24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27 EKİM 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DİZİ Türkiye’de Hizbullah adıyla resmi kayıtlara geçen ilk örgüt, Güneydoğu menşeli 1983 yılında İstanbul’da kurulan Kasımpaşa... 9 Kayıp er için başsağlığı ? Haber Merkezi Güneydoğu’da kaybolan 8 askerden birinin babasına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve 3 bakandan başsağlığı telgrafı geldi. Hakkâri’de 12 askerin şehit edildiği saldırıda kaybolan ve terer örgütü PKK’ye yakın internet sitelerinde fotoğrafı yayımlanan kayıp askerlerden er İrfan Beyaz’ın babası Halil Beyaz, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ve Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu’ndan gelen başsağlığı telgrafıyla şoka uğradı.Baba Halil Beyaz, yetkililerin duyarsızlığından yakındı. ‘Allah adına parti kuran’ Hizbullah ürkiye’nin “mezar evleri ve domuzbağlarıyla” yüzleştiği Hizbullah’ın kelime anlamı “Allah’ın yolu, taraftarları, Allah’ın partisi” gibi anlamlar taşıyor. Örgütsel anlamda ise “Allah adına İslam uğruna” gruplaşma olarak ifade ediliyor. Yakalanan örgüt üyeleri ise kendilerini “Allah’ın askerleri” diye tanıtıyor. Hizbullahçıların başvuru kitabı niteliğindeki Ali Korani’nin Mücadelede “İslami Hizbullahi Yol” adlı kitapta Hizbullah, “Allah için kıyam eden, onun için gruplaşan ve küfür, nifak ve şeytan hiziplerinden olan düşmanlarına karşı mücadele edenler olarak” açıklanıyor. T ‘Barzani oldukça terör sürer’ ? Haber Merkezi ABD Dışişleri Bakanlığı’nın eski İran ve Irak direktörü Michael Rubin, CNN Türk televizyonunda katıldığı programda, ‘’Barzani, İmralı’da Öcalan’a katılıncaya kadar terörün sona ereceğini sanmıyorum’’ diye konuştu. “(+) BİR” programında Mithat Bereket’in sorularını yanıtlayan Rubin, PKK terörünün sona erdirilmesi için Kuzey Irak yönetimini adres göstererek “Bu güvenli bölge var olduğu sürece terorizm sürecek ve Türkiye büyük bir krizden sadece bir bomba veya bir saldırı uzakta olacak” diye konuştu. Mollalardan Türkiye’ye ihraç Hizbullah’ın da tebliğ ve cemaat aşamasından sonra ulaştığını düşündüğü cihadi düşüncedeki ilk yapılanma 1920’lerde Mısırlı Hasan el Benna’nın kurduğu Ihvanı Müslimin (Müslüman Kardeşler) örgütüdür. Bunu 1940’lı yılların başında Şii molla Seyyid Muhammed Nevabı Sefavi’nin önderliğinde İran’da kurulan İslamın Fedaileri örgütü izledi. İlk Hizbullah Kasımpaşa’da Hizbullah ismi ilk kez 1973 yılında Kum kentinde kurulan ve sonradan İran İslam devrimine öncülük edecek köktendinci hareketin, aynı yıl içinde tutuklu bulunduğu Tahran cezaevinde ölen lideri Ayetullah Mahmut Gaffari’nin “Bir tek parti vardır, o da Hizbullah’tır. O bir ruh gibidir, her yerdedir veya hiçbir yerde değildir” sloganıyla dillendirildi. Türkiye’de ise Hizbullah adıyla resmi kayıtlara geçen ilk örgüt, Güneydoğu menşeli 1983 yılında İstanbul’da kurulan Kasımpaşa Hizbullahı idi. 198384 yılları arasında 19 gasp eylemi gerçekleştiren örgüt mensuplarının tümü 1984 yılında yakalanarak örgüt çökertildi. Ancak, örgüt İslami Hareket olarak yeniden canlandı. İranlı mollalarca ortaya konulan Hizbullah, 1979 İran devriminden sonra Ortadoğu ülkelerinde de taraftar bulmaya başladı. İran İslam Cumhuriyeti Anayasası’nın 154. maddesi ile resmiyet kazanan devrim ihracı politikası, dışişleri bakanlığı bünyesinde kurulan Bağlantı ve Lojistik Destek Merkezleri ile Türkiye’de ve Ortadoğuda’ki Hizbullahçı hareketler desteklenmek suretiyle pratiğe geçirilmiş oldu. lığı, eylemlerine yönelik tepkiler Hizbullah’a bölgede taraftar kazandırdı. PKK ile çatışmaya girişen örgüte “devletin” göz yumduğu ve dalgakıran olarak algıladığı ve göz yumulduğu değerlendirmeleri de yapıldı. Bölgede görev yapan üst düzey yetkililer ileriki yıllarda bu durumu “devletin kendisi değil, içindeki bazıları” böyle algıladı açıklamalarını yaptılar. Kitabevlerinden mezar evlere 19791980 yıllarında çeşitli illerde dini yayınların satıldığı kitabevlerinde radikal dini görüşlere sahip kesimlerin bir araya gelmesi yoğunlaştı. Bu kapsamda Diyarbakır’da ilk toparlanma Vahdet Ki lar arasında başlayan fikir ayrılıkları kısa zaman içerisinde daha da belirginleşti. Velioğlu önderliğindeki İlim Grubu, karşılarına çıkan bir engel olarak PKK örgütünün kendi mensuplarına yönelik silahlı eylemlere başlamasını gerekçe göstererek karşı bir mücadeleye başlamasının gerekliliğinden hareket edip örgütle mücadele başlamıştır. İlim Grubu’nda, İran ve Humeyni devrimi, izlenecek stratejide bir model olarak benimsenmesine karşın düşünce temelinde Mısır’daki Müslüman Kardeşler örgütünün hareket tarzının etkisi büyük ölçüde hissedildi. Hizbullah’ı oluşturan İlim ve Menzil gruplarının amacı, “şeri hükümlerle yönetilen bir Kürt İslam Devleti” kur mit sistemine uygun olarak en tepede lider yer alırken bunlar “siyasi” ve “dini lider” olarak ayrılıyordu. Bunların altında örgütün önde gelen isimlerinden oluşturulmuş merkez komitesi işlevi de gören, örgütle ilgili kararların tartışıldığı ve alındığı mekanizma olan şura bulunuyordu. Askeri kanat kendi içinde “birim sorumluları” ve “eylem timleri” olarak yer alırken siyasi kanat “yükseköğretim birimi, orta öğretim birimi” ve “halk birimi” alt birimlerden oluşuyordu. Halk birimi içerisinde cami sevdalıları, mahalle ve köy sorumluları bulunuyordu. Hizbullah’ın eylem türlerine bakıldığında en acımasız örgüt olarak karışımıza çıkıyor. Eylem türleri arasında, silah len 100 dolayında cesete ulaşılmıştı. Örgüt finans gereksinimini, tüm örgüt mensuplarının gelirinin yüzde 10’u oranında alınan para, köylerde hasat zamanı mahsullerden alınan yüzde 10 pay, fidye veya cezalandırma amaçlı adam kaçırma ve tehdit yoluyla elde edilen haraç, kurban derileri ve zekâttan sağlıyordu. Ajan sızmayan tek örgüt Örgüt siyasi planda halkalar, askeri alanda ise eylem birimleri şeklinde yapılandığı için, örgüt üyesi kimin ast, kimin üst durumunda olduğunu bilemiyor ve sadece içinde bulunduğu hücreyi oluşturan şahısları ancak kod ismiyle tanıyordu. Örgüt, kurallara uymayan, örgütsel sırları deşifre ve örgüt faaliyetlerini riske eden, ajan olduğu konusunda en küçük kuşku duyduğu mensubunu anında sorgulayıp cezalandırıyordu. Hizbullah, içine gizli istihbarat elemanı sızmadığı ve arşivinin ele geçirildiği güne kadar çözülememiş tek örgüt olarak resmi kayıtlara geçirildi. Yıllarca “deşifre” edilememiş olan örgüt, 17 Ocak 2000 tarihinde liderinin öldürüldüğü Beykoz operasyonu ile ciddi anlamda güç kaybetti. Almanya’da yaşadığı düşünülen örgüt üst düzey yöneticilerinden İsa Altsoy’un burada taban faaliyetini yürüttüğü değerlendiriliyor. Beykoz operasyonundan sonra hiçbir eylemde adı geçmeyen Hizbullah’ın tam olarak bitmediği ve bitmeyeceği, bir örgüt özeleştirisi niteliğini taşıyan ve 2004’te basılan “Kendi Dilinden Hizbullah ve Mücadele Tarihinden Önemli Kesitler” adlı kitapta net olarak ortaya konuluyor. Kitapta Velioğlu’nun da öldürüldüğü operasyonun rastlantı sonucu gerçekleştirildiği savunulurken “Cemaatin mevcut varlığı son bulsa veya yok edilse dahi, bu mücadeleyi onların çocukları ve onlardan sonra gelenler devralacaktır” değerlendirmesi de dikkat çekiyor. TGS, yasa tasarısını kınadı ? İstanbul Haber Servisi Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) dün yaptığı açıklama ile, AKP hükümeti tarafından hazırlanan Sosyal Güvenlik Yasası’nda değişikliği öngören taslağı kınadı. İstenen değişiklikle basın emekçilerinin de içerisinde bulunduğu emekçilerin yıpranma tazminatının kaldırılmasının öngörüldüğü belirtilen açıklamada, “Yıpranma hakkını ortadan kaldırma niyetinin yeniden taslağa dahil edilmesini maksatlı ve kötü niyetli bir çaba olarak değerlendiriyoruz. Bu yanlışlıktan dönülmesi için yetkililerin gereken hassasiyeti göstereceklerini umuyoruz. Çalışanların mevcut haklarında kayıplara yol açan vahim bir hataya düşülmektedir” denildi. ? Hizbullah ismi ilk kez 1973 yılında Kum kentinde kurulan ve sonradan İran İslam devrimine öncülük edecek köktendinci hareketin, aynı yıl içinde tutuklu bulunduğu Tahran cezaevinde ölen lideri Ayetullah Mahmut Gaffari’nin “Bir tek parti vardır, o da Hizbullah’tır. O bir ruh gibidir, her yerdedir veya hibçir yerde değildir” sloganıyla dillendirildi. tabevi çevresinde oluştu. Abdulvahap Ekinci’ye ait bu kitabevindeki faaliyetlere sonradan kendi kitabevleri ve gruplarını kuracak olan Fidan Güngör ve Hüseyin Velioğlu katılmıştır. Gidilecek yoldaki izlenecek yöntemler konusundaki tartışmalar yapı içerisinde kopmalara yol açtı. İlk olarak 1981 yılında Fidan Güngör, Menzil Kitabevi’ni kurdu ve bununla birlikte Vahdet çevresinden kopuşlar hız kazandı. Milli Türk Talebe Birliği ile Milli Selamet Partisi’nin gençlik kolu Akıncılar Derneği içerisinde de yer almış olan Hüseyin Velioğlu da 1982 yılında Vahdet çevresinden ayrılarak İlim Kitabevi’ni kurdu. 1983 yılından sonra İlim ve Menzil grupları, Güneydoğu Anadolu bölgesindeki Hizbullah oluşumunun etkin grupları haline gelerek kendi kitabevleri çevresindeki çalışmalarının yanı sıra birbirleri ile dayanışma içerisinde faaliyetlerini sürdürdüler. 1987 yılıyla birlikte grupmaktı. Bu amaç doğrultusunda, “şeriat önce yaşanılan eve, sonra köye, ilçeye, ile sonra Doğu ve Güneydoğu Anadolu sonra da tüm Türkiye’ye” getirilecekti. Kimi kayıtlarda amacın bir Kürt İslam devleti olduğu belirtilirken Hizbullah ana davasının iddianamesinde, “Hizbullah Güneydoğu kaynaklı ve mensuplarının tamamına yakını Kürt kökenli olması nedeniyle yıllardır bilinenin tersine ırk olgusunu kabul etmez” değerlendirmesi dikkat çekiyordu. Buna göre, Hizbullah, “İslam ümmetini İslam ülkesinin bir üyesi yapan akidesinin dışında bir milliyeti yoktur” anlayışındaydı. Türkiye’de Hizbullah denince 17 Ocak 2000 operasyonunda öldürülünceye kadar liderliğini Hüseyin Velioğlu’nun yaptığı İlim Grubu akla gelir. 1955 Mardin doğumlu Velioğlu, 1980 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun olmuştu. Hizbullah’ın örgüt yapılanmasında pralı saldırı, kundaklama, satırla vurma, zincirleme, kezzap atma dikkat çekiyor. Örgütle özdeşleşen en acımasız eylem ise örgüt içerisinde “sığınak” olarak adlandırılan mezar evlerdeki sorgulamalardı. Örgüt aleyhindeki kişiler ile ajan olduğundan kuşkulandıkları kendi örgüt mensuplarının kaçırılıp, hapsedildiği son derece gizli yerlerdi. Hücre evleri ve cami zeminindeki toprak kazılarak yapılan sığınaklarda, kaçırılan kişiler zincire vurulup hapsedilip, sorgulanıyordu. Sığınaklar ise genellikle başka illerden getirilen ve sonra yakalansa bile bölgeyi tanıyıp gösteremeyecek militanlara kazdırılıyordu. Örgüt evlerinde yer alan sığınaklarda sorgulanan kişiler “domuzbağı” olarak nitelendirilen yöntemle boğularak öldürülüp, cesetleri kimi zaman araziye kimi zaman ise sığınaklar kazılarak infaz edildikleri eve gömülüyordu. 2000 yılında Türkiye genelinde yapılan operasyonlarda mezar evlerde domuzbağıyla öldürü İran ivme kazandırdı Türkiye’de, İran cumhuriyetinin kurulmasından sonra o güne kadar cemaatleşme ve tarikatlaşma şeklinde faaliyet gösteren bazı irticai gruplar da geleneksel İslamcı yorum yerine Hizbullahçı görüşü benimsedi. Güneydoğu bölgesinde 1980’li yıllarda PKK terör örgütünün var Urfa’da silah operasyonu ? ŞANLIURFA (Cumhuriyet) Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Şube ekipleri önceki gün saat 06.00 sıralarında Mardin yolu üzerinde N. G.’nin kullandığı tankeri ve F. V. yönetimindeki çekiciye bağlı dorseyi durdurdu. Yapılan aramada, tankerin akaryakıt boşaltma vanasının bulunduğu Gümrük Müdürlüğü’nce mühürlü dolap kısmında iki ayrı çuval içerisine 19 adet Polonya yapımı PM 98 marka uzun namlulu silah ve bu silahlara ait şarjörler ele geçirilirken 5 kişi gözaltına alındı. Aydınları katleden örgüt İslami Hareket esmi kayıtlara Türkiye’nin ilk “Hizbullah”ı olarak 1983’te İstanbul/Kasımpaşa’da kurulu örgüt düşülmüştü. Hırsızlık ve gasp suçlarını işleyen ve çökertilen bu örgüt daha sonra “İslami Hareket” olarak canlanmış ve aydınlara yönelik suikastları gerçekleştirmişti. İslami Hareket örgütü, “Hüseyin Galip” kod adlı İrfan Çağrıcı ve arkadaşları tarafından 1987’de Batman’da kuruldu. Örgüt, adını aydınlara yönelik suikastlar ile duyurdu. “Resmi” ilk Hizbullah’ın uzantısı olan örgütün deşifresi de hayli ilginçti. Yazar Turan Dursun’un katledilmesinin ardından suikastta kullanılan silahın içinde bulunduğu bir otomobil İstanbul emniyeti önünde terk edildi. Yapılan çalışmalar sonucunda örgüt militanlarının Turan Dursun R hırsızlık suçundan sabıkalı oldukları anlaşıldı. Özünde tüm dinci örgütler gibi İslam devleti kurma amacını taşıyan örgütün stratejisine göre, kadrolaşmadan “silahlı savaşa” kadar toplam 25 yıl sonunda İslam devleti kurulacaktı. 1990’lı yıllarda örgütü yönetecek şurada Mehmet Kaya, Hüsnü Yazgan, Ramazan Aytunç, Şefik Polat, Ömer Faruk Baş, İhsan Deniz, Zübeyir Gümüş, İrfan Çağrıcı, Ekrem Baytap ve Abdullah Yiğit isimleri yer aldı. Örgüt, genel şura, yasama şurası ve icra şurasından oluşuyordu. İcra şurasında yer alan liderlerin teknik ve ameliyat timleri bulunuyordu. Bu timlerde, bomba ve suikast konusunda eğitimli örgüt üyeleri yer alıyordu. “Ameliyat timleri”ndekiler ise silahlı eylemleri gerçekleştiren militanlardan oluşuyordu. Örgüt üyelerinin İran Kum kentinde askeri eğitim aldıkları saptandı. Turan Dursun cinayetinde kullanılan silahın Almanya tarafından İran’a satıldığı da ortaya çıktı. Örgütün ismi, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Çetin Emeç’in 7 Mart 1990 yılında öldürülmesi ile duyuldu. İran’da eğitilen militanlar Türkiye’ye kaçan “devrim” karşıtlarına yönelik eylemlere de katıldılar. Yazar Turan Dursun’un 4 Eylül 1990 tarihinde öldürülmesi eylemi de örgüt lideri İrfan Çağrıcı’nın talimatıyla gerçekleştirildi. 24 Temmuz 2000 tarihinde Çağrıcı ve 4 arkadaşı, idam cezasına mahkum edildi. Bugüne değin örgütün üstlendiği herhangi bir saldırı eylemi olmadı. YARIN: EĞİTİM İRAN’DA ÖLÜM TÜRKİYE’DE Çetin Emeç TMSF’den satılık televizyon ? İSTANBUL (ANKA) Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), Astrovision (dev ekran) cihazını 1 milyon YTL muhammen bedelle kasımda satışa çıkaracak. TMSF açıklamasına göre, Panasonic marka, AzFt 30 Serisi 1999 Model, orijinal ve ambalajında olan cihaz, stadyum, yarış pisti, karşılaşma alanları ve diğer açık alanlarda kullanılmak için geliştirilmiş geniş ebatlı bir gösteri sistemi olarak kullanılabiliyor. CUMHURİYET 09 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear