26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 OCAK 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER KARAR BİR HAFTA SONRA 3 Turhan Selçuk SÖZ ÇİZGİNİN GENİŞ AÇI HİKMET BİLA Acaristanbul’da yine erteleme İstanbul Haber Servisi Beykoz Belediye Encümeni, Serdaroğlu Özel Ormanı’nı katlederek ruhsatsız bir şekilde yapılan Acaristanbul villalarının yıkımı ile ilgili dosyanın 7 gün süreyle incelenmesine karar verdi. Belediye Encümeni, Acaristanbul’daki 138 villanın yıkılıp yıkılmayacağına ilişkin kararını gelecek hafta gerçekleştirilecek toplantısında açıklayacak. Beykoz Belediyesi, Danıştay’ın kararının ardından 18 Aralık 2006 tarihine kadar yaptığı inceleme sonucunda yapı tatil tutanakları tutarak, 4 adedi su basman seviyesinde olan 142 adet yapının ruhsatsız hale geldiğini Acarlar İnşaat AŞ’ye bildirdi. Acarlar İnşaat AŞ’ye Beykoz Belediyesi’nce yapılan tebligatta, resmi işlemlerin en geç 1 aya kadar tamamlanması, aksi takdirde 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32 ve 42. maddeleri uyarınca yıkım ve para cezası uygulanmak üzere dosyanın encümene sevk edileceği belirtildi. Yapıların ruhsatlandırılması için verilen sürenin 18 Ocak 2007 tarihinde bitmesi ve bu sürede ruhsatlandırma yapılmaması sonucu Beykoz Belediye Başkanı Muharrem Ergül 19 Ocak 2007 Cuma günü dosyayı encümene gönderdi. Beykoz Belediyesi binasında olağan toplantısını yapan 7 üyeli encümen, bir hafta süreyle dosyayla ilgili tüm işlem ve evrakların gözden geçirilerek incelenmesine ve kararın gelecek hafta yapılacak toplantıda açıklanmasına karar verdi. Cenaze ve Medya Böyle günlerde doğruları söylemek zordur. Ama söylemek lazım. Nasıl günlerde? Duygu yoğunluğunun doruk noktaya çıktığı günlerde. Pazar günü bu köşede, Hrant Dink’in öldürülmesinde, Hrant Dink’i bayraklaştıran medyanın da sorumlu olduğunu söylemiştim. Bu görüşümde ısrar ediyorum. Hrant Dink, öldürülmeden bir hafta önce, ciddi tehditler aldığını yazmıştı. “Güvercin tedirginliği” yaşadığını yazmıştı, ürktüğünü yazmıştı. Ama medya bunları görmedi, duymadı. Ne zaman gördü, ne zaman duydu? Öldürüldükten sonra. Hem de o dakikada. Hrant Dink’i göklere çıkaran medya, Hrant Dink’in varlığına, yaşamına sahip çıkmadı. Medyanın yönetici ve yazarları, televizyon ekranlarında ya da köşelerinde, “Bu olsa olsa derin güçlerin işidir” deme kolaycılığını seçtiler. ??? Hrant Dink’in katledilmesi karşısında halkın gösterdiği tepki, birlik, dayanışma, tarihe geçecek bir kitlesel tavırdı. Bu topraklarda, siyasal ve stratejik hesaplar karışmadığı sürece, farklı etnik ve dinsel kökenlerden insanların yan yana yaşayabildiğini ortaya koyan çarpıcı bir eylemdi. Bu ülkeyi karıştırmak isteyenlere verilmiş en güçlü cevaptı. Bu kaynaşma, bu komşuluk, bu dostluk Anadolu insanının hamurunda vardı. Cenaze törenine katılan insanların kaçta kaçı Ermeniydi, düşündünüz mü? “Hepimiz Ermeniyiz” diyen kaç on bin Türk vardı? Demek ki Türkiye’de halkın, halkı oluşturan milyonlarca insanın sözlüğünde etnik, dinsel, mezhepsel ayrımcılık yokmuş. Demek ki, halkın özlemi “Bırakın bir arada yaşayalım”mış. ??? Şimdi, bu muhteşem tabloyu bekleyen bir tehlikeyi dile getirelim mi? ‘Duygu’ ile ‘duyu’nun birbirine karıştırılması tehlikesi. Duyguları dile getirirken, yeni yeni düşmanlık tohumlarının atılması tehlikesi. Bu tehlikenin önüne geçilmesinde medyaya büyük görev düşüyor. Cinayet gününden beri gazeteleri izliyorum. Hrant Dink’in 17 yaşındaki katil zanlısı için manşetlerde kullanılan deyimlere dikkat ediniz: ‘Cani’. ‘Alçak’. ‘Manyak’. Hayır, hayır... Sağduyu bu değil. Sorumluluk bu değil. Gazetecilik bu değil. Türkiye’nin ihtiyacı olan tavır da bu değil. Medyaya öfke yakışmaz. Bilerek bilmeyerek, isteyerek istemeyerek yapılan bir yanlış daha: ‘Ulusalcılık’la ‘ırkçılığı’, ‘milliyetçilik’le ‘aşırı milliyetçiliği’ birbirine karıştırmak... Bir ulusu toptan suçlayıp zan altında bırakmak... Koskoca bir halka ‘ırkçı’ damgası vurmak. Bir ili (Trabzon) toptan ‘çete’ ilan etmek... Hrant Dink, bugün hayatta olsaydı böyle davranmazdı. Zanlı için ne cani, ne alçak ne de manyak derdi. Hrant Dink’in cenazesine katılan on binler de böyle davranmadılar. Medya neden böyle davranıyor? Merak ediyorum, bu cenaze töreninden sonra da böyle mi davranacak? * Bugün Uğur Mumcu ’nun katledilişinin 14’üncü yılı. Özlemle anıyoruz. hikmet.bila@ntv.com.tr DÜNYA HALİ.. Bolu Tüneli’nde elektrik sisteminin kesilmesi halinde oksijensiz kalma riski yüksek Hızlı tren faciası yaşanabilir TAZMİNAT VERİLMEDİ MURAT KIŞLALI RUJHAT AVŞAR ANKARA / BOLU Yol, Yapı, Altyapı, Bayındırlık ve Tapu Kadastro Kamu Emekçileri Sendikası (YapıYol Sen) Başkanı Bedri Tekin, dün işletmeye açılan Bolu Tüneli’nde çalışmaların tamamlanması için 2 aylık bir çalışma süresine daha ihtiyaç olduğunu belirterek “Elektrikelektronik sistemlerde yapım hâlâ sürüyor. Elektrik kesilince havalandırma, aydınlanma çalışacak mı, denenmedi. Havalandırma yarım saat çalışmazsa, 3 kilometrelik mekânda oksijensiz kalırsınız. Havasızlıktan kaza da olur, yangın da çıkar. Burada yapılanlar, hızlandırılmış tren faciasındaki tedbirsizlikleri anımsatıyor” dedi. Tekin, otoyollar ve tünellerin genel olarak kazaların en az olduğu yollar arasında yer aldıklarını ifade ederek “Ancak kaza sonucunda yangın çıkarsa, bu riskli. 1999’daki Mont Blanc yangınında 39, Tauern yangınında 12, 2001’deki Gotthard yangınında ise 11 kişi öldü” açıklamasını yaptı. Tekin, Bolu Tüneli’ndeki tehlikelerle ilgili olarak da şunları söyledi: “Burası henüz bitmemiş bir inşaattır. Elektrikelektronik sistemlerde yapım halen sürüyor. Denenmemiştir. Elektrik kesildi, havalandırmaaydınlanma çalışacak mı, deney yapılmamış. Havalan ‘Kablolu’ mağduru 40 çalışan ZEYNEP ŞAHİN ANKARA Kablolu TV konusundaki anlaşmazlık nedeniyle 40 kadar çalışan, tazminatlarını dahi alamadan işsiz kaldı. Kablolu TV altyapısını veren Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) bünyesindeki İnteraktif Telekomünikasyon adlı şirket, TMSF ve Türksat arasında yaşanan anlaşmazlık sonucu işi Türksat’a devretti. Yapacak iş kalmadığı gerekçesiyle kıdem tazminatları ödenmeden işten çıkarılan işçiler de yaşadıkları hak kaybının yanı sıra ileriye dönük belirsizliğin mağduru oldu. Şirket yönetimi ise tazminatların ne zaman ve ne kadarının ödeneceğini kendilerinin de bilmediğini açıkladı. 10 yıllık sözleşmeyle Ankara 2. Bölge Kablolu TV altyapısını üstlenen İnteraktif Telekomünikasyon San. Tic. AŞ, Erol Aksoy’un sahibi olduğu Avrupa Amerikan Holding bünyesinde faaliyet gösteriyordu. Aksoy’un mallarına el konulmasıyla, şirket de TMSF bünyesine geçti. Daha sonra iş tamamen Türksat’a devredildi. Şirket de yönetim hariç sadece 3 çalışanı bünyesinde bırakarak herkesi işten çıkardı. Soruları yanıtlayan şirket yönetimi ise “Gelir kaynağı olmadığı için ödeyemedik. Kaynak buldukça ödemeleri yapacağız” dedi. İlk geçiş Erdoğan ve Prodi’nin... olu Dağı Tüneli’nin İstanbulAnkara yönü, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve İtalya Başbakanı Romano Prodi tarafından hizmete sokuldu. Erdoğan, açılış töreninde,“Bu yolu Akdeniz’in iki medeniyeti arasında bir gönül yolu olarak görüyorum. Çünkü bu yol İtalya ile Türkiye’nin birlikte çalışmasının ve işbirliğinin ürünüdür’’ dedi. Prodi de, iki ülkenin, büyük ülke olmalarından dolayı bazı sorumlulukları da bulunduğunu ve barış yolunda ilerlemeleri gerektiğini belirtti. Prodi, konuşmasını, “Yaşasın İtalya, yaşasın Türkiye. Her iki ülke de sonsuza kadar var olsun, yaşasın” diyerek bitirdi. B (Fotoğraf: AA) şey tamamlanabilirdi. Burada yapılanlar, hızlandırılmış tren faciasındaki tedbirsizlikleri anımsatıyor. Anlamsız tabii, aceleye getirmenin ne gereği vardı?” ALİYETLER UÇTU İtalyan Astaldi firmasının yaptığı Bolu Dağı Geçişi Projesi 895 milyon dolara, bunun içinde yer alan biri 2 bin 788 metre, diğeri 2 bin 954 met ACELEYE GETİRİLDİ Adalet Sitesi’nde intihar ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Adliyesi’nde görev yapan yargıç A.D’nin oğlu S.D. Küçükesat’taki Adalet Sitesi’ndeki evinde intihar etti. Üniversite öğrencisi olduğu bildirilen S.D’nin, bir süredir psikolojik tedavi gördüğü bildirildi. dırma çalışmazsa 3 km’lik bir mekân, oksijensiz kalırsınız. Havasızlıktan insanlar kaza yapabilir. Yangın çıkabilir. Elektronik sistem bitmezse, buzlanmaya, sise ilişkin sistemde kontrolde problem olabilir. Yapımcı firma bile noter aracılığıyla ‘Yapım tamamlanmadan açmayın, açarsanız olacak kazalardan sorumlu değiliz’ diye uyarıda bulundu. İki ay içinde her M relik tünel kısmı ise 280 milyon dolara mal oldu. Böylece 3’er şeritlik iki tüpün metresinin maliyeti yaklaşık 97 bin 560 dolar olarak gerçekleşti. Bolu Tüneli’nin bu maliyetine karşın, dünyanın en uzun tüneli olan Norveç’te, OsloBergen yolu üzerindeki 24 bin 510 metrelik Laerdalstunellen’in maliyeti 144.3 milyon dolara, metre başına maliyeti ise 5 bin 886 dolara geldi. Kocasını keserle öldürdü ? KAYSERİ (AA) Kayseri’de Ayten Ç, eşi Cengiz Ç’yi bıçak ve keserle öldürdü. Kendini ihbar eden Ayten Ç, ifadesinde, eşinin kendisini sürekli dövdüğünü, alkol kullanması nedeniyle eşiyle aralarında geçimsizlik olduğunu ve eşinin olay günü eve alkollü olarak geldiğini söyledi. Sahte hâkim ve savcıya gözaltı ? İSTANBUL (AA) Fatih’te faaliyet gösterdikleri ofislerinde kendini savcı olarak tanıtan İ.E. ile hâkim olarak tanıttığı eşi R.E, polisin düzenlediği operasyonla gözaltına alındı. Bu kişilerin üzerleri, ev ve ofislerinde yapılan aramalarda, 2 adet sahte savcı kimlik kartı, 3 adet sahte hâkim kimlik kartı, 2 adet kurusıkı tabanca, 30 adet uyuşturucu hap, 3 adet çalıntı araç plakası, 1 adet sahte oto ruhsatı, 130 adet porno film ile çok sayıda Adalet Bakanlığı tanıtma kartları ele geçirildi. İ.E. ile eşi R.E, adliyeye sevk edildi. Yurttaşın özel arazisinden petrol iletim hattı geçirilmesine izin verilmedi Yargıtay: Önce kamulaştır ABİDİN YAĞMUR MERSİN Karaduvar Mahallesi’nde yaşayan bir yurttaşın özel arazisinden petrol iletim hattı geçirilmesine karşı açtığı dava sonuçlandı. Dosyayı inceleyen Yargıtay 14. Hukuk Dairesi, davalı petrol şirketinin, yurttaşa ait arazinden petrol iletim hattı geçirebilmesi için söz konusu arazinin kamulaştırılmış olması gerektiğine hükmetti. rını yeniden başlatan dava süreci, mahalle sakinlerinden Ali Kırali’nin, 2004’te açtığı dava ile başladı. Şirketin, denizden petrol naklini sağlayan iletim hatlarını Dumlupınar Caddesi bitişiğinde bulunan arazisinden izinsiz olarak geçirdiğini savunan Kırali, Mersin 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nden, arazisinden geçen iletim hatlarının sökülmesini talep etti. Mahkeme, davacının talebini reddederken davalı şirketin var olan iletim hattına iki metrelik mecra irtifakı talebini kabul etti. Temyiz edilen dava dosyasını inceleyen Yargıtay 14. Hukuk Dairesi ise yerel mahkemenin kararını bozdu. Akdeniz Sosyal Forumu Derneği Başkanı Kemal Dama da “Kamusal alandan petrol iletim hattı geçmesi yasal olsa bile doğru değildir, risktir” diye konuştu. Liselilerin kavgası kanlı bitti ? BURSA (AA) Bursa’da lise öğrencileri arasında önceki gün futbol maçı sırasında başladığı, dün de internet üzerinden mesajlaşmayla “hesaplaşmak üzere randevulaşmaya’’ vardığı bildirilen tartışma, kavgaya dönüştü. Bir arkadaşının isteğiyle olay yerine geldiği bildirilen S.Z. (17), kavga sırasında O.Ş’yi (16) bacağından bıçakladı. Yaralı öğrenci, arkadaşları tarafından Bursa Devlet Hastanesine kaldırıldı. Zanlı, kısa sürede yakalandı. O.Ş’nin durumunun iyi olduğu bildirildi. ULTRASONLA TEŞHİS Bin bebekten biri tek böbrekli İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Her bin bebekten birinin tek böbrekli olarak dünyaya geldiğini belirten Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Ulman, bu durumun bebek anne karnındayken yapılacak ultrason incelemesiyle belirlenebileceğini söyledi. Ulman, bu kapsamdaki çocuklarda en fazla böbrek yetmezliğine neden olan reflü hastalığı görüldüğünü vurguladı. Prof. Dr. Ulman, “Reflü, idrar kesesinden idrarın böbreklere geriye kaçışı olayıdır. Hastalığın ağır tiplerinde anne karnında iken teşhis edilebilir” dedi. Cenazeye kadınlar sahip çıktı DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Diyarbakır’da, nikâhsız birlikte yaşadığı Abdurezzak Dikici tarafından kendisini aldattığı iddiasıyla vurularak öldürülen 5 çocuk annesi Ayşegül Alpaslan’ın 18 gündür morgda bekleyen cenazesine hiçbir yakını sahip çıkmadı. Yasal bekleme süresinin dolmasının ardından harekete geçen kadın örgütleri, cenazeyi toprağa vermeye karar verdi. Dün morga gelen çeşitli sivil toplum kuruluşlarına üye kadınlar, cenazeyi teslim alarak belediyeye ait ambulansla Yeniköy Mezarlığı’na getirdi. Kadınlar ambulanstan omuzlayarak indirdikleri Alpaslan’ın cenazesini kimsesizler mezarlığında hazırlanan mezara kadar taşıdı. Cenaze toprağa verilirken bazı kadınların gözyaşı döktüğü görülürken Alpaslan’ın mezar taşına barışı simgeleyen beyaz tülbent bağlanarak karanfiller bırakıldı. (Fotoğraflar: AA) Çok sayıda petrol dolum tesisinin konut ve tarım alanlarıyla iç içe faaliyet gösterdiği Karaduvar Mahallesi’nde yaşayan bir yurttaşın TUTA Petrolcülük AŞ aleyhine açtığı davaya ilişkin Yargıtay kararı, tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı. Petrol dolum tesislerinin, özel şahıslara ait arazileri kullanıp kullanamayacakları tartışmala DAVA 2004’TE BAŞLADI Denizli’de 4.5 şiddetinde deprem ? DENİZLİ (Cumhuriyet) Denizli’de, dün akşam saatlerinde 4.5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü saat 23.21’de meydana gelen depremin merkez üssünün Buldan ilçesi olduğunu açıkladı. Denizli ve çevre illerde hissedilen deprem kısa süreli paniğe yal açarken can ve mal kaybı olmadı. CUMHURİYET 03 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear