25 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 MART 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul 19 Stockholm S PB PB S B B B B PB 14 15 16 15 21 20 19 18 13 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB B B S PB PB S B 18 11 12 12 14 14 13 9 20 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B B B PB PB K 21 20 15 18 15 16 4 7 0 Trabzon Ankara Erzurum Hakkari İzmir Antalya Ş.Urfa Adana Yurdun kuzeydoğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Doğu Karadeniz’in doğusu ile Kars ve Ardahan çevreleri yağışlı diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Yağışlar, kıyılarda yağmur, Kars ve Ardahan çevrelerinde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacak. Hava sıcaklığı tüm yurtta artacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB PB PB PB PB PB PB PB PB 4 3 6 12 10 9 8 13 12 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B Y PB Y PB PB Y PB PB 14 16 15 16 18 16 16 16 12 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı PB Y PB Y B Y K Y B 3 16 3 20 8 10 3 21 18 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu ‘Kurusıkı’ yasa tasarısı TBMM’de ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kamuoyunda “kurusıkı tabanca” olarak nitelendirilen ses ve gaz fişeği atabilen silahlarla ilgili yasa tasarısı, TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Yasayla, silahlar ruhsata tabi silah niteliğine dönüştürülmesi engellenecek şekilde üretilecek. Bu silahların imali, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın iznine tabi olacak ve 18 yaşından küçüklere satılmayacak. Türban içeri, şapka dışarı ? Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY TAYAD: Ölüm orucuna başlarız ? İstanbul Haber Servisi TAYAD üyeleri, Adalet Bakanlığı’nın 22 Ocak’da cezaevlerine gönderdiği F Tipi cezaevlerindeki hükümlülerin bir araya gelebilmesi ve haftalık görüşme sınırının 20 saat olmasını sağlayan “45/1” sayılı genelgenin uygulanmasını istediler. Eylemlerine ara veren Behiç Aşçı, Gülcan Görüroğlu ve Sevgi Saymaz da gönderdikleri açıklamada “Adım atılmazsa ölüm orucu eylemimize başlayacağız” dediler. Marmara Vakfı AB ve İnsan Hakları Platformu Başkanı Müjgan Suver, kadınlar arasında ayrımcılık yapıldığını vurgularken, “Cumhuriyetçi kadınların mantoları çıkarttırıldı, şapkaları çıkarttırıldı. Oysa başörtülü kadınlar, pardösüleriyle içeriye girdiler ve başlarını açmaları da istenmedi. Bu bir ayrımcılıktır” diye konuştu. Geçen günlerde Hollanda Kraliçesi ve prensesi de, genel kurul salonunun diplomatik loca bölümüne şapkalı girerek, milletvekillerini selamlamıştı. Hükümet ‘kadına’ ilgisiz CHP lideri Deniz Baykal, özel oturum sırasında genel kurulda hazır bu lunurken, hükümet sıralarında yalnızca Devlet Bakanı Nimet Çubukçu yer aldı. CHP’li Gülsün Bilgehan’ın duruma tepki göstermesi üzerine bir süre sonra Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’in genel kurula gelmesi dikkat çekti. Çubukçu, kadınerkek eşitliğine dönük yasalar ve anayasada değişiklikler yapıldığını, ancak tüm ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de uygulamada hâlâ sorunlar yaşandığını söyledi. Kadınların siyasette yeteri kadar temsil edilemediğini, kadına siyaset hakkı verilmesi konusunda dünyaya öncülük eden Türkiye’nin bugün 24 kadın milletvekiliyle temsil edildiğini, bunun olması gerekenin çok altında olduğunu belirten Çubukçu, töre ve namus cina yetleri, kadına yönelik şiddet ve geleneksel yaklaşımlara karşı harekete geçilmesi gerektiğini söyledi. ‘AKP hiçbir sorunu çözmedi’ ANAVATAN Grubu adına söz alan Reyhan Balandı, AKP hükümetinin kadınların hiçbir sorununu çözemediğini belirterek, Çubukçu’ya “Başbakan’ın eşinin sorunuyla ilgileneceğinize kadınların sorunlarını çözün” dedi. AKP’li Fatma Şahin’in tepki göstermesi üzerine Balandı ile Şahin arasında tartışma yaşandı. Balandı, Şahin’e “Başbakan, ‘Cennet anaların ayağının altındadır’ dedi. ‘Ananı da al git’ derken anaları cennete mi gönderiyorsunuz?” diye konuştu. Kadınlarla ilgili kurumların hiçbirinde bir tek kadın bürokratın olmadığına dikkat çeken Balandı, AKP’nin 2002 seçimlerinde 31 kadın adaya yer verdiğini, bunların da hep son sıralarda yer aldığını söyledi. Balandı, AKP’yi laf kalabalığı yapmakla suçladı. ‘Büyükanne torundan ileri’ CHP’li Gülsün Bilgehan, büyükannelerin torunlarından ileri olduğu tek ülkenin Türkiye olduğunu vurgulayarak, “Daha önce kadın vali ve müsteşar vardı, şimdi yok. Kadın milletvekili oranı Avrupa kıtasında yüzde 19.1, Asya’da 16.1, Afrika’da yüzde 16.8, Arap ülkelerinde yüzde 8.6, bizde ise yüzde 4.4. Seçilme hakkını aldığımız 1934 yılına göre 73 yıllık gecikmemiz var” diye konuştu. Cezaevine baskın davası bozuldu ? DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 24 Eylül 1996’da Diyarbakır’da E Tipi Cezaevi’nde 10 tutuklunun ölümü 24 tutuklunun ağır yaralanmasıyla suçlanan 62 güvenlik görevlisi hakkında verilen 5’er yıllık mahkumiyet kararının esastan bozulmasını istedi. Savcılık, sanıkların “canavarca bir his sevkiyle ve işkence etmek suretiyle adam öldürme” suçundan cezalandırılmasını talep etti. Ancak sanıklar yeniden yargılansa ve en üst sınırdan ceza alsalar bile Şartla Salıverme ve Cezaların Ertelenmesi Kanunu’na göre cezaevine girmeyecekler. TBMM’deki özel oturumu türbanlıların izlemesine izin verilirken kendilerinden şapka ve mantolarını çıkarmaları istenen kadınlar uygulamayı alkışlarla protesto ederek TBMM’yi terk ettiler. Kadınlar tepkilerini “Atatürk’ün Meclis’inde nasıl böyle bir şey olabiliyor?” sözleriyle ifade ettiler. (Fotoğraflar: AA) Uygulamayı kınayan CHP’liler Atatürk’ün devrimlerinden intikam alındığını söyledi ‘Tehlikenin farkında olalım’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” nedeniyle gerçekleştirilen özel oturuma türbanlı kadınların girmesine karşın, şapkalı kadınların girmesine izin verilmemesine tepki yağdı. CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, TBMM Başkanı Bülent Arınç’ı kınadığını belirterek “Tehlikenin farkında olalım” derken CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu ise söz konusu durumun Atatürk devrimlerinden intikam alma anlayışının bir ürünü olduğu kaydetti. TBMM Genel Kurulu’na şapkalı kadınların girmesine izin verilmemesi tepki çekti. CHP’li Kılıçdaroğlu, şapka takmanın modernleşme hareketinin bir unsuru olduğuna işaret ederek türban söz konusu olduğunda AKP’nin kıyafet özgürlüğünden, demokrasiden bahsettiğini kaydetti. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Söz konusu olay, AKP’nin çifte standart klasiği. Özgürlükten söz edip özgür olmayan, dürüstlükten söz edip dürüst olmayan, yolsuzluklara karşı olmaktan söz edip yolsuzluk yapan bir parti konumunda. AKP’nin bu anlayışını Türk halkının iyi kavraması gerekiyor.” Kılıçdaroğlu, yaşanan olayların ardından, TBMM Genel Sekreterliği’nin “olayın yanlış anlaşılma olduğunu” açıklamasını ise “AKP’nin klasik geri adım atması” olarak değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, “Çağdaş toplumlarda demokrasi bir amaçtır. Tayyip Erdoğan, ‘Demokrasi amaç değil bir araçtır’ demiştir. Bugünkü anlayış bunun bir göstergesi” diye konuştu. te standartlarını gösterdiğini belirterek “Türbanlılar, çarşaflılar girebilir, ama Meclis Başkanı’nın hoşuna gitmeyen kıyafetliler giremez. Bunu anlamış olduk” diye konuştu. Arıtman, şapkalı kadınların Cumhuriyetin kurulduğu yılları ve Cumhuriyet devrimini anımsattığı için Arınç’a rahatsızlık verdiğini söyledi. Bu durumun Türkiye’nin nereye götürülmek istendiğinin göstergesi olduğunu ifade eden Arıtman, “Tehlikenin farkında olalım. Türkiye nereye götürülmek isteniyor? Türk kadını nereye götürülmek isteniyor? Bunu görelim. Meclis’te yaşananlar bunun önemli bir göstergesiydi” dedi. Şapkalı kadınların dışarı çıkarılma gerekçesi olarak “Türban kıyafetle bütünlük içinde, şapka ise aksesuvar” denildiğini anımsatan Arıtman, şöyle devam etti: “O zaman Hollanda Kraliçesi şapkasıyla TBMM’ye nasıl girebildi? Bu, Türk kadınını nasıl görmek istediklerinin, hangi statüde görmek istediklerinin bir göstergesidir.” Libya’da erkeksiz dolaşmak yasak ? TRABLUS (AA) Libya’da 40 yaş altındaki kadınların, beraberlerinde erkek yakınları olmaksızın yurtdışına çıkmaları yasaklandı. Yetkililer, alınan kararın geçen pazartesi günü yürürlüğe girdiğini, karar gereği kadınların yanlarında babaları, erkek kardeşleri veya amcaları olmaksızın seyahat edemeyeceklerini bildirdi. Libya’da çeşitli gazeteler ve sivil toplum kuruluşları, kararı “ilkellik” olarak değerlendirdi. ‘Köşk’te de yaşanabilir’ Cumhuriyet Kadınları Derneği Başkanı Şenal Sarıhan, Türkiye’nin her yerinde uygulanan çifte standardın TBMM’de de yaşandığına dikkat çekerek “TBMM’de başlayan bu ayrımcı uygulamanın önümüzdeki günlerde de Cumhurbaşkanlığı Konutu’nda da karşımıza çıkma ihtimali çok büyük” diye konuştu. Sarıhan, Türkiye’nin her yerindeki bu uygulamalarla kadınların kazanılmış bütün haklarını kaybetmeye başladığına işaret ederek “Tehlike artık görülür halde, artık tehlikenin içinde yaşıyoruz. Meclis’te yaşanan bu durumu kınıyoruz” dedi. si bakımından ilginçti! ABD Senatosu’ndan başlayalım... Hazırlanan karar tasarısı üç ana maddeden oluşuyor: 1. Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve yazarı Hrant Dink’in öldürülmesini kınıyoruz. 2. Türkiye 301. maddeyi kaldırmalıdır. 3. Türkiye Ermenistan’la ticari, siyasi, diplomatik her türlü ilişkiyi kurmalıdır. Önceki gün oylanması beklenen tasarı Cumhuriyetçi Senatör Richard Lugar’ın itirazı üzerine ötelendi. Lugar’ın, tasarının gerekçesinde soykırıma gönderme yapılmasına itiraz ettiği belirtiliyor. Yukarıdaki şıklardan son ikisi, Türkiye’nin doğrudan kendisinin karar vermesi gereken durum. Ancak ABD, böyle bir istemi rahatlıkla gündeme getirebiliyor. Öyle anlaşılıyor ki, Türkiye’den bir tepki gelmeyeceğinden emin! Son anda bir değişiklik olmazsa Senato, tasarıyı iki hafta sonra oylayacak. ??? Her yıl nisan ayının üçüncü haftası yaklaştıkça ABD yönetimi ile Türkiye arasında “bay başkanın” ne diyeceği, Ermenilere vereceği mesajda hangi sözcükleri kullanacağı tartışılıyor. Gelenek bu yıl da bozulmayacak... Senato’nun yukarıda sözünü ettiğimiz karar tasarısı bu bakımdan önemliydi. Bu tasarının şekline göre başkanın ne diyeceği belli olacaktı. Oylama neden ertelendi? Bize göre, ABD Başkanı’nın “Ermenilere soykırım yapılmıştır” deme olasılığı bunu söylemesinden daha “kullanışlı!”. ABD yönetimi şöyle düşünüyor olmalı: “Soykırım dediğim an, bu silah elimden gitmiş olacak. Eğer bunu diyeceksem, elime daha güçlü silahı almış olmalıyım. Örneğin, tazminat konusunu gündeme getireceksem, bunu yapmalıyım... Şu aşamada böyle bir istemle Türkiye’yi sıkıştırmam zor. Ama, her an soykırım diyebilirim haaa, demek daha etkili!” Buna karşılık Ankara’nın kafası pek çok konuda olduğu gibi burada da karışık görünüyor. AKP dönemiyle biçimlenen bir görüş şu: “Bırakalım herkes ne diyecekse desin, durum netleşsin, ona göre biz de tavrımızı takınırız...” İlk bakışta mantıklı olabilir ama, yukarıda aktardığımız gibi ABD daha ileri bir adım attığında, bunun ötesini de hesaplamış olacaktır! Bu durumda Ankara’ya düşen yine gelişmelerin arkasından koşmak olacaktır. ??? Ermeni kararının Senato’da oylanıp oylanmayacağının tartışıldığı saatlerde Perinçek’in İsviçre’nin Lozan kentinde yargılanması başlıyordu. Perinçek’in “suçu” şu tümceyi kullanmış olması: “Ermeni soykırımı emperyalist bir yalandır!” İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman Yahudilerini deyim yerindeyse “satan” İsviçre’nin yasalarına göre, Ermeni soykırımı olmamıştır demek, suç... Önceki gün başlayan yargılamaya İsviçre’de yaşayan Ermenilerin alınması, ancak Türkiye’den gidenlere zorluk çıkarılması da İsviçre yasalarının bir parçası olsa gerek. Perinçek’in siyasi parti lideri olarak görüşlerine katılıp katılmamak ayrı konudur. Ancak Lozan’daki dava, sadece Perinçek’in değil, Türkiye’nin davasıdır. Ermeni iddialarına ilişkin binlerce kitaba karşılık Türkiye’de çıkan kitap sayısı onlarla ifade ediliyordu. Bunun usul usul yüzlerceye çıkmaya başladığını görüyoruz. Önümüzdeki günlerde bunlardan bölüm bölüm söz edeceğiz. Prof. Türkkaya Ataöv’le başlayalım... 4. baskısı İleri Yayınları’ndan çıkan “Ermeni Belge Düzmeciliği” adlı kitabı, tam Ataöv gibi bir yanıt... ankcum?cumhuriyet.com.tr Gazeteci Tığ’a saldırı ? Haber Merkezi Zonguldak’ın Devrek ilçesinde günlük yayımlanan Bölge Haber gazetesi imtiyaz sahibi İbrahim Tığ, görevinden alındığına yönelik haber yaptığı Devrek Hastanesi Başhekimi Aytekin Sur’un eşi Heyecan Sur’un saldırı ve hakaretine uğradı. Tığ, şikâyetçi olurken savcılık soruşturma başlattı. Tığ, Heyecan Sur hakkında tazminat davası açacağını belirtti. ‘Türkiye nereye götürülüyor?’ CHP’li Arıtman da Meclis’te yaşanan söz konusu skandalın Arınç’ın çif CUMHURİYET 19 CMYK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear