24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 26 ŞUBAT 2007 PAZARTESİ 6 İNCELEME Türkiye’de her 40 saniyede bir suç işleniyor. Can güvenliği olmadığı için yurttaşlar dışarı çıkmakta endişe ediyor Sokaklarda şiddet cirit atıyor SALİM HALİMOĞLU BURAK ALİÇAVUŞOĞLU/ALİ AÇAR ürkiye’de her 40 saniyede bir suç işleniyor. Soygun ve hırsızlık başvurularından sonuç alamadıkları için yurttaşlar polise başvurmak istemiyor. İstanbul’da otomobil ve evden hırsızlık olayları artarken yurttaşlar “Olayın aydınlatılacağından umutsuz olduğumuz için birçok olayı polise haber vermiyoruz” derken, polis de “Yakalayıp içeri atıyoruz, yasalardaki eksiklikten tekrar çıkıyorlar” görüşünü yineliyor. Hukukçular ise kapkaç, gasp gibi suçların çok ağır cezalar verilerek engellenemeyeceğini, cezanın yüksekliği yerine uygulanıp uygulanmadığına, suçluların cezalarını çekip çekmediğine bakmak gerektiğini vurguluyorlar. Sosyolog ve psikologlar da göç, işsizlik ve yoksulluk gibi nedenlerle gençlerin suça yöneldiğine dikkat çekiyorlar. Güvenlik şirketleri yetkilileri de özel güvenliği olan sitelerde de hır T ? Emniyet Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, geçen yıl asayiş suçları yüzde 61, şahsa karşı işlenen suçlar yüzde 62, mala karşı işlenen suçlarsa yüzde 60 arttı. Sokağa çıkmaktan korktuklarını söyleyen yurttaşlar, “Olayın aydınlatılacağından umutsuz olduğumuz için birçok olayı polise haber vermiyoruz” derken, polis de “Yakalayıp içeri atıyoruz, yasalardaki eksiklikten tekrar çıkıyorlar” görüşünü yineliyor. Hukukçular ise kapkaç, gasp gibi suçların çok ağır cezalar verilerek engellenemeyeceğini vurguluyorlar. Sosyolog ve psikologlar göç, işsizlik ve yoksulluk gibi nedenlerle gençlerin suça yöneldiğine dikkat çekiyorlar. sızlık olaylarının artış gösterdiğini, bunun da nedeninin suçluların, yasalardaki boşluklardan yararlanıp az bir ceza alıp kurtulmalarından kaynaklandığını savunuyorlar. saatte 90 asayiş suçu işlenirken, mala karşı işlenen suçlardan kapkaç, neredeyse ikiye katlandı. 2005’teki kapkaç rakamı 7 bin 168 iken 2006’da bu rakam 12 bin 154’e çıktı. İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere büyük kentlerdeki yurttaşların “can güvenliği” birincil sorunu olmaya başladı. Yurttaşlar, yakını, akrabası veya komşusundan her gün bir gasp, hırsızlık ve soygun olayı dinliyor, işitiyor veya yaşıyor. ATO’nun “Dakika Dakika Suç Sicilimiz” araştırmasına göre de 2006 yılının 9 ayında 354 bin 269’u mala, 244 bin 119’u da şahsa karşı olmak üzere toplam 598 bin 388 suç olayı yaşandı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden edinilen bilgiye göre, İstanbul’da yüzde 38 azalan kapkaç olaylarının 682’si aydınlatılırken 1561 kapkaç olayı ise faili meçhul kaldı. Yurttaşların ifadelerine göre ise olayın aydınlatılacağından umutsuz olan mağdurlar birçok olayı polise haber vermiyor. Bu durum da istatistiklere yansıyan bazı suçlardaki düşüşün gerçeği yansıtmadığını ortaya koyuyor. AN GÜVENLİĞİ YOK C 2 bin 243 kapkaç, 3 bin 114 gasp olayının yaşandığı İstanbul’da can ve mal güvenliğinin kalmadığını belirten yetkililer, “Kapkaç ve hırsız ÜRKÜTEN TABLO Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 2006 yılı suç verilerine göre, geçen yıl içinde suç patlaması yaşandı. Asayiş suçları yüzde 61, şahsa karşı işlenen suçlar yüzde 62, mala karşı işlenen suçlarsa yüzde 60 arttı. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün çeşitli birimlerinden derlediğimiz verilere göre, Türkiye genelinde günde 2 bin 152, lık çetelerinin biri çökertilirken yerini başka bir çetenin doldurması çok zaman almıyor. Doğu illerinden getirdikleri küçük yaştaki çocukları kullanan çetelerin yıllık gelirleri ise yüz bin dolarlarla ifade ediliyor. Küçük yaştaki çocukların cezai sorumluluğunun bulunmaması çetelerin işlerini daha da kolaylaştırırken, evden kaçan, sokakta çalışan ya da ailesi tarafından çetelere kiralanan çocukların gelecekleri çeteler tarafından karartılıyor” görüşünü dile getiriyor. 2005 yılında gasp ve kapkaç suçlarına verilen cezaların indirilmesinin, Şartlı Tahliye Yasası’nın yürürlüğe girmesinin bu artışta etken olduğunu belirten emniyet yetkilisi, “Ekonomik kriz, göç ve işsizlik suçtaki artışta rol oynuyor. Geçen yıllara oranla cezaevlerinde ıslah olanların sayısında da büyük bir düşüş yaşandı. Cezaevine atıyoruz. Ancak bu kişiler dışarı çıktıklarında tekrar suç işliyorlar. Bu sözlerim belki çok tekrar edilen bir gerçek ama ne yazık ki doğru” dedi. İSTANBUL BAROSU T RABZON’DA İNCELEME ‘ÇOK CEZA CAYDIRICI OLMAZ’ İ stanbul Barosu Yönetim Kurulu üyesi avukat Fatih Mahmutoğulları, yasal cezalarla ilgili “Kişi üzerindeki bir mal alınırken tehdit ve cebir kullanılırsa TCY’deki 148. maddedeki yağmacılık suçundan daha ağır bir şekilde cezalandırılırlar. Eğer suçu işleyen şahıs 18 yaşını doldurmamışsa bu cezalarda belirli yaşlara göre indirim yapılır” şeklinde bilgi verdi. Çok fazla ceza vererek bu tür suçların önüne geçilemeyeceğini belirten Mahmutoğulları, “Bunlara çok ceza vererek suçları önleyemezsiniz. Dünyanın hiçbir yerinde çok cezanın caydırıcı olmadığı anlaşılmıştır, görülmüştür. Cezanın fazlalığı yerine, toplumda suç işleyene verilen cezanın infaz edileceği duygu ve inancını yaratacak bir uygulama yaratmak gerekir” diye düşüncelerini aktardı. Tüyleri ürperten ifadeler ? Trabzon’da incelemelerde bulunan TBMM Okullarda Şiddeti Araştırma Komisyonu hırsızlık, gasp, adam yaralama gibi suçlardan cezaevinde kalan çocuklarla görüştü. Bazı çocuklar, silah ve uyuşturucuya çok kolay ulaştıklarını anlatırken bazıları da cezaevini ‘kalacak ve yemek yenecek yer’ olarak gördüklerini söylediler. EMİNE KAPLAN SOSYOLOG PSİKOLOG ‘İŞSİZLİĞE ÇARE BULUNMALI’ S osyolog Birsen Gökçe ise kapkaç, hırsızlık ve gaspın önlenebilmesinin önkoşulunun, sosyal politikalar geliştirmek olduğunu belirterek özetle şu görüşlere yer verdi: “Aileleri tarafından yeterince ilgilenilmeyen çocuklar, almak istediklerini zor kullanarak almaya çalışıyorlar. Zaman zaman yoksul aileler de çocuklarını suça teşvik ediyorlar. Bu suçların azaltılması için öncelikle büyük kentlere göçü engelleyecek, gençlere iş imkânı sağlayacak sosyal politikalar geliştirilmeli.” İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrı Prof. Dr. Nahit Motavalli Mukaddes, “Kapkaça ve gaspa maruz kalan yurttaşlarda önemli travmalar yaşanabilir. Bu travmalar kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Kimileri sokağa çıkmaktan korkarken kimileri aşırı agresif davranabiliyor” dedi. KAPKAÇA KARŞI ÖNLEMLER ATO’NUN ARAŞTIRMASI ALTI DAKİKADA BİR SOYGUN Y A TO’nun araştırmasına göre, Türkiye’de 2006 yılının ocak ayından eylül ayı sonuna dek 67 bin 79 eve, 53 bin 20 otomobile, 42 bin 331 işyerine hırsız girdi. Bu verilere göre, her 6 dakikada bir ev, her 7 dakikada bir otomobil, her 9 dakikada bir işyeri soyuldu. ARS Güvenlik Şirketi’nin Genel Müdürü Yunus Kızmaz, özel güvenliği olan sitelerde de hırsızlık olaylarının artış gösterdiğini anlatarak bunun da nedeni suçluların yasalardaki boşluklardan yararlanıp az bir ceza alıp kurtulmalarından kaynaklandığını söyledi. Hırsızlık, gasp, kapkaç gibi suçların artık geçim derdinden çıkıp bir sektör haline geldiğine dikkat çeken Kızmaz, şu örneği verdi: “1 ay önce Silivri’de 900 daireli bir sitede, karı koca uyurken eve hırsız giriyor. Çift, “Hırsız kendilerine bir şey yapmasın alacağını alıp gitsin” diye uyuyor numarası yapmış ve hırsız da çifte ait 2 cep telefonu, 2 pırlanta yüzük ve 1800 dolar parayı alıp gitmiş.” ankesicilik, dolandırıcılık ve kapkaç olaylarına ilişkin yurttaşların da önlem alması gerektiğini belirten emniyet yetkilileri alınması gereken önlemleri özetle şöyle sıraladılar: ? Otobüse binerken ve alışveriş yaparken çantalara dikkat edilmeli. ? Çantalarınızı kaldırımların yola bakan kolunuzda taşımayınız. ? Eğer sizi tehdit ederek yaklaşan bir oto söz konusu ise bağırarak ters istikamete doğru koşun. ? Hastanelerde görevlilerin haricindeki kişilerin beyanlarına itibar etmeyiniz. ? Para veya cüzdanınızın çekilmesi için en uygun yerlerin pantolonun arka cepleri olduğunu unutmayınız. ? Yolda yürürken, kavga ederek size yaklaşan, yardım isteyen şahıslardan uzak durunuz. ? Yankesici ve kapkaççıların özellikle yaşlıları ve bayanları tercih ettiğini unutmayınız. ? Küçük çocuklarınızı takmış oldukları bilezik, küpe ve kolye gibi süs eşyaları ile dışarıya göndermeyiniz. ? Kalabalık yerlerde yüksek miktarda nakit paranız olduğunu göstermeyin, aksi halde gaspçıların hedefi olursunuz. ? Şehirlerarası yolculuklarda tanımadığınız kişilerden yiyecek ve içecek alırken dikkatli olunuz. ÇOCUKLAR KULLANILIYOR ‘Evden çıkmaya korkuyoruz’ Y geldi ve nasıl olsa bir sonuç alınamayacağını düaralama, darp ve adam öldürme vakalarının İsşündüğümüz için polise bildirmedik. tanbul’da sıradan olaylar haline geldiğine dikkat çeken yurttaşlar, zaman zaman sokağa çıkASLAN DENİZ (Cumhuriyet Gazetesi çalışanı): 2 ay maya korktuklarını anlattılar. Türkiye genelinde önce Acıbadem’de saat 18.30 sularında arkamdan 2006 yılında 4 dakikada bir yaralama ve darp, 4 saatkoşarak gelen gaspçı kimsenin caddede olmadığı te de bir cinayet işlendiği göz önüne alınırsa gerçekbir anda önümü keserek kafama silah dayadı. Biten sokaklar ürkütücü. Bazı kapkaç mağdurları başraz direnince de alnıma silahın kabzasıyla vurdu. larından geçen olayları şöyle anlattı: O anda cep telefonumu vererek gaspçının elinden kurtuldum. Bu olayın aydınlatılamayacağını düşüSEÇİL EVRENSEL (Yıldız Teknik Üniversitesi Manerek polise haber vermedim. kine Mühendisliği 3. sınıf öğrencisi): Beşiktaş’ta 1 yıl önce cep telefonumu yankesicilere kaptırdım. TeOZAN YURTOĞLU (Üniversite Öğrencisi): Evimin lefonum bulunduğunda onu taşıyan kişi ikinci elden önünde bir genç ateş istemek için yanıma yanaştı. aldığını söyledi ve bu konudaki yasaların yetersizliAteşi vermek üzereyken silahı bana doğrulttu. Korkği nedeniyle telefonumu geri alamadım. tuğum için cüzdanımı ve cep telefonumu verdim. Karakolun 300 metre yakınında olmamıza karşın kimse ERSİN ÖZTEKİN (Cumhuriyet Gazetesi Çalışanı): yardımıma gelmedi. Kapkaççıların bu kadar rahat 16 Şubat’ta iş çıkışı gece servisten indikten sonra davranmasını şimdi daha iyi anlıyorum. Artık polievimin bulunduğu sokakta Karşıma çıkan biri bısin yakınında bile kendimi güvende hissetmiyorum. çakla tehdit etti. Telefonumu ve cüzdanımı aldıktan sonra beni bıçakla karnımdan yaraladı. Hastanede ÖZNUR OĞRAŞ (Cumhuriyet Gazetesi Çalışanı): karın bölgeme iki dikiş atıldı. Bakırköy’de arabayla yaklaşan kişiler, çantamı almak için beni metrelerce yerde sürüklediler. Olay OZAN SAKLIKAYA (Bar Görevlisi): Beyoğlu’nda yerine polis geldi ama kapkaççılar bir türlü yakagece geç saatlerde işten çıktığımda tedirginlik yaşılanamadılar. yorum.Birçok arkadaşımın başına benzer olaylar TRENLER ÇETELERİN ELİNDE K endilerine, “Ağrılılar çetesi”, “Mardinliler çetesi”, “Siirtliler çetesi”, “Diyarbakır çetesi” gibi isimler koyan çeteler, Doğu ve Güneydoğu illerinden gelen genç çocukları madde bağımlısı yapıp her istediklerini yaptırıyorlar. Trenlerde bulunan güvenlik önlemlerinin yetersizliği ise çetelerin rahat hareket etmesini kolaylaştırıyor. Geçmiş yıllarda bu çetelerin içinde yer almış olan 22 yaşındaki M.Ç, bu çetelerin göz kırpmadan insan öldürebileceğini söyledi. Madde bağımlılığından kurtulmak için hastaneye yattığını belirten M.Ç, “Bağımlılıktan kurtulduktan sonra çeteyle ilişkimi kesmeye çalıştım. Fakat peşimi bırakmayacaklarını söylediler. Ben de 23 ay amcamların yanına gittim. Geldiğimde ise çetenin, cep telefonunu gasp ettikleri bir üniversite öğrencisini trenden attıklarını duydum. O günden sonra bir daha görmedim onları. Ama başka çetelerin hâlâ gasp yaptıklarını duyuyorum” diye konuştu. M.Ç, madde bağımlısı gençlerin her akşam Beyoğlu’nda Nevizade’de ve Asmalımescit’te, Yeşilköy’de, Bakırköy’de ve birçok ilçe ve beldede görülmesine karşın neden önlem alınmadığını anlamanın mümkün olmadığını ifade etti. ANKARA TBMM Okullarda Şiddeti Araştırma Komisyonu, Trabzon’daki incelemeleri sırasında hırsızlık, gasp ve adam yaralama suçundan cezaevinde yatan çocukların dehşete düşüren ifadeleriyle karşılaştı. Bazı çocuklar, silah ve uyuşturucuya çok kolay ulaştıklarını, bazıları da cezaevlerini “kalacak ve yemek yenecek yer” olarak gördüklerini söylediler. İncelemeler sırasında bazı çocukların Abdullah Çatlı ile ilgili kitaplar okuduğu görüldü. 9 ilde inceleme yapma kararı alan TBMM Okullarda Şiddeti Araştırma Komisyonu, ilk incelemesini Trabzon’da gerçekleştirdi. Trabzon’da okul, yetiştirme yurdu ve cezaevini ziyaret edip il yetkilileri ve sivil toplum örgütleriyle görüşen komisyon üyesi milletvekilleri Santa Maria Kilisesi Rahibi Andrea Santoro cinayeti zanlısı O.A’nın da bulunduğu Trabzon Cezaevi’nin çocuk bölümünde de incelemelerde bulundu. Milletvekilleri, çocukların koğuşunda dini ve milliyetçi içerikli kitaplara rastladılar. Abdullah Çatlı ile ilgili kitapları da gören milletvekilleri cezaevi yetkililerine “Bu kitaplar ne” sorusunu yönelttiler. Cezaevi yetkilileri ise “Ana kütüphanemizde daha iyi kitaplar var, bunlar çocukların kendi merakı, o çocuk böyle istiyor” yanıtını verdiler. Hırsızlık, gasp, adam yaralama gibi hemen her türlü suç nedeniyle cezaevinde olan çocuklar, sohbet sırasında silah ve uyuşturucuya çok kolay erişebildiklerini anlattılar. Bazı çocuklar, evde silah olduğunu ve nerede olduklarını her zaman bildiklerini belirttiler. İşledikleri suçlardan dolayı pişmanlıklarını da dile getiren çocuklar, “Buraya geldikten sonra herkes bizi ziyaret edip şöyle yapın, böyle yapın diyor, keşke cezaevine girmeden bize bunları anlatsalardı” dediler. İkinci kez suç işleyen bir çocuğun, “Çıktıktan sonra beni kimse kabul etmedi, kendi ablam bile kabul etmedi, yapacağım bir şey yoktu” demesi dikkat çekti. Bazı çocuklar ise anne ve babalarının kendilerini eve almadığını, kalacak yer ve yemek olduğu için suç işleyip cezaevine geldiklerini anlattılar. Milletvekilleri, incelemeleri sırasında çocuk koğuşunun koşullarını da uygun bulmadılar. Cezaevi yetkilileri ise binanın çocuk ıslahevi olarak yapılmadığını, çocuklar için ayrı yerler olması gerektiği konusundaki eleştirilere katıldıklarını söylediler. Cezaevi müdürünün, “Biz bu iş için eğitilmedik ki” demesi dikkat çekici bulundu. Akçaabat’a giderek buradaki Abdullah Fazıl Ağanoğlu İlköğretim Okulu’nu ziyaret eden milletvekilleri, öğretmenlerin altyapı eksikliğine ilişkin yakınmaları ile karşılaştılar. Okul müdürü de olanaksızlıklardan yakınırken “Ben saz çalarım, ama saz çalacak yerim bile yok” dedi. CUMHURİYET 06 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear