28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 NİSAN 2006 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA OTOMOBİL otomobil?cumhuriyet.com.tr 7 GÖRÜŞ Yapılan testler sonucunda BP Ultimate kullanan araçlarda mevcut tortuların yüzde 75 temizlendiğini ve yeni tortu oluşumunun ise yüzde 97 engellendiği vurgulandı (Büyük fotoğraf). BP Akaryakıt Yönetim Grubu Türkiye Pazarlama Müdürü Simge Camgözoğlu, BP Global Akaryakıt Teknolojileri Ürün Geliştirme Müdürü Brain Macey ve BP’nin ürün geliştirme takım liderlerinden Peter Sauermann ürün hakkında bilgi verdi. LÜTFÜ KALELİ Bilim mi, Din mi? 1 Nisan 2006 tarihli Cumhuriyet gazetesinde Berivan Tapan’ın ‘‘Asıl Olan Bilim Değil, Din’’ başlıklı haberini okuyunca, ‘‘Acaba 1 Nisan şakası mı?’’ diye düşündüm. Haberin içeriğine göz atınca yanıldığımı anladım... BP satışa sunduğu yeni yakıtı Ultimate’le depo başına 45 kilometrelik daha fazla yol vaat ediyor Yüksek performans, az tüketim P, nisan ayı başında Türkiye’de satışa sunulan yeni nesil Ultimate yakıtının ardındaki teknolojiyi tanıtmak üzere Almanya’nın Bochum kentindeki Teknoloji Merkezi’nde bir toplantı düzenlendi. Toplantıda konuşan BP Akaryakıt Yönetim Grubu Türkiye Pazarlama Müdürü Simge Camgözoğlu, Türkiye’de yaklaşık 600 akaryakıt istasyonuna sahip bulunan ve pazar payı yüzde 16 olan BP’nin, hem kurşunsuz hem de dizel olarak pazara sunduğu yeni formüllü yakıtının sağladığı yararları anlattı. B Camgözoğlu, “BP Ultimate kullanan araçların depo başına 45 kilometreye kadar daha fazla yol gidebildikleri testlerde kanıtlandı’’ dedi. Camgözoğlu ayrıca, motor temizleme gücü yüksek olan bu akaryakıtın çevreye daha duyarlı olduğunu, düzenli kullanıldığında da aracın motorunun daha yüksek hacimli gibi davranacağını kaydetti. BP Global Akaryakıt Teknolojileri Ürün Geliştirme Müdürü Brain Macey de Türkiye’de ilk olarak Temmuz 2005’te pazara sunulan ve ardından 1 Nisan’da da geliştirilen formülüyle yenilenen BP Ultimate’in araçlarda ilk depodan itibaren “daha düşük emisyon, daha yüksek performans, daha az yakıt tüketimi ve motorun korunması’’ gibi faydalar sağladığını söyledi. Macey, “BP Ultimate kurşunsuz, mevcut tortuları yüzde 75 temizler ve emme supaplarında tortu oluş masını yüzde 97 önler’’ dedi. Ayrıca, BP Ultimate dizelin geleneksel yakıtlardan yüzde 99 daha az kükürt içerdiğini dile getirdi. BP’nin ürün geliştirme takım liderlerinden Peter Sauermann da dünyada ham petrolün mevcut rezervinin 40 yıldan fazla olduğunu ve gelişen dünyadaki artan talebi karşılamak için geleceğin yakıtları üzerinde çalışmalar yapıldığını anlattı. Doğalgazda gazdan ve biyokütleden sıvıya dönüştürme konusunda yapılan çalışmaları anlatan Sauermann, hidrojen enerjisi alanında yapılan çalışmalara da işaret etti. Sauermann, biyoyakıtların halen yüzde 5’e kadar yakıtlara katıldığına dikkat çekerek, “Geleceğin yakıtlarında gitmek istenen yol hidrojen enerjisi. Bunun olması zaman alacak’’ dedi. Audi TT yeni yüzünü gösterdi A udi AG’nin ilk olarak 1998 yılında tanıttığı TT modelinin ikinci nesli vitrine çıktı. Almanya’nın Berlin kentinde yapılan bir organizasyonla tanıtılan yeni Audi TT Coupe, gerek tasarımı gerekse yenilenen teknolojisiyle dikkat çekiyor. Aralık ayında Türkiye’de satışa sunulacak otomobil, başlangıçta 2+2 koltuklu coupe versiyonuyla karşımıza çıkacak; roadster modeli ise daha sonraki tarihlerde pazara girecek. Otomobilin yola daha iyi tutunmasını sağlamak için oluşturulan rüzgâr kesici, araç 120 km/s’lik hıza ulaştığında bagaj kapısının üzerindeki yerinden açılıyor. Otomotiv sektörü açısından yılın ilk aylarının en durgun aylar olmasına karşın Suzuki’nin yeni modellerle kazandığı ivmeye dikkati çeken Suzuki Otomobil Pazarlama ve Ticaret AŞ Murahhas Azası Ali Savcı, ve Genel Müdür Koray Batur ‘‘Suzuki, Rönesans Projesi’nin Türkiye’ye yansımasıyla birlikte Avrupa’da olduğu gibi Türkiye’de de atağa geçti” dedi. Suzuki sol şeride geçti R önesans Projesi kapsamında geçen yıl köklü değişiklikler ve yeni araçlarla otomobilseverlerin karşısına çıkan Japon otomobil üreticisi Suzuki, 2006’ya da oldukça hızlı girdi. Yeni Grand Vitara, Swift, Swift 4X4 gibi sınıfının üstün modelleriyle atılım yapan Suzuki, Türkiye pazarındaki ağırlığını her geçen gün biraz daha artırıyor. Rönesans Projesi’nin ilk ürünü Grand Vitara, konforu, teknolojisi ve tasarımıyla kısa sürede kullanıcıların büyük beğenisini topladı. Ardından Swift ve Swift 4X4 gibi modelleri pazara sunan Suzuki, yılın ilk üç ayında da hedeflerinin üzerine çıktı. Otomotiv sektörü açısından yılın ilk aylarının en durgun aylar olmasına karşın Suzuki’nin yeni modellerle kazandığı ivmeye dikkati çeken Suzuki Otomobil Pazarlama ve Ticaret AŞ Murahhas Azası Ali Savcı, ‘‘Suzuki, Rönesans Projesi’nin Türkiye’ye yansımasıyla birlikte Avrupa’da olduğu gibi Türkiye’de de atağa geçti. Bu atağın başlangıcı ve şu andaki amiral gemimiz; Grand Vitara. Etkileyici tasarımı konforu, şehir içi ve dışındaki kullanım kolaylığı ve tasarımıyla sınıfının gözde otomobilleri arasında yer alan Grand Vitara’nın bu performansının önümüzdeki aylarda da artarak devam etmesini bekliyoruz. Gelen talep bunu gösteriyor. Bununla birlikte Swift ve Swift 4X4 de kendi sınıfının en farklı ve ideal seçenekleri arasında yer alıyor’’ diye konuştu. Rönesans Projesi ile Suzuki’nin dünya çapında köklü değişikler gerçekleştirdiğini ve bu değişimin de başarıya yansıdığını belirten Suzuki Otomobil Pazarlama ve Ticaret AŞ Genel Müdürü Koray Batur ise bu felsefenin temelinde beğeniye ve ihtiyaca yönelik otomobil üretiminin yanı sıra, çok yönlü kullanım ve ekonomik yakıt tüketiminin yattığını söyledi. Emlak pazarındaki hareketliliğe karşın otomotiv sektörünün 2006 yılına oldukça hızlı girdiğini ifade eden Koray Batur, 2005 yılının son aylarında gözlenen canlılığın uzun bir tatil dönemine rağmen ocakşubat döneminde de devam ettiğini kaydetti. Smart Roadster özel modelle veda ediyor aimlerChrysler tarafından üretimine son verilmesi planlanan smart roadster modeli, koleksiyon meraklılarına yönelik ‘finale edition’ serisiyle otomobilseverlere veda edecek. Roadster ve roadstercoupe sürümleri için üretilecek olan özel seri, 80 beygir güç üreten motoru ve 17 inçlik jantlarıyla dikkat çekecek. Gümüş ve siyah renklerin birleşiminden oluşan metalik gövde rengiyle etkileyici bir görünüme sahip olan özel seri smart roadster, klasikler arasındaki yerini alacak. DaimlerChrysler, şirketin sürekli zarar etmesi üzerine 2003 yılından bu yana üretilen minik spor otomobilin üretimine son vereceğini duyurmuştu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, koskocaman ‘‘Prof. Dr.’’ etiketini taşıyan Yusuf Çengel adlı birine ‘‘Dünya Mirasına Katkı Sağlamakta Olan İnsanlarımız’’ adlı bir kitap yazdırmış ve ‘‘Seyyar Kitap’’ projesi kapsamında çevreye bedava dağıttırmış. Bu Prof.’a göre bilim, dine karşı önyargılı bir muhalif akımdır. Avrupa bilim adamlarının bağnazlıktan, taassuptan, tahakkümden dolayı dine karşı muazzam bir kuyruk acısı vardır. Tüm varlıklar, madde ve mana karışımıdır; asıl olan ise manadır, yani dindir... Acaba öyle midir?.. ‘‘Jeolojik Tabakalama Sistemi’’ ve ‘‘Radyoaktif Metot’’ yöntemleriyle yapılan saptamalara göre evrenin oluşumu 15 milyar yıl önce başlamıştı. Dünyanın oluşumu ise uzaydaki gaz ve toz bulutlarının yoğunlaşmasıyla 4.5 milyar yıl önce gerçekleşmiştir. İlk canlılar 340 milyon yıl önce denizlerde görülen bitkiler olmuştur. 310 milyon yıl önce de balıklar türemiştir. Balıklardan 10 milyon yıl sonra hem denizde hem karada yaşayan amfibiler dünyadaki yerlerini almışlardı. 30 milyon yıl önce insana yakın maymun türü olan hamidiler gelişip bir milyon yıl önce de iki ayakları üzerine dikelen ilk insan türünü oluşturmuşlardır. ??? Aklını kullanarak değişen ve gelişen insan, 40 bin yıl önce ateşi buldu. 30 bin yıl önce yerleşik düzene geçip mal ve bilgi edinmeyi öğrendi. 10 bin yıl önce de uygarlığı yakaladı. Günümüzde ise bilimin ışığında yarattığı teknolojiyle bazı Prof.’ların aklen kavrayamadıkları nice mucizeyi insanlık âlemine kazandırdı... ‘‘Ben ilim şehriyim, Ali de kapısıdır’’ diyen Hz. Muhammet, ‘‘İlim Çin’de de olsa ara bul’’ öğüdünü veriyor. Hz. Ali de ‘‘Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum’’ diyor. 600’lü yıllarda bilimin önemine vurgu yapan İslam dininin kurucusu ve yâreninin yolunu izleyen Hünkâr Hacı Bektaş Veli de 1200’lü yıllarda ‘‘Bilimle gidilmeyen yolun sonu karanlıktır’’ diyor ve aydınlanma yolunda kadınların önemine şöyle değiniyor: ‘‘Bir erkeği okutup eğitmekle bir kişiyi aydınlatmış olursunuz; bir kadını okutup eğitmekle bir toplumu aydınlatmış olursunuz!’’ Ve 1900’lü yıllarda Aydınlanma Devrimi’nin önderi Mustafa Kemal Atatürk de diyor ki: ‘‘Hayatta en hakiki mürşit bilimdir, fendir!’’ ??? Eğer İslam dünyası, inanç ve toplumsal önderlerinin işaret ettikleri bilim yolunda ilerleselerdi, bugün bilim yolunda ilerleyen ve gelişen ulusların gerisinde kalmaz, onların ekonomik, sosyal, siyasal baskıları altında ezilmezlerdi... Bugün hâlâ kadını okutmayan, kara çarşaflara büründüren, tesettürle kapatıp türban üzerinden siyaset yapanlar, anlaşılan o ki bilim yuvaları olarak bildiğimiz üniversiteleri medreseleştirip bilimi düşman gösteren Prof.’lar üretmektedirler... Acı olan ise Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde atalarımızın kanlarını akıtarak bizlere kazandırdıkları Aydınlanma Devrimi’ni karartmak isteyenlere karşı bizlerin ulus olarak direnç göstermeyen, iğdiş edilmiş bir toplum haline gelişimizdir... Cumhuriyet gazetesi 2 Nisan 2006 Pazar günü birinci sayfa manşetinde karanlığı simgeleyen siyah zemin içinde şeriatçıların rengi olan yeşil ve Arapça benzeri şu yazı ile toplumu uyarıyordu: ‘‘Tehlikenin farkında mısınız?’’ Evet, tehlikenin farkında mıyız? Ya da hâlâ tehlikenin farkında değil miyiz? D MÜHENDİSLERDEN TOPBAŞ’A TEPKİ Hyundai Sonata 2 litre satışa sunuldu T ürkiye’de satılan 10 farklı binek otomobil ile otomotiv sektöründe en zengin model yelpazelerinden birine sahip olan Hyundai, D1 segmentinde yer alan ve prestijin simgesi olan Sonata modelinde 2.0 CRDiVGT dizel ve 2.0 CVVT benzinli motor seçeneklerini satışa sundu. Genellikle 35 yaş üzeri üst gelir grubunda bulunan, şirket sahibi ya da yöneticisi olan bayları ve prestij ile konfora önem veren ve güvenilir bir otomobil arayanları hedefleyen Sonata, ilk kez sunulan ve geliştirilen yepyeni özellikleriyle kendi sınıfında yeni standartları belirliyor. Tasarımında Avrupalı çizgilerin fazlasıyla hissedildiği Sonata’da, daha köşeli, kolay anlaşılabilir ve modern çizgiler yer alıyor. Ön tarafta tek çıtalı radyatör ızgarası, dikdörtgen ön farlar ve kaput çizgisi ilk bakışta dikkati çekiyor. 16 inçlik jantlar, şişkin çamurluklar, krom kaplı kapı kolları ve düşük konumlandırılan koruma çıtaları sportif bir görünüm oluştururken arka stop lambaları ve tampon, atletik görünümü tamamlıyor. Sonata’nın kabin içindeyse ferah, kaliteli ve kullanımı kolay bir ortam bulunuyor. Yeni Sonata’nın 2.0 litre CVVT motorlu versiyonu 55 bin 800 YTL’lik anahtar teslim fiyata satılırken 2.0 CRDiVGT dizel motora sahip olan Sonata’nın fiyatı ise 60 bin 500 YTL. ‘İstanbul yağması için ısmarlandı’ Citroen kalitesine TSE itroen Türkiye distibütörü Baylas Otomotiv’in önderliğinde başlatılan bir çalışmayla tüm Citroen bayileri, ISO 9001: 2000 belgesi almak üzere TSE denetimlerinden geçiyor. Merkezden yönetilen ve tüm bayilerin belge almasına yönelik Türkiye’de ilk defa uygulanan proje için Baylas Otomotiv 250 bin dolarlık bir kaynak ayırdı. ISO 9001: 2000 kalite belgesini elde etmek isteyen bayilerin, belli bir takvim dahilinde denetimlere tabi tutulduktan sonra standartları yerine getirdiklerini kanıtlamaları gerekiyor. 11 Nisan 2006 tarihinden başlayarak 31 Citroen bayisi İSTANBUL (ANKA) İstanbul Teknik Üniversitesi Yüksek Mühendisler Birliği Derneği, bir açıklama yaparak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın projelerine yabancı mimarları çağırmasına ilişkin gerekçelerini eleştirdi. Dernek, Topbaş’ın projelere Türk mimarlarını çağırmama gerekçelerini, ‘‘İstanbul’un yağmalanması için zemin hazırlamak’’ diye değerlendirdi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın yaklaşımına benzer yaklaşımların daha önce TBMM binası ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dahiliye Kliniği binası için de gündeme geldiği belirtilen açıklamada, ‘‘Bu açıklamanın talihsizlikten öte İstanbul yağması için ısmarlanmış projelerin meşrulaştırılmasına zemin hazırlamak olduğunu düşünüyoruz’’ denildi. Türkiye’nin mimarlarına, mühendislerine güvenmeyen bu anlayışın Türkiye’yi geriye götüreceği vurgulanan açıklamada, ‘‘Konu mesleğin evrenselliğiyle ilişkili değildir. İpek kumaş dikilmesi de değildir. İstanbul kentini yağmalama projesinin bir parçasıdır’’ ifadeleri yer aldı. Açıklamada, mimar olan Kadir Topbaş’ın, ‘‘mesleki bilgisine güvenmediği ve kendi cesaretsizliğini ifade ettiği’’ savunuldu. Daihatsu Cabrio Copen Türkiye’de aihatsu’nun mini sınıftaki sportif temsilcisi Copen, Türkiye’de satılmaya başlandı. Minik bir coupecabrio olan Copen, iki farklı donanım paketiyle pazara sunuluyor. Sevimli tasarımıyla öne çıkan Copen’in Türkiye fiyatı 37 bin 500 YTL’den başlıyor. Zarif tasarımı ve heyecan verici hat D larıyla uluslararası iki tasarım ödülü alan Copen, yüksek standart donanım seviyesiyle dikkat çekiyor. Lüks segmentlerde opsiyonel olarak sunulan ısıtmalı koltukların standart olarak tasarlandığı Daihatsu Copen, ihtiyaç duyulan donanımın yanı sıra üst segment konforuna ve özelliklerine de sahip. C kalite belgesini almaya hak kazandı. 27 Aralık 2005’te başlayan denetimlerin tüm bayilerde Mayıs 2006’ya kadar tamamlanması planlanıyor. TSE denetimlerine giren bayilerin başarılı performansının Citroen’in hizmet anlayışı ve kalitesinin farklılığını kanıtladığını belirten Citroen Türkiye Genel Müdürü Bora Koçak bu çalışmanın, Citroen’in satış ve satış sonrası hizmetlere verdiği önemin bir göstergesi olduğunu söylüyor. Koçak, Citroen’in sadece yüksek teknolojili ürünleriyle değil, hizmet ve kalite standartlarıyla da otomotiv sektöründe fark yaratmaya devam edeceğinin altını çiziyor. CUMHURİYET 07 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear