24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 NİSAN 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11 Eylül’ün yeni görüntüleri ? ALEXANDRIA (AA) ABD’de 11 Eylül 2001’de düzenlenen terör saldırılarının zanlısı Zekeriya Musavi’nin yargılandığı davanın önceki günkü duruşmasında, saldırı günü amatör kamerayla çekilen ve daha önce yayımlanmamış görüntüler jüriye gösterildi. Turist Tami ve Guy Rosbrook çifti tarafından, saldırılara uğrayan kuleleri gören bir otelin 35. katından çekilen ve daha sonra adli makamlara iletildiği belirtilen filmde, kendilerini kulelerden aşağıya atan insanlar görülüyor. Filmde, atlayan insanların çok net biçimde görüldüğü belirtiliyor. dishab?cumhuriyet.com.tr 11 Bol keseden vaat dağıtan Berlusconi’nin son ‘coglioni’ çıkışı, hiçbir şeyin yapamayacağını yaptı Hakaret İtalyan solunu birleştirdi NİLGÜN CERRAHOĞLU ROMA Yıllardır İtalya’da seçim izlerim. Bu kadar acayibini hiç görmedim. İtalyanlar hem çok kutuplaşmış hem de had derecede ‘‘apolitik’’ bir seçim kampanyası yaşadı. Kamplaşma, kutuplaşma ve ‘‘apolitikleşme’’; birbiriyle taban tabana zıt kavramlar. Ama oluyor. Daha doğrusu İtalya’da oluyor. Dün akşam sona eren seçim kampanyasına, siyasi program ve ekonomik ajandalar yerine Berlusconi Prodi kutuplaşması damga bastı. Kampanyayı ‘‘Ya benimle, ya bana karşı!’’ şeklinde bir plebisite dönüştüren Berlusconi; kendine özgü yöntemlerle tartışmaları eşine benzerine rastlanmamış bir ‘‘popülist platform’’a çekti. talya’da dün akşam sona eren seçim kampanyasına, Berlusconi Prodi kutuplaşması damgasını vurdu. Tartışmaları ‘‘popülist platforma’’ çeken Berlusconi ‘‘korku ve nefret’’ stratejisi izledi. ku ve nefret’’ silahına sarıldı. ‘‘Solcular gelirse din elden gidecek; eşcinsel evlilikler gündeme gelecek, din dersleri müfredattan çıkacak’’tan tutun da ‘‘kızılların kurduğu karanlık komplolara’’ dek akla gelebilecek her türlü ‘‘korku’’, ‘‘kin’’, ‘‘nefret’’ faktörünü çekinmeden devreye soktu Berlusconi. medisi ile açan, kendisini kâh İsa’ya, kâh Napolyon’a benzeten, Çinlilerin Mao yıllarında çocukları ‘‘gübreye’’ dönüştürdüğünü iddia eden İtalya’nın renkli Başbakanı(!) sonunda işi merkez sol seçmenleri toplu halde aşağılamaya dek vardırdı ve kampanyanın bitimine iki gün kala ‘‘karşı kamptaki’’ seçmenleri (İtalyancada hem ‘salak’ hem de ‘t...k’ anlamına gelen) ‘‘coglioni’’ sözcüğüyle tanımladı. Her türlü seçim gündemini bir anda arka plana iten bu ifade, görmüş geçirmiş dünya basınını bile krize soktu. Çeşitli milletlerden gazeteciler, kelimeyi nasıl tercüme edeceklerini bilemediler. Kimi ‘‘testis’’ gibi resmi ve ‘‘tıbbi tanımlar’’ kullanırken; kimi sözcüğün İtalyanca versiyonu ile yetindi; kimi de ‘‘orospu İ K (AP) ampanyayı cinsel oruç komedisiyle başlatıp kendini bir İsa’ya, bir Napolyon’a benzeten Silvio Berlusconi, işi merkez sol seçmenleri toplu halde aşağılamaya dek vardırdı. Bulgar yetkilinin korkunç gafı ? SOFYA (AA) Bulgaristan’da Parlamento Sağlık Komisyonu Başkan Yardımcısı Dr. Atanas Şterev, ülkedeki kanser hastalarına yüksek miktarda ilaç parası ayrıldığını öne sürerek ‘‘Kanser hastalarına ek ilaç parası vermeye gerek yok, onlar zaten ölecek’’ dedi. Şterev, kanser hastalarının önemli bir bölümünün hastalığın son aşamalarında bulunduğunu ifade ederek ‘‘Bu hastalar için yapılabilecek fazla bir şey yok. Bundan dolayı bu hastalara değil, hastalığın önlenmesine yönelik çalışmalara ağırlık vermemiz gerekir’’ diye konuştu. Açıklama büyük tepkiyle karşılandı. Yoklamalarda Prodi önde... ‘‘Din istismarı’’ yapan, bol keseden vaat yağdıran, kamplaşmaları tahrik eden, benzerlerine ancak Latin Amerika ülkelerinde rastlanabilecek alabildiğine ‘‘kişiselleştirilmiş’’ bir seçim kampanyası izledik. Sonuncusu iki hafta önce yayımlanan kamuoyu yoklamalarında, ‘‘Birlik’’ adını alan (genişletilmiş ‘‘Zeytin Ağacı’’) merkez sol ittifakının 35 puan farkla geride bıraktığı Berlusconi; muhtemel bir yenilginin önünü kesmek için en iyi bildiği yöntem olan ‘‘popülizm araçlarını’’ devreye soktu. Ve kampanyanın son iki haftasında merkez sola karşı ‘‘kor ‘T...K’ artık ‘yoldaş’ demek ‘‘Berlusconi’nin korku ve nefret stratejisi’’ olarak damgalanan bu yöntem, Başbakan’ın beş yıldır liderliğini üstlendiği merkezsağ koalisyonun icraatlarının sorgulanmasına olanak vermedi ve dikkatlerin anlamsız ‘‘polemiklere’’ yoğunlaşmasına yol açtı. Seçim kampanyasını ‘‘cinsel oruç’’ ko çocuğu’’ gibi benzer kategorideki ‘‘aşağılama repertuvarlarına’’ başvurdu. Diyeceğim o ki, İtalya’nın kapattığı ‘‘2006 kampanyası’’; artık sözün sonuna gelinen bir siyaset üslubuyla bitti. ‘‘Sandıktan ne sonuç çıkacak?’’ derseniz; bu kilit sorunun yanıtını vermek zor. İtalyan yasalarına göre, seçimlere iki hafta kala kamuoyu yoklaması yayımlanamadığından; Berlusconi’nin bu popülizm atağının seçmenler üzerinde ne etki yarattığını tam olarak bilemiyoruz. Hakaretin ‘bumerang’ etkisi İtalyan basınında yer alan yorumlara göre, son ‘‘coglioni’’ darbesi; gençler ve sandığa gidip gitmemek konusunda kararsız olan merkez sol seçmenler üzerin de ‘‘bumerang etkisi’’ yarattı. Merkez sol ittifaka başkanlık eden Prodi’nin ‘‘renksiz, sıkıcı, eskimiş liderliği’’ karşısında tereddüt geçiren seçmenler; topyekun hedef oldukları ‘‘coglioni’’ (t...k) tanımı karşısında hareketlendiler. İnternette birkaç günde yüz binlerce kişinin ziyaret ettiği ‘‘coglioni.com’’ ve ‘‘www.sonouncoglione.splinder.com’’ gibi siteler açıldı. Ellerinde ‘‘sono un coglione’’ (‘‘Ben bir t...m’’) pankartlarıyla miting meydanlarına koşan İtalyanlar; gazete bayilerinde, kahvelerde, toplu taşıma araçlarında ‘‘Selam coglione... Sandıkta buluşalım!’’ şeklinde siyaset tartışmaları tetiklediler. ‘‘Coglione’’ (coglione tekil; coglioni çoğul) anlayacağınız İtalyancada ‘‘yoldaş’’ türü bir içerik kazandı ve seçim kampanyası da son demlerinde yeni bir ‘‘start’’ aldı. İletişim uzmanlarına bakılırsa; Berlusconi’nin hakareti; başka hiçbir şeyin yapamayacağı bir şeyi sağladı ve solu ‘‘birleştirmeyi başardı’’! Sonucun gerçekten de böyle olup olmadığını ancak sandıklar açıldığında göreceğiz. Seçmenlerin dörtte biri kararsız. Bu durumda hangi taraf kazanırsa kazansın, seçim kılpayı kazanılmış olacak ki bu, Çizme için siyasi kriz demek. Berlusconi’nin ‘‘Özgürlükler Evi’’ ittifakında 10; Prodi’nin ‘‘Birlik’’in de 16 siyasi parti ve oluşum var. Kılpayı zafer durumunda; liderler, ittifakları oluşturan mozaiği bir arada tutmakta zorlanacak. Peru’da seçim heyecanı Peru’da halk yarın başkanlık seçimleri için sandık başına gidiyor. Ulusal Birlik Partisi’nin başkan adaylarından Lourdes Flores, seçim kampanyasının son gününde başkent Lima’da taraftarlarıyla birlikte dans etti. Peru’daki seçimi antiemperyalist, solcu aday Ollanta Humala’nın kazanması bekleniyor. Kamuoyu yoklamaları, Humala’nın oyların yüzde 32’sini alacağını gösteriyor. (Fotoğraf: AP) İ Hamas, tanımayı Filistinlilere soracak Kİ DEVLETLİ ÇÖZÜME YEŞİL IŞIK ? Filistin Dışişleri Bakanı Mahmud Zahar, dün İngiliz The Times gazetesine verdiği demeçte, ‘‘iki devletin’’ bir arada var olma olasılığını İsrailFilistin sorununa çözüm olarak sundu. Dış Haberler Servisi Filistin’de yeni kurulan hükümetin Dışişleri Bakanı Mahmud Zahar, İsrail’in tanınması konusunda bir halkoylaması olasılığını ortaya attı. İsrail’i tanımaması ve şiddetten vazgeçmemesi halinde Batılı ülkelerin yardımları keseceği tehditleriyle karşı karşıya kalan Hamas iktidarı çıkış yolları arıyor. Zahar, dün İngiliz The Times gazetesine verdiği demeçte, ‘‘iki devletin’’ bir arada var olma olasılığını İsrailFilistin sorununa çözüm olarak sundu. Haberde Zahar’ın bu konuda uluslararası toplumla müzakerelere hazır olduklarını söylediği kaydedildi. Zahar’ın bununla birlikte İsrail ile uluslararası müzakerecilerin Filistin’e önceden bir karşılık sunmalarının gerektiği uyarısında bulunduğu belirtildi. Haberde, Zahar’ın, ‘‘Yanıt vermeden önce teklifleri dinlemeliyiz. Öneriler Filistinlilerin isteklerini karşılıyorsa karar verebiliriz, aksi takdirde, üzerinde düşünmeli ve halka sormalıyız. Filistin’in tapusunun sahibi biz değiliz’’ dedi. dar çizilmesine yönelik planını ileriye götürmesinden çekindiklerini belirtti. Adını açıklamayan yetkili, Zahar’ın, iki devletli çözüme yönelik tasarıyı, kabinenin pazartesi yapılacak oturumunda gündeme getireceğini kaydetti. İsrail’in Haaretz gazetesi, Hamas’ın koşullu olarak İsrail’e geniş kapsamlı ve uzun süreli ateşkes önerisinde bulunduğunu yazdı. Ateşkesin koşulu olarak İsrail’in militanlara yönelik saldırılarına son vermesinin istendiği belirtildi. Rusya’da ırkçı saldırı ? MOSKOV A (AA) Rusya’nın St. Petersburg kentinde Senegalli bir öğrenci silahla öldürüldü. Polis, öğrencinin bir diskodan çıkarken kimliği belirsiz kişi veya kişilerce vurulduğunu, cinayette kullanılan pompalı tüfeğin olay yerinde bulunduğunu bildirdi. Başsavcılık ‘‘Bunun ırkçı bir saldırı olduğuna inanıyoruz’’ açıklaması yaptı. Rusya’da, özellikle St. Petersburg’da son dönemde yabancılara yönelik ırkçı saldırılarda artış gözleniyor. Cibuti’de gemi battı ? NAİROBİ (AA) Cibuti açıklarında batan gemide en az 69 kişinin öldüğü, kayıp onlarca kişinin de ölmüş olabileceğinden endişe edildiği bildirildi. Cibuti Devlet Başkanı Yardımcısı İsmail Tanı, 250’den fazla yolcu taşıdığı tahmin edilen geminin Cibuti limanı çıkışında alabora olduğunu söyledi. Tekneden 77 kişinin sağ kurtulduğu belirtildi. Irak’ta Şii katliamı sürüyor Bağdat’ta eşzamanlı olarak düzenlenen 3 intihar saldırısında en az 79 kişi öldü. Şii lider El Sadr, son saldırıdan ABD’yi sorumlu tutmuştu Dış Haberler Servisi Irak’ın başkenti Bağdat’ta 3 intihar bombacısı tarafından bir Şii camisine düzenlenen eşzamanlı saldırılarda en az 79 kişi öldü, 164 kişi yaralandı. Irak İçişleri Bakanlığı’nın dün direnişçilerin Bağdat’ta bombalı araçlarla saldırı planladığına dair istihbarat aldıklarını ve halkı pazaryerleri, camiler gibi kalabalık yerlerden uzak durmaları yolunda uyarmalarının ardından bir Şii camisinde bombalar patladı. Bağdat’ın kuzeyinde, iktidardaki Şii İttifakı’na bağlı olan bir camiyi cuma namazı çıkışında hedef alan saldırılarda en az 79 kişi öldü, 164 kişi yaralandı. Saldırıların 3 intihar bombacısı tarafından eşzamanlı olarak düzenlendiği kaydedildi. Polis, bir saldırganın caminin içinde, diğerlerinin de önünde kendilerini havaya uçurduklarını açıkladı. Necef’te önceki gün Şiiler için kutsal olan İmam Ali Türbesi ve aynı zamanda Şii dini liderler Büyük Ayetullah Ali el Sistani ve Mukteda el Sadr’ın bürolarının yakınında bomba yüklü bir aracın patlaması sonucu en az 10 kişi ölmüştü. El Sadr, cuma namazının ardından yaptığı açıklamada, Necef’teki saldırılardan dolayı ABD’yi suçladı. ‘‘Bu ilk kez olmuyor. İşgal güçleri ve onların ölüm timleri insanları katlediyor’’ diyen El Sadr, ABD liderliğindeki işgal güçlerinin son dönemdeki mezhep çatışmalarından da sorumlu tuttu. El Sadr, ABD’nin ülkede mezhep çatışması yaşanması için Şii din adamlarını öldürmekle suçladı. BRÜKSEL, FİLİSTİN’E YARDIMI KESTİ BRÜKSEL (Cumhuriyet) Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Filistin’e geçici olarak mali yardımı kestiğini açıkladı. AB’nin terör örgütleri listesinde yer alan Hamas’ın yönetimindeki Filistin hükümetine doğrudan yardımların şimdilik durdurulduğunu açıklayan Komisyon sözcülerinden Emma Udwin, yardımların sürmesi konusunu, AB dışişleri bakanlarının pazartesi günkü genel işler ve dış ilişkiler toplantısında görüşeceklerini duyurdu. Filistin’de Hamas’ın hükümet yönetimine gelmesinden sonra ‘‘yeni bir durumun’’ söz konusu olduğuna işaret eden sözcü, AB dışişleri bakanlarının bu yönetim konusunda yeni bir strateji belirleyene kadar Komisyon’un bu yönde karar aldığını açıkladı. AB Filistin’e yardımların sürmesi konusunda Hamas yönetiminin İsrail’i tanıması, şiddetten vazgeçmesi ve var olan uluslararası anlaşmalara uyması gibi koşullar getiriyor. Avrupalı diplomatlar da, AB fonlarıyla ödenen memurların maaşları dahil Filistin hükümetine doğrudan yapılan tüm yardımların askıya alınacağını, ancak uluslararası ve sivil toplum örgütleri aracılığıyla yapılan insani yardımların devam edeceğini belirttiler. ‘Meclis’te görüşürüz’ Times’ın İsrail’in ortadan kalkmasını isteyen Hamas’ın Ortadoğu Dörtlüsü’nün ısrarları karşısında, birlikte var olan iki devletin bölgede her türlü barış anlaşmasının müdahil tarafı olmasını sağlamak için nasıl bir manevra yapacağı sorusunu Zahar, ‘‘İki devletin birlikte var olmasına ilişkin Dörtler’in konsepti nedir? Önce bu soruya yanıt almamız gerek, sonra hükümet içinde bunu tartışırız’’ diye yanıtladı. Zahar şunları söyledi: ‘‘Bunu mecliste görüşürüz, sonra belki de halka ne düşündüğünü sormamız gerekebilir. Söz konusu olan bu hükümetin değil onların ülkesi. Ayrıca, bu anlaşmaları kınamaları, reddetmeleri ya da kabul etmeleri gerektiği konusunda insanları nasıl ikna edebiliriz ki? Bugün için nihai bir yanıtımız yok. Bekleyelim, tartışalım ve değerlendirelim.’’ Associated Press, bir Hamas yetkilisinin açıklamalarına dayanarak verdiği haberde, örgütün iki devletli çözüme hazır olduğunu belirtti. Yetkili, İsrail’in öneriyi reddetmesinden ve Batı Şeria sınırının 2010’a ka A NLAŞMAZLIK SÜRÜYOR Doğu Afrika’da kuraklık ? NAİROBİ (AA) BM, BM’nin insani yardım yetkililerinden Jan Egeland, Doğu Afrika’da çok sayıda kişinin sadece açlıktan değil, kuraklığa bağlı hastalıklar ve yetersiz beslenmeden de öldüğünü söyledi. Egeland, bölgede kuraklık yüzünden ne kadar kişinin öldüğünün sorulması üzerine, ‘‘yetersiz beslenmeden şu anda çok büyük sayıda çocuğun öldüğü, bu rakamın kesinlikle binlerle ifade edilebileceği, Afrika Boynuzu genelinden de büyük olasılıkla onbinlerden bahsetmek gerekeceği’’ yanıtını verdi. Avrupa Birliği davet mektubuna takıldı ELÇİN POYRAZLAR BRÜKSEL Avrupa Birliği (AB) Türkiye’yi eğitim ve kültür başlığında müzakerelere davet edecek mektup konusunda hâlâ bir uzlaşı sağlayamadı. Fransa’nın başını çektiği bir grup ülkenin, Türkiye’ye bu başlıkta siyasi kriter koşulu getirilmesini istemesinin ardından AB içinde görüş ayrılıkları haftalardır sürüyor. AB Dönem Başkanı Avusturya’nın önceki gün üye ülkelere gönderdiği ‘‘davet mektubunda siyasi kriter koşulu bulunmama sı, ancak tartışmaların bir iç belge olarak sunulması’’ önerisine İngiltere, Finlandiya ve İspanya’nın karşı çıktığı belirtildi. Üç AB ülkesinin daha önceki adaylara uygulanan yöntemle mektup ve iç belge olmaksızın Türkiye’nin bu başlık altında müzakerelere başlaması yönünde görüş bildirdikleri kaydedildi. Üye ülkelerin uzlaşı sağlayamadıkları tartışmaların hangi tarihte devam edeceği belirsizliğini korurken kaynaklar, müzakerelerin başlamasının gecikebileceği endişesini taşıyor. Nepal’de krala isyan Nepal’de muhalefet partilerinin, mutlak iktidarı ele geçiren Kral Gyanendra’ya karşı önceki gün başlattıkları protesto eylemleri dün de sürdü. 4 günlük genel grev kapsamında gösterilerin devam ettiği başkent Katmandu’da yüzlerce öğrenciyle polis çatıştı. Polis, taş ve sopalar fırlatan öğrencilere göz yaşartıcı bombayla müdahale etti. Kral geçen yıl şubatta, hükümetin Maocu gerillalarla baş edemediği gerekçesiyle yönetime el koymuştu. (Fotoğraf: AP) CUMHURİYET 11 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear