26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 6 NİSAN 2006 PERŞEMBE 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB B PB PB B B B B PB 17 20 22 18 21 22 25 24 16 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB Y PB PB PB B PB B 14 16 12 15 19 22 19 15 23 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB Y Y Y Y Y Y Y 24 22 15 19 14 15 8 10 8 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey ve doğu kesimleri parçalı çok bulutlu Doğu Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Kahramanmaraş ve Hatay çevreleri yağışlı geçecek. Hava sıcaklığı tüm yurtta 3 ila 5 derece artacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K K K PB Y Y PB PB PB 2 2 7 13 10 10 11 11 11 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y Y PB Y PB Y B PB 12 12 17 10 18 19 18 20 8 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm PB PB Y Y Y B K PB Y 11 23 18 25 13 19 0 24 19 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada öne sürdü. Ne bir önlem konuşuldu ne de sorunun derinliğine inen bir açıklama yapıldı. Sonuç: Sıfır kerre sıfır, elde var sıfır! Oysa Diyarbakır’da başlayan, civar illere bir plan program çerçevesinde sıçrayan olayları hükümet Baykal’ın dediği gibi tribünden izledi. CHP lideri saldıran çocuklara polisin sapanla taş attığını söylüyor. İktidar grubu adına Köksal Toptan, ‘‘Polis ne yapsaydı? Çocuklara sapanla taş yerine mermi mi sıksaydı’’ gibi idarenin aczini doğrulayan bir karşılık veriyor. CHP lideri Meclis’te yazılı basının yazmadığı, sözlü sazlı TV’lerin göstermediği bir olay anlatıyor: Mardin’in Nusaybin ilçesinde okul basan teröristler, Türk bayraklarını toplayıp imha ediyor ve... okuldan aldıkları Atatürk büstünün boynuna ip geçirerek köprüden aşağı sarkıtıyorlar. Devlet olay karşısında ne yaptı, hükümet olayı işitir işitmez nasıl bir refleks gösterdi? Meclis’te görüşmeler sürüyor; Başbakan’ın kalın dudakları sarkmış, gözleri hayli büyümüş, konuşmaları dinliyor ve fakat: ‘‘Devletimizin banisine’’ bu saldırı çok değişik anlamlara geliyor. Ne yazık ki bugünkü hükümet ulusal duyarlılığı sergileyecek tek bir hareket yapmıyor, tek cümle söylemiyor. Tepki göstermiyor. Rahmetli Fethi Giray ne diyor bir şiirinde: ‘‘Yüzlerinden belli içlerinden geçenler!’’ ??? Hükümet her türlü önlemi almış! İçişleri Bakanı da, grup sözcüsü de aynı türküyü söylüyor. Gelişmeler bu savı doğrulamıyor. Son olaylar Nevruz’dan hemen sonra başladı. Diğer illere sıçradı. Olaylar İstanbul’a kadar uzandı. Güneydoğu dış basında birinci haber olmaya başladı. Hükümet olayların başlamasının üzerinden günler geçtikten sonra teröristleri yargıya göndermeye başladı. Diyarbakır Belediye Başkanı Baydemir aylar önce belediye araçlarını PKK yandaşlarına tahsis etti. Roj TV’nin kapatılmasını engelleme ile ilgili açıklamalar yaptı. Yanı sıra terör estiren grupların cesaretini övdü. Birçoğunda günübirlik ifadesi alınarak hakkında işlem yapılması gereken Baydemir’e hükümetin paçası sıkıştıktan sonra soruşturma başladı. ??? Meclis’te hükümetin olayları tribünden izlediği kanıtlanmadı. Oysa hükümet mevcut yasaları uygulamıyor. Uygulanmasına önayak olmuyor. İşte yasalar ve hükümet gerçeği: Nevruz’da daha önceleri pek çok olaydasaptanan manzaraları anımsayalım: Türk bayrakları yakıldı. Kürt ve PKK bayrakları çekildi. Başkatil Apo’nun posterleri ve sözleri asıldı, affı istenildi. PKK lehine tezahürat yapıldı. Destek verildi. Devlet güçlerine ve binalara taşla saldırıldı vs. Şimdi yürürlükte olan ama bu hükümetin uygulamadığı yasalara bakalım: Örgüt amblemi, flaması, bayrağı taşımak TCY’nin 230. maddesine göre suç, cezası 3 yıla kadar hapis. Apo’ya özgürlük istemek, 220 ve 314’e göre suç, cezası 5 yıla kadar hapis. Taşlı, sopalı eylem, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na göre suç, 7 yıla kadar hapis. İşyerlerinin ve araçların camlarını kırmak, suç, cezası 7 yıl. Başkan liderSayın Öcalan ifadelerini kullanmak suç, 2 yıla kadar hapis. Posterleri taşımak, Biji Serok Apo sloganı, 3 yıla kadar hapis. Bu suçların yüzlerce kez işlendiğini bilmeyen kalmadı. Fakat bu hükümetin bu suçlara karşı bu yasaları... bugüne kadar... tek birini uyguladığına tanık olmadık. Hükümet görevini yapmış ha? Güldürmeyin! Başbakan, hukuka aykırı işlemlere vize vermeyen Danıştay’ı eleştirdi GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Yargıdan şikâyetçi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türk Müteahhitler Birliği’nin Sheraton Oteli’nde düzenlenen olağan genel kurula katıldı. Toplantı öncesinde gazetecilerin Terörle Mücadele Yasa Tasarısı çalışmalarıyla ilgili sorularını yanıtlayan Erdoğan, ‘‘Özgürlükler konusunda geri gidilmez, ancak özgürlükleri temine yönelik atılması gereken adımlar da atılır’’ dedi. Başbakan Erdoğan, toplantıda yaptığı konuşmada da özel sektörün önünü açmak, dertlerine çare bulmak, yeni yatırım ve küresel rekabet konusunda girişimcileri yüreklendirmek konusunda hükümetin gerekli adımları attığını savundu. Türkiye’nin dönüşümünün müteahhitlerle el ele verilerek yapılacağını anlatan Erdoğan, Danıştay’ı eleştirdi. Erdoğan şöyle konuştu: ‘‘Sorunlarınız olduğunu biliyorum. Ama şunu da takdir etmenizi istiyorum.Yasamada bazı adımları atarız, yürütmede bazı adımları atarız, ama yargıdaki adımı bizim atmamız mümkün değil. Şu ana kadar, açık konuşuyorum, Danıştay’da birçok engelle karşı karşıyayız. Bu Danıştay bu ülkenin Danıştay’ı ve kuvvetler ayrılığı prensibi içerisinde yargı başlığı altında yer alıyor. Bir de şunu söylemeliyiz: Bu ülkenin bir yatırımı var. Bu yatırımın çözülmesi için ne gerekiyorsa onu yapacağız. İşi çözelim. Ben bu noktada sizden bunu bekliyorum. Ama maalesef burada tıkanıp kalıyoruz. Söyleyin, yetkili kimse onu bulalım. Bu işi çözelim. Enerji konusunda Enerji Bakanlığı mı yetkili, onu söyleyin. EPDK mi ilgili, bunu çözmemiz lazım. Çünkü ülke kaybediyor... Bu ülkede fabrikaların sayısını arttırmamız lazım. Sınır ötesini aşan sular meselesi var. Bir an önce bu ülkede barajların sayısını arttırmamız lazım. Bir taraftan bürokratik oligarşi ile uğraşıyorsunuz. Ödemesiz yılların bütçede yer alması gibi bir mantığı ben kabul etmiyorum, böyle bir şey olamaz. Bunun aşılması için mücadelemizi sürdürüp duruyoruz. Veya bunu anlayanlarla yürüyeceğiz. Burada da bakıyorsunuz, karşınızda yine Danıştay... Bu konudaki çalışmalarda el ele vereceğiz. Dayanışma halinde olacağız. Türkiye’nin kazanması için bunları yapmaya mecburuz.’’ Sarıkaya soruşturması Çiçek HSYK’ye katılmıyor AYŞE SAYIN ATGB’nin Frankfurt’ta yapılan genel kurul toplantısına onur konuğu olarak Altan Öymen katıldı. Avrupa’daki Türk gazeteciler toplandı FRANKFURT (Cumhuriyet Bürosu) Avrupa Türk Gazeteciler Birliği (ATGB) Genel Kurulu, geçen hafta sonu Frankfurt’ta yapıldı. Onur konuğu olarak gazeteci yazar Altan Öymen’in katıldığı genel kurulda konuşan Birlik Genel Başkanı Gürsel Köksal, ATGB’nin tüm Avrupa ülkelerinde çalışan Türk gazetecilerin meslek örgütü olduğunu hatırlatarak, özellikle Türkçenin bir medya dili olarak yaşamasını sağlamanın öncelikli hedeflerinden birisi olduğunu vurguladı. Köksal, ATGB’nin bundan sonra da Avrupa’daki Türk toplumu ve Türkiye ile ilgili önyargılı, tek yanlı yayınları sürekli izleyen ve bilgilendirme çalışmalarına ağırlık veren bir çalışma yapacağını belirtti. Genel kurula katılan ve birliğin usta karikatürist Turhan Selçuk’tan sonra ikinci onur üyesi olan Altan Öymen, 1965 yılında Almanya’da gazeteci olarak çalıştığını anlattı ve ‘‘Belki de Türkiye’den gelen tek gazeteci bendim. Şimdi yüzü aşkın gazetecinin bir birlik çatısı altında toplanmış olması onur verici bir durumdur’’ dedi. ATGB Genel Kurulu’na Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç ve Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay gönderdikleri mesajlarda, ATGB ile işbirliği ve dayanışmaya önem verdiklerini belirttiler. Kongrede Gürsel Köksal yeniden genel başkanlığa seçildi. AKP, düzenlemeyi seçime yetiştirmeyi planlıyor ABD’ye İskendurun brifingi Tan: Limanda inceleme iznini Genelkurmay verdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, PKK’nin özellikle medya konusundaki faaliyetlerini çok yakından takip ettiklerini, Roj TV’nin kapatılması için de gerekirse yeni kanıtların gönderilebileceğini söyledi. Tan, İskenderun Limanı’nda ABD askerlerinin yaptığı inceleme ve ABD’li komutana brifing haberini de doğruladı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tan, haftalık olağan basın toplantısında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Tan, terör örgütünün kanalının kapatılması için Türkiye’nin elinden geleni yaptığını vurguladı. Türkiye’nin bu çerçevedeki girişimlerini de sürdürdüğünü belirten Tan, son olayların ardından da Türkiye’nin ilgili talebini aktardığını ve Roj TV’nin kapatılması beklentisini açık bir biçimde ilettiğini ifade etti. Tan, Roj TV’nin kapatılmasını sağlayacak hukuki sürecin en kısa zamanda sonlanması için Türkiye’nin elinden gelen tüm gayreti sürdürdüğünün altını çizdi. Siyasette ‘finansör’ dönemine hazırlık ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP, siyasetin finansmanı ve siyasi etik ile ilgili hazırladığı yasa taslaklarını tartışmaya açtı. Yasa taslaklarında, milletvekillerinin Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) belirlediği sınırlar içinde tüzelkişilerden bağış alabilmesi, her seçmen başına 500 kuruşa kadar harcama yapabilmesi, siyasi partilerin seçim döneminde ‘‘seçim hesabı’’ açtırması öngörülüyor. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, AKP Grup Başkanvekili Sadullah Ergin ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Siyasi Etik Komisyonu kurulmasına ilişkin yasa taslağı ile siyasetin finansmanına ilişkin yasa taslağını basın toplantısıyla açıkladı. CHP lideri Deniz Baykal ile ANAVATAN lideri Erkan Mumcu’ya taslakları sunan Çiçek, düzenlemelerin ilk seçimde uygulanabilmesi için sonbahara kadar çıkarmayı hedeflediklerini söyledi. Siyasi Etik Komisyonu kurulmasına ilişkin taslak, şu düzenlemeleri öngörüyor: TBMM’de ‘‘Siyasi Etik Komisyonu’’ kurulacak. Komisyon, milletvekilleri ve dışarıdan atanan Bakanlar Kurulu üyelerinin etik ilkelere riayet edip etmediğini, doğrudan ya da yapılacak başvurular üzerine gerekli inceleme ve araştırmayı yapacak. İnceleme ve araştırmasını 1 ayda sonuçlandıracak olan komisyonun raporları, en geç 1 ay içinde TBMM Başkanlığı’na sunulacak. Etik kurallara aykırı hareket ettiği belirlenen TBMM üyeleri ile bakanlar hakkında anayasa, yasa ve içtüzük hükümleri uyarınca işlem yapılacak. Milletvekilleri, mesleklerini icrada ve işletmelerini yönetmekte sıfat veya kimliğini kullanamayacak. Milletvekili ve bakanların mal bildirimleri, 2 ay içinde komisyonca incelenecek. Mal bildiriminde bulunacak kişiler listesine siyasi partilerin genel merkez yönetim ve denetim kurulu üyeleri, kitle iletişim araçlarının pay sahibi gerçek kişileri ile tüzelkişilerin yönetim ve denetim kurulu üyeleri ile sorumlu müdürleri ve mahkeme bilirkişileri de eklenecek. Milletvekilleri, bakanlar ve kamu görevlileri dışında haksız edinilen mallara Hazine tarafından el konulmasına ilişkin hüküm kaldırılacak. Haksız mal edinenlerin kamu hizmetlerinden yasaklanmasına ilişkin hüküm de yasadan çıkarılacak. Milletvekilleri, çıkar sağlayarak başka siyasi partiye geçmeleri durumunda, haksız mal edinmiş sayılacak. Haksız mal edinen kişi, fiili daha ağır cezayı gerektiren bir suç oluşturmadığı takdirde 3 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacak. Mal bildirimlerinde ‘‘gizlilik’’ ilkesi kaldırılarak, ‘‘Mal bildirimlerinde açıklık esastır’’ hükmü getirilecek. AKP’li Ergin, bu hükmün mal bildirimlerinin kamuoyuna açıklanmasını öngörüp öngörmediğinin sorulması üzerine, bunun süreç içinde şekilleneceğini söyledi. ANKARA CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ‘‘siyasi etik komisyonu kurulması ve mal bildirimi yasa taslağını’’ sunmak üzere kendisini ziyaret eden Adalet Bakanı Cemil Çiçek’e, Van Savcısı Ferhat Sarıkaya ile ilgili soruşturmanın neden ‘‘ağır ilerlediğini’’ sordu. Çiçek ise ilgili müfettiş raporlarının hazır olduğunu, savcının ifadesini beklediklerini belirterek ‘‘Gelir gelmez Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK) sevk edilecek. Ben de o toplantıya katılmayacağım’’ dedi. Çiçek, TBMM’de Siyasi Etik Komisyonu Kurulması, Mal Bildiriminde Gizliliğin Kaldırılması ile Siyasetin Finansmanına ilişkin düzenlemeler hakkında Baykal’a bilgi verdi. Edinilen bilgiye göre Çiçek, görüşmede, taslakla ilgili bilgi sunduktan sonra Baykal, ‘‘dokunulmazlıklar kaldırılmadığı sürece böyle bir çalışmanın yararı olmayacağını’’ ifade etti. Mal bildirimi ile ‘‘nereden, ne zaman buldun’’ uygulamasının birleştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Baykal, ‘‘Mal beyanında bulunmak önemli ama, nasıl elde edildiğini de ortaya koymak lazım. Benim yaptığım gibi, ‘Şu tarihte şu kadar paraya aldım, miras yoluyla kaldı’ denilmesi gerek. Sonradan kazanılan ile mirası ayırmakta yarar var. Yoksa sadece mal bildirimi yolsuzluğu önlemez. Bu da düşünüldüğü gibi çıkarılması düşünülen yasayı etik yapmaz. Bunlar birleştirilmeli. En uygunu bu olur’’ görüşünü iletti. Farklı kaynakların verilerine göre İran, denizin altında da yol alabilen, radara yakalanmayan yeni bir füze geliştirdi. Bunun yanında her türlü silahı bünyesinde bulundurabilen yeni tip deniz uçağı da Basra Körfezi’nin yeni sakinlerinden! İranlı yöneticiler bu tatbikatın gölgesinde şunu söylediler: ‘‘İran, nükleer çalışmalarını sürdürecek. Bu çalışmalar barış amaçlıdır. ABD’nin dayatmalarına boyun eğmeyeceğiz. Önümüzde iki yol var; şiddet ya da diplomasi... Biz ikinci yolu seçiyoruz.’’ Görünen o ki; İran, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) ile dünya kamuoyunu tatmin edici bir işbirliğine girmeyecek. Zaten ABD’nin de beklediği bu! ABD, adım adım İran’ı yalnızlaştırma politikası izliyor. Bunu başardıktan sonra hangi yönteme geçer, şu aşamada öngörmek zor. Bu anlamda Bush yönetiminin en ciddi adımı, İran’ın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) sevk edilmesini sağlamak oldu. Buradaki hava genel olarak İran’ın lehine görünmüyor. BMGK, İran’a bir aylık süre verdi. Bunun karşılığında İran da BM’ye dönüp şu sureyi okudu: ‘‘Biz doğru bildiğimiz yoldan dönmeyeceğiz...’’ ??? Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül’ün önceki gün ulusal gazetelerin Ankara temsilcileriyle yaptığı sohbette konu doğal olarak döndü dolaştı, İran’a geldi. Gül’e, 5 Şubat 2003’te Dışişleri Konutu’nda aynı havada düzenlenmiş toplantıda Irak için kullandığı ‘‘Günah bizden gitti’’ sözünü anımsatıp, İran’ın bu aşamada olup olmadığını sorduk. O günlere ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: ‘‘Taha Yasin Ramazan geldi, kendinden çok emin... Ona, büyük devletler bir ülkeye girdi mi kolay kolay çıkmaz, ülkenizi bu konuma sokmayın, dedim. Bana, Irak’ın güçlü bir ordusu olduğunu söyledi... Hayal âlemindeydi...’’ Aynı hayali İran’ın yeni kuşak Humeynicilerinden Mahmud Ahmedinejad görüyor olabilir mi? İran, elbette Irak değil. Güçlü, gelenekleri olan, strateji üretebilen bir ülke. Ancak İran’ın başta Rusya ve Çin olmak üzere ABD’ye soğuk bakan ülkelere çok güvendiği dikkati çekiyor! Rusya ve Çin’in ABD’nin tek kutup olduğu bir dünya istemediği kesin. Ancak İran’ın BMGK’ye sevki sürecinde olduğu gibi kimi karşılıklı çıkarlar gündeme geldiğinde ‘‘büyük devletlerin’’ ortak hareket ettiğini sanırız Tahran yönetimi sadece not etmekle yetinmemiştir! ??? Dışişleri Bakanlığı, Irak krizi sırasında Ankara’da görev yapan, daha sonra yurtdışına atanmış diplomatları Ankara’ya çağırdı. Genel bir dış politika değerlendirmesi yapılıyor. Gül’ün açıklamasından anladığımıza göre ilk sırada İran var. Türkiye’nin İran politikası ne olacak? BMGK’nin devreye girmesi Ankara’yı bir ölçüde rahatlatmış görünüyor. Uluslararası kamuoyu nasıl hareket ederse, Türkiye kendisini bu dalgalanmanın içinde tutacak. İran ise Türkiye’yi yanında görmek için her şeyi deneyecek. AKP, Irak krizini de dalgalanmada tutarak atlatmayı yeğlemişti. İran’ın Irak olmadığını hükümet dahil herkes söylüyor. Bu durumda İran’da Irak yönteminin geçerli olamayacağını hükümet de görmüş müdür? Sorunun yanıtını diplomatlar zirvesinin sonrasına bırakalım... ankcum?cumhuriyet.com.tr CHP’nin suç duyurusu Mavi Akım’a soruşturma ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Rusya’dan alınan doğalgazın Türkiye’nin lehine olan fiyat ve formülünde AKP’nin iktidarda olduğu 2003 yılında yapılan değişiklikle aleyhe dönüştürülmesiyle ilgili olarak soruşturma başlattı. Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nin, Mavi Akım Anlaşması’ndaki fiyat ve formül değişikliği konusunda BOTAŞ yöneticileri hakkında soruşturma izni verilmemesine ilişkin kararı kaldırması üzerine, dosya Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na geldi. Baykal: Sorumlu sensin Baykal, Şemdinli iddianamesini hazırlayan Van Savcısı Sarıkaya’ya ilişkin müfettişlerin raporu ile ilgili bir işlem yapılıp yapılmadığını sordu. Çiçek’in ise ‘‘Müfettişlerin raporu hazır. Bu rapora göre savcıdan ifade istedik. Savcının ifadesi henüz gelmedi. Geldiği zaman HSYK’ye hemen göndereceğim. Bu toplantıya ben girmeyeceğim’’ bilgisi verdi. Bunun üzerine Baykal’ın biraz da esprili bir şekilde Çiçek’e, ‘‘Toplantıya katılsan da katılmasan da sorumlusu sensin’’ dediği öğrenildi. Baykal, görüşmede TMY değişikliğiyle ilgili gelişmeleri de ordu. Çiçek ise Bakanlar Kurulu’nda tasarı üzerinde çalışıldığını bildirirken içerik hakında bilgi vermedi. Çiçek’in yakalananlardan söz etmesi üzerine de Baykal, terörün tehlikeli bir noktaya tırmandığını belirterek ‘‘Olaylara katılan 200 çocuğun yakalanması çok önemli değil, çocukları ortaya sürükleyen ve kullanan 2 kişiyi yakalamak daha önemli’’ dedi. Formül değişikliği kararları istendi Ankara Cumhuriyet Savcısı Abdullah Ayhan Şan, eski BOTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Takiyüddin Bilgiç, eski yönetim kurulu üyesi Birsen Aktugan ile yönetim kurulu üyeleri Fuat Celepçi, Hüseyin Karataş ve Rıza Çiftçi hakkında, ‘‘devlet alımsatımına fesat karıştırma, görevi kötüye kullanma ve emniyeti suiistimal’’ iddialarıyla ilgili olarak soruşturma başlattı. Savcılık, soruşturma kapsamında BOTAŞ Yönetim Kurulu’nun formül değişikliğine ilişkin aldığı kararları istedi. Tüzelkişilerden bağış Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Yasa’da değişiklik öngören taslak ise şu düzenlemeleri öngörüyor: Milletvekili ve belediye başkan adayları ile seçime katılacak siyasi partilerin her biri, seçimlerde yapacakları harcamalarda şeffalık ve denetimin sağlanabilmesi için ‘‘seçim hesabı’’ adı altında bir banka hesabı açtıracak. Tüzelkişiler, seçimlerde kullanılması için adaylara doğrudan veya dolaylı olarak YSK’nin belirlediği sınırlar içinde makbuz karşılığında bağışta bulunabilecek. Para dışındaki mal ve hizmet sunumları kayda geçirilecek. Milletvekili ve belediye başkan adayları, kayıtlı her bir seçmen için 500 kuruştan fazla seçim harcaması yapamayacak. Buna göre 10 bin kayıtlı seçmeni olan bir bölgede bir milletvekili adayı, 50 bin YTL’ye kadar seçim harcaması yapabilecek. Yeni deliller sunulacak Şikâyetçi CHP’nin avukatı Erbaşar Özsoy’un da gelecek günlerde yeni deliller sunacağı öğrenildi. CHP’nin avukatı Özsoy, Mavi Akım Anlaşması’ndaki fiyat değişikliği nedeniyle Hazine’nin zarara uğratıldığı iddiasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın BOTAŞ yönetimi hakkında soruşturmaya izin vermemesi üzerine, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı takipsizlik kararı vermişti. CHP’nin itirazı üzerine Ankara Bölge İdare Mahkemesi, BOTAŞ yetkilileri hakkında soruşturma izni verilmemesine ilişkin kararı, 9 Mart 2006 tarihinde oybirliğiyle kaldırmıştı. ‘Anlaşmalar kapsamında’ ABD’nin PKK konusunda yaptığı açıklamalara da değinen Tan, bütün bu açıklamaların ortak yönünün PKK’nin ABD tarafından Kuzey Irak’ta istenmediği olduğunu belirtti. Tan, yine gazetecilerin sorusu üzerine, Cumhuriyet’in gündeme taşıdığı İskenderun Limanı’nda ABD’li askerlerin inceleme yaptığı ve ABD’li komutana brifing verildiği haberlerini doğruladı. Tan, temasın Genelkurmay Başkanlığı’nın izni dahilinde yapıldığını belirtirken ‘‘ABD ile savunma ve işbirliği antlaşmalarımız bulunmaktadır’’ diye konuştu. CUMHURİYET 08 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear