Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
17 NİSAN 2006 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Hatay’da parti yöneticilerinin aldığı ihalelerin görünenden fazla olduğu belirtildi 5 AKP’de ‘yolsuzluk’ isyanı EMİNE KAPLAN ‘Mama vermek!’ ? AKP yönetimi, Hatay’da yolsuzluk olmadığını ileri sürerken; AKP Hatay Milletvekili Fuat Geçen, partililerin aldığı ihale sayısının görünenden çok daha fazla olduğunu ANKARA AKP yönetimi, açıkladı. Cumhuriyet savcılarını göreve çağıran Geçen, ‘Hatay’da kirlilik var’ dedi. Hatay’da AKP Grup Başkanvekili Sadullah Ergin’in de adının Geçen, iddialarla adı anılan AKP Grup Başkanvekili Sadullah Ergin’i istifaya çağırdı. geçtiği ve ‘‘Ali Dibo’’ olarak adlandırılan kamu ihalelerinin partili eş, dost ve akrabalar arasında paylaştırıldığı iddialarını kapatmaya çalışırken; Hatay Milletvekili Fuat Geçen, partililerin aldığı ihale sayısının görünenden çok daha fazla olduğunu açıkladı. Fuat Geçen, Hatay’daki yolsuzluk iddiaları ve parti yönetiminin bu konudaki tutumuyla ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı. AKP Grup Başkanvekili Sadullah Ergin’in kendi el yazısıyla ihaleleri işadamlarına dağıttığı, ancak bu talimatını yerine getirmeyen bürokratı görevden aldığı yönünde iddialar ortaya atıldığını kaydeden Geçen, Ergin’in düzenlediği basın toplantısında, ‘‘Evet, el yazısı benim. Bürokrat, Ankara’ya gelip ‘Bu ihaleleri bu isimler almak istiyor’ diyerek görüşümü sordu. Ancak o ihaleler, oradaki isimlere verilmedi’’ dediğini anımsattı. Bu ifadenin kendilerinde kafa karışıklığına neden olduğunu kaydeden Geçen, ‘‘Bu etik açıdan çok acı bir tablo. Eğer bürokratlar Ankara’ya kadar sizin peşinize gelip işlerin kimlere verileceği noktasında sizin telkinlerinizi alma lüzumu duyuyorlarsa milletvekilleri olarak kendimizi çok iyi sorgulamamız lazım. Bu olay, Türkiye’nin ne kadar vahim bir yere geldiğinin göstergesidir’’ dedi. Basına yansıyan iddialar üzerine Kamu İhale Kurumu’nun (KİK) inceleme başlattığını anımsatan Geçen, Ergin’in ‘‘İhaleleri almadılar’’ dediği işadamlarının başka kurumlardan çok sayıda ihale aldıklarını söyledi. Siyasal kadroların ağırlıklı olarak ‘‘22 d’’ olarak adlandırılan ‘‘doğrudan temin’’ yöntemiyle yapılan alımlarda siyasal nüfuz kullandıklarına işaret eden Geçen, ‘‘KİK’in yaptığı sınırlı araştırmaya göre, partililerin aldığı ihale sayısı yüzde 23 gibi bir oranda çıkıyor. Ancak Hatay’da teşkilatların siyasal nüfuz kullanarak aldıkları ihale sayısı bu öne çıkarılanın çok çok üstündedir. 1000 küsur yöneticiyle ilgili bilgi istense bu rakam çok çok farklı olur’’ dedi. Hatay İl Genel Meclisi Başkanı Mahmut Narin’in yakınlarının şirketi Narin Tarım Gıda’nın aldığı ihaleleri örnek gösteren Geçen, söz konusu şirketin kamu kurumlarından 2.1 trilyon liralık ihale aldığını söyledi. Geçen, parti yönetiminin yanlış bilgilendirildiğini ya da partinin diğer siyasal iktidarların hatasına düştüğünü söyledi. ‘‘Kirli görünmeyelim, muhalefet bunu kullanmasın, hadisenin boyutunu küçültelim, toptan reddedelim’’ anlayışının Yüce Divan’ı tetikleyen unsurlar olduğunu vurgulayan Geçen, bu anlayıştaki siyasi partilerin ik tidardan düşer düşmez Yüce Divan’da hesap verdiklerine dikkat çekti. Geçen, ‘‘Sadullah Ergin’in istifa etmesi gerektiğini mi söylüyorsunuz’’ sorusu üzerine, ‘‘Etik kuralların gereğini hepimizin yapması gerekir, buna Sadullah Ergin de dahil’’ dedi. Geçen, AKP’nin millete bilgi ve belgenin ötesinde manevi, kültürel ve örfi duygularla hareket edeceği sözü verdiğini belirterek ‘‘Muhafazakâr demokrat söylemindeki muhafazakâr hanemizle bunu dillendirdik’’ diye konuştu. Hatay’daki cumhuriyet savcılarını görev çağıran Geçen, ‘‘Acaba bu ihaleler kamu menfaatı korunarak mı verildi? Asıl bunlara bakmak lazım. Cumhuriyet savcılarının bir süreç başlatmaları lazım. Ben böyle bir sürecin Türkiye için hayırlı olacağına inanıyorum” dedi. 86. YILDÖNÜMÜ ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART PAKETTE YOK TBMM’de 23 Nisan haftası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Meclis’in açılışının 86. yıldönümü, bu hafta bir dizi etkinlikle kutlanacak. 23 Nisan Pazar günü TBMM özel oturumunda liderler konuşacak, aynı gün akşam da TBMM Başkanı Bülent Arınç bir resepsiyon verecek. Genel kurulda bu hafta aralarında Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı’nın da yer aldığı ‘‘temel yasa’’ olarak görüşülecek düzenlemeler ele alınacak. TBMM Genel Kurulu’nda bu hafta iktidarın ‘‘temel yasa’’ planı doğrultusunda kapsamlı tasarıların görüşülmesine devam edilecek. Ana muhalefet partisi CHP, muhalefetin söz hakkı kısıtlandığı gerekçesiyle görüşmelere katılmıyor. Tarım Yasa Tasarısı görüşmelerinin tamamlanmasının ardından, Nüfus Hizmetleri Kanunu Tasarısı ele alınacak. 79 maddelik tasarı, 4 bölüm olarak görüşülecek. Tasarı, vatandaşların kişisel, medeni durumu ve uyruğunda meydana gelebilecek değişikliklerin belirlenip saptanmasını, ulusal adres ve veri tabanının oluşturulmasını ve nüfus kayıtlarıyla adres bilgilerinin ilişkilendirilmesini öngörüyor. Aile kütüklerinde din bilgisine ilişkin talepler, kişinin yazılı beyanına uygun olarak kaydolunacak, değiştirilecek, boş bırakılacak veya silinecek. TBMM’nin bu haftaki önemli gündem maddelerinden biri, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı olacak. 122 maddelik tasarı, temel yasa olarak 6 bölüm halinde ele alınacak. Büyük tartışmalara neden olan tasarı ile, emekli olmak için gerekli prim gün sayısı 7 binden 9 bine yükseltilirken kademeli geçiş öngörülüyor. Emeklilik yaşı 2036’dan itibaren kademeli olarak arttırılacak; 2048’de, kadın ve erkek için eşitlenerek 65 olacak. Çevre Yasa Tasarısı da bu hafta temel yasa olarak ele alınacak düzenlemeler arasında yer alıyor. 41 maddelik tasarı, 2 bölüm halinde görüşülecek. Tasarıyla, çevreyi kirletenlere verilecek cezalar arttırılıyor. Vakıf malları AİHM’ye havale MAHMUT GÜRER musakart@yahoo.com ‘Siyaset kilitlendi’ 10 Aralık Platformu’nun Antalya toplantısında konuşan Çelebi, ‘Dışlanmış ve haksızlığa uğramışların sesi olmalıyız’ dedi GÜRSU KUNT ANTALYA Solun iktidarı için solda bir kitle hareketi yaratmayı hedefleyen 10 Aralık Solda Yenilenme, Bütünleşme, Kitleselleşme Platformu 7. bölge toplantısını Antalya’da yaptı. Toplantıda, CHP’li eski Büyükşehir Belediye Başkanı Bekir Kumbul ve ekibi de yer aldı. Sol partilerden, il başkanı düzeyinde tek katılım ise SHP’den oldu. 10 Aralık Platformu’nun açılış konuşmasını DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi yaptı. Türkiye’nin iyiye gitmediğini, ekonomik, sosyal sorunla rın giderek insanları zora soktuğunu ve toplumda gerginliğin arttığını ifade eden Çelebi, ‘‘Siyaset kilitlendi. Farklı zaman ve koşullarda dışlanmış, haksızlığa uğramış insanların sesi olmak zorundayız. Ülkenin sosyal demokrasiye, sola ihtiyacı var. Halkı kutuplaştıran sağ siyasetten kurtulmalıyız’’ dedi. 10 Aralık Platformu’nun giderek büyüdüğünü ve bu sürecin sonunda solun iktidara ulaşacağını belirten Çelebi, ‘‘Biz siyaseti, ranta dönüştürmek için değil, Türkiye sevdası için, solun iktidarı için yola çıktık. 10 Aralık Platformu, ne AB’den ne de benzeri kurumlardan tek bir kuruş destek görmüyor’’ diye konuştu. Dünyanın pek çok ülkesinde, bugün solun iktidarda olduğunu, bunun son örneğinin de İtalya’da yaşandığını vurgulayan Çelebi, ‘‘İtalya’da solun tüm renkleri bir arada durup iktidara geldi. Türkiye’de de artık sol, solun kurdu olmayacak. Bozuk mayayla yeni ekmek yapmak niyetinde değiliz’’ dedi. Çelebi, mayıs ayında son bulacak bölge toplantılarının ardından, haziran ayında bir durum değerlenmesi yapıp 10 Aralık Platformu’yla ilgili, ortak aklı kullanacaklarını ifade etti. ANKARA AKP’nin açıkladığı 9. Reform Paketi’nde, AB’nin ısrarla istediği, ‘‘mülkiyeti 3. kişilere geçmiş olan vakıf taşınmazları’’nın durumunun çözümüne yer vermemesinin ayrıntıları belli oldu. Dışişleri Bakanlığı’nın yasada Türkiye’yi herhangi bir şekilde zarara uğratmayacak öneriler sunduğu, ancak hükümetin bunu kabul etmediği öğrenildi. Edinilen bilgilere göre, 9. Reform Paketinin Vakıflar Yasası bölümünde hükümetle Dışişleri Bakanlığı karşı karşıya geldi. Bakanlık Türkiye’nin maddi kaybı olmadan mülklerin devri konusunda öneriler hazırlayarak hükümete sundu. Bu önerilerde ‘‘vakıflara mülkler yerine yeni kamu arazisi ya da taşınmazlarının önerilerek çözülmesinin yer aldığı’’ dile getirildi. Ancak hükümetin bunlara sıcak bakmadığı kaydedildi. Bu kapsamda konunun AİHM yoluyla çözülmesinin öngörüldüğü belirtiliyor. AİHM’nin ters bir kararı durumunda ise Türkiye, mallarına el konulan vakıflara hem de daha sonra bu vakıfların arazilerini devletten satın alanlara tazminat ödeme durumuyla karşı karşıya gelecek. Konuya ilişkin bilgi veren üst düzey diplomatik kaynaklar ise Dışişleri Bakanlığı’nın konuya çözüm getiren çeşitli önerilerle hükümete gittiğini, ancak hazırlıkların hiçbirinin kabul görmediğini söylediler. İktidarın sosyal güvenlik paketini ‘‘temel yasa’’ olarak getirip muhalefetin söz hakkını sınırlaması üzerine, ana muhalefet partisi CHP genel kurulu terk etti. Bunun üzerine muhalefet, AKP’lilerin ‘‘yavru muhalefet’’ diye andığı Anavatan Partisi’ne kaldı. Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu sık sık kürsüye çıktı. Eski partilileri de kendisine laf attı: Erkan Mumcu: Ben, arkamdaki 350 kişiyi bırakıp, bakın, burada, kocaman bir iktidar grubuna karşı, hukuksuzlukla bütün hakları elinden alınmış bir partiyi ayağa kaldırarak bir mücadele veriyorum ve muhalefet olarak da yaptığım şey, burada, gelip, kırıp dökmek filan değil, yakıp yıkmak filan da değil. Ahmet Yeni: Beceremezsin. Erkan Mumcu: Eğer, iş oraya gelirse, ne olacağını hep beraber görürüz. (...) Bugün, Başbakanınız olmakla övündüğünüz Sayın Başbakan Erdoğan, eğer bu Meclis’te siyaset yapabiliyorsa, 312. madde konusunda bizim gösterdiğimiz dirayetin ürünüdür bu. Kemalettin Göktaş: Ne zaman gösterdin?! Erkan Mumcu: Tarih karşısında, millet karşısında dimdik durmayı bilmemiz gerekiyor ve millete karşı sorumluluğumuzun da onun derdine derman olduğunu bilmemiz gerekiyor. Ahmet Yeni: Dimdik duramadın. Özkan Öksüz: Son dönemini yaşıyorsun!.. Mumcu ile atışmanın ardından Anavatan Partisi Grup Başkanvekili Ömer Abuşoğlu kürsüye çıktığında yine atışmalar yaşandı. AKP’liler Abuşoğlu’na ‘‘Yük taşıyamıyorsun, onun için kaçtın’’ diye laf attı. AKP’li Selami Uzun, ‘‘Sana mama vermedikleri için mi’’ diye laf atarken, Abuşoğlu altta kalmadı: ‘‘Mama var değil mi orada, onun için oradasınız...’’ Diyarbakır uçakları dolu mu? ANAP’ın eski Genel Başkanı Mesut Yılmaz’ın ‘‘AB’nin yolu Diyarbakır’dan geçer’’ sözü gürültü koparmış, günlerce tartışılmıştı. AB’nin yolu nereden geçer tartışılır ama Türkiye’ye gelen yabancı heyet ya da Avrupalı parlamenterlerin yolu mutlaka Diyarbakır’dan geçiyor. Son olarak, geçen hafta Alman Yeşiller Partisi’nin Genel Başkanı Claudia Roth, Ankara’daki temaslarının ardından Diyarbakır’a uçtu. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Onur Öymen, geçen hafta Türkiye Avrupa Parlamentosu Karma Komisyonu Başkanı Joost Lagendijk ile Atatürk Havalimanı’nda karşılaştı. Emekli Büyükelçi ve TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi de olan Öymen, selamlaşma ve hal hatır sorulmasının ardından, Lagendijk’e nereye gittiğini sordu. Lagendijk’in ‘‘Trabzon’a’’ yanıtı üzerine, Öymen imalı konuştu: ‘‘Diyarbakır uçakları dolu mu?’’ ‘Biz zenci miyiz?’ TBMM kulislerine, milletvekilleri ve danışmanlarıyla parlamento muhabirleri dışındakilerin girmesi yasaktır. Ancak geçen haftalarda 60 yaşlarında beyaz saçlı bir kadın, kulisin girişindeki güvenlik görevlilerini azarlarcasına ‘‘Sayın bakan beni bekliyor’’ deyip kulise daldı. Kuliste kendisini bekleyen Devlet Bakanı Abdüllatif Şener’in yanına giden kadın, tam sorununu anlatacakken AKP’li milletvekilleri Şener’in etrafını sardı. Konuşmasının kesilmesine sinirlenen kadın, bu kez hışımla milletvekillerine döndü: ‘‘Burada bir bakan ile vatandaş görüşmeye çalışıyor. ABD Başkanı Bush, zencilerle bile görüşüyor. Biz zenci miyiz?’’ Kadının sözleri, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın sözlerini akla getirdi. Olayın büyümesini istemeyen Şener, araya girdi ve ‘‘Buyurun sizi dinliyorum, nasıl yardımcı olabilirim?’’ diyerek konuğunu sakinleştirdi. Yaşlı kadın, ‘‘Sizinle baş başa görüşmem gerekiyor, çok önemli’’ deyince Şener, konuğunu Meclis kulisinin hemen dışındaki idare amirlerine ait bir odaya götürdü. Şener, görüşmeden sonra diyaloğa tanık olan ve kendisini kuliste bekleyen gazetecilerin merakını giderdi: ‘‘Bana ulaşması çok ilginç oldu. CHP Milletvekili Hasan Aydın aradı. Sıvaslı yaşlı bir hanımın beni görmek istediğini söyledi. ‘Bütün gün Meclis’teyim gelsin’ dedim. Varlıklı bir aileden geliyor. Çocukları yurtdışında okuyormuş, ekonomik açıdan sıkıntı yaşamaya başlamışlar. Şanlıurfa’da eşinden kalma pamuk tarlaları varmış, hasata kadar ekonomik sorunlarını çözmek için benden yardım istedi. Bireysel talepleri kabul etmiyorum. Ancak yaşına hürmeten dinledim. Yapabileceğim bir şey yoktu, gönlünü aldım. Yol gösterdim ve gitti.’’ 2007’de başlanılacak uygulamada sahteciliğe karşı birden fazla güvenlik katmanı olacak Pasaportta çip dönemi başlıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AB’ye uyum süreci içinde başlatılan ‘‘pasaport değişikliği’’ çalışmalarında son aşamaya gelindi. Yeni pasaportlar 2007 yılı başında kullanımda olacak. Yeni pasaportların üzerine çip yerleştirilecek ve barkod sistemine uygun hale getirilecek. Birden fazla güvenlik katmanı bulunacak yeni pasaportların sahtesinin yapılması olanaklı olamayacak. Kamuoyunun ‘‘lacivert pasaport’’ olarak bildiği umuma mahsus pasaportların rengi değişerek bordo olacak. 2007 yılı başından itibaren ? Kamuoyunun ‘lacivert pasaport’ olarak bildiği umuma mahsus pasaportların rengi değişerek bordo olacak. Yeni pasaportların üzerine çip yerleştirilecek ve barkod sistemine uygun hale getirilecek. Yeni pasaportlar artık 10 yıllık olarak alınabilecek. kullanılmaya başlanacak olan pasaportlara çip konulacak. Pasaportu alacak kişiyle ilgili tüm bilgiler çipe yerleştirilecek. Artık pasaport bürolarında, pasaportlarla ilgili bilgiler, bilgisayar ortamında tutulacak. Yeni pasaportlar barkod sistemine uygun hale getirilecek. Özellikle turizm sezonunda ve belli dönemlerde havaalanlarındaki yoğunluk ortadan kalkacak. Pasaport görevlileri giriş ya da çıkış yapan kişilerin pasaport bilgilerini bilgisayara işlemek yerine, yeni pasaportları optik cihazlardan geçirecekler. Yurttaşların pasaport almaları için sadece nüfus cüzdanı yeterli olacak. Pasaport almak isteyen kişilerin bürolarda stüdyo ortamında dijital fotoğrafları çekilecek, bu fotoğraflar pasaport defterine yapıştırma yerine bir yazıcı ve laminasyon cihazıyla yerleştirilecek. Pasaport almak isteyen kişilerden formlara atılan ıslak imzanın yanı sıra dijital imzalar da alınacak. Yurttaşların ped üzerine atacakları imza, dijital olarak pasaportlara işlenecek. Pasaportların defter kısmında güvenlik katmanları olacak. Birçok aşamalı planlanan güvenlik katmanlarında yer alan figür ve resimler, morötesi ya da kızılötesi ışınlarla görülebilecek. Böylelikle pasaportların sahtesini yapmak olanaklı olamayacak. Pasaportların boyutu küçü lürken AB ülkelerinde kullanılan ICAO (Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü) standardı, pasaportlarda esas olacak. Hizmet pasaportunun gri olan rengi ile özel pasaportların yeşil olan rengi korunacak. Yeni pasaportlar artık 10 yıllık olarak alınabilecek. Önümüzdeki yılın başında kullanılması planlanan pasaportların yanı sıra daha önceden verilen pasaportlar da süresi içinde kullanılabilecek. Halen en fazla 5 yıllık alınabilen pasaportlar nedeniyle en son verilen pasaport esas alınarak yeni pasaportlara tümüyle geçiş dönemi, 5 yılda tamamlanabilecek. ‘Unumu elemedim...’ CHP’nin geçen aralık ayında taşındığı İstanbul il binasında bir salona yılların kurt politikacısı, İstanbul Milletvekili ve Grup Başkanvekili Ali Topuz’un adı verildi. Topuz geçen günlerde, İzmir Milletvekili Yılmaz Kaya ile birlikte il binasını gezerken, kendi adının verildiği salonun önünde duraladı, Kaya’ya dönüp takıldı: ‘‘Yahu Yılmaz, bu tabelayı buradan kaldırmak lazım, sen bu işi yapıver.’’ Kaya, şaşkın bir ifadeyle ‘‘Abi niye kaldıralım, parti size çok güzel bir jest yapmış...’’ diyecek oldu ama Topuz devam etti: ‘‘Bir salona adınız verildi mi, bu artık ‘Sen ununu eledin eleğini astın, bir köşede durma zamanın geldi’ anlamına gelir. Oysa benim öyle köşeye çekilmeye hiç de niyetim yok, yapacak daha çook işlerim var...’’ Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan mecliscum@ttnet.net.tr CUMHURİYET 05 K