Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 25 KASIM 2007 PAZAR 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI S B S B B B B B B 18 17 17 15 19 16 19 16 14 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B PB Y PB S S B S B 13 12 13 11 15 12 8 7 22 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B PB PB PB Y Y Y Y 21 21 14 12 14 11 4 4 1 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Doğu Karadeniz’in doğusu, Doğu Anadolu’nun doğusu ile Siirt ve Batman çevreleri yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Yağışlar genellikle yağmur, Doğu Anadolu’da karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacak. Hava sıcaklığı batı bölgelerde 13 derece artacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Y Helsinki Y Stockholm Y Londra Y Amsterdam Y Brüksel B Paris PB Bonn Y Münih Y 0 5 7 7 8 7 8 9 7 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y PB Y Y PB PB B PB Y 8 12 13 10 14 15 19 17 8 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm PB Y PB B Y Y PB Y Y 1 11 7 15 7 7 6 21 17 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCELCÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada şikliği tartışıldı. Daha sonra artan terör olayları sanki ilk kez yaşanıyormuş gibi; iktidar, birden daha önce yapması gereken atılımlara girişti. Sınır ötesi operasyonu birden öne çıkardı, Meclis’ten izin tezkere geçirdi ve şimdi.. toplum ha bugün ha yarın, havadan mı karadan mı, kış başlamadan mı, ne zaman beklentisi içinde gün sayıyor. ??? Operasyonun neden geciktiğini veya ne zaman yapılacağını soracak olursanız; yeni koşullar ortaya çıktı, örneğin ABD PKK’yi düşman ilan etti, birlikte çalışmayı somut bir aşamaya getirdi. Şimdi PKK’yi vuracak “anlık istihbaratı” birlikte sağlamamız üzerine çalışıyoruz, diyorlar. Atalarımızdan kalma söylemdir: Bekleyen derviş muradına ermiş! Operasyon herhalde her dönemde ahlak, içerik değiştiriyor olmalı. Yıllarca K. Irak’a operasyon veya askeri bir harekât yapmamıza engel diye ABD’yi gösterdiler. Bu sefer hedefi kısıtlı operasyona anlık istihbarat sağlayacak olan ABD ile birlikte karar verip uygulayacağımızı söylüyorlar. Toplum kuzuların sessizliği içinde. Medyadaki iki gün nefes alan üçüncü gün susan tepkileri izlemekle yetiniyor. ??? Bir ara medyada görülen bir haberle yetinildi. Şimdilerde merak eden, soran yok! Buracıkta soralım bari: Artık hedefleri bile ilan edilen operasyon konusunda gerekli olan son siyasal direktifi verdi mi askerlere? Yoksa hükümetle askerler arasında bu konuda söylenmeyen bir durum mu var? ??? Operasyonu gündemin değişmez birinci maddesine dönüştürmesinden sonra, iktidar yıllardır Cumhuriyetin temel değerlerine yaptığı onarılması güç tahribata olanca hızla devam ediyor. Bir yandan daha önce el atmadığı kurum ve kesimlere yönelik hazırlıklara örneğin Alevileri kendi hesaplarına uydurma girişimlerine birden hız veriyor, bir yandan da bilinen uygulamalara örneğin eğitimde gelişip genişleyen çabalara sessiz kalıyor. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, bu sessizlikte Başbakan’ın desteğiyle bildiği yolda ödün vermeden ilerliyor. Son olarak bakanlığında bilgi olmadığını öne süren bir gerekçeyle dinci eğitimin odak noktası olan tarikat ve cemaatlere ait okul ve yurtların var olmadığını açıkladı. Oysa, adı gibi biliyor. Söz konusu 1882 özel yurdun 1800’ü tarikat ve cemaatlara ait. Daha önce yönetmelikte değişiklik yaparak bu okul ve yurtların mülki amirliklerce denetlenmesini engelledi. Şimdi var olmadıklarını söylüyor. Bu arada Öğretmenler Günü’nde açıklanan rakamlarla, 16 milyon çocuğumuzun eğitimiyle uğraşan öğretmenlerin yüzde 47’sinin maddi olanaksızlıklardan rahatsız olduğu, yüzde 88’inin borçla yaşadığı ve yüzde 33’nün hiç tatil yapmadığı açıklanıyor. Bakan Çelik, bu sorunlara çare arayacağı yerde din eğitimi yapan tarikat ve cemaat okullarını koruyup kollayacak bir konum sergiliyor. ??? Dinci AKP hükümetinin Alevilere üç aşamalı reform planı üzerinde çalıştığı, hatta Alevi dedeleri maaşa bağlamayı planladığı açıklandı. Bu konuda Alevi kökenli AKP milletvekili Reha Çamuroğlu’nu kullanıyor. Çalışmalar AKP’ye uygun. İlk aşamada örneğin Alevi vatandaşların yoğun olarak yaşadığı yerleşim birimlerindeki altyapı sorunlarını gidereceklerini, kamu yardımından yoksun cemevlerine maddi ve manevi yardım yapacaklarını duyuruyorlar. Planın orta ve uzun vadelisi de varmış! AKP’nin gereksinenlere yardım elini nasıl uzattığını binlerce örnekle kanıtlamak olanaklı. Bizden misin ilk soru. Seçim sırasında ise yardımın yarısı önce yarısı daha sonra… Yerel seçimler arifesinde el attığı konu Alevileri nasıl cebe koyacağıyla ilgili. Şimdi bu çalışmalara başladılar. Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Turan Eser hedefi özetliyor: “AKP, kendi çizgisine uygun bir örgütlenme oluşturmaya çalışıyor”. Başarır başarmaz? Toplumda bu ense olduktan sonra… Gül’ün BDDK üyeliğine atadığı Akın için disiplin cezası verilmesi istendi GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY HSYK’ye Akın şikâyeti AYKUT KÜÇÜKKAYA İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nden, İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ne tayin edilmesinin ardından bazı hükümet üyelerinin destek açıklamalarıyla Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nu (HSYK) suçlayıcı ifadeler kullanan 20 gün önce de Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Üyeliğine atanan Mustafa Akın, HSYK’ye şikâyet edildi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün onayıyla bu ayın başında BDDK üyeliğine atanan Mustafa Akın ile ilgili tartışma eski Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in 22 Temmuz seçimlerinden önce yaptığı ilginç açıklamayla gündeme geldi. Çiçek, Uzanlar başta olmak üzere batık banka davalarının görüldüğü İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Akın’ın 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ne atanmasının nedenini anlayamadığını açıkladı. Tayin, Çiçek’in bu destek açıklamasından sonra bu kez Akın’ın, “HSYK Başkanvekili Mahmut Acar’ı ziyaretimde yargıladığım Mustafa Süzer’in kardeşi Hüseyin Süzer’i kapıda gördüm” açıklamasıyla farklı bir boyut kazandı. Hem Acar hem Süzer aralarında herhangi bir görüşmenin olmadığını açıkladı. Önce Çiçek’in son ra Akın’ın açıklamaları, “HSYK’nin Akın’ı batık banka sahibinin kardeşinin Mahmut Acar’la görüşmesi sonucu görevden aldığı” tartışmasını yarattı.Tayinin ardından hâkim Mustafa Akın için çocukluk arkadaşı dönemin Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’in önerisiyle BDDK üyeliği kararnamesi hazırlandı. Ancak kararname 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından veto edildi. Avukat Acun Papakçı, Akın’ın BDDK üyeliğiyle ilgili kararnamesi onaylanmadan bir ay önce 4 Ekim 2007 tarihinde İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi Hâkimi Mustafa Akın’ı H SYK’ye şikâyet etti. Papakçı şikâyet dilekçesinde, “Mustafa Akın ile Cemil Çiçek’in açıklamaları aynı yönde buluşmuş, kanımızca HSYK üzerinde siyasi baskı kurulmaya çalışılmıştır” yorumunda bulundu. Papakçı’nın üç sayfalık dilekçesinin son bölümünde, HSYK’den, “BDDK üyeliği için, ....açıklamaları ile HSYK’yi zan altında bırakan hâkim Mustafa Akın hakkında disiplin cezası verilmek üzere soruşturma başlatılmasını” talep etti. Papakçı’nın bu başvurusundan bir ay sonra 4 Kasım 2007 tarihinde Mustafa Akın, Abdullah Gül tarafından BDDK üyeliğine atandı. AVUSTRALYA Gülen adına kürsü açıldı TAYLAN BÜYÜKŞAHİN MELBOURNE Fethullah Gülen cemaati uluslararası alanda faaliyetlerini yoğunlaştırıyor. 2527 Ekim’de Londra’da Lordlar Kamarası’nda ve 3 Kasım’da San Antonio’daki Teksas Üniversitesi’nde düzenlenen “Gülen hareketi” konulu konferansların ardından Avustralya’da Fethullah Gülen adına çalışmalar yapacak bir kürsü açıldı. Önceki gün Avustralya Katolik Üniversitesi’nin Melbourne’deki yerleşkesinde Fethullah Gülen adına “İslamiyet dersi ve MüslümanKatolik diyaloğu” kürsüsü açılışı yapıldı. Kürsünün açılışına, Türkiye’den gelen 30’a yakın katılımcı ve çok sayıda Avustralyalı bilim ve siyaset adamı katıldı. Törene AKP’den İstanbul Milletvekili Reha Çamuroğlu, Antalya Milletvekili Yusuf Ziya İrbeç, Adana Milletvekili Vahit Kirişçi, Düzce Milletvekili Celal Erbay, Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan, Prof. Dr. Doğu Ergil, Prof. Dr. Suat Yıldırım, Prof. Dr. Alparslan Açıkgenç, Prof. Dr. Hüseyin Elmalı, Prof. Dr. Nafiz Gürdoğan, Prof. Dr. Hüseyin Algül, Prof. Dr. Ahmet Güç, Prof. Dr. Abdurrahman Kurt, Prof. Dr. Recep Kaymakcan, Prof. Dr. Abdullah Özbek, açılışta aralarında Fehmi Koru’nun da bulunduğu çok sayıda basın mensubu bulundu. Eski Sağlık Bakanı Bülent Akarcalı’da açılışta yer alan isimler arasındaydı. Fethullah Gülen Kürsüsü’ne Prof. Dr. İsmail Albayrak atandı. Prof. Albayrak yılda 143 bin dolar maaş alacak. Kürsünün açılış faaliyetleri çerçevesinde Star Gazetesi Başyazarı Prof. Dr. Mehmet Altan, Bilgi Üniversitesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mete Tunçay, akademisyen ve Referans gazetesi yazarı Prof. Dr. Eser Karakaş, Uluslararası Türk Üniversiteler Birliği Başkanı Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan ve Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür’ün katılımlarıyla Avustralya’da çeşitli paneller düzenlenecek. CHP’li Soysal babasız kalan 4 aylık Dilara’yı kucağına alarak sevdi. (GÖKÇE UYGUN) ‘Tekmeyle ölüm’Meclis’te İstanbul Haber Servisi Avcılar’da 22 Kasım perşembe akşamı bir polis memurunun göğsüne tekme atması sonucu yaşamını yitiren Feyzullah Ete’nin ailesini ziyaret eden CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal, konunun araştırılması için TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nda bir ekip kuracaklarını bildirdi. Soysal, CHP’li Avcılar Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci ve CHP Avcılar İlçe Başkanı Bayram Acar, dün Avcılar’da Ete’nin ailesini taziye ziyaretinde bulundu. Ziyaretten önce olayın yaşandığı Komando Onbaşı Hakan Kuyucu Parkı’na giderek, Ete’nin arkadaşı Ali Yavuz Otrakçı’dan yaşananlarla ilgili bilgi alan CHP’liler, daha sonra Üniversite Mahallesi Mektep Sokak Musacan Apartmanı’ndaki eve gittiler. Burada Ete’nin babası İsmail Ete, ailesi, arkadaşları ve komşularıyla görüşen Çetin Soysal, kendisinin TBMM’nde İnsan Hakları komisyonu üyesi olduğunu anımsatarak, “Bu olay ciddi bir insan hakkı. Konuyu meclis gündemine taşıyacağız” dedi. Özpolat’tan önerge CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Özpolat, 26 yaşındaki Feyzullah Ete’nin polis tekmesiyle ölümünü Meclis’e taşıdı. Özpolat, İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın yanıtlaması nedeniyle verdiği önergede, “Polisin gereksiz şiddet ve güçle görevini kötüye kullanması sorununun bir kez daha baştan ele alınması zorunlu hale gelmiştir” saptamasında bulundu. kını ek iş yapmak zorunda kalıyor. Çoğunluğu borçla yaşıyor. Gerçek gelirleri düşüyor. Eğitim için gerekli kitap ve yardımcı malzeme alamıyor. Büyük bölümü çocuğunun öğretmen olmasını istemiyor. Son şık, ayrıca üzüntü verici! Bütün bunlara karşın, öğretmenlerin önemli bir diliminin hâlâ büyük bir özveriyle mesleğinin gereklerini yerine getirmek için çaba harcadığını görüyoruz. Kimi toplantılarda, ülke duyarlılığı öne çıkan sorular yöneltenlere mesleğini sorarım, çoğundan “öğretmen”, “emekli öğretmen” yanıtı alırım. Emekli öğretmenlere de takılmadan edemem: “Öğretmenlikten emekli olunmaz. Meslek, yaşam boyu devam eder. Emekli değil, emekçi öğretmen diyelim...” c... Öğretmenler Günü aynı zamanda eğitimin içinde bulunduğu sorunların gündeme taşınmasını sağlar. Olması gereken de bu... AKP iktidarı döneminde eğitim alanında kimi “reformlar” yapıldı. Başbakan’ın da yeri geldikçe övüne övüne anlattığı bu adımların ikisi şu: Ders kitaplarının bedava verilmesi. Yoksul ailelere çocuk başına 30 YTL dolayında yardım yapılması. Her ikisi de ilk bakışta çok olumlu adımlar gibi görünüyor ama bunların eğitimi daha ileri düzeye çıkarmaya yönelik olmadığını vurgulamak durumundayız. Ders kitapları bedava verilirken okulların temizlik hizmetleri için eleman alınmıyor! Neden? Bütçe yetersiz! Bunun yanında yardımcı ders kitaplarının bedeli ders kitaplarının 34 katı! Burada temel amaç toplu kitap basımıdağıtımıyla bir rant yaratmak mı sorusu öne çıkıyor! Yoksul ailelere verilen eğitim parasının Anadolu’daki adı şu olmuş: “Tayyip parası!” AKP’lilerin bu alandaki başarısına şapka çıkarmamak olanaksız. Devlet bütçesinden ayrılan payın bir kısmını bu yöntemle dağıtıp “parti faaliyeti” yapıyorlar! O paranın ne kadarının gerçekten eğitim giderine harcandığı önemli değil; önemli olan, bu yöntemle sandığın ne kadar dolacağı! ??? Öğretmenler Günü’nün kutlandığı haftaya damgasını vuran unsurlardan biri de Amasya’da yaşanan “yurt baskısı” idi. Mahalle baskısından sonra “yurt baskısının” da ciddi boyutlarda olduğunu görüyoruz. Türkiye’de laik, çağdaş, aydınlanmacı eğitim anlayışını yıkmak için sadece okullardaki faaliyetlerin yeterli olmadığını görenler, başarılı bir planlamayla okul çağındaki öğrenciler için yurtlar organize ettiler. Bu konuda değişik rakamlar var. AKP iktidarının ilk yıllarında hazırlanmış bir rapora göre, bu anlayıştaki yurt sayısı 2000’i geçiyor. Genel bir oranlamayla bu yurtların yüzde 38’i Süleymancıların, yüzde 27’si Nurcuların, yüzde 8’i Milli Görüş grubunun yeni uzantılarının... Genel olarak eğitimde iki tehlike atbaşı gidiyor: Gericileşme ve yabancılaşma! Öğretmenler Günü’nü bir kez daha kutlarken “Japon mucizesi”nin Japonlarca dünyaya ilan edilen üç temelini aktaralım: Eğitim, eğitim, eğitim! ankcum?cumhuriyet.com.tr ‘TARİKATLAR MEŞRULAŞACAK’ Alevilerden AKP’ye tepki ÇETİN YİĞENOĞLU ABD’den yeni ziyaret ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD’den Genelkurmay Başkanlığı’na general düzeyinde bir hafta içinde ikinci ziyaret gerçekleştirildi. ABD Avrupa Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Bantz Craddock, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ı ziyaret etti. Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde yer alan bilgi notunda, ‘’Ziyaret esnasında Türkiye ve ABD’nin PKK terör örgütüne karşı ortak mücadelede istihbarat paylaşımı da dahil olmak üzere yapılacak işbirliği konuları görüşülmüştür’’ denildi. Nijeryalı Okey’in gözaltında ölümüyle ilgili delillerin karartıldığı iddiaları güçleniyor IŞIL ÖZGENTÜRK Şiddet kader değildir! ? Baştarafı Arka Sayfada Bitmedi.. devlet de şiddet uyguluyor, “Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Projesi” tarafından hazırlanan rapora göre, 19972006 yıllarında 236 başvuru yapılmış. Bunların 166’sı cinsel taciz, 70’i ise tecavüz... Güneşli bir pazar günü için hiç de iç acıcı bir yazı değil bu ama.. sizin sıcak evinizde kahvaltı yaptığınız şu saatlerde binlerce kadın şiddetle karşı karşıya!.. Ve psikologların, konunun uzmanlarının söylediklerine göre bu kadınların büyük çoğunluğu şiddeti bir kader olarak algılıyor: “Annem de şiddet görürdü, ben de görüyorum, kız kardeşim de görecek!” Buna “öğretilmiş şiddet” diyorlar.. bence bu, “kabullendirilmiş şiddet” olsa daha iyi olacak.. işin başında bir kabul edilme var.Oysa şiddet, ne olursa olsun asla kabul edilemez! Bu bir kader değildir. Hepimizin, ama hepimizin şiddetin ortadan kalkması için yapacağımız bir şeyler mutlaka vardır. Bu iş için de öncelikle kendimizden başlamamız gerek. Ben bu yıl atölyelerimde ortak bir toplu çalışma yürütüyorum. Başlığı: “İlk Tokadım!” Herkes yediği ilk tokadı anlatıyor. “A.. ben hiç tokat yemedim” demeyin, yediğiniz maddi ve manevi tokatları samimiyetle düşünerek işe başlayın. Böylece şiddetin hayatınızdaki yerini öğrenmiş, sorgulamaya başlamış olacaksınız. İyi bir yöntem. Hadi başlayın... isilozgenturk@gmail.com Dosyayı, soruşturulanlar hazırladı HİLAL KÖSE Nijeryalı sığınmacı Festus Okey’in ölümüne neden olan polis memuru C. Y., suç delili silahını mahkeme kararıyla geri aldı, aynı birimde görevine devam ediyor. Dava dosyasındaki olay tutanağının da sanık C. Y. ile birlikte hazırlandığı ortaya çıktı. Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Büro Amirliği’nde 20 Ağustos’ta silahından çıkan kurşunla Festus Okey’in ölümüne neden olan polis memuru C. Y., 26 Kasım Pazartesi günü (yarın) ilk kez yargıç karşısına çıkacak. Beyoğlu 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek davada, C. Y’nin “taksirle ölüme sebep olduğu” gerekçesiyle 8 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. Dosyadaki ifadelerle çelişen belgeler ve tutanaklar ise delillerin karartıldığı düşüncesini güçlendiriyor. Festus’un üzeri ara nırken polis memuru C. Y’nin silahını almak istediği, çıkan itişmede yaşamını yitirdiği iddia ediliyor. Olay günü saat 18.00’de düzenlenen üst arama tutanağında ise polis memuru C. Y’nin ismi ve imzası bulunmuyor. Tutanakta, Festus’un ölümünü başka bir yerde olduğu için görmediğini söyleyen ve Festus’la gözaltına alınan M. O’nun aramasını yapan polis memuru K.A. ve E. T’nin adları yer alıyor. Sanık polisin ismi yine yok Festus’un üzerinde kokain bulunduğuna dair saat 18.06’da hazırlanan raporda da sanık polisin ismi yer almıyor. Dosyadaki belgeler ise bu tutanağın düzenlendiği saatte Festus’un yaralı olarak polis merkezinden çıkarıldığını gösteriyor. Kamera görüntülerinin incelenmesinde, Festus’un saat 17.47’de karakola girdiği, 18.06’da yaralı olarak karakoldan çıktığı belirtiliyor. Festus’un hastaneye giriş saati ise 18.08... Dosyadaki belgelere göre Festus’un, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne yaptığı başvuru sonucu 222 Ağustos 2007 tarihleri arasında seyahat kartı bulunuyor. İfadesinde tanık Y. İ. olayı kameradan gördüğünü söylüyor. Savcılığa gönderilen yazıda, olay görüntüsünün olmadığı, Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki kameraların kayıt yapma özelliklerinin ve kayıt için yeterli harddisklerinin bulunmadığı ifade ediliyor. Adli Tıp Kurumu, Festus’u öldüren atışın “bitişik atış mesafesi dışında” yapıldığını belirtiyor. Atış mesafesinin tespiti için gerekli delil olan Festus’un gömleği ise hâlâ bulunamadı. Kamera dökümlerinde, Festus’un karakola giriş çıkışında ve hastaneye girişinde üzerinde olduğu görülen gömleğin kaybedilmesine ilişkin, bir doktor, iki hemşire ve 5 hastane personeli hakkındaki soruşturma devam ediyor. Festus’un el svabında barut izine rastlanmadığı belirtiliyor. Festus’un, silahından çıkan kurşunla öldüğü kesin olmasına karşın sanık C.Y’nin de elinde barut izine rastlanmaması dikkat çekiyor. Silahı geri verildi C.Y., olaydan 9 gün sonra mahkemece el konulan silahını geri almak için Beyoğlu 1. Sulh Ceza Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme ‘suç delili’ olduğunu belirterek olayda kullanılan silahı vermedi. Görevine devam ettiğini söyleyen C.Y. bu karara itiraz etti. Beyoğlu 1. Asliye Ceza Mahkemesi, 28 Ağustos’ta, dava süresince gerektiğinde incelenmesi ve üzerinde herhangi bir değişiklik yapılmaması için emanete alınması gereken silahı, C.Y’ye geri verdi. ADANA AKP İstanbul Milletvekili Reha Çamuroğlu’nun girişimleriyle gündeme gelen AKP’nin Alevi açılımı Aleviler arasında kaygıya yol açtı. Alevi önderlerinin kuşkuyla yaklaştığı açılım AKP’nin içtenlikli çözüm arayışından çok, AB zorlamasının ürünü olarak değerlendirildi. Sorunun kapalı kapılar arkasında değil, kamuoyu önünde tartışılarak çözüme kavuşturulması gerektiğini belirten Aleviler, Türkiye’de tarikatların meşrulaştırılmasına Alevi toplumunun alet edilmesine şiddetle tepki gösterileceğini belirttiler. AKP’nin açılımıyla ilgili konuştuğumuz Alevi önderleri ve yazarların görüşleri şöyle: İzzettin Doğan (Cem Vakfı Başkanı): Ortada 25 milyona yakın insanın inanç özgürlüğü gibi bir konuda önlem alınması söz konusu. Ancak, AKP’nin yaklaşımı bize maalesef, ya öne alınması beklenen yerel seçimlerde Alevi oylarını çelmek ya da AB’nin zorlaması sonucu atılmış bir adım gibi göründü. Çünkü, bugüne dek tam tersi bir yaklaşım söz konusuydu. Ali Rıza Selmanpakoğlu (Hacıbektaş Belediye Başkanı): Laiklik ilkesi ön planda tutularak sorunlar çözümlenmelidir. Diyanet İşleri Başkanlığı Sünni anlayışın fetva kurumu olmasından çıkartılarak laik bir anlayışla kamuoyu önünde tartışılarak yeniden yapılandırılmalıdır. Cemal Şener (Araştırmacı Yazar): Cemevlerine cümbüşevi diyen, ibadetlerini sapkınlık olarak değerlendiren bu zihniyet, ne oldu da birden Alevi dostu kesildi? AKP açılımı bir yasak savma, bir göz boyama mıdır? Başka siyasi manevralar için atılmış bir çalım mıdır? Böylece ülkemizdeki laik Cumhuriyet karşıtı tarikatları ve tarikatların gizli barınaklarına serbestlik tanımanın yolu mu açılıyor yoksa? AKP’nin Alevi açılımını Alevilerin hepsi kaygı ile izlemektedir. Rıza Zelyut (Yazar): Alevilerin üzerinden yola çıkılarak tarikatlar meşrulaştırılmak, Alevilik tarikat ve satanistlerle aynı düzeyde değerlendirilmek isteniyorsa bu çok tehlikeli olur. CUMHURİYET 08 K