28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 22 MAYIS 2007 SALI 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y Y Y Y Y B Y 25 23 24 22 24 22 25 26 21 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B PB PB PB Y Y PB PB PB 23 26 26 25 27 25 25 27 26 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB PB Y PB PB B B PB 29 26 31 34 33 30 22 21 22 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey ve batı kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Marmara, Kuzey ve Kıyı Ege, Göller Yöresi, İç Anadolu’nun kuzeybatısı, Batı Karadeniz ve Afyon çevreleri ile akşam saatlerinden itibaren Doğu Akdeniz’in doğusu ile Malatya, Gaziantep ve Kilis çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu geçecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo PB 15 Helsinki PB 20 Stockholm Y 22 Londra PB 20 Amsterdam Y 22 Brüksel Y 23 Paris Y 24 Bonn Y 18 Münih Y 23 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y Y Y Y Y PB Y Y 26 29 29 26 25 20 20 24 28 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı PB B B B B B B B A 26 28 22 25 26 20 26 38 34 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Benzetmeye, “göz kamaştırıcı” diye nitelediği iktidarlarını öven sözlerine, aydınlıktan korkan, hatta karanlığa alışkın bir kafanın eseri diyerek omuz silkebilirsiniz.. Nihayet bir AKP iktidarının bakanı. RTE’nin askeri olarak böyle konuşması doğal. Ya muhalefette olan ama AKP kadar muhalefeti de karalamaya çalışan ve RTE’nin ülkeyi laiklerkarşıtları diye ikiye bölme marifetini ana muhalefete yüklemeye çalışan Mehmet Ağar’a ne demeli? Laikliği savunmayı “milletin değerleri üzerinden siyaset yapmak” diye değerlendiren mantıksız yakıştırmasını, zamane politikacısının sözleridir diye yorumlayarak omuz silkip geçmeli mi? Ya da TürkiyeAB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı sıfatıyla Türkiye hakkında sürekli ahkâm kesen Joost Lagendijk adındaki, elmalarla armutları karıştıran kafanın “eğer laik partiler hükümette kalsalardı Türkiye’nin AB müzakerelerine başlamasını imkânsız gören” sözlerine gülüp geçecek miyiz? AKP, eşi de Türk olan bu adamı kiralamalı. Seçim kampanyası süresince o il senin bu il benim gezdirmeli… Böylece artık içerideki holdingsel yalakalarla yetinmeyen RTE, Joost’un hariçten gazel okuyacağı yerde içimizde AKP’ye hizmet etmesini sağlamalı! ??? RTE’nin, dış kaynaklı başka malzemeler bulmakta zorluk çekeceğini sanmak safdillik olur. Öyle kaynaklar var ki dışarıda, laiklik de, asker de bir yerlerine batıyor. Hemen hepsi laik rejimin koruyucusu askeri karalamayı asli görevleri arasında sayıyor. ABD Dışişleri Bakanlığı müsteşar yardımcılarından Matthew Bryza’nın, “Şurası bir gerçek ki…” diye başlayan “Türkiye’de 1982 Anayasası, orduyu laik Türkiye Cumhuriyeti’nin koruyucusu olarak ortaya koymaktadır, bu son derece önemli” diye süren kısa demeci örneğin hayli maceralı bir yaşamöyküsü olan Washington’lu Yasemin Çongar’ı çileden çıkarmış. Dünkü yazısında Bryza’yı bir azarlıyor, bir azarlıyor ki, sormayın. Koca diplomatı Türk anayasasını bilmemekle suçluyor. Hatta anayasanın Türkiye’de bir iç tehlike karşısında olağanüstü yetkiler alma yetkisini Bakanlar Kurulu’na verdiğinden söz ediyor. Tabii, Çongar iktidara teslim olmuş medya holdinginin haber ve yorumları ile beslendiği için Türkiye’deki toplumsal ve siyasal gelişmelerin içyüzünden bihaber. Amerikalı ağzı ile her vesile yinelediği asker düşmanlığını bu kez Matthew Bryza’ya yüklenerek sergiliyor. ??? Diyelim ki yasalar askere laik Cumhuriyeti, Atatürk devrimlerini, öğretilerini, ülkenin bütünlüğünü, birlik ve dirliğini koruma ve kollama görevi vermedi. Şeriatı getirme girişimlerini halk, halkın askeri tribünden mi seyredecek? Türk siyasal ve toplumsal tarihinde bugüne kadar görülmeyen görkemli mitinglere ruh ve can veren milyonlar; hiçbir siyasal düşüncenin esiri olmadan, sadece ve sadece Atatürk yolunda devrimlere, laik Cumhuriyete sahip çıktığını ve çıkacağını kanıtladı. Ama kuş uçsa derhal açıklama yapan, olayı yorumlayan Washington, laikliğe ve demokratik Cumhuriyete sahip çıkan mitingleri olumlu yönde yorumlayan doğru dürüst bir açıklama yapmıyor. ??? Zira işine gelmiyor. Bir yandan siyasal partiler karşısında tarafsız olduklarını, yan tutmadıklarını, tek yolun demokrasi ve sandık olduğunu söylüyorlar; öte yandan Dışişleri Bakanları Rice Hanım dinci, özde laikliğe karşı AKP hükümetini öven demeçler veriyor. Rice mantığıyla, söylemleriyle aynı içerikte olan yazılar ABD ve İngiltere medyasında yer alıyor. AKP’yi “Türk tarihinin en liberal ve demokratik hükümeti” diye niteleyen yazılar… El altından medya yoluyla Türk halkına seçimlerde AKP’yi kollama mesajları veriliyor. İçeriden dışarıdan gericiliğe hizmet verenlerin başarı şansı mı? Washington gibi ılımlı İslamı okşayarak Türkiye’de gericiliğe hizmet edenlerin, Lagendijk gibi laikliği Avrupa yoluna engel görenlerin aklına şaşarım. Başer görevden alındı Başbakanlık, gerekçe olarak ‘basına yaptığı açıklamaların görevini olumsuz etkileyeceğini’ gösterirken, kararda Washington’ın rol oynadığı iddia ediliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümet, PKK ile Mücadele Özel Temsilcisi emekli Orgeneral Edip Başer’i görevden aldı. Başer’in yerine Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Rafet Akgünay getirildi. Başbakanlık Basın Merkezi, Başer’in basına yaptığı açıklamalarının görevini olumsuz etkileyeceği nedeniyle görevden alındığını belirtirken Başbakan Tayyip Erdoğan, “Hayırlısı olsun” değerlendirmesinde bulundu. Hükümet, 28 Ağustos 2006 tarihinde ABD, Türkiye ve Irak arasında kurulan PKK ile Mücadele Koordinatörlüğü kapsamında atadığı Başer ile yollarını ayırdı. Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklama yapan Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Başer’in görevden alındığını açıkladı. Başbakanlık Basın Merkezi’nin internet sitesinden yapılan açıklamada da “Orgeneral Başer’in ulusal ve uluslararası platformlarda ve basınyayın organlarında yer alan bazı beyanatlarının çalışmaları olumsuz yönde etkileyeceği göz önünde bulundurularak görevinin sona erdirilmesi uygun görülmüştür” denildi. Başer’in bugün İstanbul’da basın toplantısı yapacağı ifade ediliyor. gereken bir kapı kaldı. Bunlar gizli konular... Bu kapı açıldıktan sonra bu mekanizmaya ihtiyaç yok. Görevimi haziranda bırakıyorum” demişti. Başer’in yerine getirilen Akgünay, kısa bir süre Erdoğan’ın dış politika baş danışmanlığını yapmıştı. Pekin büyükelçiliği de yapan Akgünay, Dışişleri’nde halen Siyasi İşlerden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı olarak görev yapıyor. Öte yandan görevden alınmasının ardından Başer’in tüm yardımcılarının görevlerinden istifa ettiği öğrenildi. Milli Güvenlik Kurulu kadrosunda bulunan ve Terörle Mücadele Koordinatörlüğü’nde görevlendirilen Emekli Albay Suat Kurugöllü’nün ise kuruldaki görevine geri döneceği ifade ediliyor. GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ABD rahatsız oldu Başer’in görevden alınmasında ABD’nin de etkili olduğu ifade ediliyor. Başer’in “Elimizde bir şey yok”, “Bu mekanizmaya gerek kalmadı” şeklindeki açıklamalarının Washington yönetiminden de tepki gördüğü ve rahatsızlığın Ankara’ya iletildiği ifade ediliyor. ABD’nin Ankara Büyükelçiliği Sözcüsü Kathy Schallow da dün Başer’in sözlerine ilişkin açıklama yaptı. Başer’in sözlerini yorumlamak istemediğini ifade eden Schallow, “ABD hükümeti, PKK’ye karşı Türkiye ile birlikte çalışmaya sıkı sıkıya bağlı” dedi. ‘Ayrılıyorum’ demişti Başer son açıklamasında, “Açtığımız kapılar sayesinde çok önemli işler yapıldı. Açmamız AKP’den seçim yatırımı Özelleştirme mağdurlarına yasa geliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP iktidarı yaklaşan seçimler öncesinde özelleştirme ya da özelleştirme kapsamındaki kuruluşların küçültülmesi nedeniyle işsiz kalacak personelin başka kurumlara aktarılmasına ilişkin yasa tasarısını imzaya açtı. Bakanlar Kurulu Başbakan Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında toplandı. Toplantının ardından açıklama yapan Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Meclis’in önümüzdeki hafta da açık tutulacağını ve 3 yeni yasa tasarısı hazırlandığını söyledi. Şener, tasarılardan birinin, özelleştirme kapsamında bulunan kamu kurumlarında görevli personelin havuza alınması ve diğer kamu kurumlarına naklini düzenleyecek tasarı olduğunu söyledi. Hükümetin imzaya açtığı bir diğer tasarı da “ArGe faaliyetlerinin geliştirilmesini öngören düzenleme” oldu. Şener’in verdiği bilgiye göre hükümet, “yapişletdevret” modelinde değişiklikler öngören düzenlemeyi de ele aldı. Tasarı ile devlet yolları ve kara sınır kapıları da yapişletdevret kapsamı içine alınarak özelleştirilmesi gündeme getirildi. Getirilen diğer düzenleme ise “yapişletdevret görevlendirmeleri kapsamında gölge ücret veya diğer uygulamalar çerçevesinde gelecekte idarece ödeme yapılması öngörülen yılların bütçelerine gerekli ödeneklerin konulması zorunluluğu” olacak. Gerekçede, risklere karşı devletin şirketlere belirli ödemeler yapması da şu ifadeyle dile getirildi: “Risklerin paylaşımı için kullanılan yöntemlerden birisi, devletin mal ve hizmeti kullanıcılara ücretsiz sunması, ancak bu mal ve hizmeti kendisi satın alırken görevlendirilen şirkete belirli dilimler için ve ortaya çıkan talep ve kullanım miktarlarına göre ödeme yapmasıdır.” Tedavi gördüğü hastanede önceki gün yaşamını yitiren CHP Samsun Milletvekili İlyas Sezai Önder için dün TBMM’de tören düzenlendi. Törene, TBMM başkan vekilleri Sadık Yakut,Yılmaz Ateş, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Hürparti Genel Başkanı Yaşar Okuyan, TBMM grup başkan vekilleri, milletvekilleri, bazı eski bakan ve milletvekilleri, Önder’in yakınları ile TBMM’yi ziyaret eden çok sayıda yurttaş katıldı. Önder’in cenazesi törenin ardından toprağa verilmek üzere memleketi Samsun’un Bafra ilçesine gönderildi. Önder, bugün Samsun Büyük Camisi’nde kılınacak öğle namazının ardından, Bafra ilçesi Kolay beldesindeki aile mezarlığında toprağa verilecek. (AA) CHP’li Önder için tören Aydın Doğan, canlı yayında eleştirilere sert tepki gösterdi ‘Basın iktidara bağlı’ kavgası Haber Merkezi Doğan Grubu’nun sahibi Aydın Doğan, bir televizyon programında “Türk basını iktidara göbekten bağlı” diyen VERSO Araştırma Şirketi’nin Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Göksel’e sert tepki gösterdi. Programa telefonla bağlanan Doğan, “Ben Türkiye’de görsel ve yazılı medyada birinci patronum. Buradayım işte. Nasıl göbeğimizden bağlı olduğumuzu açıkla.Açıklayamazsan seni müfteri ilan ediyorum” dedi. Flash TV’de geçen cumartesi gecesi yayımlanan Ferhan Şaylıman ve Yılmaz Tunca’nın hazırladığı “Seçime Doğru Gerçek Gündem” programına Göksel konuk olarak katıldı. Seçim öncelerinde yapılan anketleri gerçekçi bulmadığını belirten Göksel, Türk basınının iktidara göbekten bağlı olduğunu belirtti. Tunca da “POAŞ” örneğini vererek Doğan Grubu’nun iktidara bağlı olduğunu ima etti. Bunun üzerine programa bağlanan Aydın Doğan, Yüksel’e tepki gösterdi. Doğan, “Türkiye’nin en büyük medya kuruluşunun POAŞ dolayısıyla iktidara göbekten bağlı olduğunu söylediniz. Nasıl göbeğimizden bağlı olduğumuzu açıkla. Açıklayamazsan seni müfteri ilan ediyorum” dedi. Göksel’in “Benim ağzımdan POAŞ kelimesi çıkmadı. POAŞ kelimesini yanılmıyorsam Yılmaz (Tunca) etti” demesi üzerine tepkisini sürdüren Doğan, “Bak kardeşim, ben Türkiye’de en büyük medya patronuyum. Lafı dolama ağzında. Topu taca atma. Yoksa müfterisin.” diye konuştu. leri için değil, Anadolu’dan büyük kentlere göçmüş, barınaksız halkımız için. İstanbul’un Ümraniye’sinde, Kartal’ında; Ankara’nın Dikmen’inde, Mamak’ında İzmir’in Bayraklı’sında, Kadifekale’sinde o gençlerin ayak izleri vardır. Mademki, ülkeyi yönetenler halkın gereksinimlerini yanıtlamıyordu, onlara yardımcı olmak üniversite gençliğinin başlıca görevlerinden biriydi. O varoşlar 1990’lı yıllarda RP’nin, ardından AKP’nin oy deposu oldu. Neden? Bunun nedenleri bir köşe yazısının boyutlarının çok ötesinde. Ancak başlık düzeyinde vurgulamak gerekirse; Anadolu’dan gelen o insanlar kendilerine bir kimlik aradılar... Onları insan yerine koyan, gecekondu yapan gençler ve o gençlere yakın siyasi akımlar 12 Eylül’le birlikte darmadağın oldu. 80’li yıllar karanlığıyla birlikte bu arayışlarına ilk yanıt veren, tarikattan cemaate örgütlü bir güç haline gelen dinci unsurlar oldu. Geldik bugüne... ??? 70’li yılların gençleri bugün, 4555 yaş çizgisinde aktif yaşamını sürdürüyor. Enerjiyle deneyimin kesiştiği yaşlar. 78 kuşağı diye adlandırılan bu kesim siyasetin neresinde? Artık tam ortasında... 78 kuşağı, 80’li yıllarda dağıldı... Ayakta durabilenler 90’lı yıllarda şöyle bir silkindi. 2000’li yıllarda şu soruyu sordu: “Yeniden başlamalı... Ama nereden?” Bu kuşak içinde aktif bir kesim CHP çizgisinde... Milletvekili aday adaylarının belli olmaya başladığı şu günlerde bunu daha iyi görüyoruz! Bir kesim de CHP’nin solundaki renklerle örülü kitle örgütlerinin, meslek kuruluşlarının, derneklerin, sendikaların içinde. Azımsanmayacak bir kesim de DSP’de. Bülent Ecevit, 18 Nisan 1999 seçimlerinde DSP listelerinde 78 kuşağından pek çok kişiye yer verdi. CHP ile DSP’nin seçime birlikte katılma kararı alması merkez sol için son derece olumlu gelişme. İki parti yöneticilerinin ve Anadolu’daki temsilcilerinin çevreden gelen olası olumsuz seslere kulak asmayıp 22 Temmuz’a kilitlenmesi gerekiyor. ??? Solda geleneksel bir “hastalık” vardır: Bir bölümü seçim gününe, bir bölümü de seçimin ertesi gününe hazırlanır! Seçimin ertesi gününe hazırlananların beklentisi şudur: “Parti başarısız olacak. O gün, ‘biz dememiş miydik’ diyeceğiz ve muhalefetimizi keskinleştireceğiz.” Bunu geçen seçimlerde çok gördük. Artık böyle bir tabloyu yeniden yaşamaya solun tahammülü yok. Önerimiz şu: 1 Sol, varoşlara geri dönmeli. Onlarla barışmalı. Geçen yıllarda yönünü başka tarafa döndüğü için onlara kızmamalı ama, kendisine de kızıp işkence etmemeli. Zaten yaşadığı işkence yeter. Geleceğe bakmalı. 2 Bayrak Devrimi, solu yeniden “meydan”a getirdi. Bu devrimin omurgası yurtsever, antiemperyalist solculardır. Yeri geldikçe vurguladığımız gibi elbette öteki siyasi eğilimlerden de vardı. Ama, omurga buydu. O omurga şimdi meydanlardan varoşlara akmalı. 3 Ana hedef, 22 Temmuz seçimlerinden CHPDSP’nin birinci güç olarak çıkmasını sağlamak olmalı. CHP’nin solundaki sosyalist hareketlerin güçlenmesi için de bu gerekli. Bu kesimler bir süre etkisi altında kaldıkları AKP’nin “kendine demokratlığından” ne elde etti? Sol kanat genişlerse, onlar da payını alacak. Haydi sol yelpaze... Varoşlar seni bekliyor... Kent merkezine 2030 dakika yakınlıkta, 30 yıl uzaklıkta! Onlara ulaşmak, kendine kavuşmak olacak... ankcum?cumhuriyet.com.tr ‘Taşımacılık kanunu değiştirilmeli’ ? İstanbul Haber Servisi İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek, Sirkeci Garı’nda nakliyecilerle bir araya gelerek Taşımacılık Kanunu’nun değiştirilmesini, vergi ve 10 saat trafik yasağı uygulamasının kaldırılmasını istedi. “Türkiye Nakliye Platformu’’ adına konuşan İstanbul Kocaeli Nakliyeciler Derneği Genel Sekreteri Yarcan Tan, boşaltılan kamyon borsası binası nedeniyle, 4 aydır kamyoncuların Sirkeci Meydanı’nda yağmur ve çamur içinde beklediğini, bütün girişimlerine rağmen yetkililerden bir yanıt alamadıklarını söyledi. Selçuk ve Çığ’a ödül ? Baştarafı 1. Sayfada Törende, gazetemiz çizeri Turhan Selçuk’a, özgün sanatsal ifadeyi sosyal sorumluluk bilinci ile birleştirerek Türkiye’de siyaset biliminin ve eleştiri kültürünün gelişmesinde yaptığı katkıları; Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ’a da bir bilim kadını olarak, bilimin topluma ulaştırılmasında ve çocukların bilime özendirilmesindeki öncü rolü nedeniyle Üstün Hizmet Ödülü verilecek. ‘Solda Umut Yürüyüşü’ sürüyor ? İstanbul Haber Servisi Bir grup gencin 19 Mayıs’ta Samsun’dan başlayıp 27 Mayıs’ta Ankara’da noktalayacağı “Solda Umut Yürüyüşü” sürüyor. Kendilerini “Cumhuriyet ve aydınlanma devrimine bağlı bir grup genç” olarak tanımlayan yürüyüşçüler, amaçlarının ülke sorunlarına halktan yana sol bir bakış açısı oluşturmak, halktan yana çözümleri gündeme taşımak olduğunu açıkladılar. CHP ve DSP’nin yerel örgütlerinin de destek verdiği yürüyüşe CHP eski İstanbul Milletvekili Metin Tüzün de katılıyor. Hükümet, 22 Temmuz seçimlerinin arifesinde Haniye’yi ağırlamayı göze alamadı 1. KOŞU: F: Avarel (3), P: Black Storm (4), PP: Alamour (2), S: Dr Romano (5). 2. KOŞU: F: Hastamer (1), P: Erolhan (6), PP: Gökçel (3), S: Ali Çavuş (4). 3. KOŞU: F: Sedna (5), P: Elsa (2), PP: Çikolat (1), S: Turkish Dance (3). 4. KOŞU: F: Kızlarağası (5), P: Ezhatım (4), PP: Mutlu (3), S: Kapağan (2). 5. KOŞU: F: Çatan Bey (2), P: Fergirl (7), PP: Nitro And Roses (8), S: Quantum (9). 6. KOŞU: F: Rio (3), P: Efeden (2), PP: Aber Crombie (1), S: Utku Bey (6). 7. KOŞU: F: Wind Of Ankara (6), P: A Drop Of Love (2), PP: İnci Efe (1), S: Enginim (4). 8. KOŞU: F: Korkmazcan (11), P: Kavçinhan (7), PP: Cihantay (1), S: Yıldırım Yürek (10). Günün İkilisi: 6. Koşu: 3/2.1. Çifte Bahis: 2. Çifte: 5/2. AKP, Hamas’a ‘Gelme’ dedi BAHADIR SELİM DİLEK 5 2 1 3/6 4/8 ALTILI GANYAN 5 2 3 6 4 7 2 3 8 9 11 7 1 10 3/2 ANKARA Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunun Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ve erken seçim kararı alınması AKP’nin, İsrailFilistin anlaşmazlığında “Hamas öncelikli” politikalarını da sıkıntıya soktu. Hükümet erken seçim tarihinin 22 Temmuz olarak kesinleşmesinin ardından Filistin’in Hamaslı Başbakanı İsmail Haniye’nin Ankara’ya gelmesini göze alamadı. Edinilen bilgilere göre Haniye’nin destek arayışları çerçevesinde planladığı bölge turuna Türkiye’yi dahil etmesinin ardından AKP hükümetinin devreye girip Filistinli yetkililere, “Haniye’nin bu süreçte Ankara’yı ziyaret etmesi uygun olmaz” diyerek, “gelmeyin” ricasında bulunduğu ortaya çıktı. Filistin’de olayların patlak vermesinden sonra ise bu konu gündemdeki yerini yitirdi. Oysa, Başbakan Tayyip Erdoğan, geçen mart ayında Riyad’da yapı lan Arap Birliği toplantısında Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas ve Haniye’yi Türkiye’ye davet etmişti. Bu davetin ardından, İsrail, ABD ve AB yoğun tepki göstermişti. Ancak Haniye, çıkacağı “diplomasi turu” programına Türkiye’yi aldı. Haniye’nin mayıs ayı içinde Endonezya, Malezya, Türkiye ve Güney Afrika’yı ziyaret etmesi öngörüldü. Bu çerçevede, Haniye’nin Ankara ziyaretine ilişkin Filistinli yetkililer Türkiye ile temasa geçip, ziyaretin planlama sı konusunda görüşmeler yaptı. Haniye’nin, Erdoğan ve Abdullah Gül’den randevu talebi Türk yetkililere iletildi. Dışişleri Bakanlığı ile Başbakanlık arasında yapılan değerlendirmelerde Haniye’nin Türkiye’yi “bu aşamada ziyaret etmesinin” sıkıntı yaratacağı yönünde görüş birliği oluştu. Diplomatik kanallar aracılığı ile “seçim süreci” nedeniyle Gül ve Erdoğan’ın programlarının yoğun olması gerekçe gösterilip, Haniye’den gelmemesi istendi. ‘Siyasal Beceriler’ programı ? İstanbul Haber Servisi Akademi İstanbul Eğitim Kurumu “Siyasal İletişim Becerileri” sertifika programı düzenliyor. Programın amacını, ülkenin ihtiyacı olan nitelikli siyaset insanlarını yetiştirmek ve siyasal becerileri kazandırmak olarak duyuran kurum, katılımcılarını bekliyor. Program hakkında ayrıntılı bilgi almak isteyen katılımcılar, Akademi İstanbul’un 0212 243 46 22 No’lu telefonundan bilgi alabilirler. CUMHURİYET 08 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear