTL’ye yükselirken, emeklilik aylığı ek göstergesi de, 3600’den bir anda 6400’e çıktı. Almanya’nın “uluslararası tutuklama kararı’’ ile aradığı Yimpaş Holding AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Dursun Uyar ile 10 Yimpaş yöneticisi Türkiye’de “zamanaşımına” koşarken Yargıtay yeşil sermaye mağduruna umut vermedi. Dava dosyasının görüldüğü Yargıtay dairesinin üst düzey yetkilisi ile görüşen Yimpaş mağdurlarının avukatları “kendilerinde dosyanın zamanaşımına uğrayacağına dair bir izlenim oluştuğunu” açıkladılar. Uyar ve 10 Yimpaş yöneticisinin ikişer yıl hapis ve 10 bin YTL ağır hapis cezası aldığı davada “7.5 yıllık’’ zamanaşımı süresinin dolmasına yalnızca “1 ay’’ kaldı. Uyar ve arkadaşları gün sayarken Yimpaş mağdurlarını temsil eden avukatlar, davanın görüldüğü Yargıtay 7. Daire Başkanı Turan Demirtaş’la önceki gün dosyanın akıbetini görüşmek üzere bir araya geldiler. Demirtaş ile yapılan görüşmenin ardından gazetemize açıklamada bulunan Papakçı Hukuk Bürosu’ndan Avukat Elif Köse Engelli yurttaşların iş çilesi Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nde istihdam edilecek 4 engelli kadrosu için açılan sınava 523 engelli katılınca sınav yapılacak salon yetersiz kaldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün (BYEGM), 2’si Ankara, birer tanesi de İstanbul ve Diyarbakır’da istihdam edilecek 4 engelli kadrosu için açtığı sınava 523 engelli yurttaş katıldı. Yurttaşlar, Genel Müdürlük ve Vakıfbank Genel Müdürlüğü’nün yemek salonlarında sınava girmek zorunda kaldı. Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün engelli yurttaşlar için açtığı sınav, işsizliğin ulaştığı boyutları bir kez daha ortaya koydu. Genel müdürlük, kamu kurumlarının personel sayılarının yüzde 3’ü oranında engelli yurttaş bulundurma zorunluluğu çerçevesinde bir sınav yapmaya karar verdi. Bu çerçevede 2’si veri hazırlama kadrosunda Ankara’da, 1’i bilgisayar işletmeni olarak İstanbul’da, 1’i de daktilograf olarak Diyarbakır’da istihdam edilecek 4 engelli personelin alınacağı sınav için Milli Eğitim Bakanlığı’na başvuruldu. Bakanlık da, engellilerin eğitim durumlarına göre farklı zorluklarda sınav soruları hazırladı. BYEGM’nin sınav duyurusunu yapmasıyla birlikte yüzlerce engelli yurttaş başvuruda bulundu. Ankara’da yapılacak sınavlar için toplam 499 engelli başvuruda bulunurken, İstanbul’dan 15, Diyarbakır’dan da 9 kişi sınava katılmak için BYEGM’ye ulaştı. Önceki gün yapılan sınavlara başvurunun çok fazla olması nedeniyle BYEGM’nin salonları doldu. Kurumun yemek salonlarını bile sınav için kullanan genel müdürlük, çözüm bulamayınca komşusu olan Vakıflar Bankası Genel Müdürlüğü’ne başvurdu. Engellilerin bir kısmı da, buradaki konferans salonu ve yemekhanede sınava katıldı. Yüzde 40 oranında engelli oldukları için yanlarında birer refakatçiyle yurdun çeşitli kentlerinden Ankara’ya gelen aileler, yaz sıcağında çocuklarının sınavını bekledi. Ailelere yardımcı olmaya çalışan Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Salih Melek, sınava bu kadar fazla başvuru beklemediklerini, ancak sorunsuz bir şekilde tamamlamak için çabaladıklarını söyledi. PROF. İLGÜN KALEME ALDI Hüseyin Köycü’nün yaşamı kitaplaştırıldı İstanbul Haber Servisi Acıbadem Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Koptagel İlgün, “Toplum Kalkınmasında Örnek LiderHüseyin Köycü” adlı bir kitap hazırladı. İlgün, kitabında, Kemalizmin aydınlanmasını Anadolu’nun yolu, suyu, elektriği olmayan bir köşesinden tüm Doğu’ya yaymaya çalışan dedesi Köycü’nün yaşamını anlatıyor. Atatürk aydınlanmasını Doğu’da bir köyde temsil eden Hüseyin Köycü’nün düşünce ve yapıtlarını kitaplaştıran İlgün, “Köycü’nün eğitim, ekonomi, kalkınma, şehirleşme ve medeniyet yarışına katılmak amacıyla çevresinde gerçekleştirdiği örnek uygulamaları kaleme aldım. Yaptıklarının bir köyü ilçe yapma girişiminin çok üstünde olduğu gerçeğinin vurgulanmasını amaçladım” diyor. Bugün düzenlenen eğitim kampanyalarını o dönemde dedesinin gerçekleştirdiğini anımsatan İlgün, Köycü’nün şu sözünü anımsatıyor: “Önemli olan bir ateş yakmaktı. Daha ileri bir yaşam ve davranış biçimlerinin bulunabileceğine ve onların da çalışarak elde edileceğine her yurttaşı inandırabilmekti.” 1.5 YILDA HAZIRLANDI Demirci’den ‘RTE Garantili Fıkralar’ Haber Merkezi AKP iktidarının 5. yılında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve bakanlarını konu edinen ilk özgün fıkra kitabı Cihan Demirci’nin kaleminden yayımlandı. Turkuaz Kitaplığı’ndan çıkan “RTE Garantili Fıkralar” adlı kitapta, Cihan Demirci’nin derleme olmayan, bizzat kaleme aldığı 150 özgün fıkra yer alıyor. Demirci, kitabını 1.5 yılı bulan zorlu bir süreçte, güçlükle yayımlatabildiğini belirterek “Başbakan RTE’nin ülkede, yazar ve çizerlerde yarattığı korku ve baskı ortamı böyle bir kitabın çıkışını geciktirdi” diye konuştu. GÜLEN’DEN ÇOCUKLARA YÖNELİK TELEVİZYON İstanbul Haber Servisi ABD’de yaşayan eski vaiz Fethullah Gülen, Samanyolu, Samanyolu Haber ve Mehtap TV gibi televizyon kanallarına, çocuklara yönelik yayın yapacak bir yenisini ekliyor. Televizyon alanındaki yatırımlarını Türkiye’de yerli yapım çizgi filmler ve programların yer alacağı Yumurcak adında bir çocuk kanalıyla genişletmeyi planlayan Gülen’in Amerika’da da Ebru adında bir televizyon kanalı olduğu biliniyor. Medyatava’nın haberine göre, Gülen’e yakınlığıyla bilinen medya grubunda Samanyolu TV, Cihan Haber Ajansı, Mehtap TV adlı televizyonların yanı sıra yazılı basında da Zaman, Today’s Zaman gazeteleri ve Aksiyon dergisi bulunuyor. Burç FM ise grubun tek radyosu. Merkezi New Jersey’de bulunan Ebru adlı kanalda ise Amerika’da hazırlanan özel programlar ile daha önce Samanyolu’nda yayımlanmış “Sırlar Dünyası” gibi programlar İngilizce dublajlı olarak yayımlanıyor. Kanalın haberlerini ise Amerikalı spikerler sunuyor. CUMHURİYET 06 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear