24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13 NİSAN 2006 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Şemdinli Komisyonu, kurulmasına neden olan Umut Kitabevi patlamasını ‘değerlendiremedi’ 7 Komisyonda ‘fantezi’ tartışması AYŞE SAYIN GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Yazarımız Orhan Erinç’in yazısı elimize geçmediği için yayımlayamıyoruz. ANKARA 9 Kasım 2005’te Şemdinli’deki Umut Kitabevi’nin bombalanması olayını 4 aydır inceleyen TBMM Araştırma Komisyonu, patlamayla ilgili ‘‘değerlendirmede’’ bulunamadı. Komisyon raporunda, 9 Kasım olayının ‘‘yargıda’’ olduğuna dikkat çekilerek ‘‘Bu konuda değerlendirme yapılması ve hüküm kurulması yargının taktirinde’’ denildi. Şemdinli Komisyonu, dün rapora son biçimini vermek üzere toplandı. Toplantıda, CHP’li üye Mesut Değer, taslak raporda yer alan ‘‘9.11.2005 günü Şemdinli ilçesi Umut Kitabevi’nde meydana gelen olayın şüphelisi olan ve halen tutuklu bulunan bazı askeri personelin görevlendirilmelerinden yola çıkılarak bölgedeki kimi kuşkulu bombalama olaylarını da bu veya buna benzer bir model içinde belirli bir merkez den yönetilen, bazı askeri mercilerle ilişkilendirmek suretiyle açıklamaya kalkışmak, hukuki fantazi olacaktır’’ ifadesine tepki gösterdi. Değer, ‘‘Hukuki fantezi’’ gibi bir ifade kullanarak yorum yapılmasının, komisyonun görevi olmadığını belirtirken CHP ve bazı AKP’lerin de kendisine destek vermesi üzerine bu bölüm rapordan çıkarıldı. Son biçimi verilen raporda, bölgede Haziran 2005’ten bu yana meydana gelen, Umut Kitabevi olayı hariç 17 patlamadan 12’sinin PKK tarafından yapılmış olacağı kanaati dile getirilirken 5 olay ise ‘‘kuşkulu’’ bulundu. Raporda, ‘‘şüpheli’’ olaylar şöyle sıralandı:‘‘Yüksekova merkezde 2.9.2005 tarihinde Van Erciş otobüs firmasına ait araçta patlama, 15.9.2005 tarihinde Zağros İş Merkezi’nin 3. katında patlama, 20.10.2005 tarihinde Huzur Et Lokantası önünde patlama, 28.10.2005 tarihinde Zağros İş Merkezi’nin 4. katına roketli saldırı, 19.9.2005 tarihin de Dünya Barış Günü kutlamalarındaki patlama.’’ Komisyonun dünkü toplantısında, taslak rapordaki ‘‘Bölgedeki olaylarda at izi it izine karışmıştır’’ ifadesi metinden çıkarıldı. Şemdinli Emniyet Müdürü hakkında suç duyurusu istemi de rapora yansımadı. Uzman çavuş Tanju Çavuş’la ilgili ‘‘haber elemanı’’ tanımlaması ile bölgede tehlike olarak gösterilen Barzani ile ilgili bölümler de AKP ve CHP’lilerin uzlaşmasıyla ayıklandı. Komisyon, tutuklu astsubaylarla ilgili bölümü rapor metninden çıkarttı. Komisyonu’nun CHP’li üyeleri Mesut Değer, Ahmet Ersin ve Sırrı Özbek, komisyon raporuna muhalefet şerhi koydu. CHP’li üyeler, Komisyon Başkanı Musa Sıvacıoğlu’nun Mehmet Ali Altındağ tutanaklarını komisyon üyelerinin dışında Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya’ya sızdırarak ‘‘görevini kötüye kullandığı’’ değerlendirmesine yer verdiler. EMEKLİ MİT MÜSTEŞAR YARDIMCISI ‘Kan batağına saplanmadan adım atılmalı’ ? Öneş, artan terör olaylarıyla ilgili olarak, dar çerçeveli güvenlik anlayışı yerine ‘‘demokratik güvenlik konseptinin’’ geliştirilmesi gerektiğini savundu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Terör olaylarının son dönemde yeniden ivme kazanarak tırmanmasıyla Ankara’da yeni açılım arayışları da hız kazandı. Emekli MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, ‘‘kanın kontrolüne girmeden’’ barış ve çözümü sağlama sorumluluğunun yerine getirilmesi gerektiğini vurgulayarak dar çerçeveli güvenlik anlayışı yerine ‘‘demokratik güvenlik konseptinin’’ geliştirilmesi gerektiğini kaydetti. Öneş, sorunun çözümü için Kürt kökenli kişilerin de katılımıyla yapılan değerlendirmelerin sağlıklı bir tartışma ortamı yaratacağına işaret etti. Emekli MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, Radikal’de yayımlanan ‘‘Çanlar bizim için çalıyor’’ başlıklı makalesinde, Şemdinli’de Umut Kitabevi’ne el bombası atılmasıyla başlayan olayların ‘‘sorunla ilgilenen, sorumluluk duyan herkese yeniden bir değerlendirme yapma işaretini’’ verdiğini belirtti. Önemli olanın kan ve gözyaşı batağına saplanmadan, aklıselimi kaybetmeden, zor şartlarda barış ve çözüm için kararlı, inandırıcı, halkın güvenini kazanıcı adımların atılabilmesi olduğunu vurgulayan Öneş, şunları kaydetti:‘‘Tanımlama hangi kelimelerle yapılırsa yapılsın, ülkemizin çözüm ihtiyacı duyulan en önemli ve öncelikli sorunu ile karşı karşıya bulunduğumuz tespitinin ortak görüş olarak benimsenmesi önemlidir... 3 Nisan 2006 tarihinde TBMM’de sorunun çözümüyle doğrudan sorumlu olan siyasi partilerimizin temsilcilerinin yaptıkları açıklamaların; çözüm projelerinin yeterliliği, inandırıcılığı, meselenin çok boyutluluğunun gerektirdiği değerlendirmelerin yapılmasındaki önemli eksiklikler ile söylem ve tartışma seviyesindeki zafiyetler gibi yönleriyle kamuoyunda yarattığı soru işaretleri, acil barış ve çözüm şartlarının oluşturulabilmesi bakımından tereddütler yaratmıştır. Sorunla ve çözüm yollarıyla ilgili olarak son zamanlarda medyada ve çeşitli platformlarda, Kürt kökenli şahısların da katılımıyla yapılan analizlerin ve açıklanan görüşlerin sağlıklı bir tartışma ortamını geliştirmekte oluşu ise ortak paydalarda buluşulabilmesi, birlikte çözüm arayışlarının gerçekleştirilebilmesi yönüyle önem kazanmaktadır.’’ Cevat Öneş’in, ‘‘Genellikle uygulanagelen ve sonuçları görülen dar çerçeveli güvenlik anlayışı yerine, yeni bir zihniyetin şekillendirdiği soruna bütünselliği içerisinde yaklaşan ‘Demokratik Güvenlik Konsepti’nin gerçekleştirilmesi zorunluluğu ile karşı karşıyayız’’ değerlendirmesi dikkat çekti. Başbakan Erdoğan’ın bölge milletvekilleriyle toplantı yapması tepkilere neden oldu AKP’de ‘terör’ çatlağı EMİNE KAPLAN ANKARA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Doğu ve Güneydoğulu 70 kadar milletvekiliyle toplantı yapması, parti içinde rahatsızlık yarattı. Bazı milletvekilleri, ‘‘Eğer bir sorun varsa, bu konuda Diyarbakırlı bir milletvekilinin söyleceği söz varsa, Egeli bir milletvekilinin de sözü olacaktır. Tüm milletvekillerinin katıldığı bir toplantıda sorun ele alınmalıydı. Yalnızca bir grupla toplantı yapılması, ötekileştirmedir’’ dediler. Erdoğan’ın önceki gün Doğu ve Güneydoğulu 70 kadar milletvekiliyle toplantı yapması, parti içinde farklı tepkilere neden oldu. Bazı milletvekilleri, Erdoğan’ın toplantıda verdiği mesajları ‘‘olumlu’’ bulmakla birlikte yalnızca bölge milletvekilleriyle toplantı yapılmasına tepki gösterdiler. Bir milletvekili, yalnızca bir grup milletvekiliyle toplantı yapılmasını ‘‘ötekileştirme’’ olarak nitelendirirken, ‘‘Eğer bir sorun varsa, bu tüm ülkenin sorunudur. Eğer böyle bir soruna çözüm aranacaksa o zaman tüm milletvekilleri genel merkeze ya da başka bir yerde toplantıya çağrılır, konu enine boyuna tartışılırdı. O toplantıda, Diyarbakır ya da Siirt milletvekilinin getireceği bir öneriye ya da görüşe karşı Egeli ya da Akdenizli milletvekilinin sözü de olacaktır’’ görüşünü dile getirdi. ersin’deki törende cenaze alayı askeri bando eşliğinde yürürken yeğeni İbrahim Akçakoca’nın resmini taşıyan hala Saadet Akçakoca, ‘‘O benim şehidim. O benim güvercinimdi” diye ağıtlar yaktı. (Fotoğraflar:AA) M Yüzbaşı Türk Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde, er Akçakoca da Mersin’de toprağa verildi ‘Bu toplantı doğru değil’ Erdoğan’ın pek çok platformda görüşlerini açıklamak gibi bir olanağının olduğunu belirten milletvekilleri, ‘‘Bu toplantıda milliyetçi mesajlar veriyor. Bu mesajların dışarıya çıkacağı tahmin edilmektedir. Bu mesajları vermek için böyle bir toplantı kullanıyorsa bu da doğru değildir’’ diye konuştular.Bazı milletvekilleri de, yalnızca Doğu ve Güneydoğulu milletvekillerinin toplantıya çağırılarak teröre çözüm araştırılmasının bir noktada terör örgütünün tezini güçlendireceğini vurgulayarak şu görüşleri dile getirdiler: ‘‘Böyle bir konunun görüşülmesi gereken yer, grup toplantısıdır. Eğer Terörle Mücadele Yasa Taslağı’yla ilgili bir değerlendirme yapılacaksa, bu da grupta yapılmalıydı. Yalnızca bölge milletvekillerinin görüşünün alınması yöntemi doğru değildir.’’ Erdoğan’ın ‘‘genel af, daha çok Kürtçe yayın yapılması’’ gibi önerilere tepki göstermesini olumlu bulduğunu kaydeden bir milletvekili de, ‘‘Başbakan o noktada, Türk milletinin hislerine tercüman olmuştur, bunu alkışlarım’’ diye konuştu. Şehitler ağıtlarla uğurlandı ÇORLU / MERSİN (Cumhuriyet) Kocaeli’nde düşen helikopterde şehit olan Yüzbaşı Ulaş Türk’ün cenazesi Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde; Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde, çöp taşıdıkları kamyonun teröristlerce uzaktan kumandalı mayınla patlatılması sonucu şehit olan Jandarma Komando Er İbrahim Halil Akçakoca’nın cenazesi de Mersin’de toprağa verildi. Urfalı olan Akçakoca’nın ağabeyi, teröristlere ‘‘Kendi kardeşinize nasıl kıydınız?’’ diye seslendi. Çorlu Süleymaniye Camii’ndeki törene Tekirdağ Valisi Aydın Nezih Doğan, 5. Kolordu Komutanı Korgeneral Metin Yavuz Yalçın, Çorlu Kaymakamı Erhan Özdemir, İl Jandarma Alay Komutanı Albay Murat Öztürk, Emniyet Müdürü Cemil Demir, belediye başkanları, askerler ve şehit Ulaş Türk’ın yakınları ile binlerce kişi katıldı. Türk’ün ailesi törende güçlükle ayakta durdu. çakoca tabutun üzerine bir demet kırmızı gül bıraktı. Anne Akçakoca, ‘‘Yetim annesiydim, şimdi şehit annesi oldum. Askerimiz sağ olsun. On oğlum olsun, hepsi de asker olsun’’ diye ağıtlar yaktı. Cenazeye boynuna sardığı Türk bayrağı ile katılan Tuğba Akçakoca ise ağabeyini şehit eden teröristlere ‘‘Elleriniz kırılsın. Kendi kardeşinize nasıl kıydınız? Urfalı olduğunu bilmiyor muydunuz?’’ diye seslendi. Şehit erin cenazesi, cenaze namazının ardından alkışlar ve sloganlar arasında top arabasına konuldu. Cenaze alayı, askeri bando eşliğinde yürürken yeğeninin resmini taşıyan ve top arabasının yanında yürüyen hala Saadet Akçakoca, ‘‘O benim şehidim. O benim güvercinimdi. O benim askerimdi, komandoydu, yeşil elbiseliydi’’ diye ağıtlar yaktı. Bu arada cenazeye katılan bazı gruplar ‘‘İmralıyı basarız Apo’yu asarız’’, ‘‘Şehitler ölmez vatan bölünmez’’ diye sloganlar attı. Grubun yürüyüş yapmasına izin verilmedi. Şehit er Akçakoca, Şehir Mezarlığı’ndaki şehitlikte toprağa verildi. KÜRT DEMOKRASİ FORUMU PKK’ye ‘silahı bırak’ çağrısı ? Feridun Yazar, “PKK bir daha silahları patlatmamak üzere susturmalı. Bütün demokratik kuruluşların bu konuda çağrı yapmasını bekliyoruz” dedi. ANKARA/DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Kürt Demokrasi Forumu Genel Başkanı Feridun Yazar, terör örgütü PKK’ye silahı bırakma çağrısı yaparken, hükümetten de konuyu seçim malzemesi yapmamasını istedi. Diyarbakır’da insan hakları savunucuları da ülke sorunlarının çözümünde şiddete başvurmaktan kaçınılması gerektiğini vurguladılar. Kürt Demokrasi Forumu Genel Başkanı Yazar, dün düzenlediği basın toplantısında, acı ve gözyaşına tahammül kalmadığını belirterek şunları söyledi:‘‘PKK’nin bir daha silahları patlatmamak üzere susturması gerektiğine inanıyorum ve bu konuda çağrı yapıyoruz. Türkiye’deki bütün demokratik kurum ve kuruluşların da bu konuda çağrı yapmasını bekliyoruz. Eğer herkes bu çağrıyı yaparsa belki mesaj yerini bulur ve bu acılardan kurtulmuş oluruz.’’ Yazar, hükümeti ve muhalefet partilerini de ‘‘Kürt sorununu siyaset ve seçim malzemesi yapmadan çözüme kavuşturmak için olumlu adımlar atmaya’’ davet etti. Diyarbakır’daki olaylarla ilgili olarak İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Yusuf Alataş, Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı Yavuz Önen ve MazlumDer Genel Başkan Yardımcısı Şehmus Ülek ile İHD Diyarbakır Şubesi’nde ortak bir açıklama yaptı. Alataş, “Gerilimi tırmandırıcı, yeni olayları tahrik edici açıklama ve davranışlardan, Kürt sorunu başta olmak üzere ülke sorunlarının çözümünde şiddete başvurmaktan kesinlikle kaçınılmalıdır” dedi. Yetim annesiydim, şehit annesi oldum Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde, çöp taşıdıkları kamyonun teröristlerce uzaktan kumandalı mayınla patlatılması sonucu şehit olan Jandarma Komando Er İbrahim Halil Akçakoca için ilk tören, Mersin’de Muğdat Camii’nde düzenlendi. Üst düzey askeri yetkililerin de katıldığı törende oğlunun tabutu başında bekleyen anne Leman Ak Çorlu’daki törende yüzbaşı Ulaş Türk’ün annesi Naciye Türk, oğlunun tabutuna sarılarak ağladı. DİYARBAKIR’DA ÇIKAN OLAYLARDA 619 İŞYERİ ZARAR GÖRDÜ ŞIRNAK’TAKİ OPERASYONDA 12 PKK’Lİ ÖLDÜRÜLDÜ Esnafa 100 bin YTL yardım DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Diyarbakır’da yaşanan olaylarda 619 işyerinde 567 bin YTL ’lik zarar meydana geldiği açıklandı. Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) da kent esnafına 100 bin YTL ’lik yardımda bulundu. Olayların ardından valilik bünyesinde oluşturulan 3 ayrı zarar tespit komisyonu, raporlarını tamamlayarak Vali Efkan Ala’ya sundu. Vali Ala tarafından yapılan açıklamaya göre, kentteki olaylarda 619 işyeri zarar gördü, 567 bin YTL maddi kayıp meydana geldi. Vali Ala, devletin zarar gören yerlerin sahiplerine 239 bin YTL ödeyeceğini, sigorta şirketlerinin de 184 bin YTL tazmin edeceğini belirtti. Ala, resmi kurumların zararını ise 144 bin YTL olarak duyurdu. Ala, kundaklanarak yakılan 2 banka şubesindeki zararın ise belirtilen miktarlara dahil edilmediğini ifade etti. TESK Genel Sekreter Yardımcısı Çetin Demirkazık da kentteki esnafın zararının karşılanması için Diyarbakır Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (DESOB) Başkanı Alican Ebedinoğlu’na 100 bin YTL ’lik yardım çeki verdi. Ebedinoğlu, ‘‘İl valiliğince oluşturulmuş olan komisyona 300 müracaat var. Bunların içerisinde, DESOB’da sicil ve kaydı olan esnaf ve sanatkârlara, görmüş oldukları zararların tespitine ve oranına göre bu paradan yardım yapılacaktır. Bu yardımdan sadece bizde kayıtlı bulunan esnaf yararlanacaktır’’ dedi. 2 uzman çavuş şehit oldu Bahattin Kalaycı. İsa Çiçek. Yurt Haberleri Servisi Şırnak kırsalında, 5 askerin şehit edilmesinin ardından başlatılan operasyonda 2’si kadın 12 PKK’li daha öldürüldü. Çatışmada 2 uzman çavuş da şehit oldu. Şırnak Valiliği’nden yapılan açıklamada Gabar Dağı mevkiinde 4 Nisan’da 5 askerin şehit edilmesinin ardından devam eden operasyonlarda bölgeden kaçan PKK’lilerden 6’sının Gabar Dağı Yeşil Kayalıkları bölgesinde öldürüldüğü anımsatıldı. Açıklamaya göre, kaçan diğer grup da BestaDereler bölgesinde kıskaca alındı. ‘‘Teslim ol’’ çağrılarına ateşle karşılık verilmesi sonucu çıkan çatışmada 2’si kadın 12 PKK’li öldürüldü. Çatışmada Uzman Jandarma Çavuş Bahattin Kalaycı ve Uzman Jandarma Çavuş İsa Çiçek şehit oldu. Evli ve bir çocuk babası olan Kalaycı’nın eşinin 7 aylık hamile olduğu öğrenildi. Çiçek’in Adana’nın Ceyhan ilçesinde oturan babası Mehmet Çiçek acı haberi alınca gözyaşlarına boğuldu. Baba Çiçek oğluyla en son telefonla görüşmesinde ‘‘Bana ‘Bir gün bakarsın bayrağa sarılı gelirim’ dedi. Söylediği gibi de şehit oldu’’ diye konuştu. CUMHURİYET 07 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear