26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 11 NİSAN 2006 SALI 14 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr DİKMEN GÜRÜN TİYATRO DÜNYASINDAN YAZI ODASI SELİM İLERİ Bir dekor emekçisi... Osman Şengezer, kendi deyimiyle, yaşamını mesleğine tutsak etmiş bir dekoratör. 46 yıldır büyük bir sevgiyle, tutkuyla yapmakta olduğu bu işin sonsuz bir uğraş ve özveri gerektirdiğini vurguluyor. Şengezer, mesleğe ilk adımı Ankara’da attı. Başkentte hareketli bir özel tiyatro yaşamının var olduğu günlerde... ‘‘Albany Kontu’’, Tiyatro Sevenler Gençlik Derneği’nde ilk dekor ve kostüm çalışmasını yaptığı oyun. Küçük Meydan Sahnesi, Ankara Deneme Sahnesi, AST onun yaşamında önemli satırbaşlarından sadece birkaçı. Gerilere gitmek, o dönemleri onun ağzından dinlemek keyifli ve keyifli olmanın ötesinde, öğretici de. ŞENGEZER O yıllarda opera ve bale, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü bünyesindeydi. Ulrich Damrau, başdekoratör ve sanat teknik müdürüydü. Ben de Tiyatro Sevenler Gençlik Derneği adlı amatör topluluktayım (sonraları Ankara Deneme Sahnesi oldu) ve oyunlarımızla TMTF Uluslararası Tiyatro Festivalleri’ne katılıyoruz, Erlangen’e, Nancy’ye gidiyoruz. Damrau, asistanlığını yapmamı istedi. O günlerde, Türk Devlet Balesi’ni kurmuş olan Dame Ninette de Valois, ona dev adımlar attırmakta. Opera ve Bale, genel müdürlük olarak Devlet Tiyatroları’ndan ayrılınca, Ninette de Valois ve Aydın Gün’le olabilmek için onlara katılıyorum. Dame Ninette’in dekoratörlük yaşamımda inanılmaz bir rolü vardır. Devlet tarafında bu gelişmeler yaşanırken özel tiyatrolar arasında da koşturup duruyorum. Daha sonra, yaşamıma Dormen, Kenter, Nisa SerezliTolga Aşkıner gibi tiyatrolar giriyor. Tiyatro, opera, bale... Yeni Komedi Sonradan arşivleri tarayıp mevsimin tarihini saptadım: 1956 sonbaharı. Cihangir’de oturuyorduk. İstanbul daha yeşertili olduğundan, sonbahar da daha kızartılı, daha sarartılıydı. Tam elli yıl önce. 1956 sonbaharında hayatımda ilk kez ‘‘büyüklere mahsus’’ bir oyun izlemek üzere Şehir Tiyatrosu Yeni Komedi bölümüne gittim. Annem, teyzem, ablam ve ben. Babam o sıralar Almanya’daydı. Çocukluğumda, İstanbul Şehir Tiyatrosu’nun iki önemli salonu vardı: Bordo kadife perdeli, hep ahşap gıcırtılarıyla donanmış, sanki nem kokan Tepebaşı Dram Tiyatrosu. Bir de Beyoğlu’nda, o zamanki Yeni Ar’ın (bugün Sine Pop) karşısında, Emek Sineması’na bitişik, galiba yeni açılmış Yeni Komedi. Yeni Komedi’de önce bir çocuk oyunu izlemiştim: Oyuncakçı Dede. Tiyatro sanatı, ‘‘canlı’’ insan malzemesiyle bana büyüleyici gelmiş, birdenbire sinema sanatını küçümser olmuştum... Yeni Komedi’de, andığım güz, George Washington Bu Evde Kalmıştı, oynuyordu. Cumartesi ya da pazara rastlayan bir matineydi. Biletler günlerce önceden alınmış. Tiyatroya gidebilmek o zamanlar bir tören havasındaydı. ??? Daima şık giyinen teyzem, zeytuni yeşil bir tayyör giymişti. Ayakkabıları Nazaryan’dan, yüksek ökçeli, sivri topuklu, kenarlarına zeytuni yılan derisi bordürler geçirilmiş. Yeni Komedi’nin o sıralar henüz görmediğimTepebaşı Dram’la kıyaslanamayacak iç mimarisi bana büyüleyici, görkemli gelmişti. Tepebaşı Dram, Scala’nın ufak tefeğiymiş. Aslında Scala’dan habersizdim. Ama Tepebaşı Dram, ilk göz ağrım Yeni Komedi’yi az buçuk söndürecekti... Oysa, geniş merdivenin fuayeye indiği girişinde, Yeni Komedi’de, ünlü aktris ve aktörlerin fotoğrafları asılıydı. Türk tiyatrosunun hatıra kişileri bu portrelerdeydi. Her biri gülümsüyor, dalgın, hülyalı bakıyor; her biri, biz ölümlülerin dünyasında, pek rastlanmayacak kişilikler yansıtıyordu. Ansızın tiyatro oyuncusu olmaya karar veriyordum... Derken kapılar açıldı, salona girdik. Kimbilir kaç kez yazdım ama, daha kaç kez yazarsam yazayım, asıl duygusunu aktaramayacağım: Asıl duygusunda heyecan, endişe, sevinç, gurur, mutluluk, birbirine karışmıştı. Büyüklerle birlikte bir oyun izleyecektim! Üniformalı yer göstericiler biletlerimizi aldılar. Ön sıralara doğru yürüyorduk. Yazık ki Fellini değilim. Yoksa bu sahneyi beyazperdeye aktarmayı ne kadar çok isterdim! Salonu alaca ışıklarıyla hatırlıyorum. Biri dore, ötekisi gök mavisi kadife iki perdesiyle Yeni Komedi’nin sahnesi bu ilk matinede beni sanatın sonsuz enginliklerine götürmüştü. Önce kat kat dore perde yukarı kalktı. Sonra gök mavisi kadife perdeler iki yana açıldı: Oyun başlıyordu! ??? George Washington Bu Evde Kalmıştı’dan ne, neler mi hatırlıyorum? Balkonlu bir dekor kalmış aklımda. O balkon hiç silinmez. Çünkü evlerimizin bildik balkonlarından farklıdır: Yapay, dekor! Yapaylığında hayat üstü bir anlam gizli kalmıştır sanki. Sonra oyuncular beliriyor. Mesela papyonlu Reşit Baran’la çiçekli emprime elbiseli Bedia Muvahhit. Çok genç Alev Gürzap. Berjer koltukta uyuklayan Behzat Butak olabilir mi? Evet, perde açılmıştı. Bir çocuk yepyeni bir dünyaya, tiyatro sanatının dünyasına karışıyordu... Yeni Komedi bugün Emek Sineması’nın bitişiğinde kapalı, meçhul bir mekân. Ne zaman kapandı, niye kapandı? O salon, sahne, güzelim perdeler, bizlerin tüylerimiz diken diken oturduğu koltuklar toprağa gömülmüş tabutlardan farksız artık. Hatıralarımız birer iskelet. Şehir uygarlığını koruduğumuz söylenebilir mi? Öneriler: Kitap / Tersine, J. K. Huysmans, Tahsin Yücel’in çevirisi, Yapı Kredi Yayınları, 2003. ‘ Dekoratörlüğü yürütürken o zamanlar hiç aldırılmayan sahne tasarımcılığının bir meslek olduğunu anlatmak için çok çaba sarf ettim. Sanat dalları içinde en geniş kapsamlı ve çok yönlülüğü gerektiren ‘mesleksanat’ olduğunu anlatmaya çalıştım. ’ rımcılığının bir ‘‘meslek’’ olduğunu anlatmak için çok çaba sarf ettim. Sanat dallarının içinde en kolektif, en geniş kapsamlı ve çok yönlülüğü gerektiren ‘‘mesleksanat’’ olduğunu anlatmaya çalıştım. Çeviriler yaparak, çeşitli dergi ve gazetelerde sayısız yazılar yazarak bu mesleğe, ne denir, ne olmalıdır, hangi açılardan yaklaşılmalıdır diye incelemeler yayımladım. Seminerler, konferanslar, söyleşiler düzenledim. Dekor kostüm laboratuvarını, arka yüzünü, hazırlık dönemini göstermek için çeşitli şehirlerde sergiler düzenledim. ‘Türk tasarımcıları başarılı’ Osman Şengezer, kendi deyimiyle, yaşamını mesleğine tutsak etmiş bir dekoratör. 46 yıldır büyük bir sevgiyle, tutkuyla yapmakta olduğu bu işin sonsuz bir uğraş ve özveri gerektirdiğini vurguluyor. Tiyatronun hep ayrı bir yeri oldu hayatınızda, ama opera ve bale dekorları ağır bastı. Genelde çok görkemli dekorların ve kostümlerin altına imza attınız. ‘‘Aida’’, ‘‘Midas’ın Kulakları’’, ‘‘Uyuyan Güzel’’ bunlardan sadece birkaçı. Karşılaştığınız zorluklar... ŞENGEZER İlk günlerden bu yana hep büyük prodüksiyonlar içinde oldum. Baleler, sonra operalar. Bir müzikalde 24 tablolu bir dekor, bir operette 360 kostüm. Dekor ve kos tümü hep birlikte götürmem bu işlerin kapsamını genişletti. Opera, bale, operet, müzikal, tiyatro, sinema, televizyon gibi çok yönlü bir çalışma. Böylece 46 yılda 460’ı aşan bir liste... Kırılması zor bir rekor. İlginç bir rekor da çeşitli kent ve sahnelerde aynı gecede, altı ayrı sahnede dekorlarımın aynı anda görülmesi... Tüm bu olayların içinde beni çok zorlayan tur neler olmuştur. Yurtiçi turnelerde, ucuz kamyonlar, olmayan sahneler, ikinci kata taşınan panolar, kapılardan sığılmayan yerler gibi... Ya da Aspendos sahnesine uygulamaya çalıştığımız dört perdelik operalar... Bir dekor Amerika’ya nasıl gider?.. Dekor, Çeşme Kalesi’ne (ilk kez gidiyorsa) toz toprağın içinde nasıl kurulur?.. Anadolu kentleri yanında Avrupa ülkele rine yapılan turneler... Günümüzde Türkiye’de ve dünyada yaşanan gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Dünyada yorumlar, çizgiler giderek daha mı yalınlaşıyor? Daha minimalist bir boyut mu kazanıyor? ŞENGEZER Önce şunu belirtmek isterim; dekoratörlüğü yürütürken, o zamanlar hiç aldırılmayan sahne tasa Bu konuda yazılmış üç kitabınız da var; 1989’da ‘‘Dekor Kostüm’’, 1993’te ‘‘Yazılar’’ ve 1999’da ‘‘Bence Dekor Kostüm’’... ŞENGEZER Evet. Daha fotoğraflar siyahbeyazken, plastik tutkal yerine boyayı eriterek boncuk tutkal katarken işe başlamış bir dekor emekçisi olarak, birçok ilkin sorunlarının çözümlerinin üstesinden gelen bir tasarımcı olarak, Türk dekoratörlerinin olağanüstü başarılı işler ortaya koyduklarına inanıyorum. Dekorasyon Yurtdışında artık bir sanayi halini almış, her sorunun çözümünün bir teknik, fabrikasyon, hatta ısmarlama ve de türevleri şeklinde sunulan hizmetler dizisi haline dönüşmüşken siz marangozhane bulamazsınız. Koridorlarda, bahçelerde boya yaparsınız. Çizdiğiniz resme uygun, metrelerce lastik barok duvar profilleri ısmarlayabilecekken gazete kâğıdından veya köpükten oymaya çalışırsınız. Sonsuz ışık çözümleri sunulurken siz, projektörlerinizin önüne konulacak renk jelatinleri bulamazsınız. Tüm bu koşullara daha neler ekleyebilirim... Bizim Türk tasarımcıları olarak, büyük işler başardığımıza inanıyorum. Yorumların ve çizimlerin daha minimalist çözümlere gittiği doğrudur. Yalnız bunun tüm dünya sahnelerinde mutlak kullanılan bir tasarım şekli olduğu söylenemez. Minimalizm, çok renkli yorumlar çözümleri paletinde bir ek renktir. Dekor yorumunuzda seçeceğiniz biçemlerden biridir kanımca. Arena di Verona’da, Metropolitan’da ne kadar minimalist operalar yapabilirsiniz!.. Teşekkürler. Keşke daha uzun bir söyleşi yapabilseydik... Bitez’in aşk masalı anıt heykelde canlanacak Kültür Servisi Yapı Endüstrisi ve Bitez Belediyesi işbirliğiyle anıt heykel yarışması düzenleniyor. 1900’lerde yaşanan ve halk arasında Çökertme Öyküsü olarak bilinen Halil ile Gülsüm’ün aşk masalını ölümsüzleştirmeyi hedefleyen yarışma ile seçilecek yapıt, Bitez’de Halil’in vurulduğu yerde kurulacak parkta sergilenecek. ‘Bitez’in Aşk Masalı: Halil ile Gülsüm’ adını taşıyan yarışmaya seçici kurul üyelerinin birinci derece yakınları dışında heykel alanında çalışan bütün sanatçılar, güzel sanatlar fakültelerinin lisans, yüksek lisans ve sanatta yeterlilik öğrencileri, daha önce hiçbir yarışmaya katılmamış ya da sergilenmemiş en fazla üç işleriyle katılabilecek. Yarışmaya başvuru, ölçekli maket ve farklı açılardan kaide ve çevre düzeni önerilerini içeren renklendirilmiş eskizlerle yapılacak. Çalışmalar 12 Haziran’a kadar ‘‘İlyada İletişim, Tevfik Erdönmez Sok. Diker Apt. No: 26/7 34394 Esentepeİstanbul’’ adresine gönderilecek. Dereceye giren ilk üç çalışmanın ödüllendirileceği yarışmada, birinci yapıt Yapı Endüstrisi’nin Bitez’de gerçekleştirdiği Alesta Evleri’nde özel peyzaj çalışmalarıyla düzenlenecek olan parkında alacak. (0212 273 23 32) İstanbul Modern’in ‘Çocuk Şenliği’ 2023 Nisan’da Kültür Servisi İstanbul Modern, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı açıkhavada düzenlediği 4 bin metrekarelik oyun alanında dört gün sürecek olan ‘‘Çocuk Şenliği’’ ile kutlayacak. 20 Nisan’da başlayıp 23 Nisan’da sona erecek şenlikte, çocuklar birbirinden yaratıcı uygulamalarda yer alacak. İstanbul Modern Çocuk Şenliği, dört gün boyunca, 10.00 17.00 saatleri arasında her saat başında, bir saat süreyle farklı grupları ağırlayacak. Bazı okullar sosyal yardımlaşma tasarısı kapsamında Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumları ile Darülaceze Vakfı Çocukları’yla birlikte şenliğe katılacaklar. 20 Nisan’da müzeyi gezecek çocuklar insanlar, şekiller, hayvanlar, düşler, hayaller ve efsaneler, meyveler, İstanbul, manzara ve günlük yaşamımız gibi çeşitli temalardaki yapıtları inceleyecekler. Çocuklar daha sonra İstanbul Modern’in oyun alanı olarak düzenlenen otopark alanında, rehberler ve gönüllülerin desteğiyle gruplar halinde duvar resimleri, uçurtmalar, maskeler gibi çeşitli yaratıcı çalışmalar yapacaklar. (0212 334 73 22) ‘Terminatör 4’ geliyor ? ANKARA (AA) California Valisi ünlü aktör Arnold Schwarzenegger ile özdeşleşen ‘Terminatör’ dizisinin dördüncü filminin çekimlerine gelecek yılın ilk aylarında başlanabileceği açıklandı. Empire dergisinin internet sitesinde yer alan habere göre, filmin yapımcısı Andy Vajna, filmi Avustralya’da çekmeyi düşündüklerini söyledi. Senaryosu hazır olan film için yönetmen arayışında olduklarını belirten Vajna, California Valisi Schwarzenegger’in de bu filmde yer almasını istediklerini, ancak sanatçının henüz karar vermediğini belirtti. Yönetmenliğini James Cameron’ın üstlendiği ‘Terminatör 1’ 1984 yılında izleyiciyle buluşmuş. Schwarzenegger’in Terminator’ü canlandırdığı filmde, Linda Hamilton ve Michael Biehn ona eşlik etmişti. İlkinin gördüğü ilgi üzerine, 1991’de ‘Terminator 2: Judgement Day’, 2003’te ‘Terminator 3: Rise of the Machines’ çekilmişti. RETROSPEKTİF RESİM SERGİSİ RAFET EKİZ Dianne Reeves Türkiye’de Kültür Servisi Dünyaca ünlü caz şarkıcısı Dianne Reeves, İş Sanatİş Yatırım işbirliğiyle Türkiye’de. Caz dünyasının en yetenekli seslerinden Dianne Reeves, günümüzün en önemli gitaristlerinden Russell Malone ve Romero Lubambo eşliğinde 15 Nisan’da saat 20.00’de cazseverlere unutulmaz bir gece yaşatacak. ‘En İyi Vokal Caz Albümü’ dalında üç yıl üst üste Grammy Ödülü’nü kazanan tek sanatçı olan Dianne Reeves, son olarak yönetmenliğini George Clooney’nin yaptığı ‘Good Night, And Good Luck’ filminin müzikleriyle 2005 ‘En İyi Vokal Caz Albümü’ Grammy Ödülü’nü dördüncü kez aldı. Walt Disney Konser Salonu’nda konser veren ilk sanatçı olma unvanını da taşıyan Dianne Reeves, güçlü sesi ve poptan caza, blues’dan klasiğe uzanan geniş repertuvarıyla Türkiye’deki hayranlarına bir müzik şöleni verecek. (0 212 337 52 73) Grammy Ödüllü şarkıcı 15 Nisan’da cazseverlerle buluşuyor Louvre’un ABD hamlesi ? Kültür Servisi Dünyanın en büyük müzesi Louvre, Atlanta kentindeki sergiler dizisiyle ABD’ye açılıyor. Louvre yönetimi ile ABD arasındaki işbirliği, 2003 yılında ‘High Museum of Atlanta’nın kuruluş kararı alınmasıyla güç kazanmıştı. Bu ekim ayından başlayarak da, önümüzdeki üç yıl süresinde burada Louvre tarafından düzenlenen sergilere yer verilecek. Sergilerde, Amerikan sanatından ve müze koleksiyonundan önemli örnekler yer alacak. Louvre Müzesi yöneticisi Henri Loyrette, bu sergilerin yapılabilmesinde, ABD ile ilişkilerinin iyi oluşu olduğu kadar, bu ülkenin ‘yeni sanatsal haritasının’ da etken olduğunu belirtti. Loyrette, bu bilgilere, Louvre’un her dört ziyaretçisinden birinin ABD’li olduğunu, bunun her yıl bir milyon ziyaretçi demek olduğunu da ekledi. “...Tuval benim için yerkürenin kendisidir. Toprağını didiklemek, ışığında onu yıkamak, havasıyla can katmak sevdasıdır bu işim. İri bir Karınca gibi, hep onu bilgelik ışığında, düşlerle ve gerçekle oluşturur, taşırım geleceğe...” ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ TAKSİM 11 NİSAN 27 NİSAN 2006 Sergi PazarPazartesi dışında her gün 10:00 18:00 arası görülebilir. Açılış 11 Nisan Salı 18:00 20:00... Tüm RA dostları davetlidir. İrtibat Tel: Turgut Ekiz 0532 332 61 33 Dianne Reeves, günümüzün en önemli gitaristlerinden Russell Malone ve Romero Lubambo eşliğinde konser verecek. CUMHURİYET 14 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear