24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 AĞUSTOS 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr İslam Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Saleh bin Abdullah Kamel, Lübnan’a yardım istedi NOT DEFTERİ ZEKERİYA TEMİZEL 13 Yatırım zirvesinden barış çağrısı ? Suudi Arabistan ve Türkiye arasında işbirliği zemininin arandığı toplantıda Kamel, kralın Lübnan’a 2 milyar dola yardımda bulunduğunu hatırlatarak “Yaşınız cepheye gitmeye elvermiyorsa, paranızla destek olun” çağrısında bulundu. Ekonomi Servisi Suudi yardım yaptığını hatırlataArabistan ve Türkiye ara rak Türk iş dünyası’nda da sındaki işbirliğinin arttırıl barışa katkı sağlamaları ması, ekonomik ve ticari gerektiğini söyledi. İki ülke arasındaki ekoilişkilerin güçlendirilmesi amacıyla düzenlenen top nomik ve ticari potansiyelantıda, İslam dünyasının lin iyi kullanılmadığını begüçlendirilmesi ve Lü lirten Başbakan Recep ban’a destek verilmesi Tayyip Erdoğan, ilişkilerin gelişmesi için vize koçağrısı da yapıldı. Suudi Arabistan Kralı laylığının sağlanması geAbdullah bin Abdülaziz el rektiğini söyledi. Erdoğan, Suud’un Türkiye ziyareti Suudilere yatırım çağırıçerçevesinde, Türkiye sında bulunan ve 3 milyar Odalar ve Borsalar Birliği dolar civarında olan ticaret (TOBB) ve Dış Ekonomik hacminin birkaç yılda iki İlişkiler Kurulu (DEİK) ta katına çıkacağı öngörürafından Çırağan Sara sünde bulundu. Suudi Arabistan Kralı yı’nda iş yemeği ve toplantı düzenlendi. Toplantıda Abdullah bin Abdülaziz el konuşan İslam Ticaret ve Suud da iki ülke arasındaSanayi Odası Başkanı Sa ki ticari ilişkilerin son üç leh bin Abudllah Kamel, yılda hızla arttığına dikkat Lübnan’da yaşananları ha çekerek toplantıya katıltırlatarak destek verilmesi maktan memnuniyet duygerektiğini söyleyerek ‘‘Bi duğunu dile getirdi. ‘‘İki zim dışımızdaki alınan ka ülke işadamlarına çağrıda rarlar bizlere uygulatılıyor. bulunuyorum, ortak proYaşınız cepheye gitmeye el jeler geliştirin, güçlerinizi vermiyorsa, paranız da mı birleştirin’’ diyen Suud, yok’’ dedi. Kral Abdullah önümüzdeki dönemde bin Abdülaziz el Suud’un ilişkilerin üst seviyelere çıLübnan’a 2 milyar dolar kacağını öngördü. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) Makarem S. Batterjee, Yazarımız Zekeriya Temizel yurtdışında bulunduğu için bu haftaki yazısını yayımlayamıyoruz. SEVDA TEPESİ TARTIŞMASI AKP Ecyad Kalesi’ni unuttu ? İstanbul’da Sevda Tepesi’ne inşaat izni isteyen Suudiler, Osmanlı mirası Ecyad Kalesi’ni yıkmışlardı. AKP’nin, Ecyad’ı hiç gündeme getirmemiş olması ise dikkat çekti. BAHADIR SELİM DİLEK Kral Abdullah’ın salona girdikten sonra konuşmacılar için hazırlanan platforma çıkarak salondakileri selamlaması üzerine, konuklar ayakta alkışladı. İstanbul’a 1.3 milyar dolara sağlık kenti önerisi SuudiGerman Hospital Üst Yöneticisi Makarem S. Batterjee, İstanbul’da bir sağlık kenti kurmayı planladıklarını, bunun 1.3 milyar dolarlık bir yatırım olacağını kaydetti. Batterjee, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun (DEİK) Türk ve Suudi işadamlarına Çırağan Sarayı’nda verdiği yemeğin ardından soruları yanıtladı. Türkiye’deki yatırım planlarının sorulması üzerine Batterjee, İstanbul’da, Avrupa ve Ortadoğu’yu birleştiren megakent olacak bir sağlık kenti kurmayı planladıklarını bildirdi. 1.3 milyar dolarlık yatırımın hem çok rekabetçi bir hizmet anlayışına sahip hem de çok konforlu olacağını ifade eden Batterjee, ‘‘Bu sağlık kentinin dünya çapında büyük bir başarı yakalayacağına inanıyoruz’’ dedi. Yatırımın ne zaman başlayacağı sorusuna da Batterjee, ‘‘Başbakan Erdoğan ve Türk hükümeti ile bu konudaki görüşmelerimiz sürüyor’’ karşılığını verdi. Batterjee, ayrıca, Türk şirketleriyle ortaklık planlarının olup olmadığının sorulması üzerine de ‘‘Bu yatırım doğrultusunda Türkiye’de adını şimdi açıklayamayacağım bazı ailelerle, bankalarla ve İslam Kalkınma Bankası ile görüşmelerimiz sürüyor’’ ARAPLARIN GÖZDESİ GAP OLDU Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) İcra Kurulu Başkanı Rona Yırcalı, Suudi Arabistan’ın 2006 bütçesinde 36 milyar dolarlık, 2020 yılına kadar da 620 milyar dolarlık yatırım öngörüldüğünü, bundan Türkiye’nin de önemli pay alabileceğini kaydetti. Suudi işadamlarının Türkiye’de özellikle hangi alanlarda yatırım yapmayı planladıklarının sorulması üzerine Yırcalı, şöyle konuştu: ‘‘Şimdiye kadar yapılan görüşmelerin ve anlaşmaların ışığında Suudi işadamlarının özellikle turizm, ulaştırma ve gıda alanlarında GAP’a, enerji dağıtım ve üretimine, telekomünikasyona büyük ilgileri var. Bunların hepsi bizim özelleştirmelerimizi ilgilendiren konular... Enerji sektöründe de özellikle elektrik dağıtımında çok ilgililer. Üretim safhasında ise baraj, termik santralların yapımı gibi alanlarla ilgililer.’’ ENERJİDE TÜRKSUUDİ YAKINLIĞI Suudi ve Türk işadamlarının katıldığı çalışma yemeğinde, Suudi Arabistan’a tekstil ve beyaz eşya ihracatı yaptıklarını söyleyen Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, enerjide işbirliği düşünüp düşünmediklerine ilişkin bir soru üzerine, ‘‘Böyle teklifler gelirse neden olmasın. Tabii olur’’ dedi. Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık da ikili görüşmeler kapsamında Çalık Grubu’ndan yetkililerin Suudi özel sektörüyle görüşmeler yaptığını söyledi. Çalık, ‘‘Şu anda inşaat grubumuz Suudi Arabistan’daki inşaat işleriyle ilgileniyor. Oradaki enerji konusunda da arkadaşlarımız görüşmelerini sürdürüyor. Suudi Arabistan’da ciddi bir iş potansiyeli var. Özellikle Türk müteahhitlik sektörü için bu ülkede ciddi bir iş potansiyeli var’’ diye konuştu. ANKARA Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdülaziz el Suud’un Türkiye ziyareti sırasında tartışma konusu olan Sevda Tepesi, Mekke’de bulunan Osmanlı mirası Ecyad Kalesi’nin Suudi hanedanı tarafından yarım milyar dolarlık rant için yıktırılmış olmasını da gündeme taşıdı. Kralı, bugüne kadar Türkiye’yi ziyaret eden devlet başkanlarına gösterilmemiş bir ‘‘itinayla’’ ağırlayan AKP hükümetinin bu konuyu hiç gündeme yansıtmamış olması dikkat çekti. Sevda Tepesi gibi tarihi ve doğal bir zenginlik üzerine mevcut yasal düzenlemeleri hiçe sayarak saray inşa ettirmek için kulis yapan Kral Abdullah’ın bu tutumu, Ecyad Kalesi örneği ile birlikte, Suudi hanedanının rant için tarihi ve doğayı hiçe saydığını da göstermiş oldu. Üvey ağabeyi Fahd bin Abdülaziz el Suud’un iktidarda olduğu 2002 yılında yıktırılmış olan, Ecyad Kalesi, iki ülke ilişkilerinde gerginliğe neden olmuştu. Kral Abdullah’ın Türkiye ziyareti sırasında bu konunun hiç gündeme taşınmamış olması dikkat çekti. Ecyad Kalesi’nin iki ülke arasında gerginliğe neden olduğu günlerde, söz konusu Osmanlı mirasının yok edilmesinde, buradan sağlanması öngörülen 534 milyon dolarlık rant peşinde koşan, Fahd’ın en sevdiği karısından olduğu söylenen Prens Abdülaziz’in büyük pay sahibi olduğu ortaya çıkmıştı. Kalenin yıkılıp yerine yaptırılan site için Suudi Arabistan yönetimi 534 milyon dolar bütçe ayırmıştı. Ecyad Kalesi yerine inşaa edilen kulelerden, restoranlardan ve alışveriş merkezlerinden meydana gelen 231 bin 300 metrekarelik ‘‘699’’ sayılı projenin tamamı Prens Abdülaziz’e aitti. Intercontinental Grubu’nun Suudi Arabistan’daki temsilcisi olan Prens Abdülaziz, 2001 yılında da Kâbe’nin önünde uzanan ve metrekaresi 50 bin dolar olan caddeye büyük bir Intercontinental Oteli inşa ettirmişti. UNESCO uyarmıştı Suudi yönetiminin kaleyi yıkacağını, yerine otel yapılacağını açıklaması üzerine dönemin Kültür Bakanlığı, UNESCO’ya başvurmuş, UNESCO da 1972 tarihli kültür ve doğa mirasının korunması sözleşmesine uygun davranmaları gerektiğini, Suudi yetkililere bildirmişti. Suudiler de olumlu yanıt vermiş ancak söz tutulmamıştı. Denizbank’ın devrine onay Ekonomi Servisi Denizbank hisselerinin yüzde 75’inin Belçika ve Fransa ortaklığındaki finansal hizmet grubu Dexia SA/NV’ye satışına Rekabet Kurulu tarafından onay verildi. Denizbank’tan yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi: ‘‘Devralma işlemine Avusturya ve Almanya rekabet otoriteleri tarafından da izin verilmiş bulunmaktadır. Ayrıca, Rusya Federasyonu merkez bankası, ilgili devralma işleminin ön izne tabi olmadığını, Bahreyn Bankacılık Kurumu ise ilgili devralma işlemine itirazı olmadığını yazılı olarak bildirmişlerdir.’’ En pahalı listesinde 33. olan İstanbul, en fazla çalışılan kentlerin başında yer alıyor Hayat pahalı ücretler düşük ? Çalışanlara bir saatte ortalama 18 dolar ödenirken, Doğu Avrupa ve Asya’da bir saatte ödenen ücretin ortalaması sadece 4 dolar. İstanbul ise saati 4.10 dolarla listede 42. sırada. Ekonomi Servisi İsviçre’deki UBS bankası her 3 yılda bir olduğu gibi dünyanın en pahalı, satın alma gücü en yüksek, çalışma saatleri en fazla olan ülke ve kentlerin sıralamasını açıkladı. ‘‘Fiyat ve Kazanç Endeksi’’ olarak adlandırılan bu listeye göre İstanbul, dünyanın en pahalı 33. kenti ve yılda ortalama 2 bin 23 olan çalışma saatleriyle en fazla çalışılan kentler arasında. Buna göre dünyanın en pahalı ilk beş kenti Oslo, Londra, Kopenhag, Zürih ve Tokyo. İstanbul listenin 33. sırasında. Kentler, çalışanlarının satın alma gücüne göre de sıralanıyor. Buna göre, bir hamburger satın almak için Los Angeles’taki bir kişi 11 dakika çalışırken Londra’daki 16 dakika, Atina’daki 26 dakika, İstanbul’daki ise 48 dakika çalışmak zorunda kalıyor. UBS, çalışanlara en yüksek ücretlerin verildiği ülkelerle kentlerin de bir sıralamasını yapıyor. İskandinav ülkeleri, İsviçre ve ABD, çalışanlara en fazla ücretin ödendiği ülkeler sıralamasında başta. Bu ülkelerde çalışanlara bir saatte ortalama 18 dolar ödenirken, Doğu Avrupa ve Asya’da bir saatte ödenen ücretin ortalaması sadece 4 dolar. İstanbul ise saati 4.10 dolarla listede 42. sırada. pamukm?superonline.com Anadolu’ya açılıyor Ekonomi Servisi ‘‘Bilişim Zirvesi 2006’’ 59 Eylül tarihleri arasında İstanbul’da TÜYAP Beylikdüzü Kongre Merkezi’nde yapılacak. Zirveye 23 ilden 2 bin işadamının katılması hedefleniyor. Ankara, Adana, Adapazarı/Sakarya, Antalya, Balıkesir, Bursa, Çorlu, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Eskişehir, Gaziantep, Gebze, İnegöl, İzmir, İzmit, Kayseri, Konya, Manisa, Mersin/Antakya, Samsun ve Yalova’dan katılacak işadamları bulundukları ilin ticaret ve sanayi odasına, zirveye ücretsiz giriş için başvuracaklar. Anadolubank’tan faiz indirimi Ekonomi Servisi Anadolubank, YTL cinsinden tüm vadelerdeki taşıt ve konut kredisi faiz oranlarında indirime gitti. Bankadan yapılan açıklamaya göre, daha önce yüzde 1.90 olarak uygulanan konut kredisi faiz oranı 360 ay için 1.57, 6196 ay için 1.61, 97120 ay için 1.65 olarak uygulanacak. Taşıt kredisinde ise 36 aya kadar olan vadelerde yüzde 1.90 olan faiz oranı 1.79 olarak revize edildi. MALİYE YAŞAMINDAN / MUSTAFA PAMUKOĞLU 01.07.2006 tarihinde Maliye Bakanlığı ‘‘Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği’’ni yayımladı, yer yerinden oynadı. Neydi bu denli tepki çeken hadise? Bugüne değin her yıl bütçe uygulama tebliğleri içinde yayımlanan tedavi yardımı bu yıl sağlık sektörünü neden sarstı? Devlet bugüne kadar sağlık hizmetine para ödüyordu. Şimdi ise sağlık vakası başına ödeme yapacak. Tansiyon hastası bir kişi özel bir tıp merkezine gittiğinde muayene, tetkikler ve konsültasyon gibi bu hastalıkla ile ilgili hizmetlerin çeşidine ve gerekliliğine bakılmadan hastanın hastaneye gelmesi vaka kabul edilecek ve bu vaka başına para verilecek. Hizmet esas alınmayacak. Bu tıp merkezi, baş dönmesi nedeniyle hastasını kulak burun için tetkik ve muayeneye gönderse bu sevk işleminin de ücreti ayrıca ödenmeyecek. Bu tebliğin gerekçesi ta sarruf yapmaktır. IMF tarafından da istenen sağlık harcamalarında tasarruf yapılması hedefi uygulamanın bu şekilde olmasına neden olmuştur... Bütçede yaklaşık 2.5 milyar dolar tasarruf beklenmektedir. Özel sağlık kuruluşları soyguncu ilan edilmiştir. Bu tebliğin çıkarılmasının özellikle Sağlık Bakanlığı tarafından dile getirilen en önemli sebeplerinden biri, özel sağlık birimlerinin sağlık hizmet bedellerini Sağlıkta İflas şişirmeleri ve bir anlamda devleti soydukları iddiasıdır. Elinde birden fazla sağlık karnesi ile birkaç sağlık kuruluşu dolaşarak muayene ve tetkik yaptıran ve evinde de torbalarla ilaç bulunan binlerce hastanın olduğu hususu bu iddianın en önemli dayanağıdır. Öte yandan bu fiyatlandırma ile sağlık kuruluşlarının aslında zarar etmeyeceklerine ve bugüne kadar aşırı kâr ettiklerine inanılmaktadır. Bu uygulama sağlık sektörünü iflasa sürükler. Bilindiği gibi sağlık hizmetleri de bir iktisadi işletme faaliyetidir. İktisadi işletmeler kâr yaratmak zorundadır. Kârı yaratacak ilk faktör hizmetin fiyatlandırılmasıdır. Hizmet bedelinin en büyük ödeyicisi olan devlet, fiyatı, iktisadilik ve eşitlik ilkesine göre değil de ‘‘Ben bu fiyatı veriyorum, sen ne yaparsan yap’’ zihniyeti ile belirlerse ‘‘Sağlıkta özel sektörü istemiyorum, batarsa batsın’’ yaklaşımında olduğunu göstermiş olur. Şu anda ülkemizde 308 özel hastane, 2000 özel poliklinik ve tıp merkezi vardır. Bu birimler sayesinde devletin üzerindeki sağlık yükü hem azalmış hem de sağlıkta kalite arttmıştır. Tıpta teknolojinin gelişimi özel sağlık kuruluşlarının başarılı çalışmalarıyla sağlanmıştır. Bu işletmeler, maliyetini finanse etmeyen fiyatlar nedeniyle zarar edecek ve bu zarar katlanılmaz ölçeğe geldiğinde iflas ederek kapanacak veya ciddi küçülmeler olacaktır. Bu uygulamanın uzun vadede tasarruf sağlaması çok zordur. Bu fiyatlandırma belki kısa vadede ciddi tasarruf sağlayabilir. Ancak uzun vadede daha fazla bir maliyete neden olacağını düşünüyoruz. Bir kere hastalara tetkikler eksik yapılacağından yeterli tanı konulamayacak. Bu durumda hastalar sağlık kuruluşları arasında mekik dokuyacaktır. Bu durum tüm sağlık kuruluşlarının iş yükünü arttıracak ve vaka sayıları artacak, devlet bu vaka sayılarına daha fazla para ödeyecektir. Hastaneler bu uygulamanın sakıncalarını gidermek için hastayı yatırıp tetkik yapacaklar ve bu da gereksiz yatak işgaline ve masrafa yol açacak. Bunun yanında hastalara acilden giriş yaptıracaklar, bu da gerçek olan ve olmayan acil hasta ayrımına neden olacak ve gerçek acil hastalara yeterli özen gösterilemeyecektir. Özel sağlık kuruluşları, hastalarından özel ücret farkı isteyerek bu zararlarını kapamaya çalışacaklar ve parası olan Umman’a otoyol ücret sistemi Ekonomi Servisi ASELSAN, Umman için otoyol ücret toplama sistemi üretecek. Umman Trafik İdaresi’nin talebi üzerine hazırlanan projenin 2007 yılında tamamlanması planlanıyor. Proje kapsamında 1 gişe kontrol merkezi, 2 otomatik geçiş gişesi (OGS), 6 kartlı geçiş gişesi (KGS) ve 8 operatör denetimli nakit gişe yapılacak. 732.8 bin dolarlık sistemin işletmesini, Umman Trafik İdaresi yürütecek. lar ve olmayanlar bakımından eşitsizlik derinleşecektir. Bu tebliğe göre hasta özel sağlık kuruluşuna başvurduğu tarihten itibaren 10 gün içinde aynı yere giderse, bu başvurusu ile ilgili ücret ödenmeyecektir. Bu nedenle sağlık birimleri hastalarını hiçbir zaman bu sürede kabul etmeyecek ve muvazaa yaparak vaka sayısını arttırabileceklerdir. Doktorlar yeterli tetkik yapamadıklarından garantiye gitmek için çokça ilaç yazacaklardır. Bu da toplam ilaç tüketimini arttıracak ve ciddi bir yük yaratabilecektir. Özel sağlık kuruluşları, vergi ve SSK primi gibi ödemeler nedeniyle devlete katkı yapan kuruluşlardır. Bu sağlık kuruluşları kapandığı veya küçüldüğü takdirde devletin bu yönden de kaybı olacaktır. Peki ne yapılmalı? Devlet soygunu yapanı yakalamalı ve ciddi yaptırımlar uygulamalı. Bunun için sıkı denetim sistemi geliştirmeli. En az 250.000 kişinin istihdam edildiği sağlık sektöründe yer alan sağlık kuruluşlarını iktisadi işletme olarak görmeli, yaşayabilmelerini temin edici hizmet fiyatı belirlemelidir. Bir kişi genel tuvalete gittiğinde 1 YTL öderken, idrar tahliline devlet 1 YTL ödüyorsa burada bir terslik var demektir. Kaş yapayım derken göz çıkarmayalım. ERDEMİR’den 140 milyon dolarlık yatırım Ekonomi Servisi Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları’nda (ERDEMİR), yatırımı tamamlanan ‘‘Türkiye’nin ilk ve tek’’ levha haddehanesinde 15 Ağustos Salı günü ticari işletmeye başlanmasının hedeflendiği bildirildi. ERDEMİR’den Borsa’ya gönderilen açıklamada, yıllık 500 bin ton kapasiteli tesis sayesinde, ‘‘Halen yurtdışına bağımlı olan başta Türkiye gemi inşa sanayicileri’’ olmak üzere, müşterilerin, 3 bin 800 milimetre genişliğine kadar ve kalınlığı 5 milimetre ile 180 milimetre aralığındaki levha taleplerinin karşılanabileceği belirtildi. Açıklamada, ‘‘Bugüne kadar yapımına, yüzde 83’ü özkaynaklardan olmak üzere 128 milyon dolar harcama yapılan levha haddehanesinin toplam maliyeti 140 milyon dolar olacaktır’’ denildi. Öte yandan şirketin birinci sıcak haddehanesinde 2006 yılı Mayıs ayında aylık 67 bin 623 ton olan üretim rekorunun, temmuz ayında gerçekleştirilen 68 bin 349 ton üretimle geride bırakıldığı ifade edildi. CUMHURİYET 13 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear