26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26 ŞUBAT 2007 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bahçeli’den, Kürt liderlerle görüşme planı ve Çankaya hesaplarına ağır eleştiri 5 ‘AKP , işgalci gibi tahrip etti’ HAKAN DİRİK İZMİR AKP’nin, Türkiye’nin çevresindeki gelişmeleri okuyamadığını belirten MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Iraklı aşiret reislerinin muhatap kabul edilemeyeceğini kaydederek “Bu girişimin sonu PKK ile masaya oturmak ve mahiyetine af çıkarmak olacaktır. Bu ihanet mihraklarının müsebbibi AKP hükümetidir. Kapıyı açan Başbakan’dır, PKK’yi düz ovada siyasete çağıran gafillerdir” dedi. Kültürpark Atlas Pavyonu’nda gerçekleştirilen MHP Ege Bölgesi Genişletilmiş Divan Toplantısı’nda konuşan Bahçeli, AKP döneminde, ancak bir işgal gücünün verebileceği boyutta ağır tahribatlar yaşandığını, Türkiye’nin “bitkisel hayata” sokulduğunu söyledi. Baş ? AKP’nin iktidar olduğu sürenin Türkiye tarihinde “kara dönem” olacağını belirten MHP lideri Bahçeli, bu dönemde ancak bir işgal gücünün verebileceği boyutta ağır tahribatlar yaşandığını söyledi. Erdoğan’ın “türbanı kullandığını ve geçmişinin hesabını veremediğini” vurgulayan Bahçeli, “Çankaya’ya çıkarsa Yüce Divan’da yargılanmalı” dedi. bakan Tayyip Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkması durumunda “vatana ihanetten” Yüce Divan’da yargılanması gerektiğini kaydeden Bahçeli, şöyle konuştu: “Başörtüsü konusunu istismar aracı olarak siyasete taşıyanlar, eşinin kıyafetini Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin malzemesi olarak kullanmaya çalışan, cumhuriyetin temel kurumları ile çatışma içinde olan, hakkında ciddi iddia ve dosyalar olan, geçmişinin hesabını veremeyen, Türk milletini ağzına almamak için Türkiyeliliği dayatanların savunucusu olan, anayasanın değişmez ilkelerini sorgulayan siyasi fikre sahip bir şahsiyetin, bu yüksek makama ahlaken ve vicdanen yükselmesi mümkün değildir.” AKP’nin iktidarda olduğu sürenin Türkiye tarihinde “kara dönem” olarak anılacağını kaydeden Bahçeli, hükümetin “gafletle ihanet arasında kararsız bir noktada” durduğunu söyledi. Dış politikada “aciz siyaset” yapıldığını, bölgedeki gelişmelerin “okunamadığını” vurgulayan Bahçeli, şunları söyledi: “AKP zihniyeti, Türk milletini çözmek için, dayatma içindeki güçlerle kutsal ittifak içindedir. AKP, Iraklı aşiret reislerini siyasi muhatap kabul ederek meşruiyetlerini kabullenmek üzeredir. Bu, Türk milleti için asla kabul edilemez. AKP’nin müsaadesi ve planlaması altında, Diyarbakır’da Kerkük’ün tartışılacağı bir toplantının duyuruları aleni dağıtılmakta, İçişleri Bakanı bu ihanete sessiz kalmaktadır. Bu ihanet mihraklarının sorumlusu iş başındaki AKP hükümetidir.” Öte yandan toplantı girişinde MHP’lilerin polis tarafından toplanan silahlarının bir çantayı doldurması dikkat çekti. MHP’liler, toplantı çıkışında silahlarını almak için “kuyruk” oluştururken bazı partililer, çantayı görüntülemeye çalışan gazetecileri engellemeye çalıştı. ‘Kimse oynamasın, ama İddaa çıksın’! İddaa oyununa yasal dayanak getiren yasa tasarısı, TBMM Genel Kurulu’nda geçen hafta görüşülerek kabul edildi. AKP’li Mehmet Yüksektepe, hükümet adına tasarıyı savunmakta güçlük çekti. Yüksektepe önce bu oyunun yararlarından söz etti. Bu oyundan elde edilen gelirden birçok kamu kuruluşuna katkı sağlandığını, zor durumdaki ikinci ve üçüncü lig takımlarına gelir sağlandığını uzun uzun anlatan Yüksektepe, tasarıyla yasadışı oyunlara ceza getirilmesinin de olumlu olduğunu söyledi: “Birçok uluslararası bahis oyunu oynatan şirketler, firmalar, dünyanın değişik yerlerinde insanlara bu oyunları oynatıyorlar. Buradan devlet ciddi anlamda gelir kaybına uğramakta, bu oyunu oynama noktasındaki sınır ve heyecan frenlenemediği için birçok aile acı ve ıstırap içerisinde kalmaktadır.” Yüksektepe, konuşmasının sonunda bir uyarıda bulundu: “Bugüne kadar hiçbir şekilde İddaa, Spor Toto, Ganyan oynamadım ve hiçbir gencimizin de bir eğitimci olarak bireylerimizin de İddaa oynamasını arzu etmiyorum, tavsiye etmiyorum. Umuyorum bu yasa hayırlı olur diyorum.” Bu sözlere tepki gösteren DYP’li Ümmet Kandoğan, Yüksektepe’nin çelişkisine dikkat çekti: “Milletvekilimiz çıktı, bu kanunu elbette savunuyor. Ama savunurken de bir suçluluk duygusu içerisindeler. ‘Bu İddaa ve bahis oyunu oynamamış eğitimci olarak hiç kimseye de tavsiye etmezlermiş, ocaklar, yuvalar yıkılıyormuş, ama bu kanunu da buradan geçirelim’. Eğer bir eğitimci olarak buna karşıysanız, hiç oynamadıysanız ve oynanmasını tavsiye etmiyorsanız gelip burada AKP grubu adına bu kanunu niye savunuyorsunuz?” Yüksektepe, yerinden sinirli bir biçimde “Sen oynamaya devam et” diyerek Kandoğan’a laf attı. Kandoğan, tasarıyı eleştirirken bir başka noktaya dikkat çekti: “Şans oyunlarının illegal ortamlarda oynanmasını engellemek, bunun için futbol haricindeki spor müsabakalarında da yasal bahisler tertip etmek kabul edilebilir. Ancak şans oyunları bir gelir kapısı görülerek teşvik edilmemelidir. İnsanlar neden şans oyunlarına yönelirler? Herhalde birkaç neden vardır. Bunlardan bir tanesi, parası fazladır, harcayacak yer bulamayabilir, bahis gibi oyunlara yatırarak eğlenebilir. İkinci nedeni ise vatandaş sıkıntı içindedir, geçinebilmek için çaresi kalmamıştır. Cebindeki kalan birkaç kuruşu şans oyunlarına yatırarak içinde bulunduğu darboğazdan kurtulmayı hedeflemektedir. Bunun altında yatan gerçek, vatandaşın ekonomik yönden hiç de iyi durumda olmadığını göstermektedir.” CELAL TALABANİ ‘PKK’ye karşı Türkiye’ye destek verdik’ ERBİL (ANKA) Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani, Türkiye’ye karşı PKK’ye hiçbir yardımda bulunmadıklarını savunarak “Tam tersine PKK’ye karşı Türkiye’ye destek vermeye çalıştık. Bunun için askeri çözüm yolunun uygun olmadığı inancındayız. Türkiye’de de bazı yetkililer bu inancı taşıyor. Öte yandan Türkiye ile anlaşmaya varması için PKK’yi ikna etmeye çalıştık” dedi. PKK’nin Kuzey Irak’taki Kürt gruplar tarafından desteklendiği iddialarına yanıt veren Talabani, “Türkiye ile dostane ilişkilerimizin olmasını istiyorum. Kürdistan Yurtseverler Birliği ve Kürdistan Demokratik Partisi hiçbir zaman PKK’yi Türkiye’ye karşı desteklememiştir” dedi. Irak Cumhurbaşkanı Talabani, Kuzey Irak’taki Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani ile Dukan’da yaptığı görüşmenin ardından düzenlediği basın toplantısında, komşu ülkeler ile ilişkileri geliştirmek için çalışmaya devam ettiklerini belirterek “Türkiye ile olan ilişkiler daha da güçleniyor” diye konuştu. “Zenginlikte Sosyal Adalet İçin Emek Kurultayı”na, Türkİş Genel Başkanı Salih Kılıç, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Hakİş Genel Başkanı Salim Uslu, TİSK Genel Sekreteri Bülent Pirler, KamuSen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, MemurSen Genel Başkanı Ahmet Aksu ve BASK Genel Başkanı Resul Akay, DSP parti yönetimi ve çeşitli illerden gelen partililer katıldı. (Fotoğraf: AA) ‘Vergiler adaletsiz’ DSP’nin düzenlediği Emek Kurultayı’nda konuşan Zeki Sezer, ihracattaki artışla övünen Başbakan Erdoğan’ın ithalattaki artışı gizlediğini söyledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Emek Kurultayı’nda bir araya gelen sendika temsilcileri, hükümetin ekonomi politikalarını eleştirerek işsizlik ve istihdam sorununa dikkat çektiler. DSP Genel Başkanı Zeki Sezer ise teşvik ve vergi sisteminin adaletsiz olduğunu vurguladı. DSP’nin düzenlediği “Zenginlikte Sosyal Adalet İçin Emek Kurultayı”, dün Büyük Anadolu Oteli’nde yapıldı. DSP lideri Sezer, kurultayın açılışında yaptığı konuşmada, ülke koşullarını dikkate almayan ithal çözümlerin genellikle başarısızlıkla sonuçlandığını ifade etti. Eski Başbakan Bülent Ecevit’in, demokratik katılımcılığa büyük önem verdiğini bu nedenle “Halkçı” unvanı aldığını anlatan Sezer, “Adaletsiz bir teşvik ve vergi sistemi olduğunu” belirterek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirdi. Sezer, “Sayın Başbakan, son 4 yılda ihracatın yüzde 137 oranında arttığını ilanla açıkladı, ancak aynı sürede ithalatın yüzde 166 oranında yükseldiğini gizlemeye çalıştı” dedi. Türkİş Genel Başkanı Salih Kılıç ise kayıt dışı istihdamın artışına dikkat çekerek “Asgari ücret üzerindeki vergilerin asgariye düşürülmesi gerekiyor” dedi. Emeklilerin çalışmak zorunda kaldığını, sağlık hizmetlerinin paralı hale getirildiğini, değerli kurumların özel sermayeye geçtiğini, kaçakçılığın arttığını, binlerce insanın işsiz kaldığını ifade eden Kılıç, “AB’nin her söylediğine ‘evet’ demek zorunda değiliz” dedi. Türkiye’de sosyal devletin koruması altında olmayan işsizler ile kayıt dışı çalışanların, “AKP’nin sadaka kültürünün muhatabı olduğunu” belirten DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi de “Bu hükümet, sosyal hukuk devletini, sadaka devletine dönüştürmek istemektedir” diye konuştu. Hakİş Genel Başkanı Salim Uslu, devletin iktisadi ve sosyal ödevlerinin sınırlarını belirleyen anayasanın 65. maddesini anımsatarak “Bu madde kaldırılsın, çünkü sosyal devletten kaçmaya fırsat vermektedir” dedi. Kurultayda konuşan KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, ekonominin halktan koparıldığını, çok teknik bir konu haline getirildiğini ifade etti. Tombul, “Ekonomiyi, iktidarın tam tersine toplumun geleceği için hizmet edecek bir bilim, bir siyaset durumuna getirmek zorundayız” dedi. Güler’e nükleer santral yanında ev! TBMM Sanayi Komisyonu’nda nükleer santralların kurulması ve işletmesi ile ilgili tasarı görüşülürken söz alan Enerji Bakanı Hilmi Güler, kararlılıklarını “Para yazı da, tura da gelse, dik de dursa, nükleer santralları kuracağız’’ sözleriyle özetledi. Eleştiri ve kaygılarla ilgili olarak da “Eczaneden aspirin alır gibi bir durum olmayacak. Yer seçimi, çevre analizi gibi hazırlıkları yapıyoruz” dedi. Güler, seçimlerden önce halkın karşısında “nükleer santral kuracaklarını söyleyerek oy istediklerini’’nin altını çizerken CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, “Nükleer teknolojiyle ilgili araştırmalar yapılmasına ‘evet’, nükleer santrallar kurulmasına ‘hayır’ diyoruz’’ dedi. Sinoplular nükleer santrala karşı seslerini yükseltir ve “Nükleer sizin olsun, Sinop bizim” kampanyaları yürütürken ilin AKP’li milletvekilleri komisyonda seçim bölgelerine nükleer santral kurulması konusunda son derece hevesli bir yaklaşım sergiledi. AKP Sinop Milletvekili Mustafa Öztürk, “Türkiye’nin bir değil, birkaç tane nükleer santrala ihtiyacı olduğunu” savundu. İlin diğer milletvekili Cahit Can da nükleer santral hevesini dile getirirken arkadaşından geride kalmadı: “Niye gelişmiş ülkelerde var da bizde yok? Sinop’ta nükleer santral kurulmasını istiyoruz. Bir tane santral da yetmez. Sinop buna öncülük etmeli.” Anavatan Partisi Mersin Milletvekili Hüseyin Özcan, “Nükleer santrallar turizmi bitirir’’ diye uyardı. Enerji Bakanı Güler ise “Size dünyanın pek çok yerinde deniz kenarında nükleer santral gösterebilirim. Siz merak etmeyin, gerekirse ben yanına ev yapar otururum’’ karşılığını verdi. Güler, nükleer santral ihalesi için çağrıyı genel seçimden önce yapacaklarını söyledi. CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, “Eğer seçimlerden önce ihale çağrısını yaparsanız, size takım elbise alacağım’’ diye meydan okudu. Bakan Güler de, “Canın sağolsun sana her zaman alırım’’ karşılığını verdi... TCDD İşsizlikle mücadele ve istihdam Konuşmaların ardından, DSP Genel Sekreteri Ahmet Tan, değerlendirme konuşmasını yaptı. İşsizlikle mücadele ve istihdam sorununu, “Kurultaydan çıkan bir numaralı sorun” olarak niteleyen Tan, eğitim ve istihdam arasında uyum sağlanması, kadın istihdamında her türlü ayrımcılığa son verilmesi ve iş mahkemeleri ile yargılama usulünün yeniden düzenlenmesi gerektiğini kaydetti. Tan, işçi sağlığı ve güvenliği ile kamu sendikalarının önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini söyledi. Taşınmazlar satışa çıkarıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TCDD’nin demiryollarına gelir sağlama gerekçesiyle “işletmecilik fazlası” bina ve arsaları satmaya hazırlanması, CHP’nin sert tepkisine yol açtı. CHP Gaziantep Milletvekili Abdülkadir Ateş, “Oferler, Kutmanlar, Körfez şeyhlerine yenileri mi eklenecek?” görüşünü dile getirdi. 15 Şubat 2006 tarihinde TCDD’ye ait 199 taşınmazın satılması amacıyla “Sahip olmak için 150 yıl beklediğiniz portföyü açıyoruz” diye ilanlar verilmişti. Ancak daha sonra tepkiler üzerine bu ihale ertelendi. 5335 sayılı yasayla TCDD mülkiyetineki “işletmecilik fazlası” taşınmazların satış ya da devir yetkisi tanındı. Bu yasaya göre TCDD, taşınmazların satışı ve değerlendirmesi uygun görülen yerler için Kamu İhale Kanunu’na tabi olmadan her ölçekteki imar planlarını yaptırmaya yetkili kılındı. CHP milletvekili Abdülkadir Ateş, “Oferler, Kutmanlar, Körfez şeyhlerine yenileri mi eklenecek?” dedi. Sabahattin Ali’yi anmak TOMANBAY’DAN ÖNERGE BABACAN BİLDİRDİ, GÜL AÇIKLADI Aselsan’daki intiharlar Meclis gündeminde ANKARA(ANKA) Aselsan’da 6 ayda yaşanan 3 intihar olayı Meclis gündemine taşındı. Cumhuriyet Halk Partisi Ankara Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Tomanbay, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yazılı bir soru önergesi vererek Aselsan’da yaşanan intihar olaylarını sordu. Tomanbay önergesinde, Aselsan’da 7 Ağustos 2006, 16 Ocak 2007 ve 26 Ocak 2007 tarihlerinde 3 intihar vakası yaşandığını anımsattı. Aselsan’ın 1975 yılında kurulduğunu anlatan Tomanbay, Aselsan’ın en önemli üretim alanlarından birisinin askeri araç ve gereçler olduğunu kaydetti. Tomanbay, Aselsan’ın ülke ekonomisi savunma sanayisi ve ulaştığı teknolojik birikim açısından vazgeçilmez ve ihmal edilemez bir konumda olduğuna dikkat çekti. Tomanbay şunları dedi: “Aselsan’da en değerli beyinlerimiz çalışmaktadır. 6 ay gibi kısa bir sürede ODTÜ mezunu 3 değerli mühendisimizin arka arkaya intihar etmesi dikkat çeken bir olaydır.” 301. madde değişikliği AB’ye onaylatılmış MAHMUT GÜRER ANKARA Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün birkaç hafta içerisinde değiştirileceğini açıkladığı 301. maddenin yeni hali konusunda AB’den onay alındığı ortaya çıktı. AB kaynaklarından edinilen bilgilere göre, hükümet Gül’ün açıklamasından önce, Türk Ceza Yasası’nın 301. maddesi için değişiklik yapacağını Birliğe Ali Babacan aracılığıyla iletti. Babacan, önceki hafta Brüksel’de görüştüğü AB yetkililerine, 301. maddede nasıl bir değişiklik yapacaklarını AB’ye anlattı. Buna göre Babacan’ın “olur” aldığı değişiklikle ilgili AB’ye, ceza tavanının üç yıldan iki yıla indirilmesini öngördüklerini söylediği belirtildi. Bakan Ali Babacan’ın, “Türklük” kavramı yerine “Türk milleti” koyulacağını bildirdiği vurgulandı. Bakan Babacan’ın aynı çerçevede 301’deki “aşağılamak” ibaresinin yerine eski TCK’nin 159. maddesindeki “tahkir ve tezyif ” kavramının benimseneceğini de ilettiği kaydedildi. 25 Şubat 1907 tarihinde doğan ve 41 yaşındayken karanlık bir cinayete kurban giden yazar Sabahattin Ali’nin 100. yaşını kutluyoruz. Sabahattin Ali’nin yaşamöyküsü ve ölümüne ilişkin bazı ayrıntılar bugün de çok tanıdık görünüyor. Yaşamı boyunca büyük baskılara uğrayan, hapislerde yatan Sabahattin Ali’nin “İçimizdeki Şeytan” adlı romanı milliyetçi kesimde büyük tepki toplamış. Nihal Atsız’ın, hakkında yazdığı hakaret dolu bir yazıya karşılık dava açmış ve dava sırasında çok sıkıntı çekmiş. Sabahattin Ali 1944 yılında bu davayı kazanmasına karşın tepkilerden kurtulamazken, bakanlıkça öğretmenlik görevinden alınmış. 1948 yılında yurtdışına kaçmak isterken de öldürülmüş. Bu cinayet üzerinden 59 yıl geçmesine karşın hâlâ aydınlatılamadı. CHP Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı, yıllardır parlamentonun çeşitli denetim yollarını kullanarak bu cinayetin izini sürüyor. Gazalcı kerelerce bu konudaki “gizli belge ve bilgilerin” açıklanmasını istedi. İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu 2003 yılında Gazalcı’nın soru önergesine verdiği yanıtta, “Olayla ilgili zamanaşımı süresi dolmuş olduğundan konuyla ilgili bilgi ve belge mevcut değildir. Dışişleri Bakanlığı arşivlerinde konuyla ilgili araştırma yapılmakta olup, bilgi bulunabildiği takdirde ayrıca bilgi verilecektir” dedi. Yıllar geçiyor, esrar perdesi aralanmıyor. CHP’li Gazalcı, isyan ediyor: “Sabahattin Ali’nin mezarı belli değil, işte gözlüğü vardı, kitapları vardı, bir çuval içinde devlete teslim edilmiş, ama ortada yok şimdi. Ya ‘Zamanaşımına uğradı’ deniyor ya da ‘Bilgi bulunamamıştır’ deniyor. Bu karanlık cinayet mutlaka aydınlatılmalıdır.” Sabahattin Ali o dillerden düşmeyen şiirinde, “Başın öne eğilmesin / Aldırma gönül aldırma” diye seslenir ya... “Başı önde” olması gerekenler bunca pervasız, rahat dolaşırken “aldırmamak” olanaklı mı? Türey Köse, Emine Kaplan tbmmcum@ttnet.net.tr CUMHURİYET 05 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear