28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 15 MAYIS 2007 SALI 14 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr DOT ilk Ankara turnesinde ‘Sansürcü’ ve ‘Böcek’ oyunlarını sundu AYNA ADNAN BİNYAZAR Farklılık yaratan oyunlar yunlarını 2005 Eylül’ünden bu yana sergilemekte olan DOT, BeyoğO lu’nun en etkileyici tarihsel yapılarından olan Mısır Apartmanı’nın 4. katında kurulmuş bir ‘stüdyotiyatro’da yaptığı iyi işlerle sivrilivermiş ‘yenilikçi’ bir topluluk. Amaçlanan ‘yenilikçi’ anlayışın girişimcisi oyuncuyönetmen Murat Daltaban; onunla birlikte, bir buçuk yılda ulaşılan başarıya el verenler ise her yaştan, bir dolu sanatçı. En kıdemlileri arasında, Tomris İncer, Uğur Polat gibi yaptıkları her işe ‘farklılık’ katanlar var. DOT, yapımlarını oluştururken ‘seçkinci’ bir yaklaşımı sergiliyor. Özel bir tiyatro mekânı ve bu mekânın amaçladığı (seyirciyle arasındaki uzaklığın neredeyse yok edildiği) ‘açık sahne’ anlayışı... Temel ‘arayış’ ise ‘içerikte zengin’, ‘biçimde yeni’ tiyatro yapıtlarıyla, ‘alternatif sahne dili ve estetiği’ oluşturma. Kısacası, alışılmışın dışında bir tiyatro yolculuğuna başlangıç... ‘Başlangıç’tan bu yana epeyce yol aldı DOT. Amaca uygun yapıtlar çoğunlukla İngiliz ve Amerikalı yazarların son on beş yıl içinde ürettiklerinden seçildi. Sahnelenen oyunlar ödüller getirdiği gibi, yurtdışı bağlantıların da yolunu açtı. Konsepti ve yazarı Türk olan tek çalışma ‘İki Kişilik Oyun’du. 2006 baharında oluşturulan bu yapım, Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali 4. Uluslararası Tiyatro Olimpiyatı kapsamında sunuldu. Bülent Erkmen’in oluşturduğu ve sahnelediği, Yekta Kopan’ın kaleme aldığı oyunda, tiyatronun dört duvarı boyunca kurulmuş çelik ‘labirent’ konstrüksiyonu içinde, son derece dar fiziksel koşullarda birbirine ulaşmaya ya da –ikisi de aynı anlama geliyor birbirinden kaçmaya çalışan –ilişkilerinin sıfır noktasına ulaşmış bir kadınla erkeğin (Yelda Reynaud ve Altay Özbek), ‘yürek daraltan’ devinimine ‘tek sözcük’ ya da kısacık ‘sözcük takımları’ndan oluşan dilsel anlatım eşlik ediyordu. Sahne olayı yalnız ‘deneysel’ değil, tüm öteki DOT yapımlarının da amaçladığı gibi, aynı zamanda ‘deneyimsel’ (oyuncunun da seyircinin de alışılagelmiş deneyim kalıplarının dışına çıkmasını amaçlayan) bir ne deneyimi’ yoluyla ‘yüzleşme’sini sağlayan, İngiltere çıkışlı ‘inyerface’ tiyatrosu kısa sürede ABD’nin yenilikçi yazarları tarafından da benimsenmiş. ÖCEK’ FARKLI KILINMIŞ BİR OYUN Tracy Letts’in Birinci Körfez Savaşı’nın ardından yazdığı, Füsun Günersel’in başarılı çevirisiyle sunulan ‘Böcek’, ‘biçim’iyle ‘inyerface’ anlayışı doğrultusunda ‘farklı’ kılınmış bir oyun. ‘İçerik’ açısından ise Amerikan tiyatrosunda Vietnam Savaşı’ndan bu yana yazılmış ‘protesto’ oyunlarından pek de ‘farklı’ değil; özellikle 1960’lı yılların sonlarında ve özellikle offoff Broadway oyunlarında onlarca benzerini izlediğimiz ‘devletin kurban ettiği yitik Amerikalı birey’ örgesinin ‘İsa’yıMeryem’i çağrıştıran imgelemelerle yansıtılması özetle... ‘Böcek’ imgesine gelince... Oedipus atalarından devraldığı ‘lanet’i yıllarca sırtında taşıyıp çocuklarına da devretmişse, Sartre’ın ‘Sinekler’inde, işlenmiş olan insanlık suçu, suçlulara ‘sinek yığınları’ gibi yapışmışsa, Peter’ın kanına yerleştirilmiş ‘böcek tohumları’nın, ‘yazarlık buluşlarına katkı’ olduğu söylenebilir mi? Tiyatroda ‘tabu’ olarak görülenden ‘şok edici’ bir seyirlik yaratılırken, yönetmen Murat Daltaban’ın ve sanatçıların profesyonelliğe yakışır bir çalışma yaptıkları görülüyor. Daltaban ışık düzeninden sahne araç gerecine, özellikle efekt kullanımına dek son derece özenli bir görsellik ve işitsellik oluşturmuş. Pek de alışık olmadıkları bir sahne söylemiyle doğallıklarını zedelemeden buluşan sanatçılar (başta ‘merkezdeki karakter’i usta işi alt tonlamalarla soluklandıran Tülay Günal, sonra Alper Kul, Serhat Kılıç, Selen Uçar ve Gökçer Genç) sahne olayının devinimini gerektiği ölçüde ‘sarsıcı’ kılarak sırtlıyorlar oyunu. Çok da parlak olmayan bir metinden çarpıcı bir sahne olayı kıl payı dengelerin gözetilmesiyle yaratılıyor. Bir Fotoğraf Eski metinlerden birinde rastlamıştım; aynı ortamda soluk alıp verenler arasında kurulurmuş dostluk... Bu yaklaşıma bakıp dostluk, soluk borusuyla alınıp verilen “hava” sanılmamalıdır. Düşüncenin, duygunun da soluğu vardır. Kendini bilgiyle donatanlar onlarla solur. Böyle dostluklar sözle, davranışla, inceliklerle, ehlinin kavrayabileceği özveriyle kurulur. Dostunu soluğuyla beslediği ölçüde, onun soluğuyla beslendiğinin bilincine eren kişi, soluk aldığı duyarlık ortamının ürünü olduğunu; bu ortamın, onu “insan” yaptığı gibi, insanlıktan çıkaracağını da bilmelidir. ??? Solumak “can” belirtisidir. Nasıl bir güçse bu, uzaya fırlatılan mekiklerin, binlerce kilometre yaptıktan sonra nereye varacağı saniyesi saniyesine biliniyor da, yeni doğan bir kişinin kaç soluk aldıktan sonra defterinin dürüleceği henüz kestirilemiyor. Varlığımız soluğa, o solukla beslenen dostluğa bağlı. Siz bakmayın “yabancı dostlarımız” diyerek başka yerlerden dost devşirip düğünlerinde göbek attıranlara... Günümüzün altın avcılarıdır onlar, şenlik kuklalarıdır. ??? Emin Çölaşan’ın, yıllardır saklayıp 23 Nisan’dan bir gün önce, 22.4.2007 günlü Hürriyet’te yayımladığı bir fotoğrafa bakarken bunları düşündüm... Fotoğrafta... O gün hava serin olmalı. İsmet İnönü paltolu. Elinde fötrü, kulağında işitme aygıtı. Yanında Mevhibe Hanım. Her zamanki zarifliğiyle. Kolunun altına sıkıştırdığı çantasıyla... Ecevit de paltolu... Mevhibe Hanım’la Ecevit’in arasında, paltosuz, saçları alnına düşmüş, kareli gömleği, ceketinin altında el örgüsü kazağıyla bir genç görünüyor. İnönü’ye yaklaşıp ona bir şeyler söyleyen arkası dönük kişinin dışında, orada bulunanlar aynı yere bakıyor. İnönü’den genç öğrenciye, hepsinin yüzünde aynı anlatım. Dikkat edilmesi gereken bir şeye baktıkları, aynı düzenle soluk aldıkları belli. Siyahbeyaz fotoğraf bile el örgüsü kazaklı öğrencinin gözlerindeki ışığın rengini gizleyememiş. ??? “Nereden nereye?..” diyorum içimden. Çölaşan, toplumun göz belleğini denemeyi yeğleyerek, “Arka sıradaki öğrenci kim” diye soruyor yazısında, yanıtı da hemen veriyor: Ahmet Necdet Sezer... Gömleği kareli, kazağı el örmesi öğrenciden alamıyorum gözümü. “Erdem” kavramının çok alanlı tanımından doğruluk, dürüstlük, gösterişsizlik... sözcüklerini seçip öne çıkarıyorum. Yetmiyor; bu adlandırmalara Atatürk ulusalcılığı, gerçek yurtseverlik, ödünsüzlük, Türkçeseverlik, aydınlığı özümsemek, laikliğin koruyucusu... sözlerini de ekliyorum. ??? Mustafa Kemal ateşi, ihanetin içinden gelip oturdu Çankaya’ya. İnönü, eşiyle birlikte, hiçbir sapma göstermeden hep alçakgönüllü kaldı. Sonra Bayar, Gürsel, Sunay, Korutürk, Evren, Özal, Demirel... Cumhurbaşkanlığı devlet koruyuculuğudur. Ama bunu, oğlunun düğününde harcanan elektriği hesap ettirip parasını kendi cebinden ödemeye kadar vardıran olmuş mudur?.. Bu incelikler, arasına pek sık katılmasa da yedi yıl, soluğuyla onu daha da yaklaştırdı halkına. Laiklik konusunda yaptığı kısa bir açıklama, “tehlikenin farkında olan” toplulukları bir anda bir araya getirdi. Halk Tandoğan’da, Çağlayan’da, Manisa’da, Çanakkale’de, Gündoğdu’da onun soluğuyla soluk büyüttü. adnan@binyazar.com ‘B Böcek DİLSEL ANLATIM DOT, sunduğu ‘açık sahne’ anlayışı ve ‘inyerface’ biçemindeki oyunlarıyla ‘yenilikçi’ yaklaşımı benimseyen topluluklar arasında başı çekenlerden. Tiyatroda ‘klişeleşmiş’ olana ‘hayır’ demeyi, ‘farklı’ bir sahne estetiği oluşturmayı amaçlıyor. özellik taşıyordu. İşte bu noktada –benim yeni izlediğim‘Sansürcü’ ve ‘Böcek’ oyunlarının içerdiği ‘inyerface’ tiyatrosu anlayışı gündeme geliyor. 1990’lı yıllarda, kurumlaşmış tiyatroların kurumsallaştırdığı yazarlıkyönetmenlikoyunculukseyircilik anlayışına karşı çıkarak, yalnız tiyatroda değil, gerçek yaşamda da ‘görmezden gelinen’i –bedensel ve sözel anlatım araçlarıyla seyircinin ‘suratına suratına söyleyen’ ve seyircinin oyun izleme deneyimini farklı kılma yolunda, oyuncunun da klişelerden soyunmasını, tıpkı seyirci gibi, ‘dilsel’ ve ‘bedensel’ anlamda ‘kirli’ olan ile ‘sah ‘Sansürcü’ daha aykırı yazar Anthony Neilson’un ‘Sansürcü’ başlıklı oyunu ise ‘dilsel’ ve ‘görsel’ düzeyde çok İngiliz daha ‘aykırı’, çok daha ‘tabu yıkıcı’ özellikler içeriyor. Yapısal oluşumu ve diyalog düzeni açısından ‘Böcek’e oranla daha ustaca yazılmış olan bu iki kişilik sahne metni, ‘sansür’e takılmış bir ‘hard porno’ filmin kadın yönetmeni ile ‘sansür’ kurumunun bir alt düzey çalışanı arasındaki ilişkiyi anlatıyor. Sansürcü ile ‘sansür edilen’in yaratıcısı, sansürcünün işi ile özel yaşamı, aşk ile seks, baskı ile protesto, bastırılmışlık ile özgürlük, görünüş ile gerçek arasında oluşturulan ironilerle ‘oyunsu’ bir nitelik kazanıyor oyun. Aslı Mertan Dougherty’nin başarılı çevirisi ve Naz Erayda’nın çarpıcı ‘konsept’i, mizanseniyle yansıtılan cinselliğin görsel ve işitsel boyutları ön düzeyde dikkat çekse de, ‘Sansürcü’nün –temelde bir ‘karşılıklı konuşma’ oyunu olduğu gerçeği bir an bile göz ardı edilmiyor. Güneş Berberoğlu ile Aykut Polat’ın oyunculuklarını incelikli ve ‘ustalıklı’ kılan da bu... DOT’u izlemeye devam edin... TC SULTANHİSAR İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI Dosya No: 2002/14 Tal. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: TAPU KAYDI: l Aydın ili Sultanhisar ilçesi, Uzunlar köyü, 136 ada, 2 parselde kayıtlı 190,14 m2 yüzölçümünde avlulu kargir ev. ÖZELLİKLERİ: Taşınmazın içerisinde alt katı depo, üst katı konut olacak şekilde düzenlenmiş, betonarme sistemle yapılmış 2 katlı bir yapı bulunmaktadır. Depo olarak düzenlenmiş bölüm 120 m2 alanlı olup yalnızca dış duvarları örülmüş, yapı üzerinde başkaca bir işlem yapılmamıştır. Kaba inşaat halindedir. Yapı dışı sıvasız ve boyasızdır. Ortak merdivenle irtibatlandırılmış, elektrik ve sıhhi tesisatı mevcut olup kullanılır durumdadır. Yapım şekliyle 3A özelliğindedir. Köy yerleşim alanı içerisinde merkeze yakın, yol cephesi mevcut konut yapmaya elverişli durumdadır. İMAR DURUMU: Köy sınırları içerisinde 3194 S,Y. doğrultusunda konut yapmaya elverişlidir. MUHAMMEN BEDELİ: 58.026,24 YTL. Satış şartları: 1 1. Satış 15/06/2007 günü saat 10.0010.10 arasında Sultanhisar İcra Dairesi önünde; açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen değerin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla 25/06/2007 günü aynı yerde aynı saatlerde ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla %40 artırana ihale olunur. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Tellaliye resmi, damga vergisi, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve %10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2002/14 Tal sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. İİK. m.126 (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. *: Bu örnek, bu yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. (Basın: 24768) T.C. KOCAELİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2006/454 Esas Davacı Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından davalılar Ahmet İsfendiyar, Mefharet, Tuğçe, Sena ve Remziye Serim adlarına kayıtlı Kocaeli İzmit Döngel Köyü Pafta: 17 N4A. Ada 131, Parsel 2’de kayıtlı 455,46 m2. yüzölçümlü çatısız, sıvasız tek katlı depo şeklindeki yapı ile 24.86 m2. yüzölçümlü tek katlı yığma yapı üzerinde kamulaştırma bedel tespiti ve tescil için dava açıldığından tebligat tarihinden itibaren 30 gün içerisinde ilgililerin kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal veya adlı yargıda maddi hatalara karşı düzeltim davası açabilecekleri, açılacak davalarda husumetin Karayolları Genel Müdürlüğü adına Maliye hazinesine yöneltilmesi hususu, yasal süre içerisinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açanların dava açtıklarını ve yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelendirmedikleri takdirde kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz malın kamulaştırma yapan idare adına tescil edileceği, mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinin hak sahipleri adına Ziraat Bankası İzmit Merkez Şubesi’ne yatırtılacağı, konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerinizi tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize yazılı olarak bildirmesi gereği tebliğ olunur. Basın: 25524 VEFAT Varlığıyla onur duyduğumuz biricik eşim, babamız Dünyalar güzeli annemize....canım annem... MUKADDER ÖRSEL neden bizi böyle bırakıp gittin, sensiz yaşamayı bize öğretmeden...sen olmadan yaşamayı nasıl becereceğimizi bilmiyoruz..ve seni şimdiden çok ama çok özledik...hem biliyor musun SENİ ÇOK SEVİYORUZ hepde seveceğiz... Cenazesi 15.05.2007 (bugün) Kızıltoprak Zühtüpaşa Camii’nden öğle namazının ardından kaldırılacaktır. Tüm sevenlerinin başı sağolsun. Burçin & Atila torunların can yoldaşın Firuze, Alican, Hazan KEMAL DUYSAK’ı (ŞEHMUZ) kaybettik. Cenazesi 15.05.2007 (bugün) Levent Camii’nden öğle namazının ardından kaldırılıp Zincirlikuyu Mezarlığı’nda defnedilecektir. Tüm sevenlerinin başı sağ olsun. Eşi NİHAL DUYSAK Çocukları BURÇAK DUYSAK, BAŞAK DUYSAK KANDIRA İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI SATILMASINA KARAR VERİLEN GAYRİMENKULLERİN CİNSİ, KIYMETİ, ADEDİ VE AYRINTILI ÖZELLİKLERİ : GAYRİMENKULÜN TAPU KAYDI: Kocaeli ili, Kandıra ilçesi, Cebeci köyü, Yalı mevkiinde kain bahçeli 36 adet dubleks mesken cinsinde 5557,02 m2 alan üzerinde 0 ada, 608 parsel, 56 pafta, 1 cilt ve 36 sayfada kayıtlı kat mülkiyeti 2/72 arsa paylı H/Zemin kat 4 nolu bağımsız bölüm ve dubleks mesken niteliğindedir. GAYRİMENKULÜN HALİHAZIR DURUMU: Taşınmaz 5,00m.*8,00 m = 40 m2 olan toplam 80 m2 65 m2 +15 m2 (balkonlar) olan dubleks mesken yüksekliği h= 6,50m olan bina mevcuttur. Doğramalar (kapı+ pencereler) ahşap olup binanın ön cephesi yeşil alana bakmaktadır. GAYRİMENKULÜN İMAR DURUMU: Kandıra Belediye Başkanlığının cevabi yazısında imar planı içersinde TAKS 0,25, KAKS 0,60 ayrık nizam 2 kat konut alanında kalmaktadır. GAYRİMENKULÜN KIYMETİ: 60.000,00YTL SATIŞ ŞARTLARI: 1Gayrimenkulün satışı 02.07.2007 Pazartesi günü saat 11.3011.40 arasında Kandıra İcra Müdürlüğünde açık artırma sureti ile yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedel ile alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartı ile 12.07.2007 Perşembe günü aynı yer ve aynı saatlerde ikinci artırmaya çıkartılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilmemişse gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedel ile alıcı çıkmaz ise satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin % 20 nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir, tellaliye resmi, Tapu Satım harcı, birikmiş vergiler satış belinden ödenir. İhale pulu, tapu alım harç ve masrafları ve KDV , tahliye masrafları alıcıya aittir. 3 İpotek sahibi alacaklılar ile diğer ilgililerin (İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir.) Bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususi ile faiz ve masrafa dahil olan iddialarını dayanağı belgeler ile 15 gün içersinde dairemize bildirmeleri lazımdır, aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin Müdürlüğümüze 2006/105 Tal. sayılı dosya numarası ile başvurmaları ilan olunur. (İİK.126) (* İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir.) (Basın: 25110) VEFAT ve BAŞSAĞLIĞI Cemiyetimiz üyesi, değerli arkadaşımız İSTANBUL 1. İFLAS MÜDÜRLÜĞÜNDEN İİK’NUN 219. MADDESİ GEREĞİNCE ADİ TASFİYEYE BAŞLANILMASI İLANI Dosya No: 2007/3 Müflis: T.H. Lukova İnşaat İthalat İhracat ve Ticaret A.Ş. Adresi: Salih Tozan Sok. No: 14/9, Gayrettepe/İst. İflas Tarihi: 20.02.2007 İstanbul Asliye 6. Ticaret Mahkemesi’nce iflasına karar verilen yukarıda isim ve adresi yazılı müflis hakkındaki tasfiyenin adi usulde icrası tensip kılınmış olduğundan: Müflisten alacaklı olanlarla, menkul ve gayrimenkulleri üzerinde istihkak iddiasında bulunanların ilandan itibaren bir ay içinde İstanbul 1. İflas Müdürlüğü’ne yazılı olarak alacak ve istihkak iddialarını kaydettirmeleri ve delillerinin (senet, defter hülasası vs.) asıl veya tasdikli suretlerini tevdi eylemeleri. Bunlar hilafına hareket cezai mesuliyeti müstelzim olmak üzere müflise borçlu olanlar varsa bunların da aynı müddet içinde kendilerini ve müflise verecekleri mal veya para miktarını bildirmeleri. Müflisin mallarını her ne surette olursa olsun ellerinde bulunduranların, o mallar üzerindeki hakları mahfuz kalmak şartıyla bunları aynı müddet içinde iflas dairesi emrine tevdi eylemeleri ve etmezlerse makbul mazeretleri bulunmadıkça cezai mesuliyete uğrayacakları ve rüçhan haklarından mahrum kalacakları. 30.05.2007 günü saat 11.00’de İstanbul 1.İflas Dairesi’nde ilk alacaklılar toplantısı yapılacağından alacaklıların bu toplantıya gelmeleri veya yetkili bir vekil göndermeleri ve aynı zamanda müflis ile müşterek borçlu olanlar veya müflisin borcunu ödemeyi tekeffül edecek sair kimselerin de bu toplantıda hazır bulunmaları lüzumu ilan ve tebliğ olunur. Basın: 25221 SABRİ TULGA’yı 12 Mayıs 2007’de yitirdik. Kaybı topluluğumuzda üzüntü yaratan Tulga’nın cenazesi 14 Mayıs 2007 Pazartesi günü öğle namazının ardından Levent Camii’nden alınarak Yeniköy Mezarlığı’nda toprağa verildi. Arkadaşımızı saygı ve sevgi ile anarken ailesine, basın topluluğuna başsağlığı dileriz. TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ Askeri kimlik kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. YILDIZ DÜVEN Ehliyetimi, nüfus cüzdanımı, kızım Buse Öztürk’ün nüfus cüzdanını kaybettim. Hükümsüzdür. BEYZA ÖZTÜRK T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Hizmetiçi Eğitim Dairesi Başkanlığı, Mersin Hizmetiçi Eğitim Enstitüsü’nden aldığım İşitme Engelliler Eğitimi ile ilgili 20.01.2003 – 07.02.2003 tarihli ve 9 (dokuz) numaralı kurs sertifikamı kaybettim hükümsüzdür. Müyesser TABANDÖĞEN CUMHURİYET 14 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear