26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 7 OCAK 2007 PAZAR 6 HABERLER 2005 ve 2006 yıllarında çocuklara yönelik cinsel istismar ve kötü muamele nedeniyle 160 dava açıldı PAZAR ORHAN BURSALI ‘Şiddet cahilden, taciz eğitimliden’ ANTALYA (AA) Çocuklara yönelik cinsel istismar nedeniyle son iki yılda toplam 123, ailelerin kötü muamelesi nedeniyle de 37 dava açıldığı bildirildi. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’ndan (SHÇEK) alınan bilgiye göre, 2005 ve 2006 yıllarında çocuklara yönelik cinsel istismar ve kötü muamele nedeniyle aileler hakkında toplam 160 dava takip edildi. Bunlardan 123’ünü cinsel istismar oluşturdu, 37 aile hakkında da çocuklarına kötü muamele ettikleri iddiasıyla dava açıldı. Çocuklara yönelik cinsel istismar nedeniyle açılan davalarda Ankara ön plana çıktı. Ankara’da bu nedenle 54, İzmir’de 13, Eskişehir’de 6 dava görüldü. Çocuklarına şiddet uygulayan veya kötü muamele yapan ailelere yönelik en çok dava da İzmir’de açıldı. İzmir’de bu nedenle 15, İstanbul’da 11, Ankara’da 4, Bolu’da da 2 dava görüldü. Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği Başkanı ve Gazi Üniversitesi Çocuk Koruma Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Figen Şahin, merkeze bugüne kadar 18’i şiddete, 63’ü cinsel tacize uğramış çocuğun başvurduğunu söyledi. Şahin, sosyoekonomik yoksunlukları olan, eğitimsiz, genellikle çok genç yaşta anne baba olmuş, çok sayıda çocuğu bulunan, alkol ya da diğer bağımlılık yapıcı madde kullanma eğilimi olan kişilerin aile içinde şiddet uyguladıklarını söyledi. Çocuklarına şiddet uygulayanların, çok yüksek bir oranda çocukluklarında şiddet gördüklerini veya sevgisiz bir ortamda büyüdüklerini belirten Şahin, “Ancak sosyokültürel özellikler açısından fiziksel şiddet uygulayanlardan farklı olarak, bunlar her düzeyde kişiler olabilir. Genellikle eğitimli, düzgün görünüşlü, çocuklarla sıcak ilişkiler kurabilen kişilerdir. Olguların yüzde 9095’inde tacizci erkektir. Kadınların cinsel tacizci olması nadirdir’’ dedi. Son birkaç yılda bilinen ve kamuoyunda yoğun tepkilere neden olan bazı istismarlar şöyle: ?Bolu’da 2004 yılında Çiğdem A. 3.5 yaşındaki kızı S. A’yı dövmüş, ısırmış ve üzerinde sigara söndürerek hastanelik etmişti. Çiğdem A. geçen yıl 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. ? İzmir’in Menderes ilçesinde, 1.5 yaşındaki çocuğa yönelik dayak ve tecavüz iddiasının ardından Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nün, N.N.B’nin velayetinin ailesinden alınması için çocuk mahkemesine açtığı dava üç günde karara bağlanmıştı. Mahkeme, anne ve babanın velayetini iptal etmişti. Açılan ceza davası sürüyor. ? Malatya’da 2005 yılında 6 yaşındaki bedensel engelli B. D, babası A. D. tarafından evde baygın olarak bulunarak kaldırıldığı İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi’nde yaşamını yitirmişti. ? Konya’da 2005 yılında 2 yaşındaki kız çocuğunu döverek komaya girmesine neden olduğu iddia edilen Hatice K’nin (22), yıllarca yakınlarının ve kadın tacirlerinin şiddetine maruz kaldığı belirlenmişti. ? İzmir’in Altındağ semtinde, 2005 yılında 1.5 aylık bebeğin üvey babası tarafından dövüldüğü iddia edilmişti. Ayşe Ü. (33), 1.5 aylık bebeği Aleyna’yı sürekli ağladığı için Alsancak Devlet Hastanesi’ne götürmüş, doktorlar bebeğin vücudunda morluk ve bazı darp izleri bulmuşlardı. Bebeğin çekilen filminde sol bacağında kırık tespit edilmişti. Sıfır Gelecekli Toplum (4) Yapı Kredi Kültür’de her ayın son perşembe günü akşamı, “Türkiye İçin Bir Köşeyi Dönme Seçeneği: Bilim ve Teknoloji” başlığı altında yaptığımız söyleşinin aralık ayı gündeminde, Dr. Özgür Uçkan, AB’nin bazı yeni ülkelerinde “10 Yıllık Ulusal Ekonomi Politikaları” uygulandığını belirtirken, ilginç noktalara temas etti. Bunlardan bir tanesi de bazı ülkelerde bu 10 yıllık ulusal politikaların uygulanma kararlılığının, partilerüstü bir niteliğe kavuşturulması, dahası, milletvekili yeminine bile sokulmuş olması! 10 yıllık ulusal politikalar! Milletvekilinin bile bu konuda yemin etmesi! Türkiye, AB’nin sınırı dibinde ama orta vadeli bir kalkınma politikası, hedefi yok! Avrupalıya, kalkınma düşüncesine, sorunlarımızı gelecekte nasıl çözeceğimiz konusuna ne kadar uzağız! Kendisini geçmiş hesaplar içinde parçalayıp tüketirken, gelecek konusunda fikir üreten güçlü bir siyasi oluşumu ara da bulasın! Cumhuriyetin Yüzüncü Yılı 2023’te nasıl bir ülke ve cumhuriyet görmek istiyoruz sorusunu soracak, buna göre programını yapıp ilan edecek ve milletin karşısına çıkacak bir parti nerede? Siyasi partileri, kalkınma ve gelecek öncelikleri konusunda ortak paydalarda birleştirecek ortak ulusal politikalar olmazsa, Türkiye bir yere varabilir mi? ??? MİT Müsteşarı’nın önceki günkü açıklaması, doğrusu hem gündeme hem de bu yazı serisine güm diye düştü! 80. yılını kutlayan MİT’in Müsteşarı, alışılmamış bir şekilde, dünyanın en karışık bölgesindeki yerimizin önemini vurguladı; bu bölgede tutunabilmenin varlık ve yokluk sorunu haline gelebileceğine gönderme yaptı ve önceliği “Güçlü Ekonomi”ye veren önlemler önerdi! Şüphesiz, MİT’in görevi, “Güçlü Ekonomi”nin ne olduğu konusunda ilkeler ortaya koymak değil; ama coğrafyalardan silinen, parçalanan veya yutulan ülkelerin varlığını anımsatarak, stratejik bir fikri toplumla paylaşması önemlidir. Kaldı ki, bu bilgi veya fikir MİT’in “üretimi” de değildir. Bilinen bir gerçeği, Türkiye’nin kendi içindeki parçalanmışlığı ve dağılmışlığı, kendisine ve çevresine aval aval baktığı ve kayıtsız kaldığı bugünkü koşullarında, dile getiriyor. ??? AKP, toplumu birleştirme, uzlaştırma ve geleceğe yönelik ortak hedefler ortaya koyma konusunda yetersizliğini sergilemiştir, yazık da etmiştir! Başarılı bir IMF uygulayıcılığı dışında, gelecek projesi olarak sıfır ekonomi politikasına sahip olduğunu gösterdi; üstelik, koptuğu Milli Görüş’ün Laik Cumhuriyete karşı dinselİslami bir CumhuriyetDevlet kurma davasının sürdürücüsü olduğunu da... Özetle, ortada, ülkeyi gelecek için birleştirecek bir proje yok! Bir ulusal ekonomi politikası yok! 1923’te nasıl bir Cumhuriyet içinde yaşayacağımız konusunda, sıfır öngörümüz, sıfır umudumuz, sıfır düşümüz ve sıfır ütopyamız var! Günlük yaşayarak, ancak dışarının desteğiyle ekonomisini işler durumda tutabilen bir ülke ve millet, bırakınız dünya çıkarlarının her gün çatıştığı bu coğrafyada, hemen hiçbir coğrafyada tutunamaz ve sürdürülebilir bir varlık gösteremez... Bu bakımdan, güvenlik deyince, orta ve uzun vadeli olarak, en önemli güvenlik konusu ekonomidir, güçlü bir ekonomi oluşturabilmedir. MGK’de, güvenlik konusuna bir yeni yorumla, belki bu açıdan eğilmek, bir ilki başlatmak açısından mümkündür! ??? Üzerinde milletvekillerinin bile yemin edeceği, partilerin ortak paydalarını oluşturacak, 2023’ü hedef alan ulusal ekonomi politikaları saptanabilir mi? Nasıl? Ve bu politikaların izleyicisi olarak özerk ve yetkili bir devlet kurumu oluşturulabilir mi? Konu, Salı yazısında yeni bir boyutla sürecek... İKİ KİŞİ TUTUKLANDI Çocuk yurdunda tecavüz iddiası İstanbul Haber Servisi Kadıköy’deki Yeldeğirmeni Çocuk ve Gençlik Merkezi’nde kalan iki erkek çocuğu, 16 yaşındaki bir başka çocuğa tecavüz ettikleri iddiasıyla tutuklandı. Tunceli’de yatılı okulda yaşanan tecavüzün yankıları devam ederken, bir tecavüz olayı da İstanbul’da yaşandı. Sokak çocuklarının meslek edinmeleri için barındırıldıkları Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu’na (SHÇEK) bağlı Yeldeğirmeni Çocuk ve Gençlik Merkezi’nde kalan iki erkek, 16 yaşındaki bir erkek çocuğa tecavüz ettikleri iddiasıyla tutuklandı. Yaklaşık 40 çocuğun barındığı merkezde 16 yaşındaki T.K., bir süre önce yurt yönetimine başvururak, banyoda 2 çocuğun tecavüzüne uğradığını söyledi. T.K, bir başka çocuğun ise olay sırasında kapıyı tutarak, kaçmasına engel olduğunu ileri sürdü. Gençlik merkezi yöneticileri de bu şikayet üzerine çocuklarla görüştü, olayı savcılığa bildirdi. Savcılık talimatıyla tecavüze uğrayan genç ve 3 zanlının adliyede ifadeleri alındı. 16 ve 17 yaşlarındaki iki zanlı, tecavüz iddiasıyla tutuklanarak Bayrampaşa Cezaevi’nde çocuk suçluların tutulduğu F Koğuşu’na konuldu. Olay sırasında gözlemcilik yaptığı savlanan 17 yaşındaki M.C. de tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Tecavüze uğrayan T.K. ise yaklaşık 3 hafta önce kent merkezine uzakta olan başka bir çocuk ve gençlik merkezine gönderildi. Proje 2008’e ertelendi Marmaray Projesi’nin ikinci etabı olan banliyö hatlarının 3’e çıkarılması ve bütün sistemin yenilenmesiyle ilgili ihale sürecinin henüz bitmemesi nedeniyle, GebzeHaydarpaşa ve SirkeciHalkalı arasında yapılan tren seferlerinin geçici olarak durdurulmasının 2007 sonu yerine 2008 yılının ilk yarısına ertelendiği bildirildi. Demiryolları, Limanlar ve Hava Meydanları (DLH) İnşaatı Genel Müdürü Ahmet Arslan, Marmaray Projesi’nin ikinci etabı “CR1’’ deni len 64 kilometrelik hattın iyileştirilmesiyle ilgili ihale sürecinde uygun teklifin geldiğini ve onunla ilgili sözleşme görüşmelerinin sürdüğünü ifade ederek “Bu ihale süreci bittikten sonra detaylı projeler hazırlanacak, gerekli hazırlıklar yapılacak. Bütün bunlardan sonra hatlar kapanacak’’ dedi. Daha önce, tren seferlerinin 2007 yılı sonunda kapatılacağının ifade edildiğini anımsatan Arslan, “Banliyö hatlarının inşaatına 56 ay önce başlanmış olması çerçevesinde bu tarih öngörülmüştü. Marmaray Projesi’nin ikinci etabı olan banliyö hatlarının 3’e çıkarılması ve bütün sistemin yenilenmesiyle ilgili ihale süreci henüz bitmediğinden, GebzeHaydarpaşa ve SirkeciHalkalı arasında yapılan tren seferlerinin geçici olarak durdurulması 2008 yılının ilk yarısına kaldı’’ diye konuştu. ‘Star’ı AKP’li Arslan mı aldı?’ Anavatan Partisi Milletvekili Sarıbaş, Başbakan Erdoğan ve Enerji Bakanı Güler’in yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergelerinde, Star gazetesinin satışında bir takıyye olup olmadığını sordu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anavatan Partisi Malatya Milletvekili Süleyman Sarıbaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’in yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergelerinde, AKP Diyarbakır Milletvekili İhsan Arslan ve oğlu Mücahit Arslan’ın ortağı olduğu şirketlerin hangi kamu ihalelerini aldığını sordu. Sarıbaş, “Star gazetesini KKTC uyruklu bir işadamının satın aldığını, ancak İhsan Arslan’ın fiilen yönettiğini” vurgularken “gazetenin satışında bir takıyye olup olmadığı” sorusuna da yanıt istedi. Anavatan Partisi Milletvekili Sarıbaş, Başbakan Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde AKP Diyarbakır Milletvekili İhsan Arslan ve oğluyla ilgili savları TBMM’ye taşıdı. İhsan Arslan ve oğlunun ortağı olduğu şirketlerin, Samsun, Ankara, İstanbul, Antalya başta olmak üzere hangi belediyelerden ihaleler aldığını soran Sarıbaş, “Mücahit Arslan Başbakan’ın resmi danışmanı mıdır, yoksa gayri resmi midir? Başbakan’ın uçağıyla kaç kez yurtdışı gezilere katılmıştır, danışman olarak herhangi bir ücret almakta mıdır, gerçek ismi Mücahit Arslan mıdır?” sorularına da yanıt istedi. ANAVATAN’lı Süleyman Sarıbaş, Star gazetesinin satışıyla ilgili olarak da “TMSF’den KKTC uyruklu bir işadamı ihaleyle satın almıştı. Daha sonra kamuoyuna yansıyan bilgilerde İhsan Arslan’ın fiilen gazeteyi yönettiği anlaşılmıştır. İhsan Arslan’ın fiilen yönettiği Star gazetesi satışında bir takıyye mi söz konusudur? Gerçekte Star gazetesini satın alan İhsan Arslan mıdır” sorularına da yanıt istedi. Sarıbaş, Enerji Bakanı Hilmi Güler’e de, “Bakan olarak sizin Mücahit Arslan ve İhsan Arslan ile bu kadar sık görüşmenizin kamu çıkarını ilgilendiren boyutu nedir? İhsan Arslan’ın avukatı olan Aydın Coşar, bakanlığınız ve ilgili kuruluşlarda avukatlık ve danışmanlık hizmeti vermekte midir” sorularını yöneltti. obursali?cumhuriyet.com.tr. Yasemin, yarışmada tur atladı ? Dış Haberler Servisi Özel Alman televizyon kanalı Sat 1’de düzenlenen “You can dance’’ (Dans edebilirsin) adlı dans yarışmasına katılan Türk yarışmacı Yasemin Çelikkan, bu haftaki yarışmada ilk üç arasına girerek, bir üst tura yükseldi. 19 Ocak’ta finali yapılacak yarışmanın sonunda birinciye 50 bin Avro para ödülü verilecek ve üç ay ABD’de dans eğitimi alma olanağı sağlanacak. BABA GÖZALTINDA KONYA’DAKİ FUHUŞ ÇETESİ ÇOK ACI KAYBIMIZ Merhum Mustafa Uzunoğlu ve merhume Hacer Uzunoğlu’nun kızı; Orhan ve Ayşe Uzunoğlu’nun ablaları; Timur, Şirin ve Ferit Uzunoğlu’nun halaları; Prof. Dr. Selma ve Semra Akra’nın kuzenleri; değerli insan, İstanbul Arkeoloji Müzeleri Uzmanı (Emekli) Arkeolog Bebeğin şüpheli ölümü İstanbul Haber Servisi Zeytinburnu’nda, yaklaşık bir aydır ayrı yaşadıkları öne sürülen çiftin 3 çocuğundan biri olan 3 aylık bebek H.K, annesinin emzirerek babaya teslim etmesinin ardından 4 saat sonra öldü. H.K, kesin ölüm sebebinin belirlenebilmesi amacıyla Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. olayla ilgili anne T.K. serbest bırakılırken baba A.K. gözaltına alındı. Annesi tarafından emzirilerek gönderilen bebeği alan A.K’nin, 4 saat sonra küçük Helin’in öldüğünü komşularına haber verdiği bildirildi. Uyuşturucu vererek fuhuş yaptırmışlar KONYA (AA) Konya’da zorla fuhuş yaptırmak, çeksenet tahsilatı, adam yaralama, gasp gibi suçlara karıştıkları belirlenen organize suç örgütünün birçok kadına uyuşturucu vererek zorla fuhuş yaptırdığı belirlendi. Konya polisi tarafından, 19 Aralık’ta organize suç örgütüne yönelik gerçekleştirilen operasyonda yakalanarak tutuklanan 39 kişinin ilişkilerine yönelik yapılan çalışma kapsamında, başta kadınlar olmak üzere birçok kişinin ifadesine başvuruldu. Fuhuş evlerindeki kadınların birçoğunun uyuşturucu verilerek fuhuş yapmaya zorlandığı belirlenirken, örgüt üyelerinin, genç yaşta evlerinden kaçan kızlarla evlendikten sonra fuhuş yapmaya zorladıkları, ardından da bu kadınları fuhuş evlerinin başlarına getirdikleri belirtildi. Baskın yapılan bir evde bulunan 21 yaşındaki F.G’nin fuhuş yaptırılmaya zorlanan kadınlardan biri olduğu, yurtdışında yaşadığı ve internet ortamında tanıştığı örgütün bir üyesinin daveti üzerine Konya’ya geldiği belirlendi. 13 yaşındayken örgüt tarafından kaçırılan S.H’nin (19) ise uyuşturucu verilerek fuhşa zorlandığı, polise giderek kızlarının kayıp olduğu yönünde başvuruda bulunan ailesinin ise tehdit yoluyla şikâyetinden vazgeçirildiği öğrenildi. EDİBE UZUNOĞLU 06.01.2007 tarihinde vefat etmiştir. Cenazesi 08.01.2007 Pazartesi günü Ataköy 5. Kısım Camii’nde kılınacak öğle namazından sonra Zincirlikuyu Aile Kabristanı’na defnedilecektir. Haliç’te haç çıkarma töreni Hıristiyan inancına göre Hazreti İsa’nın doğumu ve vaftiz edilişinin yıldönümü, Fener Rum Patrikhanesi’nde düzenlenen ayin ve denizden haç çıkarma töreniyle kutlandı. Patrik Bartholomeos’un Haliç sularına attığı haçı çıkarmak için 3 genç denize atladı. Haça ilk ulaşan Mario Karinas adlı genç, haçı Bartholomeos’a götürdü. Bu arada, Patrikhane’deki ayin sırasında, haç çıkarma töreninin yapıldığı yere uzak bir noktada, bir grup basın açıklaması yaptı. (Fotoğraflar AA/AP) AİLESİ CUMHURİYET 06 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear