01 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 8 MART 2007 PERŞEMBE 10 HABERLER Sezer’den 8 Mart mesajı: Başbakan kadınlara yönelik icraatıyla övünüyor, ancak veriler AKP döneminde yaşanan gerilemeyi ortaya koyuyor Erdoğan’ın ‘kadın’ takıyyesi EMİNE KAPLAN ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan, “Kadına yönelik ayrımcılık ırkçılıktan daha tehlikelidir, şiddete sıfır tolerans gösterilmelidir” diyerek AKP’nin kadına yönelik icraatıyla övünürken; rakamlar, AKP hükümeti döneminde kadının pek çok alanda erkeklere göre gerilediğini ortaya koyuyor. Kadın istihdamı yüzde 36’lardan yüzde 26’lara düşerken, üst düzey kadın yöneticisi oranı yüzde 15’lerden yüzde 11’lere geriledi. AKP iktidarında, 25 müsteşarlık makamından birine bile bir kadın atanmazken, yalnızca 2 kadın müsteşar yardımcısı bulunuyor. Erdoğan’ın söylemlerinin tersine AKP hükümeti döneminde kadınların konumunun pek çok alanda gerilediğini ortaya koyan bazı rakamlar ve uygulanan politikalar şöyle: ? AKP hükümeti döneminde kadın istihdamı yüzde 36’lardan yüzde 26’lara düşerken, üst düzey kadın yöneticisi oranı yüzde 15’lerden yüzde 11’lere geriledi. AKP iktidarında, 25 müsteşarlık makamından birine bile bir kadın atanmazken, yalnızca 2 kadın müsteşar yardımcısı bulunuyor. de yok: Aynı araştırma sonuçlarına göre AKP hükümeti döneminde müsteşarlık düzeyinde kadın personel bulunmuyor. 85 müsteşar yardımcısından yalnızca 2’si kadın. Genel müdür kadrolarında 131 erkeğe karşılık 8 kadın bulunuyor. Genel müdür yardımcılığı kadrolarında 327 erkeğe karşılık 36 kadın çalışıyor. Özel statüdeki bağımsız başkanlık düzeyinde ise 86 erkek ve 13 kadın, başkan yardımcılıklarında ise 196 erkek ve 9 kadın görev yapıyor. Daire başkanlıklarında 1211 erkek ve 192 kadın, daire başkan yardımcılıkları düzeyinde ise 295 erkek ve 42 kadın personel çalışıyor. Üst düzey kadın yönetici oranı 1994 yılında yüzde 15.1 iken, bu oran 2000 yılında yüzde 10.7’ye, 2006 yılında ise yüzde 11.8’e geriledi. Kadınlar bürokrasi Dünkü Meclis oturumunda Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu’nun yalnız başına kameralara yansıyan görüntüsü adeta Türkiye’de kadının siyasi yaşamdaki yokluğunu da gözler önüne seriyordu. (Fotoğraf: AA) yükseldi, ancak 2006 yılında yüzde 27.1’e geriledi. adın istihdamı azaldı: İRİS Eşitlik Gözlem Grubu’nun Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine dayanak hazırladığı rapora göre 2000 yılında kadın istihdam oranı yüzde 36.3 iken, bu rakam 2006 yılında yüzde 26.7’ye geriledi. Erkeklerin istihdam oranı ise yüzde 63.7’den yüzde 73.3’e yükseldi. K adınlar şefliğe layık görülüyor: Kadınların orta düzey yönetimlerdeki oranı, üst düzey yönetimlere göre biraz daha fazla olmasına karşın 1994’lü yılların gerisinde. Müsteşar yardımcılığında yüzde 2.4 olan kadın istihdam oranı yüzde 15.7, şef kadrolarında ise yüzde 37.3’e yükseliyor. Bu grupta kadın yönetici oranı 1994 yılında yüzde 28.6 iken, bu oran 2000 yılında yüzde 30.4’e K ürokrasi erkek egemen: Üst düzey bürokraside erkek istihdamı 19942006 yılları arasında yüzde 84.9’dan yüzde 98.20’ye yükselirken, orta düzey bürokraside bu oran yüzde 71.4’ten yüzde 72.9’a çıktı. urumların erkek tercihi: AKP hükümeti döneminde bazı kurumlar, memur alımlarında istihdam edilecek kadrolardan bazıları için “erkek olmak” koşulu getirdi. Devlet Su İşleri (DSİ), Devlet Hava Meydanları İşletmeleri (DHMİ) ve Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) bu yöndeki uygulamaları tartışma yarattı. Son olarak Merkez Bankası da “Erkek evrak memuru alınacaktır” ilanları verdi. THY de 800 hostese, hamile kalmaları durumunda işten atılmalarını öngören sözleşme imzalattı. B adına şiddete yasal dayanak: AKP, Türk Ceza Yasası’nda değişiklik yaparak aile içi şiddet suçunu şikâyete bağlı hale getirmek istedi. Ancak kadın örgütlerinden gelen yoğun tepkiler üzerine geri adım atan AKP, bu kez de aynı suçu “uzlaşma sistemi” kapsamına almak için girişimde bulundu. Konunun tartışmalara neden olması nedeniyle bu düzenlemeden de vazgeçildi. orunlu eğitim delindi: Erdoğan, “Haydi Kızlar Okula” kampanyasıyla övünürken, iktidara gelir gelmez ilk işi, zorunlu eğitim çağındaki çocuklarını okula göndermeyen velilere hapis cezasını kaldırmak oldu. Hapis cezası yerine para cezası verilmesi yönünde değişiklik yapıldı. Şimdi ise kampanya çerçevesinde kız çocuklarını okula göndermeyen veliler, ikna edilmeye çalışılıyor. amus cinayetlerine ceza yok: AKP, kadın örgütlerinin yoğun girişimleri sonucunda töre cinayetlerinin “nitelikli adam öldürme” suçu kapsamına alınmasını kabul ederken “namus gerekçesiyle adam öldürme” suçunun aynı kapsamda değerlendirilmesine ise karşı çıktı. K Cinsiyet ayrımcılığı ortadan kalkmalı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Atatürk devrimleriyle Türk kadınının önemli haklar kazandığına, ancak günümüzde kadınların toplumsal alanda karşılaştıkları “üzüntü veren gerçekler” olduğuna dikkat çekti. Sezer, kadınların karar alma süreçlerinin dışında bırakıldıklarını, ayrımcılık, baskı ve şiddet içeren uygulamalarla karşı karşıya kaldıklarını vurguladı. Sezer, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Sezer, mesajında şunları kaydetti: “Kadın hakları alanındaki ilerlemelere karşın, dünyada da en fakir ve eğitim almamış insanların çoğunluğunu kadınların oluşturması, kadınların önemli bir kısmının halen şiddetle karşılaşması, erkeklere göre daha az ücretle çalıştırılması ve kadınlara hak ettikleri değerin verilmemesi gibi sorunların süregelmesi düşündürücüdür.’’ Z K N D AVA AÇILIYOR Hâkime saldırıya 17 yıl hapis istemi ? Savcı Göktürk saldırganın hâkim İnsaf Gündüz’ü kastederek “Gitsin evinde otursun. Çocuk doğursun, yemek yapsın” sözlerini, “hakaret” suçu kapsamında yorumladı. İLHAN TAŞCI Kazanımlar, AKP’yle tehlikede 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri yayımladıkları mesajlarda ‘Haklarınıza sahip çıkın’ çağrısında bulundular İstanbul Haber Servisi 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri yayımladıkları mesajlarda, AKP iktidarıyla kadınların cumhuriyet döneminde elde ettikleri kazanımların “tehlikede” olduğunu belirterek, “Haklarınıza sahip çıkın” çağrısında bulundular. BERHAN ŞİMŞEK (CHP İstanbul Milletvekili): Son altı yıl içerisinde töre cinayetlerine 1500’e yakın kadınımızı kurban vermiş bir ülkeyiz. Kadın istihdamı konusunda gerileyen bir ülkeyiz. Başbakanı, ‘Dört kadınla evlenmek caizdir’ diyen bir ülkeyiz. Bir bakan eşinin arka masada yalnız başına yemek yemesini ‘ne var bunda’ tepkisiyle normal karşılayan kadın yöneticilerin, siyasilerin olduğu bir ülkeyiz. FATMA ÇİĞDEM (SHP MYK Üyesi): Kadınların namus cinayetlerine kurban gittiği, istihdam ve eğitimde eşit fırsatlara sahip olamadığı, siyasette temsil edilemediği tablo, Atatürk’ün çağdaş Türkiye’sine yakışmıyor. Bu tablonun değişmesi, ancak karar alıcıların kadın sorunlarını çözme konusunda kararlı davranmalarıyla mümkün olabilir. Ancak AKP iktidarı bu yönde gerekli adımları atmamaktadır. MARZİYE GÜLENÇ (CHP İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı): Ayrımcılık içeren yasa ve uygulamalarla temel haklarımızın elimizden alınmaması, kadına yönelen şiddetin sıradanlaştırılmaması, toplumsal yaşamda kadının ikinci sınıf vatandaş olmaması için, Türk kadınları olarak, laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ni, Türk kadınını, gencini kuşatan bu iktidar karşısında sessiz kalmamalıyız. PERİHAN SARI (DİSK Genel Sekreter Yardımcısı): Erkek egemen güç ilişkilerinin değerleri ve kuralları belirlediği koşullarda, bir yandan günlük yaşamı üretmek, bir yandan da toplumsal alanda var olma, ayrı bir mücadele ve çaba gerektirmektedir. İşte, okulda, ailede, toplumda ve günlük yaşamda ayrı tutulma, eşitsiz koşullara itilme, töre cinayetleriyle yaşam hakkını yitirme kadının yazgısına dönüşmektedir. ZELİHA KANALICI (Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı Başkanı): 20. yüzyılın başında Avrupa kadın hareketini sollayan, haklarını elde eden Türk kadını günümüzde kültürel değerler, gelenek ve töre kıskacında sıkışıp kalmıştır. BURÇAK KARAMAN UYSAL (TMMOB Genel Sekreteri): Küresel kapitalizmin etkilerini en yıkıcı şekilde hissettirdiği ülkemizde de kadınların özgürlüğüne, emeğine ve sosyal gelişimine sistemli bir karşı duruş ve tahammülsüzlük olduğu açıktır. OSMAN ÇİMEN (Türk Harbİş Genel Başkanı): Temel değerlerimiz, çağın, bireyselciliği öne çıkaran, dayanışma bilincini yok eden kültürü içinde dejenere olmaktadır. ‘Çağdaş Türkiye özlemi’ Cinsiyet ayrımcılığının ortadan kalkması gerektiğini vurgulayan Sezer, mesajında “Kadınlarımızın kendi sorunlarına sahip çıkmaları, toplumun temel öğeleri, birey ve anne olarak yaratıcı güçlerini ortaya koyarak, daha iyi bir yaşam düzeyine ulaşmak için çaba göstermeleri, çağdaş Türkiye özleminin gerçekleştirilmesinin ön koşuludur’’ ifadesine yer verdi. Bardakoğlu’ndan ayrımcılık vurgusu ANKARA Küçükçekmece Savcısı İsmail Göktürk, kadın hâkim İnsaf Gündüz’e adliye koridorunda saldıran Serhat Öztürk’ün “Gitsin evinde otursun. Çocuk doğursun, yemek yapsın” sözlerini, çağdaş insan hakları boyutunda irdeleyerek “hakaret” suçu olarak kabul etti. Savcı Göktürk, saldırgan hakkında yaralama, hakaret, kamu görevlisinin görevini yapmasını engelleme suçlarından 17 yıla kadar hapisle yargılanması istemiyle Dünya Kadınlar Günü olan bugün dava açacak. 16 yıllık yargıç Gündüz, 1.5 yıldır görev yaptığı Küçükçekmece Adliyesi’nde hırsızlık suçundan yargıladığı Yılmaz Öztürk’ün tutukluluk halinin devamına karar vermişti. Mahkeme çıkışında bekleyen Öztürk’ün kardeşi Serhat Öztürk, kadın hâkim Gündüz’ün saçlarından tutarak, kafasını duvara vurmuş ve burnunu kırmıştı. Olayın ardından kaçmaya çalışırken yakalanan saldırgan, polis merkezine götürülürken, görüntü alan gazetecilere “Herkes işini yapacak. Gitsin evinde otursun. Çocuk doğursun, yemek yapsın. İnsanların kaderiyle oynamasın” diye bağırmıştı. 14 asırdır çözülemeyen sorun FIRAT KOZOK Şanlıurfa’da KESK üyesi kadınlar düzenledikleri gösteride “Töre ve namus cinayetlerine hayır’’ yazılı dövizler taşıdılar. Yurt genelinde etkinlik Yurt Haberleri Servisi 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle yurt genelinde bir dizi etkinlik düzenlendi. Şanlıurfa’da bazı bakanlara mektup göndermek isteyen KESK üyesi kadınlar, postane görevlilerinin kendilerinden nüfus cüzdanı talebinde bulunmasını alkışlarla protesto etti. ? DİYARBAKIR Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, belediyenin sergi salonunda kadın çalışanlar için kokteyl verdi. Bismil ilçesinde ise DTP ilçe örgütü, yaklaşık 200 kadınla birlikte Dicle Nehri köprüsünden nehre kırmızı ve beyaz karanfiller attı. ? MARDİN’in Nusaybin ilçesinde cezaevlerindeki siyasi tutuklu ve hükümlü kadınlara postaneden kart gönderildi. DTP’liler daha sonra ilçe merkezinde kadınlara karanfil dağıttı. ? SİİRT Kadın Platformu’nun bugün Cumhuriyet Meydanı’nda saat 12.00’de düzenlemek istediği mitinge izin verildi. ? ŞANLIURFA’da, 7 Şubat’ta Ceylanpınar ilçesi tarım işletmesinin arazisindeki Çırpı Deresi’nde ölen kadınların anısına karanfil bırakmak isteyen KESK üyelerine, “işletme arazisine giriş için izin almadıkları’’ gerekçesiyle, bölgeye giriş izni verilmedi. Şanlıurfa Postanesi’nden, Devlet Bakanı Nimet Çubukçu ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu’na protesto mektupları göndermek isteyen grup, postane görevlilerinin kendilerinden nüfus cüzdanı istemesine tepki gösterdi. Grup daha sonra Ceylanpınar’a giderek protestolarına devam etti. sayılacağını bildirdi. Arslan, Dünya Kadınlar Günü’nün kadın haklarının kazanılması, iyileştirilmesi bakımından önemli olduğunu belirterek ‘’kadınlara saygı ve şükranlarını’’ iletti. İstanbul’da konferanslar... ? İSTANBUL Kadın Kuruluşları Birliği, “Kadınlar nasıl bir cumhurbaşkanı istiyor” konulu söyleşi düzenleyecek. The Marmara Oteli’ndeki söyleşi 10.30’da başlayacak. “Kadına yönelik şiddet töre cinayetleri” konulu panel ise 12.00’de İstanbul Tıp Fakültesi 14 Mart Amfisi’nde gerçekleştirilecek. CHP Tuzla İlçe Örgütü, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Güldal Okuducu’nun da katılacağı konferansla kadın sorunlarını tartışacak. Konferans 13.00’te Orhanlı Belediyesi Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek. İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği ve Kanaltürk işbirliğinde “Kadın hakları” konulu sempozyum düzenlenecek. Bahçeşehir Üniversitesi’nde 14.00’te düzenlenecek sempozyuma, CHP’li Bihlun Tamaylıgil de katılacak. İstanbul Bilgi Üniversitesi’de düzenlenecek konferansta da Türkiye’de kadının yeri masaya yatırılacak. Konferans, 17.00’de Dolapdere Yerleşkesi’nde gerçekleştirilecek. ‘Çocuk doğursun’ sözü hakaret Savcı Göktürk, saldırgan Serhat Öztürk hakkında, Türk Ceza Yasası’nının “kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten yaralama” ve “kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret” suçlarından yargılanmasını istiyor. Savcı Göktürk saldırganın hâkim İnsaf Gündüz’ü kastederek “Gitsin evinde otursun. Çocuk doğursun, yemek yapsın” sözlerini, “hakaret” suçu kapsamında yorumlayarak ceza istedi. Saldırgan Serhat Öztürk’ün hem kadın hâkim İnsaf Gündüz’e yönelik saldırısı hem de kendisini yakalamaya çalışan polislere karşı işlediği suçlar nedeniyle toplam 8 yıldan 17 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanması talep ediliyor. Kadın polisler izinli sayılacak ? ANTALYA Emniyet Müdürü Feyzullah Arslan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliklerine katılacak kadın personelin yarın izinli ANKARA Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle kaleme aldığı makalede, kadına karşı ayrımcılık konusunda Müslüman dünyasının beklenen noktaya bir türlü ulaşamadığını ifade etti. Diyanet İşleri Başkanlığı, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle özel bir çalışma yaptı. Başkan Yardımcısı Mehmet Görmez’in öncülüğünde hazırlanan “Gelenek ve Hakikat Arasında Kadın” konulu yayında, İslamiyetkadın bağlamında ilginç makalelere yer verildi. Prof. Bardakoğlu, “Kadın Sorunlarının Kaynağı Din Değildir” başlıklı makalesinde, kadın haklarının, yalnızca insanlık tecrübesinin günümüzde ulaştığı ortak bir söylem değil, İslamın insanlığa getirdiği mesajın da özünde yer alan temel değerlerden biri olduğunu kaydetti. İslamın, kadın ve erkeği yaratıcı karşısında eşit bireyler olarak tanıttığını vurgulayan Bardakoğlu, buna karşın günümüzde hâlâ belli sorunların yaşandığını belirtti. Bardakoğlu şunları kaydetti: “Kuranıkerim’in gönderilişinin üzerinden on dört asır geçmesine rağmen Müslümanlar olarak kadın hakları ve kız çocuklarına karşı izlenen ayrımcılık konusunda hâlâ yüce yaratıcının kınadığı bir konumda olmamız, gerçekten esef verici ve düşündürücü bir olaydır. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Görmez de makalesinde, “Hz. Peygamber döneminde aktif olarak camiye, cemaate, cuma ve bayramlara katılan kadınların neden bütün bunlardan mahrum kaldığını sorgulamak durumundayız” dedi. Mersin’de kadınlar kermes düzenledi. CUMHURİYET 10 K Fotoğraf: AA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear