26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 TEMMUZ 2006 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 17 Ayaspaşa İstanbul Belediyesi, Kabataş Taksim arasında metro hattını açtı; Ayaspaşa üzerinden Taksim’e çıkan otobüsleri kaldırdı. Ayaspaşa’da oturanlar ya Dolmabahçe yokuşunu tırmanacak ya da taksi tutacak!’’ Ya ğ m u r E k i m Erdoğan, Baykal’a ibrik hediye etmiş... ‘‘Sağa açılırken aptes alması için mi!’’ HERKESİ biraz döneklik öğrenmeye çağırmıştı Hürriyet’in yöneticisi Ertuğrul Özkök. Özkök’ün çağrısı üzerine Cemil Aydemir de herkesi biraz yalakalığı, biraz tetikçiliği, biraz işbirlikçiliği, biraz vatan hainliğini, biraz türban savunuculuğunu öğrenmeye çağırmıştı. Konya’dan Dr. Hüsnü Bozkurt ise şöyle diyor: ‘‘Ertuğrul Özkök, Prof. Sadun Aren’in küreselleşme ve özelleştirme güzellemesine balıklama atlayarak, bir yandan hiç gerekmediği halde kendi ‘dönek’liğini meşrulaştırmaya çalışırken, diğer yandan da Türk sosyalistlerine, solcularına dönekliği öğrenme tavsiyesinde bulunmuştu, malumunuz. Kuşkusuz herhangi bir düşüncenin döneği olabilmek için; önce o düşüncenin inançlı ve kararlı bir savunucusu olmak, sonra da bunu kitleler önünde tartışma götürmeyecek biçimde PANO DENİZ KAVUKÇUOĞLU Gül, İran’a beş gün ‘‘süre’’ tanımış. Onlar da ‘‘sure’’ ile ‘‘karşılık’’ vermiştir! Kıyak Tekin Münür Ormancıoğlu: ‘‘Bir zamanlar Kenan Evren de ABD Genelkurmay Başkanı Rogers’la samimi idi sonra bir de baktı ki Yunanistan’a kıyak çekilmiş. Benden tavsiye Kondi Mondi derken başımıza yeni bir çuval geçmesin!’’ kanıtlamış olmak şarttır. Sosyalist geçmişi(!) hakkında bilgi sahibi olmadığımız, yaşadığımız geçmişte adına rastlamadığımız için Özkök’ün dönekliğine yorum getirmemiz gereksiz ise de, Aren’in dönekliğinin en azından 21. yüzyıla ait bir olgu olmadığı, hatta Alpaslan Işıklı’nın da belirttiği gibi kendilerinin dönek sayılamayacağı ortadadır. Özkök, Prof. Aren’in sözlerine mal bulmuş mağrıbi gibi sarılmadan önce, sekreterine kısacık bir arşiv taraması yaptırsa, 19651966 yılları sol yayınlarını taratsa, örneğin Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) 1966 Büyük Kongresi öncesi TİP muhalefetinin 11 Kasım 1966 tarihli Yön dergisinde yayımlanan ‘TİP Nereye Gidiyor’ Döne döne başlıklı yazısını buldurup okusa, kim bilir belki de önüne gelene döneklik tavsiye etmekte bu denli acele etmezdi. Hadi arşiv taraması zahmetli bir iş diyelim, ama Özkök yazısını yazmadan önce yöneticilerinden olduğu Aydın Doğan Holding’in kuruluşu Doğan Kitap’ın 4. basımını 2002 yılında yayınladığı, ilk basımı 1990’da yapılmış, Mihri Belli’nin ‘‘İnsanlar Tanıdım’’ anı kitabını şöyle bir karıştırabilir, kitabın TİP’e değinilen 455488. sayfalarına göz atarak insanlar tanıyabilir, Aren’in sosyalistliği, devrimciliği ve solculuğu hakkında bilgi edinebilir, böylelikle de dönek olup olmadığı konusunda bilgi sahibi olmadan fikir serdetme yanlışından kendisini esirgeyebilirdi. Özkök’ün ‘şarap uzmanlığı’na saygımız var elbette. Bence insanlar uzman olmadıkları konularda kalem oynatmamalılar.’’ Bir Basın Duyurusundan Yola Çıkarak Aşağıdaki paragrafı geçen hafta eposta kutuma düşen bir basın duyurusundan aldım. Duyuruyu sahnelediği başarılı oyunlardan tanıdığımız bir özel tiyatro göndermiş. Oyun, ‘‘içerikselliğinde özkıyımlarla bağlaşık, süreçte küreselleştirilmiş bir kafeste ya da bir kafesin küreselleştirilmiş durumunda, bir sirk ortamında gelişesi bir yapıt görünümü tasarımında; mimyüz boyamalarmasklargiysilerCirque du Soleil esinlenmeleribiçimlenmeleriyle, oyunculuklarıyla kendine özgü bir soytarılık yaklaşımına, değişken ve çarpıcı yapısıyla yaratımsal bir çalışma olasılığına göz kırpmada...’’ ??? ‘‘İçerikselliğinde özkıyımlarla bağlaşık’’ tümcesiyle ne söylenmek istendiğini anlamasam da oyunun ‘‘çarpıcı yapısıyla yaratımsal bir çalışma olasılığına göz kırpmada’’ olması ilgimi çekti. Duyuruyu kim kaleme almışsa, okuyan kişinin merak duygularını harekete geçirmesini iyi biliyor, ‘‘süreçte küreselleştirilmiş bir kafeste ya da bir kafesin küreselleşmiş durumunda’’ örneğinde olduğu gibi. İçine düştüğünüz ‘‘O mu, yoksa öbürü mü, hangisi’’ ikilemi sizi daha okurken bu oyunu mutlaka görmeniz konusunda karar vermeye zorluyor, içinizde derinden derine güçlenerek yükselmeye başlayan o baskıya direnemiyorsunuz. ??? Özellikle sanatsal etkinliklere ilişkin basın duyuruları çoğu kez gizemli oluyor. Sözgelimi, bir resim sergisi duyurusu alıyorsunuz, fakat ilk üç okumada bile hâlâ bunun bildiğimiz yağlıboya resim olduğunu anlamakta zorlanıyorsunuz. ‘‘Somut’’ olanı, kişilerin öznel değerlendirmelerinin sonucuna bırakacak ölçüde ‘‘soyut’’ kılmayı başarmak, kolayı zorlaştırmak hiç kuşkusuz özel bir yetenek işi. Bunun üniversite düzeyinde okulları var, ‘‘başarı’’ya giden yol bu okullarda çiziliyor. Sanatsal alanda çalışma yapanların hatırı sayılır bir bölümünün en büyük korkusu ‘‘sanat’’ın ele ayağa düşürülmesi, ‘‘avamlaştırılması’’ oluyor. Onlar, seçkinci bir yaklaşımla sanatı, ‘‘sanat’’ı yalnızca kendileri gibi anlayanlar tüketsin, istiyorlar. İşin en ‘‘tuhaf’’ yanı ise bir araya geldiklerinde insanların ‘‘sanat’’a karşı ilgisizliğinden yakınmaları! ??? ‘‘Seçkincilik’’, Türkiye’de son zamanlarda giderek ‘‘ölümcül’’ bir sosyal olaya dönüşüyor. Örneğin, şarap denince basında ilk akla gelen ‘‘Petrus’’ oluyor, hani şişesi 12 bin dolara, hatta daha fazlasına satılan o şarap. Aşağısı bizi kurtarmıyor. İçecek ayranı olmayan çulsuz delikanlılar binecek ‘‘Ferrari’’ düşü kuruyorlar, medyanın gazına gelip. Sonra gidip araba çalıyorlar, polis takibinde bir ağaca toslayıp can vermek için. Üç gece arka arkaya bizim televizyonları izleyen yabancılar ‘‘bütün Türkler Bodrum’da eğleniyor’’ sanıyor. Yalnızca yabancılar değil, bizim çocuklarımız da... Onlar ayrıca o hayatlara özeniyorlar, o hayatları yaşayamayınca da hayata küsüyorlar. İşte o zaman ‘‘özkıyımlar’’ düşünülür oluyor, ‘‘süreçte küreselleşen’’ o kafeste. Yoksa neden düşsün o çocuklar o uyuşturucu tuzaklarına? O ölüm kafeslerinde niçin can versinler? (eposta: dkavukcuoglu@superonline.com) SESSİZ SEDASIZ (!) Atatürk Orman Çiftliği soyuluyor! ANKARA’DAKİ Atatürk Orman Çiftliği’nde ‘‘hobi bahçeleri’’ oluşturulmuştu. 200 metrekarelik alanlar, dört yıllığına kiralanmış; insanlar akşam üstleri, hafta sonları burada toprakla haşır neşir oluyordu. Fahrettin Telseren anlatıyor: ‘‘Atatürk Orman Çiftliği İ. Melih Gökçek’e geçecek diye bizim bahçeler ilgisizlik kurbanı oldu. Dört yıllığına kiraladığımız; çimlendirdiğimiz, araçgereç ve eşya ile donattığımız yani cebimizden epeyce para Yüksek Yerilim Hattı erdincutku?yahoo.com Ayırt Ahmet Önen: ‘‘Başbakan ‘Halkımı başı örtülü, başı açık diye ayırt etmeyin’ demiş. Aynı kendisinin AleviSünni ayırt etmediği gibi!’’ harcadığımız hobi bahçelerinde hırsızlık olayları had safhaya ulaştı. Mangallar, şemsiyeler çalınmaya başladı. Bunları, birileri geçerken çaldı diyelim ama iki kişinin zor taşıyabileceği masaları da alıp götürüyorlar.’’ Yaşanan bu olaylar Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne verilen Atatürk Orman Çiftliği’nde gelecekte yaşanacakların ön haberi olmalı! Bugün mangal, şemsiye, masalar gidiyor... Bakalım yarın neler, neler götürülecek! Günün bilmecesi: İçi seni yakar dışı beni! (Turizm) ÇED KÖŞESİ OKTAY EKİNCİ KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak?yahoo.com.tr Faruk Çelik’e Öneriler Bursa’nın AKP’li milletve dayanağını ise şöyle saptamışkillerinden Faruk Çelik, özel tık: Birincisi, aslında çalıntı mallikle ‘‘imar’’ konularına meraklı bir siyasetçi... Başta ‘‘Ulu lardan hiç de farkı olmayan dağ’’ Oteller Bölgesi olmak ‘‘kaçak yapılar’’ın açıkça ve enüzere Bursa’nın doğal ve tarih gelsiz ‘‘pazarlanabilmesi’’... İkincisi de neredeyse nefesisel alanlarındaki ‘‘sit kararlar’’ını da yakından takip edi mizi bile vergilendirenlerin, ‘‘imar rantları’’nı sürekli ‘‘vergi yor... Aynı zamanda AKP Grup kapsamı dışı’’nda tutmaları... Hukuka aykırı ve plansız Başkanvekili olan Çelik, imarla ilgili bir yasa teklifi bile ha kentleşmenin, denebilir ki imar zırlamış... Arkadaşımız Ayşe aflarından bile daha etkin ‘‘suSayın’ın haberi özetle şöyleydi: ça teşvik’’ nedenlerini oluştu‘‘Tasarıya göre, kaçak yapı ran işte bu iki ‘‘güvence’’ yok lara malzeme sağlayanlara ceza edilmeden, gecekondulaşmaöngörülüyor. Ruhsatsız inşaat nın ‘‘apartmanlaşma’’ şeklinlarda kullanılan ve beton dökü de sürdüğü bu ‘‘imarsız imar müne ait tüm aletlere kolluk düzeni’’ni durdurmak mümkün kuvvetlerince derhal 30 gün el olabilir miydi?.. Aynı soru şimdi de geçerli olkonulacak; sahiplerine de 10 bin YTL para cezası uygulana duğundan, bu saptamalar ışıcak. Suçun tekrarlanmasında ğında 2002’de İçişleri Bakanlıise aynı cezalar iki kat arttırıla ğı’na sunduğumuz ‘‘yasa teklifi’’ni de Faruk Çecak...’’ (Cumhuriyetlik’in düzenleme18 Haziran 2006) sine ‘‘ek maddeFaruk Çelik’in yaler’’ olarak yenisa tasarısı özetle şu den önerelim: gerekçeye dayandı‘‘1 Üzerinde yarılıyor: sadışı yapılaşma ‘‘Hızla göç alan şesaptanan taşınhirlerdeki sağlıksız, mazlar, diğer yasal çarpık yapılaşma, işlemlerin yanı sıra Türkiye’nin en tapuda da şerh düönemli sorunlarından biridir...’’ Kaçak kentler kaçak şülerek ‘alınamaz, camilerde pazarlanıyor... satılamaz, bağışPara cezası da lanamaz ve tram‘maliyet’! pa edilemez.’ Bu kısıtlama, taGerekçedeki bu vurgulama şınmaz imar mevzuatına aykırı çok doğru. Ancak, ‘‘sadece’’ in yapılaşmadan arındırıldıktan şaat araçlarına ‘‘el konulup’’ sa sonra kaldırılır. hiplerine de ‘‘para cezası’’ veri2 İmar planlarında mevzulerek, ‘‘sağlıksız çarpık yapılaş ata uygun değişiklik kararlarıyma’’ engellenebilir mi? la yapılaşma yoğunluğu arttırıTürkiye’nin, özellikle imar lan taşınmazlardan ‘değer artış politikalarındaki 50 yıldır sü ve imar vergisi’ alınır. Plan deren ‘‘kayırmacı’’lık deneyimi ğişikliği ile aynı kararda belirgöstermektedir ki, para cezası lenmesi zorunlu olan bu vergi asla caydırıcı olamıyor. ödenmeden, yeni yapılaşma koÇünkü, ekonomisi de büyük şullarındaki ‘her türlü imar uyoranda ‘‘imar rantı’’na dayan gulaması’na izin verilmez...’’ dırılan bu hukuk dışı kentleşme Bu önerilerimiz, elbette ki ülkesinde, ruhsatsız yapıların ‘‘hukuk tekniği’’ne uyarlanmasağladığı ‘‘denetimsiz’’ kazanç ya açıktır... Ancak, sadece yalar öylesine yüksek ki, ‘‘cezası’’ sal ve düzenli kentleşmenin dene kadar olursa olsun artık ğil, ulusal kalkınmanın ve ka‘‘caydırıcı’’ değil. mu yönetiminin de ‘‘imar ranDahası, bu cezaların ‘‘bina tı tahribatından kurtulması’’na maliyetleri’’ne eklendiği, yani önemli katkı sağlamaz mı? kaçak yapıları satın alanlara Sözün kısası, yasadışı yapıyüklendiği bir pazarlama piya laşma artık sıradan bir suç desası çoktan oluşmuş bile... Her ğil; bir ülkenin ekonomisini ve kesin bildiği bu gerçeği Faruk hatta siyasetini de ‘‘kirleten’’ en Çelik’in göz ardı etmiş olması büyük yolsuzluklar zinciri... Bu ise pek akla yatkın gelmiyor... nedenle, kural dışı imarın te‘Kaçak’ların ‘pazar’ı melindeki ‘‘kanunsuz ve dene2000 yılında yine Bursa’nın timsiz rant’’ı engellemeyi heev sahipliğinde kurulan Tarihi deflemeyen her türlü yeni düKentler Birliği’ndeki çalışma zenleme, kaçak kentleşmeye larımız arasında, kaçak yapılaş karşı ancak ‘‘sözde’’ önlem olamaya karşı ‘‘etkin’’ yasal ön bilir... Faruk Çelik, tasarısında balemlerin araştırılması da vardı. Ülkeyi adeta esir alan bu ba kalım bunu da gözetecek mi? şıboşluğun ‘‘geleneksel siyasi himaye’’ler dışında en önemli iki ekinci?cumhuriyet.com.tr BULMACA SOLDAN SAĞA: SEDAT YAŞAYAN HARBİ SEMİH POROY OTOBÜSTEKİLER KEMAL URGENÇ kurgenc?yahoo.com TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 12 Temmuz www.mumtazarikan.com 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Doğu Ka1 radeniz yöresine özgü, 2 üzüm suyu ve 3 mısır unuyla yapılan pelte. 4 2/ Pantolonun 5 apış arasına 6 gelen yeri... 7 Çeşme zıvanası. 3/ Eski 8 Rusya’da 9 halk destanı ya da epik şarkı... 1 2 3 4 5 6 7 8 9 Satrançta bir taş. 4/ 1 P L E B İ S İ T L O T Asya ile Avrupa’yı 2 R İ M E L T E R İ Y E ayıran dağ sırası... 3 O K İ Menteşe. 5/ Asma, 4 T O P A T A N K İ T İ N fasulye gibi sarılgan 5 O R A İ D bitkilerin tutunması 6 K İ R P İ A A F için yanlarına diki 7 O N A T len sırık. 6/ Alçak 8 L O K A L OH A enlemlerde esen dü 9 Z AMK İ NO S zenli rüzgâr... Duman lekesi. 7/ Japon müziğine özgü telli bir çalgı... Ayak direme. 8/ Kalın bükülmüş sicim... Borsada belli miktardaki hisse senedini belirtmekte kullanılan işlem birimi... Bir gösterme sıfatı. 9/ Argoda külhanbeyi tavırlı kimseye verilen ad. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Ege yöresine özgü, patlıcanla yapılan bir yemek. 2/ ‘‘Hazanbel’’ de denilen ve kökü hekimlikte kullanılan otsu bitki... Kupes balığına verilen bir başka ad. 3/ Taş ya da mermerden oyma mezar. 4/ ‘‘Nana’’, ‘‘Meyhane’’, ‘‘Germinal’’ gibi romanlarıyla ünlü Fransız yazar. 5/ Çanakkale’nin bir ilçesi... Bir nota... Ateş. 6/ Özsu... İtici neden, güdü. 7/ Eski dilde yüz, çehre... ‘‘İnsan bir misali / Seni eken biçer bir gün’’ (Karacaoğlan). 8/ Belirtiler... Üzerinde bir bant bulunan bir tür sandalet. 9/ Vücut ısısı... ‘‘Eve ekmekle götürmeyi / Böyle havalarda unuttum’’ (Orhan Veli). Donanımlı Ofise, Tercihan Hukukçu Ortak Saat: 13.00 17.00. 0 536 846 40 25, Faks: 0 212 293 76 00 Esas No: 2003/240 Karar no: 2005/66 Davacı Caner Kaya vekili Av. H. Ulvi Elverici tarafından davalılar Atilla Genli vd. aleyhine mahkememizde açılan ve 03.03.2005 gün ve 2003/240 Esas, 2005/66 karar sayılı ilamı ile karar çıkan mahkememiz kararın Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 25.04.2006 gün ve 2005/80752006/4879 karar sayılı ilamı ile hükmün ONANDIĞI ve davalı Ekiphan Otel Ekipmanları İth. İhr. Tic. Tur. San. Ltd. Şti. vekili Av. Aydın Aslan tarafından 20.6.2006 tarihli dilekçesi ile karar düzeltme talebine bulunulduğu ve davalılar Atilla Genli, Cem Aksan, Genli A.Ş., Bahri Kemal Genli’ye ilanen tebliğine karar verildiğinden yukarıda yazılı Yargıtay ilamı ve karar düzeltme dilekçesinin yapılan tüm araştırmalara rağmen adresleri bulunamayan davalılara ilanen tebliğine, ilan tarihinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme isteminde bulunmadıkları takdirde onama ilamının kesinleşeceği ilanen tebliğ olunur. 20.06.2006. Basın: 33282 ANTALYA 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Üniversite çıkış belgemi kaybettim. Hükümsüzdür. ERDİNÇ UÇAN Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. PERİHAN DEMİRKIRAN CUMHURİYET 17 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear