26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 25 KASIM 2007 PAZAR 6 ‘Barzani Karayılan ve Bayık’ı teslim etti’ iddiası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Arap medyası tarafından yaralandığı ileri sürülen Kuzey Irak Bölgesel Yönetiminin lideri Mesud Barzani’nin, terör örgütü PKK’nin yöneticilerinden Murat Karayılan ve Cemil Bayık ile birlikte İtalya’daki NATO üssüne gittiği ileri sürüldü. Barzani’nin ABD’nin bilgisi dahilinde iki örgüt liderini de teslim ettiği iddia edildi. HABERLER AKP MKYK toplantısında Erdoğan’ın ABD gezisi ve tezkere ile ilgili gelişmeler değerlendirildi PAZAR ORHAN BURSALI Tezkereye uzatma formülü EMİNE KAPLAN Bir Rönesans Adamı Doğan Kuban. 1926 Paris doğumlu. Ülkemizin ilk resmi profesyonel mimarlıksanat tarihçisi. Dede KafkasyaÇerkez göçmeni; anne tarafı Midilli ve Erzurum’dan. Baba, çok dil bilen bir Osmanlı kurmayı. Kazım Karabekir’in yaveri. Kuban, “Karışık kökenimi seviyorum, ben gerçek bir Osmanlıyım” diyor. Anneanne Hürmüz Hanım 1930’larda “çarşaftan çıkmış”. Gazi Lisesi’nde Erdal İnönü ile sınıftaş. Öğretmenler, müthiş bir kuşak. Cumhuriyeti omuzlayanlar. Kuban da çok dilli: Osmanlıca, Fransızca, İtalyanca, İngilizce... Arkadaşı yok gibi, yalnız bir adam. İdeolojisiz. “Su katılmamış bir kendinci”. Hocalarından etkilendiği kimse yok. Bir ideoloji peşinde koşmadı. En çok matematikçilerden etkilendi. Kitap âşığı. Okumadan tartışanlara karşı patavatsız. Bugün de “kahvehane safsatası her yere egemen” diyor. “Öğretimde bilimsel düşünce, mantık disiplini yoksulluğu” var. “Kavramları doğru bilmek, referansları bilmek gerekli. Kavramsal düşünce, biraz felsefe geleneğine bağlı. Bizde medrese nakil geleneği egemen hâlâ.” Peki Mustafa Kemal? “Gerçekten karizmatik. Dünyanın en güzel adamı. Çok güzel ve çok akıllı. 20. yüzyılın en bilge, en akıllı, bir İslam ülkesi için en bulunmaz politika dâhisi. Çağdaşlığın yönünü, kendisinden sonra gelen herkesten 10 kat daha iyi anladı ve hissetti. İslam dünyası onun gibi bir adam yetiştirmedi, hatta belki de bütün dünya... Cesur, pragmatik dünyadan haberdar, asla bağnaz olmayan. Şimdi onu sallayanlar, Osmanlı artığı yobazlar, sömürgeciler.” İslam dünyasında tek ve en büyük devrim, gerisi hiçtir, diyor, Rönesans adamı. “Biraz daha adama benziyorsak diğerlerine göre bu nedenledir. Dünyada bizim kadar gürültüsüz patırtısız ve çabuk olan devrim yoktur.” ??? Diyor ki, “Ulus kavramı, Aydınlanma döneminin temel olgusudur. Dil, kurucudur. Osmanlı’da ulus diye bir kavram olamazdı. Sultan asla Biz Türküz demedi. Türkler ulus bilincini Osmanlı’da yitirdi. Türk Türklüğünü ancak yan yana gelince, dilden anlardı, Anadolu’da ‘ben Müslüman’ derlerdi. Kimlik oydu, din değiştirenler de öyle derdi.” Peki Türk kimdir? Anadili Türkçe olan, dünyayı Türkçe algılayan, Türkçe anlatandır. 20. yüzyılda Türk’ten söz etmeye başlamışız. Türk demeyi başlatan da kendimiz değiliz. Osmanlı’da herkes, Yunanlıyım, Arap’ım, Kürt’üm, Sırp’ım, Karadağlıyım, demeye başlayınca egemen sınıf da Türklüğünü hatırlıyor. Türklük, kültür olarak dilde somutlaşıyor. Aslında Avrupa, egemen sınıfın kimliğinin farkında, ‘Türkiye’ diyor! “Biz ulusu dile, kültüre dayalı olarak yeniden tanımladık. ‘Hititler de Sümerler de bizdendir, hepsi bizim’ gibi kuramlarla Anadolu’nun geçmişine sahip çıktık. Anadolu’da ne varsa onun sahibiyiz.” Doğan Kuban: “Türkiye’nin bütünleşmesi kolay olmadı. Eğitim ve öğretimin iki amacından biri bilimsel düşünce, ikincisi toplumun kimlik kavramını işlemektir. Biz bilgiyi adama içiren bir dönem yaşadık. Devlet Türkiye’yi eğitmek için seferber olmuştu. Bunu havada koklardınız. Şimdi sadece pis para kokusu geliyor, öğretimden bile”. ??? Bizde köksüzlük egemen, diyor Doğan Kuban. “Avrupada düşünce ırmak gibi beslene beslene gelmiş. Bizde o hiç olmadı.Türkiye’de düşünce akımlarının çoğu aktarmadır. Bilim de öyle, ideoloji de. Hatta dini düşüncede de aynı köksüzlük var. Halka da zaten inmez. Müslümanlık bile basit birkaç litürjik bilgi dışında gerçek bir tarihi bilgiye oturmaz. Halk birkaç dua, peygamber hikâyeleri öğrenir. Ne Kuran okumuştur ne İslam tarihini bilir. Bir toplumsal davranış. Türkiye kırsal toplum karakterini koruyor.” Peki bilim? “Bu kadar yıl geçtikten sonra bile bir bilim toplumu eşiğine ulaşamadık, bir bilim ortamı yaratamadık. Bir kez, tarihi birikim yok, dolayısıyla motivasyon ve bilime karşı ilgi, dünyaya nesnel bakış gelişmemiş. Felsefe olmadığı için kavramsal boyut gelişmemiş. Eleştiri yok, gözlemcilik gelişmemiş. Bunlar olmadığı için de üniversite üniversite olmakta zorlanıyor. Devlette de motivasyon yok, halkta da.” ??? Doğan Kuban’la yapılmış kapsamlı bir söyleşi kitabını okuyorum: “Bir Rönesans Adamı” (İş Bankası Yayınları; Söyleşi: Müjgan Yıldırım) KIZILCAHAMAM Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sınır ötesi operasyon için 1 yıllık zaman olduğunu belirterek “Gerekirse operasyon da yaparız. Daha 1 yıllık süre var” dedi. AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu’nda (MKYK), tezkerenin süresinin 1 yıl uzatılabileceği belirtildi. Başbakan Erdoğan, önceki gün partisinin Merkez Karar ve Yönetim Kurulu’nu (MKYK) Kızılcahamam’da topladı. Sınır ötesi operasyon için çıkarılan ? Kızılcahamam’da toplanan AKP MKYK’da Erdoğan, “Gerekirse operasyon da yaparız. Daha 1 yıllık süre var” dedi. tezkereyle ilgili bilgi veren Erdoğan, askerin her istediğinin karşılandığını, bir sorun olmadığını söyledi. Erdoğan, “Ne icap edilirse yapacağız, gerek görülürse operasyon da yapılır. Daha 1 yıl zaman var. Operasyon ile ilgili kurumlar arasında görüşmeler sürüyor. Bizden ne talep ediliyorsa onu yerine getiriyoruz” dedi. Muhalefetin “Tezkereyi verdik, niye kullanmıyorsunuz” yönündeki eleştirilerini de değerlendiren Erdoğan’ın, “Geç kaldınız, diyorlar. Hadi hemen girelim, diyorlar. Durun bakalım, biz yönetiyoruz. Onların demesiyle olacak iş değil. Kardeşim, insan girecekse bile. Konunun askeri, diplomatik, siyasi yönü var. Bunlar terör konusu üzerinden siyaset yapıyorlar. PKK konusunu siyasete alet ediyorlar, bu çok yanlış” dediği ifade edildi. Toplantıda, tezkerenin süresinin 1 yıl olduğu, gerekirse bu sürenin 1 yıl daha uzatılabileceği belirtildi. Başbakan Erdoğan, ABD ve AB ülkelerine yaptığı geziler sırasında PKK’ye karşılık El Kaide’yi gündeme getirdiğini söyledi. Erdoğan “Dedik ki, PKK’yi terör örgütü olarak görmezseniz biz de El Kaide’ye isyancı deriz. Onları terör örgütü olarak görmeyiz” dedi. Dışarıdan Türkiye’ye, “İran ile ilişkinizi kesin” diye çağrı geldiğini anlatan Erdoğan’ın, “İran ile ilişkimizi nasıl keselim; ticaretimiz var, yapamayız, dedik. Türkiye’nin menfaatı neyse otururuz, konuşuruz” dediği belirtildi. DTP’nin kapatılmasına karşı olduğu mesajını da veren Erdoğan’ın, “Biz, böyle parti kapatmalarına karşıyız. Adam seçilmiş gelmiş, ne yapacağız; suçu yoksa? MHP zorluyor. Parti kapatmalar demokratik değil, antidemokratik. Partileri kapatmak değil, milletvekiline yönelik tedbir alınmalı” dediği öğrenildi. obursali?cumhuriyet.com.tr 14 YILLIK SORUŞTURMA Gözaltında kayıp iddiasına takipsizlik MAHMUT ORAL DİYARBAKIR Şırnak’ın Silopi ilçesine bağlı Görümü köyünde gözaltına alındıktan sonra bir daha kendilerinden haber alınamayan 6 köylü ile ilgili soruşturmada yaklaşık 14 yıl sonra takipsizlik kararı verildi. Görümlü köyü yakınlarındaki bir tabura 13 Haziran 1993’te düzenlenen saldırıda 6 askerin şehit olmasından bir gün sonra köyün imamı İbrahim Akıl, Salih Demirhan ve Halit Özdemir, Abdurahman Kayek ile Keldani inancına sahip oldukları belirtilen Hamdi Şimşek, Hikmet Şimşek ve Şemdin Culaz gözaltına alındı. Abdurrahman Kayek, ertesi gün serbest bırakıldı. Kayek bırakılır bırakılmaz evini toplayıp, Kuzey Irak’a yerleşti. Diğer lerinden ise o günden sonra haber alınamadı. Yakınları köylülerin akıbetlerinin belirlenmesi için Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Yıllarca süren mahkeme sonunda Silopi Başsavcılığı Görümlü köyü yakınlarında iddia edildiği gibi “bir tabur bulunmadığı” gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi. Soruşturma dosyasında savcılık yıllar sonra yine takipsizlik kararı verdi. Kararda kayıp yakınları ile avukatlarının iddiaları anımsatıldıktan sonra, köyde oturanların ifadelerine başvurulduğu belirtildi. İfade veren 28 kişinin, “Bu köylülerin askerler tarafından götürüldüğünü görmedik” derken, 6 tanığın da “Köylüleri askerler götürürken gördük” yönünde açıklamalarda bulunduğunun altı çizildi. CUMHURİYET 06 CMYK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear