24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 EKİM 2007 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Milli Eğitim Bakanlığı, her yıl ders programlarını değiştirdiği için ücretsiz kitapları yeniden basıyor 3 İslami gezi modasında İstanbul liste başı LONDRA (AA) Ünlü İngiliz seyahat kitapları yayıncısı Lonely Planet, gelecek yılın seyahat modasının İslami güzergâhlar olduğunu duyurdu ve listenin başına tarihi eserlerle dolu İstanbul’u koydu. İngiltere’de “2008 Blue List’’ adıyla yayımlanan listede, İstanbul’un yanı sıra Fas’ın Fez kenti, Malezya’daki Kenyir gölü bölgesi, İspanya’daki Granada ve Tanzanya’nın Zanzibar kenti de bulunuyor. İngiliz basınıysa Dışişleri Bakanlığı’nın bu kentlerin bazılarıyla ilgili seyahat uyarısına rağmen bunların en iyi İslami güzergâhlar olarak tavsiye edildiğine dikkati çekti. Lonely Planet listesinde ilk 10 sırada Buhara, Keşmir ve Umman gibi kentler de yer aldı. Listede, Orta Asya’nın en kutsal kentlerinden biri sayılan Buhara ele alınırken kentte patlamamış mayınların büyük tehlike yarattığı ve ziyaretçilerin kamuya açık yerlerde çok dikkatli olmaları gerektiği uyarısında bulunuldu. Irak’taki Kerbela’nın son derece önemli bir İslami merkez niteliği taşıdığına dikkati çeken Lonely Planet, bu kent için de tehlikelerin geçerli olduğunu işaret etti. GENİŞ AÇI HİKMET BİLA ‘Yapboz’un bedeli 1 katrilyon ? MEB, bugüne kadar 571 milyon ücretsiz kitap dağıttı. Ders programları her yıl değiştirildiği için yeniden basılan kitaplara bugüne kadar 1 milyar YTL harcandı. İlköğretim kitapları için kaynak FakFukFon’dan kullanıldı. EMİNE KAPLAN Tezkerenin Ciddiyeti Dün gazetelerde bazı resimler vardı. Kuzey Irak kentlerinde, üniformalı, silahlı adamlar araçlarla ya da yaya devriye geziyorlardı. İlk bakışta Amerikan askerleri sanıyordunuz. Meğer bu arkadaşlar, Amerikan üniformaları giyen, Amerikan silahları taşıyan peşmergelermiş. Bu kadarı anlaşılabilir. İşgalci, uşaklığına soyunanlara giysisini de silahını da kullandırır elbette.. İlginç olan, peşmergelerin kafalarının da Amerikan askerleri gibi tıraş ettirilmiş olmasıydı. Demek ki, işgalci adamı kullanmakla kalmıyor, soytarıya da çeviriyor. ??? Tezkere işi sanki biraz sulanıyor gibi... Türk Silahlı Kuvvetleri uzun süredir Kuzey Irak’ta operasyon için siyasal karar istiyordu. Karar Meclis’ten çıktı. Şimdi hükümetin aldığı yetkiyi ‘direktif’e dönüştürüp askere vermesi gerekiyor. Son günlerde özellikle hükümet kanadından yapılan açıklamalar tezkerenin etkinliğini azaltıyor, caydırıcılığını, inandırıcılığını sulandırıyor. Nasıl açıklamalar bunlar: “Umarız bu tezkereyi kullanmamıza gerek kalmaz.” “Sınır ötesi operasyonun bedeli neyse öderiz.” “Tezkerenin çıkması, operasyon yapılacağı anlamına gelmez.” Bu laflar kadar, medya üzerinden yapılan pazarlıklar da olası bir operasyonun etkisine daha operasyon yapılmadan zarar vermiyor mu? Nitekim, Kuzey Irak’ta yönetimi elinde tutan çete reisleri, dalga geçmeye bile başladılar. Terör örgütüne söylediklerine bakınız: “Ayıp oluyor arkadaşlar, şu silahı brakın artık.” “Gidin Türkiye Meclisi’ndeki siyasal faaliyetlere katılın.” “Che devri geçti.” Sanki oyun oynanıyor. Böyle bir tezkerenin etkili olabilmesi için, bugüne kadar söylenenlerin ya tam tersinin söylenmesi gerekirdi... Ya da susmak. “Umarız kullanmak zorunda kalmayız” diyemezsiniz, tezkere kullanılmak üzere çıkarılır. “Bedeli neyse öderiz” diyemezsiniz. Çünkü tezkerenin amacı bedel ödemek değil, bedel ödetmektir. “Tezkerenin çıkması operasyon yapılması anlamına gelmez” diyemezsiniz, tezkerenin çıkması operasyon yapılacağı anlamına gelir. 1998’de terör örgütüne yardım ve yataklık eden Suriye’ye karşı tavırları hatırlamakta yarar var. O günlerde neler yapılmış, neler söylenmiş, kararlılık nasıl ortaya konmuş, siyasiler bir göz atsalar iyi olur. Bu kadar çok konuşunca, bu kadar boş konuşunca, dünya da işi gırgıra almaya başldı. Bazı yayın organları, “Türkiye kuru gürültü yapıyor” diye yorumlara bile başladılar. Evet, şu günlerde belki biraz gürültü gerekli ama, kuru gürültü değil. Amaç atışmak değil, sonuç almak olmalıdır. hikmet.bila@ntv.com.tr ANKARA “Ücretsiz ders kitabı uygulaması”yla bugüne kadar 571 milyon 135 bin adet kitap dağıtan Milli Eğitim Bakanlığı, her yıl ders programlarını değiştirdiği için kitapları yeniden basıp dağıtıyor. Bakanlık bugüne kadar ücretsiz ders kitabı için 1 milyar YTL harcadı. İlköğretim öğrencilerine ücretsiz dağıtılan ders kitapları için kaynak Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu’ndan (FakFukFon) kullanılırken ortaöğretim öğrencileri için bakanlık bütçesi kullanıldı. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in CHP Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün soru önergesine verdiği yanıt, eğitimdeki plansızlığı ortaya koydu. Çöllü, Çelik’e kitapların neden her yıl yeniden basıldığını sordu. Çöllü, şu soruları yöneltti: “Öğrenci ve öğretmenlerin bilgilendirilerek ücretsiz dağıtılan kitapların yıl sonunda toplanması, programı de ğişmeyen ve sağlam olan kitapların yeniden dağıtılması olanaklı değil midir? Türkiye, aynı ders kitaplarının yeniden alınması için her yıl milyonlarca YTL harcama yapacak kadar zengin bir ülke midir?...” Bakan Çelik, ilköğretim öğrencilerine ücretsiz dağıtılan ders kitapları için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu kaynaklarının, ortaöğretim öğrencileri için ücretsiz dağıtılan ders kitapları için ise bakanlık bütçesinin kullanıldığını söyledi. Öğretim programlarının güncelleme çalışmalarının devam ettiği için ders kitaplarının tekrar basılmasının zorunlu olduğunu anlatan Çelik, “Bahse konu ders kitapları bir öğretim yılı kullanılmak üzere projelendirilmiştir. Bu nedenle, maliyeti de dahil olmak üzere baskısından kullanımına kadarki bütün aşamalar, buna göre planlanmış, uygulanmış ve bu sebeple de öğrencilere toplanmamak üzere verilmiştir” dedi. Konferansta, Türkiye’deki rüzgâr ve güneş enerjisi potansiyelinin değerlendirilmesi gereği üzerinde duruldu. ‘Tek çare güneş ve rüzgâr’ EMO Başkanı Kemal Ulusaler, Türkiye’nin güneş ve rüzgâr enerjisine yatırım yapması gerektiğini söyledi MERSİN (Cumhuriyet) Mersin’de düzenlenen “Nükleer Enerji Sempozyumu”nda konuşan Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Genel Başkanı Kemal Ulusaler, 21. yüzyılın enerji tercihinin rüzgâr ve güneş enerjisi olması gerektiğini vurgulayarak “Türkiye, bu iki alana zamanında yatırım yapsaydı enerji piyasasında önemli bir pazar payı elde edebilirdi” dedi. Ulusaler, hükümetlerin rüzgâr ve güneş enerjisi yatırımlarına “kaynak yok” diyerek karşı çıktığını, ancak nükleer enerji santralı için para bulabildiklerini söyledi. EMO Mersin Şubesi ve Mersin Üniversitesi tarafından düzenlenen sempozyumda Türkiye’deki ve dünyadaki enerji sorunu, nükleer enerjinin kullanımıyla ilgili tartışmalar ele alındı. Konuşmacıların büyük bölümü Türkiye’deki rüzgâr ve güneş enerjisi potansiyelinin değerlendirilmesi gereği üzerinde durdu. EMO Genel Başkanı Kemal Ulusaler, 20. yüzyılın enerji tercihlerinin kömür ve petrol olduğunu, ancak petrol krizleri nedeniyle enerji çeşitlendirilmesine gidildiğini anımsattı. 21. yüzyılın tercihinin ise rüzgâr ve güneş olması gerektiğine dikkat çeken Ulusaler, “Türkiye de enerji konusunda bir yer edinmek istiyor. Türkiye’nin kâğıt üstünde olsa da bir enerji planı var. Bu plan ne kadar gerçekçi? Türkiye’nin uygun enerji modellerine geçmesi gerekiyor. Ayrıca ülkedeki enerji potansiyelinin tespit edilmesi gerekiyor” diye konuştu. KALP VE DAMAR HASTALIKLARI Türkiye’de 50 yaş altı ölümler fazla SİBEL BAHÇETEPE BELEK Kalp ve damar hastalıkları günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin başta gelen sorunları arasında yer alıyor. Kalp ve damar hastalıkları ile ilgili Avrupa ve Türkiye’de yapılan “EuroAspıre III” çalışmasında, Türkiye’de 50 yaş altında kalp hastalıklarından ölümlerin yüzde 20’lerde olduğu bu oranın Avrupa ülkelerinde yüzde 7’lere kadar indiği gerçeğini ortaya çıkardı. Türk Kardiyoloji Derneği (TKD) tarafından gerçekleştirilen ve kardiyoloji konusunda Türkiye’de düzenlenen en geniş kapsamlı kongre olan “23. Ulusal Kardiyoloji Kongresi” önceki gün Antalya Su Sesi De Luxe Resort Otel’de başladı. Kongre ile ilgili dün düzenlenen basın toplantısında Türkiye’nin de aralarında bulunduğu ve 22 Avrupa ülkesinde gerçekleştirilen “EuroAspire III” çalışmasının sonuçları açıklandı. Çalışma ile ilgili bilgi veren Avrupa Kardiyoloji Derneği, Ateroskleroz Derneği Genel Sekreteri ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Lale Tokgözoğlu, 50 yaş altı genç ölümlerin fazla olduğunu belirterek, “Türkiye’de 50 yaşın altında kalp hastalıklarına bağlı ölümler yüzde 20’lerde iken bu oran Fransa’da yüzde 16, Almanya’da yüzde 12, İtalya’da yüzde 9.5 Litvanya’da yüzde 7’lere kadar inebiliyor” dedi. Sigara etkisi “Araştırma kalp krizi geçirmiş hastalardan alınan sonuçlara göre, kriz sonrası bile sigarayı bırakma oranının yüzde 50 olduğunu ortaya çıkardı” diyen Tokgözoğlu, araştırmanın genel olarak Türkiye’de genç ölümlerin, koroner kalp hastalıkları sonrasında sigaraya devam oranının, hareketsiz yaşamın ve tanı sonrasında doktor tarafından izlenememe ve eğitilmeme oranının diğer ülkelere göre daha fazla olduğunu ortaya çıkardığını kaydetti. TKD Başkanı ve kongre başkanı Prof. Dr. Çetin Erol ise sigarasız bir ortam, haftada en az 3 gün tempolu bir yürüyüş, dengeli beslenme ile kalp krizi ve inmeden yüzde 2540 oranında korunabileceğini ifade etti. Samsun’da TAYAD’lılara saldırı ? SAMSUN (Cumhuriyet) Samsun’da bir grup, İstanbul’da dergi dağıtırken polisin açtığı ateş sonucu felç olan Ferhat Gerçek’e yönelik saldırıyı protesto eden Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği (TAYAD) üyelerine saldırdı. Süleymaniye Caddesi’nde altı kişilik TAYAD üyesi Gerçek’e yönelik saldırıyı protesto için basın açıklaması yapmak istedi. Ancak bu sırada bir grup, basın toplantısı yapmak isteyen TAYAD’lılara saldırdı. Polisin müdahalesi üzerine TAYAD’lılar basın açıklaması yaparak olay yerinden ayrıldı. 6 yaşından önce ilaç yok ? WASHINGTON (AA) ABD Gıda ve İlaç İdaresi’nin (FDA) danışmanları, soğuk algınlığı ve öksürük ilaçlarının 6 yaşın altındaki çocuklarda işe yaramadığını ve kullanılmaması gerektiğini bildirdi. FDA’nın kendi bünyesi dışındaki uzmanlardan oluşan danışma komisyonunun üyelerinden Pennsylvania Üniversitesi öğretim üyesi Sean Henry, “Şu anda elimizdeki verilere göre, bu ilaçlar işe yaramıyor görünüyor” dedi. Cinayet için geniş soruşturma ? İstanbul Haber Servisi Ümraniye’de önceki gün sabaha karşı girdiği evin sahibi Necmettin Uyanır’ı silahla öldüren, karısına da tecavüz etmek isteyen zanlının yakalanması için başlatılan geniş çaplı operasyon devam ediyor. 1.70 boylarında, kısa saçlı ve giydiği balıkçı yaka kazağın yakasını burnuna kadar çektiği ifade edilen zanlının, Uyanır çiftine “İsmail Kara’yı arıyorum” demesi ve evden sadece değersiz bir çocuk bileziği alması dikkat çekti. ‘Cezamı azaltın, döneyim’ Sayısal’da 9 kişiye 905’er bin YTL ? ANKARA (AA) Sayısal Loto’nun bu haftaki çekilişinde kazanan numaralar “12, 17, 18, 21, 32 ve 44” olarak belirlenirken, 6 bilen 9 kişi, 905 bin 970 YTL 40’ar YKr ikramiye kazandı. Çekilişte 5 bilenler 1516 YTL 60’ar YKr, 4 bilenler 15 YTL 55’er YKr, 3 bilenler ise 2 YTL 85’er YKr ikramiye alacak. Çekiliş öncesi dün Sayısal Loto bayileri önünde uzun kuyruklar oluştu. ? BERLİN (AA) Almanya’nın Krefeld kentindeki cezaevinden kaçmayı başaran firari Türk banka soyguncusu Rahim D’nin (38), adli makamlara bir faks göndererek cezasının azaltılması talebinde bulunduğu bildirildi. “Westdeutsche Zeitung’’ adlı gazetedeki habere göre, banka soygunu ve rehin alma suçlarından 7 yıl hapis cezasına çarptırılan Rahim D, adli makamlara gönderdiği faksta, 2 yıl hapis cezasına çarptırılması durumunda kaçmasına yardımcı olanları ele vereceğini ve Türkiye’ye gönderilmesini kabul edeceğini belirtti. CUMHURİYET 03 CMYK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear