24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 TEMMUZ 2006 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ulusal gazetelerin temsilcileriyle görüşen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal: POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA 5 Köşk inadı sıkıntı yaratır ? Baştarafı 1. Sayfada Ay Büyürken Uyuyamam... O gece ay denizle kucaklaşıyordu Gökova Körfezi’nde, tıpkı Homeros’un ışık sahilinde olduğu gibi... Ay büyüdükçe büyüdü. Gökyüzünde tüm yıldızlar kayboldu... Önceki akşam Büyükdere sırtlarından boğazdan geçen gemileri seyrederken Beykoz’un ışıkları göz kırpıyordu... On gün önce aynı saatlerde Akyaka Köyü’nde, çam ormanlarının denizle buluştuğu yerde, Gökova Körfezi’nin o doyum olmaz güzelliği karşısındaydım... Türkiye’nin her yeri ayrı güzellikte... Munzur Vadisi’nde de ay vurur suların üzerine, Fırat kıyısında da, Manyas Gölü’nde de, Meriç’te de... Foça’nın siren kayalıklarından baktığınızda, tıpkı Beykoz gibi göz kırpar Karaburun’un ışıkları... Yaşamın bir orman gibi olan coşkusu, yaşadığımız toprağın, çiçeklerle örtülü yamaçların türküsü olur Tunceli akşamlarında... Hakkâri’nin Sümbül Dağı’nda bir zalim yalnızlık, Kızılırmak’ın aktığı ovalarda bir hasret olur... Ordu’da, Giresun’da, Trabzon’da Karadeniz çılgınlaşır, Meriç Ovası’nda yıldızlar getirir beraberinde geceyi... Oralarda fındık üreticileri siyasal iktidarın kıskacındadır. Başbakan kürsüde Fiskobirlik’e meydan okur... ??? Başbakan bilmez mi Türkiye’nin 6 milyar dolarlık tarım ürünleri ihracatında fındığın payının 2 milyar dolar olduğunu... Elbet bilir!.. Başbakan Erdoğan, fındık üreticilerine ikide bir ‘‘1.5 katrilyon liraya çizik attık, Fiskobirlik’i devlete borçlu olmaktan kurtardık’’ diye konuşur Karadeniz’de... Oysa AKP’nin dört yıldır tasfiye ettiği Fiskobirlik borcu 1.5 katrilyon değil, 28.5 trilyondur. Fiskobirlik özel bir kuruluş değildir. Fiskobirlik devlet adına fındık alımı yapar. Kaç kez yazdım, bir kez daha yineleyeyim: Türkiye’de yedi tarım satış kooperatifi vardır. Bunların borçlarının tasfiyesini yasa gereği Hazine üstlenir ve öder. Başbakan, tarım satış kooperatifleri ve birliklerinin yeniden yapılanmasına ilişkin 4572 Sayılı Yasa’yı ne yazık ki bilmiyor... Yanı başında danışmanı, fındık ihracatçısı Cüneyd Zapsu var Erdoğan’ın. Zapsu’ya sorup öğrense iyi olmaz mı? Erdoğan’ın partisi Fiskobirlik seçimlerini kaybetti. Tüm sorun bu. Seçimlerin acısını fındık üreticisinden çıkarıyor Başbakan... ??? Gemiler geçiyor boğazdan... Bu saatlerde Kaş’ta ‘‘Mavi Kafe’’de olmak vardı. Ya da Datça’da Palamutbükü’nde... Sıcak yaz geceleri oralarda yaşanıyor, İstanbul’da değil... Büyükdere sırtlarından boğazın lacivert sularına dalıyorum sanki... O anda Akdeniz’de bir şarkı oluyorum Nahit Ulvi Akgün’ün dizelerinde: ‘‘Bir şey var aramızda Onu buldukça kaybediyoruz isteyerek Fakat ne kadar saklarsak nafile Bir şey var aramızda Senin gözlerinde ışıldıyor Benim dilimin ucunda.’’ Ben eski mevsimleri özlerim ağaçlar meyvelendiğinde. Serin eylül akşamlarını hatırlarım temmuzda Akdeniz’de... Biraz Gökova Körfezi’nde dolaşırım, biraz Karadeniz’de, biraz da Fırat’ın, Dicle’nin suladığı topraklarda... Sahi, yazmayı az daha unutuyordum. Kara Harp Okulu Komutanı Tümgeneral Reha Taşkesen niçin istifa etti? 52 yaşındaydı Tümgeneral Taşkesen... Çağdaş, demokrat bir insandı... Kız ve erkek askeri öğrencilerin el ele dolaşmaları mı, bira içmeleri mi, bir aşk mı? Olsun!.. Asker insan değil mi? Asker âşık olamaz mı? Askerin yüreği yok mu? Asker şiir sevmez mi? ??? Ay büyüdükçe büyüdü. Gökyüzünde tüm yıldızlar kayboldu.... Ben ay büyürken uyuyamam!.. Bu saatlerde Akdeniz hâlâ ayaktadır İstanbul gibi... Televizyonu açtım haberleri izlemek için... Başbakan fındık üreticilerini fırçalıyordu... Aklım Tümgeneral Reha Taşkesen’in istifasında... İstifa mı etti yoksa ettirildi mi? Allianoi Su Perisi’ne destek için; Banka Hesap No: ‘‘Akbank Bergama Şubesi DHV: 33453012’’ Teoman Öztürk anıldı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin (TMMOB) 19731980 yılları arasında başkanlığını yapan Teoman Öztürk, ölümünün 12. yılında Karşıyaka Mezarlığı’ndaki gömütü başında düzenlenen törenle anıldı. Anma töreninde konuşan TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, Öztürk’ün, mühendismimar hareketinin toplumcu bir çizgiye sahip olmasında, ön saflarda yer aldığını söyledi. Baykal ve Mumcu tazminat kazandı ? ANKARA (AA) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ‘‘O hisse senetlerini nereden buldun Deniz Bey’’ başlıklı haber nedeniyle ‘‘toplum önünde küçük düşürüldüğü’’ iddiasıyla Sabah gazetesi ve muhabiri aleyhine açtığı davada, 10 bin YTL manevi tazminat kazandı. AKP Kocaeli Milletvekili Eyüp Ayar da ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu’ya ‘‘it’’ diye bağırdığı gerekçesiyle 5 bin YTL manevi tazminata mahkum oldu. ‘‘Bu kamuoyunun zaferidir. Biz tehlikeyi gördük. AKP’nin teamüllerin dışına çıkma eğilimini gördük. Uyarımızı yaptık. İşe yaradığını düşünüyoruz. Bu aşamadan sonra 30 Ağustos sürecinin geleneklerin dışında geçmeyeceğini düşünüyoruz. Böyle bir şeyi denemek akıl, mantık ve sağduyunun dışına çıkmak anlamına gelir. Bir tertip yapıldı ve bu bozuldu.’’ Baykal, 2.5 saati aşan kahvaltılı toplantının 1 saate yakın bölümünü cumhurbaşkanı seçimine ayırdı. Erdoğan’ın Frankfurt dönüşü yaptığı ‘‘Benden başka birisi de aday olabilir’’ açıklamasının kendisinin adaylığını ilan etmek anlamına geldiğini söyledi. CHP lideri, şöyle devam etti: ‘‘Erdoğan adaysa AKP içinden biri çıkıp, ‘Ben de adayım’ demez. Bugünkü tabloya baktığımızda Erdoğan yargıyla kavgalı, Türkiye’nin bir bölgesiyle, Karadeniz’le kavgalı, üniversitelerle kavgalı... Böyle bir kişinin cumhurbaşkanlığı sıkıntı yaratır. Benim itirazım Erdoğan’ın kişiliğine değil, siyaset anlayışına.’’ dırıldığını anımsattıktan sonra şu değerlendirmeyi yaptı: ‘‘Şimdi salt çoğunlukla cumhurbaşkanı seçilebiliyor. İşte o zaman da uzlaşma sıkıntısı ortaya çıkıyor. AKP kendi geleceğini de düşünerek uzlaşma zemini aramalı.’’ Baykal, gazetecilerin ‘‘Hikmet Çetin gibi biri mi’’ sorusuna, ‘‘Ne olur isimlerden söz etmeyin. Siyasetin içinden dışından herhangi biri olabilir’’ yanıtını verdi. Baykal, bir soru üzerine üzerinde uzlaşılacak kişinin AKP’nin içinden de olabileceğini söyledi. CHP’nin açılımı Baykal, rejime yönelik tehditlerin ciddi boyutlarda olduğunu, bunu pek çok zeminde dile getirdiklerini belirtti. Bugün merkez sağda olan pek çok kişinin bile CHP’nin işlevinin far kında olduğunu vurgulayan Baykal, şöyle devam etti: ‘‘Bu anlamda partiyi geniş toplum kesimlerine açıyoruz. Açılımımız kişilere değil, topluma. Kamuoyunda yayımlanan isimlerin hiçbirine bir öneri götürmedik. Bu tür haberler olsa olsa diye yapılıyor. Merkez sağ geçmişte bugünkü iktidar eğilimlerine ödün vere vere kendisi geride kaldı, çaresizliğe düştü. ’’ ABD’nin de artık ılımlı İslam söylemlerini bıraktığına dikkat çeken CHP lideri, ‘‘Çünkü ılımlı diye başlarsanız iş aslına dönüyor. Mısır’da, Cezayir’de, Fas’ta, Hamaslı Filistin’de neler oluyor, çok dikkatle izlemeliyiz. Bize bir şey olmaz dememeli’’ diye konuştu. Baykal, Cumhuriyet gazetesinin manşetinde yayımlanan Amerikan Silahlı Kuvvetler Dergisi’nde yer alan haritaların bir paranoya olmadığı nı belirtti. 15 yıldır siyasetini Türkiye’yi parçalamaya yönelik senaryoları dikkate alarak oluşturduğunu belirten Baykal,‘‘Geçmişte biz Çekiç Güç’e hayır derken bu tehlikeleri görerek tavır aldık. Bizim coğrafyamızda ne yazık ki çok sık harita çiziliyor. 1 Mart tezkeresinde aman sıkı duralım derken kaygımız bunlardı’’ diye konuştu. ‘AB Türkiye’yi anlamıyor’ Baykal, bir soru üzerine yabancılara toprak satışında dikkatli davranılması gerektiğini belirtti. Baykal, Avrupa Birliği’nin Türkiye’yi makul bir sürede tam üyeliğe kabul etmeyeceğini, bunu aklı başında sağduyulu herkesin bildiğini söyledi. CHP lideri, Türkiye’nin tam üyeliğe kabulüyle birlikte askeri müdahale, irtica, bölücülük, etnik çatışma olasılıklarının kal kacağına dikkat çektikten sonra, ‘‘Ama işte o uzun yola gidiş var. O süreçte ne olur; belirsizlik var. Bugün AB ile bir oyun oynuyoruz. AB bize tam üyeliğe kabul etmeyeceği halde olacakmış gibi davranıyor. Türkiye süreci bildiği halde tam üye olacakmış gibi hareket ediyor. İşadamları, pek çok gazete yöneticisi böyle hareket ediyor. Bir de hayal kuranlar var, işte o tehlikeli. Hele yönetimde olurlarsa’’ dedi. AB’nin, Türkiye’nin kaygılarını anlamadığına dikkat çeken Baykal, ‘‘Örneğin laikliği onlar ortaçağın hemen sonrasında çözmüş. Şimdi biz bu konuda kaygı duyunca anlamıyorlar ya da anlamak istemiyorlar. Atatürk’ün fotoğraflarının önemini bilmiyorlar. Atatürk’ün insan hakları, kadın hakları, aydınlanma demek olduğunu bilmiyorlar’’ diye konuştu. ‘Sorumlu tutulamaz’ Baykal, anayasanın 105. maddesinin cumhurbaşkanlarının görev ve yetkilerini ayrıntılarıyla tarif ettiğini, hükümetin uygulamalarını onayladığı için sorumlu tutulamayacağına işaret ettiğini belirtti. Amacının Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı sürecini engellemek değil, tehlikelere dikkat çekmek olduğunu söyleyen Baykal, ‘‘Diyelim ki Erdoğan Köşk’e çıktı, Meclis’te de başka bir aritmetik oluştu. O aritmetik Erdoğan’ı Yüce Divan’a gönderdi. Erdoğan haftada üç gün Yüce Divan’da ifade verecek, üç gün Köşk’te görev yapacak. O sırada Anayasa Mahkemesi’nden birinin görev süresi dolduğunda oraya atama yapacak. Böyle bir tablo düşünebiliyor musunuz? İşte ben oldum diyerek, dayatarak Köşk’e çıkmaya kalkarsanız bu sıkıntılar çıkabilir’’ dedi. 12 Eylül öncesinde anayasanın cumhurbaşkanının üçte iki oyla seçilmesini öngördüğünü, ancak 100 turu aşan oylamada bile bu rakama ulaşamamanın sıkıntı yarattığını söyleyen Baykal, 1982 Anayasası’nda bunu aşmak için üçte iki şartının kal Rahşan Ecevit ısrarlı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Rahşan Ecevit, başlattığı ‘‘sağlısollu ittifak’’ girişimi çerçevesinde Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan’ı ziyaret etti. Ziyaret sırasında, mevcut yasaların ittifaka olanak tanımadığını belirten Ecevit, ‘‘seçilme yaşının 25’e indirilmesi konusunda yapılacak düzenlemeye, ittifaka olanak sağlayacak değişikliklerin de eklenebileceğini’’ söyledi. Filistin için mektup eylemi Halkevleri, İsrail’in Filistin halkı üzerinde gerçekleştirdiği operasyonları protesto etmek amacıyla Türk ve yabancı yetkililere uyarı mektubu gönderdi. Galatasaray Postanesi önünde toplanan halkevi üyesi bir grup, ‘‘İsrail halkı yalnız değildir’’, ‘‘Katil İsrail Filistin’den defol’’, ‘‘Emperyalistler yenilecek, direnen halklar kazanacak’’ sloganları attı. Daha sonra Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan ve TBMM Genel Başkanı Bülent Arınç’a mektuplarını gönderdiler. Grup adına basına açıklama yapan Halkevleri Genel Başkan Yardımcısı İlknur Birol, İsrail’in 28 Haziran’da bir askerin kaçırılması nedeniyle Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren saldırılarını emperyalistlerin desteklediğini vurgulayarak ‘‘Bu katliamdan pay kapmaya çalışan AKP hükümeti saldırıyı görmezden gelmektedir. Hükümete düşen görev, İsrail’le yapılan tüm askeri, siyasi ve ticari ilişkileri derhal kesmesidir’’ dedi. Kızılay’a Atatürk heykeli dikerek Gökçek’i protesto eden heykeltıraş Ragıp Çeçen: ‘TDK devlet dairesi gibi’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dil Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sevgi Özel, ‘‘Atatürk’ün bir dernek olarak kurduğu Türk Dil Kurumu (TDK), Başbakanlık’a bağlı bir devlet dairesi haline dönüştürülmüştür’’ dedi. Özel, TDK’nin 74’üncü kuruluş yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, kurumun amaç ve hedeflerinden uzaklaştığını belirterek bundan üzüntü duyduğunu ifade etti. Gökçek’ten trilyonluk alacağım var ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kızılay’a Atatürk heykeli dikerek Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’i protesto eden heykeltıraş Ragıp Çeçen, Gökçek’in aleyhinde dava açmasını istediğini söyledi. Çeçen, ‘‘Adama edepsiz, yalancı diyor, hakaret ediyorum yine de hakaret davası açmıyor. Çünkü biliyor ki mahkemede tüm ipliğini pazara çıkartacağım’’ dedi. Ankara Kızılay Meydanı’nda önceki gün gerçekleştirdiği heykelli eylem ile dikkatleri üzerine toplayan heykeltıraş Çeçen, sorunun alacak verecek davasını geçtiğini ve tedavisi zor bir hastalığa yakalanan eşinin tüm bu yaşananların ardından yeniden rahatsızlanması nedeniyle eylemlere başladığını belirtti. ? Belediyeden 3.5 trilyonluk alacağını tahsil edemediği için zor durumda kaldığını vurgulayan Çeçen, amacının ‘‘Gökçek’in adil bir şekilde yargılanarak, yolsuzlukların, hukuksuz işlemlerin, kılıfına uydurulan projelerin ortaya çıkmasını sağlamak’’ olduğunu söyledi. Belediyeden 4 yıl öncesine dayanan 3.5 trilyonluk alacağını tahsil edemediği için çok zor durumda kaldığını vurgulayan Çeçen, amacının ‘‘Melih Gökçek’in adil bir şekilde yargılanarak yaptığı yolsuzlukların, hukuksuz işlemlerin, kılıfına uydurduğu projelerin ortaya çıkmasını sağlamak’’ olduğunu anlattı. Gökçek’in görevden alınması için elinden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğinin altını çizen Çeçen, Gökçek hakkında ‘‘Nitelikli dolandırıcılık’’ suçundan dava açmaya hazırlandığını kaydetti. Çeçen, ASKİ Genel Müdürü İhsan Fincan, ASKİ genel müdür yardımcıları Mustafa Kurt ve Necati Torun, Çevre Koruma Derneği Başkanı Hatice Akgül, Kanal Yatırım Daire Başkanı Tahsin Polat’ı da Gökçek ile aynı ekipte yer aldıkları gerekçesiyle dava edeceğini söyledi. Çeçen, gerçekleştirdiği eylem sonrasında Büyükşehir Belediyesi tarafından hakkında ‘‘Atatürk’e ve Türk bayrağına saygısızlık’’ yaptığı gerekçe siyle dava açıldığını söyledi. Çeçen,Gökçek’in isteği üzerine Esenboğa Protokol Yolu’nda işlemeli bir refüj çalışması yaptığını ve çalışmasını 2006 Eylül’ünde teslim ettiğini belirterek alacağı olan bir trilyon liranın henüz ödenmediğine işaret etti. Alacağını tahsil etmek üzere gittiği ASKİ’de dövüldüğünü söyleyen Çeçen, ‘‘ASKİ Genel Müdürü İhsan Fincan, refüj işlemlerinin tamalanmasına karşın kanuni işlemleri başlatmayı unuttukları için bir firmanın dökeceği 40 metreküplük betonu 340 metreküp olarak gösterip paranızı ödeyeceğiz dedi. Ancak inşaat mevsimi bitti. Gittiğimde paramı alamayacağımı söylediler. Israrlarım üzerine ise adamlarıyla birlikte üzerime saldırdılar’’ dedi. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Cumhurbaşkanı onaylamadı ‘Mine Acar’ın yolu açılıyor’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Devlet Tiyatroları Sanatçıları Derneği Başkanı Mehmet Ege, Devlet Tiyatroları (DT) Genel Müdür Vekili Mine Acar’ın, sanat yönetim kurulu kararıyla kendisini sanatçı kadrosu olan reji asistanlığı pozisyonuna getirdiğini belirterek yeni düzenlemelerle Acar’a ‘‘genel müdürlük yolunun açılmasının amaçlandığını’’ kaydetti. Acar’ın, genel müdürlük niteliklerini taşımamasına karşın bu göreve getirildiğini belirten Ege, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in de Acar’ın asaleten atanmasını geri çevirdiğini anımsattı. SHP GENEL SAYMANI MEHMET YULA CUMHURBAŞKANI AHMET NECDET SEZER: ‘Arınç’tan ve AKP’nin zihniyetinden bıktık’ ANKARA (ANKA) Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP) Genel Saymanı Mehmet Yula, TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın, Tunceli’de Alevi çocuklarına türban giydirilmesiyle gündeme gelen bu tür haberlerden bıktığını söylemesini eleştirerek ‘‘Asıl biz Bülent Arınç’tan, AKP’den, bu zihniyetten bıktık’’ dedi. Yula yaptığı açıklamada, Arınç’ın şikâyetçi olmaya hakkının olamayacağını belirtirken Arınç ve AKP’den ‘‘bu konudaki hatalarını’’ kabul etmelerini istedi. Yapılanların ne anlama geldiğinin herkes tarafından bilindiğini ifade eden Yula, Arınç ve hükümeti Alevilerden özür dilemeye çağırdı. AKP’nin iktidar olduğu günden bu yana türban konusunda hep aynı taktiği izlediğini belirten Yula, bu konuda Arınç’ın ‘‘ne kadar maharetli olduğunu’’ 23 Nisan’da gördüklerini söyledi. Yula, Arınç’ın Tunceli’de yaşananlara ilişkin çıkan haberlerden bıktığını söylemesi üzerineyse, ‘‘Asıl biz Bülent Arınç’tan, AKP’den ve bu zihniyetten bıktık. Türbanın sürekli ısıtılarak gündeme getirilmesinden bıktık’’ dedi. AKP’nin geçen süre zarfında Cumhuriyet kurumlarıyla hesaplaşmaktan vazgeçmediğini öne süren Mehmet Yula, ‘‘Bu olay Alevi yurttaşları yaralamıştır’’ diye konuştu. Kaliteli hizmet için nüfus planlaması yapılması şart ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Türkiye’de, yurttaşlara hizmet alanlarında sunulan olanakların kalitesinin yükseltilebilmesi için nüfus planlaması yapılmasının zorunlu olduğunu belirtti. Sezer, ‘‘11 Temmuz Dünya Nüfus Günü’’ dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi’nden yapılan açıklamaya göre Sezer, yoksulluğun ve geri kalmışlığın temel nedenleri arasında bulunan hızlı nüfus artışının, doğal kaynaklar üzerinde büyük baskı oluşturan, yaşam kalitesini düşüren bir etken olarak gündemdeki yerini koruduğunu ifade etti. Sezer, gelecek kuşakların yaşamını da tehdit eden hızlı ve dengesiz nüfus artışının, binlerce insanın açlık ve yoksulluk içinde yaşam sürmesine, gelişmiş ülkelerle azgelişmiş ülkelerin gönenç düzeyleri arasındaki farkın hızla büyümesine neden olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Sezer şöyle devam etti: ‘‘Ülkemizde, yurttaşlarımıza sağlık, eğitim ve sosyal hizmet alanlarında sunulan olanakların kalitesinin yükseltilebilmesi için nüfus planlaması yapılması zorunludur. Türkiye, sahip olduğu genç ve dinamik nüfusla yarınlara güvenle bakmaktadır.” Teftiş Kurulu’na vetolu defterdar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Mehmet Tuncer’in yaş haddinden emekliye ayrılmasıyla boşalan Maliye Teftiş Kurulu Başkanlığı’na getirilen Cemal Boyalı’nın, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından defterdarlığa asaleten atanması veto edilmişti. Teftiş Kurulu Başkanlığı görevini 2000 yılı aralık ayından bu yana yürüten Mehmet Tuncer’in emekliye ayrılmasıyla boşalan Maliye Teftiş Kurulu Başkanlığı’na Cemal Boyalı vekâleten getirildi. 3 Kasım seçimlerinin ardından iktidara gelen AKP, Maliye başmüfettişi kökenli Cemal Boyalı’yı Ankara Defterdarlığı’na atamak istedi. Ancak Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Boyalı’nın kararnamesini veto etti. Bunun üzerine Boyalı, Ankara Defterdarlığı görevini yaklaşık 3 yıl boyunca vekâleten yürüttü. Boyalı, 2005 yılında ise cumhurbaşkanı onayı gerektirmeyen, yalnızca Maliye Bakanı’nın onayı yeterli olan Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı görevine getirilmişti. CUMHURİYET 05 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear